Aylık arşivler: Mart 2025

Çocuklardan mükemmellik beklemek olumsuz sonuçlanabiliyor!

Çocuklardan mükemmellik beklemek olumsuz sonuçlanabiliyor!

Birçok ebeveynin, çocuklarının başarılı olmasını istediğini belirten uzmanlar, ancak bazen bu beklentilerin abartılarak çocukların her alanda mükemmel olmalarının istendiğini söylüyor.

Mükemmeliyetçi ebeveyn tutumunun, çocuklarda kaygı, özgüven eksikliği ve başarısızlık korkusuna yol açabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Çocuklukta sürekli eleştirilen veya yeterince iyi olmadığı hissettirilen bireyler, yetişkinliklerinde yoğun kaygı, başarısızlık korkusu ve depresyon belirtileri gösterebilirler.” dedi. Başarıyı sadece notlarla değerlendirmenin, merak duygusunu körelterek öğrenmeyi bir zorunluluk haline getirebileceğini aktaran Ülkü, ebeveynlerin çocuklarına sadece başarılarıyla değil, kendileri olarak değerli hissettirmeleri gerektiğini vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, çocuklardan mükemmellik beklemenin kısa ve uzun vadedeki etkileri hakkında bilgi verdi.

Mükemmel bir çocuk yetiştirme arzusu ‘proje çocuk’ları ortaya çıkarıyor!

Birçok ebeveynin, çocuklarının başarılı, disiplinli ve örnek bireyler olmalarını istediğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Ancak bazı ebeveynler, bu beklentileri abartarak çocuklarının her alanda mükemmel olmalarını bekler. Bu durum özellikle akademik başarı, spor, sanat veya sosyal beceriler gibi alanlarda kendini gösterir. Çocuklarından her zaman en iyisini isteyen aileler, farkında olmadan onların üzerinde baskı oluşturabilir ve psikolojik olarak zarar verici bir ortam yaratabilir.” dedi.

Anne-babaların mükemmel bir çocuk yetiştirmek istediklerinde, ‘proje çocuk’ olarak adlandırılan çocuklar ortaya çıktığını vurgulayan Ülkü, “Elbette ki anne-babalar küçükken kendilerinin yapamadıklarını çocukları yapsın ve her koşulun en iyisine sahip olsun istiyorlar. Ancak, aynı anda hem piyano, hem bale, hem tiyatro kurslarına götürülen ve tüm derslerinde yüksek başarı beklenilen çocuklar gelecekte kendi isteklerine uygun bir yaşam sürmekte zorlanabilirler. Aynı zamanda, anne babalarının yüksek beklentilerini gerçekleştiremeyen çocuklarda özgüven eksikliği oldukça sık gözlemlenebiliyor.” açıklamasını yaptı.

Ebeveynler birçok farklı nedenin etkisiyle mükemmeliyetçi beklentilere sahip olabiliyor

Bu mükemmeliyetçi beklentilerin kökeninde hem psikolojik hem de toplumsal faktörler yer aldığına değinen Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, bu faktörleri şöyle açıkladı:

Kendi ailelerinden yeterli takdir görmemiş, başarısızlık korkusu yaşayan veya geçmişte yüksek beklentilere maruz kalmış ebeveynler, bu durumu bilinçsizce kendi çocuklarına yansıtabiliyor. Bazı ebeveynler çocuklarının başarısını bir güvenlik kaynağı olarak görür. ‘Eğer çocuğum başarılı olursa, onun geleceği garanti altında olur’ düşüncesiyle hareket edebilirler. Çocuklarının başarılarını kendi ebeveynliklerinin bir göstergesi olarak görür ve bu yüzden mükemmeliyetçi bir tutum benimseyebilirler. Modern eğitim sistemleri genellikle başarıyı sınav notları ve akademik performans üzerinden değerlendirir. Bu durum, ailelerin çocuklarını sürekli daha iyi olmaya zorlamasına neden olabilir.

Günümüzde sosyal medya, ebeveynler üzerinde büyük bir baskı yaratıyor. Diğer ailelerin çocuklarının başarılarını görmek, ebeveynlerin kendi çocuklarını daha fazla zorlamasına yol açabiliyor. İş dünyasında ve eğitim sisteminde başarıya büyük bir değer verilirken, bireylerin kişisel mutluluğu ve duygusal dengesi geri planda kalabiliyor.”

Çocuklukta aşırı yüksek beklentilere maruz kalmak, olumsuz sonuçlara yol açabilir

Çocuklukta sürekli olarak en iyisi olmaları gerektiği söylenen bireylerin, yetişkinlikte kendi değerlerini başarılarıyla ölçme eğiliminde olduklarına vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Başarısız olduklarında ise kendilerini yetersiz ve değersiz hissedebilirler.” dedi.

Çocuklukta sürekli eleştirilen veya yeterince iyi olmadığı hissettirilen bireylerin, yetişkinliklerinde yoğun kaygı, başarısızlık korkusu ve depresyon belirtileri gösterebileceklerini de sözlerine ekleyen Ülkü, “Sürekli en iyi olmak zorunda hisseden bireyler, hata yapma korkusu nedeniyle yeni şeyler denemekten kaçınabilirler. Bu da kariyerlerinde ve kişisel gelişimlerinde sınırlamalar yaratabilir. Bu nedenle, çocukluk döneminde aşırı yüksek beklentilere maruz kalmak, bireyin ileriki yaşamında özgüven eksikliği, yoğun stres, başarısızlık korkusu ve duygusal problemler gibi pek çok olumsuz sonuca yol açabilir.” şeklinde konuştu.

Çocuk sadece yüksek not almaya odaklanırsa merak duygusunu kaybedebilir!

Eğitim sürecinde içsel motivasyon (bir şeyi gerçekten öğrenmek istemek) ve dışsal motivasyonun (ödül, ceza veya başkalarının beklentileri nedeniyle çalışmak) önemli bir ayrım oluşturduğunun altını çizen Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Sadece yüksek not almaya odaklanan bir çocuk, öğrenme sürecini bir keşif ve gelişim fırsatı olarak görmek yerine, bir zorunluluk olarak algılar. Bu da merak duygusunun azalmasına neden olabilir.” dedi.

Çocukların, en iyi notları almadıklarında ailelerinin hayal kırıklığına uğrayacaklarını düşünmelerinin yoğun bir stres kaynağı olabileceğinin altını çizen Ülkü, “Yalnızca notlara odaklanan bir çocuk, yaratıcı düşünme ve eleştirel analiz becerilerini geliştirmekte zorlanabilir. Bu yüzden, çocukların eğitim sürecinde başarılarını değerlendirirken sadece sonuçlara değil, sürece ve çabaya da odaklanmak gerekir.” uyarısında bulundu.

Çocuklara, başarıları için değil, olduğu kişi için değerli hissettirin… 

Mükemmeliyetçi ebeveyn tutumlarını değiştirmek isteyen ailelere önerilerde bulunan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, sözlerini şöyle tamamladı:

“Çocuğunuzun güçlü ve zayıf yönlerini kabul edin. Onları başka çocuklarla kıyaslamaktan kaçının. İlgi alanlarını anlamaya ve geliştirmeye yönelik etkinliklere yönlendirin. Kendi kaygılarınızı gözden geçirin. Başarıyı geniş bir perspektiften değerlendirin. Çocuğunuza güven verin ve süreç odaklı bir bakış açısı kazandırın. Çocukların gösterdiği çaba ve gelişimi takdir edin. Örneğin, ‘Bu projeyi tamamlamak için çok çaba gösterdin, emeğin takdire değer!’ gibi ifadeler kullanın. Hata yaptığında onu eleştirmek yerine, bunun öğrenme sürecinin bir parçası olduğunu anlatın. Kendi hatalarınızı paylaşarak, hata yapmanın normal olduğunu gösterin. ‘Ben de işimde bazen hatalar yapıyorum, ama bu bana yeni şeyler öğretiyor’ gibi bir yaklaşım benimseyin.

Çocuğunuzun kendisini ifade etmesine fırsat verin ve duygularını küçümsemeyin. Onun yaşadığı stres, kaygı veya başarısızlık korkularını anlamaya çalışın. Çocuğunuzun sadece başarıları için değil, olduğu kişi için değerli olduğunu hissetmesini sağlayın. Eğer çocuğunuz sürekli olarak ‘yeterince iyi değilim’, ‘başarısız olursam sevilmem’ gibi düşünceler içindeyse, bu ciddi bir özgüven sorunu yaratabilir. Bu yüzden, çocuğunuza koşulsuz sevgi ve kabul sunmanız çok önemlidir.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Öğle yemeğinden sonra kafein, yatmadan önce nikotin almayın

Öğle yemeğinden sonra kafein, yatmadan önce nikotin almayın

İstanbul Atlas Üniversitesi’nde düzenlenen “Beyin Farkındalık Haftası” kapsamında “Uyuyorum Öyleyse Varım” başlıklı bir konferans veren İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, insan hayatının üçte birini kapsayan uykunun insan sağlığı açısından önemini vurguladı. Uyku hijyeniyle ilgili tavsiyelerde bulunan Topçuoğlu, “Öğle yemeğinden sonra kafein almayın. Yatma vakti öncesinde sigara içmeyin veya diğer nikotin içeren gıdalar almayın. Yatağa aç girmeyin ancak yatma vaktine yakın saatlerde ağır yemek de yemeyin” tavsiyesinde bulundu. Uyku haplarından kaçınılmasını veya dikkatli kullanılması gerektiğini söyleyen Topçuoğlu, “Endişelenmenize yol açan nedenlerle gün içinde ilgilenin, başucunuzda bir not defteri bulundurun. Aklınıza geleni not edin. Yatak odanızı sessiz, karanlık ve hafif soğuk duruma getirin” diye konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Milli Şairimiz, Darıca Millet Kütüphanesi’nde anıldı

Büyükşehir Belediyesi, İstiklal Marşı’nın 104. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen programda Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u saygı ve minnetle andı

 

Milli Şairimiz, Darıca Millet Kütüphanesi’nde anıldı

 

Büyükşehir Belediyesi, İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 104’üncü yıl dönümünde, milletimizin bağımsızlık ruhunu dizelere döken Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u Darıca Millet Kütüphanesi’nde düzenlediği programla andı.

 

MİRASI NESİLDEN NESİLE YAŞATILIYOR

İstiklal Marşı’nın kabulünün 104’üncü yılı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Bu kapsamda Büyükşehir, milli mücadelenin ruhunu ve Mehmet Akif Ersoy’un mirasını yaşatmak amacıyla Darıca Millet Kütüphanesi Konferans Salonu’nda özel bir program düzenledi.

 

MEHMET AKİF ERSOY ANLATILDI

Kocaeli’nin yerel yazarlarından Musa Yaşaroğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı programa Öğretmen Füsun Erdemir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri de eşlik etti. Programda Yaşaroğlu, kendine özgü anlatımıyla İstiklal Marşı’nın kabul sürecini aktardı. Ayrıca Mehmet Akif Ersoy’un hayatına ve eserlerine dair önemli bilgiler paylaştı.

 

BAĞIMSIZLIK VE İNANCIN SEMBOLÜ

Programda milli mücadelenin zorlukları içinde kaleme alınan İstiklal Marşı’nın bağımsızlık ve inanç sembolü olduğuna dikkat çekildi. Mehmet Akif’in vatan sevgisi ve fedakârlığını aktaran Yaşaroğlu, İstiklal Marşı’nın yalnızca bir şiir değil, milletimizin bağımsızlık iradesinin ve ortak ruhunun en güçlü ifadesi olduğunu vurguladı. Katılımcıların ilgiyle takip ettiği programda, İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’un aziz hatırası bir kez daha saygı ve minnetle anıldı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akbank’tan sorumlu yapay zeka manifestosu

Akbank’tan sorumlu yapay zeka manifestosu 
 

Akbank, “Sorumlu Yapay Zekâ Manifestosu” ile bankacılık hizmetlerinde insan odaklı ve etik yapay zekâ kullanımına öncülük ediyor. ABD’de düzenlenen ve dünyanın en prestijli yapay zekâ konferansları arasında gösterilen HumanX’te açıklanan manifesto, toplumsal fayda ve sürdürülebilirlikten veri gizliliğine kadar uzanan altı temel ilkeyi vurguluyor, bu alandaki çalışmalar için kapsamlı bir çerçeve sunuyor. 

 

Türkiye bankacılık sektörünün dijital dönüşüm öncülerinden Akbank, Sorumlu Yapay Zekâ Manifestosu’nu duyurdu. Yenilikçi yapay zekâ uygulamalarıyla dikkat çeken Banka, ABD’de düzenlenen ve yapay zekâ dünyasının önde gelen uzmanlarını bir araya getiren HumanX Konferansı’nda açıkladığı

 

bu manifesto aracılığıyla teknolojiyi insan odaklı, etik ve sürdürülebilir bir çerçevede kullanma konusundaki kararlılığını paylaştı. Uluslararası ölçekte finans alanında öncü çerçeveler arasında yer alan Akbank Sorumlu Yapay Zekâ Manifestosu, konferans katılımcılarından tam not aldı.

 

Finans Uygulamalarında İnovasyonun Yeni Çerçevesi

Bankanın açıkladığı manifesto, toplumsal fayda ve sürdürülebilirlik, kapsayıcılık, şeffaflık, hesap verilebilirlik, dayanıklılık ve veri gizliliği olmak üzere altı temel ilkeye dayalı. Akbank, bu ilkeler çerçevesinde yapay zekâ teknolojilerini sadece verimlilik ve yenilik için değil, etik ve sorumlu bir yaklaşım geliştirerek uyguladığını vurguluyor. Banka, inovasyon ve dijitalleşmenin gücünü ekonomik, toplumsal ve çevresel fayda yaratmak için kullanarak geleceğin finans ekosisteminde örnek alınacak bir model sunuyor.

 

Verilerin korunması ve müşteri mahremiyetinin önceliklendirilmesi, yapay zekâ algoritmalarının kapsayıcı, şeffaf ve açıklanabilir olması, sürdürülebilir finansal çözümlerin geliştirilmesi, tüm modellerin operasyonel sağlamlık ve güvenlik esaslarına uygun şekilde uygulanması ve hesap verebilirlik mekanizmalarını içeren bu ilkelerle Akbank, müşterilerine güven veren ve sektörde yol gösterici olan çalışmalarını küresel standartlarda sürdürecek.

 

“Sorumlu Yapay Zekâ” için Uzun Vadeli Yol Haritası

Akbank, manifesto ile duyurduğu sorumlu yapay zekâ ilkelerini bir başlangıç noktası olarak konumluyor. Banka, hızla gelişen bu teknolojinin en iyi örneklerini sunmaya odaklanırken, sorumlu ve etik yaklaşımını da geliştirmeye ve derinleştirmeye devam edecek. Böylece müşterilerine sunduğu yenilikçi hizmetlerle birlikte yapay zekânın etik ve sorumlu kullanımını gözeten çalışmalarıyla bankacılığın geleceğini şekillendirmeyi sürdürecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

22 üretim tesisiyle yıllık 3,2 milyar Euro ciroya ulaşan elektrik devi  Hager Group 70. yılını kutluyor

22 üretim tesisiyle yıllık 3,2 milyar Euro ciroya ulaşan elektrik devi  Hager Group 70. yılını kutluyor

 

100’den fazla ülkede gösterdiği faaliyetle yıllık 3,2 milyar euro tutarında ciro yöneten Hager Group bu sene 70.yılını kutluyor. Dünya çapında 22 üretim tesisi ve 14 bin çalışanı bulunan firma, gelecek hedeflerinde sürdürülebilirliği başa yazıyor.   

 

Enerji idaresi ve dağıtımından kablo yönetimine, güvenlik sistemlerinden bina otomasyonuna kadar birçok alanda teknoloji odaklı ürün ve hizmetler geliştiren Hager Group, bu sene 70. yılını kutluyor. 1955 yılında Hermann Hager ve Dr. Oswald Hager kardeşlerin babaları ile birlikte kurduğu şirket, bugün elektrik dağıtımı ve enerji yönetimi alanında küresel bir lider haline geldi. Kökleri Fransız-Alman mirasına dayanan bağımsız bir aile şirketi olan grup, dünya çapında 14 bin çalışanı ve 22 üretim tesisiyle faaliyet gösteriyor. 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren şirket, yıllık 3,2 milyar euro tutarında ciro elde ediyor.  

 

Akıllı binalara giden yolda, önde gelen çözüm ortağı oldu

Geride kalan 70 yılda güvenli ve verimli elektrik çözümleri sunma konusunda sektöründe öncü bir rol edinen Hager Group, enerji verimliliği ve akıllı binalar alanındaki uzmanlığa odaklanıyor. Binaları daha sürdürülebilir hale getirmeyi misyon edinen firma, sunduğu yenilikçi çözümler ile çevre dostu enerji çözümlerine geçişi hızlandırıyor, enerji dağıtımı ve yönetiminde karşılaşılan  zorlukların aşılmasına yardımcı oluyor. Öte yandan firma, geniş ürün yelpazesiyle tesisatçıların da kolay ve güvenli ürünlere kolaylıkla erişimini sağlıyor.  

 

‘’Sürdürülebilir bir gelecek inşa etme kararlılığımızı yineliyoruz’’

Hager Group CEO’su Sabine Busse, şirketin 70. yılına ilişkin yaptığı açıklamada, “Kuruluşumuzdan bu yana, güvenli ve verimli elektrik çözümleri sunma konusunda daima dünyanın önde gelen şirketlerinden olduk.  Uzmanlığımız ve yüksek kaliteli mühendislik çözümlerimiz ile sorunsuz ve güvenilir operasyonlar hayata geçirdik. Böylece müşterilerimize de değer yarattık. 70. yılımızı kutlarken, binaları daha akıllı, güvenli ve enerji verimli hale getirerek, sürdürülebilir bir gelecek inşa etme kararlılığımızı yineliyoruz’’ dedi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye, sektör temsilcileriyle MIPIM’de yerini aldı

Türkiye temsilciliğini ALKAŞ’ın üstlendiği, dünyanın en prestijli gayrimenkul ve şehircilik fuarlarından biri olan MIPIM, 11-14 Mart 2025 tarihleri arasında Fransa’nın Cannes kentinde düzenlendi. Bu yıl 35. kez gerçekleşen fuar, “Global Şehir Festivali” temasıyla dünyanın dört bir yanından gayrimenkul profesyonellerini bir araya getirdi. Fuar esnasında ilk defa düzenlenen Türkiye Uluslararası İftar & Networking Yemeğinde ise uluslararsı katılımcılar bir araya geldi.

Türkiye, sektör temsilcileriyle MIPIM’de yerini aldı.

MIPIM 2025’e Emlak Konut ve İller Bankası gibi sektöre yön veren kuruluşlarla fuarda yer aldı. Emlak Konut, Hise, SP Architects, LAL Değerleme, GYODER ve YENİA Yeni Nesil Yapı gibi önemli sektör oyuncuları fuarda Türkiye’yi temsil etti. Türkiye’nin güçlü gayrimenkul potansiyeli ve yatırım fırsatları uluslararası yatırımcılara tanıtılırken aynı zamanda Türkiye Uluslararası İftar ve networking Yemeği, Emlak Konut, İlbank, Kuzu Group ve Nata Holding sponsorluğunda gerçekleşti.

Avrupa ve Ortadoğu’dan güçlü katılım.

MIPIM 2025, bu yıl Avrupa ve Orta Doğu’dan dengeli bir katılım alarak, Türkiye’nin küresel yatırımcılar için cazip bir pazar olduğuna dikkat çekiyor. Fuara Umman, Danimarka, Suudi Arabistan, Katar, İngiltere, Brezilya ve İspanya gibi birçok ülkeden bakanlık düzeyinde temsilciler ve üst düzey kamu yetkilileri katıldı. Ayrıca, Londra, Roma, Madrid ve Atina gibi önemli başkentlerin belediye başkanları da MIPIM’de yer aldı.

MIPIM 2025’in açılış konuşmasını ise, dünyanın en büyük ekonomik liderlerinden biri olarak kabul edilen Eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı ve İtalya’nın eski Başbakanı Dr. Mario Draghi yaptı.

Alkaş & HAN Spaces Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye MIPIM temsilcisi Avi Alkaş ise fuar ile ilgili şu şekilde konuştu: ““Global pazardaki yavaşlamanın Türkiye ve yakın coğrafyamızda aynı ölçüde etkili olmayacağını düşünüyorum. Genç nüfusa sahip, mülteci kabul eden ve özellikle kentsel dönüşümle çürük yapı stoğunu depreme dayanıklı hale getirmeye çalışan Türkiye, inşaat sektöründe en hızlı gelişen ülkeler arasında yer almaya başladı. Bu nedenle, MIPIM’in bize daha da güçlenmemiz için önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum”.

Türk mimarlık sektörü uluslararası arenada boy gösterdi.

Türkye Mimarlar Federasyonu bu yıl ilk defa bir stant ile katılım gösterdi. Stantta A Tasarım Mimarlık, Dome+Partners, DS Landscape & Architecture, Efekta Architects, GAD Architecture, Melike Altınışık Architects (MAA), Norm Architects, Tabanlıoğlu Mimarlık ve RGG Architects gibi sektörün önde gelen isimleri projelerini tanıttı.  Ayrıca, MIPIM’de her yıl gerçekleşen MIPIM Awards’ın jüri global üyelerinden biri ise mimar Melike Altınışık oldu. Aynı zamanda SP Architects ise MIPIM Awards ödüllerinde finalistler arasında yarıştı ve Türkiye’nin mimarlık sektöründeki gücünü her anlamda gözler önüne serdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaz saatine geçiş en çok gençleri etkiliyor

Yaz saatine geçiş en çok gençleri etkiliyor

 

14 Mart, tüm dünyada Uyku Günü olarak kutlanıyor. Health uygulamasıyla uyku düzeninin optimize edilmesine yardımcı olurken daha dengeli bir yaşam için bütünsel zindelik içgörüleri sunan Samsung, yaz saati uygulamasının uykuya etkisine dair önemli bilgiler paylaştı. Buna göre, ABD, Kanada ve 40 Avrupa ülkesinde bu uygulamadan etkilenen Samsung Health kullanıcılarının uyku düzeni verisi incelendiğinde, haftalar süren uyku düzeni bozulmaları görüldü ve bundan en çok genç yaş gruplarının etkilendiği ortaya çıktı.

 

Yaz saati uygulaması nedeniyle saatler ileri alındığında kendinizi daha yorgun mu hissediyorsunuz? Yalnız değilsiniz. Yaz saatinin uygulamaya alındığı gece bir saat kaybetmek önemsiz gibi görünse de Samsung Health kullanıcılarının uyku düzeni verisi incelendiğinde ABD, Kanada ve 40’tan fazla Avrupa ülkesinde bu uygulamanın etkisi görülebiliyor.

 

En çok genç nesiller etkileniyor

Yaz saati uygulamasının sabahında bu değişimin insanlar üzerindeki etkisine bakıldığında, pek çok kişinin uyku düzeninin bozulduğu açıkça görülüyor. Saat değişikliğinin yapıldığı gece, insanların uyku öncesinde daha uzun zaman geçirdiği, bir önceki geceye göre 33 dakika daha geç uykuya daldığı ve 19 dakika daha erken uyandığı saptandı. Uykusuz kalmak her yaş grubunu zorlasa da bundan en çok etkilenenler 20’li yaş grubu oldu. Bu grup çok geç uykuya geçti ve daha az uyudu.

 

Kullanıcıların toplam uyku süresi, uyanık kalma süresi, uyku döngüsü, fiziksel ve zihinsel iyileşmesinin değerlendirilmesine dayalı olarak hesaplanan Uyku Skoru da haftalar sonra bile en düşük seviyelerde seyretti ve yine 20’li yaşlardaki insanlar en düşük skora sahip oldu. Yedi günlük Uyku Skoru ortalamasına bakıldığında, 20’li yaş grubu en yavaş skor iyileşme oranını gösterirken, daha büyük yaş grupları yaz saatine çok daha hızlı adapte oldu. Üçüncü haftaya gelindiğinde, tüm yaş gruplarında uyku skorları hala normal düzeye inmedi ve iyi bir gece uykusunun kalitesi tam yakalanamadı.

 

İyi bir gece uykusu ve hızlı toparlanma için faydalı ipuçları

Yaz saatine geçiş, saatleri ayarlamanın üzerinden çok zaman geçse de tüm yaş gruplarının uyku düzenini net bir şekilde etkiliyor ancak genç nesillerin bu süre zarfında uyku yönetimine öncelik vermesi çok daha önemli. Dünya Uyku Günü vesilesiyle Samsung, daha iyi gece uykusu için uyku düzeninin ve alışkanlıklarının mümkün olduğunca sorunsuz ve zahmetsiz bir şekilde anlaşılmasını sağlayacak faydalı ipuçları paylaştı.

 

  • İdeal bir uyku ortamı, iyi bir gece uykusu için kritik öneme sahip. Bu ay içerisinde sunulacak olan Samsung Health güncellemesi, Smart Things ve Samsung’un kapsamlı cihaz ekosistemi gücünden yararlanarak Uyku Ortamı Raporu oluşturacak. Bu rapor aracılığıyla sıcaklık, nem, CO₂ ve ortam ışığı dahil olmak üzere uyku kalitesini etkileyen temel faktörler hakkında yol gösterecek ve analizler sunacak. Kullanıcılar, uyudukları ortamın uykularını nasıl etkilediğini daha iyi anlayarak daha iyi bir gece uykusu için oda koşullarını kolayca optimize edebilecek.

 

  • Uyku ortamını mükemmelleştirmenin yanı sıra, aktivitelerin enerji seviyesini nasıl etkileyebileceğini anlamak da çok önemli. Samsung Health uygulaması güncellemeleri, kullanıcıların gün boyunca ne kadar enerji harcayabileceklerinin görünümünü sunan Enerji Skoru özelliğine de yenilikler getiriyor. Uyku ve kalp atış hızının yanında aktiviteler hakkında ayrıntılı bilgiler veren Aktivite Tutarlılığı, son dört haftanın aktivite seviyelerini değerlendiriyor ve genel durumun daha ayrıntılı anlaşılmasına yardımcı oluyor.

 

  • Nasıl uyuduğunuzu anlamak ve uyku eğitimi yoluyla gereken düzenlemeleri yapmak da önemli. Uyku Koçluğu, kullanıcıların uykusunu 7 gün boyunca takip ediyor ve sonuçlara göre kullanıcıya bir uyku hayvanı atayarak uyku düzenine kavuşulmasını kolaylaştırıyor. Kişiselleştirilmiş koçluk programı, uyku hedeflerine ulaşmaları için kullanıcıları faydalı bir yola yönelterek sağlıklı alışkanlıklar ve rutinler geliştirilmesini sağlıyor.

 

Dünya Uyku Günü, uykunun önemine dair önemli bir hatırlatma işlevi görüyor. En yeni Samsung Health uygulaması güncellemeleri ve Galaxy ekosistemiyle Samsung, kullanıcıların uykularını optimize etmesine ve daha sağlıklı, daha dengeli bir yaşam sürmesine yardımcı olma kararlılığını sürdürüyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaşlılıkta genç kalmanın 10 püf noktası!

Yaşlanmaya karşı ‘dik’ durun!

Yaş alırken yaşlanmamak için altın öneriler!

Sağlıklı ve Zinde bir yaşlılık için…

‘Gençlik iksiri’ diyerek sağlığınızdan olmayın!

Yaşlılıkta genç kalmanın 10 püf noktası! 

 

Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesi ve tıbbi imkanların artmasıyla yaşam süresi uzadığından yaşlılık dönemini fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak sağlıklı ve dinç geçirmek şüphesiz büyük önem taşıyor. Kimileri bu amaçla sağlıklı yaşam tarzı benimseyip kişisel ve çevresel olumsuz etkenleri olabildiğince azaltmaya çalışırken, kimileri ise internetten ve sosyal medyadan gördüklerini doktora danışmadan bilinçsizce uygulama yoluna gidebiliyor! Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi İç Hastalıkları, Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Berrin Karadağ “Yapılan araştırmalar; biyolojik yaşınızı genç tutmanın mümkün olabildiğini gösteriyor ama bunu yaşam tarzınızda yapacağınız olumlu değişikliklerle gerçekleştirmeye çalışmalısınız. Sosyal medyanın ve yapay zeka kullanımlarının yaygınlaştığı son yıllarda, sağlıklı yaşlanmak adına faydalı olabildiği gibi zararlı da olabilecek pek çok bilgiler sunulduğunu görüyoruz. Reklam amaçlı ilaçlar ile vitamin ve mineral takviyeleri ya da ‘gençlik iksiri’ olarak gösterilen pek çok ürün bilinçsiz kullanıldığında sağlığınızda geri dönüşü olmayan çok ciddi zararlara yol açabilir” diyor. Prof. Dr. Berrin Karadağ, yaşlılıkta genç kalmanın anahtar kelimelerini içeren 10 etkili yöntemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 

 

  • Hareketsizlikten kaçının, dik durun!

Modern çağın yol açtığı en önemli tehlikelerden birini hareketsizlik ve yanlış duruş bozukluğu oluşturuyor. Özellikle bilgisayar ve cep telefonunda geçirilen uzun saatler, pek çok işin bir tuş ile oturduğumuz yerden halledilebiliyor olması, düzenli egzersiz ya da yürüyüş yapmamak  gerek iç organlarımıza gerekse fiziksel yapımıza son derece zarar veriyor. Bu nedenle çağımızın hareketsiz (sedanter) yaşam tuzağına düşmeyerek, gün içerisinde her fırsatta mutlaka hareket etmek, otururken ve yürürken de dik durmaya özen göstermek gerekiyor. Prof. Dr. Berrin Karadağ “Vücudumuzun genetik yapısı, 100-200 yıl önceki gibi daha az yemek, daha çok hareket etmek isterken, teknoloji ise bize oturduğumuz yerden yaşamayı getirdiğinden hareketsiz kaldık. Ama aslında genetik yapımız halen daha çok hareket etmeyi ve daha az yemek yemeyi istiyor. Bu nedenle daha çok hareket edip, paketli gıdalardan da uzak kalırsak sağlıklı yaş almanın ana hedefini tutturmuş oluruz” diyor.  

 

  • Düzenli egzersiz yapın

Yapılan sayısız çalışmalar; düzenli yürüyüş yapmanın kalp ve damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve kemik erimesi gibi hastalıklardan korunmada kritik rol oynadığını, başta kas ve iskelet sistemi olmak üzere tüm hücrelerimizin daha etkin çalışmasını sağlamaya katkı sağladığını, ruh sağlığımızı ve sağlıklı yaş almamızı desteklediğini açıkça ortaya koyuyor. Bu nedenle mutlaka düzenli egzersiz yapmayı yaşam alışkanlıklarınız arasına katın. Yaşınıza/kapasitenize göre haftada en az 3 gün bir saat yürüyüşü/egzersizi alışkanlık haline getirin.

 

  • Sigara ve alkolden mutlaka uzak durun!

Baş edemediğiniz sorunlarınızdan uzaklaşmak ya da kaçmak gibi sağlıksız gerekçelerle sigara, alkol vb. zehirlere tutsak olmayın. Gerek hücrelerinizin ve organlarınızın, gerek bilişsel ve zihinsel sağlığınızın gerekse cildinizin genç kalabilmesi için, zararları sayısız araştırmalarla kanıtlanmış olan sigara ve alkolden uzak durun. 

 

  • Stresi yönetmeyi öğrenin

Çevremizde şüphesiz strese yol açan pek çok etken var. Ancak unutmayın ki; stresin azı karar, çoğu zarar! Yapılan araştırmalar, dozunda stresin kişiyi çeşitli tehlikelerden ve risklerden koruduğunu gösterirken, aşırı stresin ise pek çok hastalığa zemin hazırlayabildiğini, vücuda hem fiziksel hem de ruhsal açıdan zarar vererek hastalık sürecine de çok büyük etkileri olduğunu gösteriyor. Bu nedenle stresi yönetmeyi öğrenmek, gerekirse uzman desteği almak son derece önemli. 

 

  • Erken yaşlandıran besinlerden uzak durun

Çağımızın yoğun koşuşturmacasında fast-food türü besinlere yönelim hızla artıyor ancak aşırı yağlı, defalarca aynı yağda kızartılmış, katkı maddeli ve lezzet verici tatlandırıcıların katıldığı hazır besinlerden mutlaka uzak durmak gerekiyor. Basit karbonhidratlar olarak adlandırılan beyaz ekmek, unlu ve nişastalı yiyecekler, şekerli besinler ve içecekler ile aşırı tuzdan kaçınmak şart. Abur-cubur tüketmeyi sevenlerin mutlaka sağlıklı atıştırmalıklara yönelmesi, zengin lif içeriğine sahip kurubaklagiller ile vitamin ve mineral değerleri yüksek olan mevsim sebze ve meyvelerinin tüketilmesi gerekiyor.  

 

  • Her gün mutlaka yeterli su tüketin

Hücrelerimizin ve organlarımızın sağlıklı çalışması, cildimizin erken kırışmasını önlemesi için, beslenmemizin vazgeçilmez bir unsuru olan su, insan yaşamında oksijenden sonra gelen en önemli öğeyi oluşturuyor. Her gün yeterince su içilmediğinde toksinler kanda birikirken, böbreklerimiz zamanla işlevlerini yerine getirememeye başlıyor ve böbrek yetmezliği gibi hayati riske yol açabiliyor. Bu nedenle her gün mutlaka yeterli su tüketmeye çok özen gösterin. Prof. Dr. Karadağ “Böbrekler birer duş başlığı gibi çalışır. Eğer az su alırsak böbrekler tıkanır, ama yeterli su alırsak böbreği tıkayacak maddeler uzaklaştırılır. O nedenle günde 2 litre su içmek gerekir” diyor. 

 

  • Uyku düzeninize çok dikkat edin

Yapılan bilimsel çalışmalar; yeterli ve kaliteli uykunun hayatın her döneminde sağlık açısından kritik rol oynadığını gösteriyor. Uyku esnasında hücreler yenilenirken, bağışıklık sistemi güçleniyor ve vücut kendini tamir ediyor. Bu nedenle geceleri uykusuz kalmamaya, kaliteli uyku için yatağınızın rahat, odanızın karanlık, serin ve sessiz olmasına özen gösterin. 

 

  • Teknolojiden uzak kalmayın

Prof. Dr. Berrin Karadağ, genç yaşamanın altın kurallarından birinin, teknolojiye ayak uydurmak   olduğunu belirterek, dijital teknolojinin yaşlıların sosyalleşmesinde önemli bir rolü olduğunu vurguluyor. Prof. Dr. Karadağ sözlerine şöyle devam ediyor: “Yaşlı bireyler her ne kadar teknoloji kullanımı konusunda endişe duysalar da, dijital teknoloji iletişimden sağlık sorunlarına kadar her alanda onların günlük yaşam kalitelerinin artmasına, bağımsız bir yaşam sürmelerine ve aktif bir yaşlanma dönemi geçirmelerine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle dijital teknolojiyi öğrenmekten çekinmeyip, onu hayatlarına katmaları, önlerinde yepyeni ve kolaylaştırıcı bir yol açacaktır. Bu sayede kendine güvenli, hayattan keyif almaya devam eden ve toplumdaki yerini kaybetmekten korkmayan sağlıklı ve güçlü yaş almaya devam eden mutlu bir yaşlılık hedeflenmelidir.”

 

  • Gelişigüzel takviyeler kullanmayın!

 

Vitamin ve mineral değerlerini ölçtürerek özellikle D vitamini başta olmak üzere, eksiklikleri gidermek gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Karadağ, “Ancak gençlik sağlayacağı, sağlıklı yaşam vaadettiği gibi söylemlerle sosyal medyada ve internette çok sık karşımıza çıkan birtakım besinlere, reklam amaçlı ilanlara, vitamin ve mineral takviyelerine, hatta ‘gençlik iksiri’ adı altında karışımlara rastlıyoruz. Oysa bu tür ürünlerin doktora danışılmadan ve gerekli vitamin/mineral değerleriniz ölçülmeden kullanılması sağlık açısından son derece yüksek riskleri ve tehlikeleri beraberinde getirebiliyor” diyor. 

 

  • Güneşin zararlı ışınlarından korunun!

Yapılan sayısız araştırma; güneşin zararlı ışınlarının cilt kanserine yol açabildiğini, erken kırışıklıklar, cilt lekeleri ve cilt kuruluğuna neden olarak cildi erken yaşlandırdığını ortaya koyuyor. Bu nedenle özellikle yaz mevsiminde güneşin zararlı ışınlarından çok iyi korunmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Berrin Karadağ, güneş ışınlarının dik gelmediği saatlerde ise her gün 15 dakika kolların iç kısımlarının ve bacakların güneşlendirilmesi gerektiğini söylüyor.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ücretli çalışan sayısı yıllık yüzde 2,2 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2025 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %2,2 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 15 milyon 73 bin 564 kişi iken, 2025 yılı Ocak ayında 15 milyon 407 bin 625 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2025 Ocak ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe %1,4 azaldı, inşaat sektöründe %6,4 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe %3,5 arttı.

Ücretli çalışanların sektörlere göre dağılımı, Ocak 2025

Sektör Ücretli çalışan sayısı Yıllık
fark
Yıllık
değişim
(%)
Ocak 2025 Ocak 2024
B-N Toplam (Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmetler) 15 407 625 15 073 564 334 061 2,2
B-E-Sanayi 4 933 984 5 002 214 -68 230 -1,4
B-Madencilik ve taş ocakçılığı 135 926 137 096 -1 170 -0,9
C-İmalat 4 591 551 4 660 756 -69 205 -1,5
D-Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı 140 700 136 931 3 769 2,8
E-Su temini; kanalizasyon, atık yönetimi ve iyileştirme faaliyetleri 65 807 67 431 -1 624 -2,4
F-İnşaat 1 807 760 1 699 602 108 158 6,4
G-N-Ticaret ve hizmetler 8 665 881 8 371 748 294 133 3,5
G-Ticaret 3 387 767 3 276 501 111 266 3,4
H-Ulaştırma ve depolama 1 252 596 1 198 443 54 153 4,5
I-Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri 1 166 796 1 087 353 79 443 7,3
J-Bilgi ve iletişim 294 137 289 333 4 804 1,7
K-Finans ve sigorta faaliyetleri 351 806 337 742 14 064 4,2
L-Gayrimenkul faaliyetleri 120 894 120 227 667 0,6
M-Mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler 661 135 643 772 17 363 2,7
N-İdari ve destek hizmet faaliyetleri 1 430 750 1 418 377 12 373 0,9

Ücretli çalışan sayısı aylık %0,1 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2025 Ocak ayında bir önceki aya göre %0,1 arttı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2025 Ocak ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe %0,4 azaldı, inşaat sektöründe %0,6 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe %0,2 arttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

LPG, Vücut Şekillendirmede Çığır Açan Benzersiz İnovasyonu Yeni CELLU M6 INFINITY Cihazının Lansmanını Gerçekleştirdi

Medikal estetik ve profesyonel kozmetiğin Türkiye’deki öncülerinden İnanır Group, geçtiğimiz günlerde LPG Endermologie konsepti için özel bir etkinlik düzenledi.

Swissotel The Bosphorus Istanbul’da gerçekleşen etkinlikte, LPG’nin en yeni ve ileri teknolojiye sahip cihazı CELLU M6 INFINITY tanıtıldı.

LPG Global İhracat Direktörü Claude GERIN ve LPG Global Eğitim Direktörü Vinciane GREDEN’in sunumlarıyla İnanır Group Yönetim Kurulu Başkanı Dursun İnanır’ın katılımlarıyla gerçekleşen etkinlikte, vücut şekillendirme, güzellik, wellness ve sağlıklı yaşam alanlarında hücre uyarımı konusunda dünya lideri olan LPG’nin, bilimsel olarak kanıtlanmış teknolojisini bir adım daha ileri taşıyarak geliştirdiği CELLU M6 INFINITY davetlilere tanıtıldı. Bu yenilikçi cihaz, selülit, bölgesel incelme, sıkılaşma ve uzun süreli sonuçlar elde edilmesi gibi alanlarda devrim niteliğinde destekleyici etkiler sağlıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı