ABD Başkanı Donald Trump aylardır süren yeni tarife kararlarını açıkladı ve küresel ticareti adeta sarstı. Beyaz Saray’da düzenlenen etkinlikte Trump, 2 Nisan’ı uzun zamandır beklenen “kurtuluş günü” olarak nitelendirerek, “Ülkemiz ve vergi mükelleflerimiz 50 yılı aşkın süredir sömürülüyor ama artık buna izin verilmeyecek” dedi.
“Bu, bizim ekonomik bağımsızlık bildirgemizdir” diyen Trump ABD’nin diğer ülkelere karşılıklı tarifeler uygulayacağını belirterek, “Minimum temel tarife oranını yüzde 10 olarak belirleyeceğiz” diye konuştu.
ABD Başkanı Trump’ın imzaladığı kararname kapsamında, ülkenin ithalat yaptığı başlıca ticaret partnerlerinden Avrupa Birliği’ne yüzde 20, Çin’e yüzde 34, Vietnam’a yüzde 46, Tayvan’a yüzde 32, Japonya’ya yüzde 24, Hindistan’a yüzde 26, Güney Kore’ye yüzde 25, Tayland’a yüzde 36, İsviçre’ye yüzde 31, Endonezya’ya yüzde 32, Malezya’ya yüzde 24, Kamboçya’ya yüzde 49, Güney Afrika’ya yüzde 30, Bangladeş’e yüzde 37 ve İsrail’e yüzde 17 tarife getirdi.
Türkiye, Birleşik Krallık, Brezilya, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Yeni Zelanda, Mısır ve Suudi Arabistan’ın aralarında olduğu bazı ülkeler için yüzde 10 gümrük vergisi uygulandı.
Tüm bunlarla beraber AB’den de yanıt gecikmedi ve jet yanıt verileceği duyuruldu. İlk aşamada viski, burbon, motorsiklet gibi klasikleşmiş ABD ürünlerinin hedef alınması beklenirken savaşın daha da büyüyeceğinin sinyalleri verildi.
Geçen yıl ABD’nin mal ticaret açığının 1,2 trilyon doları aştığına işaret edilen açıklamada, 2001’de yüzde 28,4 olan ABD’nin küresel üretimdeki payının 2023’te yüzde 17,4’e düştüğünün bilgisi paylaşıldı.
Çoğu analist ekonomik açıdan bakıldığında, büyümedeki beklenen yavaşlama ve ticaret bağlarının kopmasından kazananın az olduğu, hatta hiç kazanan olmadığı konusunda hemfikir.
Perşembe günü Avrupa varlıklarındaki hareketlilik de buna bir örnek olarak gösteriliyor.
LÜKS MARKALAR DA TARİFEDEN ETKİLENECEK
Avrupa’nın en büyük ve en prestijli 10 lüks tüketim şirketinin performansını takip eden STOXX Luxury 10 Endeksi Perşembe günü dört yılın en kötü seansını yaşayarak yüzde 5,2 düşüşle kapandı. Bugün de endeks günün ilk yarısında yüzde 5 geriledi. Böylece endeks son 5 günde yüzde 11.7 düşüş gösterdi. Endekste yer alan LVMH, Hermès, Kering, Richemont, Ferrari, Burberry, Moncler ve Swatch Group’un yer aldığı endeksteki her firma bu durumdan zarar gördü.
Görsel: Stoxx.com Söz konusu şirketlerden Burberry yüzde 18.1 ile hissesi en fazla değer kaybeden firma oldu. Bunu yüzde 16.6 ile Kering ve yüzde 15.8 ile Swatch takip etti.
Lüks ürünler, sıklıkla Avrupa’da üretilip ABD’ye ihraç edilmeleri nedeniyle Trump’ın karşılıklı gümrük vergilerinin doğrudan hedefinde yer alıyor. Uzmanlara göre İsviçreli saat dev Rolex de bu durumdan etkilenecekler arasında. Uzmanlara göre ABD’liler eğer saat satın almayı düşünüyorsa hemen harekete geçmeli çünkü yüksek fiyatlar kapıda.
Saatlerini İsviçre’de üreten ve dünyanın dört bir yanındaki müşterilerine gönderen Rolex, 5.000 dolardan başlayan ve saatin malzemesine ve ayrıcalığına bağlı olarak 50.000 dolara kadar çıkabilen parçalarıyla şüphesiz en çok aranan lüks saat markalarından biri.Trump’ın duyurusu ise karşılıklı tarife oranı İsviçre için yüzde 31 ve Avrupa Birliği için yüzde 20 olurken Rolex saatlerin fiyatının daha da artması mümkün.
Yüzde 31’lik bir gümrük vergisi oranıyla Rolex, Cartier gibi rakipleri ile beraber, ürünlerini ABD’ye satmanın maliyetini telafi etmek için çok az seçeneğe sahip ve Trump gümrük vergilerini yaşayan birçok perakendeci gibi, hızla uyum sağlaması gerekiyor.
10 BİN DOLARLIK SAAT 14 BİN DOLARA ÇIKABİLİR
Vergi, tamamen müşterilere yansıtılırsa, ABD’de 10.000 dolarlık yepyeni bir Rolex’in gümrük vergileri devam ederse 3.100 dolara mal olabileceği anlamına gelebilir. Bob’s Watches CEO’su Paul Altieri, ek satış vergisiyle ki bu birçok eyalette yaklaşık yüzde 8, nihai fiyatın 14.000 doların üzerine çıkabileceğini söyledi. Rolex Haziran ayında fiyatlarını artırırsa, 2025’te saatlerin fiyatını ikinci kez artırmış olacak. Zira altının fiyatı arttıkça, altından yapılmış bazı Rolex modellerinin fiyatı da 1 Ocak’ta yüzde 8’e kadar artmıştı.
LÜKS GİYİM MARKALARI NE YAPACAK?
Peki ya giyim? Zira moda ve deri ürünleri konusunda uzmanlığın çoğu Avrupa’da…
ABD Başkanı Donald Trump’ın yemin törenine katılmasının ardından düzenlediği bir basın toplantısında , ABD pazarındaki büyüme umutları besleyen LVMH Başkanı Bernard Arnault , Amerika’nın yeni dönemini överek “ABD’de iyimserlik rüzgarlarına tanık oldum. ABD’de, açık kollarla karşılandığınız hissine kapılıyorsunuz” dese de bu ılımlı açıklamalar da istisna yapılmasını sağlayamadı.
Lüks ürünler, Avrupa’da büyük bir varlığa sahip, markaları küresel lüks mallar pazarının en az yüzde 70’ini oluşturuyor ve AB’nin tahminine göre yıllık ihracatı 260 milyar euro değerinde. Bu, tüm AB ihracatının yaklaşık yüzde 10’una denk geliyor.
Birçok firma da merkezini ya da üretimini Trump’ın istediği gibi ABD’ye taşımayı planlamıyor. Bünyesinde Gucci, Saint Laurent, Bottega Veneta, Balenciaga, Alexander McQueen, Brioni, Boucheron, Pomellato gibi devleri barındıran Kering’in CEO’su Francois-Henri Pinault, şirketin ürettiği her şeyin “kültürlerinin bir parçası” olması nedeniyle üretimin ABD’ye taşınmasına kesin bir şekilde karşı çıkıyor. Bu nedenle Gucci’nin lüks giyiminden Yves Saint Laurent’in çantalarına kadar her şey Avrupa’da üretiliyor ve şu anda ABD’de üretimi yok.
Gümrük vergisi haberinin ardından LVMH ve Kering’in hisseleri yaklaşık yüzde 4, Burberry’nin hisseleri ise yüzde 7 değer kaybetti.
Peki firmalar ne yapacak? UBS analisti Zuzanna Pusz, “Avrupalı lüks şirketlerin çoğunun tarifeleri, fiyatlandırmaya karşı daha az hassas olan ve bölgesel fiyat farklılıklarına alışkın olan son tüketicilere fiyat artışları şeklinde yansıtmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Pusz, markaların ABD’de ortalama olarak fiyatlarını yüzde 6 artırmaları gerektiğini, aksi takdirde kârlarının yüzde 7 düşeceğini de sözlerine ekledi.
Hermès’in Yönetim Kurulu Başkanı Axel Dumas, çanta üreticisinin gümrük vergilerine karşı kendini savunmak için bu yaklaşımı kullanacağını daha önce belirtmişti.
Avrupa Birliği ülkelerine yüzde 20 oranında gümrük vergisi getirmesiyle Hermès, Fendi, Chanel , Gucci ve Dior gibi markalar, aralarında İtalya ve Fransa’da üretilen lüks çantaların da bulunduğu en çok satan bazı ürünlerinin fiyatlarını da artırmak zorunda kalabilir.
Markalar gümrük vergilerinin yüzde 20’lik kısmını tüketiciye yansıtırsa Chanel’in ikonikleşen metal zincirli çantası markanın web sitesinde şu anda 10.400 dolara satılırken artık yeni karar ile 12.480 dolara mal olabilir.
Sotheby’s’e göre Hermès’in Birkin’inin fiyatı normalde 12 bin dolardan başlarken, 14 bin 400 dolara, şu anda 3.490 dolara satılan Fendi Baguette 4.188 dolara, 4.800 dolara satılan orta boy Gucci Jackie çantanın fiyatı 5.760 dolara, Dior’un ikonikleşen Saddle çantası ise 4.400 dolara satılırken 5.280 dolara mal olabilir. Dior’un bir diğer ikonik serisi Lady Dior çanta ise 6.500 dolardan 7.800 dolara yükselebilir.
Yani uzmanlara göre artık ABD’li alışverişçilerin de lüks çantalara ve ayakkabılara para harcamadan önce alternatif olarak Avrupa’ya seyahat etmeyi beklemeleri bu saatten sonra mümkün…
* Haberin görseli Shutterstock’tan servis edilmiştir.
Kaynak: Habertürk
