Aylık arşivler: Nisan 2025

“Çizginin Peşinde” ve “Uzak Muamma II” Sergileri Çankaya’da Açıldı

“Çizginin Peşinde” ve “Uzak Muamma II” Sergileri Çankaya’da Açıldı

 

Çankaya Belediyesi, nisan ayını iki anlamlı sergiyle karşıladı.  Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde aynı gün açılışı gerçekleşen ve Erdal Sorgucu’nun çizgileriyle hayat bulan “Çizginin Peşinde” sergisi ile Iğdır Üniversitesi Resim Bölümü öğrencilerinin hazırladığı “Uzak Muamma II” sergisi sanatseverlerden büyük ilgi gördü.

 

Nisan ayına birbirinden farklı etkinliklerle merhaba diyen Çankaya Belediyesi, iki renkli sergiyi Başkentlilerle buluşturdu. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde aynı gün açılışı gerçekleşen ve Mimar Erdal Sorgucu imzasını taşıyan “Çizginin Peşinde” sergisi ile Iğdır Üniversitesi Resim Bölümü öğrencilerinin hazırladığı “Uzak Muamma II” sergisine sanatseverler büyük ilgi gösterdi.

 

SANAT ÜZERİNE YENİ BİR DENEYİM: “UZAK MUAMMA II”

Küratörlüğünü Müzeyyen Çağlar Güler, Mehmet Sıddık Turan ve Abdül Tekin’in yaptığı sergi, sanatın düşünce üzerine deneyiminden yola çıkarak hem toplumda gelenekselleşmiş kavramları yeniden yorumluyor hem de ziyaretçilerine farklı bir perspektif sunuyor. Iğdır Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Öğrencileri Adem Ala, Aslı Dönmez, Ayhan Kartal, Ayşegül Alan, Buket Halifeoğlu, Ceylan Alikol, Ebru Kaya, Emirhan Karagiyim, Ezgi Dal, Feleknas Uca Şan, Filiz Taşdemir, Funda Karaman, Hacer Han, Mehmet Karakaya, Merve Safa Engin, Mihriban Tan, Nazan Kızılkaya, Polat Can Oral, Rozerin Savaş, Rukiye Uyanık, Sibel Gülderen, Tekin Karakuş, Türkan Ataş, Veysel Kıvanç ve Zora Kızılkaya’nın eserlerinden oluşan karma sergi, 17 Nisan tarihine kadar ücretsiz ziyaret edilebilecek.

 

ELLİ YILLIK DENEYİM İLE “ÇİZGİNİN PEŞİNDE”

Mimar Erdal Sorgucu’nun çizgi üzerine deneyimlerine odaklanan “Çizginin Peşinde” sergisi mimari eskizler ve karikatürlerden oluşan iki bölüm şeklinde sunuluyor. Sorgucu’nun elli yıllık çizgi serüveninin aktarıldığı sergide karikatürle başlayıp mimari ile devam eden büyülü bir yolculuğa odaklanılıyor. Serginin mimari eskizler bölümünde yer alan eskiz çalışmaları, renkli ipler yardımıyla oluşturulan çizgilerle 10 adet mimari çalışmaya tümevarım yaparak Sorgucu’nun seyir defteri ziyaretçilerle buluşturuluyor. 16 Nisan tarihine kadar açık olacak sergi ücretsiz ziyaret edilebilecek.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları, Mart 2025


Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları, Mart 2025

 Aylık en yüksek reel getiri Euro’da oldu
 
Aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde %4,42, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise %3,83 oranlarıyla Euro’da gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın %2,90, BIST 100 endeksi %1,66, mevduat faizi (brüt) %1,27 ve Amerikan Doları %0,64 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) %1,90 oranında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın %2,31, BIST 100 endeksi %1,08, mevduat faizi (brüt) %0,69 ve Amerikan Doları %0,07 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; DİBS %2,46 oranında yatırımcısına kaybettirdi.  

Finansal yatırım araçlarının aylık reel getiri oranları, Mart 2025

Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %10,90, TÜFE ile indirgendiğinde ise %8,05 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %4,95, TÜFE ile indirgendiğinde ise %7,40 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçlarının üç aylık reel getiri oranları, Mart 2025

Altı aylık değerlendirmeye göre külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %13,83, TÜFE ile indirgendiğinde ise %6,83 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %5,99, TÜFE ile indirgendiğinde ise %11,77 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçlarının altı aylık reel getiri oranları, Mart 2025

Yıllık değerlendirmede en yüksek reel getiri külçe altında gerçekleşti

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %22,20, TÜFE ile indirgendiğinde ise %9,28 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından mevduat faizi (brüt) %12,70 ve DİBS %6,18 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Amerikan Doları %6,23, Euro %6,79 ve BIST 100 endeksi %8,70 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde mevduat faizi (brüt) %0,78 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; DİBS %5,05, Amerikan Doları %16,14, Euro %16,65 ve BIST 100 endeksi %18,35 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Finansal yatırım araçlarının yıllık reel getiri oranları, Mart 2025

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tekstil Sektöründe ABD Pazarında Avantaj Arıyor: Yeni Vergi Düzenlemeleri ve Uzak Ülkeler Stratejisi Masada

Tekstil Sektöründe ABD Pazarında Avantaj Arıyor: Yeni Vergi Düzenlemeleri ve Uzak Ülkeler Stratejisi Masada

 

 

ABD’nin uygulamaya aldığı yeni gümrük vergileri Türkiye’yi rakiplerine kıyasla daha avantajlı bir konuma taşırken, Egeli tekstil sektörü Turquality projesi ve “Uzak Ülkeler Stratejisi” ile ABD pazarında büyümeyi hedefliyor. Başkan Jak Eskinazi, döviz kuru ve finansman sorunlarına rağmen 2025 için umutlu olduklarını vurguladı.

 

Ege Tekstil ve Hammadeleri İhracatçıları Birliği’nin 2024 yılı olağan mali genel kurul toplantısı yapıldı.

 

Ege Tekstilcileri ABD Pazarında Yeni Yolu Haritalıyor

 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Eskinazi, “Son gelişmeler Tekstil Sektör Kurulu olarak tüm ilgili Birliklerimizin katılımıyla, ABD’ye yönelik ihracatımızı artırmak ve sektörümüzü tanıtmak amacıyla başlattığımız Turquality tanıtım projemizin çalışmalarının ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. ABD Başkanı Donald Trump tarafından Çin ve Vietnam başta olmak üzere birçok ülkeye uygulanacak yeni ilave gümrük vergileri açıklandı. Türkiye, %10 gümrük vergisi uygulanacak ülkeler arasında yer alıyor. ABD tarifelerinde ülkemiz en düşük ilave vergi uygulanan ülkeler grubunda yer aldı, rakip ülkelere uygulanan daha yüksek vergi oranlarından dolayı avantajlı durumumuzu önümüzdeki dönemlerde ABD’ye yönelik ticaret faaliyetlerimizi yoğunlaştırarak ve gümrük tarifelerinin ortaya çıkaracağı yeni ticaret düzeninde doğru bir yol haritası ile hareket ederek gerçekleştirmemiz gerekecek.” dedi.

 

Türkiye’nin “Uzak Ülkeler Stratejisi

 

Başkan Eskinazi, “Ticaret Bakanımız Sayın Ömer Bolat’ın açıklamaları da sektörümüz açısından olumlu gelişmeler olacağını gösteriyor; Türkiye olarak, ABD’nin de dahil olduğu “Uzak Ülkeler Stratejisi” gibi kapsamlı eylem planlarının yanı sıra; tekstil, hazır giyim, makina gibi çeşitli sektörlere yönelik de hazırlıkları hayata geçirmeye başlayacaklarını ve bunların hayata geçirilmesi sonucunda, Türkiye ve ABD arasındaki ticaretin daha da serbestleştirilmesi için de imkanlar ortaya çıkacağını belirtti. Sektörümüz özelinde yapılan bu yorumların da olumlu sonuçlarını göreceğimizi düşünüyorum. ABD’nin yeni ilave vergilerinin sektörümüzü nasıl etkilediğini alt ürün grubu bazında da değerlendirdik; Örneğin; İpek elyaf ve iplik veya keten, kenevir elyaf ve ipliklerde vergi oranı 0 iken yeni uygulama ile %10 vergi uygulanarak ABD’ye gönderilebilecek. Yada, örneğin yatak çarşaflarında %2,5 ile %20,9 arasında vergi uygulanıyorken ilave %10 vergi eklenecek.” diye konuştu.

 

İlk aşamada eklenen %10 ilave vergi olumsuz bir durum olarak algılanabilir ancak daha avantajlıyız

 

Jak Eskinazi, “İlk aşamada eklenen %10 ilave vergi olumsuz bir durum olarak algılanabilir ancak rakiplerimize uygulanacak vergi oranlarıyla değerlendirildiğinde daha avantajlı halde olduğumuzu görebiliyoruz. Örneğin mevcut vergisi %15 olan Pakistan’a uygulanan ilave vergi %29 iken mevcut vergisi %15 olan Hindistan’a ilave %26 vergi uygulanacak. Hazır giyim için de aynı durum geçerli, örneğin; örme pamuklu T-shirt için ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı mevcut vergi %16,5 iken veya pamuklu erkek denim pantolon için %16,6 iken , %10 ilave vergi olacak. Ancak rakiplerimizin vergi oranları; örneğin Çin için mevcut vergi %50 iken ,ilave vergi ile birlikte toplam %84 oldu. Bangladeş mevcut %15 iken ilave vergi ile birlikte toplam %52 oldu. Vietnam mevcut %15 iken, toplam 61 oldu.

Bir diğer konu, bildiğiniz üzere döviz kurlarının enflasyon oranında artmamasından kaynaklanan maliyetlerimizin artışı ile ihracatçılarımız zor süreçlerden geçmektedir.” dedi.  

 

Döviz kurlarında yaşanan son dönemlerdeki artışlara rağmen enflasyonda düşüş yaşandı

 

Başkan Eskinazi, “Hazine ve Maliye Bakanlığımıza konuyla ilgili çok görüş ilettik ancak bu konuyla ilgili bildiğiniz üzere “döviz artarsa enflasyon artar” görüşü dolayısıyla beklenen çözüm alınamadı. Ancak döviz kurlarında yaşanan son dönemlerdeki artışlara rağmen enflasyonda düşüş yaşandı. Her yerde ilettiğim gibi; Türkiye rakiplerine göre yüzde 40-50 daha pahalı bir ülke haline geldi “İhracatçılar olarak enflasyondan, pariteden darbe yemişken, 2024 yılında finansmana erişimde de büyük zorluklar yaşadık.  2025 yılının kolay geçmeyeceğini öngörüyoruz, ancak yeni gelişmelerle ve alacağımız yeni pozisyonlarla daha iyi bir yıl geçireceğimizin umuduyla çalışmalarımıza devam edeceğiz.” diye konuştu.

 

Genel Kurul sonrası Prof. Dr. Yaşar UYSAL ise “Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Gelişmeler ve Beklentiler” sunumunu gerçekleştirdi.  

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Flamenko Rüzgârı Ankara’dan Esecek


Flamenko Rüzgârı Ankara’dan Esecek

 

39. Uluslararası Ankara Müzik Festivali, müzikseverleri İspanya’nın uluslararası üne sahip “Los Vivancos” topluluğunun sadece kadınlardan oluşan “Woman by Aaron Vivancos” grubu ile buluşturuyor. İspanya ve Meksika’da kapalı gişe sergilenen gösteri, 11 Nisan Cuma akşamı MEB Şura Salonu’nda…

 

Sevda-Cenap And Müzik Vakfı (SCA Müzik Vakfı) tarafından düzenlenen 39. Uluslararası Ankara Müzik Festivali,  4 Nisan Cuma akşamı Vakfın kurucularından Cenap And anısına düzenlenen açılış konseri ile başladı. Festival süresince müzikle dolu bir ay yaşayacak olan Başkent Ankara’da müzikseverler, dünyaca ünlü birçok sanatçının yanı sıra İspanya’nın uluslararası üne sahip “Los Vivancos” topluluğu ile de buluşacak.

Şimdiye kadar 60’dan fazla ülkede 300’den fazla şehir ve 2 binin üzerinde performansla 3 milyonun üzerinde seyirciyle buluşan Los Vivancos Topluluğu, müzikseverlere, coşkuyu şahlandıran müzik ve dansın bir arada sunulduğu sıra dışı bir flamenko gecesi yaşatacak. 39. Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde sahne alacak topluluk; efsane dansçısı Aaron Vivancos’un prodüktör, koreograf, besteci ve artistik direktör olarak imzasını taşıyan ilk gösterisi “Woman”ı sergileyecek.

 

Binlerce kadının yaşadığı gerçekler dansla anlatılıyor

 

Aaron Vivancos’un kardeşi ve Los Vivancos üyelerinden Elias Vivancos ile birlikte yarattığı dansın ve özellikle yenilikçi flamenkonun eşsiz bir birleşimi olarak tanımlanan gösterisi olan “Woman”, binlerce kadının hayatları boyunca yaşadıkları gerçek durumların bir yansımasını sunuyor. Bunun yanında kadınların şefkat, cesaret, güç, sevgi, umut, neşe gibi değişmez değerlerini ayrıca vurguluyor. 

 

Woman by Aaron Vivancos Flamenko, Barcelona’da kapalı gişe sergilendi

 

Ankara’ya ilk kez gelecek olan topluluğun, İspanya ve Meksika’dan sonra, Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde müzikseverlerin beğenisine sunulacak  “Woman” gösterisi, Barcelona’da üç hafta kapalı gişe sergilendi. Müzikleri Aarón Vivancos ve Gonzalo Garcia’a ait Woman’ın sanat yönetmenliğini Aarón Vivancos & Elías Vivancos yapıyor. Özgün fikir ve içerikle sahnelenen gösterinin kostümleri Alvarno; dijital görsel ve grafikleri Miguel San Juan, Alberto Valle, David Fernández ve Manuel Vázquez tarafından hazırlandı. Işıkta Jorge Elbal, teknik ekipte ise Jorge Manuel Elbal Gómez ve José luis García Barbera yer alıyor. 

11 Nisan Cuma akşamı saat 20.00 MEB Şura Salonu’nda sahne alacak Woman by Aaron Vivancos’un dansçıları ise; Andrea Mora, Candela Molina, Mariana Garcia, Ana Isabel Martin, Alicia Gavilán, Sandra Garcia, Nuria Rudilla ve Aaron Vivancos. 

 

Sevda-Cenap And Müzik Vakfı (SCA Müzik Vakfı) tarafından düzenlenen 39. Uluslararası Ankara Müzik Festivali, 04-30 Nisan 2025 tarihleri arasında 11 ülkeden klasik müzik, modern dans, flamenko ve caz türlerinde sıra dışı olan 250’ye yakın sanatçı ve topluluğun katılımıyla gerçekleşiyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İETT’nin 421 otobüs kapasiteli 2 yeni garajının inşası hızla sürüyor 2025’in sonunda hizmete alınacak

İETT’nin 421 otobüs kapasiteli 2 yeni garajının inşası hızla sürüyor 2025’in sonunda hizmete alınacak

 

İETT’nin yatırım programı kapsamında yapımı süren Başakşehir ve Kurtköy 2 garajlarının inşası yüzde 50 fiziki ilerlemeye ulaştı. Toplam 421 araç kapasiteli iki yeni garaj, 2025 yılının sonunda İstanbul’a kazandırılmış olacak.

İETT, tüm işletme faaliyetlerinin yansıra araç ve saha yatırımlarına da hız kesmeden devam ediyor. Başakşehir’de yapımı başlayan 44 bin metrekare toplam alana sahip, 271 otobüsün eş zamanlı parklanabileceği ve 8 otobüsün aynı anda tüm bakım – onarım hizmetinin yapılabildiği Başakşehir Kayabaşı Garajı’nda inşa faaliyetlerinin yüzde 50’si tamamlandı. 

20 BİN METREKARE ALANA SAHİP

Pendik’te yapımı başlayan 20 bin metrekare alana sahip, 150 körüklü otobüsün eş zamanlı parklanabileceği, 6 otobüsün aynı anda tüm bakım – onarım hizmetinin yapılabildiği Kurtköy 2 Garajı’nda da inşa faaliyetlerinin yüzde 50’si tamamlanmış durumda. 

Yeni ve çevreci teknolojilerle donatılan her iki garajda da araç yıkamalarında kullanılan suyun yaklaşık yüzde 85’inin geri dönüşümü sağlanabilecek ve katı atıkların yüzde 95’inin geri dönüşümü yapılabilecek.

2025’İN SONUNDA HİZMETE ALINACAK

İETT’nin toplam 421 araç kapasiteli bu iki yeni garajı da 2025 yılının sonunda İstanbul’a kazandırılmış olacak.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İGDAŞ Genel Müdürü istifa etti

İBB iştiraki İGDAŞ’ın Genel Müdürü Ali Ender Çolak görevinden istifa etti. Çolak’ın sağlık sorunlarını gerekçe göstererek istifa ettiği bildirildi.

İş hayatına Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) başlayan Çolak, 1989-2008 yılları arasında bu kurumda uzman, daire başkanı ve son olarak da Kurul Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bu dönemde Bireysel Emeklilik Sistemi ve Kurumsal Yönetim İlkelerinin oluşturulması süreçlerini de yöneten Çolak, aynı zamanda OECD Kurumsal Yönetim Yönlendirme Komitesi ve Danışma Kurullarında üyelik yapmıştır. Ender Çolak sermaye piyasalarının Avrupa Birliği’ne uyumu Eşleştirme Projesinin de eş başkanlığını yürüttü.

Ender Çolak, 2008-2011 yılları arasında Anel Grup Finans ve Yenilenebilir Enerji’den sorumlu Başkan Yardımcısı, 2011-2023 yılları arasında da Baymak, BDR Thermea Group CEO’su olarak görev yaptı.

Çolak’ın istifası İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar’ın ardından geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB’ye yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan isimler arasında olan Çağlar, 23 Mart’ta adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

ÇAĞLAR EUREKO SİGORTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAPTI

Can Akın Çağlar Profesyonel yaşamına 1985 yılında Hazine Müsteşarlığı’nda Bankalar Yeminli Murakıp Yardımcısı olarak başladı. Kamuda görev yaptığı 10 yıl boyunca Türkiye’ faaliyette bulunan çok sayıdaki banka ve finansal kuruluşlarda çeşitli denetim görevleri üstlendi. 1995-1997 yılları arasında ABD’de Boston Üniversitesi’nde Finansal Ekonomi alanında master yaptıktan sonra Türkiye’ye dönerek kariyerine Egebank AŞ’de Genel Müdür Yardımcısı ve aynı zamanda Ege Yatırım AŞ de Genel Müdür olarak devam etti.

1998-2003 yılları arasında Faisal (Family)Finans AŞ Katılım Bankasında Genel Müdürlük yaptı.

2003 yılında tekrar kamuya dönerek 2011 yılına kadar 8.5 yıl boyunca T.C. Ziraat Bankası’nda Genel Müdürlük görevini üstlendi. Bu süre içerisinde gerek yurtiçinde gerek yurt dışındaki Ziraat Bankasının çok sayıdaki finansal iştiraklerinde değişik sürelerle Yönetim Kurulu Başkanlıkları görevlerinide üstlendi.

2011 yılında Ziraat Bankasındaki görevinden ayrılarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na (BDDK) Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı. 2014 yılında kamudaki görevinden ayrılarak bir Hollanda şirketi olan Eureko Sigorta A.Ş de Genel Müdür olarak profesyonel yaşamına devam etti.

Mayıs 2019 tarihine kadarki 5 yıllık Eureko Sigorta Genel Müdürlüğü süresince aynı zamanda Hollanda-Achmea Gurubu’nun Yunanistan’daki Sigorta Şirketi Inter-American’da YK üyesi, TARSİM ve DASK’ta YK üyesi, Sigorta Bilgi Merkezi ve Güvence Fonu YK Başkanlıkları yanısıra sigortacılık sektörünün en üst kurumu olan Türkiye Sigorta Birliği Başkanlığı görevlerini üstlendi. İBB ataması öncesi son görevi Eureko Sigorta AŞ. YK Başkan Vekilliği olan sayın Çağlar evli ve üç çocuk babasıdır.

Kaynak: Habertürk

Konak’ın hasta nakil araçları en zor anında vatandaşın yanında

Konak’ın hasta nakil araçları en zor anında vatandaşın yanında

 

Konak Belediyesi, hasta nakil ambulansı hizmetiyle desteğe ihtiyaç duyan dezavantajlı vatandaşların yanında olmayı sürdürüyor. İlçe sınırları içerisinde ikamet eden hastalara ücretsiz olarak hizmet veren hasta nakil ambulansları, bir yıl içerisinde 850 kişiye ulaştı.

Sağlık alanında sunduğu öncü hizmetlerle vatandaşların yanında olmaya devam eden Konak Belediyesi, kısıtlı imkanlar nedeniyle hastane randevularına gidemeyenlerin yardımına koşuyor. Sağlık İşleri Müdürlüğü bünyesinde görev yapan uzman ekipler eşliğinde evinden alınan hastalar, sağlık kontrolleri için randevu aldıkları hastaneye götürülüyor. Tedavileri tamamlanan hastalar, daha sonra tekrar ambulansla evlerine bırakılıyor. İlçe sınırları içerisinde ikamet eden hastalara ücretsiz olarak hizmet veren hasta nakil ambulansları, bir yıl içerisinde 850 kişiye ulaştı.

“Hizmetten çok memnunuz”

Konak Belediyesi’nin hasta nakil ambulansı, 2016 yılından beri beyincik tümörü hastalığıyla mücadele eden 14 yaşındaki Burak Fidan’a da destek veriyor. 3 yıldır Konak Belediyesi’nin hasta nakil ambulansı hizmetinden faydalandıklarını söyleyen Fidan ailesi,  “Konak Belediyesi’nin bu hizmetinden çok memnunum.  3 senedir ne zaman ihtiyaç duysak hep yanımızdalar. Kontrol günümüz yaklaştığında telefon açıp hemen randevu alabiliyoruz” sözleriyle memnuniyetlerini dile getirdi.

“Yanlarında olmaya devam edeceğiz”

Vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmayı hedeflediklerini belirten Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Özellikle yatalak durumda olan komşularımız, randevuları bulunan hastanelere ulaşım sağlamak için bizlerden yardım talep ediyor. Alanında uzman ekiplerimizle evlerinden aldığımız hastalarımızı, sağlık kontrolleri için hastanelere ulaştırıyoruz. Tedavileri tamamlandıktan sonra tekrar evlerine bırakarak hizmet veriyoruz. Vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu her an yanlarında olmaya devam edeceğiz. Hasta veya dezavantajlı vatandaşlarımız, sağlık kuruluşlarına ulaşmak için bizleri 0232 484 22 91 numaralı telefondan arayabilirler” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ergen beyni tehlikeyi görmüyor!

Ergen beyni tehlikeyi görmüyor!

Ergenlik döneminde tehlike algısının yetişkinlere kıyasla daha zayıf olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun beynin risk değerlendirmesi ve dürtü kontrolünden sorumlu prefrontal korteksinin henüz gelişimini tamamlamamış olmasından kaynaklandığını söylüyor.

Ergenlerin riskli davranışlarının birçok sebebi olabildiğini dile getiren Çocuk-Ergen Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Hormonal değişimler, kimlik arayışı, sosyal kabul isteği ve çevresel faktörler de bu süreci etkiliyor.” dedi. Sosyal medyanın ise riskli davranışların cazip hale gelmesine ve tehlike algısının zayıflamasına neden olabildiğine dikkat çeken Yıldırım, aile tutumlarının da bu noktada belirleyici rol oynadığını vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk-Ergen Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, ergenlerin tehlike algılarının neden yetişkinlerden farklı olduğunu ele alarak, bu durumla başa çıkma yollarını açıkladı. 

Risk değerlendirmesi ve dürtü kontrolü ergenlikte daha zayıf!

Ergenlerin tehlike algısının yetişkinlere kıyasla farklılık gösterdiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Bunun nedeni ergen beyninin henüz tam anlamıyla gelişmemiş olmasıdır. Özellikle prefrontal korteks, risk değerlendirmesi, dürtü kontrolü ve karar verme gibi fonksiyonları yöneten bir bölge olup, bu alan ergenlik döneminin sonlarına kadar gelişimini sürdürür.” dedi.

Bu nedenle ergenlerin riskleri yeterince değerlendirememe veya uzun vadeli sonuçları göz ardı etme eğiliminde olduklarını ifade eden Yıldırım, “Ayrıca ergenlerde duygusal yanıtları yöneten beynin bölgesi amigdala, daha aktifken prefrontal korteks bu yanıtları kontrol etmekte daha az etkilidir.” şeklinde konuştu.

Ergenlerin riskli davranışlara yatkın olmalarının birçok nedeni var!

Ergenlerin riskli davranışlarının birçok sebebi olabildiğine işaret eden Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Sadece psikolojik, çevresel ya da biyolojik diyemeyiz. Alt başlıklarını da değerlendirmek gerekir.” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biyolojik olarak ergenlik dönemi, vücutta büyük hormonal değişimlerin yaşandığı bir dönem ve bu hormonlar duygusal ve dürtüsel tepkileri arttırabiliyor. Yine beyin gelişiminin de tamamlanmamasından kaynaklı olarak riskli davranışları artabiliyor. Psikolojik etkilerinden bahsedecek olursak; kimlik gelişimi, bağımsızlık arayışı, sosyal kabul ihtiyacı ergenleri riskli davranışlara yönlendirebiliyor. Ergenler kendilerini kanıtlama ya da ait olma duygusunu yaşama arzusuyla çoğu zaman bu davranışları denemek isteyebiliyorlar. Aile, arkadaş grubu, okul, toplum gibi çevresel faktörler de ergenlerin riskli davranışlarda bulunma yatkınlıklarını şekillendirebiliyor. Arkadaş grubunun kötü etkisi, ailedeki stres gibi daha olumsuz çevresel faktörler risk alma davranışlarını teşvik edebiliyor.”

Sosyal medya ergenlerin tehlikeyi daha düşük algılamalara neden olabiliyor!

Vurgulanması gereken önemli noktalardan birinin de sosyal medya ve dijital dünyanın ergenlerin tehlike algısını çeşitli şekillerde etkileyebildiği olduğunun altını çizen Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Sosyal medya ergenlerin kendilerini ifade etmeleri için bir platform gibi görülse de aynı zamanda yanlış bilgi yayılması, riskli davranışların idealize edilmesi ve sürekli sosyal kıyaslamaya yol açılabiliyor. Bu da ergenlerin tehlikeyi daha düşük algılamalara neden olabiliyor. Ayrıca sosyal medyada kendilerini ifade etmek için bazı riski davranışlar sergileyip ilgi çekmek, takipçi kazanmak amacıyla daha cazip bir noktaya getirebiliyorlar.” açıklamasını yaptı.

Aşırı koruyucu ebeveynlik de ilgisiz ebeveynlik de risk algısının zayıf olmasına yol açabiliyor!

Aile tutumlarının da ergenlerin tehlike algısı üzerinde etkili olduğuna vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, şunları söyledi:

“Aşırı koruyucu ebeveynlik ergenin riskli durumları algılama ve baş etme becerilerini sınırlayabiliyor. Bu durum ergenin risk algısının zayıf olmasına yol açabiliyor. İlgisiz ebeveynlikte ise ebeveynin ilgisiz veya tutarsız davranışlarının yoğunluğu ergenin kendine güvenini zedeleyebiliyor ya da tehlikeli durumlarla başa çıkma konusunda zayıf bir algı geliştirmesine neden olabiliyor. Bu durumda da ergen riskli davranışlara daha yatkın hale gelebiliyor. Çünkü denetimsizlik ve izlenme duygusu eksik kalabiliyor.”

Pozitif rol modeller ergenlerde sorumlu davranışları teşvik edebiliyor!

Ergenleri riskli davranışlarından korumanın en etkin yollarından birinin çok yönlü bir yaklaşım olduğunu aktaran Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Eğitim ve bilinçlendirmelerin fazlalaştırılması gerekiyor. Çünkü ergenlerin risklerin farkındalığını gözlemlemesi, etkili eğitim ve bilinçlendirme programlarıyla yapılabilir.” dedi.

Ailelerin ve eğitimcilerin pozitif rol modeller olmalarının da çok önemli olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ergenlere pozitif rol model sunulduğunda, daha sağlıklı bir iletişim gelişebiliyor, sorumlu davranışları teşvik edilebiliyor ve aile içindeki iletişim de ergenin güvenliğini arttırabiliyor. Açık iletişim oldukça kıymetli. Aileler ve eğitimciler ergenlerle açık ve anlayışlı bir şekilde iletişim kurarak onların endişe ve düşüncelerini anlamalı ve riskli durumlarla başa çıkmaları desteklenmeli. Açık iletişimin olmadığında ergenler bazı davranışları saklama, gizleme seçeneğine yönelebiliyor. Ergenlerin sosyal çevreleri de çok önemli. Sağlıklı arkadaşlıklar, pozitif okul ortamları ve toplumun desteği ile riskli davranışlarından kaçınmaları arasında bir ilişki var.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeniden Sinematek ve COALITION ile İzmir’de bahar havası

Yeniden Sinematek ve COALITION ile İzmir’de bahar havası

İzmir Büyükşehir Belediyesi Yeniden Sinematek nisan ve mayıs gösterimleri, “Doğanın Sesi” temasıyla kentte bahar havası yaşatacak. Yeniden Sinematek kapsamında ekoloji temalı COALITION sergisi de sanatseverlerle buluşacak. 

İzmirlileri kült filmlerle buluşturan Yeniden Sinematek, nisan ve mayıs gösterimleri ile kente bahar havası getiriyor. İki ay boyunca çok sayıda film İzmir Sanat’ta ücretsiz gösterilecek. Yeniden Sinematek filmleriyle bağlantılı olarak İzmir Fransız Kültür Merkezi iş birliği ile COALITION sergisi de gezilebilecek.

Kötülük Diye Bir Şey Yok

Film gösterimleri kapsamında 13 Nisan’da Hayvan Krallığı, 20 Nisan’da Kya’nın Şarkı Söylediği Yer ve 27 Nisan’da Neandria var. Mayıs ayı gösterimleri ise 4 Mayıs’ta Toprağın Tuzu filmi ile başlayacak. 11 Mayıs’ta Kötülük Diye Bir Şey Yok, 18 Mayıs’ta Buğday ve 25 Mayıs’ta Flow: Bir Kedinin Yolculuğu filmleri sinemaseverlerle buluşacak. Tüm filmler İzmir Sanat Büyük Salon’da saat 19.00’da ücretsiz olarak gösterilecek.

COALITION sergisi

Ekoloji temalı COALITION sergisi ise Fransız Kültür Merkezi Sergi Salonu’nda 26 Nisan’a kadar pazar günleri hariç 10.00-21.00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilecek.  2024 baharında Paris’te lansmanı yapılan ve büyük beğeni toplayan sergi, Paris’te sanat ve ekoloji alanında önde gelen bir kuruluş olan COAL’ın 15. yıl dönümünü kutluyor. İzmir Fransız Kültür Merkezi için özel olarak tasarlanan COALITION sergisinin bu versiyonu, ekolojik sanat sahnesindeki yaklaşımların zenginliğini ve çeşitliliğini temsil eden 12 sanatçıyı bir araya getiriyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Marble İzmir Fuarı yarın 30. kez açılıyor

Marble İzmir Fuarı yarın 30. kez açılıyor

Sektöründe dünyanın en büyük üç fuarı arasında yer alan, Türk doğal taşının dünyaya açılan kapısı Marble İzmir – Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı yarın (9 Nisan 2025) 30’uncu kez açılıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Fuarlar kenti İzmir’de 30 yıldır bir marka haline gelen Mermer Fuarı’nın kentimize ve ülkemize kazandırdığı prestij çok değerli” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen doğal taş sektörünün en büyük küresel buluşması Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, yarın (9 Nisan 2025) saat 11.00’de düzenlenecek törenle kapılarını açacak. Katılımcı sayısı, ziyaretçi sayısı ve düzenlendiği alanın büyüklüğü itibariyle dünyanın sayılı uluslararası doğal taş fuarlarından biri olan Marble İzmir, dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri İzmir’de ağırlayacak.

“İzmir’e prestij kazandırıyor”

Bu yıl 30. kez açılacak Marble İzmir Fuarı’nın İzmir’in bir markası olduğunu ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Fuarlar kenti İzmir’de 30 yıldır bir marka haline gelen Mermer Fuarı’nın kentimize ve ülkemize bu alanda kazandırdığı prestij çok değerli. 30 yıldır istikrarını koruyarak başarısını da artıran ve doğal taş sektörünün dünyaya açılan kapısı haline gelen Marble İzmir, ekonomiyi canlandıran, sektöre güç veren büyük bir organizasyon. İlk yılında Kültürpark’ta 47 yerli katılımcısıyla başlayan Mermer Fuarı, bugün uluslararası boyutta ve 150’ye yakın ülkeden binin üzerinde katılımcıyı ağırlıyor” dedi.

Bahar bereketi

Marble İzmir’in ilk yılında Türkiye’nin doğal taş ihracatı 77 milyon dolarken yıllar içinde fuarın da katkısı ile ihracatın 2 milyar dolar seviyelerine yükseldiğini ifade eden Başkan Tugay, “Dünyanın gündemindeki fuarımız, dört gün boyunca İzmir’e de bahar bereketini yaşatıyor. Hem doğal taş sektörü ve yan sektörlerinin ticari faaliyetlerini artırıyor hem de yerli ve yabancı turistleri ağırlayan kentimizin ulaşımdan konaklamaya, yeme-içme sektöründen küçük esnafına kadar her kesimine ekonomik açıdan katkı sağlıyor. Bu değerli fuarı daha nice yıllar büyüterek ve güçlendirerek devam ettirmek için çalışacağız” diye konuştu.

“Fuar İzmir” de büyüdü: 10 yaşında!

Marble İzmir – Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı 30’uncu yılını tamamlarken Marble İzmir için kurulan ve fuarlar kenti İzmir’in ihtisas fuarlarının adresi olan Fuar İzmir de 10 yaşına girdi. Yıllarca Kültürpark’ta düzenlenen Marble Fuarı’na katılımcı firma sayısı artınca daha büyük alana ihtiyaç duyuldu ve Türkiye’nin en büyük fuar merkezi Fuar İzmir’in temelleri bu süreçte atıldı. 10 yıldır başarılı ihtisas fuarlarına ev sahipliği yapan Fuar İzmir, 30 yıllık bu büyük ve köklü organizasyona bir kez daha hazır. Fuar İzmir’in 150 bin metrekareyi aşan açık ve kapalı alanlarında aralarından 20 ila 30 yıldır fuara katılanların da olduğu firmalar ziyaretçilerini bekliyor.

Ödüller, atölyeler, söyleşilerle dolu 4 gün

Marble İzmir Fuarı, 30. yılına özel etkinliklerle de ziyaretçilerini memnun edecek. Fuarın ilk günü A Fuaye alanında, saat 11’deki açılışın ardından aynı alanda 16.30’da genç yeteneklerin tasarımlarının işlenmiş doğal taş ürünlerine dönüştüğü 7. Uluslararası Değişik Doğaltaş Tasarım Yarışması Ödül Töreni gerçekleşecek. Yarışma için tasarımların ürünlere dönüştüğü eserlerin sergisi ise dört gün boyunca A Fuaye alanında sergilenecek.

Mermer Fuarı’nın ikinci günü (10 Nisan 2025) ise Doç. Dr. Gültekin Coşkun’un konuşmacı olduğu ‘Zemin Kaplaması Olarak Kullanılan Doğal Taşların Kayma Direncinin Belirlenmesi’ söyleşisi B Hol Etkinlik Sahnesi’nde 11.30-12.30 arasında gerçekleşecek. Aynı gün Etkinlik Sahnesi, 14.00-14.45 saatleri arasında Prof. Dr. Alper Baba ve Prof. Dr. Hülya Yüceer’in konuşmacı olarak katıldığı “Karaburun Yarımadasının Kalkınmasında Jeolojik Miras ve Jeorota’nın Önemi” konulu söyleşiye ev sahipliği yapacak.

Fuarın ikinci gününde iki önemli söyleşi daha yapılacak. B Seminer Salonu’nda 14.00-15.00 arasında Funda Bekişoğlu – İMİB, Efe Nalbantoğlu – EMİB, Ahmet Tekin’in BAİB, konuşmacı olduğu Korhan Nejat Bozkurt’un moderatörlüğünü yaptığı ‘Taşın Anavatanından Dünyaya: Turkish Stones’un Başarı Hikâyesi’ konulu söyleşi düzenlenecek. B Hol Etkinlik Sahnesi’nde ise saat 15.00 -15.45 arasında Prof. Dr. Faruk Çalapkulu’nun konuşmacı olduğu güncel bir konu olan ‘ABD’nin Yeni Vergi Hamlesi: Doğaltaş Sektörleri İçin Fırsat mı, Tehdit mi?’konulu söyleşi yapılacak. 

Marble İzmir Fuarı’nın üçüncü gününde (11 Nisan 2025) Dr. Öğr. Üyesi Mimar Aydın Apaydın’ın anlatımıyla ‘Mermer Çamur Atıklarının Yapı Malzemesi Üretiminde Kullanılması’ konulu söyleşi B Hol Etkinlik Sahnesi’nde saat: 11.30 -12.30 arasında yapılacak. Saat: 15.00-15.45 arasında ise ‘Nitelikli Mermercilik Elemanları Yetiştirilmesi Yönünde;  AB Uyumlu Milli Eğitim Bakanlığı Meslek Edindirme Kursları’ konusunu İnşaat Teknik Öğretmeni Ali Pancarcı anlatacak. 

Atölyelere kayıtlar marble.izfas.com.tr adresinden yapılacak

Marble İzmir,  fuar süresince çeşitli atölyelere de ev sahipliği yapacak. 10-11 Nisan 2025 tarihinde saat 10.30 – 17.30 arasında B Hol Etkinlik Alanı’nda sanatçı Bahar Sili ile Rölyef Atölyesi gerçekleşecek. 10.30 – 12.30 arasında Heykel Atölyesi ve 14.00 – 17.00 arasında,  İnteraktif Mozaik Deneyimi Eğitmen Melike Ülker Erkan tarafından düzenlenecek. Atölye katılımları sınırlı kontenjanlı olacak ve kayıtlar marble.izfas.com.tr web sitesinden ücretsiz olarak yapılacak.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı