Aylık arşivler: Mayıs 2025

Baharın gelişi Antalya’da Hıdırellez Şenliği ile kutlandı

Baharın müjdecisi ve umudu simgeleyen Hıdırellez, Antalya’da büyük bir coşku ile kutlandı. Antalyalılar, baharın gelişini dilekler, çocuk oyunları, dans gösterileri, konserler ve Hıdırellez ritüelleri ile karşıladı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşleri Dairesi Başkanlığı, bolluğun, umudun ve bereketin simgesi, baharın müjdecisi Hıdırellez’i Karaalioğlu Parkı’nda düzenlediği şenlik programıyla kutladı. Yediden yetmişe şenlik alanını dolduran Antalyalılar, şarkılar ve danslar eşliğinde doyasıya eğlendi.

BAHAR COŞKUSU YAŞANDI

Şenlik programı Antalya Büyükşehir Belediyesi Bando ve Orkestrası konseri ve İsmail Baha Sürelsan Konservatuarı Dans Topluluğunun Roman Dans gösterileriyle başladı. Sahne etkinliklerinin yanında vatandaşlar Hıdırellez masalı, masal atölyesi, sanat çalışmaları, dans gösterileri ile keyifli zaman geçirdi. Şenlikte çocuklar ve aileleri için düzenlenen çuval yarışı ve halat çekme etkinliklerinde de renkli anlar yaşandı. Kadın kooperatiflerinin yer aldığı gıda, el sanatları hediyelik eşya stantlarına vatandaşlar ilgi gösterdi.  Atölye ve sivil toplum kuruluşlarının çeşitli stantlarının da yer aldığı şenlik alanında vatandaşlar özel olarak hazırlanan dilek ağacına dileklerini astı. Şenliğin finalinde ise vatandaşlar Antalya’nın sevilen sanatçılarında Erdinç Karadeniz’in bir birinden eğlenceli şarkılarına eşlik ederek baharı karşıladı. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Disney+’ın Hande Erçel ve Barış Arduç’u başrollerinde buluşturan ‘Aşkı Hatırla’ dizisinin teaser afişi yayınlandı!

The Walt Disney Company’nin tüm dünyada milyonlarca üyeye sahip dijital yayın platformu Disney+, heyecan uyandıran lokal içeriklerini yayınlamaya devam ediyor. Bu senenin iddialı projelerinden başrollerinde Hande Erçel ve Barış Arduç’u buluşturan ‘Aşkı Hatırla’ dizisinden dikkat çekici bir teaser afiş yayınlandı. Saner Ayar’ın yapımcılığında O3 Medya imzasını taşıyan dizinin orijinal hikayesini Ahmet Vatan kaleme alırken, projenin yaratıcısı olan Özgür Önurme aynı zamanda dizinin yönetmenliğini de üstleniyor. Çok yakında Disney+’ta yayına girecek ‘Aşkı Hatırla’nın afişi, dizinin romantik atmosferine dair ipuçları verirken ikilinin uyumunu da gözler önüne seriyor.

İstanbul ve Kapadokya’da çekimleri gerçekleşen romantik komedi türündeki 8 bölümlük dizinin oyuncu kadrosunda Hande Erçel ve Barış Arduç’a Feyyaz Şerifoğlu, Başak Gümülcinelioğlu, Alper Saldıran, Naz Göktan, Begüm Akkaya, Melis Minkari ve Sezin Akbaşoğulları ve Fatih Al gibi genç ve usta isimler eşlik ediyor. 

Evlilik yolundayken ayrılık yaşayan güvenilir, ünlü mimar Deniz (Barış Arduç) ve fenomen bir editör olan Güneş (Hande Erçel), tesadüfen karşılaştıkları günün akşamında telefonlarına düşen bir mesajla hayatlarını değiştirecek bir yolculuğun içinde kendilerini bulurlar. Bu yeni macera onlara ilişkilerindeki eksik parçaların izini sürdürecek ve aşkı yeniden hatırlatacaktır.

Disney+ Türkiye, ayrıca yeni reklam özelliğini 12 Şubat’ta hayata geçirdi. Bu özellik ile platforma özel orijinal yapımlar, gişe rekorları kıran filmler, ödüllü ve eleştirmenlerce beğenilen dizilerin yer aldığı herkese hitap eden içerik kütüphanesi sürekli büyüyerek izleyicilerle buluşmaya devam ederken hem üyelere hem de reklamverenlere yeni fırsatlar sunuluyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Binlerce kişi Hıdırellez’i sevinçle karşıladı

Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen Hıdırellez Şenliği’nde binlerce kişi baharın gelişini büyük bir coşkuyla karşıladı.

Baharın müjdecisi, bolluk ve bereketin sembolü olan Hıdırellez, Osmangazi Belediyesi’nin Yeşil Bursa Roman Dernekleri Federasyonu ve Osmangazi Kent Konseyi işbirliğinde düzenlediği coşkulu etkinlikle kutlandı. Kamberler Parkın’da gerçekleştirilen Hıdırellez Şenliği’ne, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve çok sayıda Osmangazili vatandaş katıldı.

Oldukça renkli görüntülere sahne olan Hıdırellez Şenliği, Hıdırellez ateşinin yakılmasıyla başladı. Başkan Aydın, protokol üyeleri ve vatandaşlar, yakılan ateşin üzerinden atlayarak, yeni yılla ilgili güzel dilekler diledi. Ateşin üzerinden atlanmasının ardından etkinliğe katılanlar, müzik eşliğinde doyasıya eğlenerek Hıdırellez’i kutladı.  

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Hıdırellez Şenliği’nde yaptığı konuşmada, “Çocukların, gençlerin ve yaşlıların katılımıyla hep beraber güzel bir Hıdırellez kutluyoruz. Hıdırellez bizlere, bolluk, bereket, sağlık, huzur ve başarı getirsin. Birlik ve beraberlik içiresinde nice mutlu Hıdırellezlerde buluşmayı diliyorum” dedi.

Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren de, “Gemlik’te Hıdırellez’i büyük bir coşkuyla kutladık. Osmangazi’deki kardeşlerimizi de bu özel günde yalnız bırakmayalım dedik. Baharın müjdecisi Hıdırellez, hepimiz için kutlu olsun” diye konuştu.

Hıdırellez Şenliği’ne katılan vatandaşlar, Başkan Aydın’a yoğun ilgi gösterdi ve bol bol hatıra fotoğrafları çektirdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kanser tedavisinde çığır açan hücreler Türkiye’de üretilecek

İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Karaöz’ün verdiği bilgilere göre, Türkiye’de kanser hücrelerini hedef alıp yok edebilen özel hücrelerin üretileceği bir laboratuvar kuruluyor. Samsun’da düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Prof. Dr. Karaöz, Orta Karadeniz bölgesindeki hekimlere kök hücre tabanlı hücresel tedaviler ve gen tedavileri konusundaki son gelişmeleri aktardı.

Ölü hücreler tedavi edilemiyor, kök hücre umut oluyor

Prof. Dr. Karaöz, son yıllarda kök hücrelerin öneminin giderek arttığını belirterek, tıbbın mevcut şartlarda bazı hastalıkları yüzde 100 tedavi edemediğini ifade etti. Bu hastalıkların büyük bir kısmını nörodejeneratif hastalıklar olarak tanımlayan Karaöz, “Bu hastalıkların ortak karakteristiği ilgili oldukları organlardaki hücrelerin bir nedenden dolayı ölmesi ve bu ölen hücrelerin işlevini görmemesi sonucunda klinik sonuçlarla karşılaşılmaktadır. Örneğin, Parkinson hastalığında dopamin üreten hücrelerin ölmesi neticesinde bu hastalığın klinik belirtilerini hastalar göstermeye başlamaktadır ya da tip1 diyabet diye adlandırdığımız hastalıkta da pankreasta insülin üreten hücreler ölmektedir. İşte ne yazık ki hiçbir cerrahi bir yöntem hiçbir ilaç bu ölen hücrelerin yerine yenilerini koyamamaktadır” dedi.

Türkiye’de hücresel tedaviler gelişiyor

Bu nedenle, son 30 yılda dünya genelinde ve Türkiye’de bu alanda önemli araştırmalar ve çalışmalar yapıldığını dile getiren Prof. Dr. Karaöz, özellikle son 10 yılda Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın kontrolü altında onay alınarak hücresel tedaviler alanında hastalara yardımcı olunduğunu belirtti. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bazı hususların ortaya çıktığını ifade eden Karaöz, şunları söyledi:

“En önemli sorunlardan bir tanesi üretilen hücrelerin uygun standartlarda, uluslararası standartlarda bizim GMP yani iyi üretim şartlarında üretilen laboratuvarlarda üretiliyor olması gerekiyor. Dolayısıyla bu üretilen hücrelerin hemen siz hastanızda uygulayamazsanız Sağlık Bakanlığı’ndan onay almanız gerekiyor. Daha sonra uygulamanız gerekiyor. Bir de tabi çok daha önemlisi ki bu alan ne yazık ki her geçen gün gözlemliyoruz istismara açık bir alan olmaya başladı. Çünkü hastalara boş vaatler verip bu tedavileri uygulamak uygun değil. Bu tedaviyi aldıktan sonra iyileşme potansiyeli olan hastalara bu uygulamaların yapılması gerekiyor.”

Kök hücre kanser yapar mı

Kök hücrelerle ilgili sıkça sorulan “Kanser yapar mı?” sorusuna da açıklık getiren Prof. Dr. Karaöz, “Hayır yapmaz. Gerek bizim şu ana kadarki klinik deneyimlerimiz gerekse dünyadaki klinik deneyimler bize bunu söylüyor. Bizim kullandığımız kök hücrelerden bahsediyoruz. Biz buna erişkin kök hücresi diyoruz. Klinikte yeni doğmuş bebeklerin göbek kordonundan dokusundan elde ettiğimiz kök hücreleri kullanmaktayız. Dolayısıyla bu hücreler bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalar göstermiştir ki asla herhangi bir ciddi yan etkiye sebebiyet vermemekte ve kanser gibi birtakım olaylara sebebiyet vermemektedir” şeklinde konuştu.

Geleceğin tedavisi: Hücresel İmmünoterapi ve CAR T-cell Teknolojisi

Prof. Dr. Karaöz, gündeme yavaş yavaş girmeye başlayan bir diğer önemli konunun ise hücresel immünoterapi olduğunu söyledi. Kanser tedavisinde radyoterapi, kemoterapi ve akıllı ilaçlar gibi seçenekler olmasına rağmen hala tedavi edilemeyen vakaların bulunduğunu belirten Karaöz, özellikle hematolojik malignanslar yani kan kökenli kanserlerin bazı tipleri için CAR T-cell olarak adlandırılan yeni bir teknolojinin ortaya çıktığını ve Amerika’da doğan bu teknolojinin yavaş yavaş tüm dünyaya yayıldığını aktardı.

Türkiye’nin ilk “CAR T-cell laboratuvarı” yolda

Prof. Dr. Karaöz, Türkiye olarak kendi hastanelerinde de bu güçlü hücreleri üretebilecek bir laboratuvarın kuruluş aşamasına başladıklarını müjdeleyerek, “Biz de Türkiye olarak bizim hastanemizde bu çok güçlü olan hücreleri yani hastaya enjekte ettiğiniz zaman kanser hücrelerini yakalayıp öldürebilme potansiyeline sahip olan bu hücreleri üretebilme kapasitesine sahip bir laboratuvarın kuruluş aşamasına başladık. Ümit ediyorum ki 6 ay ila 1 yıl içerisinde bu laboratuvarda üretilen CAR T-cell hücreleri inşallah Türk insanlarının da faydasına sunulacak. Bu konuda da buradaki hekim arkadaşları bilgilendireceğiz” ifadelerini kullandı.

Gelecekte bu teknolojiyle otoimmün hastalıklar tedavi edilebilecek

Kurulacak laboratuvardan söz eden Prof. Dr. Karaöz, şöyle konuştu:

 “Liv Hospital Vadi İstanbul Şubesi’nde, çok büyük ve kompleks bir laboratuvar olacak. Bu laboratuvar çok özel bir laboratuvar. Bu laboratuvarda üretilecek olan hücrelere, sizin kanser hücrelerinizi tanıtıyor olacağız ve bu savaşçı hücreleri tekrar size enfüze edecek hematologlar ve sizin kanser hücrenizi yakalayıp öldürecek. Yani spesifik hedefe yönelik bir tedavi diye de adlandırabiliriz. Bu çok yeni bir teknoloji. Dünyada inanılmaz bir teknoloji ivme kazandı. Amerika’da doğdu. Avrupa’da yavaş yavaş yaygınlaşmaya başladı. İnşallah biz de Türkiye’de bu alanda faaliyet gösteren ilk merkezlerden biri olacağız. Gelecekte bu teknoloji ile solit organ tümörleriyle, otoimmün hastalıkların tedavisi söz konusu olabilecek.”

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmangazi Belediyesi’nden tarımsal üretimde önemli adım

Osmangazi Belediyesi, tarımsal kalkınmanın desteklenmesi ve kentin üretim potansiyelinin arttırılması hedefiyle, Bağlı Mahallesi’nde ahududu yetiştiriciliği için deneme üretimi başlattı. Osmangazi Belediyesi iştiraki olan Gazi Tarım A.Ş. işbirliğinde hayata geçirilen projenin başarılı olması halinde, dağ bölgesindeki tüm köylerde ahududu üreticiliği yaygınlaştırılacak.

Osmangazi Belediyesi, tarımsal üretimi desteklemek adına önemli bir adım daha attı. Tarım ile uğraşan üreticilere katkı sağlamak amacıyla yerel üreticiye çok yönlü destek veren Osmangazi Belediyesi, bu kapsamda Bağlı Mahallesi’nde ahududu fidesi dikimi gerçekleştirdi. Bağlı Mahallesi’nde çiftçilik yapan Kenan Taşpınar isimli üreticinin arazisine dikilen ahududu fidanları, geleneksel tarım yöntemleriyle ilaç kullanılmadan yetiştirilecek. Doku kültürü metoduyla üretilmiş, hastalıktan ari wıllamette ve tulameen cinsi ahududu fidanları, çoğaltılıp yaygınlaştırılarak dağ bölgesinde köylerde üretim yapan çiftçilere ücretsiz olarak dağıtılacak. Proje kapsamında Bursa’nın ahududu yetiştiriciliği potansiyelinin ön plana çıkartılması, ahududu ithalatının önüne geçilerek, ihraç edilmesi hedefleniyor.

Aydın: “Çiftçinin, köylünün para kazanması birinci hedefimiz”

Ahududu fidelerini toprakla buluşturarak can suyunu veren Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Tamamen organik yetiştiricilik yapmak istiyoruz. İlaçlama kesinlikle yapmayacağız. Doğal gübre kullanacağız. İhracat odaklı hareket edeceğiz. Çiftçinin, köylünün para kazanması birinci hedefimiz. Bu çalışmamızı burada başarılı kılabilirsek, bundan sonraki süreçte, bütün dağ köylerinde üretim başlatmak istiyoruz. Köylerde yaşayan gençlerimiz, kent merkezine gelip asgari ücret ile iş arıyor. Halbuki köylerinde ahududu gibi orman meyveleri yetiştiriciliğini yaparak, ciddi gelir elde edebilirler. İhracat için Türkiye pazarında yüksek talep var. Ancak doğru üretim teknikleri gerekiyor. Biz üreticilere, her türlü teknik, fiziki ve maddi desteği sağlayacağız. İlerleyen süreçte, yetiştirilen ürünlerin saklanması adına da bir soğuk hava deposunu inşa edeceğiz.  Üreticilerimizin pazarda rekabet gücü elde etmesini amaçlıyoruz. Birkaç tüccar, kendi aralarında anlaşarak köylüden istediği fiyata ürününü alıyor. Bütün yılın emeği boşa gidiyor. Bu da çiftçimizin üretimdeki şevkini kırıyor. Durum böyle olunca, insanlar bağını, bahçesini bırakıp, fabrikalarda işçi olmaya gidiyor” dedi.

Aydın: “Geleneksel tarım yöntemlerine dönmemiz gerekiyor”

Birçok şeyi hayatımızdan çıkartarak yaşayabiliriz, ancak aç yaşayamayız diyen Başkan Aydın, “İnsanoğlu hayatta olduğu sürece gıdaya muhtaç. Gıdayı da iyi üretim teknikleriyle üretmek gerekiyor. Günümüzde birçok hastalık, sağlıksız yetiştirilmiş ürünlerden, kirli havadan ve sudan kaynaklanıyor. Bu kirliliğin sebebi de yine insan kaynaklı. Uluslararası firmalar, para kazanmak adına kullandıkları kimyasal maddeler ile insanları ilk olarak hasta ediyor; daha sonra ise tedavi için ürettikleri ilaçları kullanmaya muhtaç bırakıyor. İnsanoğlu binlerce yıldır dünyada yaşam sürüyor. Tarım da binlerce yıldır insanoğlunun hayatında.  Halk sağlığını korumak ve üreticinin gelirini arttırmak adına geleneksel tarım yöntemlerine dönmemiz gerekiyor. Doğal tarım, koruyucu tıp dediğimiz alana da fayda sağlıyor. İnsanları tedavi etmekten ziyade, önce hasta olmamalarını sağlamak gerekiyor. Bu da gıda güvenliğinden başlıyor. Zararlı tarım ilaçlarından, gübrelerden ve tohumlardan uzak durmak gerekiyor” diye konuştu.

Atay: “Türkiye 200 bin ton ahududu üretimi potansiyeline sahip”

Gazi Tarım A.Ş. Genel Müdürü Arca Atay da yaptığı açıklamada, “Bağlı Mahallesi’nde doku kültürleriyle elde edilmiş, iç ve dış piyasa değeri yüksek iki çeşidin üretimini denemek için çalışma başlattık. Çiftçi arkadaşımız Kenan Taşpınar’ın arazisinde bir üretim gerçekleştireceğiz. Fidelerin dikimlerini yaptık ve can suyunu verdik. Düzenli olarak gelerek kontrolleri yapacağız. Bursa, ahududu yetiştiriciliğinde çok büyük bir potansiyele sahip. Özellikle Uludağ bölgesi üreticilik açısından çok özel bir yer. Çilek, ahududu, yaban mersini ve böğürtlen gibi ürünler, en ideal koşullarda, tarım ilaçları kullanmadan yetiştirilebilir. Bu ürünlerin üretim potansiyellerini arttırmak lazım. Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri yılda yaklaşık 160 bin ton ahududu üretimi yapıyor. Sırbistan 120 bin ton, Bosna Hersek ise 40 bin ton üretim yapabiliyor. Ülkemizde ise yılda sadece 4 bin ton üretim yapılıyor.  200 bin ton üretim potansiyeline sahip ülkemize, 4 bin ton üretim yakışmıyor. Bu üretimi arttırmak için çiftçiye destek olmak gerekiyor. Hem iç hem de dış piyasada ürünün değerinde satışını sağlamamız lazım. Gazi Tarım A.Ş.’nin kuruluş amaçlarından bir tanesi de bu. Osmangazi Belediyesi ve Gazi Tarım A.Ş. olarak yetiştirilen ürünlerin mevsiminde taze olarak satılmasının yanı sıra dondurularak korunması adına en büyük hedeflerimizden biri de bölgede bir soğuk hava deposu kurulması” ifadelerini kullandı.

Ahududu fidanlarının dikiminin yapıldığı arazi sahibi Kenan Taşpınar ise, “Bağlı Mahallesi’nde 18 yıldır çiftçilik yapıyorum. Arazimde ahududu fidelerinin dikimini gerçekleştirdik. Bu fidelerin bakımını en güzel şekilde yaparak verimli bir hasat dönemi geçirmek istiyoruz. Çiftçilerimizin yerel yönetimler tarafından desteklenmesi çok önemli. Çok sayıda çiftçi, destek göremediği için üretimi bıraktı. Köylerden şehre göçler arttı. Desteklerin hızla artmasını istiyoruz. Bilinçsiz tarım çok yapılıyor. Çiftçilerin bilinçlendirilmesi ve doğru tarım yöntemlerine yönlendirilmesi gerekiyor” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Canik’ten Farkındalık Oluşturan Tiyatro

Canik Belediyesi, engelli bireylerin sosyal yaşama katılımı konusunda toplumsal farkındalığı artırmayı hedeflediği ‘İçimdeki Ben’ Tiyatro Oyunu’nu ilçedeki öğrencilerle buluşturmaya devam ediyor. Canik’teki okullarda sahnelenen tiyatro oyununa öğrenciler ve öğretmenler yoğun ilgiyle katılırken, tek perdeden oluşan tiyatro oyunu engelli bireylerin sosyal yaşam içerisindeki yeri hakkında verdiği toplumsal mesajlarla takdirleri topluyor. Oyuncu kadrosunun engelli bireylerden oluştuğu tiyatro oyunu ‘Engelliler Sahnede’ ve ‘Sevgi Engel Tanımaz’ sloganlarıyla Canik’teki okullarda perde aralamayı sürdürüyor.

Tam Not

Canik Belediyesi’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle hazırladığı ‘İçimdeki Ben’ Farkındalık Tiyatro Oyunu öğrencilerden ve öğretmenlerden tam not aldı. Canik’teki öğrencileri eğitim, bilim ve teknoloji projeleri ile birlikte farkındalık programlarıyla da bir araya getirdiklerini söyleyen Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, “Canik’te öğrencilerimizi ‘İçimdeki Ben’ Farkındalık Tiyatro Oyunu’yla buluşturmaya devam ediyoruz. Tiyatro oyunumuzla öğrencilerimizin engelli bireylerin sosyal yaşama katılımı konusunda bilinç sahibi olmalarını hedefliyoruz. Öğrencilerimizin erken yaşlarda engelli bireylere yönelik farkındalık sahibi bireyler olmaları, toplumsal farkındalığın oluşmasında önemli bir rol üstleniyor. Sevginin aşamayacağı hiçbir engel yoktur” şeklinde ifade etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli’nde Hıdırellez coşkusu Seka’yı sardı

Büyükşehir Belediyesi, baharın gelişini ve doğanın yeniden uyanışını simgeleyen Hıdırellez Bayramı’nı düzenlediği birbirinden renkli etkinliklerle kutluyor. Bir etkinlik de Balkan Türkleri Derneği’nin ortaklığında gerçekleşti. Seka Kültür Alanı’nda düzenlenen 9. Uluslararası Hıdırellez Bayramı’nda 7’den 70’e herkes gönüllerince eğlendi.

BAHARIN GELİŞİ KUTLANIYOR

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kent Konseyi ile Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin ortaklaşa düzenlendiği 9. Uluslararası Hıdırellez Bayramı, Seka Kültür Alanı’nda kutlandı. Geleneksel birçok ritüelin gerçekleştiği Hıdırellez Bayramı’nda vatandaşlar baharın gelişini büyük bir coşkuyla karşıladı.

GELENEKLER UNUTULMADI

Pek çok farklı coğrafyada baharın müjdecisi, bolluk ve bereketin simgesi olarak kabul edilen Hıdırellez, Kocaeli’nde farklı etkinliklerle kutlanıyor. Bu kapsamda Sekapark Kültür Alanı’nda düzenlenen 9. Uluslararası Hıdırellez Bayramı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kent Konseyi ile Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin ortaklığında gerçekleştirildi. Bayram kutlaması martufal adetlerinin yerine getirilmesiyle başladı.

DİLEKLER TUTULDU, BAKIR KAZAN ÇIKARILDI

Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nde toplanan gençler 5 Mayıs akşamı dileklerini bakır tencere içerisine koyarak, gül dibine gömmüştü. Bu kapsamda 9. Uluslararası Hıdırellez Bayramı bu bakır kazanın çıkarılmasıyla başladı. Protokol üyeleri tarafından gül altına gömülen bakır kazan çıkarıldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği bayram kutlamalarında maniler okundu, katılımcılara ikramlar dağıtıldı.

“HIDIRELLEZ GELENEKLERİMİZİN EN SAĞLAM KÖKÜ”

Kutlamalara katılan herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Ar, “Bugün baharın habercisi Hıdırellez’i kutluyoruz. Hep birlikte özlemi, dayanışmayı, kültürü ve kardeşliği harmanlıyoruz. Herkesin yaşanmışlıkları var ama bizlerin göç yollarında edilen duaları var. Bizlerin sınır ötesinden gelen selamları var. Her birimizin yüreğinde sakladığı bir balkan türküsü var. Bugün burada yaşattığımız kültür, sizin omuzlarınızda yükselecek. Kökü sağlam olan ağaç fırtınadan korkmaz. Hıdırellez geleneklerimiz de o ağacın en sağlam köklerinden biridir” dedi.

RUMELİ EKREM COŞTURDU

Konuşmasının devamında Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a teşekkür eden Ar, ”Bahar gününde bizimle olan ve bu kültürü yaşatan herkese teşekkür ediyorum. Her zaman yanımızda olan Tahir Başkanımıza da gönülden teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmaların ardından sevilen sanatçı Rumeli Ekrem sahne aldı. Rumeli Ekrem’in seslendirdiği birbirinden hareketli şarkılara Balkan Türkleri büyük coşkuyla eşlik etti. Kocaeli’nden ve çevre illerden vatandaşların katıldığı etkinliklerde 7’den 70’e herkes gönüllerince eğlendi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çiğli Belediyesi’nden Kadınlara Sağlıklı Yaşam Paneli

Çiğli’de kadınlara yönelik sağlıklı yaşam farkındalığını artırmak amacıyla “Sağlıklı Kilo Verme Paneli” düzenlendi. Çiğli Belediyesi’nin ev sahipliğinde yoğun ilgi ile gerçekleşen panelde, katılımcılara ücretsiz vücut analizi yapılırken, sağlıklı beslenme ve diyet alışkanlıkları konusunda da önemli bilgiler verildi.

Panele konuşmacı olarak katılan Uzman Diyetisyen Şahika Nur Bidar ve Diyetisyen Ceren Gülmez, dengeli beslenmenin sağlık üzerindeki etkilerine değindi. Fazla kilonun eklem sağlığı üzerindeki yükünü örneklerle anlatan Bidar, “5 kilo aldığımızda, diz eklemlerine bu yük üç katı olarak yansıyor. Bu da 15 kiloluk ekstra baskı demek. Zamanla ciddi ortopedik sorunlara yol açabiliyor” diye konuştu.

“Ne yersek oyuz”

Beslenmenin sadece kilo kontrolü değil, genel sağlık açısından da belirleyici olduğuna dikkat çeken Bidar, “Örneğin egzaması olan bireylerde bağırsak sağlığı düzenlendiğinde ciltte iyileşme gözlemlenebiliyor. Çünkü ne yersek oyuz. Yediklerimiz doğrudan yaşam kalitemizi etkiliyor” ifadelerini kullandı.

“Obeziteye karşı bilinçli mücadele şart”

Obezitenin küresel ölçekte ciddi bir sorun haline geldiğini vurgulayan Uzman Diyetisyen Bidar, “Dünya genelinde yaklaşık 2,5 milyar kişi obeziteyle mücadele ediyor. Bu tablo, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor” dedi.

Diyet sürecinde sık yapılan hatalar

Panelde diyet sürecinde sık yapılan hatalara da değinildi. Bidar, katılımcıları şu yanlışlara karşı uyardı: “Öğün atlamak, tek tip beslenmek, yetersiz su tüketmek, açlığı bastırmak için aşırı çay, kahve veya bitki çayı içmek, her gün tartılmak, kan şekerini hızla yükselten gıdaları tek başına tüketmek, yeterli yağ almamak, porsiyon kontrolü yapmamak, günlük en az 20 dakika hareket etmemek, gerçekçi olmayan hedefler belirlemek.”

“Açlık fiziksel mi, duygusal mı?”

Duygusal yeme davranışlarına da dikkat çeken Bidar, “Yemek yeme nedenimizi sorgulamalıyız. Gerçekten aç mıyız, yoksa duygusal bir boşluğu mu doldurmaya çalışıyoruz? Bu farkındalık sağlıklı beslenmenin temelidir ”dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İmplant çevresinde oluşabilecek enfeksiyona dikkat!

Üsküdar Üniversitesi Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, diş implantlarının çevresindeki dokularda gelişebilecek enfeksiyon riski hakkında bilgi verdi ve erken teşhis edilip tedavi edilmediğinde implant kaybına yol açabileceği uyarısını yaptı.

İmplantın yerleştiği doku zamanla ağız içi sorunlardan etkilenebilir!

Periimplant’ın yapılmasının onun ağızda ömür boyu kalıcı olması anlamına gelmediğine dikkat çeken Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “İmplantları hastalar genel olarak metal şeyler olarak düşünürler ve hiçbir zarara uğramayacağı gibi bir algıya sahip olurlar.” dedi.

İmplantın içine yerleştiği dokunun kemik ve yumuşak doku olduğunu hatırlatan Güler, “Bunlar biyolojik dokulardır ve ağız içerisindeki her tür sıkıntıdan onlar da etkilenir. Eğer bir implantın etrafında bu tür etkilenmeler mevcut ise diş etinde kızarıklık, kemikte bir erime var ise buna periimplantitis denilir.” açıklamasını yaptı.

İmplant çevresi enfeksiyonunun ilk belirtileri kızarıklık ve kanama…

İmplant çevresi enfeksiyonu başladığında öncelikle diş etinde ufak kızarıklıklar ve kanamalar görüldüğünü aktaran Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, şunları söyledi:

“Bu duruma müdahale edilmediğinde enfeksiyon biraz daha ilerleyerek kemiğe gelir ve kemikte yavaş yavaş erimeler başlar. O implantı kemik içerisinde tutan şey implantın etrafında ki kemik çerçevesidir. Eğer bu kemikte erime olursa implantı tutan bir kemik olmayacağı için zamanla o implant çıkartılmak zorunda kalabilir. Bunun için erken müdahale her zaman önemlidir ama ilerleyen vakalarda çeşitli müdahaleler gerekebilir.”

Cerrahi müdahale de gerekebilir!

İmplantın çıkarılması aşamasında cerrahi olan ve cerrahi olmayan müdahaleler yapılabildiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Eğer implant çevresinde bulunan enfeksiyon başlangıç durumunda ise o bölge uyuşturularak çelik ya da titanyumdan yapılmış kürek denilen çeşitli aletlerle implantın etrafında bulunan enfeksiyon kazılarak temizlenir. Hastadan iyi bir ağız hijyeni, bakımı istenir ve bu bölgenin toparlanması beklenir.” dedi.

Bu müdahalenin yeterli olmaması durumunda kemikte de bir sıkıntı söz konusuysa bölgeye cerrahi müdahale yapılabileceğini ifade eden Güler, sözlerini şöyle tamamladı:

“Diş etinin kaldırılarak temizlenmesi gerekir. Cerrahi olarak bölge açılır kemikte bir kayıp görülür ise kemikte ki çıkıntılar düzeltilir ve implantın etrafında yiv denilen girintiler çok derin bir şekilde temizlenir. Tertemiz bir hale getirildikten sonra implant yüzeyinin frezlerle düzleştirilmesi istenebilir. Bunlar yapıldıktan sonra diş eti kapatılır ve hastadan aynı şekilde çok sağlıklı bir ağız bakımı istenir.” 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

IV. FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali başlıyor

 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in Antalya’nın lezzetlerini dünyaya tanıtmak amacıyla 4 yıl önce başlattığı FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali, 9-11 Mayıs tarihleri arasında Karaalioğlu Parkı’nda kapılarını açıyor. Her geçen gün büyüyen ve içeriği zenginleşen festival bu yıl da ‘Akdeniz Mutfağı’ temasıyla dünyaca ünlü Michelin Yıldızlı şefleri, gastronomi profesyonellerini, Türkiye’nin önemli yatırımcıları ve gurmelerinin yanı sıra lezzet tutkunlarını ağırlayacak.

Yerli üreticiyi ve tarımı desteklemek, doğal ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek, Antalya’da yetişen tarımsal ürünlerinin gastronomideki yerini tanıtmak amacıyla

 “Akdeniz Mutfağı” temasıyla Karaalioğlu Parkı’nda bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali, kapılarını açmaya hazırlanıyor.

Bu yıl 9-11 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek festivalde üç gün boyunca atölyeler, tadım etkinlikleri, yarışmalar, panel, söyleşi ve konserlerle dolu dolu bir lezzet buluşması gerçekleşecek. Festivalde bu yıl genç şef adayları, gastronomi bölümü öğrencileri ve akademisyenlerle bilgi ve yaratıcılığın buluşmasına tanıklık ederken, Antalya lokal ürünleri, sokak lezzetleri, sergiler, gastronomi yarışmaları, yöresel ürünler stantları ve konserler olacak. Festival kapsamında Ceylan Ertem ve Simge de Antalyalı hayranlarıyla buluşacak. Otel şeflerinin yarışacağı, yerel şef yarışması ve üniversiteli şefler gastronomiye dair hünerlerini sergileyecek.

PANEL, SÖYLEŞİ VE ATÖLYELER OLACAK

4. FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’nin açılışı, 9 Mayıs Cuma günü saat 17.00’de Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya protokolü ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşecek. Açılışın hemen ardından ise sektör profesyonellerinin katılımıyla, “Akdeniz Şehirlerinde Gastronomi Turizminin Gelişimi & Deneyim Odaklı Rotalar” konulu panel gerçekleşecek. Etkinlik sahnesinde dünyaca ünlü şefler “Akdeniz”in Kalbinden Dünya Sofralarına Uzanan Ürünler” konulu söyleşi ve workshoplar düzenleyecek. Festivalin ilk günü saat 21.00’de Ceylan Ertem Konseri ile son bulacak.

DÜNYACA ÜNLÜ ŞEFLER FESTİVALDE

Festivalin ikinci günü de dolu dolu bir içerikle ziyaretçilerini karşılayacak. 10 Mayıs Cumartesi günü saat 13.00’ten itibaren gastronominin her yönüyle ele alınacağı paneller düzenlenecek. Michelin yıldızlı şefleri, gurmeleri, gastronomi ve turizm yazarlarını, sektörün farklı alanlarındaki profesyonelleri ağırlayacak festivalin ikinci günü birbirinden renkli ve konukların konuşmacı olarak yer alacağı workshoplar düzenlenecek. Şef Ömür Akkor, Şef Arda Türkmen, MasterChef Mehmet Yalçınkaya, MasterChef Somer Sivrioğlu etkinlik sahnesinde düzenlenecek workshoplarda lezzete ve mutfağa dair önemli bilgiler verecek.

ANTALYA’NIN YÖRESEL ÜRÜNLERİ ÖN PLANDA

Lezzetin ve kültürün izinde bu yıl dördüncü kez düzenlenecek 4. FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’nde Antalya’nın narenciye, susam gibi özel ürünleri ön planda olacak. Festivalin üçüncü ve son günü olan 11 Mayıs Pazar günü ise workshop ağırlıklı bir program ziyaretçilere sunulacak.  Şef Rafet İnce ile Topraktan Masaya, Atıksız Mutfak Şefi Özge Şahin’in konuşmacı olduğu Baharın Tenceresi: Bakla & Kuskusla Yeşeren Lezzetler, Elif Korkmazel’den Antalya’nın Geleneksel Mutfağında Yapılan Kömbe Tarifi, Türev Uludağ’ın Akdeniz’in Dengesinde: Susamlı Aslan & Turunç, beslenme Uzmanı Dilara Koçak’ın konuşmacı olduğu İyi Yaşamın Lezzetli Hali: Antalya’nın Doğal Ürünleri ile Sağlıklı Mutfak, Şef Asuman Kerkez ile Turuçlu Vişne Sosu Eşliğinde Pazılı Balık Dolması başlıklı workshopların yanı sıra Bir Çiftçi Annenin Başarı Hikayesi’nin anlatılacağı ve Ümmiye Koçak’ın konuşmacı olduğu birbirinden renkli workshoplar festivale renk katacak.

 

  Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı