Aylık arşivler: Mayıs 2025

Çocuklarda Astımın 6 Önemli Belirtisi!

Astım, solunum yollarının çevresinde gelişen iltihaplanma ve kasların gerilmesinden kaynaklanan kronik bir akciğer hastalığıdır. Çocukluk çağı astımında, polen maruziyeti, soğuk algınlığı, solunum yolu enfeksiyonları gibi tetikleyiciler ile akciğerler ve solunum yolları iltihaplanır. Astımda risk faktörleri ebeveynlerde astım öyküsünün yanı sıra besin alerjisi, atopik dermatit, sigara dumanına maruziyet olarak sıralanabilir. Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Alerjisi Bölümü’nden Prof. Dr. Ersoy Civelek, “6 Mayıs Dünya Astım Günü” nedeniyle çocuklarda astım hastalığı ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. 

Çocuklarda ve yetişkinlerde sebebi tam olarak bilinmemekle beraber, anne veya babada astım veya alerjik rinit olmasının, astımın en önemli risk faktörlerinden biri olduğu bilinmektedir. Bunun yanında; hava kirliliği, annenin gebelikte sigara kullanması, doğum sonrası sigara kullanımının devam etmesi, şehir yaşamı, hastanın kendisinde besin alerjisi veya atopik dermatit (egzama) olması, evde rutubet nem küf olması ve sezaryen doğum, bilinen en önemli risk faktörleri arasında yer alır. Astım belirtileri, kişiden kişiye değişmekle beraber, aynı bireyde zaman zaman da farklılık gösterebilmektedir. Bu belirtiler; 

1-         Gündüz öksürükleri

2-         Gece öksürükleri 

3-         Efor ile başlayan öksürük

4-         Hırıltı

5-         Göğüs ağrısı 

6-         Nefes darlığı 

Bu belirtilere sahip olan hastalarda başka hastalıkların olmadığı ispatlanır ve hasta özellikle nefes açıcı ilaçlardan fayda görürse astım tanısı daha doğru bir şeklide konur. Anne veya babasında astım olan bir çocuk sağlıklı olabilirken, astımlı bir çocuğun anne ve babası da sağlıklı olabilir. Astımın neden olduğu ve nasıl önlenebileceği henüz tam olarak bilinmemektedir.      

 Belirtiler 6. aydan sonra görülebilir

Çocuklarda astım şikayetleri genel olarak 6 aydan sonra başlayabilir. Ancak tanıdan önce şikâyetlerin tekrarlayıcı olduğunun belirlenmesi gerekir. Özellikle bebeklik çağında ilk şikâyette astım tanısı koymak yanıltıcı olabilir. Teşhiste genellikle “Okul öncesi astım” veya “Hırıltılı çocuk” isimleri kullanılmaktadır.  

Doğru teşhiste kan tahlilleri önemli!

Astım teşhisinde en önemli basamak her zaman doktor-hasta-anne baba görüşmesidir. Bu görüşme sonunda şikayetler astım ile uyumlu olsa bile diğer hastalıkların (bağışıklık eksikliği, akciğer enfeksiyonu gibi) olmadığını göstermek amacıyla bazı kan tahlilleri (kanda bağışıklık hücrelerinin sayılması, bağışıklıkla ilgili maddelerin düzeylerinin ölçülmesi gibi) yapılmaktadır. İlk muayene döneminde akciğer filmi çekilmekte, hasta 5-6 yaşından büyük ise solunum fonksiyon testleri yapılmaktadır. Ayrıca hastada alerji olup olmadığını belirlemek amacıyla alerji deri testi yapılmaktadır.     

 Astımlı hastaların yaklaşık %80’inde alerji görülüyor

Astım ve alerji aynı şey değildir. Astımlı olan her hastada alerji olmak zorunda değildir. Astımlı hastaların yaklaşık %60-80’inde alerji vardır. Eğer bir hastada alerji varsa şikâyetleri daha iyi kontrol altına almak ve daha az ilaç kullanmak için alerji maddelerinden korunma önlemlerine uyulmalıdır. Bu nedenle astımlı hastalara alerji testi yapılmalı ve varsa korunma yöntemleri önerilmeli, gerekirse uygun hastalarda alerji aşı tedavisi yapılmalıdır.  

 Astımı okullarda yönetmenin 4 önemli yolu!

Çocuklarda astımın en önemli tetikleyicileri üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Özellikle kış döneminde yaşanan viral enfeksiyonlar, astım ataklarının en sık sebepleri arasındadır. Ayrıca, egzersiz, sigara dumanı, ev içi hava kirleticileri ve dış ortam hava kirliliği astımın tetikleyicileri arasındadır. Alerjik olan astım hastalarında alerjenlerle (ev tozu akarı, kedi, polen ve küfler gibi) karşılaşmak da astım ataklarının en önemli tetikleyicileri arasındadır. En önemlisi, okul çağındaki çocuklar için, okullardaki üst solunum yolu enfeksiyon kontrol altına alınmalıdır. Bunun için dikkat edilmesi gereken bazı durumlar aşağıdaki gibidir;

•          Sınıflar sık sık havalandırılmalı

•          El hijyenine önem verilmeli

•          Hasta olan çocuklar maske kullanmalı

•          Atak geçiren ancak okula gelebilecek kadar iyi olan çocuklara, rahatlatıcı fıs fıs ilaçlar, okuldaki sağlık birimi tarafından verilmeli 

Düzenli ilaç kullanan çocuklarda iyileşme görülmesi mümkün!

Okul öncesi astım şikâyetleri olan ve düzenli ilaç kullanan hastaların yaklaşık %50-55’i, 6-8 yaş civarında şikâyetsiz hale gelebilir ancak kalan %40-45’lik hasta grubunda şikâyetler devam etmektedir. Hangi hastanın düzeleceğini kesin olarak söylemek mümkün değildir. Ayrıca okul öncesi şikâyetleri olan her çocuk için “7 yaşında düzelecek”  demek hastalarda gereksiz bir beklenti oluşturabilir ve şikayetler düzelmez ise tedaviye olan güvenleri sarsılabilir. Okul öncesi yaş grubu çocukların hastalıklarının, gelecek dönemde nasıl olacağı ile kesin yargılarda bulunmak doğru bir yaklaşım değildir.  

Astım hastaları, Akdeniz tipi diyet ile beslenmeli

Astımda faydası ispatlanmış bir tamamlayıcı tedavi bulunmamaktadır. Astım hastalarının, Akdeniz tipi diyet ile beslenmeleri ve kilolarını kontrol etmeleri önerilmektedir. Astım hastalarının %80’inde alerjik rinit şikayeti, alerjik rinit hastalarının yarısında astım şikâyetleri vardır. Bu nedenle astımlı hastalar alerjik nezle açısından, alerjik nezleli hastalar da astım açısından değerlendirilmelidir. Astım şikâyetleri hastadan hastaya ve aynı hastada zaman içinde değişmeler gösterebilmektedir. Her astım hastasının ihtiyaç duyduğu ilaç türü ve ilaç dozu birbirinden farklı olabilir. Bu nedenle özellikle şikâyetleri kontrol altında olmayan hastalar, mutlaka çocuk alerji ve immünoloji uzmanları tarafından muayene edilmelidir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuklar, ormanda keşif ve masal yolculuğunda buluşuyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirli çocuklar için İnciraltı Kent Ormanı’nda “Doğa ve Orman Pedagojisi Çocuklarla Ormanda Keşif ve Masal Etkinliği” düzenledi. 10 Mayıs Cumartesi günü ikincisi düzenlenecek etkinlik, minik kâşifleri yine ormanın büyülü atmosferiyle buluşturacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kütüphaneler Şube Müdürlüğü, “Doğa ve Orman Pedagojisi Çocuklarla Ormanda Keşif ve Masal Etkinliği” kapsamında İnciraltı Kent Ormanı’nda 5-7 yaş arası çocuklar ile bir araya geldi. Çocukların doğayla iç içe olmalarına olanak sağlayan, oyun ve keşif yoluyla çok yönlü gelişimini destekleyen etkinlik, minik kâşifleri ormanın büyülü atmosferiyle buluşturdu.

Eğitmen Gizem Biloba rehberliğinde gerçekleştirilen etkinlikte çocuklar, doğayı bir sınıf, ormanı ise aktif bir öğretmen olarak deneyimledi. Yaratıcı oyunlar ve yönlendirilmiş keşif etkinlikleriyle fiziksel-zihinsel beceriler geliştirildi, masal anlatımlarıyla çocukların hayal gücü beslendi. Etkinlik, 10 Mayıs Cumartesi günü İnciraltı Kent Ormanı’nda yeniden yapılacak. Güncel etkinliklere 0232 293 41 77 iletişim numarasından, izmir.kentkutuphanesi sosyal medya hesabından ulaşılabiliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hıdırellez ateşi Kültürpark’tan yükseldi

İzmir Büyükşehir Belediyesi, baharın başlangıcının, doğanın uyanışının sembolü Hıdırellez’i Kültürpark’ta düzenlediği etkinliklerle kutladı. Birbirinden renkli konserlerle eğlencenin doruğa çıktığı programda, geleneksel Hıdırellez ateşi yakılarak dilekler tutuldu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, baharın müjdecisi Hıdırellez’i Kültürpark’ta büyük bir coşkuyla kutladı. Hıdırellez programı için Kültürpark’a gelen İzmirliler, önce Lozan Kapısı’nda İzmir Müzisyenler ve Sahne Sanatçıları Derneği’nin konseriyle karşılandı. Kaskatlı Havuz’da ise İzmir Sahne Çalışanları Derneği 65 Yaş Roman Müzisyenler performanslarını sergiledi.

Çim Alan’da eğlence zirveye ulaştı

Kutlamalar kapsamında Kültürpark Çim Alan’da ise Ana Sahne kuruldu. Ana Sahne’de birer saat arayla Çılgın Cemal, Tepecik Müzisyenler Derneği ve Ümmiye & Türkiye Roman Orkestrası sahne aldı. Balkan müziklerinden Türk sanat müziğine, Roman havasından oyun havasına eğlencenin doruğa çıktığı alanda İzmirliler gönüllerince eğlendi.

Geleneksel Hıdırellez ateşi yakıldı

Konserlerin ardından Atlas Pavyonu yanında geleneksel Hıdırellez ateşi yakıldı. Ateş etrafında toplanan yurttaşlar, Roman Ateşi Dans Grubu’nun muhteşem performansını izledi. Renkli gösterilerin ardından etkinliğe katılanlar ateşin üstünden atlayarak dilekler tuttu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin etkinlikleri kapsamında Konak Ege Mahallesi ile Bayındır Çırpı’da da konserler düzenlendi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Burun estetiği talebi 15 yaşına kadar indi, ancak…!

Burun estetiği ameliyatı, dünyada ve ülkemizde en sık yapılan estetik operasyonlarında ilk sırada yer almaya devam ediyor.  Son yıllarda internet üzerinden yapılan toplantıların artması nedeniyle yüz bölgesine yönelik estetik operasyonlara, özellikle de burun estetiğine olan talep giderek artıyor. Üstelik, sosyal medyada paylaştıkları fotoğraflarının daha fazla beğeni alabilmesi için 15-16 yaşındaki gençler bile ailelerini ikna ederek burun estetiği ameliyatı yaptırmak amacıyla hekimlere başvuruyorlar.  Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Cem Öz, burun estetiği ameliyatının genel sağlık durumu uygun olan ve kemik ile kıkırdak gelişimini tamamlamış kişilere yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Burun estetiği ameliyatını, yüz gelişiminin tamamlandığı 18 yaşından sonra öneriyoruz. Bunun sebebi ise bu yaş öncesinde kemik ve kıkırdakların gelişimlerinin devam etmesi nedeniyle operasyondan başarılı sonuç alınamama riskinin olması. Dolayısıyla, gençler sonuçtan memnun kalmayıp mutsuz olabiliyor ve ilerleyen yıllarda 2’inci kez burun ameliyatı yaptırmak durumunda kalabiliyorlar. Bu nedenle, aileleri tarafından kabul edilse bile kızlarda 16-17 ve erkeklerde 17-18 yaşından önce, kemik gelişimi tamamlanmadan, burun estetiği ameliyatlarının yapılmasını tavsiye etmiyoruz” diyor. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Cem Öz, burun estetiği (Rinoplasti) ameliyatı hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. 

İdeal bir burun nasıl olmalı? 

Yüzümüzde en çok dikkat çeken yapı olması nedeniyle burunda gerçekleştirilen değişiklikler kolayca fark ediliyor. Dr. Cem Öz, dolayısıyla burun estetiği ameliyatında, burun şeklinin yüz ile uyumlu olmasının ve doğal bir görünüm sağlamasının en önemli kriter olduğunu belirterek, “Yüzün diğer kısımlarıyla uyumlu, dikkat çekici ve yapay görüntüsü olmayan, ancak yüze güzellik ile çekicilik katan, nefes alma sorununun da düzeltildiği burun şekli hedefleniyor.  Doğal görünüm sağlandığı takdirde, burun estetiği yapıldığı, hastanın yeni tanıştığı kişiler tarafından anlaşılmayabiliyor” diyor. 

İstediğim burun şeklini yaptırabilir miyim? 

Her burun kişiye özeldir. Bu nedenle, estetik ameliyatı sizin istekleriniz doğrultusunda özel olarak planlanıyor ve uygun teknikler kullanılıyor. Ancak isteklerinizin gerçekçi olması büyük bir önem taşıyor. 

Burun estetiği ameliyatlarında hangi yöntemler uygulanıyor?

Burun estetiği ameliyatlarında, burun derisi altındaki kemik ve kıkırdak dokularını şekillendirmek için “açık rinoplasti” ve “kapalı rinoplasti” olmak üzere iki teknik kullanılıyor. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Cem Öz, her iki yöntemin de avantaj ve dezavantajları olduğunu belirterek, “Rinoplasti ameliyatları eskiden sadece kapalı yöntemle yapılırken, günümüzde anatomik yapıların tam ortaya konduğu ve daha kolaylıkla şekillendirilebildiği açık yöntem de popülerlik kazandı. Yine günümüzde, kapalı yöntemlerde geliştirilen burun sırtı koruyucu ve burun ucu kıkırdak şekillendirme yöntemleriyle kapalı teknikteki dezavantajlar da azaltıldı” diyor. 

 Hangi tekniğin uygulanacağına nasıl karar veriliyor?

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Cem Öz, ameliyatın hangi yöntemle uygulanacağına burunda yapılacak olan işlemlere göre karar verildiğini belirterek, “Burun estetiği ameliyatlarında farklı burun deformasyonları için farklı teknikler kullanılabiliyor. Örneğin, burun ucu şekillendirmesinde fazla değişiklik gerektirmeyen durumlarda kapalı teknik yeterli gelebilirken, ciddi deformasyon olan tablolarda veya revizyon rinoplastide açık teknik daha başarılı olabiliyor. Bu noktada, cerrahın hangi yöntemde daha deneyimli ve başarılı olduğu önem taşıyor” diye konuşuyor. 

Ağrılı ve ödem oluşturan bir ameliyat mı? 

Burun estetiği ameliyatı sonrasında ağrı hafif düzeyde oluyor ve ağrı kesici tedavilerle yönetilebiliyor. Genellikle hastanede bir gece takip yeterli geliyor, sabah kontrolünde sıkıntı görülmediği takdirde hasta taburcu ediliyor. 

Burnumdaki tamponlar çıkarılırken canım yanar mı?

 Burun tamponları, rinoplasti ameliyatı sonrasında, kemik ile kıkırdak dokulara destek vermesi ve kanamaların azaltılması amacıyla kullanılıyor. Günümüzde başvurulan silikon tamponların orta kısımlarının delikli olması, hastaların ameliyat sonrasında büyük bir nefes alma problemi yaşamalarını önlüyor. Burun tamponları, yapılan işlemlere göre, 3-7 gün arasında çıkarılıyor. Üstelik yıllar önce kullanılan bez tamponların çıkarılması sırasında oluşan ağrı ve kanamalar, yaygın inanışın aksine, silikon tamponlarla artık yaşanmıyor. 

Gözaltında oluşan morlukları nasıl hafifletebilirim? 

Rinoplasti ameliyatı sonrasında oluşan morlukların şiddeti; hastanın cilt yapısına, morarmaya yatkınlığına, yapılan işleme, ameliyatın süresi ile tekniğine göre değişiyor. Dr. Cem Öz, günümüzde ultrasonik piezo gibi teknolojik yöntemler ve burun sırtı koruyucu rinoplasti yöntemleriyle morlukların minimal seviyelere  ulaştığını belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ameliyat sonrasında buz uygulamaları ve morluk önleyici kremler morlukların hafiflemesinde etkili oluyorlar. Bunların yanı sıra tansiyonun yükselmemesi için sigara ve alkolden uzak durulması gerekiyor. Yatarken başın yükseltilmesi, düz yatılması ve başın öne doğru fazla eğilmemesi de önem taşıyor. Tüm bu önlem ve tedavilerle morluklar yedi gün içerisinde geçiyor.” 

Ameliyat sonrasında burun ucu düşer mi?

Dr. Cem Öz,  burun ucunun ameliyat sırasında burun ucundaki kıkırdaklara verilen şeklin yeterince desteklenmemesi durumunda düştüğünü belirtiyor. İlk zamanlarda, ödem nedeniyle belli olmayan bu tablonun zaman geçtikçe fark edildiğini aktaran Dr. Cem Öz, “Doğru teknikle yapılan ve iyi desteklenmiş burun ucu kıkırdakları ise zamana meydan okuyor ve onlarca yıl sonrasında bile burun ucunda düşme sorunu yaşanmıyor” diye konuşuyor. 

Burun estetiği ameliyatı kalıcı çözüm sunuyor mu? 

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Cem Öz, burun estetiği ameliyatlarında yapılan düzeltmelerin ömür boyu kalıcı olduğuna işaret ederek, “Ancak nadiren, çok eğri ve travmatik hasarlı burunlarda, kıkırdak yapıdaki eğrilikler tüm düzeltme işlemlerine rağmen, ‘kıkırdak hafızası’ diye tanımlanan eski şekline dönmesiyle sonuçlanabiliyor. Bu tür durumlarda revizyon ameliyatları gerekebiliyor” diyor. 

İş ve sosyal yaşantıma ne zaman dönebilirim?

Ameliyat sonrasında, genellikle 7’inci günde, burun termoplastik atelleri ve bantları çıkarılabiliyor. Bu işlem sonrasında, kişisel bakımınızı yaparak, iş ve sosyal yaşantınıza dönebilirsiniz.

Burnum gerçek şeklini ne zaman alacak? 

Rinoplasti ameliyatı sonrasında burundaki ödemin azalması ve kemik ile kıkırdak yapıların iyileşmesi ortalama 3 ay sürüyor. Ancak burnun tam şeklini alması bir yılı bulabiliyor.  

Ameliyat sonrasında nelere dikkat etmeliyim? 

Ameliyat sonrasında,  ilk zamanlarda dikişlere pansumanların yapılmasını ve kan pıhtılarının temizlenerek burnun temiz tutulmasını önerdiklerini belirten Dr. Cem Öz, dikkat edilmesi gereken diğer kuralları şöyle özetliyor: 

  • Tamponlar çıkarıldıktan sonra, burundaki tıkanıkları önlemek için steril tuzlu su spreyleri kullanın ve güçlü bir şekilde sümkürmekten kaçının.
  • Alçı ve bantlar çıkarıldıktan bir ay sonra ödemi azaltmak için ödem azaltıcı kremlerle burnunuza hafif masajlar yapın.
  • Koyu renk iz kalmasını önlemek amacıyla güneşten korunun ve 50 faktör koruyucu güneş kremi kullanın.
  • Gözlük ve güneş gözlüğünü 3 ay boyunca takmayın.
  • Deniz ve havuza en az bir ay girmeyin, eğer girdiyseniz suya atlamayın ve dalmayın.
  • Spora en az bir ay ara verin.
  • İlk 3 ay mümkün olduğunca düz ve yüksekte yatın, asla yüz üstü uzanmayın.
  • Burnunuzu her türlü darbeden koruyun, silerken dikkatli olun ve sağa ya da sola çevirmeyin.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Enerjisa Enerji, 2025 Yılına Altyapı ve Enerji Dönüşümüne Odaklı Güçlü Bir Başlangıç Yaptı

2025 yılının ilk çeyreğinde faaliyet gelirlerini enflasyonla uyumlu şekilde 13 milyar TL seviyesinde sürdüren Enerjisa Enerji, dört ana iş kolunda attığı stratejik adımlarla sektörün dönüşümüne öncülük etmeyi sürdürdü.

Elektrik dağıtım iş kolunda; şebeke modernizasyonu, akıllı sayaç uygulamaları ve kalite odaklı yatırımlar ile altyapı güçlendirilirken, artan elektrik talebine yanıt verecek esnek ve dijital altyapılar geliştirilmeye devam edildi. Bu doğrultuda, 2025 yılı için belirlenen yatırım hedefi 21–24 milyar TL aralığında teyit etti. Şirketin düzenlenmiş varlık tabanının ise yıl sonunda 80–90 milyar TL düzeyine ulaşması bekleniyor. Bu hedef hem enerji arz güvenliğini destekliyor hem de enerji şebekelerinin dijital ve çevik bir yapıya kavuşmasını amaçlıyor.

Enerjisa Enerji, Müşteri odaklı çözümlerle büyüyor

 Perakende satış iş kolunda faaliyet gelirleri hem düzenlemeye tabi hem de serbest piyasa segmentlerinde yaşanan gelişmelerle birlikte geçen yılın aynı dönemine göre reel olarak %66 artışla 1,7 milyar TL seviyesine ulaştı. Satılan toplam enerji miktarı ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine paralel olarak 12,5 TWh seviyesinde seyrederek Enerjisa’nın rekabetçi piyasadaki güçlü duruşunu desteklerken, şirket dijital hizmetler ve müşteri odaklı çözümlerle farklı kullanıcı segmentlerinde sürdürülebilir enerjiye erişimi sağlamaya devam etti.

Müşteri çözümleri ve e-mobilite alanlarındaki gelişmeler de Enerjisa Enerji’nin enerji dönüşümüne katkısını güçlendirdi. Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine odaklanan uygulamalar sayesinde müşteri çözümleri iş kolu, ilk çeyrekte faaliyet gelirlerini önceki döneme göre 200 milyon TL artırarak 800 milyon TL faaliyet geliri elde etti. Elektrikli araç şarj istasyonları alanında faaliyet gösteren iştiraki Eşarj ise Türkiye genelindeki altyapı yatırımlarını hızlandırarak soket sayısını geçen yıla göre %34 artırdı. 

 PINAR: “Enerji dönüşümünün merkezinde, yatırımlarımızla Türkiye’ye hizmet etmeye devam ediyoruz.

Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, 2025 yılı ilk çeyrek sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “Enerji sektörünün geleceği; güçlü ve modern altyapılar, dijital çözümler ve sürdürülebilir kaynaklarla şekilleniyor. Biz de Enerjisa Enerji olarak hızla gelişen bu dönüşümün merkezinde konumlanıyor, yatırımlarımızla ülkemize değer katmaya devam ediyoruz. Dünya giderek daha fazla enerjiye ihtiyaç duyuyor. Ancak bu artan ihtiyacın yenilenebilir kaynaklarla karşılanması ve bu yaklaşımın önceliklendirilmesi artık kaçınılmaz. Biz de hem altyapı hem de üstyapı yatırımlarımızı bu anlayışla şekillendiriyoruz. Güneş enerjisi kurulu gücümüzü 124 MWp’ye ulaştırmamız ve Eşarj ile elektrikli araç şarj altyapımızı ülke genelinde yaygınlaştırarak soket sayısını %34 artırmamız, bu dönüşüme hizmet eden somut adımlar arasında yer alıyor. Bu adımlar, sadece birer yatırım değil; daha temiz, daha dijital ve daha kapsayıcı bir enerji geleceği için attığımız stratejik hamlelerdir. ‘Herkes İçin Daha İyi Bir Gelecek’ vizyonumuz doğrultusunda Türkiye’nin enerji dönüşümüne liderlik etmeye ve bunu yaparken de iş kollarımız kadar toplumsal yatırımlar konusunda da yatırımlar yapmaya kararlılıkla devam edeceğiz.”

 Makroekonomik zorluklara rağmen istikrar devam ediyor

Yatırımları sürdürülebilirlik odağında büyütmenin tercih değil zorunluluk olduğunun altını çizen Enerjisa Enerji CFO’su Philipp Ulbrich, “Makroekonomik zorluklara rağmen faaliyet gelirlerimizi reel olarak koruyarak istikrarlı bir performans gösterdik. Baz alınan net karın geçen yıla göre iki kattan fazla artması; maliyet disiplini ile etkin faiz ve borç yönetimiyle desteklenen dayanıklı iş modelimizin gücünü ortaya koyuyor. Dağıtım şebekelerine yönelik yatırımların artırılması, şebeke istikrarının sağlanması ve Türkiye’de enerji dönüşümünün ivmelenmesi açısından temel bir gerekliliktir. Bir sonraki düzenleyici tarife dönemine ilişkin çerçevenin de elektrik şebekesi yatırımlarını teşvik etmeye yönelik olacağını öngörüyoruz.  Güçlü bilanço yapımız sayesinde, enflasyon ve faiz oranlarında gerileme yaşanması ve düzenleyici çerçevenin umut vadeden bir görünüm sunması hâlinde, Enerjisa olarak yatırım seviyemizi daha da yukarı taşımaya hazırız” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kilitli Hatıralar kitabını okuyucu beğendi teklifler geldi

Yazar ve yönetmen Hüseyin Karagöz’ün kaleme aldığı ilk öykü kitabı Kilitli Hatıralar’a yoğun ilgi gösteriliyor. Kitaba film teklifleri geliyor.

Kırmızı Kalem Yayınları etiketiyle okurlarla buluşan kitap, Türkiye tarihine damga vurmuş olaylardan ilham alan ve ustalıkla kurgulanmış altı farklı öyküyü bir araya getiriyor. Eser, otantik atmosferi ve nostaljik yolculuk vadederken, okuru gerçek dönemler ve karakterlerden izler taşıyan, tarihsel yönü güçlü sürükleyici öykülerle buluşturuyor.

“Kilitli Hatıralar”, kendine özgü dili ve anlatımıyla tarihi olaylara benzersiz bir bakış açısı sunuyor. Sürprizlerle dolu ve düşündüren öyküleriyle okurlardan tam not almayı başaran kitap, yayımlandığı andan itibaren dijital satış platformlarında kısa sürede çok satanlar listesinde yer aldı. Yaratıcı kurgusuyla öne çıkan bu eser, gördüğü yoğun ilgi sonucunda yazar Hüseyin Karagöz’e sinema uyarlaması için de teklifler getirdi.

Kilitli Hatıralar, edebiyat severlerin ilgisini çekmeye devam ederken, sinemaya uyarlanma ihtimali sayesinde edebiyat dünyasındaki sesini daha da yükseltmeye hazırlanıyor.

Karagöz’ün ifadesiyle her bir hikâye, İstanbul’un farklı zaman dilimlerinde geçen, gerçek yaşam kesitlerini ve unutulmaz karakterleri merkezine alıyor. “Lebon’da Her Şey Yolunda” öyküsünde 1850’lerin İstiklal Caddesi ve Vallaury Pastanesi’ne, “Şem-i Aşk”ta Boğaz’da lale yetiştiren Afrikalı bir hadımağanın hayatına, “İki Yabancı”da İngiliz İşgali öncesi İstanbul’a, “Küle Yazılan”da Büyük Tatavla Yangını’na, “Ben Mübeccel Değilim”de Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki kültür-sanat ortamına ışık tutuluyor. Son öyküde ise 1972 yılına giderek, Ertem Eğilmez’in klasikleşmiş filmi Tatlı Dillim’in Ferit karakterine yeni bir bakış açısı kazandırmış.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Anneler Günü’nde Fişekhane’de yaratıcılık ve alışveriş bir arada!

Tarihi dokusu ve kültür-sanatla iç içe atmosferiyle İstanbul’un en özel yaşam alanlarından biri olan Fişekhane, yıl boyunca sunduğu farklı deneyim alanlarıyla ziyaretçilerine ilham vermeye devam ediyor.

Anneler Günü’nün en özel hediyeleri bu yıl Fişekhane’de sizleri bekliyor!

9-18 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek etkinlikte Fişekhane, ziyaretçilerine annelerine özel hediyeler bulabilecekleri benzersiz bir alışveriş deneyiminin yanı sıra, yaratıcı atölyelerle dolu keyifli anlar da vadediyor.

Anneler Günü’ne özel alışveriş etkinliği kapsamında, birbirinden özgün markalar Fişekhane’nin tarihi atmosferinde bir araya geliyor. Hediyelik eşya stantlarında yüzlerce ürün seçeneği sunulurken, aynı zamanda ziyaretçiler ücretsiz olarak düzenlenecek birbirinden keyifli ve ilham verici atölyeler sayesinde kendileri ve sevdikleri için özel anılar yaratma fırsatı bulacak.

 

Ücretsiz Atölyeler:

10 Mayıs, 14.00 – Çiçek Kokulu Mum Atölyesi

Doğanın huzur veren aromalarıyla kişisel bir aromaterapi deneyimi sunan bu atölyede, katılımcılar çiçek özleri ve doğal esansiyel yağlar kullanarak kendi mumlarını tasarlayacak. 

17 Mayıs, 14.00 – Teraryum Atölyesi

Katılımcılar, teraryum yapımının inceliklerini öğrenirken kendi bitki kompozisyonlarını oluşturarak doğayı minyatür bir dünyada yeniden keşfedecek. 

Atölyelere katılım ücretsiz olup, kontenjan sınırlı sayıda olacaktır. Kayıtlar Fişekhane’nin resmî web sitesi üzerinden alınacaktır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir kadınlar arası dayanışmayı güçlendiriyor

İzmirli kadınlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan “Sıcak Çaylar, Güçlü Bağlar” buluşmasında bir araya geliyor.  Kadınlara yönelik hizmetlerin aktarıldığı, kadınların taleplerinin doğrudan alındığı çalışmanın kent geneline yayılacağı belirtildi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, kadınlara yönelik hizmetlerini tanıtmak, dayanışma ruhunu güçlendirmek ve kadınların taleplerini doğrudan dinlemek amacıyla “Sıcak Çaylar, Güçlü Bağlar” buluşmalarını başlattı. Bayraklı Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal Parkı’nda gerçekleşen buluşmaya Cengizhan, Refik, Şevket, İnce ve Alparslan mahallelerinden yaklaşık 300 kadın katıldı. Sıcak çay eşliğinde samimi sohbetlerin kurulduğu etkinlikte İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü’nün kadınlara yönelik projeleri paylaşıldı, kadınların öneri ve ihtiyaçları dinlendi.

“Bir dayanışma alanı”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Kadın Çalışmaları Şube Müdürü Sultan Tut, bu tür buluşmaların kadınların yaşamlarına doğrudan dokunduğunu vurgulayarak “Kadınların bir araya gelmesi, birbirinden öğrenmesi, destek bulması çok kıymetli. Bu buluşmalar yalnızca çay içmekten ibaret değil, aynı zamanda kadınların hayatlarına katkı sunan bir dayanışma alanı yaratıyor. Geri bildirimlerini önemsiyoruz ve her mahallede kadınlara ulaşmak için yola devam ediyoruz” dedi.

Buluşmalar devam edecek

Etkinlik boyunca kadınlar, belediye hizmetleri, haklar, sosyal destekler ve kadın dostu kent çalışmaları hakkında bilgi sahibi olurken, kendi hikâyelerini paylaşma fırsatı da yakaladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, “Sıcak Çaylar, Güçlü Bağlar” buluşmalarını kentin farklı mahallelerinde sürdürmeye devam edecek.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cumhuriyet’in genç tasarımcıları İzmir’de buluşuyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında genç fikirlerin kentte yaratıcılık ve tasarımlarını sergileyeceği “Tasarımcılar İzmir” sloganı ile bir program hazırlandı. Çeşme, Karaburun, Seferihisar ve Foça belediyelerinin desteği ile 16 – 19 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek etkinliğe tüm gençleri davet eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Gelin İzmir’in bu dört güzel ilçesini birlikte keşfedelim, birlikte tasarlayalım, birlikte tasarımlarımızı uygulayalım. Gençliğin enerjisi ve yaratıcılığı İzmir’in güzelliğiyle buluşsun” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında İzmir’in turistik dört ilçesinde “Tasarımcılar İzmir’de” etkinliği düzenledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde gençlerin yaratıcı çözümler üretmeye çağrılacağı buluşma 16-19 Mayıs 2025 tarihleri arasında Çeşme, Karaburun, Seferihisar ve Foça’da gerçekleşecek. İlçe belediyelerinin de desteğiyle düzenlenecek “Keşfet-Tasarla” temalı program; mimarlık, şehir planlama, grafik tasarımı, ürün tasarımı, sanat, iletişim ve turizm gibi birçok disiplinden 18-30 yaş arası üniversite öğrencisi ve mezun gençleri bir araya getirecek. Program ayrıca gençleri yaratıcı bir üretim sürecine dahil edecek.

Kültürpark’ta başlıyor

İzmir’in geleceğini gençlerle birlikte tasarlamayı hedefleyen dört günlük etkinlik, 16 Mayıs’ta İzmir Kültürpark’ta düzenlenecek açılış buluşmasıyla başlayacak. Açılışın ardından katılımcılar ilçelere dağılarak üç gün boyunca ilçelerde konaklayacak ve saha gözlemleri gerçekleştirecek. Katılımcılar, 17-18 Mayıs tarihlerinde görevli oldukları ilçelerde yerel halk ve belediyelerle bir araya gelecek, çevre gözlemleri yapacak ve tespit ettikleri sorunlara yönelik tasarım fikirleri geliştirecek. Kamusal alanların yeniden kullanımı ve yerel kimlik temaları çerçevesinde üretilecek projeler hem ilçe belediye başkanları hem de uzman ekipler tarafından değerlendirilecek.

Başkan Tugay’dan gençlere İzmir daveti

Etkinliğe katılım için çağrı yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Cumhuriyetimizin kurucusu ve aslında tasarımcısı Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak milli mücadelenin ilk adımını attığı 19 Mayıs’ın 106’ncı yılında İzmir’de çok özel bir etkinliğe imza atıyoruz. ‘Gençlerle Düşünüyor Gençlerle Tasarlıyoruz’ sloganıyla 16-19 Mayıs tarihleri arasında düzenleyeceğimiz Genç Tasarımcılar İzmir’de buluşmasına tüm genç tasarımcılarımızı davet ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Çeşme, Karaburun, Seferihisar ve Foça ilçelerimizde belediyelerimizle birlikte organize ettiğimiz bu etkinlikte ülkemizin dört bir yanından genç tasarımcılarımızı bir araya getireceğiz. Etkinliğimizin amacı sizlerin yenilikçi, genç bakış açınızla İzmir’in bu 4 güzide ilçesinde sorunları keşfetmek ve birlikte çözümler tasarlamak. Etkinlik detaylarına ulaşmak ve başvuru için “tasarımcılarizmir’de” instagram hesabını takip edebilirsiniz. Gelin İzmir’in bu dört güzel ilçesini birlikte keşfedelim birlikte tasarlayalım birlikte tasarımlarımızı uygulayalım. Gençliğin enerjisi ve yaratıcılığı İzmir’in güzelliğiyle buluşsun. 16 Mayıs’ta hepinizi bekliyoruz. İzmir’de buluşmak dileğiyle” açıklamasında bulundu.

Son başvuru tarihi 9 Mayıs

Etkinliğe katılmak isteyen gençler için son başvuru tarihi 9 Mayıs 2025 olarak açıklandı. Başvuruların tamamlanmasının ardından katılımcı listesi değerlendirilecek ve etkinliğe katılmaya hak kazanan adaylara bilgilendirmede bulunulacak. Etkinlikle ilgili detaylı bilgiye ve başvuru formuna, @tasarimcilarizmirde Instagram hesabı üzerinden ulaşılabilecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Netflix, Kimler Geldi Kimler Geçti’nin 2. sezon fragmanını paylaştı.

 

Sabırsızlıkla beklenen dizinin yeni sezonunda Leyla, kendine yeni bir hayat kurmaya çalışırken, peşini hiç bırakmayan Cem Murathan’a daha fazla kayıtsız kalamaz… Ancak bu ilişki sadece Leyla’nın değil, çevresindeki herkesin dengelerini alt üst eder. Leyla aşkı ararken, geçmişin sıkı sıkıya kapalı kapıları da birer birer aralanır ve ardında gizlenen tüm sırlar ortaya çıkmaya başlar. Yıldız oyuncu kadrosu ve güçlü yaratıcı ekibiyle dikkat çeken Kimler Geldi Kimler Geçti’nin Ece Yörenç imzası taşıyan hikayesinin yönetmen koltuğunda Bertan Başaran yer alırken yapımını ise Ay Yapım üstleniyor.

Serenay SarıkayaHakan Kurtaş, Metin Akdülger, Fatih Artman, Boran Kuzum, Ahmet Rıfat Şungar, Meriç Aral, Esra Ruşan ve Efe Tunçer gibi etkileyici isimleri  bir araya getiren Kimler Geldi Kimler Geçti, güven bağlarını sınayacak, sırları açığa çıkaracak ve aşka yeni rotalar çizecek ikinci sezonu ile 15 Mayıs’ta  sadece Netflix’te.

Kimler Geldi Kimler Geçti 2.Sezon Hakkında:

Leyla, düğün günü terk ettiği Ömer’i hayatından tamamen çıkarıp yepyeni bir evde, yeni bir mahallede, can arkadaşları, yeni komşuları ve kararlarıyla yoluna devam eder. Bu süre boyunca peşini hiç bırakmayan Cem Murathan’a ise daha fazla direnemez ve onunla bir ilişkiye başlar. Başta Ömer olmak üzere herkesin hayatını etkileyen bu ilişkide, Leyla Cem’i tanımaya başlayacak ve geçmişine doğru sıkı sıkıya kapalı olan bir kapıyı aralayacaktır.

Yaratıcı & Senarist: Ece Yörenç
Yönetmen: Bertan Başaran
Yapımcı: Kerem Çatay
Yapım Şirketi: Ay Yapım
Oyuncular: Serenay Sarıkaya, Hakan Kurtaş, Metin Akdülger, Fatih Artman, Boran Kuzum, Ahmet Rıfat Şungar, Meriç Aral, Esra Ruşan, Efe Tunçer, Kamil Güler, Zeynep Tuğçe Bayat, Cem Güler, Gülcan Arslan, Sümeyra Koç, Edis, Batuhan Bayar, Melih Pamukçu, Nil Sude Albayrak ve Perihan Savaş, Laçin Ceylan, Ege Aydan, Selçuk Borak

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı