Aylık arşivler: Mayıs 2025

Başka Sorular Söyleşi Programı’nın Nisan ayı konuğu Serap Ekizler Sönmez oldu!

Zeliha Eliaçık’ın sunduğu Başka Sorular söyleşi programının bu ayki konuğu Serap Ekizler Sönmez oldu. 30 Nisan Çarşamba akşamı saat 19.30’da, Zeytinburnu Kültür Sanat’ta gerçekleştirilen söyleşide Serap Ekizler Sönmez; geometrik desenlerin serüveni hakkında bilgi verdi.  

Başka Sorular’da her ay kültür, akademi ve sanat dünyasından değerli isimlerle birlikte toplumu ilgilendiren konulara mercek tutuluyor. Zeliha Eliaçık’ın moderatörlüğünü yaptığı programda bu ay, Serap Ekizler Sönmez ile “İslam Sanatında Geometrik Desenler” konulu bir söyleşi gerçekleştirildi.

“Çalışma alanımın merkezinde gelenekteki geometrik desenler var.”

Serap Ekizler Sönmez, asıl çalışma alanının İslam sanatındaki geometrik desenler olduğunu söyledi:

“Çalışmalarımı pergele benzetirsem bunun sabit ayağı geometrik desenlerin gelenekte nasıl üretildiği sorusudur. Bu konuda eski bilim ve sanat insanları nasıl refleks gösteriyordu, bunun izini sürmeye çalışıyorum. Bir deseni analiz ederken ne düşünüyorlardı, nasıl hareket ediyorlardı? Bu soruların peşindeyim.”

“Bilim ve sanat tarih boyunca iç içe geçmiştir.”

Serap Ekizler Sönmez, geometrik desenleri sağlam bir zemine oturtmak için bilim ve sanat tarihine bütüncül bakmak gerektiğini söyledi:

“Geometrik desenler üzerinden bir felsefe inşa edilmiş ise bunun kesinlikle o dönemin düşünce dünyasıyla ilgisi vardır, diye düşünüyorum. Çünkü bilim ve sanat tarih boyunca iç içe geçmiş. Bilim bir yerde yükselirken sanat çökmemiş. Hele geometri gibi bir alan söz konusu olunca geometri tarihini ve onun üzerinden düşünce tarihini sağlam bir zemine oturtmamız gerekir.”

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tolga Çevik ve İbrahim Büyükak’ın başrollerinde yer aldığı, ailecek keyifle izlenebilecek yeni orijinal film ‘Kalender Pide’ şimdi Disney+’ta yayında.

The Walt Disney Company’nin tüm dünyada milyonlarca üyeye sahip dijital yayın platformu Disney+’ın, Türkiye’nin sevilen komedyenleri Tolga Çevik ve İbrahim Büyükak’ı bir araya getirdiği ‘Kalender Pide’ filmi bugün Disney+’ta yayına girdi. Fırat Parlak ve Koray Şahin’in yapımcılığını üstlendiği, senaryosunu İbrahim Büyükak’ın kaleme aldığı ve Ömer Sinir’in yönetmen koltuğunda oturduğu ‘Kalender Pide’nin oyuncu kadrosunda Tolga Çevik ve İbrahim Büyükak dışında Esra Ruşan, Almila Ada, Mustafa Kırantepe ve Gafur Uzuner gibi usta ve genç isimler birlikte yer alıyor.

‘Kalender Pide’, babasından kalan ve son zamanlarda işleri iyi gitmeyen restoranının mal sahibi tarafından satışa çıkarıldığını öğrenen Kalender’in (Tolga Çevik), hayatına hiç beklenmedik şekilde giren Öcü (İbrahim Büyükak) ile beraber bu satışı engellemek için aradığı yolları eğlenceli bir dille anlatıyor. 

Birbirlerinin hayatlarına tesadüfen giren iki karakterin yaşadığı zorluklar ve onların başına gelen komik olayları anlatan film, Disney+’ta yayında!

Disney+ Türkiye’nin 12 Şubat’ta hayata geçirdiği yeni reklam özelliği ile, platforma özel orijinal yapımlar, gişe rekorları kıran filmler, ödüllü ve eleştirmenlerce beğenilen dizilerin yer aldığı herkese hitap eden içerik kütüphanesi sürekli büyüyerek izleyicilerle buluşmaya devam ederken, hem üyelere hem de reklamverenlere yeni fırsatlar sunuluyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şefkat ve kabul stresi azaltıyor!

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi, NP Etiler ve NP Feneryolu Tıp Merkezi, Türk Psikolojik Danışma Rehberlik Derneği ve Pozitif Psikoloji Enstitüsü paydaşlığında Üsküdar Üniversitesi tarafından bu yıl 7’ncisi gerçekleştirilen Uluslararası Pozitif Psikoloji Kongresi, bu alanda çalışmalar yürüten dünyaca tanınmış uzman isimleri ağırladı.

Doç. Dr. Thomas Field: “Öz-şefkat ve öz-kabul yaşam kalitesini artırıyor”

İki gün süren kongrenin bu yılki teması, “Nörobilim Temelli Pozitif Psikoloji” olarak belirlendi. Kongrede “Onur Konuğu” Oregon Eyalet Üniversitesi’nden Doç. Dr. Thomas Field, çevrimiçi olarak “Sinirbilime Dayalı Bilişsel Davranış Terapisi Hakkında Kısa Başlangıç” konusunu ele aldı.

Bilişsel davranışçı terapinin (BDT) nörobilimsel temellerini pozitif psikoloji bakış açısıyla ele alan Doç. Dr. Thomas Field, öz-şefkat, kendini sevme ve öz-kabul gibi kavramların insan psikolojisindeki dönüştürücü gücüne dikkat çekti ve “Öz-şefkat ve öz-kabul yaşam kalitesini artırıyor” dedi.

Sunumunda, bilginin beyinde ve bedende nasıl işlendiğini nörobilimsel bir bakış açısıyla aktaran Doç. Dr. Thomas Field, bu sürecin pozitif psikolojiyle nasıl uyum sağlayabileceğini örneklerle açıkladı. Bilişsel davranışçı terapinin temel yapı taşlarına değinen Doç. Dr. Thomas Field, kişinin çevresel stres veya zorlukla karşılaştığında, bu durumu nasıl algıladığına dair geliştirdiği inançların, duygusal tepkilerini ve davranışlarını doğrudan etkilediğini vurguladı.

“Pozitif ya da negatif inançlar, kişinin olaylara yüklediği anlamı ve buna karşı geliştirdiği davranışları belirler. Bu da öfke, utanç ya da bağımlılığa kadar uzanabilen sonuçlara neden olabilir” diyen Doç. Dr. Thomas Field, geleneksel BDT’nin bilinçli ve rasyonel düşünceye odaklandığını ve bu süreçte prefrontal korteksin aktif rol oynadığını kaydederek, “Bilişsel terapide amaç, bireyin duruma ilişkin düşüncelerini sorgulaması ve gerekirse değiştirmesidir” diye ekledi.

Doç. Dr. Thomas Field: “İnsan, duygusal tepkileri üzerinde kontrol sahibidir”

ABD’li nörobilim uzmanı Doç. Dr. Thomas Field, duygusal regülasyonun nörobilimsel temellerine dikkat çekerek, bireylerin yaşadıkları olaylara verecekleri duygusal tepkiler üzerinde tam kontrole sahip olduklarını vurguladı. 

“İşinizi kaybetmek üzere olduğunuzu öğrendiğinizi düşünün. Bu durumda nasıl hissedeceğinizi ve nasıl tepki vereceğinizi siz belirlersiniz.” diyen Doç. Dr. Thomas Field, kişinin yalnızca kendi tepkilerinden sorumlu tutulabileceğini ifade etti.

Stresli bir durumla karşılaşıldığında, beynin ilk olarak tehdidi algılayacağını ifade eden Doç. Dr. Thomas Field, “Nörobilim temelli BDT, bireyin otomatik tepkilerini ve temel inançlarını fark etmesini sağlayarak daha sağlıklı başa çıkma yolları geliştirmesine olanak tanır.” dedi.

Otomatik tepkiler, beynin alt yapılarında gerçekleşiyor

Doç. Dr. Thomas Field, stresli durumlarda bireylerin verdiği tepkilerin sadece bilinçli düşünce süreçleriyle değil, beynin otomatik işleyişiyle de şekillendiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Nörobilim temelli bilişsel davranışçı terapi (BDT) modeli, kişinin yaşadığı duygusal ve fiziksel tepkilerin, çoğu zaman farkındalık düzeyinin ötesinde geliştiğini ortaya koyuyor. Bir aile ferdiyle yaşanan sözlü tartışmalarda, kişi düşüncelerini net bir şekilde ifade etmekte zorlanabilir. Bu durum, beynin savunma sistemlerinin hızla devreye girmesiyle ilgilidir. Aynı, 10 metre önümüzde aniden duran bir araba gibi. Hemen frene basarız ama bu tepkiyi neden verdiğimizi düşünmeyiz. Bu tür otomatik tepkiler, beynin alt yapılarında gerçekleşiyor. Ancak burada önemli bir nokta var; bu tür tepkileri düşünmeden verdiğimiz için, kişinin hissettiği şeylerden sorumlu tutulması adil olmaz. Çünkü beyin otomatik bir hayatta kalma mekanizmasını devreye sokuyor. Özellikle çocuklarla yapılan terapilerde, ‘önce düşün, sonra hareket et’ yaklaşımı bazı çocuklar için mümkün olmayabiliyor.” 

Farkındalık aşaması ve yukarıdan aşağıya beyin süreci

Nörobilim temelli BDT modelinde, farkındalık aşamasında, bireyin bedeninde bir aktivasyon hissettiğini kaydeden Doç. Dr. Thomas Field, “Kalp atışı hızlanır, korku ya da öfke gibi duygular açığa çıkar. Bu bedensel tepkiler yukarıdan aşağıya beyin süreciyle, düşüncelerle şekillenir. Örneğin, trafikte ‘Bu kadar kötü sürücülerle karşılaştığım için daha dikkatli olmalıyım’ gibi bir düşünce hem rahatlama sağlar hem de olumlu sonuçlara yol açar. Aksi halde, daha fazla öfke ve stresle sonuçlanabilecek bir döngüye girilebilir.” ifadesinde bulundu.

Şefkat ve kabul, stresi azaltabilir

“Kendimize karşı daha şefkatli ve kabul temelli yaklaştığımızda, stresle baş etme becerilerimiz de artar” diyen Doç. Dr. Thomas Field, “Yaşanan durumları sadece tehdit olarak algılamak ve duyguları bastırmak, çaresizlik ve tükenmişlik gibi duygulara yol açabiliyor.” şeklinde konuştu.

Nörobilim temelli VDT yaklaşımıyla farkındalık geliştiriliyor

Psikolojik destek süreçlerinde nörobilim temelli Vücut-Duygu-Tepki (VDT) yaklaşımının, danışanların bedensel farkındalıklarını artırarak anksiyete ile başa çıkmalarına katkı sağladığını anlatan Doç. Dr. Thomas Field, yalnızca bedensel tepkilerin değil, bu tepkilere eşlik eden düşüncelerin de yeniden yapılandırılması gerektiğine dikkat çekti. Doç. Dr. Thomas Field, “Bedenimize iyi bakmadığımızda uyku, beslenme ve egzersiz gibi temel ihtiyaçlarımızın karşılanmaması ve duygusal regülasyon zorlaştırabilir.” diyerek sözlerini noktaladı. 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Su boyları ve dağ yamaçları arasında bir tarih: “Türk Tarihinin Dağları, Gölleri ve Nehirleri”

VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), “Türk Tarihinin Dağları, Gölleri ve Nehirleri” adlı kitabı okurlarıyla buluşturuyor. Okan Yeşilot’un editörlüğünde hazırlanan bu çalışma, Türk dünyasının tarihî coğrafyasına odaklanarak, Türklerin kültür ve medeniyetinin şekillenmesinde önemli bir rol oynayan doğal unsurları inceliyor. Kitap, Ötüken’den Tuna Nehri’ne kadar uzanan geniş bir coğrafyada yer alan dağlar, göller ve nehirleri uzmanların kaleminden detaylı bir şekilde ele alıyor.

 

VBKY’nin tarih kitaplığı, “Türk Tarihinin Dağları, Gölleri ve Nehirleri” kitabıyla genişlemeye devam ediyor. Türk halklarının göç yollarını belirleyen unsurlar, aynı zamanda sosyal örgütlenme, yerleşim düzeni ve tarımsal faaliyetler gibi alanlarda da önemli rol oynamıştır. Türk tarihindeki dağlar, doğal birer sınır oluşturarak hem savunma stratejilerini etkilemiş hem de belirli bölgelerin kültürel kimliğini şekillendirmiştir. Nehirler, Türk toplumları için sadece su kaynağı olmakla kalmamış, ticaret, ulaşım ve sınır belirleme açısından da stratejik önem taşımıştır. Göller ise yerleşim alanlarının seçiminde ve ekonomik faaliyetlerde önemli rol oynamıştır. Türkler; Sibirya, Mançurya, Moğolistan, Kuzey Çin, Gansu, Doğu Türkistan, Tibet, Kuzey Hindistan, Afganistan, Batı Türkistan, Kafkasya, İran, Anadolu, Balkanlar, Karadeniz’in kuzeyi, Doğu Avrupa, Arabistan Yarımadası ve Kuzey Afrika gibi birçok coğrafyada devletler kurdu. Aynı zamanda da bu bölgelerdeki medeniyetlere katkı sağladı. Bu geniş coğrafyanın sınırları içerisinde yer alan dağlar, göller ve nehirler gibi doğal unsurlar, yalnızca fizikî coğrafyanın belirleyici özellikleri olmakla kalmamış, aynı zamanda Türklerin siyasi, askerî, ekonomik ve kültürel yönelimlerini de derinden etkilemiştir.

Bu kitapta Türk Dünyasının kültür ve medeniyetinin şekillenmesinde rol oynayan Türk Dünyasının tarihî coğrafyası ele alınmış, devamında ise Orhun Irmağı ve Ötüken, Sarı Irmak, Selenge Nehri, Baykal Gölü, Tanrı Dağları, Isık Göl, Altay Dağları, Talas Nehri, Yenisey Nehri, İrtiş Nehri, Tobol Nehri, Aral Gölü, Sır Derya, Ceyhun Nehri, İdil Nehri, Hayber Geçidi ve Hindukuş Dağları, Zayenderud Nehri, Kafkas Dağları, Hazar Denizi, Aras Nehri, Derbent, Kuban, Nil Nehri, Meriç Nehri, Tuna Nehri ve Sakarya Nehri alanının uzmanları tarafından kaleme alınmıştır. 

 

 

Kitaptan:

 

“Binlerce yıllık Türk tarihini çok geniş alanlarda inceleme imkânımız bulunmaktadır. Kuzey Kore’den Macaristan ovalarına kadar uzanan coğrafi kuşak üzerinde Türk kökenli halkların bıraktıkları izlere rastlarız. Bu çok uzun kuşakta dikkat edilirse, ırmakların bir başka ifade ile su boylarının önemli olduğunu görüyoruz. Bu açıdan bozkırlardaki Türk hayatı su boylarında oluşmuş ve yükselmiştir ifadesi yanlış olmaz. Gerçek anlamda en doğuda Kerulen, en batıda Tuna ırmakları Türklerin kültürel sınırları olarak kabul edilebilir. Bu arada doğudan batıya sayısız su kaynağını da yeri geldiğince dile getirmek gerekir: Sır Derya, Yenisey, İrtiş, İdil (Volga), Don, Dnyeper, Dnyester, Prut, Sakarya, Fırat, Dicle, Aras, Çoruh, Kızılırmak, Seyhan ve Ceyhan gibi. Her birinin kıyılarında Türk kökenli bir topluluğun yükseldiğini görürüz. Dolayısıyla Avrasya Türk tarihi bir anlamda “su boyları medeniyeti” olarak tanımlanabilir. Bunların içinde Türk tarih ve kültürüne damga vurmuş ırmaklardan birisi de Orhun Irmağı’dır. Orhun Irmağı, yakınında bulunan Türk tarihinin eşsiz anıtları Kül Tegin ve Bilge Kağan yazıtları dolayısıyla 1890’larda ünlenmiş; özellikle ülkemizde duygusal olarak yaygın bir kullanıma kavuşmuştur. Yazıtlarda geçen Ötüken bölge adı ile birlikte anılmaya başlayan Orhun Irmağı havalisinin tamamı Ötüken’i temsil etmez. Ötüken daha geniş bir bölgenin adıdır.”

 

 

 

 

 

Yazar Hakkında;

Giresun’un Piraziz ilçesinde doğdu. İlkokulu Gökçeali’de, ortaokul ve liseyi Samsun Ladik Akpınar Öğretmen Lisesi’nde bitirdi. 1988 yılında kazandığı Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği Bölümünden 1992 yılında mezun oldu. Yüksek lisansını Prof. Dr. Nesrin Sarıahmetoğlu danışmanlığında “Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in Hayatı ve Faaliyetleri” adlı teziyle yaptı. Doktorasını Prof. Dr. Abdülkadir Donuk danışmanlığında “Hasan Melikzade Zerdabi’nin Hayatı ve Faaliyetleri” adlı teziyle tamamladı. 1995-96 yıllarında Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi’nde misafir öğretim elemanı olarak bulundu. 1997-98 yıllarında Uluslararası Türk-Kazak Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’nde öğretim görevliliği yaptı. 2008 yılında Marmara Üniversitesi’nde doçent unvanı aldı, 2014 yılında da aynı üniversitede profesörlüğe atandı. Hâlen Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Kafkasya Tarihi Anabilim Dalında öğretim üyesi ve Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü müdürü olarak görev yapmaktadır. Yayımlanmış kitaplarından bazıları şunlardır: Şah’ın Ülkesinde (2014), Hacı Zeynelabidin Tagiyev (2015), Ateş Çemberinde Azerbaycan (2022)

 

 

 

KÜNYE

Yayınevi: VBKY

Kategori: Tarih

Kitabın adı: Türk Tarihinin Dağları, Gölleri ve Nehirleri

Editör: Okan Yeşilot

Son Okuma: Ali Kılıç

Proje Editörü: Ömer Uzunağaç

Sayfa sayısı: 592

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Sertaç Abi” çocuklara oyun dünyasını anlatacak

Büyükşehir Belediyesi, samimi ve eğlenceli üslubuyla tanınan sosyal medya fenomeni Sertaç Güngör’ü Kocaelili çocuklar ile buluşturmaya devam ediyor. İlçelerde seçilen cami avlularında düzenlenecek buluşmalarda çocuklara oyun dünyasının sırları, dijital oyunların gelişimi ve bu alandaki yenilikler hakkında bilgiler aktarılacak.

 

SERTAÇ ABİ İLE OYUN DÜNYASINA YOLCULUK

Büyükşehir Belediyesi’nin çocuklara yönelik düzenlediği sosyal etkinlikler hız kesmeden devam ediyor. Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından organize edilen “Oyun Arkadaşım Sertaç Abi” etkinliği çocuklara oyun dolu saatler sunarken aynı zamanda cami atmosferinde manevi değerlerle buluşma imkânı da sağlayacak. İlçelerde seçilen cami avlularında düzenlenecek buluşmalarda çocuklar, arkadaşlarıyla birlikte keyifli vakit geçirerek anlamlı bir deneyim yaşayacak.

 

HER İLÇEDE AYRI BİR HEYECAN

“Oyun Arkadaşım Sertaç Abi” etkinliği; Darıca, Dilovası, Çayırova, Derince, İzmit, Körfez, Başiskele ve Gölcük ilçelerinde çocuklarla buluşacak. Her etkinlikte sürpriz hediyeler, eğlenceli oyunlar ve interaktif aktiviteler çocukları bekliyor olacak. Katılımın ücretsiz olduğu buluşmalarda çocuklar, Sertaç Abi ile tanışıp bol bol sohbet etme fırsatı da bulacak.

 

ÇOCUKLAR UNUTULMAZ ANILAR KAZANACAK

“Sertaç Abi” olarak tanınan sosyal medya fenomeni Sertaç Güngör’ün katılımıyla gerçekleşecek etkinlikler, çocuklara unutulmaz anılar kazandıracak. Güngör, çocuklarla birebir ilgilenerek hem eğlenceli hem de öğretici bir ortam oluşturacak. Sertaç Abi çocuklarla bir araya geleceği söyleşilerde, oyun dünyasına dair merak edilen pek çok konuyu ele alacak. Bu kapsamda Sertaç Abi, dijital oyunların geçmişten günümüze gelişimini, bu alandaki yenilikleri ve oyunların bilinmeyen sırlarını çocuklarla paylaşacak.

 

İLK BULUŞMA DARICA’DA

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin çocuklara yönelik gerçekleştireceği etkinliğin ilk durağı 3 Mayıs Cumartesi günü (yarın) saat 16.30’da Darıca Eyüboğlu Merkez Camii’nde olacak. Mayıs ayı boyunca Kocaelili çocuklar ile buluşacak olan ünlü YouTuber Sertaç Güngör, 4 Mayıs’ta Dilovası Diliskelesi Merkez Camii’nde, 10 Mayıs’ta Çayırova Merkez Camii’nde, 11 Mayıs’ta Derince Yeni Merkez Camii’nde, 17 Mayıs’ta Mehmet Ali Paşa Camii’nde, 24 Mayıs’ta Körfez Yeni Yalı Merkez Camii’nde, 25 Mayıs’ta Başiskele İbrahim Hakkı Hizmetleri Camii’nde, 31 Mayıs’ta ise Gölcük Tevfik Hoca Camii’nde çocuklar ile buluşacak. Tüm etkinlikler saat 16.30’da başlayacak.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Setur Marinaları, denizcilerin başkent buluşması Artı Boat Show Ankara’ya katılıyor

Setur Marinaları, deniz tutkunlarının ilgiyle takip ettiği Artı Boat Show Ankara’da çevreci ve dijital odaklı marina çözümlerini sergilemeye hazırlanıyor. Katılımcılar, Setur Marinaları’nın denizcilik vizyonunu deneyimlerken fuara özel fırsatlardan faydalanacak ve Kekova kıyılarının yeni incisi Demre Marina’yı keşfedecek.

Türkiye’nin lider marina zinciri Setur Marinaları, denizcilik tutkusunu başkente taşıyan Artı Boat Show Ankara Deniz Araçları, Ekipmanları ve Aksesuarları Fuarı’nda yerini alıyor. Fuar, 7–11 Mayıs 2025 tarihlerinde Anfa Altınpark Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Setur Marinaları da yenilikçi akıllı marina platformlarını, çevreye duyarlı uygulamalarını ve etkinliğe özel avantajlarını ziyaretçilerle buluşturacak.

Bu yıl dördüncü fuarına katılan Setur Marinaları, bundan önce de Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük karada tekne fuarı Bosphorus Boat Show’un yanı sıra MAST İzmir Boat Show’da ve uluslararası alanda prestijli bir fuar olan Boot Düsseldorf’ta yerini almıştı.

Kekova’da yeni bir dönem: Demre Marina

Artı Boat Show Ankara’nın bu yıl yine binlerce kişi deniz tutkununu bir araya getirmesi beklenirken, Setur Marinaları Antalya Kekova sahillerindeki son yatırımı Demre Marina’yı da fuar katılımcılarına tanıtacak. 450 deniz ve 250 kara yat kapasitesiyle hizmet veren Demre Marina; modern teknik altyapısı, geniş sosyal yaşam alanları ve doğayı merkeze alan yaklaşımıyla sektörde öne çıkıyor.

Setur Marinaları, Marmara, Ege ve Akdeniz kıyı şeridi boyunca konumlanan bir karapark alanı ve 11 marinalık bir zincire sahip.

Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı hizmet

Setur Marinaları, akıllı işletme platformları, online rezervasyon sistemi ve mobil uygulamaları sayesinde marinalarını daha hızlı, pratik ve erişilebilir kılıyor. Enerji verimliliğini artıran çözümler, atıkların sistemli yönetimi ve hassas ekosistem koruma uygulamalarıyla yeşil denizcilik vizyonunu her adımda hissettiriyor.

Setur Marinaları, müşteri deneyimi ve denizcilik vizyonunu paylaşmak üzere, A Salonu C-108 numaralı standında tüm deniz tutkunlarını bekliyor.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Paribu sponsorluğunda Mayıs 2025 kültür sanat programı

Paribu, kurulduğu günden bu yana kültür sanat alanında sorumluluk alarak sürdürülebilir çalışmalara imza atıyor. 2025’te de kültür sanat projelerine katkıda bulunmayı sürdüren Paribu, destek verdiği kurumların mayıs ayı etkinlik programını paylaştı.

 

Blokzincir tabanlı yenilikçi ürün ve hizmetler geliştiren ve Türkiye’de kripto varlık alanının gelişimine öncülük eden Paribu, kurulduğu günden bu yana kültür sanat alanında da sorumluluk alarak sürdürülebilir çalışmalara imza atıyor. 2020’den bugüne, desteklediği 30’dan fazla kurum ve organizasyon ile 32 milyon kişinin kültür sanata erişimine katkı sağlayan Paribu, kültür sanat alanına 2025’te de farklı disiplinler ve projelerle katkıda bulunmayı sürdürüyor. Paribu, destekçisi olduğu İstanbul Modern, OMM – Odunpazarı Modern Müze, Craft Tiyatro, Moda Sahnesi, Oyun Atölyesi ve Açıkhava Konserleri’nin mayıs ayı programlarını paylaştı.

Paribu’nun desteğiyle mayıs ayı boyunca gerçekleştirilecek kültür sanat etkinlikleri:

İstanbul Modern

Paribu ile Sizin Perşembeniz. Her perşembe 10.00 – 14.00 saatleri arası ücretsiz.

OMM – Odunpazarı Modern Müze

Paribu ile Her Çarşamba Öğrencinin Günü. Girişler tüm öğrencilere ücretsiz.

Craft Tiyatro

8, 9, 11, 12 Mayıs – Old Fools

24, 25 Mayıs – Yeter

Moda Sahnesi

2, 3, 13, 14 Mayıs – Kozmik Korku Ya Da Brad Pitt’in Paranoyaya Kapıldığı Gün

4 Mayıs – Yaralarım Aşktandır

5 Mayıs – Caligula Suikastı

6 Mayıs – Sevgi Soysal Yaşamakta Israr Ediyor

7 Mayıs – 39 Buçuk Basamak

8, 9, 10, 11, 30, 31 Mayıs – Şirreti Evcilleştirmek

12 Mayıs – Selmin Zeki Hanım: Hasta Adamın Kızı

15 Mayıs – Dıkşın: Büyük Şans

16, 17, 18 Mayıs – Hizmetçiler

19 Mayıs – Anne

20 Mayıs – Kim Bu Ben

21, 22 Mayıs – Babamı Kim Öldürdü

23, 24 Mayıs – Othello

25 Mayıs – Bütün Çılgınlar Sever Beni

26 Mayıs – Sabotaj

27, 28, 29 Mayıs – Macbeth

Oyun Atölyesi

2, 3, 9, 10, 17, 18 Mayıs – Hayvan Çiftliği

4 Mayıs – Kel Diva

8, 30 Mayıs – Kızlar ve Oğlanlar

11, 31 Mayıs – Kırlangıç

15 Mayıs – Bir Terennüm

16 Mayıs – Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler

23, 24 Mayıs – Acındırma Propaganda Birimi

Paribu Harbiye Açıkhava Konserleri

5 Mayıs – Redd Senfoni

6 Mayıs – Bülent Ortaçgil “Kadın Sesi Değmiş Şarkılar”

Paribu Açıkhava Konserleri

4 Mayıs – Adana Çukurova Üniversitesi Açıkhava Tiyatrosu – Mabel Matiz

5 Mayıs – Gaziantep GOPSM Açıkhava – Mabel Matiz

24 Mayıs – Ankara Oran Açıkhava – Seyfi Bey (Tiyatro)

25 Mayıs – Bursa Kültürpark Açıkhava – Seyfi Bey (Tiyatro)

31 Mayıs – Denizli Açıkhava – Seyfi Bey (Tiyatro)

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı’ndan “Gitar Orkestrası Konseri”

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı gitar bölümü öğrencileri, ‘Gitar Orkestrası Konseri’ ile müzikseverlere keyifli bir akşam yaşattı.

Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı gitar bölümü öğrencileri,

Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde sahne aldı. Gitar tutkunlarının yoğun ilgi gösterdiği ‘Gitar Orkestrası Konseri’ büyük beğeni topladı. Konserde orkestra geniş ve zengin repertuarıyla klasik müzikten modern eserlere uzanan bir müzik şöleni sundu. Solist Sudenaz Tütüncü ve solo gitarda Ebru Beş,  performansıyla izleyicilerden büyük alkış aldı.

AYAKTA ALKIŞLANDI

Arda Urun’un yönetimindeki gitar orkestrası etkileyici bir performans sergileyerek müzikseverlerden tam not aldı. Konserde genç gitaristler hem bireysel hem de orkestra performanslarıyla sanatseverlere adeta bir müzik ziyafeti sundu. İzleyenler konser boyunca hem duygusal hem coşku dolu anlar yaşadı. İsmail Baha Süralsan Gitar Orkestrası konseriyle müzikseverler unutulmaz bir akşam yaşadı.

   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TEKNOFEST KKTC 2025 Coşkuyla Başladı!

Türkiye’nin millî teknoloji hamlesini uluslararası boyuta taşıyan Dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali   TEKNOFEST, 8. yılında 1–4 Mayıs 2025 tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde teknoloji ve bilim meraklılarına kapılarını açtı. Yurt dışında ikincisi düzenlenen Festival, Lefkoşa’daki Eski Ercan Havalimanında görkemli bir törenle başladı. Açılışa KKTC’liler büyük ilgi gösterirken, ilk gün festivali 62 bin kişi ziyaret etti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı yürütücülüğünde, ülkemizin milli teknoloji ekosisteminde kritik rol oynayan bakanlıkların, başkanlıkların, kamu ve özel sektör kuruluşlarının, akademik kurumların ve medya şirketlerinin de aralarında bulunduğu toplam 132 paydaş kurumla birlikte düzenleniyor.  

 

KKTC’lilerin büyük ilgi gösterdiği festivalin açılış konuşmalarında Vizyon, Bağımsızlık ve Umut Vurgusu Vardı

Açılışta konuşma yapan T3 Vakfı Mütevelli Heyeti ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar: “İlk hayal ettiğimizde bize imkânsız dediler. Ama biz ‘yapamazsınız’ diyenlere inat, ‘biz yaparız’ diyen gençlerle yola çıktık. KKTC’de gördüğümüz bu heyecan, bize gösteriyor ki; Türk gençliği nerede olursa olsun, kendi göklerinde özgürce uçmaya hazır.” İfadelerini kullandı.

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise millî teknoloji vizyonunun sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını vurgulayarak şöyle konuştu: “Türkiye Yüzyılı, Türk dünyasının da yüzyılı olacaktır. KKTC’de attığımız bu adımlar, ortak geleceğimizi bilim ve teknolojiyle şekillendirme irademizin göstergesidir. TEKNOFEST; icat eden, geliştiren, kendine güvenen bir neslin yükselişidir. Bu nesil, sınırları aşacak.”

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasında TEKNOFEST’in gençlere verdiği özgüvenin altını çizerek şunları söyledi: “Burada sergilenen her proje, Kıbrıs Türk halkının azim ve inancını yansıtıyor. Gençlerimizin bilim ve teknolojiyle buluşması, bizi daha güçlü ve özgür kılacaktır. TEKNOFEST, sadece bir teknoloji fuarı değil; aynı zamanda bizim egemenliğimizin, üretme kabiliyetimizin ve kendi ayaklarımız üzerinde durma irademizin bir ifadesidir.”

 

Festival, Etkinlikleri ve Gösterilerle Teknolojiyi Halkla Buluşturuyor

Festival boyunca ziyaretçileri etkileyici bir bilim ve teknoloji şöleni karşıladı. Sosyal İnovasyon Yarışması, Uçan Araba Simülasyon, TEKNOFEST Robolig Mavi Vatan gibi 13 alt kategorisi bulunan 6 teknoloji yarışmasında gençler mühendislik hünerlerini sergilerken; ASELSAN,    BAYKAR, TUSAŞ, HAVELSAN, ROKETSAN, TURKCELL gibi teknoloji devlerinin stantları inovasyon meraklılarını ağırladı. Fuar etkinlik alanları ile beraber Bilim Sokağı’nda bulunan 6-14 yaş grubuna yönelik atölye çalışmaları, Hava Araçları Sergisi, Planetaryum Film Gösterimleri, Kıbrıs Barış Harekatı Deneyim Alanı, Türk Mukavemet Teşkilatı Milli Mücadele Sergi Alanı, Uzay Sergisi, XR Deneyim Alanı, Simülasyon Deneyim Alanları, Öğrencilerle İlk Uçuş ve Pedallı Uçuş Etkinlikleri, Bilim Gösterileri, Sahne Senin Etkinliği, ana sahne gösterileri ve daha birçok aktivite ile dolu dolu bir festival ilk gününde ziyaretçilerini ağırladı.
Gökyüzü ise Türk Yıldızları ve SOLOTÜRK’ün nefes kesen gösterileriyle şölene dönüştü. Hürkuş, Çelik Kanatlar, Akıncı ve T-70 gösteri uçuşlarını gerçekleştirirken, CN235 paraşüt atlayışları yaptı. Çocuklara özel DENEYAP Atölyeleri, etkileşimli bilim şovları ile her yaştan katılımcı, TEKNOFEST ruhunu deneyimleme şansı buldu.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yurtbay Seramik satış ve pazarlama toplantısının ilk çeyreğini Adana’da gerçekleştirdi

Yurtbay Seramik, yılın ilk çeyrek değerlendirmesini ve yeni dönem hedeflerini kapsayan satış ve pazarlama toplantısını 29 Nisan – 1 Mayıs tarihleri arasında Adana’da gerçekleştirdi. Türkiye’nin dört bir yanından bölge müdürleri ve yöneticilerin katılımıyla düzenlenen toplantı kapsamında bayi ziyaretleri ve Yurtbay Yapı Kimyasalları Fabrikası ziyaretleri de yer alırken toplantı, verimli oturumlar, eğitimler ve stratejik değerlendirmelere ev sahipliği yaptı.

 

Yurtbay Seramik Pazarlama Genel Müdürü Hasan Bülent Şamlı satış ve pazarlama toplantısı ile ilgili olarak; “Yurtbay Seramik olarak sürdürülebilir büyüme hedefimiz doğrultusunda yılın ilk çeyreğini güçlü bir performansla tamamladık. Bu toplantı, ekiplerimizin sahadaki deneyimlerini ve merkezdeki stratejik bakış açısını bir araya getirmemiz açısından çok kıymetliydi. Yeni döneme dair hedeflerimizi netleştirdik ve tüm ekiplerimizle aynı vizyon etrafında kenetlendik.” dedi.

 

Toplantıda, üretimden finansa, pazarlamadan satışa uzanan geniş bir gündem doğrultusunda sunumlar ve uygulamalı oturumlar düzenlendi. Üretim süreçleri ve yılın ilk üç ayına dair genel değerlendirmeler de ele alındı. Toplantının ikinci gününde, finansal sonuçlar değerlendirildi. Ajans iş birlikleri, yeni ürün tanıtımları ve pazarlama stratejileri de kapsamlı bir şekilde paylaşıldı. Günün sonunda bölge müdürleri, kendi bölgelerine özel stratejileri katılımcılarla paylaştı. Toplantının son günü, ürünlerin teknik detaylarının uygulamalı olarak incelendiği eğitimle başladı. Ardından, Adana’nın tarihi ve kültürel zenginliklerinin keşfedildiği bir şehir turu ile program sona erdi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı