Aylık arşivler: Mayıs 2025

Günde tuvalete 8’den fazla gidiyorsanız, dikkat!

“Ani idrarım geldi, yetişemedim”, “Çok sık idrara çıkıyorum, böbreklerim iyi çalışıyor”, “Evden çıkmadan önce mutlaka tuvalete girerim”  Günlük hayatımızda yaşadığımız veya çevremizden sıkça duyduğumuz bu yakınmalar,   toplumda “aşırı aktif mesane” olarak bilinen mesane hiperaktivitesi hastalığının sinyali olabilir! 

 

 

Aşırı aktif mesane; mesane kasının ani ve şiddetli kasılması sonucu ani idrar yapma isteğiyle birlikte tuvalete gitme durumu olarak tanımlanıyor.  Özellikle çay, kahve, sigara ve alkol gibi alışkanlıkların artmasına paralel olarak giderek daha sık görülüyor. Her yaşta gelişebilen aşırı aktif mesane, erkeklerde 65 yaş sonrasında yüzde 30’a, kadınlarda 45 yaş sonrasında yüzde 40’a yükseliyor.  Bu rakamlar her 5 kadından 2’sinde aşırı aktif mesane sorunu yaşandığına işaret ediyor.  Acıbadem Kartal Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Bülent Özbilek, hijyeni, iş ve sosyal hayatı olumsuz  yönde etkileyen aşırı aktif mesanenin utanıldığı için genellikle dile getirilemediğine dikkat çekerek, “Hekime başvurmak yerine, kendileri çözüm bulmaya çalıştıkları için hastaların yaşam kaliteleri ciddi boyutlarda etkilenmektedir. Sık sık idrara çıkma ve aniden idrar yapma sorunları nedeniyle hastalar zamanla aile, sosyal ve iş yaşamlarında önemli problemler yaşamaktadırlar. Aslında yaşam alışkanlıklarında alınacak olan önlemler ve tedavilerle aşırı aktif mesane kaynaklı yakınmalar genellikle tedavi edilebilmekte, hastalar günlük yaşamlarına sorunsuz devam edebilmektedirler” diyor. 

 

Ani idrar yapma isteği en tipik belirtisi! 

 

İdrar böbrekler tarafından üretilip, mesanede depolanıyor. Depolanma sırasında idrar miktarından bağımsız olarak mesane kasılarak idrar hissi oluşturuyor. Bu his çoğunlukla baskılanıyor ve erteleniyor. Mesane dolduğunda kendisini çevreleyen kası istemli olarak kasıyor ve  idrar boşaltma gerçekleşiyor. Üroloji Uzmanı Dr. Bülent Özbilek, “Aşırı aktif mesanede ise henüz mesane dolmadan bu kasılmalar o kadar şiddetli olur ki idrar yapma ertelenemez ve bunun sonucunda ya sık tuvalete gidilir ya da idrar kaçırılır” diyor. Ani idrar yapma isteği aşırı aktif mesanenin en yaygın görülen belirtisini oluşturuyor. Sık sık (günde 8’den fazla) idrara çıkmak, geceleri idrar için uyanmak “aşırı aktif mesane” sorununun tipik belirtilerinden. Bazen bu problemlere idrar kaçırma da eklenebiliyor. 

 

 

Kahve ve çay tüketimine dikkat! 

 

Aşırı aktif mesane pek çok sebepten kaynaklanabiliyor. Üroloji Uzmanı Dr. Bülent Özbilek, doğum ve hamilelik gibi etkenler nedeniyle pelvik kaslarının gerilip, zayıflamasının   önemli bir etken olduğunu belirterek, “Ayrıca menopoz sonrasında östrojen hormonunun azalması, idrar yolu enfeksiyonu, aşırı kilo ve bel fıtığının yanı sıra parkinson, multipl skleroz ve inme gibi nörolojik hastalıklar ile diyabet hastalığı da aşırı aktif mesaneye yol açmakla birlikte, kimi zaman bu tablonun nedeni belli olmamaktadır” diyor. Üroloji Uzmanı Dr. Bülent Özbilek, özellikle kahve, çay, alkol ile çikolata tüketiminin, sigaranın ve kabızlığın aşırı aktif mesane sorununu  artırdığına da  sözlerine ekliyor. 

 

Önce nedenleri araştırılıyor!

 

Teşhis için hekime başvuran hastalardan, aşırı aktif mesaneye yol açabilecek diyabet, bel fıtığı ve nörolojik bir hastalığı olup olmadığı, kullandığı ilaçlar, alışkanlıkları (sigara, kafein, alkol), günlük sıvı alımı, idrar yapma ve kaçırma sıklığı gibi bilgiler alınıyor. Daha sonra hasta muayene ediliyor ve ihtiyaç halinde idrar analizi, idrar kültürü, ultrasonografi ile bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulabiliyor. Önemli bir tetkik yöntemi olan ürodinami ile mesanenin dolum sırasında basınçları ölçülerek kaçırmanın nedeni saptanmaya çalışılıyor. 

 

 

Yaşam alışkanlıklarını düzenlemek şart!

 

Aşırı aktif mesane sorununda, altta yatan etkene bağlı olarak, ilaç tedavisi, yaşam alışkanlıklarının düzenlenmesi ve medikal tedavilere başvuruluyor. Ancak, tedavi sonrasında zamanla yakınmalar tekrar başlayabiliyor. Üroloji Uzmanı Dr. Bülent Özbilek, bu nedenle yaşam alışkanlıklarında yapılacak olan değişikliklerin çok daha fazla önem taşıdığını belirterek, “Özellikle kabızlığı gidermek, sıvı tüketimini düzenlemek, sigarayı bırakmak, alkol ve çay ile kahve gibi kafein içeren içecekleri kısıtlamak, fazla kilolardan kurtulmak ve düzenli olarak egzersiz yapmak, yakınmaların giderilmesinde oldukça önemlidir” diyor. Pelvik kaslarının  güçlendirilmesi ve idrar yapma eğitiminin de şikayetlerin azalmasında etkili olduğunu vurgulayan Dr. Bülent Özbilek, “Hekimin ilaç önerileri tedavinin önemli bir parçasını oluşturmakla birlikte, sakral sinir stimülasyonu, perkütan tibial sinir stimülasyonu, mesane duvarına botoks uygulamaları gibi diğer yöntemler de denenebilir” bilgisini veriyor.  

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

300 yıllık sarnıç özgün yapısıyla yeniden hayat bulacak

Antalya Büyükşehir Belediyesi, ASAT Genel Müdürlüğü ve Antalya Valiliği’nin ortak yürüttüğü projeyle Kepez İlçesi Kızıllı Mahallesi’nde bulunan tarihi ‘Dört Kubbeli Su Sarnıç Yapısı’ aslına uygun şekilde yapılacak restorasyon çalışmasıyla gelecek nesillere kazandırılacak. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi, kentin tarihi ve kültürel miraslarına sahip çıkarak gelecek nesillere taşımak için çalışmalara devam ediyor. Kepez İlçesi’nde bulunan, 19.03.2024 tarihinde Asat Genel Müdürlüğü bünyesine geçen tescilli kültür varlığı olan tarihi dört kubbeli su sarnıcı için restorasyon, onarım ve bakım çalışması başlatıldı.  
ASLINA UYGUN YAPISIYLA RESTORE EDİLECEK  
Kepez İlçesi Kızıllı Mahallesi’nde yıllarca kaderine terk edilen, kaçak kazılarla harabeye dönen ve yıkılmak üzere olan dört kubbeli sarnıç için Antalya Büyükşehir Belediyesi, ASAT Genel Müdürlüğü ve Antalya Valiliği ortak bir proje başlattı. ASAT Genel Müdürlüğü Etüt ve Plan Dairesi Başkanı Levent Hansu projeyle ilgili bilgi verdi. Levent Hansu, “Kentimizde bulunan mevcut tarihi yapıların korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla gerekli çalışmaları yapıyoruz. Eski su yapılarının tekrar kentimize kazandırılmasına yönelik koruma kullanım ve sürdürebilirlik ilkesine bağlı kalarak bir çalışmaya başladık. Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulunca 2012 yılında tescilli alan kabul edilen bu yapı, 2023 yılında koruma alanıyla birlikte mülkiyeti ASAT Genel Müdürlüğüne bağlı olan yerde çalışma yürütüyoruz. Yapıya yönelik çalışma iki aşamadan oluşmakta. Projelendirme aşamasında restitüsyon, rölöve ve restorasyon çalışmaları ile kullanımına yönelik çevre düzenlemesi” diye konuştu. 
KAÇAK KAZI YAPILMIŞ TAHRİP EDİLMİŞ
ASAT Harita Kadastro Teknikeri Tayfun Mercan da tarihi yapının daha önce atıl ve bakımsız durumda olduğunu belirterek, “İçinde ve çevresinde kaçak kazı yapıldığı belirlenen sarnıcın yan duvarları kazılarak yıkılmış. İçi ise çöplüğe dönmüş durumdaydı. Sarnıca giden bir yol dahi yoktu, su sarnıcının içinde balçık ve su birikintileri, eski lastikler, hayvan leşleri bulunuyordu. Önce buranın yolunu açtık sonra yapının içini temizledik, yapının etrafını çitle kapattık. Burayı daha korunaklı ve aslına uygun bir yapı haline getirerek tarihe sahip çıkacağız. Gelecek nesillerde bu tarihi yapıyı özgün şekliyle görmüş olacak” dedi. 
ANTALYA’DA BENZERİ OLMAYAN SARNIÇ 
Araştırmacı ve yazar Giray Ercenk de tarihi sarnıcın geçmişinin yaklaşık 300 yıla kadar uzandığını söyleyerek, “Döşemealtı ve Kepez ilçelerinde özellikle Yörüklerin içme suyu, tarımsal ve hayvansal sulama amaçlı yol güzergahlarında inşa edilen su sarnıçları bulunur. Bu bölge önemli bir su biriktirme havzası. Yörükler kış ve bahar aylarını burada geçiriyordu. Suya ihtiyaçları olduğu için saklama ve kullanımı için bu tür yapılara ihtiyaç duydular. Bu bölgeye sarnıçlar ülkesi diyebiliriz. Yaklaşık 90 sarnıç bulunuyor. Dört kubbeli bu sarnıç ise Antalya kırsalında eşi benzeri olmayan bir yapı. Yaklaşık 300 yıllık bir geçmişi olduğunu düşünüyorum. Tarihi su sarnıcının aslına uygun şekilde restore edilmesi kültürel olarak çok önemli, bugünkü bakımsız ve atıl durumdan kurtuluyor mutlu oldum” diyerek Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne, ASAT Genel Müdürlüğü’ne ve Antalya Valiliğine teşekkür etti.
TEKNOLOJİK TARAMA VE ÇİZİMLER YAPILDI 
Projede görevli Mimar Döne Rabia Bakır Yılmaz da dört kubbeli sarnıcın yapı tipine daha önce rastlanmadığına dikkat çekerek, “Kesinlikle korunması ve tarihimize kazandırılması gereken bir yapı. Yapının teknolojik cihazlara üç boyutlu taraması ve ölçümleri yapıldı. Çevre düzenlemesi kazıları ve temizliği yapılacak. İklim krizi ve küresel ısınma sebebiyle suyu daha çok depolamamız gerekiyor, o yüzden bu yapıda aslın uygun biçimde su sarnıcı olarak kullanılacak” diye konuştu.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükakın: Değerlerimiz sayesinde biriz ve beraberiz

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın, KO-MEK’i ‘Halk Üniversitesi’ olarak tanımlayarak, “KO-MEK ilçe sergilerinde Orta Asya’dan Anadolu’ya tüm motiflerde kültürümüzü yaşatıyoruz. Değerlerimiz sayesinde biriz ve beraberiz” dedi.

 

EL EMEĞİ ESERLER HAYAT BULUYOR

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları (KO-MEK), “Orta Asya’dan Anadolu’ya Ortak Mirasımız” temasıyla 20. yıl ilçe sergilerine devam ediyor. Körfez’den startı verilen, Derince ve Kartepe ile devam eden ilçe sergilerinde son olarak KO-MEK Dilovası ilçe sergisi görücüye çıktı. Kursiyerlerin el emeği göz nuru eserlerinin yer aldığı sergi, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. KO-MEK’in ilçe sergilerinde, Orta Asya’nın kadim kültüründen Anadolu’nun zengin dokusuna uzanan ortak mirasımız, el emeği eserlerle hayat buluyor.

 

ORTA ASYA EZGİLERİ SESLENDİRİLDİ

Açılış öncesinde KO-MEK müzik grubu eğitmenlerinin seslendirdiği birbirinden güzel eserlere eşlik eden vatandaşlar eğlenceli dakikalar geçirdi. Dilovası Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sergi açılışına Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyüakın’ın yanı sıra Dilovası Kaymakamı Metin Kubilay, Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu, ilçe protokolü, sivil toplum örgütleri temsilcileri, mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldı.

 

“KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATIYORUZ”

KO-MEK’i ‘Halk Üniversitesi’ olarak tanımlayan Başkan Büyükakın,

kursların toplumsal dayanışmaya katkısına vurgu yaparak, “Kadın nüfusumuzun neredeyse yarısı KO-MEK’lerden eğitim aldı. Sosyal sorumluluk projelerinde yer alarak farkındalık oluşturdunuz. Modern dünyada insanlar merhametini kaybediyor. Ukrayna’daki çocuğa ağlarken Filistin’deki çocuğu unutuyoruz. Medeniyetlerin kurucusu milletler, acılara birlikte üzülür. Bu yılki temamızda Orta Asya’dan Anadolu’ya tüm motiflerde kültürümüzü yaşattık. Değerlerimiz sayesinde biriz ve beraberiz” ifadelerini kullandı.

 

“SİZ YOKSANIZ TOPLUM YARIMDIR”

“Siz yoksanız toplum yarımdır” diyerek toplumdaki kadının önemine değinen Başkan Büyükakın, “KO-MEK gibi kurumlar yenidünyada biz olarak kalmamız için şart. Bir medeniyet kadınlar tarafından inşa edilir. Bu nedenle ‘2025 Aile Yılı’ kapsamında aileye sahip çıkmak uzun vadeli toplumsal bekâ açısından önemlidir. Milletimizin kaderi artık bahara dönmüştür. Geleceğimiz kadınlarımızla, çocuklarımızla, aile yapımızla aydınlıktır, buna inanabilirsiniz. Siz yoksanız toplum da yarımdır” dedi.

 

“BİRLİK OLURSAK HERŞEYİMİZ GELİŞİR”

Türk dünyası olarak birlik olmaları halinde her şeyin gelişeceğini belirten Başkan Büyükakın, “Artık öğrenilmiş çaresizliğimizi yendik. Yeni geleceklere yürümek, kişi başı milli geliri artırmak, işlenmiş ham maddeyle katma değer üretmek ve ihracat yapmak zorundayız. Türk dünyası olarak birlik olursak, ekonomik ve siyasi gücümüzü artırır, oynanan oyunlara karşı büyük bir devlet olarak dimdik durabiliriz” ifadelerini kullandı.

 

“KO-MEK SAYESİNDE HER ALANDA GÜÇLENDİM”

Sergi açılışında KO-MEK Dilovası adına bir konuşma yapan Gülcan Polat isimli kursiyer, KO-MEK sayesinde hem kişisel gelişim yaşadığını hem de sosyal çevresinin genişlediğini ifade ederek, “KO-MEK’in Dilovası kursiyerlerindenim. KO-MEK’te üniversite derslerime yardımcı olması için İngilizce kursu aldım. Daha sonra mefruşat kursuna yazıldım. Burada sadece bilgi sahibi olmadım, aynı zamanda arkadaşlıklar ve dostluklar edinerek sosyalleştim. KO-MEK her alanda gelişmemi ve topluma yardımcı olmamı sağladı. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 

“KOMEK BİZE BİRLİK OLMAYI ÖĞRETTİ”

Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu ise, KO-MEK’in ilçeye sağladığı sosyal bütünleşmeye dikkat çekerek, “KOMEK bize birlik olmayı öğretti” ifadesini kullandı.  Dilovası Kaymakamı Dr. Metin Kubilay da KO-MEK’in ilçedeki etkisine dikkat çekti. Kadınların büyük kısmının bu kurslara katıldığını belirten Kubilay, “Vatandaşlarımıza gelir getirici ve meslek kazandırıcı kurslar açılması bizim için çok önemli. Bu anlamda KO-MEK’e teşekkür ediyorum” dedi.

 

KO-MEK BOHÇASI NİŞANLI KURSİYERE VERİLDİ

Konuşmaların ardından KO-MEK bohçasını yakında evlenecek olan kursiyere hediye eden Başkan Büyükakın, daha sonra protokolle birlikte açılış kurdelesini keserek sergi alanını gezdi. Başkan Büyükakın, birbirinden güzel el emeği göz nuru eserlerin bulunduğu stantları uzun uzun inceleyerek, kursiyerlerden yapmış oldukları ürünler hakkında bilgi aldı.

 

SERGİ AÇILIŞINDA SIRA BAŞİSKELE’DE

Sanatın, kültürün ve kardeşliğin buluşma noktası olan KO-MEK ilçe sergilerinde açılış sırası Başiskele’ye geldi. Buna göre 6 Mayıs Salı günü Karşıyaka Kültür Merkezi’nde açılacak olan sergi saat 11.00’de başlayacak.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Menemen’de festival coşkusu yaşanacak

Menemen Belediyesi tarafından bu yıl 15’inci kez düzenlenecek Emiralem Çilek Festivali için geri sayım başladı. 10-11 Mayıs tarihleri arasında yapılacak festival için belediye ekipleri alandaki son hazırlıklarını tamamlarken, Emiralemliler de en güzel çileklerini misafirlerine sunmaya hazırlanıyor. Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, “Türkiye’nin mis kokulu en lezzetli çileğini, en keyifli atmosferde tatmak isteyen herkesi, Emiralem’e bekliyoruz” dedi.

Türkiye’nin en lezzetli festivallerinden olan ve geçtiğimiz yıl 700 bin ziyaretçiyle birlikte adeta ziyaretçi akınına uğrayan Emiralem Çilek Festivali, ziyaretçileriyle buluşmak için gün sayıyor. Menemen Belediyesi tarafından bu yıl 15. kez gerçekleştirilecek olan organizasyon için hazırlıklar hummalı bir şekilde sürüyor. Belediye ekipleri festival alanındaki son hazırlıklarını tamamlarken, Emiralemliler de tarlalarındaki en güzel çilekleri, festival gününe hazırlıyor.

“Lezzeti merkezinde tadın”

Emiralem’in eşsiz lezzetiyle damaklarda özel bir tat bırakan çileğiyle birlikte, birçok yöresel ürünün de ziyaretçilerle buluşacağı festivalde, çocuklar için de yüz boyama etkinlikleri, yarışmalar ve sürpriz programlar yer alacak. Emiralem Çilek Festivali’nin her geçen yıl ziyaretçi rekoru kırdığını ifade eden Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, “Festivalimiz her yıl yoğun talep görüyor. Menemen’imizin bereketli topraklarından adeta birbirinden güzel tarım ürünleri fışkırıyor. Doğanın bize sunduğu bu muhteşem nimetler, Türkiye’nin her yerine gönderildiği gibi farklı ülkelere de ihraç ediliyor. Dolayısıyla lezzeti tüm dünya tarafından kabul edilen çileğimizi, tam da merkezi olan Emiralem’de birbirinden keyifli etkinliklerle tatmak isteyen, çilekli farklı ürünleri de yerinde görmek isteyen herkesi, 10-11 Mayıs tarihlerinde Emiralem’e bekliyoruz” dedi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘Hayatta Kalma Ustaları’, Mayıs Ayı Boyunca Her Pazar İki Bölüm Art Arda 20.00’de National Geographic WILD Ekranlarında!

Yerli eğitmen Phil Breslin, Avustralya’nın en zorlu bölgelerinde hayatta kalma ustası hayvanları keşfediyor. Her bölümde üç türün benzersiz uyum yeteneklerini ve dayanıklılıklarını inceleyen “Hayatta Kalma Ustaları”, Mayıs ayı boyunca her Pazar iki bölüm art arda saat 20.00 ve 20.30’da National Geographic WILD ekranlarına geliyor.

Ödüllü yönetmenlerden nefes kesen belgeselleri, vahşi yaşamın gözler önüne serildiği kaliteli yapımları Türk izleyicisi ile buluşturan National Geographic WILD kanalını D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, S Sport Plus, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kazlıçeşme Sanat Konuşmaları’nın Nisan Ayı Konuğu Sevim Arslan Oldu!

Murat D. Çekin’in düzenlediği Kazlıçeşme Sanat Konuşmalarının nisan ayı konuğu Sevim Arslan oldu. Kazlıçeşme Sanat Kütüphanesinde gerçekleşen programda “Türk halısı” üzerine konuşuldu.

 

Kazlıçeşme Sanat Konuşmalarında, her ay değerli konuklarla müzik eşliğinde söyleşiler gerçekleştiriliyor. Programın müzik bölümlerinde piyanoda Feride Varol yer alıyor. Kazlıçeşme Sanat Konuşmalarının nisan ayındaki konuğu Sevim Arslan oldu. Türk halısının sanat, zanaat ve tasarım bağlamında ele alındığı sohbet, 30 Nisan Çarşamba günü saat 18.00’de Zeytinburnu Kültür Sanat’ın Youtube kanalında yayınlandı.

 

“Geleneksel sanatlar toplumların kültürlerini oluşturur.”

Sevim Arslan, geleneksel sanatların kültürel bir miras olduğunun altını çizdi:

“Halı sanatının da dahil olduğu geleneksel sanatlar toplumların kültürlerini oluşturur. Halı, dokumadan bağımsız düşünemeyeceğimiz bir alan. Estetik bir tarafı var ama aynı zamanda toplumların kültürlerini oluşturuyor. Çok kadim bir iş bu, kuşaktan kuşağa aktarılması gerekiyor.”

 

“Halı, kadim bir kültür nesnesi.”

Sevim Arslan, halı sanatının farklı boyutları olduğunu vurguladı:

“Güncel dönemde halı sanatında ticaret de işin içine girdi ve böylece sürdürülebilirlik sağlandı. O yüzden artık desenler önceden hazırlanıyor. O desene göre dokuyucu çalışıyor. Böyle bakınca halı hem sanat hem zanaat hem de kadim bir kültür nesnesi. Üzerine şarkılar, şiirler yazılmış bir konudan bahsediyoruz.”

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Canik’te Vergi Ödemeleri Başladı

Canik’te 2025 yılı emlak, çevre temizlik, ilan ve reklam vergilerinin birinci taksit ödemeleri, 31 Mayıs 2025 tarihine kadar devam edecek.

Canik’te 2025 yılı emlak, çevre temizlik, ilan ve reklam vergilerinin birinci taksit ödemeleri devam ediyor. Vatandaşlar, 31 Mayıs 2025 tarihinde sona erecek olan vergi ödemelerini Canik Belediyesi hizmet binası içerisinde bulunan tahsilat servisinden, Canik Belediyesi resmi internet sitesinde yer alan E-Belediye bölümünden veya iletişim bölümünde yer alan iban numarasına EFT-Havale yoluyla, E-Devlet aracılığıyla ve Canik Belediyesi Mobil Uygulama üzerinden 7/24 kolaylıkla yapabiliyor.

 

Son Tarih 31 Mayıs

Canik Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından mükelleflere 2025 yılı emlak, çevre temizlik, ilan ve reklam vergilerinin birinci taksit ödemelerinin son günü 31 Mayıs 2025 tarihi olduğu hatırlatılırken, vatandaşların vergi ödemelerine ilişkin sorularını [email protected] mail adresi üzerinden iletebileceği bildirildi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çiğ Süt Üretim İstatistikleri, 2024

Çiğ süt üretimi 2024 yılında %4,7 artarak 22 milyon 487 bin 757 ton oldu
 

Çiğ süt üretim istatistikleri Tarımsal İşletmelerde Hayvansal Üretim Araştırması’ndan elde edilmektedir. Buna göre, 2023 yılında 21 milyon 481 bin 567 ton olan çiğ süt üretim tahmini, 2024 yılında %4,7 artarak 22 milyon 487 bin 757 ton oldu. Bir önceki yıla göre inek sütü üretimi %5,4 ve manda sütü üretimi %35,1 artarken, koyun sütü üretimi %2,9 ve keçi sütü üretimi %11,2 azaldı.
 

Çiğ süt üretimi, 2023, 2024

Çiğ süt üretiminin 2024 yılında %93,6’sını inek sütü, %4’ünü koyun sütü,  %2,1’sini keçi sütü ve %0,3’ünü manda sütü oluşturdu.
 

Çiğ süt üretiminin hayvan türlerine göre dağılımı, 2023, 2024

Grafikteki rakamlar yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.

Üretilen çiğ sütün kullanımı, 2023, 2024

Tarımsal işletmeler tarafından 2024 yılında üretilen çiğ sütün %57,7’si süt toplama merkezlerine ve süt işleme tesislerine (süt fabrikaları, mandıralar vb.); %18,3’ü ise doğrudan tüketiciye veya sokak sütçüsü, tüccar, pastane, dondurmacı vb. yerlere satılmıştır. Üretilen çiğ sütün %15,9’u “hanehalkı” niteliğindeki tarımsal işletmeler tarafından süt ürünü üretmek için kullanılmıştır. Sağıldıktan sonra hayvan besleme amacıyla kullanılan çiğ süt oranı %4,8; hanede tüketilen ve ücretsiz olarak verilen çiğ süt oranı %1,1’dir. Üretim ve işleme sürecinde meydana gelen kayıplar (bozulma vb.) toplam üretimin %0,1’ini oluşturmaktadır. Kullanım alanı bilinmeyen(1)çiğ süt oranı ise %2,0’dır.

Üretilen çiğ sütün kullanım alanlarına göre dağılımı, 2023, 2024

Grafikteki rakamlar yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kırmızı Et Üretim İstatistikleri, 2024

Kırmızı et üretimi 2024 yılında %11,7 azalarak 2 milyon 105 bin 895 ton oldu
 

Kırmızı et üretim tahmini, Tarımsal İşletmelerde Hayvansal Üretim Araştırmasından elde edilen demografik verilere dayalı olarak belirlenen “Kasaplık Güç Oranı” ile hesaplanan “iç popülasyondan kesilen hayvan sayısı” ile “ithalattan kesilen hayvan sayısı”nın ortalama karkas ağırlıkları ile çarpılması suretiyle elde edilmektedir.

Buna göre 2023 yılında 2 milyon 384 bin 47 ton olan kırmızı et üretimi, 2024 yılında %11,7 azalarak 2 milyon 105 bin 895 ton olarak tahmin edildi. Bu kapsamda bir önceki yıla göre sığır eti üretimi %11,2 azalarak 1 milyon 483 bin 42 ton, koyun eti üretimi %10,5 azalarak 509 bin 539 ton, keçi eti üretimi %22,8 azalarak 99 bin 532 ton, manda eti üretimi ise %10,4 azalarak 13 bin 781 ton oldu.

Kırmızı et üretimi ve değişim oranları, 2023, 2024

Son on yıla ilişkin kırmızı et üretim tahminleri incelendiğinde, toplam kırmızı et üretiminin 2015 yılında 1 milyon 187 bin 18 ton iken 2024 yılında 2 milyon 105 bin 895 ton olarak gerçekleştiği görülmektedir.

Kırmızı et üretim miktarı, 2015-2024

Kırmızı et üretiminin, 2023 yılında %70,1’ini sığır eti, %23,9’unu koyun eti, %5,4’ünü keçi eti ve %0,6’sını manda eti oluştururken, 2024 yılında %70,4’ünü sığır eti, %24,2’sini koyun eti, %4,7’sini keçi eti ve %0,7’sini manda eti oluşturmuştur.

Kırmızı et üretiminin hayvan türlerine göre dağılımı, 2023, 2024

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Psikolojik Danışmanlara Özel Büyük Buluşma

Ataşehir Rehberlik ve Araştırma Merkezi ile Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi iş birliğiyle düzenlenen ve Anadolu Yakası’ndaki psikolojik danışmanları bir araya getiren “Anadolu Yakası PDR Günleri”, 6 Mayıs 2025 Salı günü Yeditepe Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek.

Bu yılki teması “Koruyucu ve Önleyici Ruh Sağlığında Güncel Konular” olarak belirlenen etkinlik; mesleki gelişimi desteklemeyi, güncel psikososyal sorunlara çözüm önerileri sunmayı ve akademi ile uygulama alanı arasında güçlü bir etkileşim ortamı yaratmayı hedefliyor.

Panel Programı

Panel 1: Okul Psikolojik Danışmanlığında Yeni Ufuklar: Dijital Çağda Ruh Sağlığı

Moderatör: Dr. Hakan Karaman

Konuşmacılar:

• Prof. Dr. Baki Duy: Birinci Basamak Ruh Sağlığı Hizmeti Olarak Okul Psikolojik Danışmanlığı

• Doç. Dr. Serdar Körük: Dijital Çağda Gençler ve Teknoloji Bağımlılığı: Okul Psikolojik Danışmanları İçin Etkili Yaklaşımlar

• Dr. Ömer Özer: Psikolojik Danışma ve Rehberlikte İnternet Tabanlı Müdahaleler

Panel 2: Zor Zamanlarda Okul Psikolojik Danışmanlığı: Yeni Nesil Zorluklar ve Çözümler

Moderatör: Uzm. Psk. Dan. Zübeyde Çınar

Konuşmacılar:

• Doç. Dr. Ayşen Köse: Eko-Anksiyete Okulda: Psikolojik Danışmanların Rolleri

• Prof. Dr. Seval Erden Çınar: Süreğen Hastalıklarda Çocuklar ve Aileler: Psikolojik Dayanıklılığı Destekleyen Okul Psikolojik Danışmanlığı

• Prof. Dr. Okan Taycan: Göç ve Toplum Ruh Sağlığı: Arada Kalan Çocuklar

Panellere ek olarak, psikolojik danışmanlık ve rehberlik alanının saygın akademisyenlerinden New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Şirin ile Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş, katılımcılara yönelik konferanslarıyla etkinliğe değer katacaklardır.

Uygulamalı 22 Atölye ile Pratik Beceriler

Etkinliğin en dikkat çeken bölümlerinden biri de gün sonunda gerçekleştirilecek olan 22 farklı uygulamalı atölye çalışması olacak. Katılımcı sayısı 10 ila 25 kişiyle sınırlı olan bu atölyelerde psikolojik danışmanlar çağdaş tekniklerle becerilerini geliştirme fırsatı bulacak.
 Öne çıkan bazı atölye başlıkları şunlardır:

• Dışavurumcu Sanat Terapileri ile İmgeye Yolculuk

• Sınır Koyma ve Psikodrama Çalışması

• Pozitif Psikoterapi ile Anda Kalma Sanatı

• Yapay Zekâ Temelli Kariyer Danışmanlığı Uygulamaları

• Okullarda Travmaya Müdahalede EMDR Teknikleri

• Çocuk Merkezli Oyun Terapisi

• Boşanma Sürecinde Ailelere Psikolojik Destek ve Arabuluculuk

• Kellogg Mantık Modeli ve AI Destekli Program Değerlendirmeleri

Akademi ile Sahanın Etkileşim Alanı

Anadolu Yakası PDR Günleri; akademisyenlerle sahada görev yapan psikolojik danışmanların bir araya gelerek deneyim paylaşımı yapabilecekleri, interaktif oturumlarla bilgi alışverişinde bulunabilecekleri verimli bir öğrenme ortamı sunmaktadır. Yeditepe Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek bu özel buluşma, alanındaki gelişmeleri takip eden tüm psikolojik danışmanlar için önemli bir mesleki paylaşım ve gelişim fırsatı niteliği taşımaktadır.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı