Yıllık arşivler: 2025

Sakıp Sabancı Müzesi’nde Çocuklar İçin Sanat ve Keşif Dolu Atölyeler!

Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), mart ayı boyunca çocukları sanat, teknoloji ve keşif dolu atölyelerde buluşturmaya devam ediyor. Farklı yaş gruplarına özel hazırlanan bu program, çocukları müze koleksiyonlarıyla yaratıcı bir bağ kurmaya davet ediyor.  

 

9 Mart Pazar günü 3-5 yaş grubu çocuklar için düzenlenen Baş Aşağıda, Ayaklar Yukarıda atölyesi, Georg Baselitz: Son On Yıl sergisindeki eserlerden ilham alarak heykel ve resim üzerine interaktif bir deneyim sunuyor. Çocuklar, aynalar yardımıyla perspektifte derinleşirken farklı malzemelerle kendi tepetaklak heykellerini tasarlayacaklar. 

 

15 Mart Cumartesi günü düzenlenecek Kimler Gelmiş: Miró’nun Şifreleri atölyesi, 5-9 yaş grubundaki çocukları Joan Miró’nun renkli dünyasına davet ediyor. Sabah Miró’nun oyunbaz çizgilerinden ilham alan çocuklar, soyut formlar ve sembollerle kendi eserlerini tasarlayacaklar. Öğleden sonra ise 9-12 yaş grubu için hazırlanan Georg Baselitz ile Tersyüz Atölye sanatçının baş aşağı dünyasını keşfetmeye olanak tanıyor. Çocuklar, Baselitz’in eserlerini inceleyerek kendi tersyüz heykellerini oluşturacaklar. 

 

16 Mart Pazar günü gerçekleşecek Dijital Kılavuzun Hazır mı? Müze Rotanı Kodla! atölyesi, 8-10 yaş aralığındaki çocukları teknoloji ve sanatın kesiştiği bir yolculuğa çıkarıyor. Lego Spike Essential setleriyle geliştirecekleri bir robotik sistem ile çocuklar, kitap seçimi konusunda karar vermeyi kolaylaştıran mekanizmalar tasarlayacaklar. Öğleden sonra düzenlenen Ters Sanat: Müzede Küratör Olmak atölyesinde ise 9-11 yaş grubu çocuklar, Baselitz’in eserlerini interaktif hale getirerek müzede dijital sanatı deneyimleyecekler.  

 

22 Mart Cumartesi günü Arkki ile Keşif Gezili Atölyeler – İç Mimarlık: Emirgan’daki Odalar atölyesi, 8-12 yaş grubu çocuklara Emirgan’ın kültürel mirasını keşfetme ve mekânsal tasarım üzerine düşünme fırsatı sunuyor. Katılımcılar, seçtikleri mekâna özgü tasarımlar yaparak bunları üç boyutlu hale getirecekler.  

 

29 Mart Cumartesi günü sanat ve doğayı birleştiren iki farklı atölye gerçekleşecek. Sabah saatlerinde, 5-7 yaş grubuna yönelik Sanatın Lezzetli Hali: Natürmort Macerası atölyesiyle çocuklar, Atlı Köşk’ün koleksiyonundaki natürmort eserleri inceleyerek kendi sanat çalışmalarını ortaya koyacaklar. Öğleden sonra ise 8-10 yaş grubuna özel Küçük Romantikler 1: Ayvazovski’nin Gözünden Denizlere Bakmak atölyesi, çocukları Romantizm akımını keşfetmeye ve kendi deniz manzaralarını resmetmeye davet ediyor. 

 

Mart ayı boyunca devam eden Pusetli Aileler programı ise en minik ziyaretçilere duyusal oyunlar ve boyama istasyonları aracılığıyla sanatla ilk temaslarını kurma fırsatı sunuyor.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege İhracatına Gençler Yön Veriyor

Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ve Ege İhracatçılar Birliği (EİB) iş birliğiyle düzenlenen “İhracata Yönelik Devlet Teşvikleri Bilgilendirme” toplantısı, 3 Mart 2025 Pazartesi günü EGİAD Dernek Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı ve EİB ile EGİAD üyelerinden oluşan iş dünyası temsilcileri katılım sağladı. Toplantının en önemli çıktısı, EGİAD ve EİB arasında imzalanan Ticaret Köprüsü Protokolü oldu. Bu protokol sayesinde, EGİAD üyeleri yabancı heyetlerle bir araya getirilerek uluslararası ticarette etkin roller almaları sağlanacak ve yeni pazarlar oluşturulacak. Ayrıca bu iş birliği, genç girişimcilerin ihracat yaparken karşılaşabilecekleri engelleri aşmalarına destek olacak.

 

Protokol kapsamında, EGİAD ve EİB üyelerine yönelik sektörel analizler, pazarlama stratejileri ve uluslararası iş geliştirme konularında eğitimler düzenlenerek genç iş insanlarının yurtdışı pazarlara açılımı desteklenecek.

 

EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı: “İhracat, Rekabet Gücünü Artırır”

 

Toplantının açılış konuşmasını yapan EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı, ihracatın önemine vurgu yaparak şunları söyledi: “İhracat yapan firmalar, yeni pazarlara erişim sağlayarak sürekli gelişmekte ve rekabet gücünü artırmaktadır. Daha fazla ihracat, daha fazla döviz girdisi ve ekonomik istikrar anlamına gelir. EGİAD olarak, üyelerimizin uluslararası ticarette daha etkin rol almalarını sağlamak için yurt içi ve yurt dışında doğru bağlantıları kurmalarına destek oluyoruz. Bugün imzalayacağımız protokol ile bu hedefimize bir adım daha yaklaşıyoruz.” Ege Bölgesi’nin ihracattaki rolünün güçlenmesi için genç iş insanlarının daha fazla desteklenmesi gerektiğini belirten Özhelvacı, “Genç iş insanlarımız için altını çizmek istediğim bir diğer husus, İzmir’in ve Ege Bölgesi’nin ihracatçı kimliğine sahip çıkmamızdır. Şehrimiz ve bölgemiz, yüzlerce yıldır ihracatçı kimliğiyle öne çıkmaktadır. İhracat ile ilgili en önemli verilerden birisi olan ihracatın ithalatı karşılama oranına baktığımızda şehrimiz İzmir, yıllardır bu konuda artı veren, dolayısı ile üreten ve hatta tükettiğinden fazla üreten, dolayısı ile üretken ve ihracatçı bir şehirdir. Bunun sağlanmasında elbette İzmir iş dünyasının emeği büyüktür. Biz de genç iş insanları olarak, büyüklerimizden bize miras kalan şehrimizin bu önemli niteliğini korumalı ve bunun için gerekli adımları atmalıyız. Gençlerimizin ticaret dünyasında daha güçlü hale gelmesi için EİB ile başlattığımız bu iş birliği büyük önem taşıyor. EGİAD olarak girişimcilerimizin ihtiyaç duyduğu her alanda yanlarında olacağız.” dedi.

 

EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi: “Gençler, İhracatın Geleceğini Şekillendirecek”           

 

EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ise konuşmasında EGİAD ile başlatılan bu iş birliğini çok önemsediklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Bugün imzalayacağımız protokol, genç ihracatçılarımızın uluslararası pazarlarda daha güçlü hale gelmesini sağlamak ve onlara yeni fırsatlar sunmak için hayata geçiriliyor. EGİAD ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği ile Genç İhracatçılar Konseyimizin çalışmalarına da yeni bir ivme kazandıracağız. Gençlerimiz güçlerini birleştirecek. Dünyadaki tüm ülkeler ihracata dayalı büyüme modeli ortaya koyuyor. 2030-2050 döneminde Türkiye hızla yaşlanan bir nüfus yapısına sahip olacak. Ekonomik gücümüzü artırmadan bu sürece girersek, ciddi zorluklarla karşılaşabiliriz. Son yıllarda büyümeyi asıl destekleyen unsur ihracat olmuştu ve bu durum ekonomimiz açısından oldukça olumluydu. Çünkü en sağlıklı ve sürdürülebilir büyümenin üretim ve ihracatla gerçekleştiğine inanıyoruz. 2024’ün son çeyreğinde net ihracatın büyümeye katkısının beklenenden daha sınırlı kaldığını gözlemliyoruz. Bu durum, küresel talepteki dalgalanmalara ve rekabet gücümüzdeki bazı zorluklara işaret etmekte. Sanayicilerimiz yatırım konusunda oldukça istekli olsalar da dış talepteki daralma ve rekabetçilikteki sıkıntılar ihracatımızı olumsuz yönde etkileyebiliyor.  Bu gelişmeleri doğru analiz etmek önemlidir. 2024 yılı, rekabetçiliğimizi etkileyen bir yıl olmakla birlikte, Devletimizin destekleyici politikaları ve sanayicilerimizin güçlü çabaları ile bu zorlukların üstesinden gelinebileceğine inanıyoruz. Eğer bu engelleri aşabilirsek, önümüzdeki dönemde ihracat yine büyümenin itici gücü olmaya devam edecektir. Biz bu iş birliği ile Genç girişimcilerimizin küresel pazarlara açılmasını hızlandıracak, yenilikçi ve sürdürülebilir ihracat stratejileri geliştirmelerine destek olacağız. Bugünkü iş birliği, sadece bugünün değil, geleceğin ihracat vizyonunu da şekillendirecek. Gençlerin dinamizmi ve yenilikçi bakış açısı, ihracatın sürdürülebilir büyümesinde kritik bir rol oynayacak. Ege Bölgesinin 44 milyar dolar ihracatını 60 milyar dolara gençler taşıyacak, sürdürülebilirliği ve dijital dönüşümü gençler sağlayacak. Şu anki ekonomik ortamda ihracatçılarımızın karşılaştığı zorlukları biliyor ve onlarla birlikte bu süreci yönetiyoruz. İhracatçılarımızın devlet yardımları başta olmak her türlü süreçlerine büyük bir özveriyle destek veriyoruz. Genç iş insanlarımızın yenilikçi bakış açısı, ihracatın sürdürülebilir büyümesinde kritik bir rol oynayacak. 2030-2050 döneminde Türkiye’nin ekonomik olarak güçlenmesi için üretim ve ihracata dayalı bir model benimsemeliyiz.”

 

 

Ticaret Köprüsü Protokolü ile Küresel Pazarlara Açılım

 

 

Toplantının en önemli çıktısı, EGİAD ve EİB arasında imzalanan Ticaret Köprüsü Protokolü oldu. Bu protokol ile EGİAD üyeleri, uluslararası ticaret sahnesinde daha etkin roller üstlenerek yabancı heyetlerle doğrudan temas kurma fırsatı elde edecek. Böylece yeni pazarlara açılmaları teşvik edilirken, küresel ticaret ağlarının güçlendirilmesi hedefleniyor.

 

 

İş birliği kapsamında, genç girişimcilerin ihracat süreçlerinde karşılaşabilecekleri finansal, lojistik ve bürokratik engellerin aşılmasına yönelik rehberlik hizmetleri sunulacak. Ayrıca, EGİAD ve EİB üyelerine özel olarak hazırlanmış sektörel analizler, pazarlama stratejileri ve uluslararası iş geliştirme alanlarında eğitim programları düzenlenecek. Bu eğitimler, katılımcılara küresel ticaret dinamiklerine uyum sağlama ve rekabet avantajı kazanma konularında önemli katkılar sunacak.

 

 

Ticaret Köprüsü Protokolü, sadece mevcut ticari bağları güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda yeni iş birlikleri ve yatırım fırsatlarının önünü açarak Ege Bölgesi’nin uluslararası ticaretteki konumunu daha da ileriye taşımayı amaçlıyor.

 

 

Protokol Neler İçeriyor?                                                                               

 

 

a)            Genç iş insanlarının ihracat süreçlerine entegrasyonunu sağlamak üzere ortak çalışmalar yürütmek,

b)            İhracat yapmayı hedefleyen genç iş insanları için bilgilendirme etkinlikleri ve eğitim programları düzenlemek,

c)            Genç iş insanlarının uluslararası iş ağları ile ilişkilerini güçlendirmek ve yurtdışı iş bağlantılarını artırmak,

d)            Genç iş insanlarının inovasyon ve teknoloji odaklı ihracat stratejilerini teşvik etmek.

e)            Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde bulunan Genç İhracatçılar Konseyi (GİK) ile ortak faaliyetler yapmak.

f)             Deneyimli ihracatçılar ile genç girişimcileri bir araya getiren mentörlük programları oluşturmak.

g)            Avrupa Birliği, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından desteklenen fon, hibe ve teşvik programlarına ortak başvurular yapmak.

h)            Uluslararası projeler kapsamında bölgesel kalkınma, sürdürülebilirlik, inovasyon ve girişimcilik ekosistemine yönelik projeler geliştirmek.

 

 

Yeşil Mutabakat ve Devlet Teşvikleri Ele Alındı

 

 

Toplantıda, EİB yetkilileri tarafından Yeşil Mutabakata Uyum Projesi (Responsible Desteği) ve diğer ihracata yönelik devlet teşvikleri hakkında detaylı bilgilendirmeler yapıldı. İhracatçılar için karbon ayak izini azaltmaya yönelik atılması gereken adımlar, sürdürülebilir üretim süreçleri ve uluslararası ticarette çevresel standartlara uyum gibi konular da ele alındı.

 

İş dünyasının temsilcileri, devlet teşviklerinden nasıl yararlanabilecekleri konusunda yetkililere sorular yöneltti ve uygulamalar hakkında detaylı bilgi aldı.

 

Genç İş İnsanları İçin Yol Gösterici Bir Etkinlik

 

Toplantıya katılan EGİAD üyeleri ve genç girişimciler, ihracatın Türkiye ekonomisi için ne kadar önemli olduğuna dair değerli bilgiler edindiklerini belirtirken, özellikle devlet teşvikleri ve Yeşil Mutabakat gibi konuların kendileri için yol gösterici olduğunu ifade ettiler. Toplantı, EGİAD ve EİB iş birliğiyle yürütülen projelerin tanıtımı ve gelecek planlarının paylaşılması ile sona erdi. Katılımcılar, etkinliğin ihracatçılar için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu belirterek, benzer organizasyonların iş dünyası için yol gösterici olduğunu kaydettiler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir’den 8 Mart’a özel dev buluşma

Büyükşehir, hayata geçirdiği projelerle vatandaşların yaşamına değer katmaya devam ediyor. Bu kapsamda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak düzenlenecek “Mutlu Kadın, Güçlü Aile Buluşmaları”, kadınların toplumsal hayattaki rolüne dikkat çekerek farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.

 

FARKINDALIK OLUŞTURMAK AMAÇLANIYOR

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi her yıl olduğu gibi bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel etkinlikler düzenliyor. Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenecek “Mutlu Kadın, Güçlü Aile Buluşmaları”, kadınların toplumsal hayattaki rolüne dikkat çekerek farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Dev program zengin içeriğiyle 8 Mart Cumartesi günü saat 15.00’te Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

 

MİSAFİRLERE KEYİFLİ BİR DENEYİM SUNULACAK

Kocaeli Büyükşehir Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın organize ettiği etkinlik, 15.00-19.00 saatleri arasında devam edecek. Fuaye alanında ziyaretçilere yönelik farklı deneyim alanları oluşturulacak. Bu kapsamda “Anne Müzesi”, “Konsept Çekim Alanları”, “Tematik Çocuk Oyun Alanları”, “Hint Kınası ve Yüz Süsleme Atölyeleri”, “Kaligrafi ve Kum Sanatı Gösterisi” gibi etkinliklerle katılımcılara keyifli bir deneyim sunulacak. Ayrıca kadın kooperatifleri ve sivil toplum kuruluşlarının yer alacağı stant alanında kadın girişimciler ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak. Etkinlik süresince kadınlar atölye çalışmalarına katılırken, çocuklar da özel olarak hazırlanan güvenli oyun alanında eğitmenler eşliğinde keyifli vakit geçirecek.

 

İKBAL GÜRPINAR SÖYLEŞİ İÇİN GELİYOR

Etkinlik kapsamında 8 Mart Cumartesi günü saat 17.00’de TV sunucusu ve yazar İkbal Gürpınar, kadınlarla bir araya gelerek keyifli bir söyleşi gerçekleştirecek. Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Mutlu Kadın, Güçlü Aile Buluşmaları”, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü anlamlı kılmak ve kadınların toplumdaki önemine dikkat çekmek için zengin içeriğiyle Kocaelili kadınları ve aileleri programa bekliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Taşlamalar oyunu Gaziemir’de kahkaha tufanı estirdi

Aziz Nesin’in Taşlamalar, Öyküler ve 3 Karagöz isimli eserlerinden uyarlanan Taşlamalar oyununu sahneleyen Gaziemir Belediye Tiyatrosu, performansıyla seyirciden tam not aldı, ayakta alkışlandı.

Gaziemir Belediyesi’nin kültür sanat etkinlikleri kapsamında, Taşlamalar isimli tiyatro oyunu tiyatroseverlerle buluştu. Aziz Nesin’in Taşlamalar, Öyküler ve 3 Karagöz isimli eserlerinden uyarlanan Taşlamalar oyununa Gaziemirliler yoğun ilgi gösterdi. Atatürk Kültür Merkezi’nde sahnelenen oyunu Belediye Başkanı Ünal Işık, eşi Deniz Işık, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü, belediye meclis üyeleri de seyretti. Aziz Nesin’in eserlerinden günümüze uyarlanan oyun, seyirciyi kahkahaya boğarken, ülkemizin güncel sorunlarını da eleştirel bir dille ele alarak düşündürdü. Mustafa Seyhan Kurağ yönetiminde oyunu başarıyla sahneleyen Gaziemir Belediye Tiyatrosu oyuncuları, performanslarıyla seyirciden tam not aldı.

Oyunun yönetmeni Mustafa Seyhan Kurağ’a anı objesi takdim eden Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, oyunu büyük bir keyifle izlediklerini belirterek, etkinliğe katılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü’ye ve salonu dolduran tiyatroseverlere teşekkür etti. Sanatın toplum için taşıdığı değerin altını çizen Başkan Işık, “Sanatın ve tiyatronun ışığı Gaziemir’de parlamaya devam edecek. Belediye olarak kültür ve sanat etkinliklerini desteklemeye, halkımızı sanatla buluşturmaya devam edeceğiz. Yönetmenimiz Mustafa Seyhan Kurağ ve Gaziemir Belediye Tiyatrosu oyuncularımıza bu harika oyun için teşekkür ederim” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Meme kanseri sonrası rekonstrüksiyon süreci artık tek bir yönteme bağlı değil

Özellikle meme kanseri tedavisi sonrası uygulanan meme rekonstrüksiyonu, hastaların hem fiziksel hem de psikolojik iyileşme sürecinde kritik bir rol oynuyor. Ancak uzun yıllardır en yaygın uygulama olan meme implantları artık tek seçenek değil. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Burak Sercan Erçin, hastalarına daha doğal ve uzun vadede konfor sunan alternatif yöntemlere dikkat çekiyor.

 

Meme kanseri tedavisi sonrası meme rekonstrüksiyonu, hastaların hem fiziksel hem de psikolojik iyileşme sürecinde kritik bir rol oynuyor. Ancak uzun yıllardır standart olarak uygulanan meme implantları artık tek seçenek değil. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Burak Sercan Erçin, hastaların daha doğal ve uzun vadede konforlu alternatiflere yöneldiğini belirtiyor.

“Hastalarımıza artık ‘ya implant ya hiç’ demek zorunda değiliz. Kendi dokularıyla yeniden şekillendirme seçenekleri hem estetik hem de sağlık açısından büyük avantaj sağlıyor. Önemli olan, hastaya en uygun yöntemi belirlemek ve uzun vadede en iyi sonucu elde etmektir” diyen Doç. Dr. Erçin, meme rekonstrüksiyonunda kişiye özel çözümler sunulması gerektiğini vurguluyor.

Doğal doku ile yeniden şekillendirme 

Meme rekonstrüksiyonunda, hastanın kendi vücut dokusunun kullanıldığı otolog rekonstrüksiyon yöntemi giderek daha fazla tercih ediliyor. Karın, sırt veya uyluk bölgesinden alınan dokularla yapılan bu yöntem, implantların getirdiği uzun vadeli riskleri azaltırken daha doğal bir görünüm sunuyor. Özellikle radyoterapi gören hastalar için otolog rekonstrüksiyon daha avantajlı olabilir.

Doç. Dr. Burak Sercan Erçin, bu yöntemin hastalar için uzun vadede daha sağlıklı ve doğal sonuçlar sunduğunu belirterek, “İmplantlar hâlâ bir seçenek, ancak hastalar artık daha doğal ve kalıcı çözümler arıyor. Otolog rekonstrüksiyon, vücudun kendi dokusunu kullanarak yapılan bir yöntem olduğu için doku uyumu sağlıyor ve ilerleyen yıllarda daha az revizyon gerektiriyor” dedi.

Uzun vadeli sağlık ve estetik avantajları

Meme rekonstrüksiyonu konusunda hastaların bilinçlenmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Burak Sercan Erçin, implantlarda; kapsül kontraktürü (implant etrafında sertleşme), zamanla oluşan deformasyonlar, revizyon gerekliliği ve implant değişim ihtiyacı, enfeksiyon ve implant kayması gibi risklere de dikkat çekiyor.

Doç. Dr. Erçin, hastaların bu süreçte en doğru kararı verebilmesi için detaylı bir değerlendirme yapmaları gerektiğini belirterek, “Meme rekonstrüksiyonunda önemli olan hastanın vücut yapısına, sağlık geçmişine ve beklentilerine en uygun yöntemi belirlemektir. Günümüzde cerrahi teknikler çok ilerledi, artık hastalarımıza geniş bir seçenek yelpazesi sunabiliyoruz” diye ekledi.

Meme kanseri sonrası rekonstrüksiyon süreci artık tek bir yönteme bağlı değil. Hastaların, kendileri için en uygun seçeneği belirleyerek hem sağlıklarını hem de yaşam konforlarını koruyabilmeleri için uzman yönlendirmesi kritik önem taşıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Inveo Yatırım Holding, güçlü adımlarla stratejik değer yaratmaya devam ediyor

Sermaye piyasaları, bankacılık, teknoloji girişimciliği odaklanan yatırımlarıyla dikkat çeken Inveo Yatırım Holding, 2024 yılında tamamladığı ‘Sadeleşme Planı’ ile stratejik hedeflerini güçlendirirken kaynaklarını daha etkin yönetme yolunda önemli adımlar attı. Gerçekleştirdiği yatırımlar ve desteklediği şirketlere kattığı değerle büyümesini sürdüren şirket, enerji sektöründe iş birliklerini artırarak yenilenebilir enerji alanında sürdürülebilir projeleri hayata geçirmeyi hedefliyor.  

 

Yeni nesil değer yatırımcısı Inveo Yatırım Holding, ekosistemindeki 8’i doğrudan, 95’i dolaylı yatırım yaptığı toplam 103 şirketle kurduğu sinerji ile sürdürülebilir büyümesini devam ettiriyor. 2024 yılında hayata geçirdiği ‘Sadeleşme Planı’ ile etkin kaynak yönetimi ve stratejik hedeflerini geliştirme yolunda önemli adımlar atan Inveo Yatırım Holding, organizasyonel ve operasyonel verimliliğini artırarak yoluna devam ediyor. 

 

Dünya ve Türkiye ekonomisindeki zorluklara rağmen 2024 yılında uzun vadeli değer yatırımcılığı ana vizyonuna paralel olarak yatırım yapmaya devam etti. Finansal yatırımları dolayısıyla aktif toplamı 9,1 Milyar TL gerçekleşti.  

 

Inveo Yatırım Holding Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Onur Topaç, gerçekleştirilen yatırımlar ve yatırım yapılan şirketlere sağlanan değerle büyümeye devam ettiklerini belirterek, “Ekosistemimiz, Sadeleşme Planı devirleri sonrası daha sade bir yapıya kavuştu; 8’i doğrudan, 95’i dolaylı olmak üzere toplam 103 şirketle büyümeyi sürdürüyoruz. Ana iştiraklerimiz Gedik Yatırım, Misyon Yatırım Bankası, Inveo Ventures ve Inveo Portföy başta olmak üzere tüm ekosistemimizle değer odaklı büyüme sergiliyoruz. Küresel çapta yaptığımız yatırımları tek çatı altında buluşturan Finveo Yatırım Holding ve birkaç yıl içinde yatırım stratejisi çerçevesinde hedeflediği segmentte lider Özel Sermaye (Private Equity) şirketi olmasını hedeflediğimiz segmentte TURPE GSYO ile şimdi daha da güçlüyüz. Şirket olarak, ülkemizin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak ve yeşil dönüşümü desteklemek amacıyla, 2025 itibarıyla yenilenebilir enerji alanında sürdürülebilir projeleri hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda, Inveo Yatırım Holding’in değer önerisiyle örtüştüğüne inandığımız “yenilenebilir enerji”yi yeni stratejik faaliyet alanımız olarak belirledik. 2025 yılında doğru zamanda doğru değerle yatırım yapmaya, doğru zamanda çıkış yaparak değer yaratmaya, sürdürülebilirlik çalışmalarımızla sektöre öncü olmaya, insan kaynağımızla ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Inveo Yatırım Holding, Sadeleşme Planı ile Verimliliği Artırdı

Inveo Yatırım Holding, organizasyonel ve operasyonel verimliliği artırmak amacıyla hayata geçirdiği Sadeleşme Planı kapsamında bir dizi stratejik adım attı. Şirketin faaliyet alanları yeniden değerlendirilerek, doğrudan ortak olunan şirket sayısı azaltıldı. Bazı doğrudan yatırımlar, Grup Şirketlerine devredilerek dolaylı yönetim modeline geçildi. Bu stratejiyle etkin kaynak yönetimi sağlanarak, verimlilik ve operasyonel mükemmeliyet hedeflendi. Teknoloji girişimciliği alanındaki yatırımlar Inveo Ventures, küresel çapta sermaye piyasaları alanında farklı ülkelerde yatırım yapılan şirketler ise Finveo Yatırım Holding bünyesinde birleştirildi. Sadeleşme Planı ile şirket, verimli kaynak kullanımı ve maksimum getiri hedefiyle stratejik adımlar atarak daha çevik ve etkin bir yapı kurulması hedeflendi. 

Inveo Yatırım Holding, 2024 Yılında Ekosistemini Güçlendirerek Yeni Yatırım Alanlarına Adım Attı

Inveo Yatırım Holding, 2024 yılında ekosistemini daha da derinleştirerek önemli stratejik adımlar attı. Holding, doğrudan 8, dolaylı olarak 95, toplamda 103 şirketin bünyesinde yer aldığı büyük bir ekosisteme sahip. Geçmiş yıllarda olduğu gibi değer zincirindeki şirketlere kaynak aktarılmaya devam edildi. Bu kapsamda, Misyon Yatırım Bankası, Inveo Ventures ve Inveo Araç Kiralama’nın sermaye artırımlarına iştirak edildi. Bu strateji, finansal portföyün çeşitlendirilmesi ve organizasyonel verimliliğin artırılması adına büyük önem taşıdı. Gedik Yatırım’ın finansal portföydeki payının %80’in altına gerilemesi, ekosistem derinleşme stratejisinin somut bir göstergesi oldu.

İştirakler 2024 Yılında İstikrarlı Performans Gösterdi

Gedik Yatırım 721’e ulaşan konsolide çalışan sayısı, 34 ilde 71’e ulaşan şube ağı, yatırımcı deneyimi insan kaynağı, teknoloji ve marka bilinirliği konularındaki başarılı çalışmalarıyla birlikte “sermaye piyasalarında liderlik” yolunda önemli atılımlar gerçekleştirdiği bir seneyi geride bıraktı. Bor Şeker ve Seğmen Gıda’nın halka arzlarını başarıyla tamamlayan şirket, Private şube yapılanmasını genişleterek toplamda 8 Private Şube’ye ulaştı. İnsan kaynağına yaptığı yatırımlar sayesinde Great Place To Work® 2024 listesine giren Gedik Yatırım, sosyal sorumluluk projelerinde de öncü oldu ve kadın istihdamına verdiği destekle Yüzde 30 Kulübü Türkiye liderliğindeki bildirgeyi imzalayan ilk yatırım kuruluşu oldu. Dijitalleşme stratejisini güçlendirerek, Yapay Zekâ destekli dijital asistan GediX ve sektördeki en iyi mobil uygulama Gedik Yatırım Mobil ile yatırımcı taleplerine hızlı cevap verdi. Kripto Varlık alanında gelecek dönemde karşımıza çıkacak fırsatları değerlendirmek ve çevik bir yapı kurmak amacıyla bünyesine kattığı Ichain Yatırım Holding ile her alanda olduğu gibi bu alanda da gelecek dönem liderlik hedefini ortaya koydu.

Misyon Yatırım Bankası Gelişen Kadrosu ve İş Birlikleriyle Farklılaştırılmış Hizmetlere Odaklandı

Misyon Yatırım Bankası, 217 çalışanı, 1 milyar TL’ye çıkarılan ödenmiş sermayesi, teknolojik altyapısı, global iş birlikleri ve lisansları ile sektöründe farklılaştırılmış hizmetlere odaklanıyor. Banka, Türkiye’de ilk kez portföy yönetim şirketlerinin buluştuğu mobil uygulamayı ekosistemin hizmetine sunarak portföy yönetiminde müşteri deneyimini yeni bir aşamaya taşıdı ve bankacılık servisleriyle donatılmış saklama hizmetlerini ‘anakasa’ markası ile sermaye piyasalarıyla buluşturdu. Finansal teknolojiler iştiraki MisyonTech ile birlikte SPK’nın kripto varlık hizmet sağlayıcı listesinde platform ve saklamacı yetkinlikleriyle yer alan Misyon Bank; Türkiye’nin ilk banka güvenceli tokenizasyon platformunu hayata geçirerek ve blokzincir teknolojilerinin dünya liderleriyle iş birlikleri geliştirerek dijital varlık alanında ülkemizin küresel rekabetteki yerini oluşturmasına katkı sağlayacak hamleleri başlattı. Misyon Bank 2025 yılı Mart ayı itibarıyla yatırımcılara sunduğu myBanka uygulamasıyla yatırım fonları alanında yatırımcıların deneyimini bir üst seviyeye çıkarmayı hedefliyor. Şirket, 2025 yılında, “yeni ekonominin öncüsü ve faaliyet bölgemizin özel sermayeli lider yatırım bankası olma” vizyonu doğrultusunda çalışmalarına devam edecek.

Inveo Ventures Teknoloji Girişimlerinin Ana Merkezi Konumuna Geldi

Sadeleşme planı kapsamında ekosistemde teknoloji girişimlerinin yönetildiği ana merkez olan Inveo Ventures Türkiye girişimcilik ekosistemine değer katmayı sürdürdü. Küreselde fark yaratabilecek yenilikçi fikirlere ve yapay zekâ girişimlerine yatırım yapan Şirket, teknoloji yatırımlarının merkezi olma konumunda konumunu güçlendirdi. Yatırımcısı olduğu ve yönettiği 4 GSYF aracılığıyla yaptığı, dolaylı yatırımlar ve 21 doğrudan yatırım ile birlikte toplam 61 yatırım için kuruluştan bugüne 8,1 milyon ABD doları yeni ve devam yatırımı gerçekleşti. 2024 yılı boyunca yerli ve yabancı VC’ler ve girişimciler ile daha fazla etkileşimde bulunma stratejisi çerçevesinde hem yurtiçinde hem de yurtdışında çalışmalar genişletildi.  Bölgenin lider kurumsal girişim sermayesi (CVC) olma vizyonumuzu 2025 yılında daha ileriye taşıyacak adımları hayata geçirmeye odaklanılacak. Yerli ve yabancı yatırımcılarla güç birliği yaparak dışarıdan da yatırım alınması, böylece Türkiye girişimcilik ekosisteminde daha paylaşımcı bir rol üstlenilmesi ve yurtdışında daha geniş bir temsil ağı oluşturulması amaçlanıyor.

Sermaye Piyasalarında Inveo İştirakleri Büyümeyi Sürdürdü

Inveo Portföy, dijitalleşme yatırımlarıyla operasyonel altyapısını güçlendirerek, 48 farklı fonla hizmet vermeye devam etti. Şirketin fon büyüklüğü %72 artışla 19,8 milyar TL’ye ulaşırken, yatırımcı sayısı %33’lük büyüme ile 84 bin’e yükseldi. Sektördeki gelişmelere paralel olarak bu yıl Para Piyasası Fonu (IRY) ve Altın Fonu (GGK) ile rekabette varlığını ortaya koyan Inveo Portföy IRY Fonu 2,93 milyar TL, GGK Fonu ise 2,14 milyar TL büyüklüğe ulaştı. 

Yeni bir Private Equity Doğuyor

Inveo ekosisteminin özel sermaye alanında yapılacak yatırımlarını, 2025 yılından itibaren Turpe GSYO gerçekleştirecek. Turpe GSYO yatırım stratejisi çerçevesinde; 

  • Belirli bir iş hacmi ve geçmişi olan,

  • Büyüme potansiyeli olan bir sektörde faaliyet gösteren, 

  • Yurt dışı pazarlara açılmış veya açılma ihtimali olan, 

  • Halka arza açılma vizyonu olan veya hâlihazırda halk açık KOBİ ve/veya büyük ölçekli şirketlere yatırım yapmayı hedefleyecek. 

Şirketin 2025’te yeni kadrosu ve yeni yatırım stratejisi ile şirketin birkaç yıl içerisinde “bölgesinin lider Özel Sermaye (Private Equity) şirketi olması” ve halka arz hazırlığının tamamlanması hedefleniyor. 

 

Yenilenebilir Enerji Yeni Stratejik Faaliyet Alanı Olarak Belirlendi 

Ülkemizin enerji hedefleriyle paralel yenilenebilir enerji alanında projeler üretilmesi yeni iş alanı olarak belirlendi. Bu doğrultuda, ilk adım olarak Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanında önemli danışmanlık şirketlerinden biri olan, DaVinci Enerji Yatırımları ile yapılan iş birliğiyle somut çıktılar üretilerek, ülkemizin enerji hedeflerine katkı sağlanması ve sektörde sürdürülebilir projelerle fark yaratılması hedefleniyor.

Inveo Yatırım Holding, sadeleşen ekosistemi, çevik organizasyon yapısı ve faaliyet alanındaki stratejik yatırımlarıyla riskleri fırsatlara dönüştürerek hem mevcut yatırımlarında hem de yeni yatırım alanlarında yıllardır sürdürdüğü büyüme yolculuğuna 2025 yılında da devam edecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘Renegade Nell’in Yeni Bölümleri 5 ve 12 Mart Çarşamba Günleri 21.30’da FX Ekranlarında İzleyicilerle Buluşuyor!

Cinayetle suçlanan kıvrak zekâlı ve cesur genç bir kadın olan Nell Jackson, beklenmedik bir şekilde 18. yüzyıl İngiltere’sinin en kötü şöhretli kanun kaçağı olur. Billy Blind adlı büyülü bir perinin yardımıyla Nell, kaderinin hayal ettiğinden daha büyük olduğunu fark eder.

Renegade Nell yeni bölümleriyle, 5 ve 12 Mart Çarşamba günleri saat 21.30’da FX ekranlarında…

Dramadan korkuya, animasyondan bilim kurgu ve fantastiğe, polisiyeden aksiyondan ve komediye kadar birçok farklı kategoride yapıma ev sahipliği yapan FX; renkli ve çeşitli bir dünyanın kapılarını aralıyor. FX kanalı; D-Smart, KabloTV, S Sport Plus, Tivibu ve TV+ platformlarından izlenebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeni yatırımıyla membranda Türkiye’nin en yüksek üretim kapasitesine ulaşacak

İnşaatın kalbindeki çözüm ortağı olma misyonuyla faaliyetlerini sürdüren Ravago Bina Çözümleri, gelenekselleşen Strateji ve Ödül Buluşması’nı bu yıl yenilenen konsepti ve ‘Ezber Bozuyoruz’ mottosu ile Kıbrıs’ta gerçekleştirdi.

Etkinlikte gelecek dönem hedef ve stratejilerini paylaşan şirket, Türkiye’nin en nitelikli membranında üretim kapasitesini yüzde 100 artışla yıllık 40 milyon metrekareye çıkaracağını duyurdu. Taş yününde uzun süredir pazar lideri konumunda bulunan Ravago Bina Çözümleri, yeni membran hattı yatırımı ile Türkiye’nin en yüksek kurulu üretim kapasitesine erişerek bu alanda da pazarı domine etmeye hazırlanıyor. Yeni hat yatırımının yıl sonuna kadar tamamlanacağını açıklayan Ravago Bina Çözümleri Türkiye Direktörü Alper Doğruer, 2026 yılında tam pazar penetrasyonuna ulaşarak sektördeki etkinliklerini daha da artıracaklarının altını çizdi. 

 

İnşaat sektörüne sunduğu üstün nitelikli yalıtım ürünleriyle Türkiye’nin yanı sıra 6 kıtada 60’ın üzerinde ülkede en prestijli projelerin çözüm ortağı olan Ravago Bina Çözümleri, Kıbrıs The Arkın İskele Hotel’de gerçekleştirdiği Strateji ve Ödül Buluşması’nda 200’e yakın iş ortağıyla bir araya geldi. ‘Ezber Bozuyoruz’ mottosu ile düzenlenen etkinlikte, Ravago Bina Çözümleri’nin 2025 yılı stratejisi paylaşılırken aynı zamanda başarılı bir yılı geride bırakan iş ortakları da ödüllendirildi. Etkinlikteki açış konuşmasında 30 yılı aşan tecrübeleri, bilgileri ve deneyimleriyle yalıtım sektöründe önemli başarılara imza attıklarını söyleyen Ravago Bina Çözümleri Türkiye Direktörü Alper Doğruer, Kocaeli Kartepe’deki fabrikalarında hayata geçirecekleri yeni membran hattı yatırımının detaylarını da paylaştı. 

 

“Ezber bozan adımlarla sektöre yön vermeye devam edeceğiz”

“Bu yılki mottomuzu ‘Ezber Bozuyoruz’ olarak seçmemiz, alışılmışın dışına çıkmak için attığımız adımların bir yansıması” diyen Alper Doğruer; sözlerine şöyle devam etti: “Ürün, çözüm, hizmet, paydaşlarımızla olan ilişki ve iletişim biçimi gibi konulardaki yaklaşımımızla farkımızı ortaya koyuyoruz. Alışılagelmiş kalıpların dışına çıkarak yenilikçi çözümler sunuyor, müşterilerimizin beklentilerini aşan bir deneyim yaratmak için sürekli gelişiyoruz. Üstün nitelikli ürünlerimiz ile yenilikleri yakından takip ederek yapı sektörünün kalite standartlarını yükseltiyoruz. Sektörümüzün yanı sıra ülke ekonomimize ve istihdamımıza da katkı sunmak için çalışıyoruz. Bu noktada, Türkiye’nin en nitelikli membran üreticisi olarak üretimimizin yüzde 50’sini 6 kıtada 60’tan fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Uzun süredir Türkiye’de lider olduğumuz taş yünü pazarında da öne çıkıyoruz. Taş yününde nakliye maliyetlerini optimize ederek ve müşteri taleplerine daha hızlı yanıt vererek sektördeki konumumuzu daha da güçlendireceğiz. Önümüzdeki dönemde de müşterilerimize, iş ortaklarımıza, paydaşlarımıza ve ülkemize değer katarak büyümeye ve ezber bozan adımlarla sektöre yön vermeye devam edeceğiz.” 

 

Yeni hat yatırımıyla membran üretim kapasitesini iki katına çıkartacak

Strateji ve Ödül Buluşması’nda 2025 yılının ikinci yarısında gerçekleştirecekleri yeni membran hattı yatırımı hakkında da açıklamalarda bulunan Alper Doğruer; “Çatı şirketimiz olan Ravago Grubu’nun üst yönetimi, Kartepe fabrikamızın seneler içinde büyüyen sürdürülebilir yurtdışı satış ağı ve tedarik kabiliyetini dikkate alarak bu yatırımı Türkiye’de gerçekleştirme kararı aldı. Yatırımımızla, yıllık 20 milyon metrekare olan membran üretim kapasitemizi yüzde 100 artırarak 40 milyon metrekareye çıkartacağız. Böylece membranda Türkiye’nin en yüksek kurulu üretim kapasitesine sahip şirketi olarak, sektörde çıtayı daha da yukarı taşıyacağız. Üretim hattımıza eklenecek bu ileri teknoloji yatırımıyla, yalnızca kapasite artışı sağlamakla kalmayacak aynı zamanda karışım sürecinden paketleme ünitesine kadar mevcut hatlarımızın tamamında bütünsel bir teknolojik güncelleme gerçekleştireceğiz. Bu sayede üretim süreçlerimizi daha verimli, sürdürülebilir ve yenilikçi hale getirerek sektördeki öncü rolümüzü daha da güçlendireceğiz. Ayrıca bu yeni yatırımla Türkiye’de bir ilk olarak, özellikle Avrupa bölgesinde talep edilen niş membran üretimine başlayacağız ve pazardaki farklı segmentlere özel çözümler sunacağız” ifadelerini kullandı. 

 

‘Ezber Bozan Çözümler’ panelinde nitelikli yalıtım ürünlerine ışık tutuldu 

Her anı bilgi, deneyim ve yepyeni bakış açıları sunmayı hedefleyen etkinliğin ‘Ezber Bozan Çözümler’ başlıklı paneli; Ravago Bina Çözümleri Mineral Yünler Satış ve Pazarlama Direktörü Özge Müçek, Ravago Bina Çözümleri Bitümlü Membran Satış ve Pazarlama Direktörü Nükhet Tercan Yıldırım, Ravago Bina Çözümleri XPS Ürün Grubu Satış ve Pazarlama Direktörü Gökhun Kurt ve Ravago Bina Çözümleri Ticari Ürünler Ürün ve Satış Müdürü Emre Arslan’ın katılımlarıyla gerçekleşti. Panelde ürün grupları ile ilgili merak edilenler masaya yatırılırken, aynı zamanda şirketin yeni membran hattı yatırımı ve hedefleri de ayrıntılarıyla konuşuldu. İş ortakları için özel deneyimleme alanlarında ürünlerle ilgili bilgiler paylaşıldı. Bugüne kadar yayımlanmış 33 kitabı bulunan girişimci, akademisyen ve yazar Ahmet Şerif İzgören de ‘Başarı ve Motivasyon’ başlıklı konuşmasıyla buluşmaya renk kattı. Ravago Bina Çözümleri’nin 200’e yakın iş ortağıyla bir araya geldiği iki günlük buluşma, başarıların taçlandırıldığı ödül töreninin ardından Işın Karaca’nın sahne aldığı keyifli gala gecesiyle son buldu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

3 Bölümden Oluşan ‘Katavi: Afrika’nın Yitirilmiş Cenneti’ 5 Mart Çarşamba Günü 20.00’de National Geographic WILD Ekranlarında!

Afrika’nın Büyük Rift Vadisi’nde 4800 km²’yi aşan bir milli park olan Katavi’de uzun süredir aslanlar, su aygırları ve timsahlar uyum içinde yaşıyordu. Aşırı kuraklığın doğanın dengesini nasıl bozduğunu anlatan üç bölümlük seri “Katavi: Afrika’nın Yitirilmiş Cenneti”, 5 Mart Çarşamba günü saat 20.00’de National Geographic WILD’da izleyicilerle buluşuyor.

Ödüllü yönetmenlerden nefes kesen belgeselleri, vahşi yaşamın gözler önüne serildiği kaliteli yapımları Türk izleyicisi ile buluşturan National Geographic WILD kanalını 

D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, S Sport Plus, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir’in Obezite Polikliniği’nden bini aşkın İzmirli yararlandı

4 Mart Dünya Obezite Günü nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Obezite Polikliniği’nde görevli Uzm. Dr. Hümeyra Amuca önemli bilgiler paylaştı. Obezite görülme sıklığının Türkiye’de yüzde 30’un üzerine çıktığını ve Avrupa kıtasındaki en kilolu ülke konumuna geldiğimizi hatırlatan Amuca, obezitenin önlenmesi için obeziteye neden olan faktörlerin ortadan kalkması gerektiğini söyledi. Amuca ayrıca Eşrefpaşa Hastanesi’nde 7 ay önce hizmete giren Obezite Polikliği’nden bini aşkın İzmirlinin yararlandığını belirtti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Obezite Polikliniği’nden Uzm. Dr. Hümeyra Amuca, 4 Mart Dünya Obezite Günü nedeniyle çağın hastalığına ilişkin değerlendirmede bulundu. Obezitenin nedenlerine ve özellikle ergenlik döneminde görülen obezite sıklığına dikkat çeken Uzm. Dr. Amuca, İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi’nde yaklaşık 7 aydır haftada 2 gün, günde 20 hastaya hizmet verdiklerini söyledi.

Avrupa kıtasının en kilolu ülkesiyiz

Obezitenin, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de halk sağlığını önemli ölçüde tehdit eden ve sıklığı giderek artan bir sorun olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Hümeyra Amuca, “Araştırmalar, obezitenin görülme sıklığının  ülkemizde yüzde 30’un üzerine çıktığını ve Avrupa kıtasındaki en kilolu ülke konumuna geldiğimizi göstermektedir. Yetişkin kadınlarda obezite sıklığı erkeklerden belirgin olarak daha yüksektir. Özellikle ekonomik olarak daha az gelişmiş ve eğitim seviyesinin daha düşük olduğu bölgelerdeki kadınlar obezite açısından daha riskli durumdadır” bilgisini verdi.

Pek çok faktör birbiri ile ilişkili

Aşırı ve yanlış beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliği gibi etmenlerin obezitenin en önemli nedenleri olarak kabul edildiğini hatırlatan Uzm. Dr. Amuca, bu faktörlerin yanı sıra genetik, çevresel, nörolojik, fizyolojik, biyokimyasal, sosyo-kültürel ve psikolojik pek çok faktörün birbiri ile ilişkili olarak obezite oluşumuna neden olduğunu belirtti. Tüm dünyada özellikle çocukluk çağı obezitesindeki artışın sadece genetik yapıdaki değişikliklerle açıklanamayacak derecede fazla olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Amuca, “Bu nedenle obezitenin oluşumunda çevresel faktörlerin rolünün ön planda olduğu kabul edilmektedir. Obezitenin önlenmesi için obeziteye neden olan bu faktörlerin ortadan kaldırılması ya da tedavisi önemlidir” dedi.

Cerrahi kararı öncesi yapılması gerekenleri sıraladı

Cerrahi kararı önce yapılması gerekenleri sıralayan Uzm. Dr. Amuca şöyle konuştu: “Hastaya obezite tedavisi konusunda deneyimli bir ekip tarafından yeterli bir süre beslenme tedavisi, fiziksel aktivite artışı, bilişsel davranışçı yaklaşım gibi sağlıklı yaşam biçimi yönetimi ve farmakolojik tedavi uygulanmalıdır. En az 6 ay süren bu yaklaşımla yeterli kilo veremeyen veya daha önce verdiği kiloyu muhafaza edemeyen hastalarda bariyatrik cerrahi düşünülebilir. Ancak pek çok obeziteli bireyin yaşamında kilo verme ve geri alma deneyimleri olduğunu da unutmamak gerekir. Bu nedenle, hastaların geçmiş kilo verme öyküleri ve daha önce denedikleri yöntemler iyi sorgulanmalı, yeni bir kilo verme girişimine başlamadan önce geçmişte başarısızlığa neden olan faktörlerin tespit edilmesine çalışılmalıdır.”

Ergenlerde obezite artışı

Halk arasında “ergen” olarak adlandırılan adölesanlarda obezite nedenlerinin erişkin obezitesinde olduğu gibi multifaktöryel olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Amuca, “Adölesanlarda obezite nedenlerinde özellikle bazı unsurlar dikkat çekmektedir. Enerji yoğun ve mikro-besin açısından fakir gıdaların, şekerli içeceklerin ve ‘fast food’ ürünlerinin bu yaş grubunu hedef alarak pazarlanması bir faktördür. Bunun yanında yine bu grupta atıştırma eğiliminin artması, kahvaltının es geçilmesi, aileyle birlikte yemek yenmemesi, porsiyonların büyük olması, hızlı yeme gibi unsurların etkisi de olabilir. Önceleri televizyon seyredilmesi ile tespit edilen ekran zamanı ve obezite gelişimi arasındaki ilişki artık mobil cihazların ortaya çıkmasıyla son 20 yılda daha da belirgin hale gelmiştir. Artmış ekran maruziyeti ergenlere daha fazla gıda pazarlanmasına, ekran karşısında şuursuzca yemenin artışına, fiziksel aktivite yapılacak zamanın ekran karşısına kaymasına, hareketsizliğin artmasına ve uyku süresinin azalmasına yol açarak etki etmektedir” diye konuştu.

Eşrefpaşa Hastanesi Obezite Polikliniği

İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi bünyesinde kurulan Obezite Polikliniği, fazla kilolarından sağlıklı bir şekilde kurtulmak isteyen hastalara eylül ayından bu yana hizmet veriyor. Poliklinik, yapılan tetkikler ve boy, kilo, tansiyon ölçümlerinin ardından hastalarının diyetisyen kontrolünde fazla kilolarından kurtulmalarını sağlıyor. Uzm. Dr. Serkan Çimendağ, Uzm. Dr. Ümit Kan ve Uzm. Dr. Hümeyra Amuca’nın görev yaptığı Obezite Polikliniği salı ve perşembe günleri hasta kabul ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı