Yıllık arşivler: 2025

Bu beyinleri tarife kaçıracak! ABD’de beyin göçü artıyor

Trump dönemi yalnızca ticaret savaşları veya ekonomi açısından değil eğitim açısından da hem ABD hem dünya için oldukça farklı bir döneme sahne oluyor.

Geçtiğimiz birkaç hafta içinde ülkenin göçmenlik dairesi, geçerli vizeleri olduğunu söyleyen yabancı lisansüstü öğrencileri, öğretim görevlilerini gözaltına aldı ve sınırdışı kararı verdi. Federal hükümet, akademik araştırmalar için ayrılan fonu kesti. Amerikan teknoloji şirketleri ise göçmen çalışanlarını ülkeyi terk etmemeleri konusunda uyardı zira aksi takdirde geri dönmelerinin engellenme ihtimali var.

Şimdiye kadar Ulusal Bilim Vakfı, ABD Jeoloji Araştırması ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri gibi kurumlarda işten çıkarmalar gerçekleşti. Biyomedikal araştırmada dünyanın en büyük fon sağlayıcısı olan Ulusal Sağlık Enstitüleri, 1200 çalışanı işten çıkarmak ve hibe incelemelerini askıya almak zorunda kaldı, bu da laboratuvarlar için fonlamayı durdurdu…

Inside Higher Ed tarafından toplanan verilere göre ise 100’den fazla üniversite ve yükseköğretim kurumunun 600’den fazla öğrencisinin vize durumlarının değişti ve F-1 veya J-1 öğrenci vizeleri geri alındı. Bazı öğrencilerin vize iptallerinin trafik cezaları gibi daha küçük sayılan suçlamalara dayanarak iptal edildiği ifade edildi.

ABD’DE BEYİN GÖÇÜ BÜYÜYOR

20. yüzyılda ve 21. yüzyılın başlarında, birçok ülkeden akademisyen ve öğrencilerin çoğu araştırmalar konusunda teşvik, daha iyi şartlar ve rakipsiz üniversitelerde fırsat amacıyla ABD’yi tercih etti. Türkiye’de de TÜİK verilerinde 2021-2023 dönemleri incelendiğinde yükseköğretim mezunlarının beyin göçü oranı yüzde 2 olarak öne çıktı. Türkiye’de lisans programını tamamlayanların göç etmeyi en çok tercih ettikleri ülke ise yüzde 21,4 ile ABD oldu.

Ancak Türkiye’de 2024 verileri henüz bilinmese de dünyada durum artık daha farklı.

Aslında ilk olarak pandemi döneminde yaygınlaşan uzaktan çalışma düzeni, küresel ölçekte zaten sorun olmaya başlayan beyin göçünün hızla artmasına neden oldu. ABD de bu durumdan nasibini aldı.

Ancak uzmanlara göre şimdi durum doğrudan yönetim ile alakalı… Başkan Trump dönemi ve ani kararlar ile tersine bir beyin göçü başladı. Ve Politico’ya göre bunların büyük bir kısmı Avrupa’ya gidiyor.

Yalnızca uzmanlar değil araştırmalar da bunu kanıtlar veriler ortaya koyuyor. Nature dergisinin araştırmasına yanıt veren 690 lisansüstü araştırmacıdan 548’i ABD’den ayrılmayı düşündüklerini söyledi.

The Economist’in 135 ülke ve bölgeyi yabancı yetenekler açısından çekiciliklerine göre sıralayan ‘Footloose Endeksi’ ve Gallup verilerine göre, ABD’deki katılımcılar, yurtdışına taşınmak isteyip istemedikleri ve eğer istiyorlarsa nereye gitmek istedikleri sorusuna 2022-24 genel sıralamasında da Kanada yanıtını verdi. Bu veriye göre mevcut tüm engeller kaldırılsa ve mezunlar istedikleri yere gitmekte özgür olsalardı, Kanada net 13 milyon yetenekli insan kazanabilir ve mezun nüfusunu yüzde 150 artırabilirdi.

Yine bir başka araştırmaya göre 2022-24’te Amerika’da yaşayan mezunların yüzde 18’i yurtdışına taşınmak istediğini bildirdi. Bu veri endeksin ilk beşindeki diğer ülkelerden daha fazla bir oran olarak öne çıkıyor. Haberturk.com’un haberine göre araştırmada ABD’liler için İngiltere ve Kanada en çekici destinasyonlar olarak dikkat çekiyor. Araştırmaya göre Yeni Zelanda ve Avustralya gibi diğer İngilizce konuşulan ülkeler de Almanya, İsviçre ve Norveç gibi zengin Avrupa ülkeleri gibi çok sayıda Amerikalı yetenek kazanabilir durumda görünüyor. Amerika’daki birçok mezun yine aynı şekilde daha sıcak gördüğü İtalya ve İspanya gibi Akdeniz ülkelerine de ilgi duyuyor.

Verilere göre son birkaç yıldır Amerika’ya göç etmek isteyenler çoğunlukla Çin, Hindistan, Meksika ve Brezilya’dan geliyor. Artık ABD’yi ilk tercihleri ​​olarak seçmeyen Çinliler ve Hintliler arasında Avustralya ve ardından Kanada en çok tercih edilen yerler. Meksikalılar için Kanada ve İspanya; Brezilyalılar Portekiz ve İtalya’yı tercih ediyor.

AVRUPA İÇİN ‘İNTİKAM SOĞUK YENEN YEMEK’

Hal böyle olunca Fransa ve Almanya da dahil olmak üzere 13 AB ülkesi, göçmen bilim insanlarını çekmek için daha fazla fon ve altyapı talebinde bulunarak Avrupa Komisyonu Startup, Araştırma ve İnovasyon Komiseri Ekaterina Zakharieva’ya mektup yazdı. Fransız Yüksek Öğrenim ve Araştırma Bakanı Philippe Baptiste ise bu kararlara “hızlı ve güçlü bir yanıt” çağrısında bulundu.

Avrupa’daki birçok üniversite, belirli kişileri işe almak için yeni fon kaynakları bularak bir işe alım kampanyası başlattı. Fransa’nın Aix Marseille Üniversitesi, yeni Güvenli Bilim Yeri programının bir parçası olarak 15 üç yıllık pozisyon için 15 milyon euro ayırdı ve üniversite, “bilimsel sığınmacılardan” günde bir düzine başvuru aldığını söylüyor.

Benzer şekilde, Berlin’deki Max-Planck Enstitüsü başkanı Patrick Cramer, ABD’yi “yeni bir yetenek havuzu” olarak tanımladı. Gözüne “parıltı” getiren birkaç ismin, özellikle yapay zeka alanında çalışanların, listesinde yer aldığını söyledi.

Ancak eğitimciler için güvenli limanlar yalnızca Avrupa ile sınırlı değil: Örneğin Avustralya hızlı vizeler için çalışmalarını hızlandırıyor. Ve en cazip yer muhtemelen hem mesafe hem de kültür açısından ABD’ye yakınlığı göz önüne alındığında Kanada olacak.

AVRUPA BUNA HAZIR MI?

Avrupa, yüksek öğrenim kurumlarına yaptığı yatırım konusunda onlarca yıldır ABD’nin çok gerisinde kalıyor. Ve ABD’li yetenekleri Avrupa’ya çekmek şüphesiz çok daha fazla para gerektiriyor.

Avrupa Birliği İstatistik Ofisi, Eurostat’ın son verilerine göre, 2023 yılında AB’de işletmeler, hükümetler, üniversiteler ve özel kar amacı gütmeyen kuruluşların araştırma ve geliştirmeye yaptığı toplam harcama 381 milyar euro (411 milyar dolar) oldu.

Aynı yıl, ABD’deki toplam araştırma ve deneysel geliştirmenin, ABD Ulusal Bilim ve Mühendislik İstatistikleri Merkezi’ne göre 940 milyar dolar olduğu tahmin ediliyordu

ABD’nin en zengin üniversitesi Harvard’ın 53,2 milyar dolarlık bir bağış toplamı varken, İngiltere’nin en zengin üniversitesi Oxford’un bağış toplamı ise sadece 8,3 milyar sterlin (10,74 milyar dolar).

Uzmanlara göre yoğun ve etkili bir çabayla bile Avrupa’nın bu harcama avantajını ortadan kaldırmasının muhtemelen uzun zaman alacak.

Reuters’a konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi ise kesintilere rağmen ABD’nin hala küresel araştırma fonlarının çoğunu elinde bulunduracağını belirterek, “Avrupa bu boşluğu doldurmayacak ve dolduramaz” dedi. ABD, uzun zamandır harika olarak tanımlanan yüksek öğrenim sistemine ilişkin çalışmalarından geri adım atacak gibi görünmüyor ancak gelecek 4 yıl için durum çok da parlak görünmüyor…

Kaynak: Habertürk

Uzmanlar Nilüfer’de kalp sağlığını anlattı

Nilüfer Belediyesi, Kalp Sağlığı Haftası nedeniyle söyleşi düzenledi. “Kalbimizi Dinliyoruz” konulu söyleşide, alanında uzman isimler kalp sağlığı konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Kalp Sağlığı Haftası etkinlikleri kapsamında, vatandaşlara yapay zeka destekli kalp taraması da yapıldı.

 

Nilüfer Belediyesi, 14 – 20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası’nda alanında uzman isimlerin katılımıyla bir söyleşi düzenledi. “Kalbimizi Dinliyoruz” konulu Nilüfer’de Sağlık söyleşisinde kalp sağlığının korunması, kalp hastalıklarının önlenmesi, tedavi yöntemleri ve sağlıklı yaşam tarzı gibi konular ele alındı.
Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi’nde düzenlenen söyleşide Prof. Dr. Murat Çaycı ve Uzm. Dr. Kamuran Çelik moderatörlüğünde, Prof. Dr. Özlem Arıcan, Doç. Dr. Nurullah Doğan ve Uzm. Dr. Damla Fındık, kalp sağlığı ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.
Etkinliğin açılışında konuşan Acil Tıp Uzmanı Uzm. Dr. Kamuran Çelik, kalbin kendi kendine atan, beyin, zihin ve tüm vücudu besleyen bir organ olduğunu vurguladı.

HER YIL 300 BİN KİŞİ KALBİNE YENİK DÜŞÜYOR

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Arıcan da, Türkiye’nin 55 yaş altı kalp krizi geçirme oranının Avrupa’da birinci sırada olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’de her yıl 300 bin kişi kalp krizinden ölüyor. Ölme nedenlerinde ikinci sırada ise inme geliyor. Bu da kalp sağlığı açısından oldukça kötü durumda olduğumuzu gösteriyor” dedi.
Kalp sağlığını korumada gençlik döneminin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Arıcan, “Hayatın ilk 20 senesi ne tohum ektiyseniz, 40’ınızdan sonra onu biçiyorsunuz. Bu yüzden en önemli şey kalp krizi ya da damar tıkanıklığı riskini önlemek. Bunun için de hareketli yaşamalı, günlük yürüyüş yapmalı, beslenmenize dikkat etmeli, bol su tüketmeli ve düzenli uyumalısınız” ifadelerini kullandı.

İNMELERDE ERKEN MÜDAHALE ÖNEMLİ

Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Damla Fındık da, kalbin insan vücudunu yöneten bir faktör olduğunu, bunun ritim bozukluğu, tansiyon ve inme riskini doğrudan etkilediğini belirtti. İnmelerde ilk 3,5-6 saatin çok önemli olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Fındık, inmelerde en çok görülen bulguların konuşma bozukluğu, yutma güçlüğü, göz kapaklarında problem ve ağızda kayma olduğunu dile getirdi.
Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Nurullah Doğan ise, inmeyi kanamalı, embolik ve iskemik olarak üçe ayırdıklarını belirterek, “Bunların hepsinin tedavisi birbirinden çok farklı. Çeşitli tetkiklerle inmenin hangi bölgeyi, ne kadar etkilediğini görüyoruz. İskemik inme yani halk arasında damar kireçlenmesi olarak bilinen rahatsızlık kalp-damar hastalıklarında dünyadaki ölümlerin en sık sebebi. İskemik inmede stent ya da balon gibi işlemler uyguluyoruz. Ancak her pıhtı da açılmaz. Burada kriterimiz geçen süre, pıhtının beyin dokusunu etkilemesi ve etkilenen dokunun ne kadarının öldüğü. Ölme riski olan ama hala ölmemiş doku varsa pıhtıyı açıyoruz” diye konuştu.
Genel Cerrahi ve Gastroentoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Çaycı ise, her ilaç ya da tedavi yönteminin her hasta için uygun olmadığına dikkat çekerek, bu rahatsızlığı yaşayan kişilerin uzman doktorlara görünmesi tavsiyesinde bulundu.
Söyleşinin sonunda katılımcılar, merak ettikleri soruları uzmanlara yöneltti.

YAPAY ZEKA DESTEKLİ KALP SAĞLIĞI TARAMASI

Nilüfer Belediyesi, Kalp Sağlığı Haftası etkinlikleri kapsamında ayrıca Almanya merkezli Cardisio iş birliği ile özel bir sağlık taraması gerçekleştirdi. Yapay zeka destekli test ile vatandaşların damar hastalıkları, ritim bozuklukları ve yapısal kalp hastalıkları tarandı. Gün boyu süren testlere vatandaşlar ve belediye personeli büyük ilgi gösterirken, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları da kalp tarama testine katıldı.

 

Nilüfer Belediyesi, 14 – 20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası’nda alanında uzman isimlerin katılımıyla bir söyleşi düzenledi. “Kalbimizi Dinliyoruz” konulu Nilüfer’de Sağlık söyleşisinde kalp sağlığının korunması, kalp hastalıklarının önlenmesi, tedavi yöntemleri ve sağlıklı yaşam tarzı gibi konular ele alındı.
Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi’nde düzenlenen söyleşide Prof. Dr. Murat Çaycı ve Uzm. Dr. Kamuran Çelik moderatörlüğünde, Prof. Dr. Özlem Arıcan, Doç. Dr. Nurullah Doğan ve Uzm. Dr. Damla Fındık, kalp sağlığı ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.
Etkinliğin açılışında konuşan Acil Tıp Uzmanı Uzm. Dr. Kamuran Çelik, kalbin kendi kendine atan, beyin, zihin ve tüm vücudu besleyen bir organ olduğunu vurguladı.

HER YIL 300 BİN KİŞİ KALBİNE YENİK DÜŞÜYOR

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Arıcan da, Türkiye’nin 55 yaş altı kalp krizi geçirme oranının Avrupa’da birinci sırada olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’de her yıl 300 bin kişi kalp krizinden ölüyor. Ölme nedenlerinde ikinci sırada ise inme geliyor. Bu da kalp sağlığı açısından oldukça kötü durumda olduğumuzu gösteriyor” dedi.
Kalp sağlığını korumada gençlik döneminin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Arıcan, “Hayatın ilk 20 senesi ne tohum ektiyseniz, 40’ınızdan sonra onu biçiyorsunuz. Bu yüzden en önemli şey kalp krizi ya da damar tıkanıklığı riskini önlemek. Bunun için de hareketli yaşamalı, günlük yürüyüş yapmalı, beslenmenize dikkat etmeli, bol su tüketmeli ve düzenli uyumalısınız” ifadelerini kullandı.

İNMELERDE ERKEN MÜDAHALE ÖNEMLİ

Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Damla Fındık da, kalbin insan vücudunu yöneten bir faktör olduğunu, bunun ritim bozukluğu, tansiyon ve inme riskini doğrudan etkilediğini belirtti. İnmelerde ilk 3,5-6 saatin çok önemli olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Fındık, inmelerde en çok görülen bulguların konuşma bozukluğu, yutma güçlüğü, göz kapaklarında problem ve ağızda kayma olduğunu dile getirdi.
Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Nurullah Doğan ise, inmeyi kanamalı, embolik ve iskemik olarak üçe ayırdıklarını belirterek, “Bunların hepsinin tedavisi birbirinden çok farklı. Çeşitli tetkiklerle inmenin hangi bölgeyi, ne kadar etkilediğini görüyoruz. İskemik inme yani halk arasında damar kireçlenmesi olarak bilinen rahatsızlık kalp-damar hastalıklarında dünyadaki ölümlerin en sık sebebi. İskemik inmede stent ya da balon gibi işlemler uyguluyoruz. Ancak her pıhtı da açılmaz. Burada kriterimiz geçen süre, pıhtının beyin dokusunu etkilemesi ve etkilenen dokunun ne kadarının öldüğü. Ölme riski olan ama hala ölmemiş doku varsa pıhtıyı açıyoruz” diye konuştu.
Genel Cerrahi ve Gastroentoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Çaycı ise, her ilaç ya da tedavi yönteminin her hasta için uygun olmadığına dikkat çekerek, bu rahatsızlığı yaşayan kişilerin uzman doktorlara görünmesi tavsiyesinde bulundu.
Söyleşinin sonunda katılımcılar, merak ettikleri soruları uzmanlara yöneltti.

YAPAY ZEKA DESTEKLİ KALP SAĞLIĞI TARAMASI

Nilüfer Belediyesi, Kalp Sağlığı Haftası etkinlikleri kapsamında ayrıca Almanya merkezli Cardisio iş birliği ile özel bir sağlık taraması gerçekleştirdi. Yapay zeka destekli test ile vatandaşların damar hastalıkları, ritim bozuklukları ve yapısal kalp hastalıkları tarandı. Gün boyu süren testlere vatandaşlar ve belediye personeli büyük ilgi gösterirken, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları da kalp tarama testine katıldı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tarihi Bergama Vapuru ile Körfez’de unutulmaz anlar

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şehrin simgelerinden tarihi Bergama Vapuru ile düzenlediği turlar 16 Nisan, 14 ve 28 Mayıs tarihlerinde Kadınlar Matinesi, 23 Nisan’da çocuklara özel program ve Rembetiko Gecesi ile devam ediyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZDENİZ ve İZDOĞA’nın tarihi Bergama Vapuru’nda düzenlediği turlar büyük ilgi görüyor. Eşsiz Körfez manzarası eşliğinde turlara katılan yurttaşlar keyifli anlar yaşıyor. Körfez turları 16 Nisan, 14 ve 28 Mayıs Çarşamba günleri DJ performansı eşliğinde Kadınlar Matinesi, 19 Nisan ve 10 Mayıs Cumartesi günleri Patika Rebetika Grubu – Rembetiko Gecesi ve 23 Nisan Çarşamba günü çocuklara özel programla devam edecek.

Çocuklara özel 23 Nisan Bergama Vapuru Körfez Turu

Çocuklara Özel Bergama Vapuru Körfez Turu’nda 7 -12 yaş arasındaki çocuklar ebeveynleri ile birlikte unutulmaz bir gün yaşayacak. Bergama Vapurunun tarihi dokusunda gerçekleştirilen turda; drama çalışması, denizlerimizi tanıyalım, gemici düğümü, resim atölyeleri etkinlikleri ile çocuklar İzmir Körfezi’nde eğlenceli iki saat geçirecek.

Konak Vapur İskelesi kalkışlı Bergama Vapuru turları için biletler izdogaturizm.com adresinden,  detaylı bilgi 0531 932 09 93 numaralı telefondan alınabiliyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Çerçioğlu, tüm çocukları uçurtma şenliğine davet etti

Aydın Büyükşehir Belediyesi, her yıl olduğu gibi bu sene de Aydınlı çocukları Uçurtma Şenliği ile buluşturacak.

 

Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve geleneksel hale gelen Uçurtma Şenliği, 20 Nisan Pazar günü 14.00 ile 18.00 saatleri arasında Aydın-Muğla karayolu 3’üncü kilometrede bulunan arazide düzenlenecek. Şenlikte çocuklar gönüllerince eğlenecek, rengarenk uçurtmalar gökyüzünü süsleyecek.

 

Şenlik için Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan uçurtmalar da çocuklara dağıtılacak, velilere ikramlarda bulunulacak.

 

Tüm çocukları ve velileri Uçurtma Şenliği’ne katılmaya davet eden Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Çocuklarımız için etkinlikler düzenlemeye devam ediyoruz. Tüm velilerimizi ve çocuklarımızı Uçurtma Şenliği’ne katılmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İBB Şehir Tiyatroları’nda bu hafta (16–19 Nisan 2025)

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, tiyatro sezonunun yeni haftasında 6 oyunla seyirci karşısına çıkıyor.

 

Şehir Tiyatroları’nın 110. yılında sanatseverleri Macit Koper’den Suat Derviş’e, Ibsen’den Dinçer Sümer’e klasik ve çağdaş yazarların eserlerinin ön planda olduğu zengin bir repertuvar bekliyor.

Bu hafta Yoldan Çıkan Oyun (Yeni Oyun), Geçmişin Gölgesi (Yeni Oyun), Fosforlu Cevriye, Godot Geldi, Bir Halk Düşmanı, Maviydi Bisikletim adlı oyunlarımız seyirciyle buluşacak.

 

Oyun biletleri, gişelerden, https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul/,biletinial.com adreslerinden ve mobil uygulamamızdan temin edilebilir.

 

Bu Haftanın Programı (16-19 Nisan 2025)

 

YOLDAN ÇIKAN OYUN (Yeni Oyun)

 

Bol ödüllü komedi oyunu Yoldan Çıkan Oyun, tiyatro sahnesinde yaşanabilecek en büyük aksilikleri, bol kahkaha ve sürprizlerle seyirciye sunuyor! Amatör bir tiyatro topluluğu, büyük bir hevesle klasik bir cinayet oyununu sahnelemeye hazırlanır. Ancak daha perde açıldığı anda yanlış giden olaylar zinciri durdurulamaz hale gelir. Dekor çöker, aksesuarlar kaybolur, oyuncular repliklerini unutunca doğaçlamaya başlar… Ama ne olursa olsun, oyun devam etmelidir!

Londra’dan Broadway’e uzanan bu muhteşem yapım, fiziksel komediyle absürd mizahı ustalıkla harmanlıyor. Tiyatro sanatıyla ilgili tüm klişeleri ters yüz eden Yoldan Çıkan Oyun, seyirciyi kahkahaya boğmaya hazırlanıyor. Yoldan Çıkan Oyun’da, her şeyin ters gitmesinden dolayı çok memnun olacaksınız.

 

Henry Lewis, Jonathan Sayer, Henry Shields’in yazdığı, Mehmet Ergen’in çevirdiği, Lerzan Pamir’in yönettiği oyunda Berfu Aydoğan, Hasip Tuz, Hüseyin Tuncel, Onur Demircan, Selen Nur Sarıyar, Serdar Orçin, Tarık Köksal, Volkan Öztürk rol alıyor.

16-19 Nisan 2025 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

 

GEÇMİŞİN GÖLGESİ (Yeni Oyun)

 

Terk edilmiş bir binada eski bir polis yıllar önce iş birliği yaptığı doktoru beklemektedir. Açığa çıkması gereken gerçekler, yüzleşmeleri gereken suçları vardır. Büyük bir hesaplaşmaya girerler.

Macit Koper’in yazdığı, Barış Dinçel’in yönettiği oyunda Ahmet Saraçoğlu, Bahtiyar Engin rol alıyor. Oyun, 16-19 Nisan 2025 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

 

FOSFORLU CEVRİYE

Anne babasını tanımadığı için gökteki yıldızlardan doğduğuna inanan, denizin kucağında bir sokak çocuğu olarak büyüyen, Galata mevkiinde karnını doyurabilmek için “icra-i sanat” eyleyen Cevriye, sıradan bir sokak kızı değil aslında İstanbul sokaklarının ta kendisidir. Hastalık ve soğuktan ölüme yaklaştığı o gece, karşısına çıkan esrarengiz bir Adam sayesinde hayata ve kara sevdaya tutunur. Cevriye’nin daha önce tanıdığı erkeklere hiç benzemeyen ve ona “siz” diye hitap eden bu Adam aslında gizli yaşayan bir idam mahkûmudur. Cevriye onu tanıdığı günden sonra artık bambaşka bir “insan” olmuştur. Hapis, sürgün, aradan geçen zaman ve türlü belalara rağmen bu aşktan vazgeçmeyen Cevriye, sevdiği için her şeyi göze alacaktır.

Oyunda 1930-40’lı yılların İstanbul’u zengin tasvirleriyle sunuluyor. Mahallelerin arka sokaklarında, hapishanelerinde, batakhanelerinde hayata tutunmaya çalışan kadınların, annelerin, çocukların ve afili delikanlıların otoriteyle olan ilişkisi çarpıcı öykülerle aktarılıyor. 

Suat Derviş, 60’lı yılların başında Türkiye’ye döndüğünde siyasi-mesleki ve maddi anlamda zorlu bir dönemden geçiyordu. “Fosforlu Cevriye” romanını yayınevlerine teklif ediyor fakat ne yazık her seferinde reddediliyordu. Suat Hanım’ın büyük arzusu, bu eserin yayınlanmasından öte, bir “müzikal” olarak oyunlaştırıldığını görmekti… Bunun için ilk görüştüğü kişi genç aktris Gülriz Sururi idi… Gülriz Hanım’ın da arzusu oyunu Şehir Tiyatroları’nda sahnelemekti…

“Karanlık bir gecede gökten düşüp parçalanan bir yıldız gibi…”  kalbimizde iz bırakan Suat Derviş’e, Reşat Fuat Baraner’e, Nazım Hikmet’e ve Gülriz Sururi’ye sevgiyle…

Suat Derviş’in yazdığı, Gülriz Sururi’nin uyarladığı, Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Binnur Şerbetçioğlu, Direnç Dedeoğlu, Esra Ede, Çağatay Palabıyık, Elif Verit, Emre Yılmaz, Hakan Örge, Irmak Örnek, Nur Saçbüker Otan, Samet Silme, Tuğrul Arsever, Yağmur Damcıoğlu Namak, Yunus Erman Çağlar, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 16-19 Nisan 2025 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

 

GODOT GELDİ

“Godot Geldi”, İrlandalı yazar Samuel Beckett’in “Godot’yu Beklerken” adlı yapıtının ardından ve ona bir “gönderme” olarak, Karadağlı yazar Miodrag Bulatović’in kaleme aldığı bir oyundur… “Olay” bir bataklıkta geçer. Becket’in oyununda; Godot beklenilir… Bulatović’in oyununda ise, bir fırıncı olarak Godot gelir… Beckett, yapıtında kavramlardan yola çıkarak evrensel bir resital sunarken, Bulatović, aynı tematik yapıyı işlemiş olsa da, rol kişilerinin ve kısmen de olsa mekânın yapısını değişime uğratarak, daha çok “simge”lere yönelmiştir… Beckett’te de, Bulatović’te de bekleyenler açısından önemli olan, aslında beklenen kişinin kim olduğu değil, bekleyişin kendisidir… İşte bu durumda; kim olduğu tam olarak bilinmeyen bir “gelen”in, kesinlikle tanımlanmış bir “giden”e dönüşmesinin öyküsüdür diyebiliriz “Godot Geldi” için…

Miodrag Bulatovic’in yazdığı, Sevgi Soysal’ın çevirdiği, Ragıp Yavuz’un yönettiği oyunda Ali Mert Yavuzcan, Can Başak, Can Ertuğrul, Derya Çetinel, Meriç Benlioğlu, Murat Coşkuner rol alıyor. Oyun, 16-19 Nisan 2025 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

 

BİR HALK DÜŞMANI

Kentin yegâne gelir kaynağı olan kaplıcalarla ilgili araştırmasından şüphelerini haklı çıkartan bir sonuç alan Dr. Stockman’ın mücadelesi, Ibsen’in güçlü kalemiyle, “halkın yararı” sayılan şeyin, çıkar prizmasında şekil değiştirmesini anlatan bir “mesel”e dönüşüyor.

Henrik Ibsen’in yazdığı, Dilek Başak Carelius’un çevirdiği, Orhan Alkaya’nın yönettiği oyunda Barış Çağatay Çakıroğlu, Burçak Çöllü, Cem Baza, Derya Yıldırım, Gökhan Mete, Hakan Arlı, Hazal Uprak, Mert Tanık, Müge Akyamaç, Rahmi Elhan, Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 16-19 Nisan 2025 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

 

 

MAVİYDİ BİSİKLETİM

İlk gençlik yıllarını geçirdiği İzmir’e duyduğu özlemin ve ilk aşkının izinden giden bir adamın, anılarına yaptığı bu yolculuk, bizi 1950’lerin İzmir’inden günümüze taşıyor. Dinçer Sümer’in yazdığı Ersin Umulu’nun yönettiği oyunda Çağrı Büyüksayar rol alıyor. Oyun, 19 Nisan 2025 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

 

İyi seyirler…

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

World Marketing Summit, İstanbul’da gerçekleştirilecek

World Marketing Summit 2025, Prof. Dr. Philip Kotler’in liderliğinde 18 Nisan 2025’te İstanbul’da gerçekleşecek.

Bu yıl “İnovasyon Çağında Pazarlama” temasıyla düzenlenen ve Prof.Philip Kotler’in “Pazarlamanın Geleceği”ne ilişkin vereceği sunum ile başlayacak. Zirve, ulusal ve uluslararası isimleri bir araya getirerek pazarlamanın geleceğini şekillendiren trendleri tartışacak, yapay zeka, sürdürülebilirlik, yeşil pazarlama ve yeni nesil pazarlama çözümleri gibi konuları ele alacak.

Zirve kapsamında Türkiye’de ilk kez düzenlenecek olan “Yılın En Başarılı” marka ve şirketlerinin belirleneceği ve “Kotler Awards Pazarlama Ödülleri” sahiplerini bulacak.

World Marketing Summit Zirvesi konuşmacıları arasında Davranışsal Pazarlama Stratejisti ve Marka Uzmanı Mr. Roger Hurni, World Design Organization Başkanı Mr. Thomas Garvey, Nöropazarlama Stratejisti ve Pazarlama Fütürüsti Mr. Roger Dooley, Kriz ve Risk İletişimi Danışmanı Mr. Timothy Coombs, Sürdürülebilir Pazarlama Yönetimi Danışmanı Prof. Dr. Marc Oliver Oprensik gibi isimler yer alacak.

09.00 – 09.15 Açılış Konuşmaları Ayşenur Aydın Gümrükcü, Buz Ajans – Ajans BaşkanıSadia Kibria, Kotler Impact & WMS Grup CEO’su09.15 – 09.30 Prof.Philip Kotler “Pazarlamanın Geleceği” WMS 2025 Sunuş Konuşması

09.30 – 10.00 Keynote : Roger Hurni – Davranışsal Pazarlama ve Değişen Tüketici Davranışları 10.00 – 11.00 Panel 1 : Yapay Zeka ve Pazarlama Moderatör : Şule Güner, Yapay Zeka ve Robotik Yazarı Panelist : Prof. Dr. Marc Oliver Opresnik, Pazarlama Profesörü Panelist : Doç. Dr. Şebnem Özdemir, İstinye Üniversitesi AI Araştırmacısı Panelist : Ömer Wilson, Yapay Zeka, Teknoloji Konuşmacısı

11.00 – 11.30 Kahve Molası

11.30 – 12.00 Keynote : Timothy Coombs – Kriz İletişimi Yönetimi ve Sürdürülebilirlik Ahlaki Öfke: Kriz Yöneticileri İçin Artan Zorluk

12.00 – 13.00 Panel 2: Yeşil Pazarlama : Pazarlamada SürdürülebilirlikModeratör : Esra Baykal, Marka DanışmanıPanelist: Thomas Garvey, WDO ( World Design Organization ) Başkanı Panelist : Ülkü Yüksel, Visa Türkiye Pazarlama Başkanı Panelist : Dr. İdris Onay, Benetton Türkiye Genel MüdürüPanelist : Dr. Necip Özçer, LCWaikiki Yönetim Kurulu Üyesi

13.00 – 14.30 Öğle Yemeği

14.30 – 14.45 Keynote : Prof.David Aaker, Yıkıcı İnovasyon Çağında Markalaşma

14.45 – 15.15 Keynote : Roger Dooley, Nöropazarlama

15.15 – 16.15 Panel 3: Pazarlamada Yeni Nesil Çözümler Moderator : Neslihan Olcay, IAB İnteraktif Reklamcılık Derneği CEO’suPanelist : E. Sertaç Ersayın, Yekon ( Yaratıcı Endüstriler Konseyi Derneği ) Başkanı Panelist : Zeynep Bortaçina Yener, Publicis Groupe Turkey Strategy Lead & Reklamcılık Vakfı BaşkanıPanelist : Kerem Ayırtman, Communications Partners CEO’su

16.15 – 17.00 Kahve Molası

17.00 – 18.30 “Kotler Awards Pazarlama Ödülleri” Ödül Töreni

Kaynak: Habertürk

Gençler hayallerine Keçiören Belediyesi’nin desteğiyle kavuşacak

Keçiören Belediyesi gençlere destek olmaya devam ediyor. ‘Hayalin sanatsa, biz senin yol arkadaşınız’ sloganıyla yola çıkan belediye, güzel sanatlar liseleri ve fakültelerine hazırlanan 8. ve 12. sınıf öğrencilerine ücretsiz müzik ve tiyatro eğitim programı hazırladı. Alanında uzman eğitmenler tarafından verilecek olan eğitimler uygulamalı ve teorik olarak ikiye ayrılacak. Gerçek sınav formatına uygun şekilde denemelerin de yer alacağı eğitimlerde öğrenciler sınav anını adeta yaşayarak tecrübe etme fırsatı yakalayacak. İlgili alanlarda ücretsiz eğitim desteğinden yararlanmak isteyen öğrenciler başvurularını Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirebilecek. Yapılan başvurular neticesinde 26-30 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan yeterlilik sınavı sonrasında başarılı olan öğrenciler 10 Haziran’da eğitime başlayacak.

Eğitim yolculuğuna tam destek

Gençler geleceğe hazırlanırken eğitimin her alanında destek vermenin önemini vurgulayan Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, “Gençlerimiz hayallerini gerçekleştirirken hem onların hem de ekonomik olarak ailelerinin yanında olmak bizlerin görevi. Geleceğin sanatçılarının yolculuğunda onlara eşlik etmekten mutluyuz. Eğitimin her alanında öğrencilerimizi ve ailelerini desteklemeye devam edeceğiz” dedi

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Köy Enstitüleri’nin Kuruluşunun 85. Yılı Manisa’da Kutlanıyor

Türkiye’de aydınlanmanın önemli kurumlarından Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 85. yılı, Manisa’da törenle kutlanacak. Usta müzisyen Cahit Berkay, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği (YKKED) 2025 Aydınlanma Onur Ödülü’nü Manisa’da düzenlenen törende alacak.

 

Manisa Büyükşehir Belediyesi ve YKKED iş birliğiyle 17 Nisan 2025 Perşembe günü düzenlenecek kutlama töreni için saat 15.00’de Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk sunulacak. Buradaki törenin ardından, Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi Lale Salonu’nda saat 17.00’de YKKED Mandolin Orkestrası konseriyle başlayacak kutlama programında, CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan ve Gazeteci Mustafa Balbay, Köy Enstitüleri’nin aydınlanmada yarattığı etkiyi ve önemini konuşacak. Programa, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ve YKKED Genel Başkanı Gökhan Bal da katılacak.

 

YKKED, 2003’ten bu yana her 17 Nisan’da, Köy Enstitüleri’nin mirasını yaşatmak ve aydınlanma yolunda emek veren değerli isimleri onurlandırmak amacıyla “Aydınlanma Onur Ödülü” veriyor. Bugüne dek Vedat Günyol, Engin Tonguç, İlhan Selçuk, Server Tanilli, Halit Çelenk, Türkan Saylan, Cengiz Bektaş, Doğan Hızlan, Yaşar Kemal, Gürel Aykal, Hıfzı Topuz, Genco Erkal, Ataol Behramoğlu, Yılmaz Büyükerşen, Korkut Boratav, Muzaffer İlhan Erdost, Erdal Atabek, Yakup Kepenek ve Ionna Kuçuradi gibi birçok önemli isme verilen ödül, bu yıl, YKKED Merkez Yönetim Kurulu’nun kararıyla usta sanatçı Cahit Berkay’a takdim edilecek.

 

Cahit Berkay’ın ‘Aydınlanma Onur Ödülü’nü alacağı, yazar Tuğrul Keskin’in sunumuyla gerçekleşecek programda, genç Çellist Adasu Akın da sahne alarak mini bir konser verecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kalp masajını herkes yapamaz!

14-20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, kalp krizi anında yapılması gereken ilk müdahaleleri anlattı. 

En hayati adımın 112’yi aramak olduğunu vurgulayan Baltalı, uzman olmayan kişilerin müdahale etmemesi gerektiği, kalp masajının bilinçsizce yapılmasının, çalışan kalbi durdurabileceği uyarısında bulundu. Kalp krizi geçiren kişinin sırt üstü yatırılarak hareket ettirilmemesi gerektiğini ifade eden Baltalı, nefes almayı engelleyen mekanik durumların kontrol edilmesinin yeterli olacağını kaydetti.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, 14-20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında kalp krizi geçiren bir kişiye ilk müdahalenin nasıl yapılması gerektiğine dair açıklamalarda bulundu.

En önemli adım hemen ambulansı aramak…

Kalp krizi geçiren kişiye ilk müdahalenin hayati öneme sahip olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Yapılacak ilk şey istirahat almaktır. En önemli şey ise 112 acil ambulansı aramak ve ambulansı çağırmaktır.” dedi. 

Kalp krizi geçiren birine müdahalenin herhangi biri tarafından yapılmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Baltalı, “Müdahaleyi alanında uzman kişiler yapmalı. Kalp krizi geçiren insan sırt üstü yatırılmalı ve hareket ettirilmemeli. Ambulansın gelmesi beklenmeli.” şeklinde konuştu.

Kişinin nefes almasını engelleyecek mekanik sorunlar düzeltilmeye çalışılmalı

Kişiye mümkün olduğunca hızlı bir şekilde müdahale edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Ani ölüm, yani kalbin çalışmaması, kalp krizi geçirildikten 1-2 saat sonra gerçekleşen ölümlerdir. Kişiye mümkün olduğu kadar hızlı müdahale edilmesi gerekir. Bu müdahaleyi alanında uzman kişiler yapmalıdır. İlk dikkat edilmesi gereken şey ise kişinin nefes alıp almadığını ve kalbinin atıp atmadığını kontrol etmektir. Mümkün olduğu kadar ağızın açık tutulması, nefes almayı engelleyecek mekanik şeylerin ortadan kalkması yeterlidir. Uzman kişilerce yapılmayan her müdahale faydadan çok zarar getirir.” uyarısında bulundu.

Yanlış kalp masajı, çalışan kalbi durdurabilir!

Kalp masajının bilmeyen bir kişi tarafından asla yapılmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Kalp masajının yanlış yapılması, kalp çalışırken kalbin durmasına neden olur. 112 ambulans çağırılmalı ve ambulansın gelmesi beklenmeli. Kalbi atan birinin kalp sesleri de duyulmayabilir. Bilmeyen birinin kalp krizi geçiren birine müdahalesi sağlıklı sonuçlanamaz. Kalp masajını doktor, acil tıp teknisyenleri, hemşireler yapabilirler. Kalp krizi geçiren hastanın soluyup solumadığını tespit edilmesi ve nabzın atıp atmadığının kontrol edilmesi gerekir.” dedi.

Kalbin durduğunu uzmanlar anlayabilir

Kalp krizi geçiren kişinin kalbinin durduğunu uzman olmayan birinin anlamasının pek mümkün olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Kalp krizi geçiren birine sağlık çalışanı dışında müdahale etmek uygun değildir. Ancak kişinin nefes almadığından şüpheleniliyorsa nefes almayı engelleyecek mekanik bir durum olup olmadığı kontrol edilmeli. Bunun dışında bilmeyen insanların kalp krizi geçiren bir hastaya müdahale etmesi doğru değildir.” uyarısında bulundu.

Araç kullanırken kalp krizi geçirilirse…

Kalp krizi geçiren bir kişinin tek başına ve araç kullanıyorsa mutlaka aracını kenara çekmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Kişi 112 acil servisi aramalıdır. Yatar pozisyona geçmelidir. Çok sıkıntılı ise yardım isteyebilir. Yardım eden kişinin de alanında uzman olması gerekir.” Diyerek sözlerini tamamladı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

United Global Ro-Ro’nun LNG ile Çalışan Gemisi UGR Al Samha, Khalifa Limanı’na İlk Seferini Gerçekleştirdi

AD Ports Group’un Denizcilik ve Gemi Taşımacılığı kolunda faaliyet gösteren Noatum Maritime ile Erkport’un ortak girişimi olan United Global Ro-Ro, çevre dostu yakıtla çalışan Araba ve Kamyon Taşıyıcı (PCTC) gemisinin Autoterminal Khalifa Limanı’na gerçekleştirdiği ilk seferi kutladı.

Ortak girişimin ilk operasyonu olan UGR Al Samha’nın gelişi, United Global Ro-Ro’nun küresel ticaret rotalarında sürdürülebilir, verimli ve yüksek kapasiteli Ro-Ro lojistik hizmetleri sunma vizyonunun başlangıcını simgeliyor. 12 güvertede 7.000’in üzerinde araç eşdeğeri (CEU) taşıma kapasitesine sahip olan bu son teknoloji gemi, büyük ve ağır yük taşımacılığını en verimli şekilde gerçekleştirmek üzere titizlikle tasarlandı ve Orta Doğu, Asya ile Akdeniz’in önemli pazarlarına hizmet vermek üzere konumlandırıldı.

LNG yakıt teknolojisi, gelişmiş gemi tasarımı ve stratejik liman entegrasyonunun bir araya gelmesiyle, United Global Ro-Ro müşterilerine ekonomik ve çevre dostu bir deniz taşımacılığı çözümü sunuyor. Geminin düşük emisyon değeri ise hem Birleşik Arap Emirlikleri’nin karbonsuzlaşma hedefleriyle hem de ortakların temiz deniz taşımacılığına olan bağlılığıyla örtüşüyor.

AD Ports Group Denizcilik ve Taşımacılık Kolu CEO’su Kaptan Ammar Al Shaiba, şunları söyledi: “UGR Al Samha’nın Khalifa Limanı’na gerçekleştirdiği ilk sefer, yalnızca United Global Ro-Ro için değil, aynı zamanda çevresel etkilerimizi azaltmaya yönelik gemi ve teknoloji yatırımlarımızı kapsayan stratejimizin önemli bir adımı. Bu geminin aktif olarak hizmete alınmasıyla birlikte, küresel ticaret ortaklarımıza; çevreye duyarlı, rekabetçi ve güvenilir Ro-Ro çözümleri sunma kapasitemizi daha da güçlendirmiş bulunuyoruz.”

United Global Ro-Ro (UGR) CEO’su Tolga Emrah Gezgin, “Yakın zamanda Noatum Maritime ile Ro-Ro taşımacılığı ve bitmiş araç lojistiği alanında hayata geçirdiğimiz ortaklığın ilk adımı olarak Khalifa Limanı’ndaki ilk seferimizi başarıyla tamamlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Geliştirdiğimiz çevre dostu model sayesinde maliyetlerimizi ve doğaya olan etkimizi minimize ediyor, Ro-Ro lojistiği alanında karbon emisyonumuzu azaltarak hem ekonomik hem de sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Bu sefer aynı zamanda yeni bir dönemin de başlangıcı, nice seferlerle deniz taşımacılığında iddialı adımlar atmaya devam edeceğiz” dedi.

İlk seferin başarıyla tamamlanmasının ardından UGR Al Samha, otomotiv ve sanayi sektörleri için önemli merkezleri birbirine bağlayan düzenli rotalarda   hizmet vermeye devam edecek. Diğer yandan gemi, Noatum Maritime’ın Ro-Ro hizmetlerini genişletme ve alternatif yakıtlı filolara geçiş stratejisinin de bir parçası.

Khalifa Limanı’ndaki ilk sefer kutlama etkinliğine, sektörün önde gelen paydaşları, iş ortakları ve potansiyel müşteriler katılarak geminin ileri teknoloji özelliklerini yerinde inceledi ve küresel Ro-Ro taşımacılığındaki stratejik rolü hakkında bilgi aldı.

Erkport Hakkında:

Sektörel alandaki köklü tecrübeleri ve uzman operasyonel gücüyle kurulduğu ilk günden itibaren başarılara imza atan Erkport, 2013 yılında kuruldu. Liman operasyonları ve yönetimi, lojistik operasyonlar, serbest ve gümrüklü depo yönetimi, bitmiş araç lojistiği operasyonları ve Ro-Ro hizmetleri olmak üzere 5 temel alanda faaliyetlerini sürdüren Erkport, araç lojistiği operasyonlarında öncü firmalar arasındadır. Yüksek taşıma kapasitesi ve artan gemi sayısı -şimdilik 18 gemi- ile Avrupa, Kuzey Amerika, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu bölgesinde 8 düzenli hatta anlık 16 bin yüzer kapasitesi ile araç taşımacılığı yapmakta ve aylık ortalama 90 bin aracın pazara girişinde etkili bir role sahiptir. 500’ün üzerindeki çalışan sayısı, 500 bin ton depolama, 25 milyon ton yük elleçleme kapasitesi, sektördeki köklü tecrübesi ve uzman operasyonel gücüyle kurulduğu günden beri başarılara imza atmayı sürdüren Erkport, İstanbul Haydarpaşa Limanı ve diğer Türkiye limanlarına yapılan taşımalarda, araçların teslimat öncesi son kontrollerini ve alıcılar için günde 500 aracı teslime hazır hale getirdiği PDI (Pre-Delivery Inspection) hizmetini de kendi bünyesinde oluşturduğu deneyimli ekibi ile liman içinde sağlamaktadır. Yenilikçi ve esnek uygulamalarıyla hizmetlerini geliştirmeye devam eden Erkport; İzmir, İskenderun ve İstanbul başta olmak üzere birçok bölgede teknolojik altyapı ile güçlendirilmiş ofislerinde, özellikle liman bölgelerinde, istihdamı destekleyen Erkport, esnek yapısı, operasyonlarındaki şeffaflık ve güvenilirlikle müşterilerinin ihtiyaçlarını kesintisiz karşılayarak birçok başarıya gururla imza atmaya devam ediyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı