Yıllık arşivler: 2025

Yenişehir Belediyesi Erol Evgin ve Devrim Erbil’in ortak sergisine ev sahipliği yaptı

Erol Evgin ve Devrim Erbil’in eserlerinden oluşan “Yan Yana” sergisi Yenişehir Belediyesi Ahmet Yeşil Sanat Galerisinde kapılarını açtı. Sanatseverlerin büyük ilgisiyle açılan sergi, 30 Mart’a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.

Dünya Sanat Günü’nde ressam Devrim Erbil ile müzisyen ve ressam Erol Evgin’in “Yan Yana” adlı sergisi, sanatın farklı disiplinlerini bir araya getirerek izleyicilere benzersiz bir deneyim sunuyor. Renk, ritim ve çizginin uyumla buluştuğu sergide, Devrim Erbil’in kent manzaralarıyla soyut anlatımı ve Erol Evgin’in duygu yüklü tuvallerindeki estetik yan yana sergilendi. Yenişehir Belediyesinin ev sahipliğinde gerçekleşen serginin açılışına Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’in yanı sıra sanatçılar Devrim Erbil, Erol Evgin ve Ahmet Yeşil ile 27.Dönem Mersin Milletvekili Alpay Antmen, sivil toplum kuruluşlarının başkanları, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda sanatsever katıldı. Sanat yazarı İbrahim Karaoğlu’nun küratörlüğünü yaptığı sergi 30 Mart’a kadar açık kalacak.

Başkan Özyiğit, “Bu galeriler kentimize yakıştı.”

Serginin açılışında konuşan ve açtıkları sanat galerilerinin önemine dikkat çeken Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Öncelikle Yenişehir’imize gelerek bizleri onurlandıran, ülkemizin en önemli sanatçılarından Sayın Devrim Erbil ve Erol Evgin’e çok teşekkür ediyorum. Bu galeriler gerçekten de kentimize yakıştı. Değerli sanatçıları alnımız açık bir şekilde ağırlamak da bize nasip oluyor ve bundan büyük mutluluk duyuyoruz. Ülkemiz demokrasi adına sıkıntılı, zor günlerden geçiyor. Belki de Cumhuriyet tarihinin en zor günlerinden geçiyoruz. Ama hiçbir biçimde geri adım atmayacağız. Bilimsel değerlere dayalı, çağdaş bir Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet var etmek için el birliğiyle çalışacağız. Bundan bir adım geri adım atmak yok. Onun için bedel ödeyen başta Ekrem Başkanımız olmak üzere onun tüm arkadaşlarına buradan selam ve saygılar gönderiyorum. Yılmak yok, aynı kararlılıkla bütün faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 2 ay önce yaşamının son sergisini açan Etem Çalışkan’ı da burada ağırladık. 96 yaşında sergi açan bir ressam. 93 yaşında tamamlamış olduğu eserleri sergilemenin de gururunu, mutluluğunu yaşadık. Dolayısıyla güzel işler yaparsak, güzel işler gelişir. Eserlerini halkımıza sunan Devrim Erbil ve Erol Evgin’e tekrardan sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Mersin’e hoş geldiniz iyi ki varsınız.” dedi.

Erol Evgin, “Mersin’in sanat duyarlılığı da çok değerli ve çok kıymetli”

Mersin’inde olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade eden sanatçı Erol Evgin, Mersin’in sanat duyarlılığının yüksek olduğunu söyleyerek, şunları dile getirdi: “Mersin, dünyanın en güzel kentlerinden biridir. Ona layık bir sanat merkezi var. Onu da görmekten çok büyük mutluluk duydum. Hakikaten muhteşem bir galeri burası. Ve burada Devrim hocamla birlikte bir sergiye imza atmak benim için büyük bir onur. Bu bana Devrim hocamın teklifiydi. Biz önce Ankara’da, sonra Kuşadası’nda açtık. Bu 3. sergimiz de Mersin’de. Yurt dışında da destekler alıyoruz. Yurt içi ve yurt dışında bu sergileri hocam ‘devam ettirelim’ diyor.  Ben de büyük bir onur ve gururla kabul ettim. Ben mimarım biliyorsunuz.  2001 yılından itibaren de resim yapıyorum. Devrim hocamın atölyesinde de baskılar yaptım, çalıştım. Aşağı yukarı 25 yıldır resim düşünüyorum. Resimle iç içeyim, beni çok dinlendiriyor. Müzikte yorulduğum zamanlarda resimle dinleniyorum. Resimde yorulunca da şarkı söylüyorum.  Böylece çok keyifle sanat dolu bir yaşamım var. Burada birçok sanatçı arkadaşla da tanıştım. Hakikaten Mersin’in sanat duyarlılığı da çok değerli ve çok kıymetli.”

Devrim Erbil, “Ahmet Yeşil’in adını taşıyan bir galeride olmak çok mutlu ediyor.”

Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’e desteklerinden dolayı teşekkür eden Devrim Erbil ise Mersin’de sergi açmaktan onur duyduğunu söyledi. Bu galerilerle Mersin’in bir adım atladığını kaydeden Erbil, “Normalde çok heyecanlanmam ama bugün bu ortam beni öylesine heyecanlandırdı ki birçok sergiden çok daha farklı. Erol ile sergimizin çok özel bir anlamı var. Birlikte çalışmak çok güzel. Ahmet Yeşil’in adını taşıyan bir galeride olmak çok mutlu ediyor. 25-30 yıllık bir dostluğumuz var.  Onunla genç yıllarından itibaren hep beraberdik. Onun gelişimini dikkatle izledim. O çok önemli bir ressam ve buraya adının verilmesi de çok önemli.  Sayın Belediye Başkanımızı bugün ziyaret ettik. Onunla da bazı konular konuştuk. Mersin bir adım atladı. Abdullah Bey’in kent için çok önemli bir kişi olduğunu düşünüyorum. Kendisine ve emek veren herkese teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ING Türkiye’nin Uluslararası Yetenek Programı’na (ITP) başvurular başladı

ING Türkiye, Uluslararası Yetenek Programı (ITP) için başvurular başladı. 20 Nisan 2025 tarihine kadar başvurulabilen ITP Programı, genç yeteneklere kariyerlerine bir adım önde başlama fırsatı sunuyor. 30 yıla yakındır ve ING’nin faaliyet gösterdiği 14 ülkede uygulanan bu programa başvuran adaylar, değerlendirme sürecini başarıyla tamamladıklarında, Practica Kampı’na katılarak ING kültürünü ve çalışmak istedikleri iş kollarını yakından tanıma fırsatı buluyor. Kamptaki değerlendirme sürecini başarıyla tamamlayanlar ise uluslararası eğitim ve sertifikasyon programları ile kariyerlerini global ölçekte ilerleterek ING’nin geleceğinde etkin roller üstlenebiliyor.   

Genç yeteneklere güçlü bir başlangıç yapma fırsatı 

ING Türkiye, çalışanların güçlü yönlerini keşfetmelerini ve gelişim alanlarını desteklemeyi temel alan insan kaynakları stratejisi doğrultusunda Uluslararası Yetenek Programı (ITP) ile katılımcıların potansiyellerini en iyi şekilde ortaya koymalarına katkı sağlıyor. Her yıl, ING’nin faaliyet gösterdiği ülkelerden yeni mezun genç yetenekler seçiliyor ve seçtikleri iş alanlarında kapsamlı bir eğitim sürecine dahil ediliyor. Global Yetenek Programı’na başvuran ve online değerlendirmeyi başarıyla geçen genç yetenekler, Practica Kampı’na katılarak kariyer hedeflerine bir adım daha yaklaşıyor. İki yıl süren bu süreç, yurt dışı eğitimleri, uluslararası sertifikasyonlar ve yerel ile global rotasyon fırsatlarını kapsıyor. Genç yetenekler, ING globaldeki kariyer seçeneklerinden de yararlanarak profesyonel yolculuklarına güçlü bir başlangıç yapma şansına sahip oluyor. 

Hale Ökmen Ataklı: Esnek çalışma modelleri, dijital dönüşüm ve çalışan deneyimini merkeze alan yenilikçi uygulamalar geliştiriyoruz. 

ING Türkiye İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hale Ökmen Ataklı, “Önce kendin olursun, sonra ING’li” anlayışıyla esnek çalışma modelleri, dijital dönüşüm ve çalışan deneyimini merkeze alan yenilikçi uygulamalar geliştirdiklerini belirterek, “İnsan kültür stratejimiz çerçevesinde hem çalışma hayatına esneklik kazandırıyor hem de profesyonel ve kişisel gelişimi destekliyoruz. Çalışanlarımızın potansiyellerini keşfedebilecekleri ve mutlu olabilecekleri rollerde çalışmalarının sürdürülebilir başarı için önemli olduğuna inanıyoruz. Uluslararası Yetenek Programımız da bu vizyonumuzu yansıtıyor. Bu program ile iş fırsatından öte genç yeteneklere geleceğin liderleri olma yolunda önemli bir adım atma imkânı sağlıyoruz” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gençler arasında yaygın ama ağız sağlığını tehdit ediyor!

Oral bölgedeki piercinglerin diş sağlığını tehdit eden ciddi riskler taşıdığına dikkat çeken Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “Dişlerde kırık ve çatlaklara, diş eti çekilmesine, enfeksiyona ve alerjik reaksiyonlara yol açabilir.” dedi. Steril olmayan ortamlarda yapılan uygulamaların bulaşıcı hastalık riskini artırdığını vurgulayan Altop, piercing kullanan bireylerin ağız hijyenine daha fazla özen göstermesi gerektiğini dile getirdi ve şikâyet durumunda mutlaka diş hekimine başvurulması gerektiğinin altını çizdi. 

Üsküdar Üniversitesi Diş Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, oral bölgedeki piercinglerin ağız ve diş sağlığına etkileri hakkında bilgi verdi.

Oral bölgedeki piercingler ciddi sorunlara neden olabilir!

Özellikle gençler arasında yaygın olarak kullanılan dil, dudak ve yanak piercinglerinin ağız ve diş sağlığı açısından bazı riskleri olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “Kullanılan metalin kalitesine göre oral mukozada alerjik reaksiyonlar görülebilir.” dedi.

Piercingler dişlere sürekli temas ettiğinden dişlerde çatlak veya kırık oluşabileceğine dikkat çeken Altop, “Diş eti hasarı, dilde parestezi ve dokularda enfeksiyon gelişebilir. Takının kazara dokulara takılması sonucu ağız içi dokularda yırtılma veya travma oluşabilir. İşlemin yapılması sırasında sterilizasyon kurallarına uyulmazsa, Hepatit B, Hepatit C ve HIV gibi bulaşıcı hastalıkların yayılması söz konusu olabilir. Konuşma ve çiğneme fonksiyonunda zorluk gelişebilir.” uyarısını yaptı.

Piercing kullananlar enfeksiyon belirtilerine karşı dikkatli olmalı!

Piercing kullanan kişilere önerilerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “Dişlerin düzenli olarak fırçalanması, diş ipi ve ağız duşu kullanılması çok önemli. Piercing bölgesinin hijyeni sağlanmalı, şişlik, ağrı, hassasiyet veya enfeksiyon belirtilerine karşı dikkatli olunmalı. Herhangi bir şikayet durumunda derhal diş hekimine başvurulması gerekir. Ve elbette düzenli diş hekimi kontrolleri de atlanmamalı.” dedi.

Komplikasyonun durumuna göre tedavi belirleniyor…

Dil, dudak ve yanak gibi bölgelere uygulanan piercinglerin neden olabileceği sorunların, komplikasyonun türüne ve şiddetine göre tedavi gerektirdiğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “En sık karşılaşılan sorunlardan biri enfeksiyondur. Bu durumda piercingin çıkarılması ve antibiyotik tedavisi gerekebilir. Dişlerde kırık veya çatlak oluşması halinde ise restoratif tedaviler devreye girer.” diyerek sözlerini tamamladı. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çiğli’de Çocuklar İçin Eğlence Dolu Bayram Şenliği

Çiğli Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında düzenlediği “Çocuk Şenliği” ile çocuklara unutulmaz anlar yaşatmaya hazırlanıyor. 19-20 Nisan tarihlerinde Kaymakamlık karşısındaki Büyük Park’ta gerçekleşecek etkinliklerde çocuklar eğlenceye doyacak.

Renkli oyun alanları, çeşitli aktiviteler ve sürprizlerle dolu şenlik, her iki gün de saat 13.00 ile 20.00 arasında minik misafirlerini ağırlayacak. Çocuk tiyatrosu, şişme oyun grupları, palyaço, yüz boyama, bubble şov, sosis balon, patlamış mısır, pamuk şeker ve daha birçok etkinliğin yer alacağı şenlik, çocuklara bayram coşkusunu doyasıya yaşatacak.

Başkan Yıldız: “Çocuklarımızın bayramını, hep birlikte neşe içinde kutlayacağız”

 Tüm çocukları ‘Çocuk Şenliği’ne’ davet eden Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü; “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı, çocuklarımız için unutulmaz bir şenliğe dönüştürmenin heyecanını yaşıyoruz. 19-20 Nisan tarihlerinde Kaymakamlık karşısındaki Büyük Park’ta düzenleyeceğimiz Çocuk Şenliği’ne tüm çocuklarımızı ve ailelerini bekliyoruz. Şenliğimizde; oyun alanlarından eğlenceli etkinliklere, yüz boyamadan sürpriz gösterilere kadar pek çok renkli etkinlik yer alacak. Amacımız, çocuklarımızın bu özel gününü doyasıya yaşamalarını sağlamak ve onlara unutamayacakları bir bayram armağan etmek. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu anlamlı günü, onların neşesi ve kahkahalarıyla taçlandırmak istiyoruz. Tüm hemşehrilerimi çocuklarımızla birlikte bu güzel buluşmaya davet ediyorum.”

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Niyazi Beki: “Hz. Peygamber’in doğumu, kâinat kitabını insanlığa okutan bir muallimin doğumudur.”

Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü’nden Prof. Dr. Niyazi Beki, 14-20 Nisan tarihleri arasında idrak edilen Kutlu Doğum Haftası kapsamında, evrenin yaratılış gayesi, Peygamber Efendimizin dünyaya teşrifinin anlamı ve çağımızın problemleri üzerine açıklamalarda bulundu.

Kainatın yaratıcısı evreni ne için yarattı?

Kainatın yaratıcısının, her şeyden önce isim ve sıfatlarının tecellilerini görmek ve bir de şuurlu varlıklara göstermek için evreni yarattığını dile getiren Prof. Dr. Niyazi Beki, “Her cemal ve kemal sahibi kendi kemal ve cemalini görmek ve göstermek istemesi varlık aleminde herkes tarafından kabul edilen bir düsturdur. Kabiliyetli bir ressam bir resmi yaparken bu kabiliyetini görmek ve göstermek ister. Bir şair bir şiir yazarken şiir yazma maharetini görmek ve göstermek ister.” dedi.

Her cemal ve kemal sahibi, kendi cemal ve kemalini görmek ve göstermek ister

Prof. Dr. Niyazi Beki, konuyu Bediüzzaman hazretlerinin ifadesini kısaltarak özet halinde şöyle dile getirdi:

“‘Her cemal ve kemal sahibi, kendi cemal ve kemalini görmek ve göstermek istemesi sırrınca; bu kâinatın şanı yüce sultanı dahi istedi ki, bir fuar açsın, içinde maharetini gösteren sergiler dizsin ki, saltanatının haşmetini, servetinin şaşaasını, kendi sanatının harikalarını, hem kendi marifetinin/ilim, kudret ve hikmetinin eşsiz tecellilerini teşhir edip göstersin. Ve böylece cemal ve kemal-i manevîsini iki vecihle müşahede etsin: Bir yönü; bizzat sanatın inci gibi en ince inceliklerine aşina olan kendi bakış açısıyla temaşa etsin. Diğer yönü de; başka şuurlu varlıkların nazarıyla baksın. İşte bu bakış açısını harekete geçirmek için başta insan olmak üzere Melek, cin gibi şuurlu varlıkların akıl ve şuurlarına hitap etmeyi ve bir elçi vasıtasıyla kâinattaki sanatın güzelliğini ve yaratıcının manevi cemal ve kemalini ders vermeyi uygun görmüştür. Zira güzel ve anlamlı bir kitap muhatapları tarafından tam anlaşılmıyorsa ve onu açıklayan bir muallimi de yoksa, o kitabın değer ifade eden bir kıymet-i harbiyesi olmaz.”

Evren dahi yaratıcısını tanıtmak üzere yazılmış ontolojik bir kitap

Evrenin dahi yaratıcısını tanıtmak üzere yazılmış ontolojik bir kitap olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Niyazi Beki, “Fakat yazılış gayesine uygun manalarını keşfedip ortaya koymak bir muallim olmadan olmaz, olamaz.  İşte Hz. Muhammed’in (s.a.v) doğumu bu tanıtım işini icra etmesi bakımından eşsiz bir öneme sahiptir. Rabiü’l-evvel /Nisan ayının günlerine tevafuk eden bu kutsal doğum gününün bu tevafuku ile, bir baharın habercisi, gül ve çiçeklerin açılmasının müjdecisi ve Nisan yağmuru gibi umumi bir rahmet olduğuna işaret edilmiştir.” ifadesinde bulundu.

Hz. Peygamberin dünyaya teşrifleri ne anlatıyor? 

 Hz. Peygamberin (s.a.v) dünyaya teşriflerinin her yönden kâinatın yaratıcısını tanıtması, emir ve yasakları çerçevesinde dünya ve ahiret hayatının mutluluğunu kazandırması, hem prensipleriyle hem pratik hayatıyla insanlara insanlık ahlakını, insanlık değerlerini öğretmesi, diri diri kızlarını toprağa gömen bir toplumu haksız yere karıncayı öldürmekten imtina eden bir konuma getirmesinin eşsiz bir olay olduğunu anlatan Prof. Dr. Niyazi Beki, şöyle devam etti:

“Bütün dünyaca malûmdur ki, az bir kavmin âdetlerinden hakir, ehemmiyetsiz bir âdeti kaldırmak veya zelil, miskin bir taifenin cüz’î, zayıf huylarını ortadan kaldırmak, büyük bir hükümdarın kolayca yapamayacağı, uzun bir zamanda bile çok zahmetlere bağlıdır. Acaba hâkim olmamakla beraber, maddi kuvvete sahip olmadığı halde, az bir zamanda, eski kültür ve adetlerine nihayet derecede bağlı, inatçı ve fertleri pek çok olan bir toplumda kötü ahlaklarını terk ettiren; hem yerlerine gayet yüksek âdetleri, güzel ahlâkları tesis eden bir zât, hârikulâde olmaz mı?  Özellikle insanın fıtratında ve vicdanında var olan istinat (Allah’a iman) ve istimdat (ahirete iman) noktalarını tatmin edecek bir fikri kalplerinde tesis etmek, müjdelerin ötesinde canlı bir hayat modelidir. Aciz olan insana her türlü yardımını esirgemeyen bir Allah’a iman; keza fakir olan bir insana lojistik destek sağlayan ahirete iman etmekten daha büyük bir müjde, daha büyük bir kazanç daha büyük bir servet olabilir mi?”

İman esaslarının ilmini öğrenmek, sonra öğrendiğimizle amel etmek…

Kutlu Doğrum Haftası’nın, insanların Allah’a, Kur’an’a, resule ve ahirete imanlarını tazeleyip kuvvetlendirmeleri gereken kutsal bir mevsim olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Niyazi Beki, “Allah’ın bütün sıfatlarıyla kuddûs/kusurlardan münezzeh olduğuna, sonsuz rahmet sahibi Rahman ve Rahim olduğuna inanmak; keza her kıştan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah olduğu gibi, her ölüm uykusundan sonra da bir mahşer baharı ve  kıyamet kışından sonra da bir haşir/yeniden dirilme baharı olduğuna iman etmek en büyük bir kazançtır. Önce, ilmi çalışmalar, programlar, seminer ve konferanslar gibi programları düzenlemek ve katılmak suretiyle bu tahkiki iman esaslarının ilmini öğrenmek, sonra öğrendiğimizle amel etmek, hayatımıza uygulamakla hem dünya hem ahiretimizi tamir etmiş olacağız.” diye konuştu.

Bu asırda özellikle ihtilaf, yoksulluk ve cehalet oldukça arttı!

Bu asırda özellikle ihtilaf, yoksulluk ve cehaletin oldukça arttığını, ihtilafların çoğunun akıl ve mantığın önünü kesen hissiyat olduğu için bunu yeniden aklın rotasına oturtmanın oldukça zor iş olduğunu kaydeden Prof. Dr. Niyazi Beki, “Yoksulluk, yanlış kanaat, tembellik ve yanlış tevekkül anlayışına bağlı olarak daha da ziyadeleşmiş olduğundan, sanayi ve teknoloji konularında çok ciddi gayretlere, himmetlere muhtaçtır, bu asırda bu ihtiyaç daha fazlalaşmış olduğundan yüksek feragat, cesaret, maharet ve marifete çok şiddetli ihtiyaç doğmuştur.” şeklinde konuştu.

Cehalet hastalığını bertaraf etmek için kitap ve sünnete bağlı gelişen rehberliğe ihtiyaç var

Cehalet hastalığının bu çağda bizzat materyalist fen ve felsefeden geldiği için dalaleti, yanlışı, şaşkınlığı bertaraf etmek için kitap ve sünnete bağlı gelişen rehberliğe büyük ihtiyaç doğduğunu ifade eden Prof. Dr. Niyazi Beki, “İlim kisvesine bürünmüş bir cehaletin ortadan kaldırılması takdir edersiniz ki çok zordur. Dört mezhep imamları ve ehl-i sünnet alimleri gibi ilmi ve aklı olmayanların, Abdulkadir Geylani ve imam Rabbani gibi takva sahibi olmayanların, İmam Gazali ve Bediüzzaman Said Nursi gibi akıl ve kalp ile birlikte seyr-u süluk etmeyi prensip edinmeyen, İbn Arabi ve Mevlana gibi maddi- manevi ilimleri mezç etmeyen kimselerin rehberliği bu asırda pek müessir olmayabilir. Bu da hastalıkların teşhisi, tedavisi için gereken faydayı sağlamaktan uzak olabilir.” şeklinde sözlerini tamamladı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Altay’dan Çocukları Sevindiren Haber

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 23-27 Nisan tarihleri arasında Selçuklu Kongre Merkezi’nde Çocuk Kitap Günleri düzenleyeceklerini açıkladı. “Hep birlikte kitapların dünyasında güzel anılar biriktireceğiz” diyen Başkan Altay, tüm çocukları ve ailelerini Çocuk Kitap Günleri’ne davet etti.


Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Çocuk Kitap Günleri düzenlenecek.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Selçuklu darülmülkü Konya’nın asırlar boyu devam eden tarihî ve kültürel mirasına vurgu yaparak bu mirası yarınlara taşımanın en önemli misyonlarından biri olduğunu söyledi.

Konya’nın Selçuklu’dan bu yana bilimin, ilmin ve irfanın merkezi olduğunu vurgulayan Başkan Altay, “Hz. Mevlana, Sadreddin Konevi, Şems-i Tebrizi gibi gönül sultanlarını, alimleri ve büyük düşünürleri bağrında yetiştirmiş bu kadim şehir, geçmişte olduğu gibi bugün de ilim ve kültürün ışığını çocuklarımızla buluşturuyor. Çocuk Kitap Günleri etkinliğimiz de bu anlayışın bir yansımasıdır” ifadelerini kullandı.

Başkan Altay, çocukların kitaplarla kuracakları bağın sadece bugünleri değil, yarınları da şekillendireceğini belirterek, “Okuyan, düşünen, sorgulayan bireyler yetiştirmek istiyoruz. Bu nedenle çocuklarımızı erken yaşta kitaplarla tanıştırmak büyük önem taşıyor. 23-27 Nisan tarihleri arasında Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenleyeceğimiz Çocuk Kitap Günleri’ne tüm çocuklarımızı ve ailelerini davet ediyorum. Hep birlikte kitapların dünyasında güzel anılar biriktireceğiz” diye konuştu.

Türkiye’nin önde gelen yayınevlerinin stant açacağı Konya Büyükşehir Belediyesi Çocuk Kitap Günleri’nde söyleşiler, atölye çalışmaları, çeşitli sahne etkinlikleri yapılacak. Çocuk Kitap Günleri, Selçuklu Kongre Merkezi’nde 23-27 Nisan tarihleri arasında ziyarete açık olacak. 
 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Plastiklerin olası tehlikelerinden korunmanın 7 yolu

Plastik ürünlerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri, son yıllarda artan bilimsel çalışmalarla daha iyi anlaşılıyor. Özellikle plastiklerde bulunan Bisfenol A (BPA), ftalatlar ve Polivinil Klorür (PVC) gibi zararlı maddelerin bu konuda dikkat çektiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, “Dünya genelinde yıllık yaklaşık 400 milyon ton plastik üretiliyor. Bu miktarın, on milyondan fazla çöp kamyonunun taşıdığı yüke denk geldiği düşünülürse sağlık açısından oluşabilecek risklerin de yüksek olduğunu söylemek mümkün” dedi.

 

Plastik atıkların doğada parçalanmasıyla oluşan mikroplastikler; toprakta, havada, gıda zincirinde ve su kaynaklarında birikerek çevresel kirliliğine neden oluyor. Çevreye dağılan bu mikroplastiklerin insan vücuduna solunum, gıda ve su yoluyla girerek sağlığı tehdit ettiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, “Plastik parçacıkların akciğer, karaciğer, plasenta ve diğer organlarda bulunabildiğini ortaya koyan araştırmalar mevcut. Hatta çevresel kirlilik sonucu anne sütünde bile yüksek miktarda BPA gibi zararlı maddelerin varlığı, plastik kullanımının potansiyel tehlikesini gözler önüne seriyor” dedi.

 

Plastiklerdeki maddeler kanserle yakından ilişkili

Avrupa Birliği’nin 2011’den beri biberonlarda BPA kullanımını yasakladığını dile getiren Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, “Araştırmalar BPA maruziyetinin; tiroit fonksiyonlarını bozabildiğine, obeziteye sebep olabildiğine ve prostat ya da meme gibi çeşitli kanserlere yol açabildiğine işaret ediyor. Plastiklere esneklik ve dayanıklılık kazandıran ftalatların ise üreme bozuklukları, gelişimsel sorunlar ve meme kanseri riskiyle ilişkili olduğu biliniyor. PVC plastikleri üretmek için kullanılan vinil klorür ise halihazırda bilinen bir kanserojen dolayısıyla bu plastik türünün de meme kanseri oluşumunu artırabilecek toksik kimyasallar salma riski yüksek” dedi.

 

Plastik kullanımını minimumda tutmak en iyisi

Özellikle bazı plastik çeşitlerinin, kimyasal içerikleri nedeniyle daha fazla tehlike barındırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, “Gıda ambalajlarında yaygın olarak kullanılan PVC, zararlı kimyasallar salabilir. Tek kullanımlık yiyecek kaplarında sıkça bulunan polistiren, muhtemel bir kanserojen olan stiren maddesini gıdalara geçirebilir. Polikarbonat plastikten yapılmış su şişeleri ve saklama kapları özellikle ısıya maruz kaldığında BPA salabilir. Plastiklerin sağlık üzerindeki uzun vadeli etkileri konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulsa da mevcut veriler ışığında plastik maruziyetini azaltmak bireysel ve toplumsal sağlık açısından önemli bir adım” dedi.

Plastik kullanımının doğrudan kansere neden olup olmadığı konusunda bilimsel verilerin hala yeterli olmadığının altını çizen Yıldırım, “Ancak belirttiğim gibi bazı çalışmalar, mikroplastik ve nanoplastik parçacıklara maruz kalmanın çeşitli kanser türlerinin gelişimini tetikleyebileceği konusunda kuvvetli ipuçları veriyor. Ayrıca mikroplastiklerin, toksik kimyasalların taşıyıcısı gibi hareket ederek kanser tehdidini artırabileceği yönünde endişelerin bulunduğu da unutulmamalı” şeklinde konuştu. 

 

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, plastiklerin sağlık üzerindeki olası risklerini azaltmak için alınabilecek 7 önlemi paylaştı:

 

Alternatif malzemeler tercih edin

Cam, paslanmaz çelik veya seramik kaplar kullanarak plastik maruziyetini azaltın.

 

Plastikleri ısıtmaktan kaçının

Isı, zararlı kimyasalların gıdaya geçişini artırabileceği için yiyecekleri plastik kaplarda ısıtmayın. Ayrıca plastik su şişelerini güneş altında bırakmamaya dikkat edin.

 

Tek kullanımlık plastikleri azaltın

Plastik pipet, çatal-bıçak ve poşet gibi tek kullanımlık plastikleri mümkün olduğunca kullanmamaya çalışın.

 

Musluk suyunu filtreleyin

Su filtreleri, musluk suyundaki mikroplastikleri azaltabileceği için musluktan su içmeden önce mutlaka filtre taktırın.

 

Kişisel bakım ürünlerine dikkat edin

Bazı kozmetik ve kişisel bakım ürünleri mikroplastik içerebileceği için doğal içerikli ürünleri tercih etmeye gayret edin. Temiz malzemeler kullanabilmek adına da satın almadan önce içerik okuma alışkanlığı edinin.

 

Çevreye saygılı olun

Çevreye verilen zarar dönüp dolaşıp insan sağlığını etkileyeceği için, geri dönüşüme önem verin, doğaya atılan plastiklerin etkilerini en aza indirmek için çaba sarf edin.

 

Paketli ürün tüketimini azaltın

Plastik ambalajlardan korunmak için mümkün olduğunca organik ve taze gıdalar tüketin.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Ansiklopedisi bir tık ötede

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından kentin hafızasını kayıt altına alan 3 ciltten oluşan “Kocaeli Ansiklopedisi” internet erişimine açıldı. Vatandaşlar, bundan böyle akademik anlamda kent ile ilgili bilmek istedikleri her şeyi www.kocaeliansiklopedisi.com.tr adresi üzerinden kolaylıkla öğrenebilecek.

 

ŞEHRE YAPILACAK EN GÜZEL YATIRIM

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından kentin hafızasını kayıt altına alan 3 ciltten oluşan “Kocaeli Ansiklopedisi” bir şehre yapılabilecek en kıymetli hizmetlerden biri, ayrıca içeriği itibariyle de ‘yaşayan’ tek kaynak olma unvanına sahip olacak. Yaklaşık 2 bin madde ile kentin kültür hayatına katılacak olan ansiklopediye web sitesi aracılığıyla vatandaşlar katkı sunabilecek. Bu özelliği ile her zaman güncelliğini koruyacak olan ansiklopedi, ‘tarihin tozlu raflarındaki yerini aldı’ gibi bir ifadeye asla maruz kalmayacak.

 

BÜYÜKŞEHİR KENTİ KAYIT ALTINA ALDI

Köklü ve büyük medeniyetlere ev sahipliği yapan, arkeoloji ve tarih bilimleri açısından da zengin bir kaynak olan, temsil ettiği bütün değerler nedeniyle geçmişten beri seyyahların, tarihçilerin, coğrafyacıların ve edebiyatçıların ilgisini çeken, hakkında birçok eser yazılan şehir olan Kocaeli, kültür ve sanat açısından da önemli bir birikime sahip. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bu durumdan hareketle; büyük bir medeniyet mirasına sahip olan Kocaeli’ni gelecek nesillere aktarmayı kendine görev olarak görerek, kentin geniş yelpazeye yayılan tüm değerlerini tarihten başlayarak ve günümüzü de kapsayacak şekilde ansiklopedi çalışmasıyla kayıt altına aldı.

 

VATANDAŞIN ÖNERİLERİ İLE YAŞAYACAK

Büyükşehir tarafından oluşturulan ve yaklaşık 2 bin maddeden oluşan ansiklopedi hiçbir zaman yerinde saymayacak olması ile dikkat çekiyor. “Yaşayan ansiklopedi” unvanı ile siteyi ziyaret eden vatandaşların önerilerinin dikkate alınacağı ve olumlu bulunması durumunda madde olarak ekleneceği ansiklopediye vatandaşlar söz konusu taleplerin sitedeki “öneriler” kategorisine yazabilecek.

 

 

ŞEHİR HAFIZASI BİR TIK ÖTEDE

Geniş ve üst düzey akademik kadro tarafından hazırlanan çalışma Kocaeli’nin şehir hafızasını derli toplu bir şekilde bir araya getirme bakımından birçok işlevi üstlenecek. Kocaeli Ansiklopedisi’nde; Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde Kocaeli’nden nasıl bahsettiğine, Canfeda Kethüda Hatun Çeşmesi’nin hangi dönemde yapıldığına, Kocaeli’nde at yarışlarının tarihçesine, İstanbul ve civarında yüzyıllardır kullanılan gri çakıllı dekoratif taşlara neden Hereke Pudingi adı verildiğine kadar birçok sorunun cevabına  www.kocaeliansiklopedisi.com.tr kolaylıkla ulaşılabilecek.

 

GÜÇLÜ KULLANIM ÖZELLİĞİ

Gelişmiş ara yüzü ile kullanıcı dostu olan web sitesi, arama motoru ve güçlü kullanımı ile ziyaretçiye kolay ve keyifli bir kullanım sağlarken, sitede istenilen kelime yazılarak arama yapılabilecek. Ansiklopedide arama yapabilmek sadece arama çubuğu ile sınırlı kalmayarak maddelere, yazarlara ve kategorilere göre filtrelenecek. Kategoriler sekmesine tıkladığında ziyaretçiyi 18 ayrı kategori karşılayacak. Örneğin; Kocaeli’nin tarihine dair bilgi aranıyorsa, ‘Tarih’ kategorisine tıklanarak arama daraltılabilecek.

 

GELİŞMİŞ ARAMA YÖNTEMLERİ

Kullanıcı dostu olan web sitesi gelişmiş arama yöntemleri ile ziyaretçilerini karşılayacak olup, “A’dan Z’ye maddeler” sekmesi tıklanarak maddelerin tamamına erişim sağlanabilecek. Ansiklopedinin tamamına erişim sağlamak ve indirmek istenmesi durumunda ise, “ciltler” başlığı sekmesi devreye girerek bu şekilde tüm ansiklopediye erişim sağlanacak.

 

GEÇMİŞ, BUGÜN VE GELECEK BİR ARADA

Kocaeli Ansiklopedisi, yaşayan bir ansiklopedi olarak, kentin geçmişini, bugününü ve geleceğini şekillendiren unsurları daha da geliştirecek her türlü görüş ve öneriyi değerlendirmeyi hedefliyor. Her geçen gün daha da zenginleşecek ve büyüyecek olan çalışma, gelecek nesillere bırakılacak en güzel kültür hazinesi olarak tarihteki yerini de alacak.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konut Satış İstatistikleri, Mart 2025

 

Türkiye genelinde Mart ayında 110 bin 795 konut satıldı

Türkiye genelinde konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %5,1 oranında artarak 110 bin 795 oldu. Konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 19 bin 820 ile İstanbul, 10 bin 203 ile Ankara ve 7 bin 513 ile İzmir olurken, en az olduğu iller sırasıyla 28 ile Ardahan, 33 ile Bayburt ve 63 ile Tunceli olarak gerçekleşti.

Konut satışı, Mart 2025
(Adet)Konut satışları Ocak-Mart döneminde %20,1 arttı

Konut satışları Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %20,1 oranında artarak 335 bin 786 olarak gerçekleşti.

Konut satış sayısı, Mart 2025

Mart Ocak-Mart
2025 2024 Değişim
(%)
2025 2024 Değişim
(%)
Satış şekline göre toplam satış 110 795 105 394 5,1 335 786 279 604 20,1
İpotekli satış 18 225 12 880 41,5 51 729 27 622 87,3
Diğer satış 92 570 92 514 0,1 284 057 251 982 12,7
Satış durumuna göre toplam satış 110 795 105 394 5,1 335 786 279 604 20,1
İlk el satış 33 307 34 399 -3,2 99 876 88 256 13,2
İkinci el satış 77 488 70 995 9,1 235 910 191 348 23,3

İpotekli konut satışları 18 bin 225 olarak gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %41,5 oranında artarak 18 bin 225 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %16,4 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %87,3 oranında artarak 51 bin 729 oldu.

Mart ayında 4 bin 331; Ocak-Mart döneminde ise 12 bin 143 ipotekli konut satışı, ilk el olarak gerçekleşti.

Diğer satış türleri sonucunda 92 bin 570 konut el değiştirdi

Türkiye genelinde diğer konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %0,1 oranında artarak 92 bin 570 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %83,6 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %12,7 oranında artarak 284 bin 57 oldu.

Satış şekline göre konut satışı, Mart 2025
(Adet)İlk el konut satış sayısı 33 bin 307 olarak gerçekleşti

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,2 oranında azalarak 33 bin 307 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %30,1 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %13,2 oranında artarak 99 bin 876 olarak gerçekleşti.

İkinci el konut satışlarında 77 bin 488 konut el değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satış sayısı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %9,1 oranında artarak 77 bin 488 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %69,9 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %23,3 oranında artarak 235 bin 910 olarak gerçekleşti.

Satış şekline göre konut satışı, Mart 2025
(Adet)Yabancılara Mart ayında bin 574 konut satışı gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %11,5 oranında azalarak bin 574 oldu. Mart ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %1,4 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 635 ile İstanbul, 496 ile Antalya ve 141 ile Mersin oldu.

Yabancılara yapılan konut satışı, Mart 2025
(Adet)Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %19,5 oranında azalarak 4 bin 578 oldu.

Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı

Mart ayında ülke uyruklarına göre en fazla konut satışı sırasıyla 275 ile Rusya Federasyonu, 153 ile İran ve 124 ile Ukrayna vatandaşlarına yapıldı.

Uyruklara göre en çok konut satışı yapılan 10 ülke, Mart 2025

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hububat bakliyat yağlı tohumlar ihracatçılarında ödül coşkusu

Türkiye’nin gıda ihracatında açık ara lider olan hububat bakliyat yağlı tohumlar sektöründe Ege Bölgesi’nin ihracat şampiyonları ödüllendirildi.

 

 

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 2024 yılında gerçekleştirdiği 965 milyon dolarlık ihracatın yüzde 64’üne imza atarak, Türkiye’ye 2024 yılında 618 milyon dolar döviz kazandıran 7 alt sektördeki 20 üyesi için “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni” düzenledi.

 

 

Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirilen törenle ihracat şampiyonlarına ödülleri verildi.

 

 

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, 2024 yılında Türkiye genelinde sektör olarak 11,9 milyar dolar ihracata imza attıklarını, Ege Bölgesi’nden yapılan 965 milyon dolarlık ihracata en büyük katkıyı 483 milyon dolarla bitkisel yağlar, 140 milyon dolarla hayvansal yemler, 103 milyon dolarla çikolatalı şekercilik mamullerinin sağladığını dile getirdi.

 

 

2024 yılında döviz kurlarının olması gereken seviyelere gelmediğinin altını çizen Öztürk, “İklim değişikliğinin tarımsal üretimi olumsuz etkilediği ve özellikle Avrupa Birliği’ne ihracatta kriterlerin her yıl zorlaştığı bu dönemde yılmadan ihracatı artırmak ve yeni rekorlar kırmak için var gücümüzle çalışmaya, üretmeye ve ihracatı desteklemeye devam edeceğiz. İhracat hedeflerimizi gerçekleştirme yolunda gösterdikleri çabalardan dolayı ihracatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu.

 

 

Türkiye Gıda İhracatçıları dünyanın her yerinde

 

 

Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu bünyesindeki 6 ihracatçı birliği olarak ortak faaliyet ve projelerine Türkiye Gıda İhracatçıları markası altında devam ettiklerini paylaşan Öztürk şöyle devam etti: “Ege, İstanbul, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Orta Anadolu ve Karadeniz Birlikleri olarak güçlerimizi birleştirerek sektörümüzün tanıtımını ortak bir şekilde daha etkin olarak gerçekleştiriyoruz.   Türkiye Gıda İhracatçıları markamız çatısı altında Worldfood İstanbul, Gulfood, Foodex Japan, Singapur FHA fuarlarında sektörlerimizin tanıtımı için info-stant açtık. Bu stantlarda düzenlediğimiz tadım etkinliklerinde iştigal alanımızdaki ürünler kullanılarak hazırlanan menüleri fuar ziyaretçilerinin beğenisine sunduk, değerlerimizi en iyi şekilde tanıtmaya çalıştık. Önümüzdeki dönemde Summer Fancy Food Show fuarına katılım sağlayacağız.”

 

 

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 6 gıda birliğinin de dünyanın önemli gıda fuarlarına milli katılım organizasyonları yaptığı bilgisini veren Başkan Öztürk, “Foodex Japan, Summer Fancy Food Show, Biofach Nürnberg, Natural Products Expo West ve Çin İthalat Fuarıyla milli katılım organizasyonu yaptığımız fuar sayısı 5 oldu. Bu fuarlara 2025 yılında da milli katılımlarımızı başarı ile yürütmeyi sürdürüyoruz” dedi.

 

 

Öztürk: “UR-GE Projelerimizi ikiledik”

 

 

İhracatçı firmaların kümelenerek yetkinliklerini geliştirdikleri, ihracatlarını artırdıkları, Ticaret Bakanlığı’nca desteklenen Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi “UR-GE) projelerini çok önemsediklerini da aktaran Öztürk, iki UR-GE Projesini birlikte yürüttüklerinin altını çizdi.

 

 

İki UR-GE Projesinde toplam 36 firmayla yollarına devam ettikleri bilgisini veren Öztürk, “Hububat Ur-Ge projemizde; 23 firmamız var. İhracat Pazarlaması, Kurum Kültürü ve Kurumsallaşma, Dijital Pazarlama eğitimlerini katılımcı üyelerimizle gerçekleştirdik. Şimdi de birebir firmalarımıza özel uzun dönemli verilecek İhracat Pazarlaması ve Kalite Yönetim Sistemleri danışmanlıklarını faaliyete geçirdik.  İngiltere, Rusya, Suudi Arabistan, BAE, ABD, Güney Afrika, Nijerya, Hindistan, Malezya, Kanada, Japonya ve Güney Kore hedef pazarlarımız. Birliğimizin bir diğer UR-GE projesi ise kedi köpek mamalarına özel ‘Turkish Petfood’ oldu. 13 firmamızın yer aldığı Projemiz Bakanlık tarafından onaylandı ve İhtiyaç Analizi aşamasına geçildi. Bu aşamadan çıkacak veriler doğrultusunda kümemizin gelişimine destek sağlayacak, yeni ve hedef pazarlara yol açacak eğitim, danışmanlık, tanıtım, pazarlama ve heyet faaliyetlerine başlamak en önemli hedeflerimizden biri” diyerek sözlerini noktaladı.

 

 

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 2024 yılı olağan mali genel kurul toplantısında, 2024 yılı iş programı ve bütçesi kabul edilirken, Yönetim ve Denetim Kurulları, 2024 yılı faaliyetlerinden dolayı oy birliğiyle ibra edildiler.

 

 

 

KUTU 

 

 

Egeli gıda ihracatçıları 18 firmayla Suudi Arabistan yolcusu

 

 

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 20 – 23 Nisan 2025 tarihlerinde Suudi Arabistan’a “Gıda Sektörel Ticaret Heyeti” düzenleyecek.

 

 

Kahve, baharat, yağlı tohum, tahin, helva, reçel, yaş meyve sebze, sos, zeytinyağı, şekerli mamuller, çikolata, gofret, salça, konserve, kuru meyve, süt ürünleri, donuk meyve sebze mamulleri üreticisi 18 Türk firması, 50 civarında Suudi ithalatçı firmalarla ikili iş görüşmeleri yaparken, süpermarket ve firma ziyaretleri yapacaklar. Heyet, Türkiye’nin 2024 yılında Suudi Arabistan’a 461 milyon dolar olan gıda ihracatını 500 milyon doların üzerine çıkarmayı hedefliyor.

 

 

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği, “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde ödül kazanan firmalar ve kategorileri şu şekilde oldu;

 

 

Şekerli Mamuller Kategorisi

1          FERRERO TÜRKİYE ÇİKOLATA VE TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE DIŞ TİC. A.Ş.

2          GLOBAL BRANDS UNION GIDA İNŞAAT TURİZM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

3          BOZTOPRAK GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

 

Baharatlar ve Yağlı Tohumlar Kategorisi

1          SYNGENTA TARIM SAN.VE TİC. A. Ş

2          ARI SUSAM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

3          SEYRAN GIDA SAN.VE TİC.A.Ş.

 

Hububat ve Hububattan Mamul Ürünler Kategorisi

1          POLEN TOHUMCULUK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

2          LA LORRAİNE UNLU MAMULLER TİCARET SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ

3          GLOBAL BRANDS UNION GIDA İNŞAAT TURİZM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

       

Bitkisel Yağlar Kategorisi

1   ABALIOĞLU YAĞ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

2   YONCA GIDA SANAYİ İŞLETMELERİ İÇ VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

3   KÜÇÜKBAY YAĞ VE DETERJAN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ

 

Hayvan Yemleri Kategorisi

1-LİDER PETFOOD YEM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

2-NORMFEED SU ÜRÜNLERİ YEM SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

3-ÇAĞATAY EVCİL HAYVAN MAMALARI VE YEM ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

 

Gıda Müstahzarları Kategorisi

1-STERN INGREDIENTS TURKEY GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

2-AJİNOMOTO İSTANBUL GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

3-CHEF SEASONS GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

 

Değirmencilik Ürünleri Kategorisi

1-YÜKSEL TEZCAN GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

2-TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH.İHR. SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ

3-ÇİÇEK YAĞ HAS UN VE YEM FABRİKALARI ANONİM ŞİRKETİ

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı