Yazar arşivleri: admin

Yapı Kredi bomontiada açık hava film gösteriminde bu hafta: “Conclave”

Yapı Kredi bomontiada’nın 2017 yılından bu yana düzenlediği “Açık Havada Sinema” serisi, yaz akşamlarına unutulmaz film deneyimleri katmaya devam ediyor. Bu yılın dikkat çeken yapımlarından Conclave, 22 Temmuz Salı akşamı saat 21.00’de Avlu’da izleyiciyle buluşacak.

Ralph Fiennes ve Stanley Tucci’nin başrollerinde yer aldığı 2025 yılı yapımı film, Papa’nın ölümünün ardından toplanan kardinal konseyinde geçen dramatik ve gerilim yüklü olayları konu alıyor. Vatikan’ın gizemli duvarları arasında şekillenen hikâyede, yeni liderin seçimi sürecinde açığa çıkan sırlar, entrikalar ve ahlaki hesaplaşmalar ön plana çıkıyor. Fiennes’in canlandırdığı karakter, seçim sürecinde hem inancıyla hem de saklamaya çalıştığı büyük bir sırla yüzleşmek zorunda kalıyor.

“TV+ ile Açık Havada Sinema” serisi kapsamında Avlu’da bulunan sınırlı sayıdaki şezlong biletlerine Biletix’ten ulaşılabilir. Geçmiş yıllarda olduğu gibi etkinlik alanına kendi sandalyesiyle gelen sinemaseverler bu yıl da filmleri ücretsiz olarak izleyebilecek.  

Yapı Kredi bomontiada Adres: Merkez Mah, Silahşör Cad, Birahane Sok. Tarihi Bomonti Bira Fabrikası No:1, Şişli

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EÜ’de “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik: Zaferin Adı Türkiye” sergisi açıldı

Ege Üniversitesi (EÜ) İletişim Fakültesi 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü işbirliği ile hazırlanan, “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik: Zaferin Adı Türkiye” sergisinin açılışı gerçekleştirildi. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın katılımıyla açılışı yapılan sergi,    Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tuba Gültekin ve Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yurdagül Kılıç Gündüz’ün koordinatörlüğünde hazırlandı.

15 Temmuz’un toplumsal ve bireysel hafızadaki yansımalarını, görsel materyaller, belgeler ve anlatımlarla aktaran serginin açılışına Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın yanı sıra EÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İlkin Şengün ve Prof. Dr. Mehmet Ersan,  İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, Sanatçı Tuğba Özerk, senato üyeleri, akademisyenler, idari çalışanlar ve öğrenciler katıldı

Açılışta konuşan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, 15 Temmuz’un milletin iradesine sahip çıktığı tarihi bir gün olduğunu vurguladı. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak,  “15 Temmuz hain darbe girişimini sanatsal olarak ele alınması çok önemli. Sanatsal etkinliklerle yaşananların anlatılması; o karanlık gecenin anlaşılması, o ruhun yaşatılması, karanlık geceyi unutmamak ve unutturmamak için çok önemli bir konu.  15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında çok sayıda şehit verdik. Bu sergi vesilesiyle onları bir kez daha anıyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz’un ruhunu yeniden yaşatan bu sergi, bayrak sevgisini, milletimizin birlik ruhu anlatıyor. Emeği geçenleri tebrik ediyorum” dedi.

“Milli birlik ve beraberlik ruhumuzun gücünü sanatla ifade ettik”

Prof. Dr. Tuba Gültekin, “Bu sergi, 15 Temmuz’un hafızalardaki yerini diri tutmak, toplumsal belleğe sanatsal bir yolla katkı sunmak amacıyla hazırlandı. Öğrencilerimizin ve öğretim elemanlarımızın duygu ve düşüncelerini sanatla ifade ettikleri bu çalışmalar, aynı zamanda milli birlik ve beraberliğimizin ne kadar güçlü olduğunu da ortaya koyuyor. Ege Üniversitesi ile bu anlamlı iş birliğini gerçekleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu.

 Doç. Dr. Yurdagül Kılıç Gündüz  “Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü ve İletişim Fakültesi iş birliği ile bu sergiyi açmış bulunmaktayız. Sergide öğretim elemanlarımızın ve lisansüstü öğrencilerimizin ‘Zaferin Adı Türkiye’ isimli ve bayrak temalı eserleri bulunmaktadır. Yaklaşık yirmi eserle bu sergiye katıldık. Çalışmaların kapsamına baktığımız zaman 15 Temmuz gününü yansıtan figüratif eserlerden soyut çalışmalara kadar birçok eser yer almaktadır. Bu serginin asıl amacı, milli birlik ve beraberliğimizin ne kadar güçlü olduğunu topluma yansıtabilmektir. Bu yansıtmayı sağlamak amacıyla da çalışmaların içerisinde bayrağın çok yoğun olduğu ve kırmızı rengin çok coşkulu bir şekilde yansıtıldığını görebiliyoruz” diye konuştu.

“Sergimiz; bayrak,  vatan ve millet sevgisini çok güzel anlatıyor” 

İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, “15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nün önemini anlatan anlamlı bir sergiye ev sahipliği yapıyoruz. Sergide yer alan eserler bayrak,  vatan ve millet sevgisini,  millî birlik ve beraberlik duygusunu çok güzel anlatıyor.  Güzel iş birlikleri için sergi koordinatörleri Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tuba Gültekin ve Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yurdagül Kılıç Gündüz ile öğrencilerine teşekkür ediyorum.  Bu vesile ile tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Sergiye katılan sanatçı Tuğba Özerk ise “Bu çok özel sergide yer almaktan büyük mutluluk ve gurur duydum. Sergideki çalışmalar beni çok duygulandırdı. Şehitlerimizi saygı ve rahmetle anarken, burada olmak benim için de çok kıymetliydi. Hocalarımızın ve öğrencilerin ortaya koyduğu bu anlamlı sanat eserleri, millet olarak yaşadıklarımızı unutmamamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor” diye konuştu.

15 Temmuz’un toplumsal ve bireysel hafızadaki yansımalarını görsel materyaller, belgeler ve anlatımlarla aktaran sergi, 15 Ağustos tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sinema Akşamları Artİstanbul Feshane’de Devam Ediyor

İstanbul’un en büyük kültür, sanat ve etkinlik alanı Artİstanbul Feshane’de ücretsiz sinema akşamları 5 Temmuz Cumartesi günü başladı. İBB tarafından düzenlenen program kapsamında yaz boyunca her cumartesi günü çocuklar için muhteşem animasyonların, büyükler içinse zamansız klasiklerin ve kült filmlerin gösterimleri gerçekleşecek. Gösterimlerin ücretsiz biletleri “İstanbul Senin” uygulaması üzerinden temin edilebiliyor.

Haliç’in kıyısında, tarihle kültürün buluştuğu noktada konumlanan Artİstanbul Feshane, temmuz ayında her cumartesi farklı türlerden filmlerin gösterimlerine ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Sinemada iz bırakan yapımlar Artİstanbul Feshane’de İstanbullularla buluşuyor. 

5 TEMMUZ’DA BAŞLADI

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen program kapsamında 5 Temmuz Cumartesi günü Çocuk Düşleri: “Ters Yüz 2” ve Dün Gibi: “Kazablanka” ile başlayan sinema günleri, 12 Temmuz Cumartesi günü “Örümcek Adam” üçlemesiyle sürdü.

19 TEMMUZ VE 26 TEMMUZ’DA DA GERÇEKLEŞECEK

19 Temmuz Cumartesi günü saat 19.00’da Çocuk Düşleri: “Karlar Ülkesi (Frozen)” ve saat 21.00’de Zamansız Klasikler: “Forrest Gump”, sinemaseverlerle buluşacak. 

26 Temmuz Cumartesi günü saat 19.00’da Çocuk Düşleri: “Dalya ve Kırmızı Kitap”, saat 21.00’de de Yıllar Geçse De: “Neşeli Günler” filmlerinin gösterimleri gerçekleşecek.

İSTANBUL’UN EĞLENCE ROTASI İBB KÜLTÜR SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA

Kapıları tüm İstanbullulara açık olan Artİstanbul Feshane’nin detaylı programı ve İBB Kültür’ün şehrin dört bir yanında düzenlediği tüm etkinlikler hakkında bilgi sahibi olmak, kentin eğlence rotasını takip etmek için İBB Kültür sosyal medya hesapları ve “kultursanat.istanbul” adresinden takip edebilirsiniz.

ARTİSTANBUL FESHANE HAKKINDA 

Artİstanbul Feshane, Temmuz 2023’te kültür sanat hayatına kapılarını açtı. İBB Miras’ın, Osmanlı’dan miras kalan en önemli endüstri yapılarından biri olan Feshane-i Amire’de gerçekleştirdiği kapsamlı restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmalarıyla şehre kazandırılan Artİstanbul Feshane, 8000 metrekareye yayılan çok amaçlı birimleri, İstanbul’un en büyük sergileme salonları arasında yer alan sergi salonu, Naile Akıncı Kütüphanesi, kongre, atölye, yeme-içme ve dinlenme alanları, açık hava film gösterimleri, konserleri ve çocuk festivaliyle Haliç kıyılarından İstanbul’a hayat taşıyan bir yaşam merkezi olarak öne çıkıyor. 

Artİstanbul Feshane, pazartesi hariç her gün 10.00 – 19.30 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Dijikültür’de ilk yayın 15 Temmuz’a ayrıldı

Büyükşehir Belediyesi, kültür sanat etkinliklerini duyurduğu instagram (kocaeli kultursanat) sayfası üzerinden yeni bir tanıtım uygulaması başlattı. Yapay zeka ürünü olan DijiKültür’de ilk yayın, Büyükşehir’in hain darbe girişiminin 1. yıldönümünden bu yana her yıl düzenli olarak organize ettiği ve birlik beraberliğin direniş ruhuyla yeniden can bulan 15 Temmuz etkinliklerine ayrıldı.

DOĞRU VE TARAFSIZ BİLGİ AKTARACAK

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, kültür sanat etkinliklerini duyurduğu instagram sayfası üzerinden yeni bir tanıtım uygulaması başlattı. Bu kapsamda “Büyükşehir DijiKültür” geçtiğimiz hafta ilk haberi ile yayın hayatına başladı.

Yapay zeka ürünü olan DijiKültür, Kocaeli’ndeki kültür ve sanatın yeni çağ muhabirlerini de medya dünyasına kazandırmış oldu. Sanal muhabirler bundan böyle şehirde olup biteni Kocaeliler için soracak, araştıracak ve yorumlarıyla Kocaeli halkına doğru ve tarafsız bilgiyi aktaracak.

İLK YAYIN 15 TEMMUZ’A AYRILDI

Kocaeli Kültür Sanat takipçileri tarafından ilgi gören DijiKültür ilk yayınını ise Türk tarihinin direniş destanlarından biri olan anlamlı bir olaya ayırdı. 15 Temmuz hain darbe girişimin 9. yıldönümü ilk yayının konusu oldu. Sanal muhabirler, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin darbe girişimin yıldönümlerine gösterdiği özen ve bu kapsamda gerçekleştirdiği organizasyonlara dikkat çekerek, beğenilerini dile getirdi.

PODCAST UYGULAMASINA VERİ OLARAK YÜKLENDİ

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 2017 yılından bu yana “15 Temmuz Milli Birlik ve Dayanışma Günü” kapsamında gerçekleştirdiği etkinlikler podcast uygulamasına veri olarak yüklendi. Yüklenen verileri inceleyen yapay zeka, Büyükşehir Belediyesi’nin her yıl düzenli olarak organize ettiği 15 Temmuz anma törenlerini iki muhabirin karşılık yorumlaması şeklinde sundu. Doğru analiz ve TV haber programı tadında verileri yorumlayan iki muhabirin Büyükşehir Belediyesi’nin 15 Temmuz organizasyonlarına yönelik beğenisi ise dikkat çekti.

“AKTİF BİR SAHİPLENME VAR

Dijikültür muhabirleri yayında, düzenlenen etkinliklerin milli şuur üzerindeki önemine dikkat çekerek, “Bu etkinlikler Kocaeli’nde adeta bir gelenek haline gelmiş. Bu da hafızayı diri tutmaya büyük katkı sağlıyor. Etkinliklerinin çeşitliliği ise her kesimden vatandaşın ilgisini çekiyor. Aktif bir sahiplenme var. Birlik ve beraberliğin mesajını veriyor” şeklinde yorumlarını dile getirdi.

“BİR YASİN DE SEN OKU” ETKİNLİĞİNE ÖVGÜ
Öte yandan yayında muhabirler 9 yıldır devam ettirilen “Bir Yasin De Sen Oku Duaya Davet” çağrısına yönelik hayranlıklarını dile getirdi. Vatandaşların çağrı kapsamında şehitler için yasin-i şerif okudukları hatırlatılarak, “Bu yıl 377 bin 210 gibi muazzam bir rakamla yasin-i şerif okunarak şehitlerimizin ruhuna gönderilmiş. Bu katılım da şehitlerin anma biçimini ne kadar içselleştirildiğini gösteriyor. Burada etkinliklere yönelik bireysel katkıyı da görüyoruz” denildi.

BU YILKİ ANMA TÖRENİ İLGİLİ BİLGİ VERDİLER
Sanal muhabirler yorum analizinin sonunda Büyükşehir Belediyesi’nin bu yılki anma törenlerinde gerçekleştireceği programla ilgili bilgi aktardı. Yayında, 15 Temmuz’un 9. yıldönümünde “Kardan Aydınlık” temalı özel programla direniş ruhunun yeniden yaşatılacağı ifade edildi. İzmit Milli İrade Meydanı’nda düzenlenecek etkinliklerin Yeni Cuma Camii’nde sabah namazı ile başlayacağı ve gece yarısı salalarıyla sona ereceği de duyuruldu.

DİJİKÜLTÜR İLK YAYINI İLE SES GETİRDİ
Öte yandan Dijikültür ilk yayını ile ses getirdi. Yayın Kocaeli kültür sanat instagram takipçileri tarafından ilgi gördü. Bu yayınlar Büyükşehir Belediyesi’nin bundan sonraki etkinliklerinde de sıklıkla gerçekleştirilecek. Özellikle Büyükşehir Belediyesi’nin yine kentin tüm dinamikleri tarafından sahiplenilen Kocaeli Kitap Fuarı ile ilgili Dijikültür yorumları şimdiden merakla beklenme başlandı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Buca Kent Belleği Sergisi kapılarını açmak için gün sayıyor

Buca Belediyesi, ilçenin tarihine ışık tutacak anlamlı bir projeye daha imza atıyor. Kentsel hafızanın korunması amacıyla vatandaşların katkılarıyla hazırlanan Buca Kent Belleği Sergisi, çok yakında tarihi Hacı Davut Fargoh Köşkü’nde ziyarete kapılarını açıyor. Sergiye katkı sunan tüm vatandaşlara teşekkür eden Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman, “Geçmişimize sahip çıkarak toplumsal birlikteliğimizin inşasına katkı sunduğumuz sergimize herkesi bekliyoruz” dedi.

Buca Belediyesi, değişimin ve gelişimin büyük bir hızla yaşandığı günümüzde ilçenin kültürel mirasına sahip çıkmak amacıyla Kent Belleği Sergisi’ni hizmete açmaya hazırlanıyor. Halk arasında Pembe Köşk olarak bilinen tarihi Hacı Davut Fargoh Köşkü’nün giriş katında yer alan sergi, ilçenin geçmişine ışık tutan birbirinden değerli eserleri ve belgeleri bir araya getiriyor.   

“KENTSEL HAFIZAYI KORUYORUZ”

Kent Belleği Sergisi ile geçmişe dair hatıralara sahip çıkarak toplumsal birlikteliğin inşasına önemli bir katkı sunacaklarını ifade eden Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, “Değerli vatandaşlarımızın katkılarıyla Buca için önemli bir çalışmaya imza atıyoruz. Kentsel hafızanın korunması yönünde yapılan bu çalışmayı oldukça kıymetli buluyoruz. Kentimizin geçmişini günümüze taşıyan değerli büyüklerim başta olmak üzere bu sergide emeği geçen tüm Bucalılara teşekkür ediyorum” diye konuştu.

NELER BULUNUYOR?

Buca Kent Belleği Sergisi, çeşitli odalardan oluşuyor. Bu odalar, Buca’nın tarihi demiryolu hattı ve hipodrom geçmişini anlatan devlet demiryolları odası, Buca tarihi odası, ilçenin köyleri ve zanaatkârlarını anlatan kırsal oda, Levanten kültürü yaşam alanı ve Buca’nın eski görüntülerinin sunulduğu sinevizyon odası olarak yer alıyor.

Sergide, Buca’nın geçmişten bugüne geçirdiği dönüşümü anlatan fotoğraflar, Buca’ya ve Buca’daki yaşama dair her türlü materyal, geçmiş dönemde tarımda, hayvancılıkta, gündelik yaşamda kullanılan araç ve gereçler, dönem kıyafetleri, kartpostal, mektup, harita, çizim, resim gibi pek çok yazılı ve görsel belge bulunuyor. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tuvalet eğitimi sabır, sevgi ve anlayış gerektiriyor!

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, çocuklarda tuvalet eğitiminin doğru zamanı, yöntemleri ve ebeveyn tutumlarının sürece etkisi hakkında bilgi verdi.

Çocuğun fiziksel ve duygusal olarak tuvalet eğitimine hazır olması önemli! 

Çocuk gelişiminin önemli adımlarından biri olan tuvalet eğitiminin, hem çocuk hem de aile için sabır, anlayış ve sevgi gerektiren bir süreç olduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Her çocuğun gelişimsel ritmi farklıdır. Bu nedenle hazır oluşa saygı duymak ve çocuğu tanımak, süreci çok daha sağlıklı kılar.” dedi.

Genellikle 18-36 ay arası dönemin tuvalet eğitimi için uygun olduğunu aktaran Ülkü, “Ancak bu yaş aralığı kesin bir kural değil, bir genel rehberdir. Bazı çocuklar 18 aylıkken hazır olabilirken, bazıları 3 yaşından sonra hazır hisseder. Önemli olan, çocuğun fiziksel ve duygusal olarak bu beceriye hazır olmasıdır.” şeklinde konuştu.

Eğitim sürecinde kararsız davranmak, çocuğun kafasını karıştırıyor! 

Bir çocuğun tuvalet eğitimine hazır olduğunu gösteren bazı işaretler olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Bezi 2 saatten uzun süre kuru kalabiliyorsa, tuvalet yapmadan önce yüz ifadesi değişiyor, davranış farklılıkları gibi sinyaller veriyorsa, tuvaletle ilgili sözcükleri anlayıp kullanabiliyorsa, kendi basit ihtiyaçlarını ifade edebiliyorsa, kaka veya çiş yaptıktan sonra rahatsızlık hissediyorsa, alt değiştirme zamanında işbirliği yapıyorsa, bu işaretler çocuğun eğitime psikolojik olarak da hazır olabileceğini gösterir.” dedi.

Bu süreçte ebeveynlerin sık yaptığı hatalar da olduğuna değinen Ülkü, “Çocuğun hazır olduğu bir dönemde başlanması oldukça önemlidir. Islatma durumunda azarlama, başkalarıyla kıyaslama  yapılmamalı. Eğitim sürecinde kararsız davranmak, bir başlatıp bir bırakmak çocuğun kafasını karıştırır.” uyarısında bulundu.

Eğitimi oyunlaştırmak öğrenmeyi kolaylaştırır!

Tuvalet eğitiminde zorlanan çocuklar için önerilerde bulunan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, şunları söyledi:

“Eğitim öncesi özellikle hafta sonu gibi daha sakin, evde olunan zamanlarda birkaç gün hazırlık aşaması yapılması, hem ebeveynin hem de çocuğun daha güvenli hissetmesini sağlar. Tuvalet eğitimine hafta sonu başlamak oldukça işlevseldir. Ebeveynin çocukla geçirdiği zaman artar. Çocuk için kreş, misafir, alışveriş gibi dikkat dağıtıcı dış etkenler azalır. Daha tutarlı ve kararlı bir yaklaşım geliştirme fırsatı doğar. İdeal olarak 2-3 gün boyunca çocuğun tuvalet sürecine odaklanabileceği, evde rutin bir ortamın olduğu bir dönem tercih edilmeli. Çocuklar somut öğrenir ve görselleştirilmiş geçişler onlara güven verir. Bu nedenle eğitimi oyunlaştırmak öğrenmeyi kolaylaştırır. 

Örneğin, bez kutusu oyunu ile çocuk teşvik edilebilir. Bir sepet ya da kutunun içine çocuğun son kullanacağı bezler konur. Her bezin altına gülen yüz, çıkartmalar gibi küçük sürpriz kartlar yerleştirilir ve en alta çocuğun seçeceği renkli iç çamaşırları konur. Her tuvalet deneyiminden sonra çocuk bir bezini kutudan çıkarır. Kutuda bez kalmadığında, artık iç çamaşırlarına geçme zamanı gelmiştir. Bu geçiş oyun gibi sunulduğunda çocuklarda ‘zorunluluk’ değil, ‘başarı ve büyüme’ hissi uyandırır. Ayrıca bu süreçte çocuğa ‘artık büyüdün’, ‘bezlerini uğurlayalım mı?’ gibi cümlelerle geçişin olumlu yönleri vurgulanabilir.”

Ebeveynler sabırlı, anlayışlı ve destekleyici olmalı! 

Eğitime başlamadan birkaç gün önce bazı hazırlıklar yapılması gerektiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Lazımlık ya da klozet adaptörü çocukla birlikte seçilebilir. Tuvalet kitapları birlikte okunabilir. Kuklalarla, oyuncaklarla tuvalete gitme oyunu oynanabilir. Tuvalet zamanında birlikte banyoya giderek, lazımlığa oturmasa da yanında bulunulması önemlidir.” dedi.

Bu hazırlıkların çocuğun merakını artırarak korkularını azaltacağını ve zihinsel olarak kendini bu sürece alıştırmasına yardımcı olacağını aktaran Ülkü, “Tuvalet eğitimi her çocuk için aynı hızda ilerlemez. Bazı çocuklar bu süreci kolaylıkla atlatırken, bazıları direnç gösterebilir, korkabilir veya geri adım atabilir. Böyle zamanlarda ebeveynlerin sabırlı, anlayışlı ve destekleyici olmaları kritik önemdedir.” açıklamasını yaptı.

Tuvalet eğitimi bir yarış değil! 

Çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırmak için rutin oluşturmanın önemini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Günlük rutine uygun zamanlarda tuvalete gitmek çocukta alışkanlık oluşturur. Özellikle, uyanınca, yemeklerden sonra ve yatmadan önce. Bu zamanlar tuvalete oturmak için uygun anlardır. Burada amaç, ‘çişin geldi mi?’ diye sormaktan çok ‘hadi birlikte tuvalete oturalım’ gibi yönlendirmeler yapmaktır. Oturma süresi 3–5 dakikayı geçmemelidir.” dedi.

Dikkat edilmesi gereken diğer önemli noktalara da değinen Ülkü sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çocuklar ebeveynlerinin duygularını aynalar gibi yansıtır. Tuvalet kazaları karşısında ebeveynin öfkelenmesi ya da hayal kırıklığı göstermesi, çocukta kaygıyı artırabilir. Bunun yerine, sakin ve yapıcı bir tutum sergilemek, ‘bak ben de şimdi tuvalete gidiyorum’ gibi örnek olmak, ‘sanırım biraz korktun, bu çok normal’ gibi sözlerle duygularını anlamlandırmasına yardımcı olmak gerekir. Eğer çocuk yoğun direnç gösteriyor, kabızlık, korku, inatçılık, ağlama gibi stres belirtileri artıyorsa bir süreliğine eğitime ara verilebilir. Bu mola, hem çocuğun rahatlaması hem de ebeveynin yaklaşımını gözden geçirmesi açısından sağlıklı olabilir. Bu stratejilerin temelinde şefkatli sınırlar, çocuk merkezli bir bakış açısı ve güvene dayalı iletişim vardır. Tuvalet eğitimi bir yarış değil, çocuğun gelişimine eşlik edilen doğal bir süreçtir.”

Yeni bir kardeşin gelişi eğitimi geriye götürebilir!

Tuvalet eğitiminin, çocuğun özbakım becerisi kazanması açısından bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Başarıyla tamamlanan bu süreç, özgüveni artırır, bağımsızlık duygusunu destekler ve beden farkındalığını geliştirir. Ancak baskı ve cezayla ilerleyen bir eğitim, ileride kaygı, utanç, kontrol sorunları gibi olumsuz psikolojik etkiler bırakabilir.” dedi.

Gece ıslatmalarına da değinen Ülkü, “Gece altını ıslatma, 5 yaşına kadar gelişimsel olarak normal kabul edilir. Bu yaşa kadar çocuğun sinir sistemi, mesane kontrolü gibi alanlarda olgunlaşma devam eder. 5 yaş sonrası devam eden durumlarda ‘enürezis’ olarak adlandırılır ve bir uzman değerlendirmesi önerilir. Yeni bir kardeşin gelişi de çocuğun regresyon yaşamasına sebep olabilir. Bu dönemde çocuk tekrar altına kaçırabilir veya beze dönmek isteyebilir.” şeklinde konuştu.

Doğru zaman, çocuğun bireysel hazır oluşuna göre belirlenmeli!

Tuvalet eğitiminin erken ya da geç başlatılmasının bazı olumsuz yönleri olabileceğinin altını çizen Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Çocuk henüz bedensel ya da duygusal olarak hazır değilse, inatlaşma, korku, kaçınma davranışları gelişebilir. Geç başlatıldığında ise akranlarıyla kıyaslandığında utanabilir, özgüveninde zedelenme yaşanabilir. Ayrıca sosyal ortamlarda zorlanabilir. Dolayısıyla en doğru zaman, çocuğun bireysel hazır oluşuna göre belirlenmelidir.” dedi.

Kreşte çocukların tuvalete gitmeye teşvik edilmesini ama asla zorlanmamaları gerektiğini vurgulayan Ülkü, sözlerini şöyle tamamladı:

“Öğretmenlerle ebeveynlerin iş birliği içinde olması süreci güçlendirir. Tuvalet eğitimi alan çocuklara destekleyici, anlayışlı ve yargılamayan bir tutum sergilenmeli. Tuvalet kazaları karşısında cezalandırma değil, sakinlik ve destek önemlidir. Sonuç olarak, tuvalet eğitimi çocuğun gelişiminde doğal ama hassas bir adımdır. Her çocuğun kendi hızında öğrenmeye hakkı vardır. Bu süreçte sevgi, sabır ve anlayış çok önemlidir.” 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Şadi Özdemir’den aşure ikramı

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Ataevler Mahallesi’ndeki aşure dağıtımına katıldı. Vatandaşlara aşure ikram eden Başkan Şadi Özdemir, bolluk ve bereket diledi.

Nilüfer Belediyesi, her yıl Muharrem ayında yapılan ve geleneksel hale gelen aşure ikramlarını bu yıl da her gün iki mahallede sürdürüyor.

Farklı mahallelerde devam eden aşure ikramı son olarak Ataevler Mahallesi’nde gerçekleşti. Buradaki etkinliğe katılan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, vatandaşlara aşure ikram etti. Bolluk ve bereket dileyen Başkan Şadi Özdemir, burada birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunun güzel bir örneğinin yaşandığını söyledi. Daha sonra Ataevler Semt Pazarı’nı gezen Başkan Şadi Özdemir, esnaf ve vatandaşlarla sohbet etti.

AŞURE DAĞITIMI DEVAM EDİYOR

Bugüne kadar Nilüfer’in farklı mahallerinde yapılan aşure ikramı 25 Temmuz’a kadar 30 farklı mahallede gerçekleşecek. Devam eden aşure dağıtımının programı ise şu şekilde:
15 Temmuz Salı Demirci, 16 Temmuz Çarşamba Karaman ve Işıktepe, 17 Temmuz Perşembe Kültür ve Konak, 18 Temmuz Cuma Gölyazı, 19 Temmuz Cumartesi İhsaniye, Kızılcıklı ve Altınşehir, 20 Temmuz Pazar Balkan, Kurtuluş, 19 Mayıs, 29 Ekim ve Yüzüncüyıl, 21 Temmuz Pazartesi Minareliçavuş, 23 Temmuz Çarşamba Fethiye, 25 Temmuz Cuma Akçalar ve Üçevler mahalleleri.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

38. Uluslararası Kültür Sanat Festivali Açılış Programlarıyla Başladı

İnegöl’ün marka etkinliklerinden biri haline gelen 38. Uluslararası Kültür Sanat Festivali, 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen ilk gün programlarıyla kapılarını açtı. Festival, 20 Temmuz’a kadar sürecek dolu dolu programlarıyla birbirinden renkli görüntülere sahne olacak.

İnegöl’ün kültürel kimliğini daha da güçlendirmek, köklü geçmişinden aldığı zenginliği gelecek kuşaklara aktarmak ve farklı kültürleri bir araya getirerek birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını pekiştirmek amacıyla düzenlenen 38. Uluslararası Kültür Sanat Festivali başladı. Festivalin açılışı; İnegöl AVM önünden başlayan kortej yürüyüşü, ardından Kültür Park’taki dernek çadırlarının açılışı açılış ve Amfi Tiyatro’da düzenlenen görkemli gala gecesiyle gerçekleştirildi.

RENKLİ KORTEJ YÜRÜYÜŞÜ İLE BİRLİK VE BERABERLİK VURGULANDI

13 Temmuz Pazar günü saat 18.30’da İnegöl AVM önünden başlayan kortej yürüyüşü renkli görüntülere sahne oldu. Aralarında 10 farklı ülkeden gelen halk dansları ekiplerinin de bulunduğu korteje; İnegöl Kaymakamı Eren Arslan, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Durmuş, protokol ve meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ile hemşehri dernekleri başkan ve yöneticileri, kardeş şehir delegasyonları ve çok sayıda İnegöllü vatandaşlar katıldı.

DERNEK ÇADIRLARINDA KÜLTÜREL SUNUMLAR BAŞLADI

Kortej, Kültür Park’a kadar süren yürüyüşün ardından alanda kurulan kültür çadırlarının açılışıyla devam etti. Kültür Park Kameriyeler bölgesinde açılan 23 hemşehri derneğine ait çadırlarda kültürel sunumlar ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. İnegöl’ün çok kültürlü yapısını yansıtan bu çadırlar festival süresince misafirlerini ağırlayacak. Ayrıca Kültür Park içerisinde esnaf odaları işbirliğiyle yaklaşık 50 stant açıldı. Alışveriş, el emeği ürünler, sivil toplum kuruluşları ve resmi kurumların yer aldığı stantlar ziyaretçilere keyifli anlar yaşatacak.

10 FARKLI ÜLKEDEN GELEN EKİPLER GALA GECESİNDE GÖRSEL ŞÖLEN SUNDU

Günün sonunda ise saat 21.00’de Kültür Park Amfi Tiyatro’da gerçekleştirilen Festival Gala Gecesi ile ilk gün programı taçlandı. Yerel halk dansları ekiplerinin yanı sıra; Arjantin, Kolombiya, Panama, Kazakistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kosova, Gürcistan ve Bulgaristan’dan gelen 10 farklı halk dansları ekiplerinin sahne aldığı gala gecesi, izleyenlere adeta görsel bir şölen sundu. Sahne performansları ve etnik danslarla süslenen gece, İnegöl’ün kültürel zenginliğini ve uluslararası boyutunu bir kez daha ortaya koydu.

“İNEGÖL FARKLILIKLARIYLA BİRLİK, BERABERLİK VE KARDEŞLİĞİ TEMSİL EDEN ÖZEL ŞEHİRDİR”

38. Kültür Sanat Festivali’nin açılış gecesinde sahneye çıkan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban açıklamalarda bulundu. Tüm katılımcılara teşekkür ederek İnegöl’ün festivallerinin bir marka haline dönüştüğünü ileten Başkan Alper Taban,“38. Kültür Sanat Festivali için yeniden bir aradayız. Öncelikle sahneye çıkan halk dansları ekiplerimizi kutluyorum. Benim için de sürpriz olan gösteriler yaptılar. İnegöl’ün geçmişten günümüze nasıl geldiğini anlatan bir mizansen ile karşımıza çıktılar, çok teşekkür ediyorum. İnegöl zaten bir marka şehir. Festivalimiz de başlı başına bir markadır. Bugün bu festivali 38. kez gerçekleştiriyor olmamız bunun en açık göstergesidir. Aynı şekilde İnegöl’de folklor da bir markadır. Burada yalnızca İnegöl halk danslarını kastetmiyorum; birlikte sahne alan tüm halk oyunları ekiplerini de yürekten kutluyorum. İnegöl, Türkiye’nin dört bir yanından; doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, Kafkaslardan, Balkanlardan, Türk Cumhuriyetlerinden ve Orta Asya’dan insanların bir arada yaşadığı çok özel bir şehir. Bugün bir kez daha bu çeşitliliği burada sahnede görerek yaşama fırsatı bulduk. Elhamdülillah; İnegöl, mobilyasıyla, köftesiyle, kaplıcalarıyla ve daha birçok değeriyle kendini ispat etmiş bir şehirdir.” dedi.

“BU FESTİVAL, KÜLTÜR BİRLİKTELİĞİMİZİN GÜÇLÜ BİR İFADESİDİR”

Konuşmasının devamında ise festivalin organizasyon sürecine ve verilen emeğe değinen İnegöl Belediye Başkanı Taban, birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Başkan Alper Taban, “13-20 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz bu festival sadece bir eğlence programı değil; aynı zamanda kültürel birlikteliğimizi ve toplumsal dayanışmamızı ortaya koyduğumuz önemli bir buluşmadır. Bu programın gerçekleşmesinde büyük bir emek ve özveri var. Başta 23 hemşehri derneğimiz olmak üzere, İnegöl Belediyemizin Kültür Müdürlüğü ve tüm ekipleri gece gündüz çalıştı. Aynı şekilde Kaymakamlığımız öncülüğünde Emniyet Teşkilatımız, Jandarmamız ve tüm kamu kurumlarımız organizasyona büyük destek verdi. Huzurlarınızda her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Kortej yürüyüşü ile festivalimizi başlattık, şimdi de gala gecemizi gerçekleştiriyoruz. Bu gece 10 farklı ülkeden gelen halk dansları ekipleri sahne alacak. Davetimize icabet edip gelen tüm misafir heyetlerimize teşekkür ediyorum. Aramızda farklı ülkelerden gelen kıymetli başkan yardımcıları ve meclis üyeleri de bulunuyor. Katılımlarından dolayı kendilerine de şükranlarımı sunuyorum. İnegöl, ülkesine katkı veren bir şehirdir. Bu festival aracılığıyla birlik ve beraberliğimizi koruyarak hem ülkemize hem de dünyaya önemli bir mesaj vermiş oluyoruz. Çünkü bugün en çok ihtiyacımız olan şey; bir ve beraber olmaktır. Bu organizasyona katkı sunan herkese teşekkür ediyor, festivalimizin İnegöl’e ve tüm ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

“KARDEŞ ŞEHRİMİZ İNEGÖL’Ü HER ZAMAN TANITMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Sonrasında kürsüye çıkarak bir selamlama konuşması yapan İnegöl’ün kardeş şehri Rustavi Belediyesi Başkan Vekili Lasha Butskhrikidze, bu anlamlı organizasyon ve davetleri için İnegöl’ Belediyesi’ne teşekkür etti. Açıklamasında, “Gürcistan bağımsızlığını ilan ettikten sonra Türkiye Cumhuriyeti ile Gürcistan Cumhuriyeti arasında önemli dostluk bağları bağları kuruldu. Sonrasında ise İnegöl ve Rustavi şehri birbirlerini kardeş şehri olarak ilan ettiler. Bu güzel kardeşlik bağlarının temelleri atıldığı için teşekkür ediyorum ve tüm vatandaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Bizim şehrimizde de bu tür festivaller yapılıyor ve biz de İnegöl’ün ismini sıkça anıyoruz. Kardeş şehrimiz İnegöl’ü her zaman tanıtmaya çalışıyoruz. Bundan sonra da İnegöl’ü yine aynı şekilde ağırlamak istiyoruz. Meclisimiz ve şehrimiz adına tüm İnegöl’e teşekkür ediyorum, festivalin hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

“BİRLİK VE BERABERLİĞİN SİMGESİ HALİNE GELMİŞ FESTİVALİMİZİN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM”

Son olarak Kaymakam Eren Arslan ise; Bu yıl 38’incisi düzenlenen Kültür Sanat Festivalimizde bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Şehrimiz tarihi, kültürü, sanayisi ve güçlü yapısıyla ülkemizde bizim de iftihar ettiğimiz nadide şehirlerden biridir. Hepimizin görevi bu değerleri korumak, geliştirmek ve gelecek nesillerimize daha güçlü bir İnegöl bırakmaktır. Birlik ve beraberliğin simgesi haline gelmiş festivalimizin hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

Konuşmaların ardından sahneye çıkan halk dansları ekipleri, ülkelerine özgü gösterilerini sergileyerek Amfi Tiyatro’daki izleyicilere renkli ve eğlenceli anlar yaşattı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Doç. Dr. Leman Figen Yılmaz’a Fransa’dan Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı

İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Leman Figen Yılmaz, uluslararası kültürel iş birliklerine sunduğu katkılar nedeniyle Fransa Kültür Bakanlığı tarafından verilen en saygın unvanlardan biri olan Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanına (Chevalier dans l’Ordre des Arts et des Lettres) layık görüldü. 

1957 yılından bu yana Fransa Kültür Bakanlığı tarafından verilen Sanat ve Edebiyat Nişanı, sanat, edebiyat ve kültürel mirasın tanıtımı ile yaygınlaştırılması alanlarında ulusal ve uluslararası düzeyde önemli katkılarda bulunan isimlere takdim ediliyor. Üç dereceden oluşan bu nişanın Şövalye rütbesi, yaratıcı üretim yapan ya da kültür-sanat alanının gelişimine katkı sunan kişilere veriliyor.

Doç. Dr. Leman Figen Yılmaz, özellikle sahne sanatları alanındaki uluslararası iş birlikleri ve Fransa-Türkiye kültürel diyaloğuna sağladığı katkılar nedeniyle bu prestijli nişana Şövalye unvanıyla layık görüldü.

Doç. Dr. Yılmaz, akademik çalışmalarının yanı sıra farklı ülkelerden sanat kurumlarıyla gerçekleştirdiği projeler, kültürel değişim programlarına sunduğu katkılar ve kültür politikaları alanındaki çok yönlü çalışmalarıyla tanınıyor. Sanat ve edebiyat aracılığıyla uluslararası etkileşimi güçlendirmeyi amaçlayan bu nişan, aynı zamanda Fransa’nın kültürel diplomasisinin önemli araçlarından biri olarak kabul ediliyor.

Nişan, Fransa İstanbul Başkonsolosu Nadia Fanton tarafından, Fransız Sarayı’nda düzenlenen törende kendisine takdim edildi.

Duygu ve düşüncelerini paylaşan Doç. Dr. Leman Figen Yılmaz, “Benim için çok değerli bir ödül. Sahne sanatları alanında çok çalıştım, çok önemli uluslararası iş birliklerine imza attım. Hem Fransa ile geliştirdiğimiz ortak projelerde hem diğer ülkelerle yaptığım ortak işlerde ortaya konan tüm bu çabanın, emeğin görünür kılınması beni çok mutlu etti. Fransız Kültür Bakanlığı’na çok teşekkür ederim. “dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Vekili Abiş’ten, KO-MEK’te aşure ikramı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Berna Abiş, KO-MEK Mehmet Ali Paşa Kurs Merkezindeki yaz dönemi kursiyerleri ile bir araya geldi. Başkan Vekili Abiş, yakından ilgilendiği ve hoş sohbet ettiği kursiyer ve atölyelere katılan çocuklara Muharrem ayı dolayısıyla aşure ikram etti.

BERNA ABİŞ, AŞURE İKRAMINDA BULUNDU

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Berna Abiş, KO-MEK’in Mehmet Ali Paşa Kurs Merkezi’ni ziyaret etti. Ev Becerileri ve Anne Çocuk Atölyeleri ile Yaz Kur’an-ı Kerim Kurslarında eğitim alan kursiyer ve çocuklarla yakından ilgilenen Başkan Vekili Abiş, ortaya çıkarılan birbirinden güzel el emeği göz nuru ürünlerin yapılışını izledi. Kursiyer ve çocuklarla sohbet eden Başkan Vekili Abiş, ziyaretin sonunda merkezde eğitim alan kursiyerlere aşure ikramında bulundu.

EĞİTİMLER YAZ DÖNEMİNDE DE DEVAM EDİYOR

30 Haziran-25 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen KO-MEK Yaz Dönemi Kurslarında Ev Beceri Atölyesi içerisinde; mutfak, giyim, kişisel bakım, tamir, takı yapımı, geri dönüşüm, el sanatları ve isteğe bağlı bilişim/dil kursları, Anne Çocuk Atölyesinde; Türk kültürünü tanıtıcı, okul öncesi eğitim ilkelerine uygun etkinlikler, Yaz Kur’an-ı Kerim Kursunda; Kur’an okuma, tecvid, temel dini bilgiler ve ahlaki değerler eğitimleri veriliyor. KO-MEK’in yaz etkinliklerinde 5 bin 554 kişi, Kocaeli genelinde eğitimlerden yararlanıyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı