Yazar arşivleri: admin

4. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali ödül töreni yapıldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kültürlerarası Sanat Derneği iş birliği ile düzenlediği 4. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu. Ümit Ünal’ın “Evcilik’i ve Nadim Gür’ün “Mukadderat”ı geceden birer Kristal Flamingo Ödülü ile ayrıldı.

30 Ekim- 3 Kasım tarihlerinde düzenlenen 4. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen ödül töreni ile sonuçlandı. Ulusal Yarışma’da En İyi Film Ödülü iki film arasında paylaştırıldı. Ümit Ünal’ın “Evcilik’i ve Nadim Gür’ün “Mukadderat”ı geceden birer Kristal Flamingo Ödülü ile ayrıldı. Ödülleri Reis Çelik ile Fikret Kuşkan verdi.

“Bağımsız bir yapıya kavuşması önemli”

Şenay Gürler’in sunuculuğunu yaptığı tören, İzmir Big Band grubundan Süheyla Çolak, Erol Mecihan, Emrah Sayın, Yunus Boyraz dörtlüsünün dinletisi ile başladı. Festival Direktörü Vecdi Sayar, konuşmasında festivalin bağımsız bir yapıya kavuşmasının öneminden söz ederek, İzmir Büyükşehir  Belediyesi’nin ticaret ve sanayi odaları ve sinema sektörü ile ele vererek bir vakıf oluşturmaları çağrısını yaptı.

Ulusal ödüller verildi

Yönetmen Reis Çelik başkanlığında, belgesel yönetmeni Bahriye Kabadayı Dal, besteci Garo Mafyan, Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Lale Kabadayı ve oyuncu-yazar-müzisyen Nilüfer Açıkalın’dan oluşan Ulusal Yarışma Jürisi En İyi Oyuncu Ödülü’nü “Hakkı” filmindeki rolüyle Bülent Emin Yarar ve “Döngü” filmindeki rolü ile Serpil Gül arasında paylaştırırken, Jüri Özel Ödülü’nü “Parmaklıklar Ardında İki Kadın” filminin yönetmeni Mehmet Eryılmaz’a verdi. En İyi Özgün Film Müziği Ödülü “Kayıtsız” filmindeki besteleriyle Ege Gür’e,  En İyi Ses Tasarımı Ödülü ise “Hakkı” filmindeki çalışmasıyla Serkan Köseoğlu’na verildi.                                                                                                                   

SİYAD ve FİLM-YÖN ödülleri “Döngü”ye

Festival’in özel ödüllerinden Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Özel Ödülü ile FİLM-YÖN En İyi Yönetmen Ödülleri Döngü filmine gitti. Murat Tırpan, Rıza Oylum, Suzan Demir’den oluşan SİYAD Jürisi, ödül gerekçesinde filmin “karakterlerinin hikayeleri üzerinden toplumsal adaletsizlik ve mülteci sorunlarına derinlikli bir bakış sunulduğu belirtildi. FİLM-YÖN’ün Çiğdem Sezgin, Mahmut Fazıl Coşkun ve Ümran Safter’den oluşan jürisi de En İyi Yönetmen Ödülü’nü “Döngü”nün yönetmeni Erkan Tahhuşoğlu’na verdi.

Kent Konseyi ödülü Kayıtsız’a verildi

Ulusal Yarışma kategorisindeki  “İzmir Kent Konseyi Özel Ödülü” Özlem Çıngırlar’ın yönetmenliğini yaptığı Kayıtsız adlı filme verildi. İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, ödül töreninde yaptığı konuşmada, bu özel festivalin 4. kez kentte gerçekleşmesini sağlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, festival direktörü Vecdi Sayar ve tüm emeği geçenlere teşekkür etti. Kökkılınç, “Kayıtsız” filminin, İzmir Kent Konseyi Özel Ödülü’ne layık görülmesinin gerekçesini kültürel farklılıkların insan ilişkilerinde birlikteliğin önüne geçmemesi, ortak çözümler üretilebilmesi ve insana verilen değerin vurgulanması olarak açıkladı.

Onur Ödülü Mazlum Çimen’in

Önceki yıllarda Yalçın Tura, Arif Erken, Cahit Berkay, Zülfü Livaneli, Zuhal Olcay gibi ustalara verilen Onur Ödülü bu yıl Mazlum Çimen’e verilirken, Kültürlerarası Sanat Başarı Ödülü ise Türkiye’de ve Avrupa’da çok sayıda ortak yapımda imzası bulunan Yunan görüntü yönetmeni Andreas Sinanos’un oldu. Çimen’e ödülünü Reis Çelik, Sinanos’a ise Ercan Kesal verdi.

“Herkes Touda’yı Seviyor” 

Festivalin Fransız yönetmen Marie-Castille Mention-Schaar başkanlığında, Prof. Ahmet Gürata, Andreas Sinanos,  Alman eleştirmen Daniel Kothenschulte, İtalyan film müziği bestecisi Giorgiio Giampa’dan oluşan jürisi En İyi Uluslararası Film Ödülü’nü Nabil Ayouch’un “Herkes Touda’yı Seviyor” filmine, Jüri Özel Ödülü’nü Yüksel Aksu’nun “Cem Karaca’nın Gözyaşları”na verirken, En İyi Müzik Ödülü’nü İranlı Behruz Sebt Resul’ün “Melodi” ve Margherita Vicario’nunn”Gloria!” filmlerinin bestecileri arasında paylaştırdı.

TV ödülleri de dağıtıldı

Festivalin televizyon alanındaki ödüllerini, TV Dizi Müzikleri Jüri Başkanı Serdar Kalafatoğlu ve jüri üyelerinden Ali Can Sekmeç, Burak Göral, Oya Doğan verdi. TV Dizisi En İyi Jenerik Müziği Ödülü “Kızıl Goncalar”ın bestecileri Ender Gündüzlü, Metin Arıgül ve Can Sanıbelli’ye, Dijital Platform En İyi Jenerik Müziği “Magarsus”un bestecisi Toygar Işıklı’ya, En İyi Özgün Şarkı Ödülü “Yaz Şarkısı” dizisinden “Hadi Kalk Gidelim” şarkısıyla Tuğrul Eylül Cerrahoğlu’ya verildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kia ve Anadolu Efes Spor Kulübü 10. yılda da birlikte

Kia, Türk basketbolunun lokomotifi Anadolu Efes Spor Kulübü ile olan sponsorluk anlaşmasını 2024-2025 sezonunda da devam ettiriyor.

 

Kia’nın sadece bir otomobil markası değil, uluslararası arenada sporun en önemli destekçilerinden biri olarak konumlandığını belirten Kia Türkiye Genel Müdürü Can Ağyel, ‘’Günümüzde Kia markası elektrifikasyon sürecine öncülük ederek gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyor. Bu bağlamda, Anadolu Efes’in sporla gençlerimize olumlu etkisi ve onları geleceğe hazırlama misyonuyla ortak bir vizyonu paylaşıyoruz. Kia ve Anadolu Efes olarak hem çevreye duyarlı hem de gençlerin hayatına dokunan projelerle, yarının daha umut dolu olmasına katkı sunmayı amaçlıyoruz.

 

Anadolu Efes’in değerli oyuncularının İstanbul’da günlük hayatlarında da çevre dostu hibrit Kia modellerini kullanmalarından mutluluk duyuyoruz. Gelecekte Anadolu Efes oyuncularının Kia’nın yenilikçi ve çevre dostu tam elektrikli modellerini kullanarak keyifli bir sürüş deneyimi yaşayacak olmaları bizi ayrıca heyecanlandırıyor. Oyuncularımızın trafikte uzun vakitler geçirilebilen bir şehirde rahat ve güvenli bir sürüş deneyimi yaşamalarının, saha performanslarına da olumlu bir katkı sağlayacağına inanıyoruz.” dedi.

 

Anadolu Efes Spor Kulübü Genel Direktörü Alper Yılmaz ise iş birliği ile ilgili açıklamalarında, “Anadolu Efes olarak, Kia Türkiye ile 10 yıldır başarıyla devam eden iş birliğimizi yeni bir döneme taşımaktan dolayı heyecan ve mutluluk duyuyoruz. Şampiyonluklar sadece oyuncuların mücadelesiyle değil, takımların etrafında kurulan ekosistemle kazanılıyor. Kia gibi sektörünün lider markasının yanımızda olduğunu bilmek gücümüzü artırıyor. İki tarafın sürdürülebilirlik vizyonlarının örtüşmesi de iş birliğimize farklı bir anlam kazandırıyor. Oyuncularımızın Kia’nın çevre dostu hibrit modellerini kullanmalarından dolayı mutluluk duyuyoruz.” şeklinde konuştu.

 

Anadolu Efes Spor Kulübü Başantrenörü Tomislav Mijatovic ise görüşlerini şu şekilde dile getirdi:

 

“Markaların spora yaptığı yatırımlar, başarıya giden yolda kulüplere büyük katkılar sağlıyor. Anadolu Efes olarak yaptığımız iş birlikleriyle, ekibimizin tüm üyelerinin ve oyuncularımızın motivasyonu artıyor. Kia gibi lider bir markayla iş birliğimizin devam etmesi de bizim için çok değerli. Oyuncularımızın şehir trafiğinde rahat ve güvenli bir sürüş deneyimi yaşaması performansları açısından büyük önem taşıyor. Kia’nın ilham veren yenilikçi ve çevreci modelleriyle oyuncularımıza ayrıcalıklı bir deneyim yaşatmasından dolayı çok mutluyuz. Sahada en iyi şekilde temsil etmeyi hedeflediğimiz bu ortaklığa katkıda bulunan herkese teşekkür ediyoruz.”

 

İş birliği kapsamında düzenlenen imza törenine Anadolu Efes oyuncularından Derek Willis, Doğuş Özdemiroğlu, Erkan Yılmaz, Rolands Smits ve Vincent Poirier de katıldı. İmza töreninin ardından oyuncular Kia’nın yeni elektrikli modelleri Kia EV3 ve Kia EV9’u yakından incelediler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kadın Hikâyeleri Sahnede Hayat Buluyor “Kadına Şiddete Yönelik Farkındalık” Haftasında Kadınlardan Gösteri

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi’nin (ÇGSM) kadına şiddete yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlediği atölyelerin önceki katılımcıları, 19 Kasım Salı günü saat 17.00’de Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde bir performans sergiliyorlar.

Şehir Tiyatroları’nın 110. Yılı kapsamında gönüllülük esasına göre katılımın gerçekleştirileceği atölyede, katılımcılar kendi hayat hikâyelerini, deneyimlerini paylaşarak, bir oyunlaştırma sürecinin parçası olacak.

Ayrıca bu gösteri, bu konuda yapılacak yeni atölyeye başvuru için Kağıthane bölgesindeki kadınlara davet niteliği taşıyor. Bu atölye hafta içi salı günleri 13.00-16.00 saatleri arasında Şehir Tiyatroları Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde yapılacaktır.

Atölyeler ve gösteriler ücretsizdir.

19 Kasım Salı günü saat 17.00’de Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde gösteri ve ardından tanışma olacaktır. Daha fazla bilgi ve iletişim için [email protected] adresine mail yoluyla ulaşabilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gençlerde kalp krizi riskini 3-4 kat artırıyor! Sigara, genç yaşta kalp krizinin en önemli nedenlerinden biri…

Kalp krizinin erkeklerde ve yaşlılarda daha sık karşılaşılan bir durum olduğunu dile getiren Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, son zamanlarda gençlerde yani 45 yaş altı kadınlarda ve erkeklerde kalp krizi oranının arttığını hatırlattı ve “Genetik, ailesel, polijenik faktörler, sigara içmek, kolesterol gibi kalp krizine neden olan risk faktörleri var. Özellikle sigara içme oranı arttırdığı için gençlerde kalp krizi oranı daha yüksek görülebiliyor.” dedi. Kalp krizinin her yaşta tehlikeli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mehmet Baltalı, önlem olarak risk faktörlerinin ortadan kaldırılması gerektiğini dile getirdi. 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, son zamanlarda sık sık gündeme gelen ve ölüme neden olan genç yaşta kalp krizi konusunda açıklamalarda bulundu. 

Erkeklerde ve yaşlılarda daha sık görülüyor

Kalp krizinin kalbi besleyen damarların aniden tıkanması ile gerçekleştiğine dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Miyokard enfarktüsü, yani kalp krizi demek oluyor. Normal şartlar altında kalbi üç tane ana damar besliyor. Herhangi birisi tıkandığı zaman o damarın beslediği kalbin o bölgesine oksijen gitmiyor. Bir anda o bölge hiç kasılmamaya başlıyor ve bu ciddi problemleri doğurabiliyor.” dedi.

Kalp krizinin erkeklerde ve yaşlılarda daha sık karşılaşılan bir durum olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Bunun nedeni pıhtının damarı tıkaması. Kadınlarda ise menopoz başlangıcı ile birlikte artıyor. Bu daha çok yaşlılık hastalığı olarak biliniyor.” şeklinde konuştu. 

Sigara, gençlerde kalp krizinin önde gelen nedenlerinden! 

Son zamanlarda gençlerde yani 45 yaş altı kadınlarda ve erkeklerde kalp krizi oranının arttığını hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Kalp krizinin farkındalığının artması da oranları artırdı. Eskiden olan ölümlerde kalp krizi olup olmadığı belirgin değildi. Kalp krizine neden olan risk faktörleri var. Genetik, ailesel, polijenik faktörler mevcut, sigara içmek, kolesterol gibi. Özellikle sigara içme oranı arttırdığı için gençlerde kalp krizi oranı daha yüksek görülebiliyor.” uyarısını yaptı.

Hangi damarın tıkandığı ölüm riskinde belirleyici…

Kalp krizinin çok çeşitli belirtilerle ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Birincisi, hiçbir belirti vermeyebiliyor. İkinci ve en sık olan belirti ise göğüs ağrısı veya sol kol ağrısıdır.” hatırlatmasını yaptı.

Kalp krizinde hangi damarın tıkadığı, hangi bölgenin beslenmesinin engellendiğine göre ölümcül olma riskinin arttığına vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Özellikle sağ koronerten tıkanmasına bağlı olarak karın ağrısı ve mide bulantısı olabiliyor. Ciddi bir ritim ileti kusuru oluşabiliyor. Bu ritim bozukluğu ölümcül oluyor.” dedi.

Gençlerde kalp krizi çok daha fazla ani kardiyak ölüme neden olabiliyor

Kalp krizinin her yaşta tehlikeli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Büyük damarlardan birinin tıkanmasıyla, kalbin hangi bölgesine kan gitmiyor, oksijensiz kalıyorsa o bölgeye göre o kadar tehlikeli olabiliyor. Ama bu durumun yaşla çok fazla alakası yok. Fakat gençlerde kalp krizinin çok daha fazla oranda ani kardiyak ölüme neden olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.

Kalp krizi risk faktörlerinin normal, koroner arter hasta risk faktörleriyle benzer olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Baltalı, sözlerini şöyle tamamladı:

“Sigara en önemli nedeni, kalp krizi riskini 3-4 kat arttırıyor. İkincisi kötü kolesterol yüksekliği. Üçüncü neden tansiyon, şeker hastalığı ve genetik. Genetikten kasıt, anne babadan direkt olarak geçen bir şey değil ama annesi ve babası 60 yaşın altında kalp krizi geçirmiş ise bu bireyler çok daha risk altında. Onun için bu kişilerin çok daha erken zamanlarda bu risk faktörlerine baktırmaları ve bunlardan kaçınmaları gerekiyor. 

Önlem olarak, bu tür riskleri ortadan kaldırmak, sigarayı bırakmak, kolesterol ilacı kullanmak, zeytinyağı ve sebze meyve ağırlıklı sağlıklı beslenmek gerekiyor. Günlük belli oranlarda yürüyüş veya yüzme gibi egzersizlere yer zaman ayrılmalı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sorgu’nun Sezon Finalinin Heyecanla Beklenen Tanıtımı Yayınlandı

TOD’un ilgiyle izlenen TOD STUDIOS imzalı dizisi Sorgu’nun 7 Kasım Perşembe günü yayınlanacak olan sezon finalinden çok konuşulacak bir tanıtım yayınlandı. 

Yapımcılığını Karga 7 Pictures’ın üstlendiği, yönetmen koltuğunda Deniz Yorulmazer’in oturduğu, senaryosunu Nuray Uslu ve Milay Ezengin kaleme aldığı TOD STUDIOS imzalı Sorgu’nun kadrosunda Hazal Kaya, Çağlar ErtuğrulBoncuk Yılmaz, Melisa Döngel, Deniz Hamzaoğlu, Oktay Çubuk, Kubilay Tunçer, Ebru Aykaç, Burak Hakkı, Ezgi Tombul, Deniz Karaoğlu, Umut Kaya, Asu Lal Burnak, Zeynep Kızıltan ve Şehsuvar Aktaş gibi birbirinden başarılı oyuncular yer alıyor.

Türkiye’nin yanı sıra Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde de eş zamanlı yayınlanan Sorgu’nun sezon finalinin (9. & 10. bölüm) konusu ise şöyle; 

Cihan, kardeşlerini ve Ermes’i Okan konusunda uyarır. Yazıcı ve Sevilay ilişkilerini tamamen bitirirler. Hayati’nin geçmişini araştıran Yazıcı’nın yolu da sürpriz bir biçimde Okan’la kesişir. Okan’ın evine giren Cihan, anneleri hakkındaki gerçekleri öğrenir. 

Cihan ve Okan yüzleşirler. Cihan, kardeşlerine gerçekleri anlatır. Yazıcı’nın evden ayrılmasıyla ikili arasında yeni bir ilişki başlayacakken ortaya çıkan gerçekler ikilinin bağlarını bıçak gibi keser. 

Sorgu sezon finali bölümleriyle 7 Kasım Perşembe TOD’da!

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

QNB Türkiye’den İthalat Akreditif İşlemlerinde Dijital Dönüşüm

QNB Türkiye, ithalat akreditif tekliflerinin şubeye gitmeden, hızlı ve kolay bir şekilde Dijital Köprü İnternet Bankacılığı üzerinden oluşturulmasına imkân tanıyan yeni dijital akreditif hizmetini tanıttı. Yeni dijital akreditif hizmeti sayesinde QNB Türkiye müşterileri, işlemlerini daha kolayca yöneterek hem zaman hem de hız kazanıyor. 

QNB Türkiye, dijitalleşme yolunda bir adım daha atarak ithalat akreditif işlemlerinde yeni bir dönem başlattı. Banka, ithalat akreditif tekliflerinin Dijital Köprü İnternet Bankacılığı üzerinden kolayca oluşturulup yönetilmesini sağlayarak müşterilerine zaman ve maliyet açısından önemli avantajlar sunuyor.

QNB Türkiye müşterileri, bu hizmet sayesinde dijital akreditif teklif mektubu şablonlarını kullanarak taslak küşat metni hazırlayabiliyor ve bu taslakları hızlıca güncelleyebiliyor. Tamamlanan teklifler, Dijital Köprü İnternet Bankacılığı üzerinden tek tıkla bankaya iletilebiliyor. İşlem durumu da dijital platform üzerinden statülerle kolayca takip edilebiliyor. Tüm işlemler sırasında müşteri ve banka arasındaki iletişim, internet bankacılığı ve e-posta üzerinden kesintisiz şekilde devam ediyor. Bu süreç, işlemleri hızlandırırken aynı zamanda şeffaf ve kesintisiz bir iletişim sağlıyor.

QNB Türkiye OBİ ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Engin Turhan, yeni dijital akreditif hizmeti sayesinde ithalat işlemlerinin daha hızlı, kolay ve sorunsuz ilerleyeceğini ifade ederek; “QNB Türkiye olarak, ticari işlemleri daha hızlı ve verimli hale getirmek için sürekli yeni çözümler geliştiriyoruz. Dijitalleşme ile birlikte müşterilerimize sunduğumuz ithalat akreditif teklif hizmeti, zaman ve maliyet avantajını bir araya getirirken, her aşamada süreçleri dijital kanallar üzerinden yönetme kolaylığı sağlıyor. Bu sayede ticari işlemler hem kolay hem de şeffaf bir şekilde ilerliyor. İleriye dönük dijital stratejilerimizle ticari ekosistemi yeniden şekillendirirken, müşterilerimizin geleceğin iş dünyasında daima bir adım önde olmasını sağlamaya devam edeceğiz’’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Kitap Fuarı’nı 1 milyon 56 bin kişi ziyaret etti

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 14’üncüsü gerçekleştirilen Antalya Kitap Fuarı, rekor ziyaretçi sayısıyla tamamlandı. Başkan Muhittin Böcek, 14. Antalya Kitap Fuarı’nı 10 gün boyunca 1 milyon 56 bin kitapseverin ziyaret ettiğini söyledi. Başkan Böcek, 15’inci Antalya Kitap Fuarı’nın ise 3-12 Ekim 2025 tarihleri arasında düzenleneceğini açıkladı. 

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 14’üncüsü gerçekleştirilen Antalya Kitap Fuarı, son gününde ziyaretçi akınına uğradı. Kültür şöleninin yaşandığı fuarın 10’uncu gününde de ziyaretçiler, sevdikleri yazarları görmek ve kitaplarını imzalatmak için Cam Piramit’i doldurdu. Kitapseverler fuarda gün boyu söyleşiler ve imza günleriyle keyifli bir zaman geçirdi. Kitapseverler takip ettiği yazarlar ile tanışma fırsatı bularak, bol bol sohbet etti. 

BAŞKAN BÖCEK FUARDA OKURLARIYLA BULUŞTU

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de Antalya Kitap Fuarı’nda hem okurlarıyla hem de vatandaşlarla buluştu. Başkan Böcek, ‘Ben Bu Şehre Aşığım’ ve ‘İkinci Yaşam Siyaset ve İhanet’ kitaplarını imzalayarak, çocuklara ‘Nutuk’ kitabı hediye etti. Fuar alanındaki stantları da ziyaret eden Başkan Muhittin Böcek, yazarlara katılımlarından dolayı teşekkür etti. 

GÜN BOYU İMZA VE SÖYLEŞİLER

14. Antalya Kitap Fuarı’nın son gününde Türkiye’nin tanınmış yazarları okurlarıyla buluştu. Kitap fuarında, ‘Bugünün Edebiyatı’ konulu söyleşisiyle Tuna Kiremitçi okurlarıyla keyifli bir edebiyat söyleşisi gerçekleştirdi. Sinan Yağmur ‘Neyzen Tevfik’le Hiçlik Anlayışı’, İlkay Buharalı ‘Uyanış ve Tuzakları’, Ayşegül Harputlu ise ‘Misal Alemi ve Rüya’ söyleşisiyle sevenleriyle bir araya geldi.  Fuarda İclal Aydın, Sadık Usta, Fatih Tuncay, Anooshirvan Miandji, Mustafa Balbay, Bekir Ödemiş, Erdal Atıcı, Güven Baykan, Saygı Öztürk, Ahmet Telli, Meral Saklıyan, Emel Aslan, Burcu Bahar ve Nilüfer Gülerman gün boyu kitaplarını imzaladı. 

15. KİTAP FUARI 3-12 EKİM 2025’TE

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de fuarın kapanış saatlerine doğru fuar katılımcılarına geleneksel tatlı ikramı yaptı. Başkan Böcek, 14. Antalya Kitap Fuarı’nın 10 günlük serüvenini çok keyifli bir şekilde tamamladıklarını belirterek, “Antalyalı vatandaşlarımız 10 gün boyunca fuarımızı ziyaret ederek,  bizleri her zaman olduğu gibi yalnız bırakmadı. Fuarımıza 271 yazar, 225 ulusal ve uluslararası yayınevi ile Antalyalı yerel yazarlarımız katıldı. Bu yıl fuarımızı 1 milyon 56 bin vatandaşımızı ziyaret etti. Cumhuriyeti’mizin 102. yılında 15’inci Antalya Kitap Fuarını 3-12 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştireceğiz. Kitap fuarına destek olan yazar, yayınevi ve Antalyalı hemşehrilerime ve çalışma arkadaşlarıma desteklerinden dolayı teşekkür ederim” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlkay Buharalı, Anttalks etkinliğinde gençlerle buluştu

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Anttalks” etkinliğinde gazeteci, yazar ve YouTuber İlkay Buharalı, gençlerle buluştu. Buharalı gençlere, muhabirlikten YouTuber’lığa geçiş sürecini ve ilk kitabını anlattı.

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Anttalks” etkinliği, medya dünyasının tanınan isimlerinden İlkay Buharalı’yı ağırladı. Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Antalya Kitap Fuarı için Antalya’da bulunan Buharalı, gençlerle buluştu. İlkay Buharalı, gençlere uzun yıllar süren muhabirlik kariyerinden dijital medya dünyasına geçiş hikâyesini samimi bir dille anlattı. YouTube kanalını kurma sürecini ve bu süreçte karşılaştığı zorlukları paylaşan Buharalı, dijital platformların sunduğu fırsatlara da dikkat çekti.

HER ŞEY ÇOK HIZLI DEĞİŞİYOR

Mesleki tecrübelerini paylaşan Buharalı, geleneksel medyadan dijital platformlara geçiş yaparken yaşadığı deneyimlerin kendisine kazandırdıklarını aktardı. Gençlerin medya alanında kariyer yapma yolundaki sorularını yanıtlayan Buharalı, sektörde başarılı olmanın önemli ipuçlarını paylaştı. Dijital dünyada özgün kalmanın ve kaliteli içerik üretmenin önemine değinen Buharalı, gençlere kendi yollarını bulmalarını tavsiye etti.

YAZARLIK YOLCUĞUNUDA ANLATTI

Buharalı ayrıca ilk kitabının yazım süreci ve ilham kaynakları hakkında konuşarak, gençlere yazarlık yolculuğunu da anlattı. Antalyalı gençlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Buharalı, kitap yazmanın kendisi için farklı ve öğretici bir deneyim olduğunu belirtti.

Etkinlik sonunda İlkay Buharalı, Antalya Kitap Fuarı’nda okurlarıyla bir araya gelerek kitabını imzaladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

KOBİ’ler, Akbank Dönüşüm Akademisi ile Geleceğe Hazırlanıyor

KOBİ’lere özel tasarlanan eğitim, mentörlük ve destek programlarıyla Akbank, işletmeler için rekabet avantajı ve güçlü bir ekonomi yaratmaya odaklanıyor.  Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilen çalışmalardan bugüne dek 18 bini aşkın KOBİ yararlandı.

 

Akbank’ın KOBİ’lerin dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve finansal sürdürülebilirlik yolculuklarını desteklemek amacıyla hayata geçirdiği Akbank Dönüşüm Akademisi, KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmaya ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmalarına katkı sunmaya devam ediyor.

KOBİ’lerin iş süreçlerini modernize etmelerine ve dijitalleşme yolculuklarını hızlandırmalarına yardımcı olurken, enerji ve kaynak verimliliği ile yeşil dönüşüm stratejileri konusunda da rehberlik sağlıyor. Akademinin KOBİ’lerin değişen pazar koşullarına uyum sağlamalarına ve uluslararası rekabet güçlerini artırmalarına yönelik programlarından bugüne kadar 18 bini aşkın KOBİ faydalandı. 

KOBİ’ler Geleceğin İş Dünyasına Hazırlanıyor 

Akbank Dönüşüm Akademisi ile KOBİ’ler, dış ticaretten dijitalleşmeye, e-ticaret ve e-ihracattan sürdürülebilirliğe geniş bir yelpazede yeni çağın bilgi ve deneyimlerine erişme imkanı buluyor. “İhracatta Sınırları Aş”, “E-KOBİ: İhracatta Dijitalleşme” programları çatısı altında dış ticaretin finansmanı, finansal okuryazarlık, e-ticaret, gümrükleme, dijital pazarlama ve sürdürülebilirlik gibi stratejik alanlarda eğitimler ve mentörlük hizmetleri sunuluyor. Girişimci kadınların işlerini daha etkin bir şekilde yönetmeleri, yetkinliklerini arttırmaları amacıyla tasarlanan ve 3 ay süren Girişimci Kadın Programı’nda ise dijital okuryazarlık, dış ticaret, sürdürülebilir finansman gibi birçok farklı konu ele alınıyor. Ayrıca firma ziyaretleri ve SWOT analizleri ile işletmelerin gelişim noktaları belirlenerek girişimci kadınlara mentörlük desteği veriliyor.

 

“Özel eğitimler ve programlar ile KOBİ’lerin çözüm ortağı olmaya devam ediyoruz”

Akbank Dönüşüm Akademisi’nin KOBİ’lere yol arkadaşlığı yaptığını belirten Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, “Akbank olarak, KOBİ’lerin büyüme ve gelişim yolculuklarında yanlarında olmayı, onların finansal sağlığını güçlendirmeyi ve dijitalleşme süreçlerine rehberlik etmeyi kendimize misyon edinmiş bir bankayız. Bu doğrultuda, Türk ekonomisi için birlikte hareket etmenin ve birlikte üretmenin öneminin bilinciyle, başta e-ticaret, e-ihracat, dijital pazarlama, sürdürülebilirlik olmak üzere birçok programı KOBİ’ler ile buluşturuyoruz. Finansal çözümlerimizle KOBİ’leri destekliyor, özel hizmetler aracılığıyla onların yanında yer alıyoruz. Akbank Dönüşüm Akademisi ile de KOBİ’lerimizin beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik özel seminerler, eğitim programları, networking etkinlikleri düzenliyoruz ve bu vesile ile onların gelişimine destek oluyoruz. KOBİ’lerin potansiyellerini gerçekleştirmeleri için gerekli tüm desteği sağlamaya, onların yetkinliklerini ve rekabet güçlerini artırmaya kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.

 

 “KOBİ’lerin her alanda güçlenmesi için yenilikçi fırsatlar sunuyoruz”

Akbank İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Pınar Anapa da yaptığı değerlendirmede; Akbank olarak, ekonominin can damarı olan KOBİ’lere yönelik finansal çözümler sunarken, Akbank Dönüşüm Akademisi ile bu kez finans dışı çözümler için KOBİ ihtiyaçlarını merkezimize aldık. KOBİ’lerin finansal sağlamlığını, dijital ve yeşil dönüşümünü desteklemek amacıyla, konvansiyonel ticaret dışında faaliyetlere yönelme, AB uyum yasaları, sektörel regülasyonlar gibi konularda eğitim ve gelişim desteği ile beraber networking ve iş birliği fırsatları sunuyoruz. Bu çatı altında, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sunma amacıyla girişimci kadınların yoğun olduğu illere ve deprem bölgelerindeki iş gücünü canlı tutmayı amaçlayarak 6 Şubat depreminden etkilenen illere odaklandık. Akademi kapsamında deprem bölgesi ve girişimci kadınlara yönelik eğitimler için European Fund for South East Europe’un (EFSE) hibe fon desteği ile bu çalışmalarımıza güç kattık. E-ticaret, e-ihracat, sosyal medya yönetimi ve dijital pazarlama gibi birçok konuda destekleyici programlar düzenleyerek hem istihdama hem de bölgenin kalkınmasına katkı sağlamayı hedefledik. Akbank olarak, KOBİ’lerin iş dünyasındaki rolünü güçlendirmek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek amacıyla tüm bu çabalarımıza devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

NESFIT “Pembe Kurdele” ile meme sağlığı farkındalığını artırıyor

Aktif bir hayatı ve dengeli beslenmeyi destekleyen NESFIT, sağlık farkındalığı alanında da çalışmalar yürütüyor. Her 8 kadından birini etkileyen meme kanseri konusunda farkındalık yaratmanın yanı sıra kadınların tanı ve tedavi süreçlerine katkı sunmak için 12 yıl önce kolları sıvayan NESFIT, MEMEDER ve Migros iş birliğinde Pembe Kurdele projesini büyütmeye devam ediyor.

 

Tüm dünyada 2,3 milyon kadını etkileyen meme kanserinde farkındalık yaratmak için Pembe Kurdele projesini hayata geçiren NESFIT, erken tanı bilinci yaratmaya ve kadınların yanlarında yer almaya devam ediyor. NESFIT’in 12 yıl önce başlattığı Pembe Kurdele projesi Meme Sağlığı Derneği (MEMEDER) ve Migros’un destekleriyle kadınlara ulaşıyor. Bu yıl da Migros mağazalarında ve Migros Sanal Market’te satışa sunulan Pembe Kurdeleli NESFIT paketlerini satın alan tüketiciler MEMEDER’e destek oluyor. 

Bugüne kadar binlerce kadının meme sağlığı kontrolüne, erken teşhisine ve tedavisine destek olunan proje; farklı illerde yapılan bilinçlendirme toplantıları ve online içeriklerle kadınlara sesleniyor. 

 

Emre Kılıçal: “Her noktadan kadınlara ulaşmaya çalışıyoruz”

Pembe Kurdele projesiyle meme sağlığı alanında pozitif etki yaratmaya kararlı olduklarını söyleyen Nestlé Kahvaltılık Gevrekler İş Birimi Genel Müdürü Emre Kılıçal, “Türkiye’nin meme sağlığı konusundaki en uzun soluklu projelerinden birini sürdürdüğümüz için gururluyuz. Bu alanda farkındalık yaratmak, sağlıklı bir yaşamın destekçisi olabilmek bizim için önemli” dedi. 

Kılıçal, “Erken tanı farkındalığı yaratmanın önemini biliyoruz. Dokunabildiğimiz her noktadan kadınlara ulaşmaya, farkındalığı artırmaya odaklanıyoruz” diye konuştu. 

 

“Paydaşlarımızın ve tüketicilerimizin desteğiyle etkiyi büyütüyoruz”

Kılıçal, “12 yıl önce çıktığımız yolda paydaşlarımızın katılımıyla adımlarımızı güçlendirdik, yarattığımız pozitif izi derinleştirdik. Tüketicilerimizi de projenin merkezinde konumlandırdık. Migros mağazaları ve Migros Sanal Market’te satışa sunulan Pembe Kurdeleli NESFIT paketlerini alan tüketicilerimiz aslında doğrudan MEMEDER’e katkı sunmuş oluyor” dedi. 

 

MEMEDER’in 2007’den beri Türkiye’de hem bilimsel hem sosyal etkinliklerle, kadın sağlığı için hizmet üreten, kamuya yararlı bir STK olduğunu belirten Kılıçal, “Bu projede MEMEDER ile kadınların meme sağlıklarının korunması ve erken tanı süreçlerine katkı sağlanması için el ele verdik. Geçtiğimiz yıl meme sağlığıyla ilgili doğru bilinen yanlışları, kendi kendine muayenenin önemini, meme sağlığı ile ilgili değerli bilgileri Migros Kadın Akademisi platformu ve Migros TV YouTube kanalında yayınladığımız özel bir video serisine dönüştürdük. Çevrimiçi içeriklerin yanı sıra kadınlara doğrudan ulaşmayı da sürdürdük. Deprem bölgesi ve meme sağlığı farkındalığının düşük seyrettiği illerde başlattığımız bilinçlendirme toplantılarını farklı illerde sürdüreceğiz” dedi. 

 

“İyilik Kolyeleri Atölyesi”nden seslendik 

Emre Kılıçal, “Bu yıl paydaşlarımızla Ayşe Arman liderliğinde yaptığımız İyilik Kolyeleri Atölyesi’nde buluştuk. Hem projemiz için İyilik Kolyesi yaptık hem de farkındalık mesajlarımızı sosyal medya aracılığıyla daha fazla kişiye ulaştırdık” diye konuştu. 

 

Yaman: “Her yıl binlerce kadına ulaşıyor, erken teşhisin önemine dikkat çekerek binlerce hayata dokunuyoruz”

Migros FMCG Gıda Pazarlama Direktörü Caner Yaman, “Migros olarak, NESFIT ve MEMEDER ile 12 yıldır süregelen bu köklü ve anlamlı projenin bir parçası olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Meme sağlığı, kadınlar için hayati önem taşıyan bir konu ve biz de müşterilerimizin katkılarıyla bu farkındalık hareketinin yayılmasına öncülük ediyoruz. Her yıl binlerce kadına ulaşıyor, erken teşhisin önemine dikkat çekerek binlerce hayata dokunuyoruz. Migros mağazalarından ve Migros Sanal Market’ten satın alınan her bir pembe kurdeleli NESFIT ürünüyle müşterilerimiz, birçok kadının düzenli kontroller ve erken teşhis konusunda bilinçlenmesine de destek oluyor. Bu süreçte elde edilen başarı, paydaşlarımızın ve tüketicilerimizin katkılarıyla her geçen gün daha da büyüyor. Emeği geçen herkese ve bu anlamlı hareketi destekleyen tüm müşterilerimize gönülden teşekkür ederiz” dedi.

 

Özaydın: “8 yıldır el ele verdiğimiz bu projede, mesajlarımızı daha çok kişiye ulaştırabilmekten mutluluk duyuyoruz”

Pembe Kurdele projesinde 8 yıldır süren bu anlamlı iş birliğinden mutluluk duyduklarını belirten MEMEDER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ayşe Nilüfer Özaydın, “MEMEDER olarak; meme kanserinin günümüzde erkenden tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu, muayene ve erken tanı testlerinin Aile Hekimleri aracılığıyla KETEM’lerde ücretsiz ve kolaylıkla yapılabildiğini, tüm 40-69 yaş arasındaki kadınlarımızın bu kıymetli hizmetten yararlanabileceklerini anlatıyoruz. Pembe Kurdele Projesi ile de daha çok kadına ulaşabilmiş olmaktan gurur duyuyoruz. Türkiye’nin farklı noktalarında yaşayan kadınlara ulaşabilmek, binlerce kadına meme muayenelerini hatırlatmak, kontrollerini gerçekleştirmelerine rehber olmak bizim için çok kıymetli. Erken tanı ile, kadınların yaşamlarına sağlıklı yaşam yılları katılırken, aslında tüm ailenin mutluluğunun devamına da katkı sağlayabildiğimizi belirtmek isterim. MEMEDER olarak, bir kadının sağlığının aynı zamanda ailesinin ve toplumun geleceğinin sağlığı olduğuna inanıyoruz. Günümüzde, her yıl 25 bin kadın yeni tanı alırken, en sık kadınlarda görülen ve erken tanı ile artık tedavi edilebilen bu hastalık hakkında daha fazla bilgi almak isteyenlere her zaman bilgilerimizi, desteğimizi, ışığımızı, rehberliğimizi sunmaya devam edeceğiz. Pembe Kurdele projesinin bu alana katkısı çok değerli, farkındalık mesajlarını binlerce kadına ulaştırmamızda desteği olan herkese çok teşekkür ederiz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı