Yazar arşivleri: admin

Prime Video, Orijinal Filmi My Fault: London’ın Fragmanını ve Yayın Tarihini Paylaştı

Prime Video, My Fault: London filminin fragmanını yayınladı. Mercedes Ron’un çok satan Culpables üçlemesinin (Culpa Mía, Culpa Tuya, Culpa Nuestra) ilk kitabından uyarlanan My Fault: London, 13 Şubat 2025 tarihinde sadece Prime Video’da yayınlanacak. Geçtiğimiz yıl gösterime giren ve dünya genelinde benzeri görülmemiş bir başarı yakalayan İspanyol Orijinal Filmi Culpa Mia’nın İngiliz versiyonu olan My Fault: London’ın başrollerinde Asha Banks ve Matthew Broome yer alıyor.

 

Film, 18 yaşındaki Noah’nın, annesi Ella’nın oldukça varlıklı biri olan William’a aşık olmasının ardından Amerika’dan Londra’ya taşınarak William ve oğlu Nick ile yaşamaya başlamasını konu alıyor. Londra’ya vardığında, Noah, kötü çocuk Nick ile tanışır ve aralarında hemen bir çekim oluşur. Noah, yaz boyunca yeni hayatına uyum sağlarken, Nick’in çeşitli arkadaş çevrelerinden yeni arkadaşlar edinir. Kendilerini karmaşık bir ilişkinin içinde bulan iki genç, aralarındaki çekimi bastırmaya çalışır. Noah bir yandan ilk kez aşık olurken bir yandan da geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalacaktır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Atatürk’lü Yıllar Fotoğraf Sergi

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümün 86.  yıl dönümünde Ödemiş Belediyesi ve Atatürkçü Düşünce Derneği Ödemiş şubesi işbirliği ile “Atatürk’lü Yıllar” fotoğraf sergisi açıldı.

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nin katkılarıyla hazırlanan sergi Atatürk Anı Evi’nde kapılarını açtı. Açılışa, Belediye Başkanı Mustafa Turan, CHP İlçe Başkanı Bülent Eker, ADD Ödemiş Şubesi Başkanı ve Belediye  Başkan Yardımcısı Metin Kıral, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

 

Programın ilk konuşmasını ADD Ödemiş Şubesi Başkanı ve Belediye  Başkan Yardımcısı Metin Kıral yaptı. Metin Kıral; “ Atatürk’ün; fikirlerini özümsememizi, eserlerini korumamızı, devrimlerini içselleştirmemizi, tek gerçek yol göstericinin bilim ve fen olduğunu hiç aklımızdan çıkarmamamızı, yasaklanmış olan tarikatların millete tekrar musallat olmalarına asla izin vermememizi, O’nu anlamamızı istediğini yaşarken defalarca söylediğini biliyoruz. Bu bilinçle görevimizin; muasır medeniyet seviyesini aşmak ve Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti’ni her koşulda kurtarmak, ilelebet payidar kılmak olduğunu da biliyoruz. Türk Ulusu, kuşkusuz Atatürk’ün akıl ve bilim yolunda aydınlık geleceğine güvenle yürüyecektir. Atatürk’ü anlamayı, ilke, devrim ve eserlerini koruyup yaşatmayı varlık nedeni ve temel görevi sayan Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, Büyük Atatürk’ü ebedi yaşama geçişinin 86. yılında da özlem ve minnetle anıyor, bir kez daha siyaset kurumunu yeniden Atatürk Cumhuriyeti hedefine yönelmeye, Aziz Milletimizi de bu hedefe sahip çıkmaya çağırıyoruz”dedi.

Belediye Başkanı Mustafa Turan yaptığı konuşmada; “Milletimizin yol göstericisi, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, büyük devrimci ve düşünce adamı Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının   86. Ölüm yıl dönümünde saygı, rahmet ve büyük bir özlemle anıyoruz.

Hayatının en son anına kadar ülkesine hizmet etmiş olan bu büyük insan; “Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar”  sözleriyle, kurduğu Cumhuriyete sahip olunmasını ve çok çalışılarak bilimde ileri bir seviyeye çıkılmasını arzu ve temenni etmiştir. Cumhuriyetimiz sonsuza kadar bağımsız ve özgür yaşayacak, ulu önderimiz fikirleri ile her zaman gönüllerimizde yaşamaya devam edecektir” dedi.

 

Konuşmaların ardından katılımcılar sergide yer alan fotoğrafları büyük bir ilgiyle inceleyerek, gezdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Öğrencilerden Atalarına Özlem Dolu Gösteri

Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu, Kahramankazan Kaymakamlığı ev sahipliğinde gerçekleşen 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü programına katıldı.

Şehit Ali Anar Anadolu Lisesi’nin hazırladığı 15 Temmuz Şehitleri ve Demokrasi Müzesi’nde düzenlenen 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü programına Kahramankazan Kaymakamı Abdullah Selim Parlar, Garnizon Komutanı Kenan Güler, Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, Şehit Ali Anar Anadolu Lisesi öğrencilerinden oluşan koro günün anlam ve önemine ilişkin hazırladıkları repertuvar kapsamında müzikal gösterisi sergiledi. ‘’Fikirler Ölmez’’ adlı şiiri seslendirdikten sonra öğrenciler, Atatürk’ün fikirlerinin ölümsüz olduğunu gerçekleştirdikleri tiyatro gösterisi ile canlandırdılar.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına böylesi güzel bir program hazırlanmasından dolayı duygulandığını ifade eden Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu: ‘’ Öğrencilerimiz hakikaten bugün çok duygu yüklü ve içimizi sızlatan bir program gerçekleştirdi. Öğrencilerimizin sergiledikleri performansları ilk başlarda yüreğimizle alkışladık, sonrasında fiziki alkışladık. Evlatlarımıza okulumuza bize bu güzel anları yaşattıkları için çok teşekkür ediyorum. Atamızı unutmadık, unutmayacağız!’’ dedi.

Gösterilerin ardından ‘’Atatürk’’ temalı okullar arası yarışmalarda derece alan öğrencilere ödülleri takdim edildi. Hatıra fotoğrafının ardından program sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Anadolu Ateşi Lüleburgaz’ı büyüledi

Kentin işgalden kurtuluşunun 102’nci yıldönümü dolayısıyla Lüleburgaz’da sahne alan Anadolu Ateşi dans topluluğu sanatseverlerden büyük ilgi gördü.

Gecede konuşan Lüleburgaz Belediye Başkanı Dr. Murat Gerenli; “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da özgür ve bağımsız bireyler olarak yaşayacağız ve her şeyin sevgiyle başladığı çağdaş cumhuriyet kenti Lüleburgaz’da bilim ve sanatın şekillendirdiği kültürümüzle aydınlık geleceğimize yürüyeceğiz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Pavarotti’nin Mirasçısı Pene Pati CRR’de

Pavarotti’nin mirasçısı olarak görülen dünyanın önde gelen tenorlarından Pene Pati, Türkiye’deki ilk performansıyla 16 Kasım Cumartesi akşamı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda müzikseverlerle buluşacak. Opera sahnelerinde “güneş ışığı dolu altın sesi” olarak tanımlanan Samoa kökenli tenor, Antonio Pirolli yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası eşliğinde dinleyicilere unutulmaz bir müzik şöleni sunacak. Ünlü tenorun geniş ve etkileyici repertuvarı, aşk ve trajediyi işleyen aryalardan oluşuyor. 

CRR gerçekleşecek konserin ilk yarısında, Pati’nin güçlü sesi ve duygusal yorumuyla, İtalyan ve Fransız opera geleneğinin en seçkin aryalarına yer verilecek. Gioachino Rossini’nin Hırsız Saksağan uvertürüyle başlayacak olan programda, “La Danza” ile Rossini’nin enerjik tınıları, Donizetti’nin L’elisir d’amore operasından “Una furtiva lagrima” ile aşkın hüzünlü dokusu, Gounod’un Faust operasından “Salut! Demeure chaste et pure” ile derin bir zarafet, Puccini’nin Manon Lescauteserinden “Intermezzo” ile dokunaklı bir atmosfer ve La Bohème’den “Che gelida manina” ile romantizmin zirvesi sahnede hayat bulacak. Ayrıca, Massenet’nin Manon operasından “En fermant les yeux”, Verdi’nin Rigoletto eserinden “Questa o quella” ve Gounod’un Roméo et Juliette operasından “L’amour!… Ah! Lève-toi, soleil!” de Pati’nin yorumu ile dinleyiciye ulaşacak.

Konserin ikinci yarısında, Antonio Pirolli yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası, Felix Mendelssohn’un 4. Senfonisi’ni seslendirecek. “İtalyan Senfonisi” olarak da bilinen bu başyapıt, İtalya’nın renkli ve coşkulu havasını yansıtan bölümleriyle dinleyicileri farklı bir müzikal yolculuğa çıkaracak. 

16 Kasım Cumartesi saat 20:00’de gerçekleşecek konserin biletleri 40 ve 90 TL olarak CRR gişesi ve Biletix’ten temin edilebilir. 

 

FAZIL SAY’IN ESERİNİ DÜNYA PRÖMİYERİNDE SESLENDİRECEK

2022 yılında Warner Classics’ten yayınladığı ilk albümüyle Opus Klassik Yılın Çıkış Yapan Sanatçısı Ödülü’nü alan Pene Pati, Opera Eleştirmenleri Ödülleri’nde En İyi Erkek Şarkıcı seçildi. Dana önce Paris Ulusal Operası, San Francisco Operası, Berlin ve Viyana Devlet Operası gibi dünyanın en prestijli sahnelerinde yer aldı. 2024/25 sezonunda Paris Ulusal Operası, Covent Garden ve Metropolitan Opera’da önemli roller üstlenecek olan Pati, 6-7 Kasım’da Luzern Senfoni Orkestrası ile Fazıl Say’in “Mozart ve Mevlâna” eserinin dünya prömiyerini seslendirmeye  hazırlanıyor.

PENE PATİ KİMDİR?

Pene Pati, The Telegraph tarafından “zorlanmadan ihtişama ulaşabilen altın sesiyle” tanımlanan, dünya sahnelerinin en parlak tenorlarından biridir. Le Monde’un “yuvarlak ve güneş ışığı dolu sesi” olarak andığı Pati, sıcak ve etkileyici kişiliği ile hem dinleyicilerin hem de eleştirmenlerin beğenisini kazanıyor. Avrupa’nın önde gelen sahnelerinde performans sergileyen ilk Samoan tenor olan Pati, Mozart’tan Massenet’ye, Donizetti’den Gounod’ya, Puccini’den Verdi’ye kadar geniş bir repertuvarda olağanüstü bir çok yönlülük sergiliyor.

2022 yılında Warner Classics etiketiyle yayımladığı ilk albümü ona Opus Klassik Yılın Çıkış Yapan Sanatçısı Ödülü’nü kazandırdı. Ayrıca, Opera Eleştirmenleri Ödülleri’nde En İyi Erkek Şarkıcı seçilen sanatçı, Uluslararası Opera Ödülleri’nde ise Opera Dergisi Okuyucuları Ödülü’ne layık görüldü. Warner Classics’in özel sanatçısı olan Pati, Eylül 2024’te piyasaya çıkan ikinci albümü Nessun Dorma ile kariyerinde bir adım daha ileriye gitti.

2024/25 sezonunda Gounod’nun Faust operasında Paris Ulusal Operası’na dönüş yapan Pati, ardından Covent Garden’da Puccini’nin La Bohème operasında Rodolfo ve Metropolitan Opera’da Verdi’nin Rigoletto operasında Duca rolleriyle kariyerinin en prestijli sahnelerinde yer alacak. Bu yoğun sezon programı, Bavyera Devlet Operası ve Şikago Lyric Operası gibi önemli kurumlarda ilk performanslarını, Cenevre Oda Orkestrası ile Werther operasındaki başrolünü ve Salzburg Paskalya Festivali’nde Mendelssohn’un Elias oratoryosunu da içeriyor.

Pati, San Francisco, Opéra Comique, Berlin Devlet Operası, Viyana Devlet Operası ve daha birçok saygın opera kurumunda gerçekleştirdiği başarılı performanslarla tanınıyor. Fransa’nın yıllık Bastille Günü konserinde sahne alan Pati, Prag Filarmonisi ile verdiği gala konseriyle Medici.tv üzerinden geniş bir izleyici kitlesine ulaştı. Dünyanın dört bir yanında büyük beğeni toplayan performanslarıyla Pati, günümüzün en dikkat çeken opera sanatçılarından biri olarak müzikseverlerle buluşmaya devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çiğli’de “Önce İnsan ve Bir Dahi Atatürk” Belgesel Gösterimine Büyük İlgi

Çiğli Belediyesi, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 86’ncı yıl dönümünde anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.

Atatürk’ü anmak amacıyla düzenlenen “Önce İnsan ve Bir Dahi Atatürk” belgesel gösterimi ve söyleşisi, katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı. Cumhuriyetin sunduğu fırsat eşitliğini ve Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin önemini vurgulayan Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, “En güzel rejimi bizlere hediye etti” dedi.

Atatürk’ün insan sevgisini, fikirlerini ve bıraktığı mirası bir kez daha anımsatan bu etkinlik, büyük bir katılımla gerçekleşti. Çiğli Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen söyleşi ve belgesel gösteriminde, Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, 9 Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal Arı, 9 Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu, Tarih Uzmanı Alis Altan, meclis üyeleri, muhtarlar ve Çiğlili vatandaşlar bir araya geldi. etkinlikte, Atatürk’ün hayatı ve Cumhuriyet’in kuruluşu üzerine önemli konuşmalar yapıldı.

Başkan Yıldız: “En güzel rejimi bizlere hediye etti”

Söyleşinin açılış konuşmasını yaparak, kendisine ve herkese sunulan fırsat eşitliğinin cumhuriyet sayesinde gerçekleştiğini kaydeden Başkan Yıldız, “Ben bu kentte doğdum, ilkokulu burada okudum ve bugün bu kentin belediye başkanı oldum. Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hepimizin yol göstericisidir. Bugün bu sıralarda oturmamızı, fırsat eşitliğini sağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyettir. 10 kardeşli bir baba ve 11 kardeşli bir annenin çocuğu olarak doğdum. Bana tanınan bu fırsatın sebebi, kimsesizlerin kimsesi olan cumhuriyettir. Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının bize armağan ettiği en büyük şey; özgürlüğün ve adaletin simgesi olan cumhuriyettir. En güzel rejimi bizlere hediye etti. Adil düzen ve fırsat eşitliğini sağladı. 57 yıllık ömrüne cumhuriyet, onlarca devrim sığdırdı ve vatanı kurtardı. Çiğli, Cumhuriyet ile özdeşleşmiş bir kenttir ve ilelebet payidar kalacak olan cumhuriyete her zaman sahip çıkacağız” diye konuştu.

Arı: “Mustafa Kemal Atatürk: Tarih Sahnesinde Eşsiz Bir Dahi

9 Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılapları Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal Arı söyleşinin moderatörlüğünü gerçekleştirdi. Arı yaptığı konuşmada, uzun yüzyılların yetiştirdiği en büyük dahinin Mustafa Kemal Atatürk olduğuna vurgu yaptı. Arı,” Mustafa Kemal Atatürk, yüzyılların yetiştirdiği ender bir dahi olarak, tarih sahnesinden silinmek üzere olan bir ulusa, ulus olduğunu hatırlattı ve yedi düvele karşı vatanını kurtararak bağımsız ve özgür bir devlet kurdu. O devleti, cumhuriyete ve demokrasiye yönelten eşsiz bir liderdi. 57 yıllık yaşamına destansı başarılar sığdıran Atatürk, Geometri ve Medeni Bilgiler gibi kitaplarıyla da bilgi dünyasına katkıda bulundu. Değişik cephelerde savaşan bir asker olan Mustafa Kemal’i,  Çanakkale Savaşı’nı anlamak için onun mavi gözlerinden bakmak gerekir. Mustafa Kemal’i anlamak için ‘Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum’ sözlerine ve o anki ruh haline bakmak gerekir. 19 Mayıs 1919’u bilmek ve Cahit Külebi’nin ‘Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı’ dizelerinde anlatılan Mustafa Kemal’i ve bitkin düşen Anadolu insanının yüreğindeki kıvılcımı canlandırmak gerekir. Türk ulusu için en çağdaş devrimleri getiren Atatürk’ü düşünmek ve anlamak için, onun hayatına bakmak yeterlidir. Mustafa Kemal asla ‘ben yaptım’ dememiş, her zaman her yapılanı millet yaptı demiştir. ‘Büyük Türk milleti, az zamanda büyük işler yaptın’ diyerek her şeyi büyük Türk milletine adamıştır. Böyle bir öndere sahip olmakla ne kadar gurur duysak azdır” ifadelerini kullandı.

Altan: O eşsiz dahi her zaman bağımsızlığa inandı”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü her yıl aynı yas ve aynı aşkla andığımızı hatırlatan Tarih Uzmanı Alis Altan, “O eşsiz dahinin, mavi gözlü devin eşsiz ve benzersiz soyadını almadan önce Cumhuriyet kıvılcımlarını anlatmak isterim. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal, Samsun’a çıktığında Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşı’ndan çıkmış ve bitap haldeydi. Halk yorgun, bitkin ve çok yoksuldu. Halkın sadece yüzde 3’ü okuma yazma biliyordu. 15 Mayıs 1919’da Yunan ordularının İzmir’e saldırısı başlamış ve ok yaydan çıkmıştı eşsiz dahi her zaman bağımsızlığa inandı. Ulus egemenliğine dayanan, engelsiz ve koşulsuz bağımsız bir Türk devleti kurmak, Anadolu topraklarına basar basmaz uygulamaya başladığı buydu. İşte, Cumhuriyetin ilk kıvılcımı bu… Ölümünün 86. yıl dönümünde, onu aynı yasla, aynı aşkla anıyoruz ve Cumhuriyetimizin 101. yılını kutluyoruz” dedi.

Kerimoğlu: “Atatürk’ün doğduğu coğrafyanın düşünce sisteminde büyük etkisi vardır”

9 Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılapları Tarihi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu coğrafyanın düşünce yapısında etkili olduğuna dikkat çekti. Kerimoğlu, “Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu yer ve coğrafya, fikirlerinin şekillenmesinde büyük rol oynamıştır. Makedonya; Yunan, Bulgar ve Sırp gibi birçok yabancı devletin ele geçirmek istediği bir bölgeydi. Mustafa Kemal, çocukluğunda çatışmalara tanık oldu ve gündelik hayat kaygılarıyla büyüdü. Selanik ve Balkan coğrafyası, Atatürk’ün küçük yaşlarda milliyetçi düşüncelere sahip olmasına neden oldu. Asker olarak yetişmesi de fikirlerinin oluşumunda önemli bir etken olmuştur. Atatürk’e yerli ve yabancı birçok yazar ilham kaynağı olmuştur. Kendisi her zaman çok okuyan ve herkesi dinleyerek onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışan bir kişiliğe sahipti. Atatürk, Cumhuriyet ile yönetilen bir devlet kurmak için yola çıktı. Fransızca’yı konuşup yazacak düzeyde, Almanca’yı ise sözlükten çeviri yapacak kadar biliyordu. İngilizce bilmemesine rağmen, arkadaşlarına çeviri yaptırarak yabancı yazarları takip ediyordu. Bir asker olmasına rağmen, sosyal anlamda da kendini geliştirmeyi hedeflemiştir. Felsefecilerin, sosyologların, tarihçilerin ve arkeologların kitaplarını okuyarak yanlarına notlar almıştır. Atatürk’ün vizyonu, sadece askeri alanda değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel anlamda da büyük bir derinliğe sahipti” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Buca Belediyesi’nden duygulandıran 10 Kasım filmi

Buca Belediyesi’nin 10 Kasım’a özel bir çocuğun gözünden Atatürk sevgisini anlattığı sosyal medya filmi izleyenlere duygu dolu anlar yaşattı.

Buca Belediyesi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 86. yıl dönümü nedeniyle sosyal medya filmi hazırladı. #içimizdekisen etiketi ile paylaşılan film gerçek bir hikâyeden uyarlandı. Ana sınıfı öğrencisi Rauf Geren, sınıf arkadaşları ve öğretmen Seher Karadumanlı’nın rol aldığı filmde, bir çocuğun gözünden Atatürk sevgisi anlatıldı.

Filmde, öğretmenlerinin Atatürk’ün kalplerimizde yaşadığını anlattığı dersin ardından küçük Rauf, matarasındaki suları boşaltıyor. Öğretmeninin neden böyle yaptığını sorması üzerine ise minik oyuncu Atatürk fotoğrafını işaret ederek “boğulur” diye cevap veriyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ata’ya Özlem Şiir Yarışmasının Kazananları Belli Oldu

Küçükçekmece Belediyesi’nin İlçe Kaymakamlığı ve  Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte düzenlediği ‘Ata’ya Özlem’ konulu şiir okuma yarışmasının ödül töreni Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 86. yıl dönümü anısına gerçekleştirilen yarışmanın ödül törenine; Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi’nin yanı sıra Birim Müdürleri, öğrenciler, öğretmenler ve ebeveynler de katıldı. Törende,  Küçükçekmeceli öğrenciler ve öğretmenler, Ata’ya özlemlerini şiirle anlatarak, katılımcılara duygusal anlar yaşattı.

Kemal Çebi: Kalplerindeki Atatürk sevgisini derin mısralarla ifade eden yarışmacılarla gurur duyuyorum

Dereceye giren öğrencilere ve öğretmenlere ödüllerini takdim eden Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, “ Atatürk sevgisini dizelere taşıyan öğrenci ve öğretmenlerimizle buluştuk. Kalplerindeki Atatürk sevgisini derin mısralarla ifade eden tüm yarışmacılarla gurur duyuyorum. Cumhuriyetimizi emanet ettiğimiz bu genç neslin her biri Atamızın izinde, aydınlık bir geleceğin teminatıdır. Dereceye giren öğrenci ve öğretmenlerimizi tebrik ediyor, tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” diye konuştu. Yarışmada dereceye girenlere, para ödülü verildi.

Dereceye girenler

İlkokul Kategorisi Dereceleri

1 . Hayriye Gök İlkokulu- Elif Taşkın

2. Halit Uygur İlkokulu- Beril Şabadak

 3. Büyük Halkalı İlkokulu- Havin Deniz Yürük

Ortaokul Kategorisi Dereceleri

1.Mustafa Kemal Ortaokulu- Miray Merve Uygun

2. TOKİ Şehit Çağlar Canbaz İmam Hatip Ortaokulu Anıl Taha Uzun

3. Özel Bil-Fen Halkalı Ortaokulu Aslı Didem Görücü

Lise Kategorisi Dereceleri

 

1.Yavuz Selim İmam Hatip Lisesi -Fatih Enes Gülali

2. Gülten Özaydın Çok Programlı Anadolu Lisesi -Levent Yılmaz

3. Gülten Özaydın Çok Programlı Anadolu Lisesi -Nazlınur Balcı

Öğretmen Kategorisi Dereceleri

1.Doğan Cüceloğlu Fen Lisesi- Aslıhan Mutlu İncesu

2. Doğan Cüceloğlu Fen Lisesi- İsmail Yaylı

3. Osman Zeki Üngör İlkokulu- Özden Özge Korkmaz

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ali Yerlikaya ekranlara dönüyor

atv’nin Can Borcu dizisiyle ekranlara dönmeye hazırlanan Ali Yerlikaya Antalya’da devam eden Batur Timi sinema filmi çekimlerini önceki gün tamamladı.

Ocak ayında bir tiyatro projesi için de sahnelere dönecek olan oyuncu, bir yandan da karakteri için usta isim Hakan Karsak’tan ders alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Suda doğum, süreci kısaltıyor, ağrıyı hafifletiyor!

Son yıllarda popüler hale gelen suda doğum uygulamasını değerlendiren Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, “Suda doğumun doğum süresini kısalttığı, ağrıyı hafiflettiği ve annenin daha rahat bir doğum deneyimi yaşamasına katkıda bulunduğu biliniyor. Ancak suda doğumun yapılabilmesi için annenin sağlığında ve gebeliğinde herhangi bir risk olmamalıdır.” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan. “Gebelik ve doğum, kadın vücudunun doğal bir işlevi olarak değerlendirilmelidir ve tıbbi bir gereklilik olmadığı sürece müdahalelerden kaçınılmalıdır.” 

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ebelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, doğum sürecinde ebelik hizmetlerinin önemine dikkat çekerek, son yıllarda popüler hale gelen suda doğum uygulaması hakkında bilgi verdi.

Müdahaleli vajinal doğum…

Müdahaleli vajinal doğumlar hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, bu doğumların doğum sırasında anne ve bebeğin sağlığını korumak amacıyla tıbbi müdahaleler içeren doğumlar olduğunu söyledi. Dr. Esencan, tıbbi gerekliliğe dikkat çekti ve ekledi: “Bu müdahaleler arasında elektro fetal monitörizasyon (EFM)-bebek kalp seslerini dinleyen cihazın bağlanması, oksitosin ile doğumun hızlandırılması yani sancı serumu, epizyotomi, amniyotomi, forseps veya vakum kullanımı gibi yöntemler bulunur. Ancak bu müdahaleler, tıbbi gereklilik olmadığı sürece, anne ve bebek sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.”

Sezaryen sonrası vajinal doğum mümkün mü?

Sezaryen sonrası vajinal doğumun, önceki doğumunu sezaryen ile yapan kadının bir sonraki doğumunu vajinal yolla gerçekleştirmesi olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, “Bilimsel veriler, sezaryen sonrası vajinal doğumun sezaryen oranını azaltmada önemli bir seçenek olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak bu doğum şekli, annenin doğum şekline ilişkin kararı, önceki sezaryen kesisi, uterus rüptürü gibi risk faktörleri dikkate alınarak uzman bir ekip tarafından dikkatlice değerlendirilmelidir.” şeklinde konuştu.

Suda doğum için anne sağlığı ve gebeliğinde bir risk bulunmamalı! 

Son dönemde ilgi gören suda doğum konusuna da değinen Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, şöyle devam etti:

“Suda doğum, annenin doğum sırasında ılık suyla dolu bir havuzda doğumu gerçekleştirdiği bir yöntemdir. Bu yöntemin doğum süresini kısalttığı, ağrıyı hafiflettiği ve annenin daha rahat bir doğum deneyimi yaşamasına katkıda bulunduğu biliniyor. Ancak, suda doğumun yapılabilmesi için annenin sağlığında ve gebeliğinde herhangi bir risk bulunmaması gerekir. Uygulama sırasında anne ve bebeğin sağlık durumlarının yakından izlenmesi de önem taşır.”

Ebeler bilgi ve becerilerini sürekli güncellemeli! 

Doğal doğumun, mümkün olduğunca müdahale edilmeden gerçekleşen doğumlar olduğuna işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, “Bu süreçte, ebeler gebeleri doğuma hazırlamak için önemli bir rol üstlenirler. Gebelik döneminden itibaren anne adaylarını bilgilendiren ve doğum sürecini gözlemleyerek yalnızca komplikasyon geliştiğinde müdahalede bulunan ebeler, doğumun doğal akışında tamamlanmasını sağlarlar. Ebelerin bilgi ve becerilerini sürekli olarak güncellemeleri, normalden sapmalarını erken fark ederek gerekli önlemleri almaları, sağlıklı ve güvenli doğum süreçlerinin gerçekleşmesinde kritik bir rol oynamaktadır.” diye konuştu.

Tıbbi zorunluluk olmadıkça sezaryen tercih edilmemeli! 

Anne adaylarının, doğum yöntemi seçiminde ebeler ile iş birliği içinde olmasının önemli olduğunu da kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, “Her anne adayının kendi sağlık durumunu göz önünde bulundurarak, tıbbi gereklilikler ve riskler doğrultusunda karar vermesi gerekmektedir. Normal doğumun anne ve bebek sağlığı açısından uzun vadede daha faydalı olduğunu, tıbbi zorunluluk olmadıkça sezaryen doğumun tercih edilmemesi gerektiği unutulmamalıdır.” dedi.

Epidural anestezi gibi ağrı kesiciler normal doğumları artırıyor mu?

Epidural anestezinin, normal doğum sırasında ağrıyı azaltan bir yöntem olduğunu ve birçok kadın için doğum sürecini daha yönetilebilir hale getirdiğini de söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, şunları kaydetti:

“Bu da normal doğum oranlarını artırabilecek bir faktördür. Epidural, annenin doğum sürecini daha rahat geçirmesine yardımcı olabilirken, doğum süresini uzatma ve doğumun ikinci aşamasında annenin kontrolünü azaltma gibi bazı dezavantajları da olabilir. Bu yöntem doğru kullanıldığında doğum sırasında annenin rahatlamasına yardımcı olabilir.”

Ebelik hizmetleri neden önemli?

Doğumun doğal sürecinde ebelerin rolünün oldukça önemli olduğunu da dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, “Normal doğum oranlarının artması için ebelerin doğumdaki yerini yeniden alması gerekmekte ve ebe ile gebenin daha etkili bir şekilde buluşturulması gerekmektedir. Nitelikli ebelik hizmetlerinin yaygınlaşması, anne adaylarının doğum sırasında ihtiyaç duyduğu sürekli desteği sağlayarak, güvenli ve sağlıklı bir doğum süreci geçirmelerine yardımcı olur. Ebe desteğiyle yapılan doğumlar, doğum sürecini daha doğal ve olumlu hale getiren faktörlerden biridir. Doğum ortamında anneye sağlanan güvenlik, saygı, mahremiyet ve fiziksel-duygusal destek, annenin doğum sürecini daha rahat yönetmesine yardımcı olur ve doğum sonrası iyileşme sürecini hızlandırır. Ebe desteği, doğum sonrası annenin bebekle bağ kurmasını kolaylaştırarak, anneliğe uyum sağlamasına da yardımcı olur.” diye konuştu.

Her doğum kendine özgü…

Kadınların, normal doğumun faydaları konusunda yeterince bilgilendirildiğinde ve doğuma eğitimle bilinçli bir şekilde hazırlandığında, sezaryen doğumun yalnızca tıbbi zorunluluk durumlarında tercih edileceğini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, “Gebelik ve doğum, kadın vücudunun doğal bir işlevi olarak değerlendirilmelidir ve tıbbi bir gereklilik olmadığı sürece müdahalelerden kaçınılmalıdır. Doğumun anne ve bebek için sağlıklı bir şekilde tamamlanabilmesi, uygun bir doğum ortamının sağlanmasına, nitelikli ebelik hizmetlerine ve annelerin doğuma bilinçli bir şekilde hazırlanmasına bağlıdır. Sezaryen doğum, bazı durumlarda gerekli olsa da yanlış inanışlardan uzaklaşıp anneye suçluluk yüklemeden, her doğumun kendine özgü olduğunu kabul eden bir yaklaşımla ele alınmalıdır.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı