Yazar arşivleri: admin

Geleceğin müzisyenlerinden muhteşem konser

Kemer Belediyesi Gençlik Orkestrası, Antalya Üstün Kent Orkestrası, Antalya Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) bir konser verdi.

 

Kemer Belediyesi ile Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) iş birliğince düzenlenen konsere, CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı ile il yönetimi, CHP Kemer İlçe Başkanı Sedat Karakaya, ABB Kemer Sorumlusu İsmail Selami Minta, SMA hastası Yusuf Yiğit’in babası Ramazan Bakırdağ ve vatandaşlar katıldı.

 

Solistliğini Görkem Durmaz’ın yaptığı konserde, orkestrayı ise Şef Furkan Üstündağ yönetti. Konserde, sanat müzikleri ve marşların yanı sıra Barış Manço, Cem Karaca, Selami Şahin, Müslüm Gürses, Neşet Ertaş, Aşık Veysel, Erkin Koray, Özdemir Erdoğan, Erol Evgin, Ayten Alpman gibi önemli isimlerin de eserleri seslendirildi.

 

Konserde, Özel Uğur Okulları da Parla ve İzmir Marşı’na eşlik ederek, konseri izlemeye gelenlere güzel anlar yaşattı.

 

CHP İl Başkanı Kamacı, Şef Furkan Üstündağ eşliğinde güzel bir akşam yaşadıklarını belirterek, konserin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ettiğini söyledi.

 

SMA hastası Yusuf Yiğit’in babası Ramazan Bakırdağ da oğlu için yapılan bağışlar için herkese teşekkür ettiğini kaydetti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çimsa’nın sürdürülebilirlik projelerine IFC’den 70 milyon dolarlık yeşil kredi

Dünya Bankası Grubu’nun özel sektör kolu olan Uluslararası Finans Kurumu (IFC – International Finance Corporation), Sabancı Topluluğu şirketlerinden Çimsa ile 70 milyon dolarlık yeşil kredi anlaşmasına imza attı. Söz konusu kredi, Çimsa’nın Türkiye’deki üretim merkezlerinde hayata geçirdiği sürdürülebilirlik projelerinin finansmanı için kullanılacak. 

 

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan IFC Orta Doğu, Orta Asya ve Türkiye’den Sorumlu İmalat, Tarım ve Hizmetler Bölge Endüstri Müdürü Lukas Casey, “Bu yatırım, Türkiye’deki sürdürülebilir kalkınmayı destekleme konusundaki kararlılığımızın önemli bir göstergesi. Çimsa’nın karbon ayak izini azaltmasına yardımcı olarak, sadece çevresel sürdürülebilirliği desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda Türk çimento sektörünün rekabet gücünü de artırıyoruz. Ve aslında bu iki hedefin bir arada gerçekleşebileceğini gösteriyoruz” dedi.

 

“TÜRKİYE’NİN YEŞİL DÖNÜŞÜMÜNE ÖNCÜLÜK ETMEKTEN BÜYÜK GURUR DUYUYORUZ”

 

Çimsa CEO’su Umut Zenar ise, şirket olarak sürdürülebilirliği sadece geçici bir trend olarak değil, dünyada hızla büyüyen yeni bir ekonomi olarak gördüklerinin altını çizerken, “Bugün Çimsa’nın tüm tesislerinde kararlı bir şekilde gerçekleştirdiğimiz sürdürülebilirlik yatırımlarıyla, kendi sektörümüzde bu yeni ekonominin öncüsü olmayı amaçlıyoruz. Bunu yaparken, çimento ve yapı malzemeleri sektörünün gerçekliğinin farkındayız. Bu bize ilave bir sorumluluk da yüklüyor. Eğer biz kendi sektörümüzde bu sürdürülebilirlik dönüşümünü sağlayabilir, ürünlerimizi, tesislerimizi, tedarik zincirimizi yeşil seferberliğin bir parçası haline getirebilirsek, sadece kendi sektörümüze değil, diğer tüm iş kollarına da önemli bir mesaj vermiş olacağız. Biz bugüne kadar Çimsa olarak, yatırımlarımızla, küresel açılımımızla, ürün çeşitliliğimizle, Türk yapı malzemeleri sektörüne örnek olduğumuza inanıyoruz. Son yıllarda, alternatif yakıt, alternatif hammadde, yenilenebilir enerji ve klinker azaltımı gibi konularda ortaya koyduğumuz çalışmalarla, örnek olma misyonumuzu sürdürülebilirliğe taşımaktan ve Türkiye’nin yeşil dönüşümüne öncülük etmekten büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

Sürdürülebilirlik konusundaki çabalarının, kendi alanında dünyanın en saygın organizasyonlarından IFC tarafından tescil edilmesinden büyük mutluluk duyduklarını da sözlerine ekleyen Umut Zenar, “Biz bu anlaşmayı, IFC ile   uzun vadeli bir iş ortaklığının başlangıç noktası olarak görüyoruz. Orta vadeli SBTi hedeflerimiz doğrultusunda, IFC sadece Çimsa’ya finansman sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda karbon azaltma yolculuğumuzda yön verecek. Çimsa’nın net ihracatçı bir şirket olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu iş birliği sınırda karbon vergisi uygulamasına adaptasyon süreçlerimize de çok büyük bir katkı sunacak. Son yıllarda artırdığımız küresel ayak izimizi, ülkemiz için ilave bir katma değere dönüştürerek, bu topraklara karşı olan sorumluluğumuzu da yerine getirmeyi sürdüreceğiz” dedi.

 

YEŞİL FİNANSMAN ÇERÇEVESİ’Nİ YAYIMLADI

 

Gerçekleştirdiği sürdürülebilirlik yatırımlarıyla eş zamanlı olarak Yeşil Finansman Çerçevesi’ni de geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaşan Çimsa, karbonsuzlaşma yol haritasını 6 ana odakta şekillendiriyor. Alternatif hammadde,alternatif yakıt, ürün dönüşümü, termal ve elektrik verimliliği, yenilenebilir enerji ve yeni teknolojiler alanlarında yatırımlarını ve çalışmalarını devam ettiren Çimsa, Mersin ve Münih’teki Ar-Ge merkezlerinde gerçekleştirdiği inovasyon çalışmalarını da döngüsel ekonomi temelinde inşa ediyor. 

 

Klinker kullanım oranını 4 yılda 10 puan birden düşürdü

 

  • Emisyon yönetiminde klinker oranını düşürmeyi en büyük önceliklerinden biri olarak gören Çimsa, bu alanda gerçekleştirdiği inovasyon ve ürün dönüşümü çalışmaları sonucunda, 2020 ve 2024 yılları arasında klinker kullanım oranını %10 aşağı çekti.

 

  • Türk çimento sektöründe alternatif yakıt teknolojisine öncülük eden Çimsa, 2023 itibarıyla bu alanda yüzde 30’luk kullanım oranına ulaştı. Söz konusu oran, bugün itibarıyla Türkiye’de ortalama yüzde 12 seviyelerinde seyrediyor.

 

Afyon ve Eskişehir tesisleri ihtiyaç duydukları elektriği yenilenebilir kaynaklardan üretecek

 

  • Çimsa genelinde, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik enerjisi kullanım oranı 2023’te yüzde 54 olarak gerçekleşti. 2030 yılında bu oranın yüzde 80’in üzerine çıkarılması hedefleniyor.

 

  • Çimsa, Afyon tesisindeki güneş enerjisi santralı (GES) yatırımını 2023 yılında tamamlamasının ardından, geçtiğimiz aylarda Buñol fabrikasında 4,2 milyon Euro yatırımla kurduğu GES’te enerji üretimine başladı.

 

  • Çimsa Eskişehir tesisinde kurulacak ve 14,2 MWp DC kurulu güçle yıllık yaklaşık 19 milyon kWh elektrik enerjisi üretecek santralin çalışmaları da devam ediyor. Tüm bu çalışmalarla birlikte Türkiye’de Afyon ve Eskişehir fabrikalarının, ihtiyaç duydukları elektriği tesislere entegre şekilde üretileceği bir planlama gerçekleştiriliyor.

 

Çimsa, dünyanın en saygın uluslararası standartlarından Bilim Temelli Hedefler Girişimi tarafından (The Science Based Targets initiative) da onaylanan yol haritasıyla, 2030 yılı yakın dönemli  sera gazı emisyon hedeflerine  ulaşmak için kararlılıkla çalışmayı sürdürüyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ses ve Elektrik Dalgaları Prostat Kanserini Hedef Alıyor

Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser tipidir. Prostat kanseri görülme riski yaş ile birlikte artış göstermektedir. Özellikle 50 yaş üzerindeki her 8 erkekten birinde kanser görülebilmektedir. Ailesinde prostat kanseri hikayesi olan erkeklerde erken yaşlarda tespit edilmesi mümkün olabilir. Son zamanlarda moleküler testlerin yaygın kullanılması ile hastalık daha erken evrede ve küçük çapta fark edilmekte ve tanısının konulması da kolaylaşmaktadır. Ayrıca prostat kanserinde modern yöntemler hasta konforunu artırmakta ve iyileşme sürecini kısaltmaktadır. Memorial Bahçelievler Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Abdulmuttalip Şimşek, prostat kanserinin ameliyatsız tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

 

Erken evrede ilaç tedavisi ile takibi mümkün 

Prostat kanserinin gelişiminde yaş, genetik yatkınlık ve hormonal değişiklikler temel risk faktörleri arasında yer almaktadır. Özellikle 50 yaş üstü erkeklerde daha sık görülmesi, yaşlanmaya bağlı hücresel değişimlerin hastalıkla ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Aile öyküsü, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve çevresel toksinlere maruziyet de riski artıran diğer önemli etkenlerdir. Kanserin tedavisinde çeşitli yöntemler; hastalığın evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve kanserin yayılma derecesine göre tercih edilebilmektedir. Erken evrede tespit edilmiş ise genellikle cerrahi tedavi yerine ilaç tedavisi ile takibi önerilebilmektedir. Fakat bu küçük tümörler her ne kadar yakın takip edilseler de, kanser hücresiyle yaşamak derin bir gerilime yol açmaktadır. Hem erkeğin kendisinde hem de çekirdek ailede çeşitli arayışlar oluşturmaktadır. Prostat kanserinde en yaygın ve etkili tedavi yöntem olarak kullanılan cerrahi tedavide ise robotik, laparoskopik (kapalı) ve açık cerrahi yöntemler mevcuttur. Cerrahiye uygun olan hastalarda hangi yöntem ile ameliyat edileceğine karar verilmesi her hasta için farklılık gösterebilmektedir. Cerrahi yaklaşımda amaç prostatın tamamının alınmasıdır.

 

Bu teknoloji, aynı gün kanser hücrelerinden kurtulmayı amaçlıyor

Prostat kanserinin cerrahi tedavisi konusunda genç hastalar, nadir de olsa, cinsel fonksiyon bozukluğu ve idrar kaçırma riskini düşünerek endişe yaşamaktadır. Bu nedenle birçok erkek tedavi olmayı geciktirmektedir. Güncel tedavi yöntemlerinden biri olan yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason (HIFU) minimal invaziv prosedür ile kanser hücrelerini dakikalar içinde yok edebilmektedir. Bu yöntem ile gündüz işlemin yapıldığı merkeze gelen hastalar akşam tümörlerinden kurularak hastaneden ayrılma imkanı sunmaktadır. Bu tedavide ana hedef prostat içerisindeki ana lezyonu yok etmek ve ileride doğabilecek metastaz riski ve hastalığın ilerlemesini durdurmaktır. HIFU tarafından üretilen ısı, maruz kalan dokuda sıcaklığın 60 derecenin üzerine hızla çıkmasına neden olmaktadır. Bu ısı, çoğu dokuda 1 saniyeden uzun sürdüğü için geri dönüşümü olmayan hücre ölümüne yol açmaktadır. İşlem yakılacak tümör ve prostat boyutuna bağlı olarak 1-2 saat sürmekte ve çoğunlukla hastanede yatmaya gerek duyulmamaktadır. 

 

HIFU yöntemi kanser hücrelerini yok ederken çevre prostat dokularında ödeme yol açabilmektedir. Tümör dokusu ana sinir ve damarlara uzak olduğunda hastalarda işlem sonrası idrar kaçırma ve sertleşme sorunu da görülmemektedir. HIFU yöntemi; olumlu fonksiyonel sonuçları ve kanser hücrelerinden kurtulma imkanı sunması ile güvenli bir seçenek olduğu için günümüzde sıklıkla kullanılmaktadır. 

 

Bir diğer ameliyatsız güncel tedavi yöntemi: IRE

Prostat kanserinde ameliyatsız başka bir teknoloji ise NanoKnife yöntemidir. IRE olarak bilinen bu yöntemde yüksek voltajlı düşük enerjili elektrik dalgaları kullanılarak hücre zarında nano gözeneklerin oluşturulması ile kanser hücreleri yok edilmektedir. Ultrasonografi klavuzluğunda yerleştirilen proplar ile işlem gerçekleştirilmektedir. Tümör boyutuna bağlı olarak 3-4 prop perineye yerleştirilir ve 2 saat sonunda tümör hücreleri yok edilir. Hastalarda genellikle idrar kaçırma ve cinsel fonksiyon bozukluğu da görülmemektedir.

 

Sonuç olarak HIFU ve İRE yöntemleri prostat kanser hücrelerinden ameliyat olmadan, uzun süre hastanede kalmadan kurtulmayı hedeflemekte ve son yıllarda sıkça tercih edilmektedir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüm Dünyada Dikkat Çeken Filmler, İlgiyle İzlenen Diziler ve Programlar Kasım Ayında TOD Ekranlarında!

Dünyanın dört bir yanında ilgiyle izlenen diziler, dikkat çeken ve çok konuşulan başarılı yapımlar ve TOD STUDIOS imzalı özel programlar kasım ayında da TOD ekranlarında yer almaya devam ediyor. Shannon Burke’ün romanından uyarlanan “Kara Sinekler” (Asphalt City), Martin Freeman’ın başrolde olduğu “Miller’ın Favorisi” (Miller’s Girl), Naomi Ackie’nin efsane şarkıcı Whitney Houston’ı canlandırdığı “I Wanna Dance with Somebody: Whitney Houston Filmi” (Whitney Houston: I Wanna Dance with Somebody) gibi başarılı filmlerin yanı sıra Reagan ailesinin New York’ta suçla mücadelesini konu alan “Blue Bloods’’ ve Dutton ailesinin Montana’daki çiftliklerini korumak için verdikleri mücadeleyi anlatan “Yellowstone” final sezonu yeni bölümleriyle TOD ekranlarında izleyicisiyle buluşacak. Ayrıca bu ay ilk kez seyirci karşısına çıkacak olan “Sınırları Aşan Şefler” ve 2. sezonuyla ekrana gelecek olan TOD STUDIOS imzalı “Şehirli Köylüler” gibi birbirinden eğlenceli yapımlar da TOD’da!

 

Tüm dünyada dikkat çeken filmler

 

  • Sean Penn ve Tye Sheridan’ı başrollerinde buluşturan, Shannon Burke’ün “Black Flies” romanından uyarlanan ve prömiyerini 76. Cannes Film Festivali’nde yapan “Kara Sinekler” (Asphalt City),

 

  • Martin Freeman’ın başrolde olduğu, Jade Halley Bartlett’in hem yazıp hem yönettiği “Miller’ın Favorisi” (Miller’s Girl),

 

  • Naomi Ackie’nin Whitney Houston’ı canlandırdığı, efsane şarkıcının hayatı ve kariyerinin anlatıldığı “I Wanna Dance with Somebody: Whitney Houston Filmi” (Whitney Houston: I Wanna Dance with Somebody),

 

  • Sıradan bir hayatı olan Vincent’ın, ortada bir sebep yokken herkesin kendisini öldürmeye çalışmasıyla birlikte tamamen değişen hayat hikayesini işleyen ve Cannes’da yönetmen dalında ödül adaylığı bulunan “Vincent Ölmeli” (Vincent Must Die),

 

  • Yok olmanın eşiğindeki Dünya’dan yerleşilecek yeni gezegenlere doğru tehlikeli seyahatlerin yapıldığı bir gelecekte, gezegenin kurtarılması için sarf edilen son çabayı anlatan bilimkurgu “Gezegenler “Gezegenler Savaşı” (The Wandering Earth II -Liu lang di qiu 2),

 

  • Jon Watts’ın yönetmenliğini üstlendiği “Örümcek-Adam: Eve Dönüş” (Spider-Man: Homecoming),

 

  • Peru sinemasından ailece izlenecek keyifli bir animasyon “Benim Uçan Dev Maceram” (Una Aventura Gigante),

 

  • Kaybolan oğlunu geri getirmek isteyen bir annenin korkunç bir ritüele dahil olmasını anlatan psikolojik gerilim “Kara Ayin” (From Black),

 

  • Şiddete meyilli kocasından 7 yaşındaki oğlu ile kaçarak yeni bir hayata başlayan Laura’nın, taşındığı kasabadaki gizemli göl etrafında dönen korkutucu olayları anlatan, Christina Ricci’nin kadrosunda yer aldığı “Lanetli Göl” (Monstrous) gibi birbirinden özel yapımlar kasımda TOD ekranlarında olacak. 

     

Dizi heyecanı kasım ayında da TOD ekranlarında devam ediyor!

 

  • Reagan ailesinin hem polis hem de savcı olarak New York’ta suçla mücadele ederken yaşadığı zorlu aile ve iş hayatı dengelerini konu alan ve beğeniyle takip edilen polisiye “Blue Bloods’’ final sezonunun yeni bölümleriyle 22 Kasım’dan itbaren her Cuma,

 

  • Dutton ailesinin Montana’daki çiftliklerini korumak için verdiği mücadeleyi konu alan “Yellowstone” final sezonunun yeni bölümleriyle 20 Kasım’dan itibaren her Çarşamba,

 

  • Sevilen komediler “Ghosts” ve “The Neighborhood” yeni sezonlarıyla 8 Kasım’dan itibaren her Cuma TOD ekranlarında yer alacak.

 

Yepyeni programlar ve çok sevilen “Şehirli Köylüler” yeni sezonuyla TOD’da!

 

  • Büyük şehirlerdeki hayatlarını geride bırakarak Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki köylerine tersine göç ederek şehirdeki hızlı ve stresli yaşamın ardından doğanın sakinliğine yönelen beş karakterin dönüşüm sürecini, köy hayatının sunduğu güzellikler ve zorluklar eşliğinde samimi bir dille aktaran “Şehirli Köylüler” 2. sezonu ile 13 Kasım’dan itibaren her Çarşamba,

 

  • Stacey Solomon ve uzman ekibinin sadece yedi günde, dağınıklık giderme ve bütçe dostu bir yenileme yoluyla ailelerin evlerini dönüştürdükleri ilgi çekici program “Sort Your Life Out’’ 21 Kasım’dan itibaren her Salı ve Perşembe.

 

  • Türkiye’den İngiltere’ye giderek kariyerlerini uluslararası düzeyde geliştiren başarılı Türk şeflerin hikayelerini konu alan “Sınırları Aşan Şefler”, farklı damak tatlarını ve hikayeleri bir araya getirerek sadece yemek yapmanın ötesinde, mutfağın kültürel bir köprü olduğunu gözler önüne seriyor. Şeflerin ilham kaynakları, başarı hikayeleri, yemek kültürü aracılığıyla iki ülke arasındaki benzerlikler ve farklılıklar, geleneksel Türk mutfağını modern yorumlarla harmanlayan yaratıcı tarifler yer aldığı “Sınırları Aşan Şefler” 8 Kasım’dan itibaren her Cuma TOD ekranlarında olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tarihin En Büyük Hayatta Kalma Destanlarından Birinin Hikayesini Anlatan ‘Batık Gemi Endurance’, 5 Kasım Salı 20.00’de National Geographic Ekranlarında!

1915 yılında Antarktika kaşifi Ernest Shackleton, gemisi buza saplandıktan sonra kendisini ve mürettebatını hayatta tutmayı başararak olağanüstü bir liderlik örneği gösterdi. Bir asırdan fazla bir süre sonra, bir grup kaşifin batık gemiyi bulmak için çıktığı keşif gezisiyle tarihin en büyük hayatta kalma destanlarından birinin hikayesini anlatan “Batık Gemi Endurance”, 5 Kasım Salı saat 20.00’de National Geographic ekranlarında izleyicilerle buluşuyor.

 

Bilimin, keşfin ve hikâye anlatımının gücüne inanarak 130 yılı aşkın bir süredir dünyanın en güvenilir markalarından biri olmayı sürdüren National Geographic’in birbirinden iddialı yapımlarını D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kamkat meyvesinin özü kanser ilacının etkisini artırıyor

İstanbul Bilgi Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü öğrencileri Zeynep Gezer ve İrem Okyay, meme kanseri tedavisine destek olabilecek lokal ilaç salımı sağlayan bir sistem geliştirdi. TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı tarafından desteklenen projede kamkat meyvesi ekstratının kanser ilacının etkisini artırdığı gözlemlendi

 

İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencileri Zeynep Gezer ve İrem Okyay, meme kanseri tedavisinde kullanılabilecek lokal ilaç salımı sağlayan bir sistem geliştirdi. TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı tarafından desteklenen projede kamkat meyvesinin özünün kanser ilacının etkisini artırdığı gözlemlendi. Araştırmaya göre ilaç daha düşük dozlarda kullanıldığında bile kamkat ekstratı ile birleştirildiğinde kanser hücrelerini yüzde 70 oranında küçültüyor.

 

Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ali Deniz Dalgıç ve Dr. Öğr. Üyesi Sesil Çınar’ın danışmanlığında yürütülen proje kapsamında kamkat meyvesinin özü bir kanser ilacı ile birleştirildi. Bu bileşenler üç boyutlu ve gözenekli bir yapının içine yerleştirilerek tümör ameliyatı sonrası hızlı ve etkili lokal ilaç salımı sağlayan bir sistem geliştirildi.

 

Ameliyat sonrası geride kalabilecek mikro düzeydeki kanser hücrelerinin yeniden kanser oluşturmasını veya metastaza yol açmasını önlemek amacıyla geliştirilen proje, kanser tedavisinde alternatif tedavi yaklaşımı sunmayı hedefliyor. Tümörlü dokunun çıkarılması tedavinin önemli bir adımı olsa da geride kalan mikro düzeydeki kanser hücrelerinin metastaza yol açabileceği biliniyor. Bu durumda uygulanan kemoterapi ve radyoterapi gibi sistemik tedaviler ise hastalarda ciddi yan etkilere neden olabiliyor.

 

‘Kamkat, zengin bir antioksidan kaynağı’

Kamkat meyvesini tercih etme sebeplerinden bahseden Zeynep Gezer ve İrem Okyay, “Kamkat meyvesinin içeriğinde bulunan biyolojik olarak aktif bileşikler, özellikle kanserle mücadelede önemli bir potansiyele sahip. Kamkat, zengin bir antioksidan kaynağı ve flavonoid, fenolik bileşikler, karotenoidler gibi bileşenleri içerir. Bu bileşenler, kanser hücrelerinin çoğalmasını ve yayılmasını engelleyebilecek güçlü antiproliferatif özellikler göstermekte. Özellikle flavonoidler ve karotenoidler, oksidatif stresi azaltır ve hücresel hasarı önleyerek kanser gelişimine karşı koruyucu bir etki sağlar” dedi.

 

Gezer ve Okyay, “İlaç geliştirme, uzun yıllar süren ve kapsamlı AR-GE çalışmaları gerektiren zorlu bir süreç. Meme kanseri tedavisinde potansiyele sahip bu projemiz için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kamkat meyvesinin kanser tedavisinde kritik bir rol oynayabileceğine inanıyor ve geleceğe yönelik iyileştirme planlarımızla bu potansiyeli daha da geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi. 

 

Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ali Deniz Dalgıç, “Öğrencilerimizin bilimsel araştırmalara olan katkılarından büyük gurur duyuyoruz. Lisans öğrencilerimiz, Zeynep Gezer ve İrem Okyay’ın TÜBİTAK desteğiyle geliştirdiği proje, meme kanseri tedavisinde alternatif yaklaşımlar sunmayı hedefleyen önemli bir çalışmadır. Kamkat meyvesinin biyolojik olarak aktif bileşenlerinin kanser tedavisinde ilaç etkinliğini artırdığı bu araştırma, yalnızca bilimsel yenilik sunmakla kalmıyor, aynı zamanda daha düşük yan etki ile etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine de katkı sağlıyor. Şu anda öğrencilerimiz ve bölümümüz Dr. Öğr. Üyesi Sesil Çınar ile projemizin sonuçlarını uluslararası bir dergide yayınlamak için hazırlanıyoruz. Bu tür projeler, genç araştırmacılarımızın ülkemizin bilim dünyasında önemli bir yer edinmesine olanak tanıyacak.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Meme kanserinde doğru bilinen yanlışlar

Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri ile ilgili toplumda yaygın bazı yanlış anlamalar ve efsaneler var. Bu yanlış bilgilerin, bireylerin uygun önlemleri almasını zorlaştırdığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı, Meme Sağlığı Merkezi Direktörü Prof. Dr. Ali Uğur Emre, meme kanseri ile ilgili doğru bilinen yanlışları şöyle sıraladı:

 

Meme kanseri sadece yaşlı kadınlarda görülür

Yanlış: Meme kanseri her yaş grubunda görülebilir, ancak risk yaşla birlikte artar. Genç kadınlar, hatta erkekler de meme kanserine yakalanabilir.  

Meme kanserlerinin tümü genetik geçişlidir

Yanlış: Meme kanserinin yalnızca genetik yatkınlığı olan kişilerde ortaya çıktığı düşünülür. Aslında, meme kanserinin büyük bir kısmı genetik risk faktörleri olmadan da gelişebilir. Çoğu meme kanseri, ailede geçmiş bir kanser öyküsü olmadan da ortaya çıkar.

Meme kanseri elle muayene ile anlaşılırsa kanser her zaman ileri evredir

Yanlış: Elle yapılan muayenede bir kitle fark edilmesi, kanserin her zaman ileri evrede olduğunu göstermez. Erken evrede de kitleler hissedilebilir. Ancak, herhangi bir anormal değişiklik fark edildiğinde hemen doktora başvurmak önemli.

Mamografi çektirmek veya meme kanserine cerrahi müdahale yapmak kanseri yayar veya kanser yapar

Yanlış: Mamografi, radyasyon içerir ancak bu radyasyon dozları çok düşüktür ve genellikle güvenlidir. Mamografi, meme kanserinin erken teşhisi için önemli bir tarama yöntemidir. Radyasyonun kanser yapma riskinin minimal olduğu kabul edilir ve mamografinin faydaları, risklerinden çok daha büyüktür. Cerrahi sonrasında kanserin vücuda yayıldığı yanlış bir düşüncedir.

Ailesinde meme kanseri olmayan kişilerde risk yoktur

Yanlış: Her kadının meme kanseri riskini etkileyen faktörler vardır, ancak bazıları diğerlerinden daha fazla risk taşır. Meme kanseri riski, yaş, genetik faktörler, yaşam tarzı ve hormonal durumlar gibi birçok faktöre bağlıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzı ve düzenli taramalar riskleri azaltabilir.

Küçük kitlenin kanser olmadığını düşünmek güvenlidir

Yanlış: Memede küçük bir kitle olması, bu kitlenin kesinlikle kanser olmadığı anlamına gelmez. Küçük kitlenin de kanserli olabilmesi mümkündür. Herhangi bir kitle, büyüklüğü ne olursa olsun, doktor tarafından değerlendirilmelidir.

Emzirme meme kanserinden korur

Yanlış: Emzirmek, meme kanseri riskini kısmen azaltabilir ancak tamamen ortadan kaldırmaz. Bu, durum emziren kadınlarda kanser gelişmeyeceği anlamına gelmez.

Meme kanseri teşhisi koyulduktan sonra sadece ameliyat yeterlidir

Yanlış: Meme kanseri tedavisi genellikle multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Ameliyat, tedavi planının sadece bir parçasıdır. Kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi ve hedefe yönelik tedaviler gibi yöntemler gerekebilir.

Genetik testler meme kanserinden korur

Yanlış: Genetik testler, kişilerin meme kanseri riskini değerlendirmeye yardımcı olabilir ancak bu testler kanserden korunmayı sağlamaz. Genetik testler yüksek riskli bireylerin risk azaltıcı önlemler alabilmesini sağlar. 

Kendi kendine meme muayenesi yeterli bir tarama yöntemidir

Yanlış: Kendi kendine meme muayenesi, düzenli doktor kontrollerinin ve mamografinin yerine geçmez. Elle muayenede bazı anormallikler fark edilebilir ancak mamografi gibi tarama yöntemleri, daha küçük ve erken evre tümörleri teşhis eder.

Sadece kadınlar meme kanseri olur

Yanlış: Meme kanseri yalnızca kadınlarda görülür düşüncesi yanlıştır. Erkekler de meme kanseri riski taşır, ancak bu durum kadınlara göre çok daha nadirdir. Bu oran kabaca 1/100 olarak verilebilir. Erkeklerde meme kanseri görülme oranı düşük olsa da risk faktörlerini bilmeleri ve belirtileri takip etmeleri önemlidir.

Deodorantlar veya balenli sütyenler meme kanserine neden olur

Yanlış: Deodorantlar, koltuk altı kremleri veya sütyenler meme kanserine neden olmaz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Küçükçekmece Belediyesi, TÜYAP Kitap Fuarı’nda Yerini Aldı

41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, “Çocukluk Şenliktir” temasıyla TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını araladı. Küçükçekmece Belediyesi de her yıl olduğu gibi bu yıl da basılı yayınlarına yer verdiği özel bir stantla fuarda yerini aldı.

Fuarın açılışını İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Azerbaycan Kültür Bakan Yardımcısı Farid Cafarov, 41. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı Yalvaç Ural, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Ersözlü, TÜYAP Kitap Fuarı Danışma Kurulu Başkanı Doğan Hızlan, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda davetli birlikte gerçekleştirdi.

Kemal Çebi: Tüm İstanbullular standımıza davetlimizdir

TÜYAP Fuar Alanı salon 4, 433 A numaralı stantta yerini alan Küçükçekmece Belediyesi, hem hizmetlerini hem de yayınlarını kitapseverlerle buluşturdu.  Fuar alanını ve standı ziyaret eden Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, ilçede kütüphane ve kitaplara çok önem verdiklerinin altını çizerek, “Küçükçekmece’de kütüphane sayımızı 9’a çıkardık. Çok yakın bir zaman diliminde vatandaşlarımızın büyük ilgisiyle kitap günleri düzenledik. Birbirinden nitelikli baskılarla da Küçükçekmece’nin kültür-sanat envanterini ve ajandasını oluşturmaya devam ediyoruz. Edebiyat dünyasına, kitaplara ve kent tarihine ilgi duyan her yaştan vatandaşlarımızı da TÜYAP’taki standımıza davet ediyorum” dedi. Küçükçekmece Belediyesi standında, 2025 yılında basımı gerçekleştirilecek üç sürpriz kitabın örnek baskıları da yerini aldı.

 10 Kasım’a kadar devam edecek TÜYAP Kitap Fuarı’na, ulusal ve uluslararası 1000 yayınevi katılım sağladı. 9 gün boyunca sürecek fuarda, 500 yakın kültür etkinliğinde 3 bine yakın yazar, eleştirmen, şair okurlarıyla bir araya gelecek. Fuarın ilk 3 gününde onur konuğu ülke Azerbaycan, kültür ve edebiyat dünyasından önemli isimlerle etkinlikler düzenleyecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %48,58, aylık %2,88 arttı

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup %26,14 ile ulaştırma oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %93,66 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre en çok azalan ana grup %-0,54 ile ulaştırma oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %14,32 ile giyim ve ayakkabı oldu (ana harcama gruplarına göre endeksler, ağırlıklar ve değişim oranları Ek Tablo-1’dedir).

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla, 26 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 7 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 110 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %47,10, aylık %2,69 oldu

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %2,69, bir önceki yılın Aralık ayına göre %40,12, bir önceki yılın aynı ayına göre %47,10 ve on iki aylık ortalamalara göre %62,65 olarak gerçekleşti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %32,24 arttı, aylık %1,29 arttı

Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık %32,85 arttı

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %40,11 artış, imalatta %32,85 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %20,47 artış ve su temininde %43,19 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %31,79 artış, dayanıklı tüketim mallarında %39,17 artış, dayanıksız tüketim mallarında %41,48 artış, enerjide %14,54 artış ve sermaye mallarında %33,84 artış olarak gerçekleşti.

Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık %1,61 arttı

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %0,85 artış, imalatta %1,61 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %1,56 azalış ve su temininde %1,55 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %1,52 artış, dayanıklı tüketim mallarında %2,82 artış, dayanıksız tüketim mallarında %1,90 artış, enerjide %0,56 azalış ve sermaye mallarında %0,67 artış olarak gerçekleşti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı