Logo Yazılım’dan iş ortaklarının geleceğine yatırım

Türkiye’nin en büyük yerli iş yazılımı şirketi Logo Yazılım, Türkiye’nin dört bir yanındaki 1.000’den fazla iş ortağının oluşturduğu güçlü ekosisteminin sürdürülebilirliğini desteklemek amacıyla NextGeneration gelişim programını başlattı. Aile şirketi olarak faaliyetlerini sürdüren Logo iş ortaklarının 20-26 yaş aralığındaki ikinci kuşak temsilcilerinin katıldığı program 6 ay boyunca fiziksel ve online eğitimlerden oluşuyor. Logo Yazılım, NextGeneration ile birlikte Türkiye’nin bilişim ekosistemine katkısını artırarak sürdürmeyi hedefliyor.

“Sektör liderliğimiz güçlü bir ekosistemin başarısı”

İş ortaklarının sahip olduğu uzmanlık ve deneyimin Logo Yazılım’ın en önemli rekabet avantajlarından birini oluşturduğunu ifade eden Logo Yazılım Türkiye Genel Müdürü Akın Sertcan, “40 yılı aşkın süredir Türkiye’nin dört bir yanında işletmeleri dijitalleştirmek için çalışıyoruz. İş ortaklarımız iş modelimizin en kilit paydaşlarından biri ve sektör liderliğimiz birlikte yürüdüğümüz çok güçlü bir ekosistemin başarısı” ifadelerini kullandı. 

“Bilgi birikimini ikinci kuşağa aktarmayı hedefliyoruz”

Türkiye’deki şirketlerin çok büyük bir çoğunluğunun aile şirketlerinden meydana geldiğini belirten Sertcan, “Aile şirketleri, istikrarlı bir ekonomik büyüme ve istihdamın sağlanmasında önemli bir rol oynuyor. Makro düzeydeki bu yapısal özellik, Logo ekosistemi için de geçerli. Hayata geçirdiğimiz NextGeneration gelişim programı ile ekosistemimizin geleceğine yatırım yaparak iş ortaklarımızın ikinci kuşağa sağlıklı bir şekilde aktarımını, kurumsallaşmasını ve böylece sürdürülebilirliğini sağlamayı hedefliyoruz. Özellikle yazılım sektöründe bilgi birikimi aktarımı, kalıcı başarı için temel bir unsur. Yeni neslin yenilikçi yaklaşımı, mevcut deneyimlerle birleştiğinde çok daha etkili sonuçlar ortaya çıkıyor. Program kapsamında katılımcıları yalnızca teknik bilgiyle değil, aynı zamanda stratejik bakış açısı ve liderlik becerileriyle donatıyoruz” dedi.

Temmuz ayındaki lansmanla ilk etapta 50 kişilik grupla başlayan ve 6 ay süreyle devam edecek NextGeneration gelişim programı, katılımcıları çok geniş bir içerikle buluşturuyor. Fiziksel ve online etkinliklerle hibrit şekilde gerçekleştirilecek olan ürün ve proje eğitimleri, kişisel gelişim, kurumsallaşma ve işletme fonksiyonları eğitimlerin ardından bitirme projesi hazırlayacak olan katılımcılar, mezuniyet sertifikasına hak kazanacak. Program kapsamında Logo Yazılım müşterilerinden ikinci kuşak yöneticilerin başarı hikâyeleri de, gerçekleştirilecek webinarlarla katılımcılarla paylaşılacak.

Katılımcılar, kurumsallaşma ve işletme fonksiyonları eğitimleri kapsamında; aile şirketleri ve kurum kültürü, satış, finans ve muhasebe, pazarlama, müşteri deneyimi, sosyal medya yönetimi ve insan kaynakları başlıklarında çok geniş bir içerikten yararlanıyor. Ürün ve proje eğitimi kapsamında ise; ERP, fonksiyonel ürünler, veri tabanı, proje yönetimi, yapay zekâ ve makine öğrenimi başlıklarında eğitim alıyor. 

NextGeneration gelişim programı içeriğinde katılımcıların şirket yönetimine etkin bir biçimde hazır olmalarına katkı sağlayacak eğitimler ise kişisel gelişim başlığı altında yer alıyor. Markalaşma, sunum teknikleri, ekip kurma ve liderlik, zaman yönetimi bu konunun alt başlıklarını oluşturuyor. 

Program çerçevesinde katılımcılara; Logo ERP eğitimi (GO, Bulut, Netsis, J-Platform) ve uygulamalı proje eğitiminin yanı sıra, iş süreçlerinde yapay zekâ modeli kullanımı, projelerde zaman planlama gibi seçmeli projelere katılma olanağı da sunuluyor. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Otokar İlk Yarıda Satışlarını Yüzde 53 Artırdı

Türkiye’nin öncü ticari araç üreticisi ve lider kara sistemleri ihracatçısı Otokar, 2025 ilk 6 aylık sonuçlarını paylaştı. Yıla güçlü bir başlangıç yapan Otokar’ın ilk yarıda toplam araç satışı 3.430 adet oldu. Otokar ilk 6 ayda 19,8 milyar TL ciro, 302 milyon USD ihracat geliri elde etti. İkinci çeyrekte gerçekleşen 412 milyon TL net kâr ile birlikte şirketin 6 aylık net zararı 79 milyon TL’ye geriledi.

Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, yurt içindeki ve küresel ölçekteki güçlü büyümesini sürdürüyor. Yılın ilk 6 ayında toplam 3.430 adet araç satışı gerçekleştiren şirket, bir önceki yılın aynı dönemindeki satış adetlerine göre yüzde 53 büyüme kaydetti. Otokar’ın yılın ilk yarısında cirosu önceki yıla göre yüzde 13 artarak 19,8 milyar TL ve  ihracatı 302 milyon USD oldu. İkinci çeyrekte gerçekleşen 412 milyon TL net kâr ile birlikte şirketin 6 aylık net zararı 79 milyon TL’ye geriledi.

“GLOBALLEŞME ADIMLARIMIZI BÜYÜK BİR KARARLILIKLA SÜRDÜRÜYORUZ”

Otokar’ın ilk yarıdaki performansını değerlendiren Genel Müdür Aykut Özüner, “Otokar olarak global pazarlarda büyüme hedefimiz doğrultusunda ilk 6 ayda hem savunma sanayii hem de ticari araç alanında başarımızı sürdürdük. Savunma sanayiinde yakın dönemde aldığımız siparişlerin teslimatına odaklanırken yeni sözleşmeler kapsamındaki çalışmalarımıza devam ettik. Romanya’dan aldığımız 1.059 adetlik zırhlı araç siparişinin üretimine başladık. Ticari araç tarafında yurt içinde otobüs, kamyon ve pick-up satışlarımızı artırırken başta Avrupa’da olmak üzere yurt dışındaki araç parkımızı genişlettik” dedi.

Şirketin global ölçekteki etkinliğini artırdığını belirten Özüner, “Otokar olarak son dönemde önemli anlaşmalara imza attık. Fransa, İtalya, Romanya, BAE ve Kazakistan’daki iştirak şirketlerimizle farklı coğrafyalarda büyümeye devam ediyoruz. Otokar artık sadece ürün ihracatı ile değil, yerel üretim ve teknoloji transferi kabiliyetleriyle de global ölçekte ön plana çıkıyor. Bunun en somut örneklerinden biri de geçtiğimiz yıl sonunda imzaladığımız Romanya projesi. Önümüzdeki sene itibarıyla Romanya’da zırhlı araç üretimine başlayacağız” açıklamasını yaptı.

KAMYON SATIŞLARI YÜZDE 49 ARTTI, ÜRÜN AİLESİNE PICK-UP EKLENDİ

2025 yılında satışa sunulan Atlas 9’un olumlu etkisiyle Otokar’ın kamyon (7-15 ton) segmentindeki satışları, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 49 artarak 648 adete ulaştı. 

2024 yılının son çeyreğinde Foton Tunland araçlarıyla pick-up pazarına iddialı bir giriş yapan Otokar, 2025’in ilk 6 ayında bu segmentte 905 adet satış gerçekleştirdi.

50’den fazla ülkeye otobüs ihraç eden Otokar, Avrupa’daki güçlü büyümesini sürdürdü. Otokar, 2025 yılının ilk yarısında İtalya’nın Siena, Arezzo ve Cagliari şehirlerine otobüs teslimatları gerçekleştirdi. 

TÜRK ZIRHLILARI AVRUPA’DA GÖREVDE

Kara araçları alanında NATO ve Birleşmiş Milletler’in uzun yıllardır tedarikçilerinden biri olan, 33 binden fazla askeri aracı, 40’tan fazla ülkede aktif olarak hizmet veren Otokar, yeni başarılara imza atmaya devam etti. Şirketin dünyaca ünlü ARMA 6×6 zırhlı aracı, Estonya’da göreve başladı. 2024 yılının son çeyreğinde Türkiye’nin tek kalemde aldığı en büyük kara platformu ihracatı sözleşmesine Romanya ile imza atan Otokar, ilk sene içinde teslim edilecek araçların üretimine hızla devam ediyor. Türkiye’de üretilen Romanya COBRA II araçlarının Mediaş’ta yerel entegrasyon faaliyetlerine başlandı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Duruş bozukluklarının sebebi diş sıkma olabilir

İnsan vücudu birbirine sıkı sıkıya bağlı bir sistemler bütünüdür. Özellikle ağız ve diş sağlığı, genel sağlık ile yakından ilişkilidir. Farklı bölgelerdeki hastalıklarla ilgili ipuçları verebileceği gibi, bazı dokulardaki ağrıların kaynağını da oluşturabilir. Eklem ağrılarının bile dişlerdeki sinsi bir iltihap nedeniyle meydana gelebileceğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Diş Hekimi Arzu Tekkeli, “Tüm bedenimizi bir bütün olarak düşünmemiz gerekir. Örneğin kistli bir dişin çekilmesiyle omuz ağrısı, ağızdaki metallerin değişmesiyle alerji rahatlayabilir. Çünkü dişlerimiz ile vücudumuz arasında; sinirler, kan akışı ve bağ dokusu vasıtasıyla çift taraflı bir etkileşim bulunuyor” dedi.

Toplumda en sık karşılaşılan problemlerden biri olan diş sıkma yani bruksizmde, sağlıklı bir kişide çiğneme esnasında dişlere binen yük 70 kilogram iken bu oran 440 kilograma kadar çıkabiliyor. Bu sağlık sorununda dişlerin aşındığını, aynı zamanda çevre dokuların ve çene ekleminin zarar gördüğünü belirten Tekkeli, “Diş gıcırdatma ortadan kaldırılmadığı sürece uzun vadede kas büyümesine yol açarak çene çizgisinin kaybolmasına, yani kare ve yuvarlak bir  oluşumuna sebep olabilir. Bruksizm, kişinin postürünü ve beden dengesini dahi bozabilecek ciddi bir sağlık sorunu” dedi.

Diş sıkmanın arkasında beyin–bağırsak ilişkisi var

Bruksizmin gelişmesinde önemli bir etkenin kişilik yapısı olduğunu belirten Tekkeli, “Gergin tip bruksizmde kişi stresli, gergin, rekabetçi veya öfkeli olabilir. Gergin olmayan türde ise hastalar genellikle içsel kontrolleri yüksek, obsesif, depresif, mükemmeliyetçi özellikleriyle öne çıkar. Vücutta mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin yaklaşık yüzde 80’i, bağırsakta bulunan faydalı bakteriler tarafından üretilir. Bağırsak florası bozulduğunda, bu üretim azalır. Serotonin eksikliği ise stresin artmasına, uyku düzeninin bozulmasına ve kaslarda sürekli bir gerginlik haline yol açar. Bağırsak sağlığının beyinle doğrudan bağlantılı olduğu düşünülünce diş sıkma gibi istemsiz kas hareketlerini tetikleyebilir. Ayrıca bağırsak florasındaki dengesizlik, vücuttaki magnezyum, çinko ve B6 vitamini seviyelerini de olumsuz etkiler. Bu minerallerin eksikliği kas gevşemesini zorlaştırır ve diş sıkmayı artırır” dedi.

Kalıcı ağrılara yol açıyor

Diş sıkmanın gece ya da gündüz ya da her iki zaman diliminde de görülebileceğini söyleyen Tekkeli, “Diş sıkmanın sık görüldüğü fibromiyalji hastalarında çene, şakak, kulak, sırt, bel ve baş ağrıları, postür bozuklukları, migren atakları, yutkunurken hissedilen basınç ya da yumru, kulakta çınlama, çene eklemlerinden ses gelmesi gibi şikayetler gözlemlenir” dedi.

Gece uykusunda dişlerini sıkan kişiler üzerinde yapılan laboratuvar çalışmalarına da değinen Tekkeli, “Bu kişilerde ön grup boyun kaslarının aktivitesinin arttığı ve buna bağlı olarak ön ile arka grup kasları arasında kuvvet dengesizliğinin meydana geldiği görülmüştür. Masum gibi görünen ve çoğu zaman farkında bile olmadığımız bu eylem, boyun kaslarında gergin ve ağrılı noktalar oluşmasına ve kronikleşen boyun ağrılarına yol açabiliyor” dedi.

Diş Hekimi Arzu Tekkeli, diş sıkmaya karşı dikkat edilmesi gereken beş maddeyi sırladı:

  1. Gece plağı kullanın: Diş hekiminizin hazırlayacağı ya da tavsiye edeceği şeffaf bir gece plağı kullanın. Plak, uyurken dişlerinizi korur ve çene kaslarınızı rahatlatır.
  2. Magnezyum ve B6 takviyesi alın: Bu takviyeler, sakinleştirici özellikleriyle kaslarınızı gevşetir.
  3. Stresle başa çıkın: Temiz havada yürüyüş, nefes egzersizi veya meditasyon gibi yöntemlerle günlük gerginliğinizi azaltın, stresinizi kontrol altına almayı öğrenin.
  4. Bağırsak sağlığınıza dikkat edin: Probiyotik ve lifli besinlerle bağırsak floranızı destekleyerek seratonin üretimini artırın.
  5. Duygusal yükleri hafifletin: İfade edilemeyen öfke ya da bastırılmış duygular çene kaslarına yansıyabilir. Gerekli durumlarda psikolojik destek almaktan çekinmeyin.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kadıköy Belediyesi’nden Gençlere Yönelik Yaz Atölyeleri

Kadıköy Belediyesi Gençlik Sanat Merkezi’nde 5-21 Ağustos tarihleri arasında gençlere yönelik ücretsiz yaz atölyeleri başlıyor. Merkezde ritim, keman, piyano, drama, dans ve yazarlık gibi birçok sanat dalında eğitimler verilecek.
2016 yılında Kadıköy’de yaşayan ve eğitim gören gençler için kapılarını açan Kadıköy Belediyesi Gençlik Sanat Merkezi, açıldığı tarihten itibaren gençlerin kültür ve sanatla buluştuğu önemli bir adres haline geldi. Düzenlediği kurs ve atölyelerle gençleri ilgi alanlarına göre yönlendirmeyi ve onları sosyal, donanımlı bireyler olarak hayata hazırlamayı amaçlayan merkez, yaz döneminde de zengin bir program sunuyor.
Bu yılki yaz atölyelerinde koro ve vokal, ritim, orkestra eğitimi, yaratıcı yazarlık, moda tasarım teknikleri gibi geniş bir yelpazede eğitimler yer alacak. Atölyelere katılım için Kadıköy’de ikamet şartı aranmazken, dersler Kadıköy Belediyesi Gençlik Sanat Merkezi’nin deneyimli eğitmenleri tarafından verilecek.
14-24 yaş aralığındaki gençlere açık olan atölyelerde, her grup en az 10, en fazla 20 katılımcıdan oluşacak. Eğitimler 5-21 Ağustos tarihleri arasında Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri 11.00-16.00 saatleri arasında gerçekleşecek.
Yaz atölyelerine kayıt ve detaylı bilgiye kadikoy.bel.tr/tr/gsm-yaz-atolyeleri-05-21-agustos-2025 adresinden ulaşabilirsiniz.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TEB, The Digital Banker tarafından ‘‘Türkiye’de Sürdürülebilir Finans Alanında En İyi Özel Banka” seçildi

Sürdürülebilir finans alanındaki stratejik yaklaşımıyla öne çıkan TEB, The Digital Banker tarafından ödüle layık görüldü. TEB, “Türkiye’de Sürdürülebilir Finans Alanında En İyi Özel Banka” (Best Private Bank for Sustainable Finance-Türkiye) seçilerek uluslararası alandaki başarısını pekiştirdi. TEB, sürdürülebilir finans alanında sunduğu bütüncül ve vizyoner hizmet anlayışıyla farklı müşteri segmentlerinin ihtiyaçlarına özel çözümler geliştiriyor. Finansal desteği yalnızca klasik bankacılık ürünleriyle sınırlamayan TEB, bankacılık ötesi tekliflerle müşterilerine çok yönlü bir değer sunuyor.

TEB, bankacılık ürünlerinden çalışan memnuniyetine, çevresel ayak izinden risk yönetimine tüm uygulamalarında sürdürülebilirliği merkeze alıyor; çevreye ve topluma pozitif etki yaratmak için çalışıyor. Finans sektörünün ülkemizin daha yeşil ve kapsayıcı bir ekonomiye geçişindeki dönüştürücü rolünü de dikkate alan TEB, müşterilerine bu alanda proje ve yatırımlarında finansman desteği sağlarken, uluslararası çerçevelerle uyumlu Yeşil Kredi, Sürdürülebilirlik Bağlantılı Kredi gibi ürünler sunuyor. 

TEB, tüm paydaşlarının sürdürülebilir dönüşüm yolculuklarında yanında

Sürdürülebilirliği fırsat ve risk ekseninde ele alarak finansman süreçlerine başarılı bir şekilde entegre eden TEB, kurumsal müşterilerini sürdürülebilirlik kriterleri doğrultusunda kapsamlı bir şekilde analiz ediyor. Bu analizlerin sonuçlarını müşterilerinin sürdürülebilirlik yol haritasına katkıda bulunmak amacıyla paylaşıyor, finansal ürün ve hizmetlerle projelerini destekliyor. Risk tarafında ise, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM-CBAM) gibi geçiş riski teşkil edebilecek gelişmelerden etkilenecek müşterilerine özel değerlendirmeler yapan TEB, bu çalışmaları kredi karar verme süreçlerine entegre ediyor. Bu sayede, müşterilerinin sadece mevcut durumunu değil, gelecek regülasyonlara hazırlık süreçlerini de birlikte yönetiyor. TEB, başta müşterileri olmak üzere, tüm paydaşlarının sürdürülebilir dönüşüm yolculuklarına içgörü, uzmanlık ve yenilikçi çözümlerle eşlik ediyor.

Girişimcilere her aşamada güçlü destek

TEB, 2013 yılından bu yana sürdürdüğü Girişim Bankacılığı ile Türkiye genelinde yenilikçi iş fikirlerini destekleyerek girişimcilik ekosisteminin gelişmesine öncülük ediyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Mersin, Denizli ve Gaziantep’te faaliyet gösteren TİM-TEB Girişim Evleri aracılığıyla girişimcilere sadece finansman değil; danışmanlık, mentorluk, tanıtım ve pazarlama gibi pek çok alanda da destek sağlıyor. 2025 yılı ilk çeyreği itibarıyla desteklenen girişim sayısı 2.250’ye ulaşırken, yalnızca bu dönemde 42 girişim özel programlara dahil edildi. 

Kadın girişimciler için stratejik çözüm ortağı

Kadınların iş dünyasında daha görünür ve güçlü hale gelmesini hedefleyen TEB, 2015 yılında Kadın Bankacılığı’nı hayata geçirerek bu alanda öncülük etti. Türkiye’de bir banka bünyesinde ilk kez ayrı bir departman kurarak hayata geçirdiği Kadın Bankacılığı ile TEB, kadın girişimcileri ve iş sahiplerini finansmana erişim, yeni pazarlara ulaşma, mentorluk ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarında destekliyor. Bankacılık ürün ve hizmetleriyle finansmana erişimlerini kolaylaştırırken, yenilikçi çözümleriyle kadın girişimcilere ve iş sahiplerine “stratejik çözüm ortağı” olarak destek veriyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TEB, The Digital Banker tarafından ‘‘Türkiye’de Sürdürülebilir Finans Alanında En İyi Özel Banka” seçildi

Sürdürülebilir finans alanındaki stratejik yaklaşımıyla öne çıkan TEB, The Digital Banker tarafından ödüle layık görüldü. TEB, “Türkiye’de Sürdürülebilir Finans Alanında En İyi Özel Banka” (Best Private Bank for Sustainable Finance-Türkiye) seçilerek uluslararası alandaki başarısını pekiştirdi. TEB, sürdürülebilir finans alanında sunduğu bütüncül ve vizyoner hizmet anlayışıyla farklı müşteri segmentlerinin ihtiyaçlarına özel çözümler geliştiriyor. Finansal desteği yalnızca klasik bankacılık ürünleriyle sınırlamayan TEB, bankacılık ötesi tekliflerle müşterilerine çok yönlü bir değer sunuyor.

TEB, bankacılık ürünlerinden çalışan memnuniyetine, çevresel ayak izinden risk yönetimine tüm uygulamalarında sürdürülebilirliği merkeze alıyor; çevreye ve topluma pozitif etki yaratmak için çalışıyor. Finans sektörünün ülkemizin daha yeşil ve kapsayıcı bir ekonomiye geçişindeki dönüştürücü rolünü de dikkate alan TEB, müşterilerine bu alanda proje ve yatırımlarında finansman desteği sağlarken, uluslararası çerçevelerle uyumlu Yeşil Kredi, Sürdürülebilirlik Bağlantılı Kredi gibi ürünler sunuyor. 

TEB, tüm paydaşlarının sürdürülebilir dönüşüm yolculuklarında yanında

Sürdürülebilirliği fırsat ve risk ekseninde ele alarak finansman süreçlerine başarılı bir şekilde entegre eden TEB, kurumsal müşterilerini sürdürülebilirlik kriterleri doğrultusunda kapsamlı bir şekilde analiz ediyor. Bu analizlerin sonuçlarını müşterilerinin sürdürülebilirlik yol haritasına katkıda bulunmak amacıyla paylaşıyor, finansal ürün ve hizmetlerle projelerini destekliyor. Risk tarafında ise, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM-CBAM) gibi geçiş riski teşkil edebilecek gelişmelerden etkilenecek müşterilerine özel değerlendirmeler yapan TEB, bu çalışmaları kredi karar verme süreçlerine entegre ediyor. Bu sayede, müşterilerinin sadece mevcut durumunu değil, gelecek regülasyonlara hazırlık süreçlerini de birlikte yönetiyor. TEB, başta müşterileri olmak üzere, tüm paydaşlarının sürdürülebilir dönüşüm yolculuklarına içgörü, uzmanlık ve yenilikçi çözümlerle eşlik ediyor.

Girişimcilere her aşamada güçlü destek

TEB, 2013 yılından bu yana sürdürdüğü Girişim Bankacılığı ile Türkiye genelinde yenilikçi iş fikirlerini destekleyerek girişimcilik ekosisteminin gelişmesine öncülük ediyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Mersin, Denizli ve Gaziantep’te faaliyet gösteren TİM-TEB Girişim Evleri aracılığıyla girişimcilere sadece finansman değil; danışmanlık, mentorluk, tanıtım ve pazarlama gibi pek çok alanda da destek sağlıyor. 2025 yılı ilk çeyreği itibarıyla desteklenen girişim sayısı 2.250’ye ulaşırken, yalnızca bu dönemde 42 girişim özel programlara dahil edildi. 

Kadın girişimciler için stratejik çözüm ortağı

Kadınların iş dünyasında daha görünür ve güçlü hale gelmesini hedefleyen TEB, 2015 yılında Kadın Bankacılığı’nı hayata geçirerek bu alanda öncülük etti. Türkiye’de bir banka bünyesinde ilk kez ayrı bir departman kurarak hayata geçirdiği Kadın Bankacılığı ile TEB, kadın girişimcileri ve iş sahiplerini finansmana erişim, yeni pazarlara ulaşma, mentorluk ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarında destekliyor. Bankacılık ürün ve hizmetleriyle finansmana erişimlerini kolaylaştırırken, yenilikçi çözümleriyle kadın girişimcilere ve iş sahiplerine “stratejik çözüm ortağı” olarak destek veriyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sigorta Sektöründe Bir İlk: Karbon Ayak İzi Dengeleniyor

Fibabanka, kurum içi girişimi c0mmited ile sürdürülebilir gelecek için çalışmaya devam ediyor. cOmmited, Fibasigorta ile birlikte geliştirdiği sürdürülebilir sigorta modeliyle 5 bin ton karbon emisyonunu dengeledi.

Fibabanka’nın, sürdürülebilirlik odaklı çözümleriyle dikkat çeken kurum içi girişimi cOmmited Danışmanlık, Fibasigorta iş birliğiyle hayata geçirdiği Sürdürülebilir Gelecek Ferdi Kaza Sigortası sayesinde sigorta sektöründe çevresel etkiyi doğrudan ürün yapısına entegre eden öncü bir modele imza attı. Projenin ilk altı ayında yaklaşık bin poliçe satışıyla 5 bin ton karbon emisyonu dengelenirken, bu miktar yaklaşık 3 bin yetişkin ağacın yıllık karbon tutum kapasitesine denk geliyor.

Sigortacılığın çevresel dönüşümüne katkı

cOmmited, proje kapsamında karbon kredisi temini ve karbon nötr belgelendirme hizmetlerini üstlenerek her poliçe karşılığında bir kişinin yıllık yaklaşık 5 ton karbon ayak izine karşılık gelen miktarda karbon emisyonunu gönüllü karbon piyasasından sağlanan karbon kredileriyle dengeliyor. Uluslararası standartlara sahip projeler aracılığıyla sağlanan bu dengeleme, bağımsız kuruluşlar tarafından sertifikalandırılarak her poliçeyle birlikte müşterilere sunuluyor.

Karbon nötr kavramıyla tanışma, farkındalık ve sürdürülebilir alışkanlıklar

İlk altı aylık dönemde poliçe sahiplerinin yüzde 78’inin karbon nötr kavramıyla ilk kez bu ürün sayesinde tanıştığı tespit edildi. Her poliçeyle birlikte sağlanan karbon nötr sertifikası ve düzenli gönderilen etki raporları, sigortalıların çevresel katkılarını aylık olarak takip etmelerini sağlıyor. Bu şeffaf yapı, bireysel karbon dengeleme süreçlerini görünür ve erişilebilir hale getiriyor.

Levent Köseoğlu: “Sigortacılığın geleceğinde çevresel sorumluluk temel unsur olacak”

cOmmited Genel Müdürü Levent Köseoğlu, iş birliğine ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Sürdürülebilirlik misyonunun doğrudan ürün yapısına entegre edilmesi, toplumsal farkındalığı artıran güçlü bir uygulama. Fibasigorta ile birlikte hayata geçirdiğimiz bu model, bireysel karbon dengeleme süreçlerini ölçülebilir ve şeffaf hale getirerek sigortacılığın geleceğinde çevresel sorumluluğun temel bir unsur haline gelebileceğini gösteriyor. Bu yaklaşımın sektörde yaygınlaşması için destek vermeye ve benzer projelere öncülük etmeye devam edeceğiz.”

Fibasigorta Genel Müdürü Erol Öztürkoğlu ise çevresel duyarlılığın sigorta sektörü için yeni bir sayfa açtığını belirterek şunları söyledi: “Sürdürülebilir Gelecek Ferdi Kaza Sigortası ile hem bireysel güvenceyi hem de çevresel sorumluluğu sigorta kapsamına alıyoruz. Bu yıl hedefimiz 5 bin poliçe, önümüzdeki yıl ise 50 bin poliçe ile 250 bin ton karbon salımını dengelemek. Ayrıca bölgesel iş birlikleri ve yerel iklim projeleriyle etki alanımızı daha da büyütmeyi planlıyoruz.”

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Genç “Yaşlanmanın” Sırları

Yaşlanmak, hayatın doğal ve kaçınılmaz bir parçası. Ancak, bu süreci hem bedensel hem de ruhsal olarak sağlıklı bir şekilde geçirebilmek, doğru alışkanlıkları hayatımıza dahil etmekle mümkün. Acıbadem Üniversitesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Filiz Onat, sağlıklı yaşlanmanın, genç, dinç görünmenin temellerini ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken unsurları açıkladı. Uyku düzeninden fiziksel aktiviteye, uygun dozda vitamin-mineral kullanımından, sağlıklı beslenmeye, hatta pozitif bir bakış açısına kadar birçok unsur, sağlıklı yaşlanmada önemli rol oynar. İşte “Özetle ‘3 beyazdan’ uzak durmak ve her şeyi dozunda yaşamak, aşırı her şeyden uzak durmak önemli” diyen Prof. Dr. Filiz Onat’tan iyi yaşlanmanın yolları ve hayatınıza katmanız gereken öneriler…

Kaliteli Uyku: Sağlıklı Yaşamın Temeli

İyi bir uyku düzeni, sağlıklı yaşlanmanın en temel unsurlarından biridir. Günde 6-9 saat arasında uyumak, vücudun kendini yenilemesi ve dinlenmesi için ideal süre olarak kabul edilir. Uyku süresinin 6 saatin altına düşmesi veya 9 saatin üzerine çıkması, vücut dengesi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Uyku, yalnızca fiziksel değil, zihinsel sağlığımızı da etkileyerek, günlük yaşamda daha enerjik ve zinde olmamızı sağlar.

Fiziksel Aktivite: Hareket Etmenin Gücü

Fiziksel aktivite, yaşlanma sürecinde sağlıklı bir bedenin en önemli anahtarlarından biridir. Günlük yürüyüşler ve düzenli egzersizler, hem dolaşım sistemini destekler hem de kas ve kemik sağlığını korur. Egzersiz sırasında nabzın belirli bir seviyeye çıkması, fiziksel aktivitelerin etkisini artırır. Merdiven kullanmak veya kısa süreli yürüyüşler gibi basit hareketlerle bile vücudu aktif tutmak mümkündür. Fiziksel hareketliliği günlük yaşamın bir parçası haline getirmek, yaşlanma sürecini olumlu etkiler.

Sağlıklı Beslenme: Dengeli ve Doğru Tüketim

Sağlıklı yaşlanmanın bir diğer önemli unsuru, doğru beslenme alışkanlıklarıdır. Özellikle tuz, şeker ve un gibi “üç beyaz”dan uzak durmak, vücut sağlığını destekler. Türk mutfağında yaygın olan aşırı tuz tüketimi, yalnızca tansiyonu yükseltmekle kalmaz, aynı zamanda damar ve cilt sağlığını da olumsuz etkiler, yaşlanmayı hızlandırır. Bunun yerine, sebze ve meyve ağırlıklı bir diyet benimsenmelidir. Beslenmede her şeyin dozunda tüketilmesi gerektiği unutulmamalıdır; aşırıya kaçmak, sağlığa zarar verir.

Sigaradan Uzak Durmanın Önemi

Sigara, vücutta hemen her organı olumsuz etkiler ve özellikle damar sağlığını bozarak erken yaşlanmaya yol açar. Cilt yapısında değişikliklere, kan dolaşımında bozulmalara ve dokuların zarar görmesine neden olur. Sadece sigara içmek değil, sigara içilen ortamlarda bulunmak da benzer şekilde zararlıdır. Sağlıklı yaşlanma için sigaradan tamamen uzak durulmalıdır.

Pozitif Bakış Açısı: Ruhsal Sağlık İçin Gereklilik

Mutlu ve pozitif bir bakış açısına sahip olmak, sağlıklı yaşlanma sürecinin ruhsal boyutunu destekler. Mutlu olmak öğrenilebilir bir beceridir ve bu süreç, hayatın kontrolünü ele almakla, yan koltukta değil de direksiyon başında olmakla başlar. Hayatınızdaki negatif enerji yayan insanlardan uzak durmak, ruhsal sağlığınızı korumanıza yardımcı olur. Hayata karşı pozitif bir duruş sergilemek, yaşamdan daha fazla keyif almanıza ve stresle daha kolay başa çıkmanıza olanak tanır. Mutlu olmak öğrenilebilir bir beceridir.

Vitamin ve Takviyeler: Bilinçli ve Dengeli Kullanım

Vitaminler ve takviyeler, sağlıklı yaşlanmayı destekleyen unsurlardır; ancak bu ürünlerin bilinçsizce kullanımı, vücuda zarar verebilir. D vitamini, bağışıklık sistemi ve kemik sağlığı için kritik bir öneme sahiptir ve D vitaminin kandaki seviyesinin 30-80 ng/ml aralığında tutulması gerekir. 30 ng/ml altında olmasını istemeyiz. Bazen de bilinçsiz ve gelişigüzel kullanım yüzünden kan değeri 100 ng/ml’nin üzerine çıkan kişiler oluyor, bu da zehirlenmelere yol açabilir. Benzer şekilde, özellikle 65 yaş üstü bireylerde sıkça görülen B12 eksikliği de doktor kontrolünde takviye ile giderilmelidir. Vitaminlerin doğal kaynaklardan alınması tercih edilmelidir; örneğin, C vitamini için portakal, kivi ve greyfurt gibi meyveler tüketilebilir.

Gelişigüzel vitamin-mineral takviyesi ve şeker kabızlık nedeni

Osteoporoz riski olan kadınlar kalsiyum ve D vitaminini doktor kontrolünde kullanmalı. Gelişigüzel kalsiyum alımı kabızlığa yol açar. Kabızlığın en önemli nedenlerinden biri de hareketsizlik. Kabızlığı önlemek için su içmek de önemli, çay-kahve suyun yerini tutmaz. Ayrıca şeker kullanımı kabızlık sorununu artırır. 

Genç Kalmanın Besinleri

Sebze ve meyveler, doğal yaşlanma karşıtı özellikleriyle öne çıkar. Limon, portakal, nar ve kivi gibi C vitamini açısından zengin gıdalar, cilt sağlığını destekler. Balık, yoğurt ve yumurta gibi protein kaynakları, kas ve kemik yapısının korunmasına yardımcı olur. Ayrıca ceviz, badem ve fındık gibi kuruyemişler, vücuda ihtiyaç duyduğu magnezyum ve potasyumu sağlar. Gün boyunca yeterli miktarda su tüketmek, bedenin yenilenme sürecine destek olur.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hacı Ali Ağa Konağı ve Milas Belediyesi Kültür Evi Ziyaretçilerini Bekliyor

Milas’ın 19.yüzyıl sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan ve Milas Belediyesi tarafından 2005 yılında aslına uygun olarak restore edilen Hacıali Ağa Konağı uzun zaman sonra tekrardan ziyarete açıldı.

İlçemiz Hisarbaşı-Hocabedrettin Mahallesi’nde yer alan, 1868 yılında Milas eşrafından Hacı Ali Ağa tarafından yaptırılan konak dörtgen planlı ve iki katlı olarak inşa edilmiş. Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz’un talimatlarıyla gerçekleştirilen bakım ve onarım çalışmaları doğrultusunda yeniden ihtişamlı görüntüsüne kavuşan Hacı Ali Ağa Konağı ve Milas Belediyesi Kültür Evi yerli ve yabancı ziyaretçilerini ağırlıyor.

İçerisinde Milas’ın eski dönemlerini ait fotoğrafların bulunduğu aynı zamanda geçmiş dönemlere ait eşyaların da yer aldığı müzenin bulunduğu Hacıali Ağa Konağı ve Milas Belediyesi Kültür Evi ziyaretçilerini geçmişe götürüp nostaljik anlar yaşatıyor.  Kültürel amaçlı kullanıma açılan yapı, hem kent belleğinde yaşamakta hem de ziyaretçilere geleneksel yaşam biçimini deneyimleme olanağı da sunuyor.

‘Yerli ve yabancı tüm misafirlerimizi davet ediyorum’…

Hacı Ali Ağa Konağı ve Milas Belediyesi Kültür Evi’nin geleneksel mimarinin korunması ve tanıtılması açısından önemli bir örnek olduğunu belirten Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz, “2005 yılında Milas Belediyesi olarak aslına uygun olarak restore ettiğimiz Hacıali Ağa Konağı’nın yeni dönemimizle birlikte tekrardan bakım ve onarım çalışmalarını yaparak ziyarete açtık. İçerisinde Milas’ın eski dönemlerine ait fotoğrafların bulunduğu sergi aynı zamanda geçmiş dönemlere ait eşyaların bulunduğu müzenin yer aldığı Hacı Ali Ağa Konağı ve Milas Belediyesi Kültür Evi ziyaretçilerine nostaljik anlar yaşatıyor. Milas’ımızı tanıtıcı broşürlerin de bulunduğu konağa yerli ve yabancı tüm misafirlerimizi davet ediyorum” dedi.  

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

QNB Türkiye’den Ekonomiye Kesintisiz Destek

Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nin lider finansal kuruluşu ve Katar’ın en büyük bankası Qatar National Bank (Q.P.S.C.)’nin Türkiye’deki iştiraki olan QNB Türkiye, 2025 yılının ilk yarısında da finansal ve operasyonel alanlardaki güçlü performansını sürdürdü. Banka, reel sektöre sağladığı finansman desteğinin yanı sıra dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarıyla Türkiye ekonomisine katkı sunmaya devam etti. 

30 Haziran 2025 itibarıyla, QNB Türkiye’nin toplam aktifleri 2024 yıl sonuna göre yüzde 19 artışla 1 trilyon 799 milyar 169 milyon TL’ye ulaştı. Aynı dönemde net krediler yüzde 22 artarak 1 trilyon 59 milyar 389 milyon TL’ye, müşteri mevduatı ise yüzde 17 artışla 961 milyar 642 milyon TL’ye yükseldi. Banka’nın 2025 yılı ilk yarıyıl net dönem kârı ise 21 milyar 922 milyon TL olarak gerçekleşti.

QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, “Stratejik önceliklerimiz doğrultusunda büyümemizi sürdürürken, kaynaklarımızı verimli bir şekilde kullanmaya, riskleri etkin bir şekilde yönetmeye ve müşterilerimize değer yaratan çözümler sunmaya odaklanıyoruz” dedi.

Banka’nın dijitalleşme ve sürdürülebilirlik vizyonuna da dikkat çeken Tan, “Müşteri odaklı dijital dönüşümümüz yalnızca teknolojik bir gelişim değil, aynı zamanda müşteri deneyimini yeniden tanımlayan bütüncül bir vizyonla şekilleniyor. Bu anlayışla geliştirdiğimiz ürün ve çözümlerle bankacılığı her zamankinden daha sade, hızlı ve erişilebilir hale getirirken, 600 milyon ABD doları tutarındaki sürdürülebilirlik temalı sendikasyon kredimizle sorumlu ve uzun vadeli büyümeyi desteklemeyi de sürdürüyoruz” dedi.

Yılın ilk yarısında hem bireysel hem de tüzel müşterilere yönelik geliştirilen ürün ve hizmetlerle müşteri memnuniyetinin artırılmasına odaklanan QNB Türkiye, mikro ihracat yapan firmalara özel teşviklerden Dijital Köprü platformu aracılığıyla sunulan e-Fatura hizmetine kadar pek çok uygulamayla müşterilerinin dijital dönüşüm yolculuğuna eşlik etti. Ayrıca yeni geliştirilen sadakat programlarıyla müşteri bağlılığına katkı sağlandı.

Kurumsal dayanıklılığın artırılması amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında ülkemizde yaşanan depremler sonrasında coğrafi yedekleme ve iş sürekliliği planlarını hızlandıran QNB Türkiye, Ankara’da devreye alınan yeni genel müdürlük ofisiyle bu stratejik yaklaşımı somut bir adım haline getirdi. Banka, İstanbul merkezli kritik operasyonlarını Ankara ofisi ile yedekleyerek hizmet sürekliliğini güçlendirdi.

Toplumsal etki yaratmayı hedefleyen projelerini de kararlılıkla sürdüren Banka, çocuklara erken yaşta çevre bilinci kazandırmak ve teknolojiyi bilinçli kullanmalarını sağlamak amacıyla önemli organizasyonlara imza attı. Habitat Derneği iş birliğiyle düzenlenen Scratch Cup, bu yıl şimdiye kadarki en yüksek katılımla 52 şehirden 1.192 takıma ulaşırken; T.C. Millî Eğitim Bakanlığı ve WWF-Türkiye ortaklığıyla gerçekleştirilen Doğa Öncüleri Ulusal Konferansı üçüncü kez düzenlendi ve toplamda 24 binden fazla öğrenciye erişim sağlandı.

QNB Türkiye, güçlü finansal performansı, uzun vadeli sürdürülebilirlik yaklaşımı ve topluma duyarlı projeleriyle ekonomiye ve topluma katkı sunmayı önümüzdeki dönemlerde de sürdürecek.

QNB Group: Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nde istikrarlı büyümesini sürdüren QNB Grubu, yaklaşık 31 bin çalışanı ile faaliyet göstermekte; 5 bini aşkın ATM ağı ve 900’den fazla lokasyonuyla hizmet sunmaktadır. Brand Finance Magazine tarafından Orta Doğu ve Afrika’nın en değerli banka markası seçilen QNB Grubu’nun Türkiye’deki iştiraki olan QNB Türkiye, 30 Haziran 2025 itibarıyla 426 şube ve 11.914 çalışanı ile faaliyetlerini sürdürmektedir.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı