Etiket arşivi: altında

8 kadından biri risk altında

Meme Kanseriyle Savaşım Derneği Başkanı Ege Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayfer Haydaroğlu, kadınlarda en sık görülen meme kanserinin her yıl yüzde 1.5 artıyor olmasına karşın, erken teşhisle ölümcül olmaktan çıktığını belirtti. Prof. Dr. Haydaroğlu, her 8 kadından birinin meme kanseri olma riskini taşıdığını  ifade etti.
Meme Kanseri Farkındalık Ayı olması nedeniyle AKADEMİKDER’e  açıklama yapan Prof. Dr. Ayfer Haydaroğlu, 2004 yılından beri meme kanseri farkındalığının artması için Ekim ayının, farkındalık ayı olarak seçildiğini 15 Ekim’in ise, “Meme Kanseri Farkındalık Günü” olduğunu belirtti.
Meme kanserinin tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de kadınlarda en sık görülen kanser olduğunu  belirten Prof. Dr. Haydaroğlu, “Görülme sıklığı  her yıl yüzde 1.5 artmaktadır. 8 kadından birinde meme kanserine  yakalanma riski vardır. Kadın, meme kanserine ne kadar erken yakalanarak teşhis edilirse, yaşam şansı o kadar çoktur” dedi.
NASIL TEŞHİS EDİLİR ?   
Günümüzün salgın koşullarında, meme kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini, salgına rağmen kanser tehdidinin devam ettiğini belirten Prof. Dr. Haydaroğlu, “Memede ele gelen bir kitle varsa, salgın nedeniyle korkup doktora gitmekten kaçınmamak, geç kalmamak gerekir. Kadınlar meme sağlıklarına dikkat etmeli, meme kanserinin farkında olmalılar. Meme kanserinin belirti vermeden, ele gelmeyecek kadar küçükken bulunabilmesi, tarama kontrolleriyle yakalanması mümkündür” dedi. 40 yaşından sonra 1-2 yılda bir mamografi  çektirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Haydaroğlu, “Mamografi taramasıyla  kanserin memede saklanacağı bir yer yoktur” diye konuştu.
Ayrıca her kadının bedeni ile ilgili olması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ayfer Haydaroğlu, kadının kendi kendini muayene edebileceğini söyleyerek,  “Menopoz öncesi, adetin başlangıcından 7-10 gün sonra;  menopoz sonrası kadınlarda da  her ayın aynı günü, kendi kendini meme muayenesi yapıp, memelerini yoklamalıdır” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Şahika Ercümen: “Suyun altında yalnız kalıyorum”

UNDP Türkiye “Sudaki Yaşam Savunucusu” milli sporcu Şahika Ercümen, Dilara Koçak ile birlikteİstanbul Boğazı’nda bir dalış gerçekleştirdi ve dalışla denizlerdeki kirliliğe ve geri dönüşümün önemine dikkat çekti. Ercümen, “Bugünkü dalışta yine birçok atıkla karşılaştık bunu biraz çevreme ve Dilara’ya da gösterebilmek istedim. Çünkü suyun altında biraz yalnız kalıyorum, tek başıma temizleyemiyor ve desteğe ihtiyaç duyabiliyorum. Bugün de suyun altında cam şişeler çakmak ve pek çok kişisel atığa maruz kaldık ve onları toplayıp çıkartmaya çalıştık” dedi.
Türkiye’nin ilk ve tek yüzde 50’si geri dönüştürülmüş malzemeden oluşan çevre dostu su şişesini üreten Hayat Su’yun sürdürülebilir bir dünya için 2025 taahhütlerini açıkladığı lansmanda UNDP Türkiye tarafından “Sudaki yaşam savunucusu” seçilen rekortmen milli sporcu Şahika Ercümen ile Sıfır Atık Sıfır Açlık programı destekçisi ve beslenme uzmanı Dilara Koçak, İstanbul Boğazı’nda bir dalış gerçekleştirdi. Bu dalış ile denizlerdeki kirliliğe ve geri dönüşümün önemine vurgu yapmak istediklerini dile getiren Şahika Ercümen, “Okyanus ve denizler gezegenimizin yüzde 70’ini oluşturuyor. Çoğumuzun su yüzeyinde gördüğü atıklar, denizsel atıkların sadece yüzde 15’ini oluştururken, deniz çöplerinin yüzde 80’i deniz tabanında bulunuyor. Denizlerdeki yaşamı ciddi şekilde etkileyen bu kirlilik dünyamızın sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Bunun önüne geçmek ve plastik kullanımını azaltmak adına bugün çok önemli bir adım atıyoruz. Plastik kullanım oranını yüzde 50 düşürmeyi hedefleyen Hayat Su’yun bu çalışmasını çok değerli buluyor ve destekliyorum” dedi.
GERİ DÖNÜŞÜME İHTİYACIMIZ VAR
Dalış sonrasında konuşan Şahika Ercümen, “Suları korumak benim boynumun borcu, ben her dalışımı suya duyduğum minnettarlıkla yapıyorum. Su, beni yaşama döndürdü ben de suyla ilgili yapılabilecek çok şey olduğunu düşünüyorum. Bugünkü dalışta yine birçok atıkla karşılaştık bunu biraz çevreme ve Dilara’ya da gösterebilmek istedim. Çünkü suyun altında biraz yalnız kalıyorum, tek başıma temizleyemiyor ve desteğe ihtiyaç duyabiliyorum. Bugün de suyun altında cam şişeler çakmak ve pek çok kişisel atığa maruz kaldık ve onları toplayıp çıkartmaya çalıştık.Ama her şeyden önce herkesin bu konuyu içselleştirip sorumluluk haline getirmesi ve artık denizlere atık atmaması gerekiyor” dedi.
Ercümen şöyle devam etti “Bugünkü projemiz geri dönüşümle ilgili. Bu hem doğaya hem de ekonomiye çok büyük katkı. Ülke olarak buna ihtiyacımız var belki de biz ülke olarak başka ülkelere de örnek olabiliriz. Bugün üstünde durduğumuz yüzde 50’si geri dönüştürülmüş malzemeden oluşan çevre dostu su şişesi bana da umut veriyor. Umarım geri dönüşümün önemini daha fazla gözlemleyebiliriz. Bugün de buna hitaben dalış yaptık”
BEYAZ HABER AJANSI ( BHA)