Kişisel gelişim ve Spiritüel Yaşam Uzmanlığı alanlarında başarılı isimler arasında yer alan Ayfer Öz, 4 Ocak 2023 tarihinde açılışını yapacağı ‘Mucizeler Kursu’ adlı eğitim programına ilgiler artmakta. Öz; “Mucizeler mümkündür ve kaynağı da sadece bizdedir. Limitli bilinç yapısından kurtulduğumuzda, mucizelerin mümkün olduğu bilince geçeriz ve geçmişin etkilerinden kurtulup anı deneyimleyen oluruz. Aslında hep peşinden koştuğumuz huzur buradadır” ifadelerini kullanarak açıklamalarına devam etti.
ÖZ, MUCİZELER KURSU HAKKINDA BİLGİLER VERDİ
Ayfer Öz, Mucizelerimize ulaşmanın mümkün olduğuna değindi. Öz’ün 4 Ocak 2023 tarihinde açacağı ‘Mucizeler Kursu’na ilgi artarken, kurs hakkında soruları yanıtladı. Sosyal meday platformalarından gelen en çok soruları değerlendiren Öz, yanıtlar verdi.
-“MUCİZELERİMİZİ BULMAK İÇİN NE KADAR ZAMAN GEREKİYOR?”
Öz; “Mucizeler kursu, 365 gün süren kolaylıkla uygulanabilen her gün tekrarlanan küçük metinlerin olduğu bir zihin dönüşüm programıdır. Her ders bir gün için tasarlanmıştır. Bir yıl boyunca her hafta aynı gün o haftanın dersleri verilir ve dersler hafta boyunca her gün yaşamınızın akışını etkilemeden içinizden tekrar etmek suretiyle kolaylıkla uygulanır. Herkes için her zaman uygundur”
-“MUCİZELER KURSUNA KATILMAK İÇİN ŞARTLAR NELER? MUCİZELER HERKESTE VAR MI?”
Öz; “Yargı barındırmaz. Dil, din, ırk, mezhep barındırmaz. Herkesi her şartta sorgulamadan kabul eden bir yapıya sahiptir. Hiçbir hazırlık veya özel çalışma gerektirmez. Bazen karşınıza çıkan o günün dersi size beklediğiniz bir sorunun cevabı gibi gelir. aşk, iş, eğitim, para, aile, sağlık hayatınıza dair tüm alanlarda etkisini gösterir. Mucizeler Kursu’nun bir dersinde der ki: ‘gerçek olan tehdit edilemez, gerçek olmayan var olamaz. Burada Tanrı’nın huzuru yatar’ Nedir gerçek olan ve olmayan? Kurs, gerçek olan ve olmayan arasında; bilgi ve algı arasında… Belirgin bir ayrım yapar. Bilgi gerçektir. Gerçek değiştirilemez, başı ve sonu yoktur. Zamana ve mekâna göre değişiklik göstermez. Algı dünyası ise zamanın, değişimin, başlangıcın ve bitişlerin dünyasıdır. Değişkenlik gösterir. Gerçeğe değil yoruma dayanır. Gerçek sandığın yorumlarınla yarattığın kendi gerçekliğindir. Ölüm, kayıp ve ayrılık inancı üzerine kurulmuştur. Bizi algı ve yorumlardan oluşan illüzyonlar dünyasından gerçeğe götüren kurstur”
-“MUCİZELER GÜNLÜK HAYATIMIZI NE KADAR DEĞİŞTİRECEK? BİZ FARKEDEBİLECEK MİYİZ?”
Öz; “Acı, keder, kuşku, öfke, kırgınlık, pişmanlık gibi bizi altüst eden duyguları oluşturan alışa geldiğimiz düşünce sistemimizi değiştirir. Her gün yapılan derslerle beynimizde yavaş yavaş yeni nörolojik ağlar oluşturur. Doğruluğunu sorgulamadan inandığımız yargı ve yorumlarımız nedeniyle inandığımız düşüncelerin bize çektirdiği acıları önce fark ederiz ve derslerin tekrarıyla da bakış açılarımızı değiştirmiş olur acıları bırakırız. Kısıtlı bakış açıları, hatalı algılar, yargı ve yorumlar gider, yerine bağışlamanın huzuru (ki burada ki bağışlama bildiğimiz anlamda değildir kurs içerisinde bağışlamanın gerçek anlamı da öğrenilecektir ve bu içsel huzurun en kolay formülü olarak yeni yaşamınızda sizin mucizevi anahtarınız olacaktır.) Ve gerçeği görebilme yetisi gelir. Mucizeler mümkündür ve kaynağı da sadece bizdedir. Limitli bilinç yapısından kurtulduğumuzda, mucizelerin mümkün olduğu bilince geçeriz ve geçmişin etkilerinden kurtulup anı deneyimleyen oluruz. Aslında hep peşinden koştuğumuz huzur buradadır”
Öz; “Bu kursu sadece çağrıyı duyanlar alır. Duymaya hazır olmayanlar için zaman uygun değildir. Gün olacak ve bu kursu almamış kimse kalmayacaktır. Kollektif anlamda mucize bilincine erişmiş toplumlar olabilmemiz dileğiyle. Özümüze geri dönüş yani hakikat yolunda bize rehberlik edecek bu kursta sizlere davetiye olmaya niyet ediyorum. Çağrımı duyanlarla harika bir yıl geçirmeye ve mucize bilincini kendime sizleri vesile kılarak tekrar tekrar anlatmaya sabırsızlanıyorum. Korkularla, kaygılarla, ben merkezli davranışlarla kendimizi Özümüzden ayırdığımız için ve yüce yaradanım ilahi planda bize sundukları yani başımıza gelenler, olan.. adına her ne derseniz. Yani yaşadıklarımızla kavga ettiğimiz, ilahi planda olacak olana güvenmeyip kendi istediğimizi oldurmaya çalıştığımız için olanla kolkola girmek yerine, olanla kavga ettiğimiz için bu dünyada kendimize cenneti deneyimletmeye çalışırken, cehennemi yaşatan oluyoruz. Mucizeler kursu, bize Tanrı’nın bir parçası olduğumuzu hatırlatarak bizi o cehennem diye tanımladığımız zihin hapishanesinden kurtarmak içindir”
Kişisel gelişim ve Spiritüel Yaşam Uzmanlığı alanlarında başarılı isimler arasında yer alan Ayfer Öz, 4 Ocak 2023 tarihinde açılışını yapacağı ‘Mucizeler Kursu’ adlı eğitim programı hakkında detaylar verdi. Öz;“Mucizeler kursu; bizi zihnimizin hapishanesinden kurtarır” ifadelerini kullanarak açıklamalarına devam etti.
Kişisel gelişim Uzmanı Ayfer Öz, kullanmayı seçmediğimiz yaratıcı özelliklerinizi keşfetmeniz ve hayatınızamucizelerin eşlik etmesi için size kılavuzluk ediyor. 4 Ocak 2023 tarihinde açacağı yeni “Mucizeler Kursu” sınıfı ile Ayfer Öz şimdiden adından söz ettirmeye başladı. Ayfer Öz’ün anlattıklarını okuduğunuzda “İnsan bu kadar kudretli ve mucizelerinin anahtarı olabilir mi ?” sorusunu kendinize soracaksınız. Ayfer Öz’ün kendi yaşadıklarından samimi örnekler vererek anlattıkları, düşüncelerimizin hayatımıza etkisi ve bu düşüncelerin yarattığı olumsuz duygu durumlarını nasıl dönüştürebileceğimiz hakkında bilgiler verdi. Ayfer Öz, 14 Kasım 1969 yılında Adana’da dünyaya geliyor. İlkokul, Ortaokul ve Lise öğrenimi İstanbul’da gerçekleştiren Öz, 21 yaşında dünya evine giriyor. Ancak eşinin Öz’ü aldatması ile biten evliliği sonrası hayatında yepyeni bir dönem başlıyor. Öz, o dönemki hisselerini şu şekilde tarif ediyor; “Eğitimime ara vermek istedim. Çünkü aşkı seçmiştim. İlk eşimle 21 yaşında sabırsızlanarak evlenen ben, müthiş acı veren bir aldatılma sonucu eşimden ayrılmayı seçtim ve lise diplomamla kalakalmıştım. Alın size bir keşke… Bir süre yurt dışında yaşadım. Ülkeme döndüm ve çalıştım. Yine hayatımda aşk oldu, iş oldu, yine hep terk etmeler, terkedilmeler, maddi çabalar, kayıplar tabi dolayısıyla tüm bunların bana yaşattığı duygu durumları. İnişli çıkışlı ,duygusal gel-git ler le süregelen kendimi tamir etmeye çalışarak geçen yıllar ” kişisel hayatındaki bu duygusal dalgalanmalar ve sorunlar, Öz’ü “bu durumdan nasıl özgürleşebilirim?” sorusuna yöneltir ve her zaman ilgilendiği spritüel konularda derinleşmeye karar vererek eğitimler almaya başlar. Nefes’in hayatında mucizevi dönüşümler yarattığını farkettiğinde bu yönde profesyonelleşeceği eğitimler almaya başlar. Zihin eğitimleri beraberinde zihin koçluğunun yolunu açar. Devamında ‘Mucizeler Kursu’, zihin dönüşümünde en mucizevi rol oynayan mihenk taşı olunca Öz, İnsanların düşüncelerinin, olaylardaki etkilerini ve bunu yönetebildiklerinde yaşamın onlara nasıl kapılarını açtığını bizzat deneyimleyerek keşfeder. Öz, hayatınızı değiştirecek bu mucizevi bilgileri vererek içinizde var olan bir başka insanın nasıl ortaya çıkacağını ‘zihin hapishanesinden, özgürlüğe giden yolu’ tarif ediyor; “Aslında baktığınızda bu hepimiz için böyle değil mi? Bu dünya zemininde hayatın olağan akışında yaşadıklarımız benzer değil mi? Doğuyoruz, ailemizin öğrettikleri, aldığımız eğitimler, büyüdüğümüz çevre bizi şekillendiriyor. 2-7 yaş arası tutulan kayıtlarla korku sevgiden ağır basmaya başlıyor ve yavaş yavaş özümüzden farkında olmadan ayrılıyor. ‘Ben’ olarak da kendimizi diğerlerinden ayırıyoruz. Sonrasında da hep bir öze dönme çabasına giriyoruz ki bunun halk dilindeki en kolay anlaşılabilir açıklaması huzuru bulma çabası olarak açıklanabilir. Çevreye uyum sağlama mecburiyetleri, hayatın içinde var olma çabası, para kazanma, aile kurma, onay alma çabaları, taraftar toplama, haklı olma, haklılığını ispat etme,mutlu olma , hep bir çaba… Bu çabalar bizi çoğunlukla her şey yolunda halinden çıkarıyor ve hiçbir şey yolunda değil duygusuna sürüklüyor. Kimi zaman değersizlik, kimi zaman yetersizlik, sevgisizlik,başarısızlık gibi… Duygu listesi uzar gider ve işte bu sürüklendiğimiz duygular bizde bir hal yaratır… Bazen asabi, bazen tahammülsüz, tembel, umutsuz ,çaresiz vs gibi…” şeklinde anlatıyor.
Öz, insanların çoğunun zihin insanı olduğunu, zihnimizi akıl olarak kullanmayı seçmediğimizde zihnimizin bir diğer adıyla EGO’muzun bizi yönetmeye başladığına değiniyor. Öz, danışanlarına zihin koçluğu seanslarında kişinin zihninin yönetimini nasıl kontrol altına alabileceklerinin çalışmalarını yaptıklarını belirterek konu hakkında bizleri bilgilendiriyor. Öz, kendi hayatında yaşadığı sorunlar ve olaylar hakkında mucizeler kursunun etkisinden bahsediyor. Öz sözlerine Mahatma Gandi’nin bir söylemiyle başlayarak; “ ‘Düşüncelerine dikkat et; sözlerin olur. Sözlerine dikkat et; eylemin olur. Eylemlerine dikkat et; alışkanlığın olur. Alışkanlıklarına dikkat et; karakterin olur. Karakterine dikkat et; kaderin olur’ diyor. Ben, ‘düşüncelerine dikkat et’ kısmının altını kıpkırmızı çiziyorum. İşte bizler de hayatımızı bu şekilde yaşıyoruz. İnandığımız düşüncelerle, sözlerde yorumlarımız ve sanıyoruz ki bu kaderimiz. Hâlbuki kaderimizi kendimiz yaratıyoruz. Sokmuşuz kendimizi bir zihin hapishanesine ‘ama bu arada bu nasıl değişir?’in de cevabını arıyoruz sürekli. Çünkü fark edemiyoruz. Çoğumuzu zihnimiz yönetiyor ve bunları o sebeple yaşıyoruz. Maalesef çoğumuz zihin insanıyız. Ne demek zihin insanı; zihin insanı yaşadığı her olayın arkasında bir suçlu arar. Zihin insanı, gerçekten olan ne ? fark edemez,olanın değil yorumlarının hikâyesinde yaşar ve fark etmeden onu ‘her şey yolunda’ halinden çıkaran olanı görmek yerine ,inandığı düşüncelerin yarattığı hikayesini daha da büyütüp kendi iç dünyasında bu düşünceleri tekrar tekrar kendine yaşatıp katılaştırarak çözümsüzleştirir.(Tıpkı bir kere değil bin kere ölmek gibi….) Zihin insanı için hep birşey ispatlamaya çalışır,hep savunma halindedir ve bunu yaparken de hep bir taraftar toplama ve onay alma çabası içindedir. İşte güzel arkadaşlarım, hayatı zindana çevirmek bu kadar kolay. Sizce yaradan bunu size reva görmüş olabilir mi? Yoksa zihniniz mi bu hikayeleri yarattı? Gerçekte olan neydi aslında? Gerçek olanla gerçekliğin arasındaki o farkındalık çizgisi hayatımızı nasıl yaşadığımızı belirliyor sevgili arkadaşlarım. Bende hayatımın büyük çoğunluğunu zihin insanı olarak hep kendimle ve başkalarıyla kavga halinde ve suçlayarak ve oldurma çabalarıyla, hep asabi, tahammülsüz hallerde hepsinden önemlisi zihnimi hiç boşaltamadan, huzuru arayan olarak geçirdim durdum. Hani bahsetmiştim ya size; ‘keşke evlenmeseydim de üniversiteye gitseydim, Keşke bu adama âşık olmasaydım, onla evlenmeseydim ben şimdi şöyle olurdum böyle olurdum’ senaryolarım ve pişmanlıklarım her anım da bana eşlik etti. Kendi yarattığım gerçekliğin içinde zihin hapishaneme kendimi hapsettiğimi fark etmeden geçti gitti yıllarım. Yoksa geçmişin acıları geleceğin kaygılarını yaratmış, bilmediğim bir geleceğin senaryosunu çoktan kurgulamış ve bunları yaparken anı kaçıran mıydım? Yaşadığım bu kısır döngüleri sorgulamaya başladım. Neden hep aynı olayları yaşıyorum? Neden hep aynı insanlar, aynı sonlar? Neden hep bir çaba içindeyim ,neden bu zihnim bir türlü susmuyor? Sorularından yola çıkarak, olumlamalar yapıyorum, derin nefesler alıyorum falan ama yok olmuyor. Hiç bir şey değişmiyor. Hep neden, neden, neden bitmeyen bir neden sorusu içinde debelenip duruyorum. Kendimi bu nedenlerin cevabını bulmak ve bu kısır döngüden kurtarmak için kaç eğitim aldım bilemezsiniz. Uzun yıllarımı bu uğurda ciddi eğitimlere harcadım. Evet, her bir öğreti çok değerliydi, hepsi bana bir şey kattı ama içimde hep bir şey eksik, şunu da alırsam tamamlarım diyerek eğitimden eğitime koşup dururken eş zamanlı olarak karşıma NEFES, zihin koçluğu ve mucizeler kursu çıktı” ifadelerini kullandı.
ÖZ, MUCİZELER KURSU HAKKINDA BİLGİLER VERDİ
Ayfer Öz, 4 Ocak 2023 de açacağı ‘Mucizeler Kursu’ adlı eğitim programı hakkında detaylar aktardı. Mucizeler Kursu’na kimler katılabilir? Kaç gün sürüyor? Mucizeler Kursunun gözle görülebilir bir etkisi var mı? gibi pek soru hakkında detaylara değindi. Öz yaptığı açıklamada; “Mucizeler kursu, 365 gün süren kolaylıkla uygulanabilen her gün tekrarlanan küçük metinlerin olduğu bir zihin dönüşüm programıdır. Her ders bir gün için tasarlanmıştır. Bir yıl boyunca her hafta aynı gün o haftanın dersleri verilir ve dersler hafta boyunca her gün yaşamınızın akışını etkilemeden içinizden tekrar etmek suretiyle kolaylıkla uygulanır. Herkes için her zaman uygundur. Yargı barındırmaz. Dil, din, ırk, mezhep barındırmaz. Herkesi her şartta sorgulamadan kabul eden bir yapıya sahiptir. Hiçbir hazırlık veya özel çalışma gerektirmez. Bazen karşınıza çıkan o günün dersi size beklediğiniz bir sorunun cevabı gibi gelir. aşk, iş, eğitim ,para,aile ,sağlık hayatınıza dair tüm alanlarda etkisini gösterir. Mucizeler Kursu’nun bir dersinde der ki:‘gerçek olan tehdit edilemez, gerçek olmayan var olamaz. Burada Tanrı’nın huzuru yatar’
Nedir gerçek olan ve olmayan? Kurs, gerçek olan ve olmayan arasında; bilgi ve algı arasında… Belirgin bir ayrım yapar. Bilgi gerçektir. Gerçek değiştirilemez, başı ve sonu yoktur. Zamana ve mekâna göre değişiklik göstermez. Algı dünyası ise zamanın, değişimin, başlangıcın ve bitişlerin dünyasıdır. Değişkenlik gösterir. Gerçeğe değil yoruma dayanır. Gerçek sandığın yorumlarınla yarattığın kendi gerçekliğindir. Ölüm, kayıp ve ayrılık inancı üzerine kurulmuştur. Bizi algı ve yorumlardan oluşan illüzyonlar dünyasından gerçeğe götüren kurstur. Acı, keder, kuşku, öfke, kırgınlık, pişmanlık gibi bizi altüst eden duyguları oluşturan alışa geldiğimiz düşünce sistemimizi değiştirir. Her gün yapılan derslerle beynimizde yavaş yavaş yeni nörolojik ağlar oluşturur. Doğruluğunu sorgulamadan inandığımız yargı ve yorumlarımız nedeniyle inandığımız düşüncelerin bize çektirdiği acıları önce fark ederiz ve derslerin tekrarıyla da bakış açılarımızı değiştirmiş olur acıları bırakırız. Kısıtlı bakış açıları, hatalı algılar, yargı ve yorumlar gider, yerine bağışlamanın huzuru (ki burada ki bağışlama bildiğimiz anlamda değildir kurs içerisinde bağışlamanın gerçek anlamı da öğrenilecektir ve bu içsel huzurun en kolay formülü olarak yeni yaşamınızda sizin mucizevi anahtarınız olacaktır.) Ve gerçeği görebilme yetisi gelir. Mucizeler mümkündür ve kaynağı da sadece bizdedir. Limitli bilinç yapısından kurtulduğumuzda, mucizelerin mümkün olduğu bilince geçeriz ve geçmişin etkilerinden kurtulup anı deneyimleyen oluruz. Aslında hep peşinden koştuğumuz huzur buradadır” şeklinde konuştu.
“MUCİZE BİLİNCİNE ERİŞMEK DİLEĞİYLE”
Ayfer Öz, Mucizeler Kursu sonrası kişilerin hayatında gözle görülür bir değişim yaşadığını belirterek; “Bu kursu sadece çağrıyı duyanlar alır. Duymaya hazır olmayanlar için zaman uygun değildir. Gün olacak ve bu kursu almamış kimse kalmayacaktır. Kollektif anlamda mucize bilincine erişmiş toplumlar olabilmemiz dileğiyle. Kendimi ve mucizeler kursunu samimiyetle anlattığımı düşünüyorum. Özümüze geri dönüş yani hakikat yolunda bize rehberlik edecek bu kursta sizlere davetiye olmaya niyet ediyorum. Çağrımı duyanlarla harika bir yıl geçirmeye ve mucize bilincini kendime sizleri vesile kılarak tekrar tekrar anlatmaya sabırsızlanıyorum. Korkularla, kaygılarla,ben merkezli davranışlarla kendimizi Özümüzden ayırdığımız için ve yüce yaradanın ilahi planda bize sundukları yani başımıza gelenler, olan.. adına her ne derseniz. Yani Yaşadıklarımızla kavga ettiğimiz,ilahi planda olacak olana güvenmeyip kendi istediğimizi oldurmaya çalıştığımız için olanla kolkola girmek yerine ,olanla kavga ettiğimiz için bu dünyada kendimize cenneti deneyimletmeye çalışırken, cehennemi yaşatan oluyoruz. Mucizeler kursu, bize Tanrı’nın bir parçası olduğumuzu hatırlatarak bizi o cehennem diye tanımladığımız zihin hapishanesinden kurtarmak içindir” ifadelerini kullandı.