Etiket arşivi: “2023

Ayfer Öz tarih verdi; “Mucizeler Kursu 4 Ocak 2023 tarihinde başlıyor”

Kişisel gelişim ve Spiritüel Yaşam Uzmanlığı alanlarında başarılı isimler arasında yer alan Ayfer Öz, 4 Ocak 2023 tarihinde açılışını  yapacağı ‘Mucizeler Kursu’ adlı eğitim programı hakkında detaylar verdi. Öz; “Mucizeler kursu; bizi zihnimizin hapishanesinden kurtarır” ifadelerini kullanarak açıklamalarına devam etti.

Kişisel gelişim Uzmanı Ayfer Öz, kullanmayı seçmediğimiz yaratıcı özelliklerinizi  keşfetmeniz ve hayatınızamucizelerin eşlik etmesi  için size kılavuzluk ediyor. 4 Ocak 2023 tarihinde açacağı yeni “Mucizeler Kursu”  sınıfı  ile Ayfer Öz  şimdiden adından söz ettirmeye başladı. Ayfer Öz’ün anlattıklarını okuduğunuzda  “İnsan bu kadar kudretli  ve mucizelerinin anahtarı olabilir mi ?” sorusunu kendinize soracaksınız. Ayfer Öz’ün kendi yaşadıklarından  samimi örnekler vererek anlattıkları, düşüncelerimizin hayatımıza etkisi ve  bu düşüncelerin yarattığı olumsuz duygu durumlarını  nasıl dönüştürebileceğimiz  hakkında  bilgiler verdi. Ayfer Öz, 14 Kasım 1969 yılında Adana’da dünyaya geliyor. İlkokul, Ortaokul ve Lise öğrenimi İstanbul’da gerçekleştiren Öz, 21 yaşında dünya evine giriyor. Ancak eşinin Öz’ü aldatması ile biten evliliği sonrası hayatında yepyeni bir dönem başlıyor. Öz, o dönemki hisselerini şu şekilde tarif ediyor; “Eğitimime ara vermek istedim. Çünkü aşkı seçmiştim. İlk eşimle 21 yaşında sabırsızlanarak evlenen ben, müthiş acı veren bir aldatılma sonucu eşimden ayrılmayı seçtim ve lise diplomamla kalakalmıştım. Alın size bir keşke… Bir süre yurt dışında yaşadım. Ülkeme döndüm ve çalıştım. Yine hayatımda aşk oldu, iş oldu, yine hep terk etmeler, terkedilmeler, maddi çabalar, kayıplar tabi dolayısıyla tüm bunların bana yaşattığı duygu durumları. İnişli çıkışlı ,duygusal gel-git ler le süregelen kendimi tamir etmeye çalışarak geçen yıllar ” kişisel hayatındaki bu duygusal dalgalanmalar  ve sorunlar, Öz’ü “bu durumdan nasıl özgürleşebilirim?” sorusuna yöneltir ve her zaman ilgilendiği  spritüel konularda derinleşmeye karar vererek eğitimler almaya başlar. Nefes’in hayatında mucizevi dönüşümler yarattığını farkettiğinde  bu yönde profesyonelleşeceği  eğitimler almaya başlar. Zihin eğitimleri beraberinde zihin koçluğunun yolunu açar. Devamında ‘Mucizeler Kursu’, zihin dönüşümünde en mucizevi rol oynayan mihenk taşı olunca Öz, İnsanların düşüncelerinin, olaylardaki etkilerini ve bunu  yönetebildiklerinde  yaşamın onlara nasıl kapılarını açtığını bizzat deneyimleyerek keşfeder. Öz, hayatınızı değiştirecek bu mucizevi  bilgileri vererek içinizde var olan bir başka insanın nasıl  ortaya çıkacağını  ‘zihin hapishanesinden, özgürlüğe giden yolu’ tarif ediyor; “Aslında baktığınızda bu hepimiz için böyle değil mi? Bu dünya zemininde hayatın olağan akışında yaşadıklarımız benzer değil mi? Doğuyoruz, ailemizin öğrettikleri, aldığımız eğitimler, büyüdüğümüz çevre bizi şekillendiriyor. 2-7 yaş arası tutulan kayıtlarla korku  sevgiden ağır basmaya başlıyor  ve yavaş yavaş  özümüzden farkında olmadan ayrılıyor. ‘Ben’ olarak da kendimizi diğerlerinden ayırıyoruz. Sonrasında da hep bir öze dönme çabasına giriyoruz ki bunun halk dilindeki en kolay anlaşılabilir açıklaması huzuru bulma çabası olarak açıklanabilir. Çevreye uyum sağlama mecburiyetleri, hayatın içinde var olma çabası, para kazanma, aile kurma, onay alma çabaları, taraftar toplama, haklı olma, haklılığını ispat etme,mutlu olma , hep bir çaba… Bu çabalar bizi çoğunlukla her şey yolunda halinden çıkarıyor ve hiçbir şey yolunda değil duygusuna  sürüklüyor. Kimi zaman değersizlik, kimi zaman yetersizlik, sevgisizlik,başarısızlık  gibi… Duygu listesi uzar gider ve işte bu sürüklendiğimiz duygular bizde bir hal yaratır… Bazen asabi, bazen tahammülsüz, tembel, umutsuz ,çaresiz vs gibi…” şeklinde anlatıyor.

 

ÖZ; “ZİHİN HAPİSHANESİNDEN KURTULMAK MUCİZELER KURSU İLE MÜMKÜN”

Öz, insanların çoğunun zihin insanı olduğunu, zihnimizi akıl olarak kullanmayı seçmediğimizde zihnimizin bir diğer adıyla EGO’muzun bizi yönetmeye başladığına  değiniyor. Öz, danışanlarına zihin koçluğu seanslarında kişinin zihninin  yönetimini nasıl kontrol altına  alabileceklerinin çalışmalarını yaptıklarını  belirterek konu hakkında bizleri bilgilendiriyor. Öz, kendi hayatında yaşadığı sorunlar ve olaylar hakkında mucizeler kursunun etkisinden bahsediyor. Öz sözlerine Mahatma Gandi’nin bir söylemiyle başlayarak; “ ‘Düşüncelerine dikkat et; sözlerin olur. Sözlerine dikkat et; eylemin olur. Eylemlerine dikkat et; alışkanlığın olur. Alışkanlıklarına dikkat et; karakterin olur. Karakterine dikkat et; kaderin olur’ diyor. Ben, ‘düşüncelerine dikkat et’ kısmının altını kıpkırmızı çiziyorum. İşte bizler de hayatımızı bu şekilde yaşıyoruz. İnandığımız düşüncelerle, sözlerde yorumlarımız ve sanıyoruz ki bu kaderimiz. Hâlbuki kaderimizi kendimiz yaratıyoruz. Sokmuşuz kendimizi bir zihin hapishanesine ‘ama bu arada bu nasıl değişir?’in de  cevabını arıyoruz sürekli. Çünkü fark edemiyoruz. Çoğumuzu zihnimiz yönetiyor ve bunları o sebeple yaşıyoruz. Maalesef çoğumuz zihin insanıyız. Ne demek zihin insanı; zihin insanı yaşadığı her olayın arkasında bir suçlu arar. Zihin insanı, gerçekten  olan ne ?  fark edemez,olanın değil  yorumlarının hikâyesinde yaşar ve fark etmeden onu ‘her şey yolunda’ halinden çıkaran olanı görmek yerine  ,inandığı düşüncelerin yarattığı hikayesini  daha da büyütüp kendi iç dünyasında bu düşünceleri tekrar tekrar kendine yaşatıp katılaştırarak  çözümsüzleştirir.(Tıpkı bir kere değil bin kere ölmek gibi….) Zihin insanı için hep birşey ispatlamaya çalışır,hep savunma halindedir  ve bunu yaparken de hep bir taraftar toplama ve onay alma çabası içindedir. İşte güzel arkadaşlarım, hayatı zindana çevirmek bu kadar kolay. Sizce yaradan bunu size reva görmüş olabilir mi? Yoksa zihniniz mi bu hikayeleri yarattı? Gerçekte olan neydi aslında? Gerçek olanla gerçekliğin arasındaki o farkındalık çizgisi hayatımızı nasıl yaşadığımızı belirliyor sevgili arkadaşlarım. Bende hayatımın büyük çoğunluğunu  zihin insanı olarak hep kendimle ve başkalarıyla kavga halinde ve suçlayarak ve oldurma çabalarıyla, hep asabi, tahammülsüz hallerde hepsinden önemlisi zihnimi hiç boşaltamadan,  huzuru arayan olarak  geçirdim durdum. Hani bahsetmiştim ya size; ‘keşke evlenmeseydim de üniversiteye gitseydim, Keşke bu adama âşık olmasaydım, onla evlenmeseydim ben şimdi şöyle olurdum böyle olurdum’ senaryolarım ve pişmanlıklarım her anım da bana eşlik etti. Kendi yarattığım gerçekliğin içinde zihin hapishaneme kendimi hapsettiğimi fark etmeden geçti gitti yıllarım. Yoksa geçmişin acıları geleceğin kaygılarını yaratmış, bilmediğim bir geleceğin senaryosunu çoktan kurgulamış ve bunları yaparken anı kaçıran mıydım? Yaşadığım bu kısır döngüleri sorgulamaya başladım. Neden hep aynı olayları yaşıyorum? Neden hep aynı insanlar, aynı sonlar? Neden hep bir çaba içindeyim ,neden bu zihnim bir türlü susmuyor? Sorularından  yola çıkarak, olumlamalar yapıyorum, derin nefesler alıyorum falan ama yok olmuyor. Hiç bir şey değişmiyor. Hep neden, neden, neden bitmeyen bir neden sorusu içinde debelenip duruyorum. Kendimi bu nedenlerin cevabını bulmak ve bu kısır döngüden kurtarmak için kaç eğitim aldım bilemezsiniz. Uzun yıllarımı bu uğurda ciddi eğitimlere harcadım. Evet, her bir öğreti çok değerliydi, hepsi bana bir şey kattı ama içimde hep bir şey eksik, şunu da alırsam tamamlarım diyerek eğitimden eğitime koşup dururken eş zamanlı olarak karşıma NEFES, zihin koçluğu ve mucizeler kursu çıktı” ifadelerini kullandı.

ÖZ, MUCİZELER KURSU HAKKINDA BİLGİLER VERDİ

Ayfer Öz, 4 Ocak 2023 de açacağı  ‘Mucizeler Kursu’ adlı eğitim programı hakkında detaylar aktardı. Mucizeler Kursu’na kimler katılabilir? Kaç gün sürüyor? Mucizeler Kursunun gözle görülebilir bir etkisi var mı? gibi pek soru hakkında detaylara değindi. Öz yaptığı açıklamada; “Mucizeler kursu, 365 gün süren kolaylıkla uygulanabilen her gün tekrarlanan küçük metinlerin olduğu bir zihin dönüşüm programıdır. Her ders bir gün için tasarlanmıştır. Bir yıl boyunca her hafta aynı gün o haftanın dersleri verilir ve dersler hafta boyunca her gün yaşamınızın akışını etkilemeden içinizden tekrar etmek suretiyle kolaylıkla uygulanır. Herkes için her zaman uygundur. Yargı barındırmaz. Dil, din, ırk, mezhep barındırmaz. Herkesi her şartta sorgulamadan kabul eden bir yapıya sahiptir. Hiçbir hazırlık veya özel çalışma gerektirmez. Bazen karşınıza çıkan o günün dersi size beklediğiniz bir sorunun cevabı gibi gelir. aşk, iş, eğitim ,para,aile ,sağlık  hayatınıza dair tüm alanlarda etkisini gösterir. Mucizeler Kursu’nun bir dersinde der ki:‘gerçek olan tehdit edilemez, gerçek olmayan var olamaz. Burada Tanrı’nın huzuru yatar’

Nedir gerçek olan ve olmayan? Kurs, gerçek olan ve olmayan arasında; bilgi ve algı arasında… Belirgin bir ayrım yapar. Bilgi gerçektir. Gerçek değiştirilemez, başı ve sonu yoktur. Zamana ve mekâna göre değişiklik göstermez. Algı dünyası ise zamanın, değişimin, başlangıcın ve bitişlerin dünyasıdır. Değişkenlik gösterir. Gerçeğe değil yoruma dayanır. Gerçek sandığın yorumlarınla yarattığın kendi gerçekliğindir. Ölüm, kayıp ve ayrılık inancı üzerine kurulmuştur. Bizi algı ve yorumlardan oluşan illüzyonlar dünyasından gerçeğe götüren kurstur. Acı, keder, kuşku, öfke, kırgınlık, pişmanlık gibi bizi altüst eden duyguları oluşturan alışa geldiğimiz düşünce sistemimizi değiştirir. Her gün yapılan derslerle beynimizde yavaş yavaş yeni nörolojik ağlar oluşturur. Doğruluğunu sorgulamadan inandığımız yargı ve yorumlarımız nedeniyle inandığımız düşüncelerin bize çektirdiği acıları önce fark ederiz ve derslerin tekrarıyla da bakış açılarımızı değiştirmiş olur acıları bırakırız. Kısıtlı bakış açıları, hatalı algılar, yargı ve yorumlar gider, yerine bağışlamanın huzuru (ki burada ki bağışlama bildiğimiz anlamda değildir kurs içerisinde bağışlamanın gerçek anlamı da öğrenilecektir ve bu içsel huzurun en kolay formülü olarak yeni yaşamınızda sizin mucizevi anahtarınız olacaktır.) Ve gerçeği görebilme yetisi gelir. Mucizeler mümkündür ve kaynağı da sadece bizdedir. Limitli bilinç yapısından kurtulduğumuzda, mucizelerin mümkün olduğu bilince geçeriz ve geçmişin etkilerinden kurtulup anı deneyimleyen oluruz. Aslında hep peşinden koştuğumuz huzur buradadır” şeklinde konuştu.

“MUCİZE BİLİNCİNE ERİŞMEK DİLEĞİYLE”

Ayfer Öz, Mucizeler Kursu sonrası kişilerin hayatında gözle görülür bir değişim yaşadığını belirterek; “Bu kursu sadece çağrıyı duyanlar alır. Duymaya hazır olmayanlar için zaman uygun değildir. Gün olacak ve bu kursu almamış kimse kalmayacaktır. Kollektif anlamda mucize bilincine erişmiş toplumlar olabilmemiz dileğiyle. Kendimi ve mucizeler kursunu samimiyetle anlattığımı düşünüyorum. Özümüze geri dönüş yani hakikat yolunda bize rehberlik edecek bu kursta sizlere davetiye olmaya niyet ediyorum. Çağrımı duyanlarla harika bir yıl geçirmeye ve mucize bilincini kendime sizleri vesile kılarak tekrar tekrar anlatmaya sabırsızlanıyorum. Korkularla, kaygılarla,ben merkezli davranışlarla   kendimizi Özümüzden ayırdığımız için ve yüce yaradanın ilahi planda bize sundukları yani başımıza gelenler, olan.. adına her ne derseniz.  Yani Yaşadıklarımızla kavga ettiğimiz,ilahi planda olacak olana güvenmeyip kendi istediğimizi oldurmaya çalıştığımız  için olanla kolkola girmek yerine ,olanla kavga ettiğimiz için  bu dünyada kendimize cenneti deneyimletmeye çalışırken, cehennemi yaşatan  oluyoruz. Mucizeler kursu, bize Tanrı’nın bir parçası olduğumuzu hatırlatarak bizi o cehennem diye tanımladığımız zihin hapishanesinden kurtarmak içindir” ifadelerini kullandı.

Ege Üniversitesi “2023 Akademik Vizyonu: Öğrenci Odaklılık” Toplantısı

Ege Üniversitesinin araştırma üniversiteleri arasında yer alması hedefi ile sürekli çalışan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak,  bu süreçteki en önemli kriterlerden biri olan “Öğrenci Odaklılık” ilkesiyle yürütülen çalışmalarına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Ege Üniversitesinin 2023 Akademik Vizyonu kapsamında gerçekleştirilen “Öğrenci Odaklılık” hedef ve stratejilerinin anlatıldığı sunuma; EÜ Senato Üyeleri, akademik ve idari çalışanlar katıldı. Toplantıda, Rektör Prof. Dr. Necdet Budak,  göreve geldiği günden beri Ege Üniversitesi 2023 Akademik Vizyonu doğrultusunda öğrenci odaklı yapılan çalışmalara değindi.
Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesinde eğitim-öğretim faaliyetlerini çağın gereksinimlerine ve teknolojik gelişmelere uygun hale getirmek ve öğrencilerin daha kaliteli eğitim almalarına olanak sağlamak için Akreditasyon Destek Komisyonu ve Akademik Danışmanlık Sisteminin yanı sıra pek çok yeni düzenlemeyi hayata geçirdiklerini söyledi. EÜ’nün YÖKAK Kurumsal Akreditasyon Programına başvuran 54 üniversite arasından seçilen 11 üniversiteden birisi olduğunu vurgulayan Rektör Budak, 2017 yılında 11 olan akredite program sayısının, 2020 yılı itibariyle 23 programa ulaşarak akredite olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Budak, “Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezimizi, Türkiye’de ilk olan Öğretim Teknolojileri Koordinatörlüğünü kurduk. 2 yüksek lisans programı, 1 lisans tamamlama programı, 78 Lisans dersi vererek, 11 bin 760 öğrencimize ulaştık. Ege Üniversitesi Dijital Ders Materyal Havuzunu (EGEDERS), öğrencilerimizin kullanımına sunduk. EGEDERS’in Haziran 2020 itibariyle toplam 68 bin 183 aktif kullanıcısı bulunuyor. COVİD-19 salgını sürecinde öğrencilerimizin uzaktan öğretim faaliyetlerine ilişkin sorularına yönelik Canlı Destek Hattı kurduk. Uzaktan eğitimle ilgili soruları cevaplamak adına oluşturulan ‘canlidestek.ege.edu.tr’ web sayfası üzerinden 7 gün 24 saat çalışma prensibiyle bin 118 çevrimiçi yardım sağlanarak bin 983 e-postaya cevap verdik. Ayrıca  “EgeDers Canlı” mobil uygulamasını öğrencilerimizin kullanıma sunduk” dedi.
  “YÖK 100/2000 doktora burs programında üç yıl üst üste birinci sırada”
Prof. Dr. Budak, “Lisans öğrencilerinin uzaktan eğitime ilişkin memnuniyetlerine yönelik olarak Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı (UniAr) tarafından yapılan ankete göre; 163 yükseköğretim kurumundan 18 bin öğrenciyle yapılan araştırmada, uzaktan eğitim sürecini iyi yöneten vakıf ve devlet üniversiteleri sıralamasında devlet üniversiteleri içinde 8’inci sırada yer aldık. Öğrenci, öğretim elemanı, açılan ders sayıları dikkate alındığında 1’inci sırada yer aldık. 2018 yılında Ege Üniversitesi 100/2000 YÖK Doktora Burslarını Değerlendirme Üst Komisyonu kurduk. Üniversitemiz 2018 yılında 133, 2019 yılında 180 ve 2020 yılında 193 doktora öğrencisi ile YÖK 100/2000 doktora burs programından yararlanan üniversiteler arasında üç yıl üst üste birinci sırada yer aldı. Öğrencilerimize bilimsel düşünme pratikleri kazandırmak için faaliyet gösterecek olan Araştırma Odaklı Öğrenci Merkezimizi hizmete açtık. Ege Bilim Platformu adında bir bilimsel etkileşim platformunu oluşturduk. Sosyal Bilimler İçin İstatistik Programı (SPSS) yazılımını lisanslı satın alarak öğrencilerimizin imkanına sunduk. Kütüphanemizin fiziki ve dijital altyapısını öğrencilerimizin talepleri doğrultusunda yeniledik. Kütüphane kullanımında son üç yılda toplam 4 kattan fazla artış sağladık” dedi.
Güvenli, huzurlu ve yeşil bir kampüs
Öğrencilerin daha güvenli, huzurlu ve yeşil bir kampüste eğitim hayatına devam edebilmesi için çevre düzenlemeleri gerçekleştirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Budak, “Son üç yılda yürüttüğümüz çalışmalarla 33 bin 496 metrekare olan otopark alanlarını 63 bin 524 metrekareye ulaştırdık. Araç kapasitesini ise 870’den bin 597 araca çıkardık. Sürdürülebilir Yeşil Kampüs projemiz doğrultusunda hayata geçirdiğimiz çalışmalarla toplam 109 bin 291 metrekare yeşil alan, 2 bin 500 metre bisiklet yolu, 2 bin 770 metrelik tartan pistli sağlıklı yaşam yolunu üniversitemize kazandırdık. Engelli öğrencilerimizin sesli betimlemeyle yönlerini bulmalarına ve kendi rotalarını tanımlayabilmelerine olanak sağlayan Engelsiz Bilgilendirme ve Yönlendirme Sistemini (EYBİS) öğrencilerimizin kullanımına sunduk.  Engelsiz Bilgilendirme Asistanı (EBA), üniversitemizin hizmetlerine yönelik bilgilere erişim konusunda engelli bireylerin kolayca ulaşabileceği şekilde sunmayı hedefleyen programı hayata geçirdik. Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun desteğiyle üniversitemizin sportif faaliyetlerine ilişkin altyapısını yeniledik. Üniversitemizdeki öğrenci topluluklarını yeniden yapılandırarak, topluluk sayısını 76’ya çıkardık. Bakanlığımız ile yaptığımız protokol kapsamında Türkiye’de ilk kez üniversite kampüsü içinde Genç Ofis açtık. Kampüsümüze toplamda 10 bin kişinin kullanabileceği kapasiteye sahip olan ve Eylül ayı itibariyle ilk etabı 2 bin 600 kız öğrencimizin kullanımına sunulan KYK Yurdunu Üniversitemize kazandırdık. Bergama Meslek Yüksekokulu kampüsünde 500 yataklı yurdun yapılmasına yönelik girişimlerde bulunduk. 3 Nolu Öğrenci Yemekhanemizi hizmete açtık. Merkez Kampüsümüzdeki 1 No’lu Yemekhaneye entegreli olarak Ana Yemekhane Mutfağımızı açtık. Tüm yerleşkelerdeki kamera sistemlerini yeniledik. Türkiye’de ilk kez 5555-Güvenlik Acil Yardım Hattı, Acil Panik Butonu sistemi kurarak Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirdik. Türkiye’de ilk kez gerçekleşen Tıp Fakültesi Hastanesi ve Diş Hekimliği Fakültesinden “Öncelikli Randevu Sistemi” uygulamasını hayata geçirdik. Psikolojik Danışmanlık Birimimizin işleyişini değiştirerek, öğrencilerimizin hem yüz yüze hem de online olarak hizmet alabilmesini sağladık. Üniversitemiz kampüsümüze 112 Ambulans İstasyonunu kurduk” dedi.
“Kayıtlı mezun oranı yüzde 100”
Kariyer Planlama ve Başarı Koordinatörlüğünü ve Mezunlarla İlişkiler Ofisini yeniden yapılandırdıklarını söyleyen Rektör Budak, “Mezun Bilgi Sisteminde 2019 yılından itibaren sisteme kayıtlı mezun oranını yüzde 100’e çıkardık.Mezunlarımızın üniversitemiz olanaklarından yararlanmalarını sağlayan Mezun Kart için başvuru yapabilmelerini sağladık. 2020 yılının ilk 6 ayında 130 adet mezun sohbeti gerçekleştirdik” dedi.
Öğrenci ve üst yönetim arasındaki duvarları kaldırdıklarını belirten Rektör Budak, “Turkuaz Masa Çözüm Merkezini hizmete açtık. Rektör Randevu Talep Sistemini hizmete sunduk. Çalışanından öğrencisine herkesi, telefon yerine internet üzerinden hızlı ve güvenli bir biçimde, 7/24 Rektörden, doğrudan randevu talep edebilecek hale getirdik” dedi.
         Rektör Budak, sunumunun sonunda öğrencilere yönelik anketlerin sonuçlarını değerlendirerek, yapılacak eylem planıyla ilgili bilgiler verdi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)