Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulları Ortak Toplantısında konuşan Eskinazi, Sürdürülebilirlik Yılı ilan ettikleri 2020 yılında İhracatı daha az karbon ayak izi bırakarak yapma hedefiyle projeler hayata geçirdiklerini kaydetti. Eskinazi, “Yayınladığımız sürdürülebilirlik manifestosunda “Sürdürülebilir bir dünya için, sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir ihracat” sloganıyla hareket ettik. Sürdürülebilirlik Çalışma Grubumuz 2020 yılı boyunca çalışmalarını sürdürdü. Türkiye’de Sıfır Atık Belgesine sahip olan ilk ihracatçı birliği olduk” diye konuştu.
Tüm dünyanın covid-19 virüsü nedeniyle 2020 yılında ekonomik hedeflerinin gerisinde kaldığına işaret eden Eskinazi, “Küresel ekonomide yüzde 4’lük bir küçülme bekleniyor. Türkiye, en iyimser senaryoyla 2020 yılını binde 3’lük büyüme ile kapatabilecek. Ortam olumsuz olsa da İhracatçılar olarak, enseyi karartmadık. Fiziki fuarların, sektörel ticaret heyetlerinin ve seyahatlerin iptal olduğu süreçte; Sanal fuarlarımız, sanal ticaret heyetlerimiz sonucunda pek çok yeni iş birliğine imza attık. Türkiye’nin ilk sanal fuarı Shoedex2020 Ayakkabı ve Saraciye Fuarı’na imza attık. Ardından ülkemizin ilk sanal gıda fuarı “The Fource 2020”yi gerçekleştirdik. Her türlü olumsuzluğa rağmen 2020 yılında, bugüne kadar Ege İhracatçı Birlikleri’ne üye 8 bin ihracatçımızla 216 ülkeye 13 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Covid-19 virüsünün aşısının bulunmuş olması ve uygulanmaya başlaması 2021 ile ilgili umutlarımızı arttırıyor. Aşının etkisiyle covid-19 virüsünün kontrol altına alınmasını, ekonomik göstergelerin insanlığın yüzünü güldürecek şekilde düzelmesini diliyoruz” dedi.
“Ege İhracatçı Birlikleri olarak, 2021 yılında da 8 bini aşan ihracatçımızla 82 yıldır yaptığımız gibi üretmeye ve ihraç etmeye devam edeceğiz” diyen Eskinazi sözlerini şöyle sürdürdü; “2020 yılı için belirlediğimiz, pandemi nedeniyle ötelemek durumunda kaldığımız 15 milyar dolar ihracat hedefine 2021 yılında ulaşmak için var gücümüzle çalışacağız. 2021 yılı hedefine ulaşmak için ihraç ürünlerimizi pazarlamada dijitalleşme, lojistik, Ar-Ge, İnovasyon ve Tasarım odaklanacağımız konuların başında olacak. 2020 yılında 2.2 milyar nüfusa sahip gelişme potansiyeli en yüksek 15 ülkenin bir araya gelerek oluşturduğu RCEP anlaşması bizim için büyük bir fırsat olabilir. Bu anlaşmanın taraflarından biri olan Çin özelinde Ticaret Bakanlığımızın İhracatçı Birlikleri ve lojistik sektörüyle bir araya gelerek hedef pazarlara erişimi kolaylaştıracak, var olan pazarların büyümesini sağlayacak lojistik merkezleri desteği ile dünyada e-ticaretin en yoğun olarak kullanıldığı ülkelerin başında gelen Çin pazarında üyelerimizin JD, T-Mall gibi e-ticaret platformlarında başta kuru meyve, şarap, deri, tekstil olmak üzere tüm ürünlerimizin yer alması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu konuda kısa zamanda güzel haberler vereceğiz.”
Yeşil üretime yönelin
Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu üyelerine, “2020 yılı değerlendirmesi, 2021 öngörüleri” içerikli bir sunum yapan Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel, covid-19 virüsü nedeniyle 2020 yılında dünya mal ticaretinde yüzde 12 daralma beklentisi olduğunu, dünya ekonomisinin beklenenden daha çabuk toparlandığını ve 2020 yılında dünya mal ticaretindeki daralmanın yüzde 7’ye kadar düştüğünü dile getirdi.
Dünya mal ticaretinin 2019 yılında 18 trilyon 35 milyar dolar olduğu bilgisini veren Gürlesel, “2020 yılında dünya mal ticareti 17 trilyon dolar civarında kalacak. 2021 yılından itibaren ihracatta öne çıkabilmek için “Yeşil üretime yönelin” çağrısı yaptı. Gürlesel, Avrupa’ya ihracatta 2022 yılında uygulamaya geçmesi beklenen karbon vergisinin yine 2022 yılında ABD’ye ihracatta da gündeme geleceği uyarısında bulundu.
2021 yılının ikinci çeyreğinden itibaren ithalat taleplerinde patlama olabilir
2021 yılı için Covid-19 virüs aşısının başarılı olup olmaması eksenli iyimser ve kötümser iki senaryodan söz eden Dr. Gürlesel, “2021 için iyimser senaryo var. Dünya genelinde aşının 2021 başından itibaren uygulanmaya başlanması ve salgının 2021 yılı sonunda kontrol altına alınmasını öngören iyimser bir senaryo. Buradaki sonucu sahadaki uygulamada göreceğiz. ABD’deki aşılara izin veren yetkili kurum, Avrupa ve Batı pazarlarının 2021 yılı ikinci çeyreğinden itibaren yüzde 60-70 seviyesinde bağışıklığa kavuşabileceği öngörüsünde bulunuyor. Buna bağlı olarak 2021 dünya ekonomisinde beklentiler şekilleniyor. Bu gerçekleşirse 2021’in ilk çeyreğinde bir miktar küçülme olsa da diğer çeyreklerde hızlı geri dönüş bekleniyor. 2021 yılının ikinci çeyreğinden itibaren ithalat taleplerinde patlama olacak. Toparlanma öngörüleri var. OECD 1 Aralık öngörüsünde 2021’in üçüncü çeyreğinden itibaren 2019 seviyelerine dünya ekonomisinin ulaşacağına inanıyor. Yüzde 4.5-5 büyüme bekleniyor. Dünya ortalaması üçüncü çeyrekte, ABD’nin ise 4. çeyrekte 2019 seviyelerine gelecek. Bunun sürükleyicisi Çin ve gelişen pazarlar olacak. Euro bölgesinde geri dönüş 2022 yılına kalabilir.”
“Tarımsal ürünlerin pandeminin baskıcı etkilerinden daha az etkilendiğini görüyoruz” tespitinde bulunan Gürlesel, 2019 yılında dünya genelinde 3 trilyon 313 milyar dolar olan tarımsal ürün ticaretinin sadece 50 milyar dolarlık bir daralmayla 2020 yılını geride bırakacağı bilgisini verdi.
İyimser beklentiye göre 2021 yılında dünya mal ticareti yüzde 8 büyüyecek
İyimser senaryoya göre 2021 yılında dünya mal ticaretinde yüzde 8 büyüme beklentisi olduğundan söz eden Dr. Gürlesel, 2020 yılını 17 trilyon dolarla geride bırakacak olan dünya mal ticaretinin 18 trilyon 450 milyar dolara çıkacağı değerlendirmesinde bulundu.
Dünya genelinde aşı stoku yeterli olan ülkeler ve yetersiz olan ülkeler şeklinde sınıflandırmalar yapıldığı bilgisini paylaşan Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Batılı ülkeler 2021 yılının ilk iki çeyreğinde aşılamayı yapacaklar ve bağışıklığı kazanacaklar. Diğerlerinde risk oluşacak. 2021’de aşı olanlar, olmayanlar ayrımı gündeme gelecek. Avrupa ve Batı ülkeleri aşılama sürecini tamamlamayan ülkelere sınırları kapatabilir. Aşının başarısız olması, ekonomide aktivitelerde daralma getirecek. Aşıda başarısız olursak dünya mal ticaretindeki büyüme yüzde 2 ile sınırlı kalacak. Bu da baz etkisiyle olabilecek.”
Dünya genelinde ABD Başkanı Donald Trump’ın başlattığı korumacılık önlemleri ile 2020 yılı dünya ticaretinde 2.44 trilyon dolarlık ürün grubu üzerinde koruma önlemleri uygulandığını hatırlatan Gürlesel, ABD’nin yeni Başkanı Biden’in ticaret savaşlarını diplomasiye dönüştürmesinin beklendiğini, bu sürecin de ihracata etkilerinin olumlu olmasının beklendiğini dile getirdi.
Türkiye’nin ekonomi, hukuk ve demokrasi alanında reformları yapması halinde 2021 yılı için iyimser beklenti içinde olduğunu paylaşan Dr. Can Fuat Gürlesel, 2021 için öngörülerini şöyle özetledi; “Türkiye ekonomisinde yüzde 3-3.5 büyüme, Merkez Bankası politika faizi yıl sonuna kadar yüzde 15, TL-Dolar Kurunu 2021 yılı ortalamasında 8.50 TL, 2021 yılı sonunda 9 TL. TÜFE yüzde 10, TL Kredi faizi yüzde 18. Cari Açık/GSYİH’nın yüzde 1.5’u, Bütçe açığı/GSYİH’nın yüzde 3’ü 2021 ihracatı 190 milyar dolar”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: dolar
Özgür Güneri: “Bitcoin’in Piyasa Değeri 350 milyar dolar”
BtcTurk CEO’su Özgür Güneri, Yatırımcı İlişkileri Derneği’nin (TÜYİD) düzenlediği TÜYİD Zirve 2020 konferansına konuk oldu. Güneri, ‘CEO Gözüyle Ezber Bozan Değişimi Yönetmek’ başlıklı oturumda, Bitcoin’in piyasa değerinin 350 milyar dolar’a ulaştığını açıkladı.
Bitcoin’in ve kriptoparaların finans ve gündelik hayatta önemli değişimlerin habercisi olduğuna dikkat çekerek sözlerine başlayan BtcTurk CEO’su Özgür Güneri şunları söyledi: “2009’dan bu yana Bitcoin’in piyasa değeri 350 milyar dolar seviyesine geldi. Cüzdan ve aktif kullanıcı sayısının yanı sıra kurumsal yatırımcıların ve bireysel yatırımcıların da ilgisini düşündüğümüzde bu teknolojinin hızla değerlendiğini görüyoruz. BtcTurk olarak şeffaflık, hesap verilebilirlik ve kurumsallık ilkelerimizle yeni nesil teknolojileri herkes için güvenle kullanılabilir hale getirmeyi amaçlıyoruz.”
“7 kıtada 1,2 milyondan fazla kullanıcıyı yeni nesil teknolojiyle buluşturuyoruz”
BtcTurk’ün 1 Temmuz 2013’te ilk Türk lirası işlemini gerçekleştirdikten sonra Türkiye’nin ilk dünyanın da 4. Bitcoin alım satım platformu olduklarını vurgulayan Güneri sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün globalde 1,2 milyondan fazla kayıtlı kullanıcımız var. Türkiye’de de 1 milyonu aşkın kullanıcımızın yeni nesil teknolojiye erişimini sağlıyoruz. 140 kişiyi aşkın ekibimiz sayesinde hem kullanıcı sayısı hem de işlem hacminde ilerleme kaydettik; son 3 yılda 3 kat büyüdük.”
Bitcoin Birçok Ezberi Bozuyor!
Bitcoin’in ezberleri bozduğunu belirten Güneri, “Merkezi bir otoriteye güvenmeniz ve herhangi iki cüzdan arasında transfer yapmak için kimseden izin almanız gerekmiyor. Örneğin, Amerikan Merkez Bankası’nın bir Bitcoin cüzdanı içerisindeki milyarlarca doları ile içinde 10 liralık Bitcoin olan cüzdanın arasında Bitcoin’in altyapısındaki önem derecesi bakımından hiçbir fark yok. Bu yönüyle, dijitalleşme ürün ve hizmetlerin küresel özgürleşmesini sağladı” dedi.
Bitcoin’in değer saklama aracı olarak sadece bireyler için değil kurumlar ve kurumsal yatırımcılar için de bir fırsat olduğunu belirten Özgür Güneri, “Blokzincir, güven gerektiren her türlü yapıda merkezi yapıları ortadan kaldırarak bu güveni çok daha şeffaf bir şekilde sağlayabilmesi açısından lojistikten finansal teknolojilere, telekomünikasyondan perakende ve sağlık sektörüne kadar birçok alanda kullanılmaya devam edilecek” diyerek sözlerini tamamladı.
Zirvede, ‘CEO Gözüyle Ezber Bozan Değişimi Yönetmek’ başlıklı oturumun moderatörlüğünü Yönetim Kurulu Üyeleri Derneği (YUD) Başkanı ve Pretium Danışmanlık Kurucu Ortağı Mehmet Sami yaparken, Kordsa CEO’su Ali Çalışkan ve Anadolu Efes CEO’su Can Çaka da konuk olarak yer aldı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
VakıfBank’tan ekonomiye 250 milyon dolar tutarında yeni kaynak
VakıfBank Dünya Bankası’ndan ekonomiye uzun vadeli kaynak sağladı. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi altında temin edilecek kredinin vadesi ilk 7 yılı ana para ödemesiz olmak üzere 23 yıl olarak belirlendi. Söz konusu kredi, VakıfBank’ın uluslararası kalkınma bankaları özelinde tek seferde temin edeceği ‘en büyük montanlı kredi’ olma özelliğini taşıyor.
Tüm dünyayı sarsan Covid-19 salgınının ekonomiye etkilerini en aza indirmek amacıyla mart ayından itibaren birçok ürün ve hizmeti firmaların ve hanehalkının kullanıma sunan VakıfBank, şimdi de ‘Acil Firma Destek Projesi’ni hayata geçiriyor. Bu kapsamda Dünya Bankası ile anlaşmaya varılan 250 milyon dolar tutarındaki kredi ile VakıfBank, pandemi sürecinden en çok etkilenen sektörlere destek sağlayarak bu dönemde de reel ekonomiyi finanse etmeye devam edecek.
‘’Uluslararası kalkınma bankaları özelinde tek seferde sağladığımız en büyük montanlı kredi’’
İşlemle ilgili açıklamada bulunan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Dünya Bankası ile 2010 yılında başladığımız ve uzun süredir devam eden iş ilişkimize, yeni bir halka daha eklemenin memnuniyetini yaşıyoruz. 23 yıl vade ile temin edeceğimiz 250 milyon dolar tutarındaki yeni kredimiz Dünya Bankası İcra Kurulu tarafından onaylandı” dedi.
Söz konusu kredinin, bugüne kadar VakıfBank’ın uluslararası kalkınma bankaları özelinde tek seferde sağladığı en büyük montanlı kredi olma özelliği taşıdığının altını çizen Üstünsalih, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Küresel anlamda belirsizliklerin devam ettiği bu zorlu süreçte yurtdışından ülkemize oldukça uygun maliyetli ve uzun vadeli yeni bir kaynak getirecek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu proje kapsamında yıllık cirolardaki düşüşler göz önüne alınarak Covid-19 salgınından en çok etkilenen KOBİ’lerin, kadın girişimcilerin, genç işletmelerin ve kalkınmada öncelikli yörelerde faaliyet gösteren firmaların finanse edilmesini hedefliyoruz.”
“Çevresel ve sosyal risklerin yönetimi daha etkin gerçekleştirilecek”
Dünya Bankası’ndan temin edilecek kredinin önemli unsurlarından birisinin de ‘Çevresel ve Sosyal Risk Yönetimi Sistemi’nin kurulması ve uygulanması olduğuna vurgu yapan Üstünsalih, sözlerini şöyle noktaladı:
“Böylece mevcut kredi politikalarımızın ayrılmaz bir parçası olan çevresel ve sosyal risklerin yönetimi, sistemsel bir yapının içinde çok daha etkin bir şekilde gerçekleştirilebilecektir. Söz konusu gelişmenin sürdürülebilir finansman alanındaki faaliyetlerimize önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum. VakıfBank olarak, uluslararası piyasalardaki güçlü ve öncü konumumuz sayesinde önümüzdeki dönemde de yurtdışından uzun vadeli ve uygun maliyetli kaynaklar getirmeye, fonlama yapımızı daha da çeşitlendirerek milli ekonomimize hız kesmeden destek olmaya devam edeceğiz.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)