Etiket arşivi: EDİLEN

Sir David Attenborough ile A Perfect Planet’in merak edilen fragmanı yayınlandı

Sir David Attenborough’nun kendine özgü sesi ve ödüllü besteci Ilan Eshkeri’nin orijinal bestesi, BBC One’un yeni doğa tarihi dizisi A Perfect Planet’in nefes kesen manzaralarına karşı dört dakikalık ön bölümünde bir araya geliyor. Bu yepyeni seri, dünyadaki yaşamı destekleyen, yönlendiren ve mümkün kılan büyük doğa güçlerini keşfediyor.
Önümüzdeki yıl Türkiye dahil tüm dünyada prömiyeri yapılacak olan serinin tanıtım videosu, 23 Kasım Pazartesi günü saat 17:00’da TV’de, sosyal ve dijital platformlarda küresel olarak yayınlandı.
Beş bölümlük dizi, Hint Muson’unun ıslattığı topraklardan ateşli Hawaii yanardağlarının yamaçlarına, Bahamalar’ın gelgit adalarından Ellesmere Adası’nın donmuş atıklarına kadar hayranlık uyandıran manzaralar sunuyor. Yapımı dört yıl süren seri, altı kıtada 31 ülkede çekildi.
İlk dört bölüm yanardağların, güneş ışığının, havanın ve okyanusların gücünü keşfediyor. Dizinin son bölümü, dünyanın en yeni doğa gücünün dramatik etkisine bakerken, insanlar ve gezegenimizin mükemmel dengesini yeniden sağlamak için neler yapılabileceğimize dair yanıt arıyor.
Ön bölüm hakkında yorum yapan Sir David Attenborough, “Bu yıl insanlar belki de her zamankinden daha fazla, doğal dünyada rahatlık ve teselli buluyor. Seyahat edemeyecek olsak da, bu inanılmaz görüntüde harika ve çeşitli gezegenimizin tadını çıkarmak için birkaç dakikamızı ayırabiliriz.”
Dizinin yapımcısı Huw Cordey, İngiltere’nin bu yılın başlarında karantinanın başlamasıyla birlikte ekibinin serinin post prodüksiyonlarını yeniden düşünmek zorunda kaldıklarını belirterek şunları söyledi: “Sir David, seslendirme için yeni yollar benimsedi ve dizinin müzikleri yaylı orkestrayı bir araya getirip onları canlı olarak kaydedebileceğimiz birkaç yerden biri olan İzlanda’da tamamlandı. Covid kısıtlamaları bando ve nefesli çalgılarla aynı yöntemi yapmamıza engel olduğu için, müzisyenlerin her biri kayıtlarını kendi oturma odalarında tamamlamak zorunda kaldı..”
Ödüllü besteci Ilan Eshkeri, daha önce BBC’nin diğer doğa tarihi simgeleri için besteler yapmış olan Hans Zimmer ve Steven Price’ın saflarına katılarak A Perfect Planet’in müziğine hayat verdi. Eshkeri’nin çalışmaları arasında Annie Lennox, David Gilmour, Sinead O’Connor ve KT Tunstall ile işbirlikleri yer alıyor.
Eshkeri projeyle ilgili olarak “A Perfect Planet için müzik yapmak son derece tatmin edici bir deneyim oldu. Parçası olduğumuz olağanüstü dünyayı kutlayan diziyaşamı destekleyen sistemlerin hassas dengesini ve gelecekteki istikrarını sağlamak için ne yapmamız gerektiğini de gösteriyor. Bu benim için çok önemli ve ilgilenmemiz gereken bir sorumluluğumuz olduğuna inandığım bir mesaj; sadece gelecek nesli eğitmekle kalmayıp aynı zamanda onlara ilham verecek şekilde… Bu, müziğe yaklaşımımı etkiledi ve beni alışılmadık bir yola soktu. Karantina sırasında bir orkestrayı kaydetmeye çalışmanın eşi görülmemiş lojistik sorunları yüzünden, ‘A Perfect Planet’ için müzik bestelemek de son derece zordu, BBC ve Silverback’te beni destekleyen ve onlara attığım fikirleri destekleyen herkese minnettarım. Müziğimin değişime ilham vermede rol oynamasını umuyorum.”
A Perfect Planet, BBC One ve Discovery için Silverback Films tarafından üretildi ve Tencent Penguin Pictures, ZDF German Television, China Media Group CCTV9, France Télévisions ve The Open University ile ortak yapımcılığını üstlendi. BBC İçerik Yöneticisi Charlotte Moore ve BBC Komisyon, Bilim ve Doğa Tarihi Başkanı Jack Bootle tarafından yaptırılmıştır.
A Perfect Planet önümüzdeki yıl BBC Earth kanalında Türkiye’deki izleyecileri ile buluşacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Global Ports Holding sektöründe Turquality’e kabul edilen ilk şirket oldu

Dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi ve Global Yatırım Holding iştiraki Global Ports Holding, Turquality Marka Destek Programı’na kabul edildi. Global Ports Holding, kendi sektöründe programa kabul edilen ilk şirket olurken, yeni projelere odaklandı.
Dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi ve Global Yatırım Holding iştiraki Global Ports Holding, Türk ürünlerinin yurtdışında markalaşması, Türk malı imajının yerleştirilmesi ve Turquality’nin desteklenmesi amacıyla oluşturulan ‘Turquality Marka Destek Programı’na kabul edildi. Global Ports Holding kendi alanında programa kabul edilen ilk şirket oldu. Portföyünde 13 ülkede 21 liman bulunan Global Ports Holding, program ile birlikte yeni projelere odaklanacak.
Yolcu deneyimini anlamak için bugüne kadar birçok çalışma yapan Global Ports Holding, destek programı kapsamında müşteri deneyimini geliştirecek dijital bir proje yürütecek. Müşteri yönetimi konusunda Salesforce ile “bütünsel ilişki yönetimi” sistemine geçiş yapmaya karar veren Global Ports Holding, finans ve operasyonun entegre edildiği bir platform üzerinde de çalışmalarını sürdürüyor.
‘Turquality programı bizi daha da güçlendirecek’
Turquality Marka Destek Programı’nın, şirketin dünya liderliğini daha da pekiştireceğini vurgulayan Global Ports Holding CEO’su Emre Sayın, programa kabul edilmekten büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Program kapsamında yürütecekleri projelerin, uluslararası arenada kendilerini daha da güçlendireceğini kaydeden Sayın, “13 ülkede 19’u kruvaziyer 2’si ticari olmak üzere 21 limanımız ile Karayipler’den Singapur’a kadar uzanan bir ağa sahibiz. Dünyada sektörünün lideri olan tek Türk şirketi olarak bunu devam ettirmenin bu noktaya gelmekten daha zor olduğunun farkındayız ve kendimizi sürekli yeniliyoruz. Türkiye’ye döviz girdisi sağlamanın yanında bir sektörün standartlarını belirliyor ve bunu yaparken Türk firmalardan destek alıyoruz. Devletimizin tam da bu amaçla kurduğu Turquality programından alacağımız güç ile yürüttüğümüz projeler bizi daha da güçlendirecek” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

‘BULUNDUĞU İDDİA EDİLEN REZERV DOĞRU DEĞERLENDİRİLMELİ’

DEVA Partisi Genel Merkezi tarafından, Fatih Sondaj Gemisi’nin, 20 Temmuz 2020 tarihinden bu zamana kadar Zonguldak’ın ortalama 170 kilometre kadar açıklarında Tuna-1 araştırma kuyusunda yürüttüğü çalışmanın hemen sonrasında denizin 1.400 metre altında, 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervinin bulunduğu açıklandığı anımsatılarak, ”
Fatih Sondaj Gemisi’nin, 20 Temmuz 2020’den bu yana Zonguldak’ın yaklaşık 170 kilometre açıklarında Tuna-1 araştırma kuyusunda yürüttüğü çalışmanın ardından denizin 1400 metre altında, 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervinin bulunduğu açıklandı. Doğalgaz arama faaliyetleri için bir ay gibi oldukça kısa sürede gerçekleşen bu keşif, kamuoyuna “müjde” olarak sunuldu.
DOĞALGAZ ÇIKARMANIN MALİYETİ FATURALARA YANSIYABİLİR
Rezerv boyutunun kazılan tek bir kuyuyla belirlenmesi mümkün değil. Hatta rezerv büyüklüğü tanımı için bir kuyu açılması yetmez, en az 3 kuyu açılmalı. Üstelik açıklanan rezervin toplam rezerv mi, yoksa üretilebilir rezerv mi olduğu da belirtilmedi. Kesin rezervin hesaplanmasına ilişkin çalışmaların yapılması, bu çalışmalar sonucunda doğalgaz çıkarmanın ekonomik bulunması halinde yatırım planlamasının yapılarak ivedilikle söz konusu doğalgazın ekonomiye kazandırılması gerekir.
Doğalgazın Ağustos 2020 uluslararası piyasadaki fiyatı 70 dolar civarındayken, bugüne kadar tüm araştırmalar için Akçakoca’ya yapılan 610 milyon tutarındaki yatırım maliyeti dikkate alındığında buradan üretilen bin metreküp doğalgaz bedeli 510 dolara yükseliyor. Öyle gözüküyor ki doğalgaz çıkarmanın maliyeti faturalara yansıyabilir.
GERÇEK TABLO ORTAYA KONULMALI
Sadece doğalgaz rezervini bulmakla eksen değişikliği yaşanmıyor. Üretim ve yatırım maliyetlerinin de doğru hesaplanması gerekiyor. Bulunan rezerv bahsedildiği gibi eksen kayması sağlayacak, cari açığı kapatacak hatta cari fazlaya geçecek bir ekonomik değere sahip değil, sadece cari açığa azaltmada az bir miktar olumlu katkı sağlayabilir.
Türkiye’nin önümüzdeki dönemde 320 milyar metreküplük rezervde açması gereken tespit kuyularının faaliyetlerinden sonra nihai yatırım kararı verilecek ve bölgeye dev bir platform kurulacak. Açık denizde kurulacak bu platform vasıtası ile 3 bin 500 metre derinlikteki gaz yüzeye çıkartılacak.
Evlerdeki doğalgaz faturalarını yükselten bir diğer durum da yapılan kötü anlaşmalar. Bahsedilen rezervin değeri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın ifadesiyle ülkemizin aldığı gaz fiyatlarından hesaplanırsa 65 milyar doları buluyor. Ancak dünya piyasasındaki gaz fiyatları daha düşük olup bu rakamlar baz alındığında rezervin değeri yaklaşık 35 milyar dolara kadar düşüyor. Yani doğalgaz rezervine sahip olan ülkelerle yaptığımız anlaşmalar, dünya ortalamasına göre yaklaşık 2 kat daha pahalı doğalgaz tüketmemize sebep oluyor.
ÜRETİMİN 2023 SEÇİMLERİNE ENDEKSLİ PLANLANMASI ZARAR GETİRİR
Karadeniz’de bulunan doğalgazın, bir sonraki başkanlık ve genel seçimin olası tarihi 2023’te ekonomiye kazandırılacağı söyleniyor. Ancak ülkemizin bulmuş olduğu rezerv için ihtiyatlı bir tahmin olarak en az 5 yıllık bir süre öngörmek gerekiyor. Doğalgaz üretiminin 2023 seçimlerine endeksli şekilde planlanması projenin maliyetini yükseltir, hatta zarar getirir. Ayıca 5 yıldan daha uzun bir süre Türkiye’nin çıkarlarını negatif yönde etkileyebilir.
Türkiye’nin yüksek fiyattan imzaladığı gaz kontratları sırasıyla Azerbaycan ile 2021’de, Cezayir ile 2024’te, Rusya ile 2025’te, İran ile 2026’da son buluyor. Özellikle Rusya ve İran ile yapılan anlaşmaya göre yıllık toplam 25.6 milyar metreküp doğalgaz ithal ediyoruz. Yıllık toplam ithal ettiğimiz doğalgazın yarısını karşılayan Rusya ve İran ile doğalgaz anlaşması için tekrar masaya oturmadan önce Karadeniz rezervini hayata geçirmemiz gerekiyor.
Uzun dönemli gaz sözleşmelerinin geleceğinin nasıl şekilleneceğine ilişkin fiyat müzakereleri ve görüşmelerinde Türkiye’nin mevcut keşfi, pazarlık masasında bir avantaj oluşturabilir. Türkiye doğalgaz alım maliyetlerini düşürdüğünde cari açığa olumlu etkisinin yanında özellikle elektrik üretim maliyeti ve sanayi doğalgaz fiyatlarında sanayinin rekabet gücünü artırma fırsatını yakalayabilir. Bahsedilen keşfin kanıtlanmış rezerve dönüşmesi halinde bu rezerv miktarı ülke ekonomisinin tüm sorunlarına çare olmamakla birlikte dışarıya bağımlılığın azaltılmasına ve ülkemiz sanayisine rekabetçi fiyattan gaz tedariğine yardımcı olabilir. Bu kaynakları ülke menfaatine uygun bir şekilde kullanabilmek gerekiyor. Bunun için de şeffaf, hesap veren ve dürüst bir yönetim şart.
ÜNİVERSİTELERE YATIRIM YAPILMALI, KAMU DESTEĞİ SAĞLANMALI
Tüm bunların yanı sıra sondaj faaliyetleri için dışarıdan hizmet alınıyor olması ve bu faaliyetleri yürüten az sayıda personelimizin bulunması da büyük bir sorundur. Alanında uzman kişilerin yetiştirilmesi ve kamuda tutulması, daha düşük maliyetli doğalgaz üretimi için gerekli teknolojinin geliştirilmesi için kamu desteği sağlanması, bu konuda çalışan üniversitelere yatırımlar yapılması oldukça önemli.” değerlendirmesi yapıldı.
 
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)