Koronavirüs sürecinde bir süre ara verildikten sonra yeniden devam ettirilen, Gölbaşı’nda yeni doğan bebekleri ve annelerini kucaklayan Hoş geldin Bebek” projesi ailelerin yüzünü güldürmeye devam ediyor.
Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek’in talimatıyla gerçekleştirilen “Hoş geldin Bebek” projesi annelerin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Yeni doğan bebekleri ve anneleri kucaklayan proje kapsamında sağlık personeli tarafından hazırlanan çantalarda doğum sonrası anne bakımı ve yeni doğan bebek bakımı için pratik tüm bilgilerin olduğunu söyleyen Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek “Salgın öncesi Gölbaşı Belediyesi ekiplerimiz ailelerin evlerini ziyaret ederek mutluluklarına ortak oluyorlardı. Ne yazık ki bu süreçte sizlerden ayrı kalsak da gönüllerimiz bir. Pandemi süreci sonrası 261 aileye ulaşarak bebek bakım çantalarını adreslerine ulaştırdık. Doğum sonrası süreçte de devam eden destek hizmetlerimiz ve yeni doğum yapan annelerimize sunmuş olduğumuz paketimiz için 485 54 30 ve 485 54 35 numaralı telefonlardan bizlere ulaşabilirsiniz” dedi.
Mutlu aileler mutlu bireyler yetiştirirler. Biz de Gölbaşı Belediyemiz ile birlikte bu mutluluğa ortak oluyoruz. Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına her zaman ulaşmayı hedefliyoruz” diye belirten Başkan Ramazan Şimşek, eşi Yeşim Hanım’ın da gönüllü destek olduğu projenin yeniden başlatılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
ANKARA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Aylık arşivler: Eylül 2020
Çağatay Ulusoy’dan ters köşe rol
Çağatay Ulusoy’un başrolünü paylaştığı, çekimleri halen devam eden ‘Mücadele Çıkmazı’ adlı filminde kağıt toplarken çekilen fotoğrafı çok etkileyici bulundu. Çekimlerine Ağustos ayında başlanan, başrolünde Çağatay Ulusoy’un yer aldığı Mücadele Çıkmazı filminden ilk görsel yayınlandı. Senaryosunu Behzat Ç.’de imzası bulunan Ercan Mehmet Erdem’in kaleme aldığı filmde hayatın tüm engel ve zorluklarına rağmen mücadeleyi bırakmayan ve çöp toplayarak kendisinin ve çocuğunun yaşamını idame ettirmeye çalışan bir babanın hikayesi anlatılıyor. Baba karakterine Çağatay Ulusoy’un hayat verdiği filmin yönetmen koltuğunda ‘Ayla’ ve ‘Müslüm’ gibi yapımlara imza atan Can Ulkay oturuyor. NEDRET HOTUN – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Milas Belediyesi’nin Eylül ayı olağan meclis toplantısı tamamlandı!
Milas Belediyesi Eylül ayı olağan Meclis Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Milas Belediyesi Toplantı ve Düğün Salonu’nda yapılan meclis toplantısında 12 ana, 2 ek gündem maddesi ve imar komisyon raporları görüşülüp karara bağlandı.
10 maddede yer alan ve geçtiğimiz günlerde Mehmet Aydın tarafından Menteş Mahallesi’nde bulunan mesire alanına verilen Şehit Ercan Aydın isminin bu alandan kaldırılarak, başka sokak veya caddeye verilmesi talebinin görüşülmesi, Mehmet Aydın’ın talebinden vazgeçerek dilekçesini geri çekmesi üzerine meclis gündeminden çıkartıldı.
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat başkanlığında gerçekleşen Meclis Toplantısı’nın en önemli maddesi ise Bodrum Belediyesi ile kardeş kent ilişkisi kurulması maddesiydi. Başkan Tokat, bu gündem üzerine yaptığı açıklamada; 5393 sayılı Yasanın 18/p maddesine istinaden, Milas Belediyesi ile Bodrum Belediyesi arasında ekonomik ve sosyal ilişkileri geliştirmek, ortak projeler oluşturmak amacıyla kardeş kent ilişkisi kurulması talebini görüşmemiz ve protokol için yetki verilmesi gerektiğini belirtti. İlgili madde tüm meclis üyelerinin oy birliği ile kabul edildi.
Gündemin 3. ve 4. maddeleri oy birliği ile kabul edilirken; 5,6,7,8,9,10,11 ve 12 maddeleri İmar Komisyonu’na havale edilirken, 13 maddede yer alan İmar Komisyon raporu ise oy birliği ile kabul edildi.
Ek gündem maddesinin ilk sırasında bulunan konu ise Plan ve Bütçe Komisyonu’na havale edildi. 2. ek gündem maddesinde yer alan “İlçe sınırları içerisinde faaliyet gösteren hurdacıların, inşaat malzemesi satışı yapan işletmelerin ve kamyoncuların şehir dışına taşınması ve yer belirlenmesi” talebinin görüşülmesi esnasında söz alan Başkan Tokat, “Kamyoncuların şehir dışına çıkartılması konusu sadece Milas Belediyesi’ni ilgilendiren bir konu değil. Hurdacıların, inşaat malzemesi satış yapan işletmelerin şehir dışına çıkartılması konusunu İmar Komisyonu’na hava edelim. Diğer konuyu ise daha kapsamlı ele almak gerekiyor. Bence bunun için Hukuk İşleri, Emlak ve İstimlak, İmar ve Şehircilik, Zabıta Müdürlüklerimizin yanı sıra, Kaymakamlık, Milli Emlak, Emniyet Müdürlüğü, Jandarma Bölge Komutanlığı, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Odası ve Şoförler Odası’nın da içinde bulunduğu komisyon kurulmasını öneriyorum. Bu komisyon kapsamlı bir çalışma gerçekleştirsin, ilgi kurumlar arasında yazışmalar yapılsın.” dedi. Konu, tüm meclis üyelerinin oy birliği ile kabul edildi.
Eylül ayı meclis toplantısı görüş ve önerilerin dinlenmesinin ardından sona erdi.
MUĞLA / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Fatih Debbağ’dan ”Selin Beni Terk Etti”
Fatih Debbağ’ın 2018 Tudem Edebiyat Ödülleri’nde birinciliğe değer görülen romanı Selin Beni Terk Etti, İstanbul’un son on yılına ayna tutuyor; bir kentin kültürel ve doğal mirasına sahip çıkmanın önemini, çocukların gözünden paylaşıyor.
Film tadında bir olay örgüsü bulunan bu çok katmanlı kitap, anne babası ayrılma kararı alan Deniz’in sevdiği kız tarafından terk edilişini; tüm Türkiye’nin hafızasında yer edinen ilham verici bir toplumsal dayanışma hikâyesi üzerinden anlatıyor.
Okurlarında, kitapta adı geçen mekânları ziyaret etme isteği uyandıran yazar; bir yapıyı, yaşanmışlıkları ve hatıraları ile bir bütün olarak ele almak gerektiğini ifade ediyor ve eskiyi koruyup yaşatmanın güzelliğine vurgu yapıyor.
On bir yaşındaki Deniz, hayatında ilk defa terk edilir. Bu kararın ardında yatan nedenlerin izini sürerken kurduğu yeni dostluklar, ona kendisini daha yakından tanıma ve anlama fırsatı verir. Bencilce davranışlarını bir kenara bırakıp, Selin’i geri kazanmanın yollarını aramalıdır. İşe, görünmez bir süper kahramana dönüşüp, etrafındakileri mutlu etmeye çalışmakla başlar. Başkalarının hayatına temas ettikçe, büyüyüp olgunlaşır. Bu sırada, değişen sadece Deniz değildir; İstanbul da büyük bir değişimin arifesindedir. Yıkılması için gün sayılan köklü bir stat, alışveriş merkezine dönüştürülme tehlikesi ile karşı karşıya kalan nostaljik bir sinema salonu ve şehir merkezinin kalbinden koparılmaya çalışılan bir park için, İstanbullular olağanüstü bir dayanışma örneği sergilemektedir…
Çocukların saf ve temiz dünyaları üzerinden yetişkinlerin cüretkâr davranışlarına anlam yüklemeye çalışan bu düşündürücü roman, toplumsal bilince ve kültüre işaret eden sorgulayıcı bir anlatı sunuyor.
Sevginin ve dayanışmanın iyileştirici ve birleştirici gücünü vurgulayan Selin Beni Terk Etti, ruhumuza umut tohumları ekiyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Dijitalleşme ile Artan Güvenlik Saldırılarından Nasıl Korunuruz?
Günümüzde dijitalleşmeyle birlikte artan saldırı yüzeyinin, kötü niyetli gruplar için daha çok fırsat yarattığını belirten Paynet CTO’su Gökhan Öztorun, bu tür saldırılara karşı alınması gereken önlemleri aktardı:
Günümüzde teknoloji, ürün geliştirmeden satışa kadar her bir iş sürecinin tam kalbinde ve işletmelerin merkezi sinir sistemi haline geldi.
Teknolojinin insanların kişisel yaşamlarındaki rolü de önemli ölçüde genişledi. Şirketler sosyal medyayı daha çok kullanırken, çalışanlar da kurum e-postalarına girişte kendi cihazlarını daha sık kullanmaya başladılar. İş hayatı ve kişisel hayat içerisinde kullanılan teknolojiler arasındaki sınırlar neredeyse kalktı. Dolayısıyla bilgi sistemleri, kişisel, finansal ve diğer bilgileri yönetmek için daha geniş bir alanda güvenlik riskine maruz kalıyor.
Dijitalleşmeyle birlikte artan saldırı yüzeyi, kötü niyetli gruplar için daha çok fırsat yaratıyor. Şubat 2020’den bu yana phishing saldırıları %600, fidye yazılım (ransomware) saldırıları da %148 artmış durumda ve artmaya da devam edecek. Saldırganlar her geçen gün daha karmaşık teknikler üretiyor. Gelişen teknolojiyi yakından takip edip, her zaman bir adım önümüzde olmayı başarıyorlar. Saldırıların çoğu hedef odaklı ve genellikle güvenlik duvarlarını ve anti virüsleri atlatabilecek şekilde bireyleri hedef alıyor. Siber saldırıların %75’i e-posta ile başlıyor.
Güvenlik alanında hareketsiz kalmak, kötü niyetli saldırganlar için kolay hedef olmakla aynı anlama geliyor. Dünyada her 29 saniyede bir siber atak gerçekleşiyor. Bu saldırılara karşı kendimizi korumak için, teknolojiyi çok yakından takip etmek ve kendimizi devamlı geliştirmek durumundayız.
Paynet olarak bu konuda sıklıkla eğitimler düzenliyoruz. Sızmaların %67’si, şifrelerin çalınmasıyla, insan hatasıyla ve sosyal mühendislik saldırılarından meydana geliyor. Bu da gösteriyor ki, teknolojik ve sistemsel olarak ne kadar başarılı olunsa da, en önemli faktör kesinlikle insan. Bir şirketin güvenliğini sadece bilgi sistemleri ekibi ve teknolojisi ile sağlamak mümkün değil. Şirketin her bir çalışanı, her bir departmanı, eğitimler almalı, kişisel verilerinin ve şirket verilerinin güvenliğinin korunmasında önemli bir rol oynadığının farkında olmalı. Paynet olarak biz, “Önce Güvenlik” prensibini ve kültürünü oluşturduk.
“Önce Güvenlik” prensibinin amacı, sürekli iletişim ve eğitim prensipleri ile çalışanlarımızın bu konuda her zaman en güncel bilgiye sahip olmalarını sağlamak. Tüm iş modellerimizde, süreçlerimizde, stratejilerimizde güvenlik unsuruna öncelik vermek ve buna işe alım ile başlamak gerekiyor.
Türkiye’nin en iyi güvenlik firmaları üzerinden sürekli sızma testi yaptırıyor, dünyada kabul görmüş güvenlik standartlarına göre her sene denetleniyoruz (PCI-DSS). IT ekibimiz güncel güvenlik gelişmelerini yakından takip ediyor, eğitimler ile kendimizi güncel tutuyoruz. Yazılım geliştirici arkadaşlarımız her sene güvenli yazılım geliştirme eğitiminden geçerek, sertifikalarını güncel tuyorlar
“Önce Güvenlik” prensibini ürün geliştirme çalışmalarımız esnasında da titizlikle uyguluyoruz. Her geliştirmemizi ilk önce aşağıdaki beş değişkene göre değerlendiriyoruz. Risk ve Uyum: Güvenlik, gizlilik ve regülasyon gereksinimlerini karşılıyor mu? Paynet’in risk toleransına, güvenlik ve gizlilik ilkelerine uygun mu? Müşteri İhtiyaçları: Müşterimizin gizlilik ve güvenlik ihtiyaçları ve genel deneyimlerine uygun mu? Üretkenlik ve Kullanıcı Deneyimi: Kontrollerin kapsamı kullanıcıların işlerini yapmasını zorlaştırarak iş hızını düşürüyor mu? Kullanıcıların güvenlik politikalarını izlemesi veya kullanması zaman alıcı ve zorlaştırıcı mı? Eğer gereğinden fazla zorlaştırırsak, kullanıcılar onları görmezden gelebilir ve böylece daha fazla risk oluşturabilir. Maliyet ve Bakım: Kontrollerin toplam maliyeti, kurulum ve bakım maliyetleri. Pazar hedefi: Şirket hedeflerimize uygun mu?
Üç tip güvenlik kontrolü bulunuyor, bunlar, ‘saldırı önleme,’ ‘saldırı tespit etme’ ve ‘saldırıya cevap verme.’ Saldırı önleme, herhangi bir riskin, kullanıcıları ve sistemi etkilemeden engellenmesiyken, saldırı tespit etme ise, sistemlere yapılan sızmaların ve zararlıların tespit edilmesi ve tanımlanması anlamına geliyor. Saldırıya cevap verme ise, herhangi bir saldırıya karşı aksiyon alınmasıdır.
Güvenlik ve risk bakış açısı ile “saldırı önleme” faaliyetleri sızmayı ve saldırıyı engellemeye odaklanırken, saldırı tespit etme ve cevap verme faaliyetleri saldırının zararını en aza indirmeye odaklanır. Paynet’te saldırı önleme faaliyeti olarak, sürekli tehdit modellemesi yapıyoruz. Saldırı gelebilecek noktalarda (attack surface), saldırgan kabiliyetlerine göre risk değerlendirmesi yaparak, doğru yatırım ile maksimum güvenlik seviyesini yakalamaya çalışıyoruz.
Olası bir saldırının zararlarını en aza indirmek için güvenlik mimarisini titizlikle dizayn ediyoruz. Doğru ağ bölümleme (network segmentation), uzun yıllardan beri ağ güvenliği mimarisinin en iyi uygulamalarının temelini oluşturmuştur. Etkin erişim kontrol ve yetki kontrol politika ve prosedürleri uyguluyoruz. Ağ güvenliği mimarisi en iyi uygulamalarından “ağınızın saldırı yüzeyini azaltın” prensibi ile ihtiyacımız olmayan her şeyi kaldırıyor veya devre dışı bırakıyoruz.
IBM’in verilerine göre bir sızıntının tespit edilme süresi ortalama 206 gün. Bir saldırıyı kısa sürede tespit etmek ve zararlarını mimimuma indirmek için “Bilgi Güvenliği ve Kayıt Yönetimi” uygulamaları ile güvenlik mimarinizi güçlendirmeniz gerekir. Bu uygulamaları da etkin bir olay müdahale planı ile desteklemek gerekiyor.
Finansal teknoloji rekabetin yoğun ve zorlu olduğu bir sektör, bir yandan çalışanların üretkenliğini artırmanız gerekirken, bir yandan yenilikçi ürünler geliştirmeniz, bir yandan da finansal teknolojiyi çok yakından takip etmeniz ve aynı zamanda mimarinizi riski önlemek, saldırı yüzeyinizi küçültmek, sürdürülebilir olmak için tasarlamanız gerekiyor. Paynet gibi hızlı büyüyen şirketler, kurdukları esnek ve dinamik mimari yapı sayesinde her geçen gün değişen tehdit alanlarında güvenliği sağlayabilmek için avantaj sağlıyor.
Dijitalleşmenin her sektörde kurum için vazgeçilmez hale geldiği günümüzde, şirketler de kendi tedarikçilerini ve iş ortaklarını seçerken güvenlik ve risk faktörlerine öncelik verme konusunda bilinçleniyor. Bu nedenle Paynet gibi yarını düşünüp bugünden önlem alan ve mimarisini doğru güvenlik yatırımlarıyla destekleyen şirketler, tanık olduğumuz bu dönüşümün kazananı olacaktır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
NETFLIX, Ratched’in yeni bir fragmanını paylaştı
Bugün ne kadar da iyi görünüyorsun, Mildred
Sarah Paulson’ın başrolünde olduğu Ratched, 18 Eylül’de Netflix’te
Ratched Hakkında:
Ryan Murphy ve Ian Brennan imzalı RATCHED, akıl hastanesi hemşiresi Mildred Ratched’ın hikâyesini anlatan sürükleyici bir drama dizisi. 1947’de Mildred, insanlar üzerinde yeni ve rahatsız edici deneylerin yapılmaya başlandığı önde gelen bir psikiyatri hastanesinde iş bulmak üzere Kuzey Kaliforniya’ya gelir. Gizli bir misyonu olan Mildred kendini işine adamış, kusursuz bir hemşire görüntüsü verir, ancak çarklar dönmeye devam ettikçe akıl hastanesinin sağlık sistemine ve bu sistemdeki kişilerin arasına sızmaya başlar. Mildred’ın şık dış görüntüsünün altında yatan, onu uzun zamandır içten içe yakıp kavuran ve giderek büyüyen karanlık, gerçek canavarların doğuştan değil, sonradan canavar olduğunu gözler önüne serer.
RATCHED, Evan Romansky tarafından, Guguk Kuşu’ndaki efsanevi ve unutulmaz Hemşire Ratched karakterinden ilham alınarak yaratıldı. Dizide Mildred Ratched’ı Sarah Paulson canlandırırken, Gwendolyn Briggs rolünde Cynthia Nixon, Hemşire Betsy Bucket rolünde Judy Davis, Lenore Osgood rolünde Sharon Stone, Dr. Richard Hanover rolünde Jon Jon Briones yer alıyor. Ayrıca Edmund Tolleson’ı Finn Wittrock, Huck karakterini Charlie Carver, Dolly’yi Alice Englert, Louise’i Amanda Plummer, Charles Wainwright’ı Corey Stoll,Charlotte’ı Sophie Okonedo ve Vali George Wilburn’ü Vincent D’Onofrio canlandırıyor. Dizinin baş yapımcılığını Ryan Murphy, Ian Brennan, Sarah Paulson, Alexis Martin Woodall, Aleen Keshishian, Jacob Epstein, Jennifer Salt, Margaret Riley, Michael Douglas, Robert Mitas ve Tim Minear üstleniyor.
Netflix Hakkında:
Netflix, 190’dan fazla ülkede 193 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmetidir. Üyeler yayınları istedikleri kadar, istedikleri zaman, istedikleri yerde, internete bağlı tüm ekranlarda izleyebilirler. Yayınların tamamını reklamsız olarak ve herhangi bir taahhütte bulunmadan oynatabilir, durdurabilir ve daha sonra izlemeye devam edebilirler.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Borusan Otomotiv Motorsport’un Genç Pilotları Nürburgring’de Üçledi
Borusan Otomotiv Motorsport’un genç pilotları Cem Bölükbaşı ve Yağız Gedik, GT4 Avrupa Şampiyonası’nda ülkemizi başarıyla temsil etmeye devam ediyor. Imola ve Mısano’nun ardından Nürburgring’de gerçekleşen sezonun 3. ayak yarışlarında da podyuma çıkma başarısı gösteren genç pilotlar, ülkemize art arda 3. kez kupayla döndüler.
Borusan Otomotiv Motorsport, genç pilotları Cem Bölükbaşı ve Yağız Gedik’in GT4 Avrupa Serisi’nin hafta sonu Nürburgring’de gerçekleşen 3. ayak yarışlarında gösterdikleri başarılı performans ile ülkemizi gururlandırmaya devam ediyor. Gruplarında elde ettikleri üçüncülük ile bu sezon gerçekleşen Imola ve Misano yarışlarından sonra Nürburgring’de de podyuma çıkan Cem Bölükbaşı ve Yağız Gedik, şampiyonanın ilk 3 ayağından da kupa ile ayrılma başarısı göstermiş oldular.
Borusan Otomotiv Motorsport’un iki tane BMW M4 GT4 otomobille yarıştığı seride, bir sürpriz daha yaşandı. 13 kapı numaralı ikinci otomobilde start alan deneyimli pilot İbrahim Okyay, Borusan Otomotiv Motorsport’un genç yetenek projesi kapsamında misafir pilot olarak davet ettiği Hasan Tansu ile birlikte yarıştı. 2016 BOM Akademi Kupası birincisi ve 2019 Türkiye Pist Şampiyonası Super Production Grup Şampiyonu Hasan Tansu ile İbrahim Okyay, gruplarında elde ettikleri dördüncülük başarısı ile takımlar mücadelesinde önemli puanlar toplamayı sürdürdüler.
Borusan Otomotiv Motorsport, Almanya’nın Nürburgring pistinde gerçekleşen yarış ile 6 hafta sonu toplam 12 yarıştan oluşan GT4 Avrupa Şampiyonası’nın ilk altı yarışını başarıyla tamamlamış oldu. Serinin sonraki yarışları 25-27 Eylül’de Zandvoort Hollanda, 22-25 Ekim’de Spa-Francorchamps Belçika ve 13-15 Kasım’da Circuit Paul Richard Fransa’da gerçekleşecek.
Borusan Otomotiv ana sponsorluğunda yarışan Borusan Otomotiv Motorsport’un diğer sponsorları arasında Shell, Borusan Lojistik ve Glasurit yer almaktadır.
Borusan Otomotiv Motorsport Hakkında:
Borusan Otomotiv Motorsport (BOM), 2008 yılında Türkiye’de motor sporlarının gelişimine ve Türkiye’nin yurt dışında tanıtımına katkıda bulunmak amacıyla Borusan Otomotiv tarafından kurulmuştur. Milli sporculardan oluşan ekibi ile Türkiye dışında; 4 kıtada, 20 farklı ülkede, 32 farklı pistte 300’den fazla yarışta start almıştır. Borusan Otomotiv Motorsport, yurt içinde 10 Türkiye Pilotlar Şampiyonluğu ve 4 Takımlar Şampiyonluğu, yurt dışında WTCC (Dünya Şampiyonası) Takımlar beşinciliği, ETCC (Avrupa Kupası) Pilotlar ikinciliğini ve İtalya Endurance Champions Cup Pilotlar Şampiyonluğu elde etmiştir. Borusan Otomotiv Motorsport bünyesinde sosyal sorumluluk bilinci ile kurulan BOM Akademi, 2015 yılından itibaren TOSFED ve GSGM lisanslı eğitim kurumu olarak 2000’den fazla katılımcıya sertifikalarını teslim etmiştir. 2018 yılında organize edilmiş olan BOM E-Team GT Kupası sonucunda seçilmiş olan BOM E-Team, 2020’de ülkemizi uluslararası arenada temsil etmektedir. Takım ayrıca 2020 sezonunda start alan BOM Karting projesi ile çocuk ve gençlere destek vererek ülkemizde motor sporlarının gelişimine katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Lila Group’a Yeni ‘Modern Kanal Grup Müdürü’
Türkiye’nin önde gelen hijyenik temizlik kâğıdı üreticisi Lila Group’un Modern Kanal Grup Müdürü Ali Sadak oldu. Sadak, Lila Group’da Ulusal ve Yerel Zincirlerin yönetiminden sorumlu olacak.
1982 yılında Burdur’da dünyaya gelen Ali Sadak, Lise’ye kadar eğitimini burada sürdürdü. Liseyi Denizli’de bitiren Sadak, 2001 yılında Üniversite eğitimi için İstanbul’a gelerek Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliğinde yükseköğrenime başladı. 2006 yılındaki mezuniyetiyle birlikte Danone Tikveşli’de Satış Süpervizörlüğü görevi ile profesyonel iş hayatına başladı ve burada Saha Yöneticiliği, Yerel Zincirler Yöneticiliği ve Ulusal Zincir Mağazalar Müşteri Yöneticiliği görevlerinde bulundu. Eylül 2010 itibarıyla GlaxoSmithKline Tüketici Sağlığı’na geçerek Eczane Kanalı Kilit Müşteri Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğü görevinde bulunan Ali Sadak, Ocak 2012’de 3M Türkiye’ye geçiş yaptı. 3M Türkiye’de ev bakım ve hırdavat ürünleri bölümlerinde Ulusal Zincir, Yerel Zincir ve Geleneksel Kanal satışlarında sorumluluk alan Sadak, Eylül 2014 itibarıyla Evyap’a geçiş yaptı. 2,5 yıl süreyle Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan Ülke Müdürlüğü görevinde Kazakistan’da yerleşik olarak bulunan Sadak, Şubat 2017’de Türkiye’ye dönüş yaparak, Evyap’ta sırasıyla Migros ve İndirim Marketlerden sorumlu Müşteri Müdürlüğü ve Ticari Pazarlama Departmanı Kategori ve Kanallar Müdürlüğü görevini yürütmüştür.
Evli ve 2 çocuk babası olan Sadak’ın gelecek planları arasında FMCG satış alanı ile ilgili kişisel gelişim ve değişim atölyesi kurmak yer alıyor. Ali Sadak, 2020 yılı Temmuz ayı itibarıyla Lila Group bünyesine katılarak Modern Kanal Grup Müdürü olarak görev yapmaya başlamıştır.
Lila Group Hakkında
Kökleri 100 yıl öncesine dayanan Lila Group, 2006 yılında yatırım kararı almasıyla yüzde yüz yerli sermaye ile 2007 yılında Çorlu’da dünya standartlarında temizlik kağıtları üretme vizyonuyla hijyenik temizlik kağıtları üretime başladı. 2012 yılında yapılan yeni yatırımlarla faaliyet alanını genişleten Lila Group, 2020 yılı ilk çeyreğinde hayata geçirdiği kağıt üretim yatırımı ile kapasitesini 220.000 tona ve konverting yatırımıyla da konverting üretim kapasitesini 120.000 tona yükselten Lila Group bu yatırımlarla birlikte Avrupa’da aynı kampüste üretim yapan sektörünün tam entegre en büyük ikinci oyuncusu olmuştur. Bugün yaklaşık 3 Milyar TL’lik Türkiye temizlik kağıtları pazarı toplamında ilk 3’te yer alan Lila Group, Türkiye’deki kullanıcılarına Sofia, Maylo, Berrak ve Nua Professional markaları ile ulaşırken dünyanın dört bir yanında yer alan 80’i aşkın ülkeye yarı mamul ve mamul ihracatı yaparak ülke ekonomisi için katma değer sunuyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Cihan Aktaş, “Bucaspor borçlar yüzünden kapanıyor”
TFF 3. Lig ekiplerinden 1928 Bucaspor’da Başkan Cihan Aktaş, geçtiğimiz sezon Bölgesel Amatör Lig’de mücadele eden 92 yıllık tarihinde İzmir’i uzun yıllar profesyonel liglerde temsil eden Bucaspor’un kapatılacağını duyurdu.
Kulübün kapanma işlemlerinin başladığını belirten Aktaş, Buca’nın 1928 Bucaspor adında zaten bir takımının olduğunu söyledi. İzmir’in en kalabalık semtinin Buca olduğunu hatırlatan Aktaş, “Bucaspor artık kapanıyor. İsminde semtimizin adının yer aldığı bir takımımız var. 1928 Bucaspor’u tüm Buca desteklemelidir” ifadelerini kullandı. Bucaspor’un kapatılma kararına tepki gösteren taraftarlara sosyal medyadan seslenen Aktaş, “Kulübü ben kapatmıyorum. Kulüp adına 40 milyon liradan fazla borç var. Bu zamana kadar ne belediyeden ne de başka bir yerden maddi destek alamadık. Bu borcu ödeyecek birisi varsa ödesin. Bölgesel Amatör Lig’de mücadele ediyoruz. Futbolcuları bağlayacak sözleşmeler yok. Bu yüzden futbolcular diledikleri gibi gidebiliyorlar. 40 milyon lira olmadan bu takım lige çıkamaz” dedi.
‘Yok olmayan bir Göztepe var’
Koronavirüs pandemisinin Bucaspor’u derinden etkilediğine vurgu yapan Aktaş, ”Bu kulüp kapanma noktasına gelmeden aklınız neredeydi? Maddi yardım almadan bu kulüp nasıl ayakta duracak? Cemil Şeboy Tesisleri’ni kullanırken devlete işgaliye parası ödedik. Bu paraları verirken kimse bir şey demedi. Hangi zorluklarla borçları ödediğimizi bilmiyorlar. Bu şekilde yok olmaktan kurtulan bir Göztepe var. Hesabı, Buca’yı bu hale getirenlere sormalılar” dedi.
‘Bucaspor’un boynunu büktürmedik’
Bucaspor’u borç batağına sokanlara karşı savcılık aracılığıyla soruşturma açtıklarını ancak soruşturmanın tamamlanmadığını söyleyen Aktaş, “Bu kişileri savcılığa verdim, gazetelerde belgeler çarşaf çarşaf yayınlandı. Her zaman çaldıklarını söyledim. Savcılığın soruşturmasını bekliyoruz” dedi. Her zaman Bucaspor için mücadele ettiklerini söyleyen Aktaş, kendilerine karşı olanlara rağmen Bucaspor’un boynunu kimsenin karşısında büktürmediklerini ifade etti.
İZMİR – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Bodrum’da DSİ Hatları Patlamaya Devam Ediyor
Bodrum’un Yahşi Mahallesi Kargı Caddesi üzerinde DSİ’ye ait 700 CTP ve 250’lik HDP hatlarında meydana gelen patlaklarla birlikte DSİ’ye ait içme suyu hatlarındaki patlak sayısı Bin 798’e ulaştı.
Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinin başında gelen Muğla’nın Bodrum ilçesinde Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından döşenen hatlar sık sık patlamaya devam ediyor. DSİ’ye ait hatların sık sık patlaması başta Bodrum halkı olmak üzere ilçeye gelen turistlerin büyük tepkisine neden olurken, patlaklar nedeniyle ilçede çok sık ve uzun süreli su kesintileri meydana geliyor.
Son olarak Bodrum’un Yahşi Mahallesi Kargı Caddesi üzerindeki DSİ’ye ait 700 CTP hattı ile 250’lik HDP hattında patlak meydana geldi. Bu patlaklarla birlikte Bodrum’da DSİ’ye ait içme suyu hatlarındaki patlak sayısı Bin 798’e ulaştı.
MUĞLA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)