Etiket arşivi: Terk

DEVA Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Elif Esen: “Sağlık çalışanlarını tükenmişliğe terk etmeyin, çalışma koşullarını iyileştirin!”

DEVA Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Elif Esen, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının ek istihdam, ek mesai ve nöbet ücreti desteğiyle  iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. Esen, yaptığı basın açıklamasında “Sağlık çalışanları hastalansa dahi çalışmak zorunda. Ailelerinden, evlatlarından ayrı kalıyorlar. Bu durum emeklilik ve istifa sayılarını artırıyor. Sağlık çalışanlarının uzun vadeli beklentileri karşılanmalı, çalışma koşulları iyileştirilmeli ve emeklilik koşulları ile yıpranma payıyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bulaş riskini artıran kâğıt reçeteden elektronik reçeteye geçilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Esen’in açıklaması şöyle:
“Salgın döneminde vaka ve ölüm sayıları artarak devam ediyor. Bu dönemin yükünü göğüsleyen hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının iş yükleri artıyor; sağlık çalışanlarımız yıpranıyor. Salgından önce itibar ve düşük ücret sorunuyla boğuşan sağlık çalışanlarımız, bu dönemde çok daha zor koşullarla yüz yüze: Canları pahasına çalışıyorlar.
Bu da yetmezmiş gibi, sağlık sisteminin doğru yönetilememesi bu ölümcül koşulları daha da ağırlaştırıyor. Verilerin gizlenmesi, tedbirlerin pandemiye uygun olarak güçlendirilememesi ve bir standart saptanamaması nedeniyle hastalığın dolaşımı artıyor.
Sağlık çalışanlarının sorunları çok boyutlu ele alınmalıdır Güvensiz ve ağır koşullarda çalışan sağlık emekçileri hastalıkla iç içe yaşıyor. Kimisi hayatını kaybediyor. Üstelik sağlıkçıların feryatları duyulmuyor. Böylece güven ve umutlarını yitiren sağlık çalışanlarımız, tükenmişliğe terk ediliyor. Çalışma hayatında eşitlik ve adalet anlayışından uzak görevlendirme ve ücretlendirme hak mağduriyetlerine sebep oluyor. Ek ödemelerin hastane yöneticilerinin inisiyatifine bırakılması ve hakkaniyetli ödeme dağılımının sağlanamaması iş barışını olumsuz yönde etkiliyor. Hastanelerde çalışan sayısının artırılmaması, hastalanan sağlık çalışanlarının dahi çalışmak zorunda kalmasına neden oluyor. 24 saat kesintisiz çalışmayı öngören nöbet çizelgeleri ağır çalışma şartları oluşturuyor. Covid-19’un meslek hastalığı sayılmaması, vazife malülü sayılmaları gibi yasal düzenlemeler neredeyse 1 yıl geçmesine rağmen yapılmadı. Covid-19’un henüz meslek hastalığı olarak kabul edilmemesinden dolayı yaşanan hak kayıpları devam ediyor. Ayrıca Covid-19’a yakalandıktan sonra hayatını kaybeden insanların vefat nedenlerinin Covid-19’dan farklı yazılması sorun yaratıyor. Sağlık çalışanlarının “meslek hastalığı” ile ilgili beklediği yasal düzenleme, yürürlüğe girse dahi bu uygulama yüzünden kimi aileler için hak kazanımı olmaktan uzaklaşıyor. Sağlık personelleri, hekimlerle aynı zorluk ve risk altında çalışmalarına rağmen ek ödemelerin dışında tutuluyor. “Risk primi” adıyla verilen günlük 2 TL ücreti filyasyon ekipleri ve laboratuvar görevlilerinin birçoğu alamıyor. Sağlıkçılar ailelerinden, evlatlarından ayrı kalıyor. Aile hayatları olumsuz etkileniyor. Tüm bunların sonucu olarak emeklilik ve istifa sayıları önemli ölçüde artıyor.
Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları iyileştirilmeli, sosyal hakları güçlendirilmelidir
DEVA Partisi olarak, sağlık çalışanlarımızın çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve iş güvenliklerinin ve güvencelerinin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu amaçla; Koruyucu ekipman, temel hijyen ve temizlik malzemeleri eksiksiz temin edilmelidir. Ek istihdam desteği ile insani şartlarda çalışmaları sağlanmalıdır. Hak temelli gelir dağılımı ile ek mesai ve nöbet ücretleri ödenmelidir. Geciktirilen yasal düzenlemeler Meclis’ten vakit kaybetmeden geçirilmeli, hak kayıpları geriye dönük ve kapsayıcı olarak telafi edilmelidir. Artan mesai saatleri ve nöbetleri ile sosyal hayatlarında ortaya çıkan çocuk, yaşlı bakımı gibi ihtiyaçları nitelikli ve güvenli bakım hizmetleri ile desteklenmelidir. Test ve aşılar, öncelikle dezavantajlı bireylere, tüm sağlık çalışanları ve hastanedeki tüm hastalara ücretsiz ve gerektiğinde düzenli olarak uygulanmalıdır. Bulaş riski taşıyan kağıt reçeteden hızla ve mecburen elektronik reçeteye geçilmelidir. Sağlık çalışanlarının uzun vadeli beklentileri karşılanmalı. Emeklilik koşulları, yıpranma payı gibi yasal düzenlemeler yapılmalı, mağduriyetler giderilmelidir. Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik hukuki yaptırımlar arttırılmalıdır.
Başkalarının hayatını kendi canları pahasına kurtaran sağlık çalışanlarımıza minnettarız.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Fatih Debbağ’dan ”Selin Beni Terk Etti”

Fatih Debbağ’ın 2018 Tudem Edebiyat Ödülleri’nde birinciliğe değer görülen romanı Selin Beni Terk Etti, İstanbul’un son on yılına ayna tutuyor; bir kentin kültürel ve doğal mirasına sahip çıkmanın önemini, çocukların gözünden paylaşıyor.
Film tadında bir olay örgüsü bulunan bu çok katmanlı kitap, anne babası ayrılma kararı alan Deniz’in sevdiği kız tarafından terk edilişini; tüm Türkiye’nin hafızasında yer edinen ilham verici bir toplumsal dayanışma hikâyesi üzerinden anlatıyor.
Okurlarında, kitapta adı geçen mekânları ziyaret etme isteği uyandıran yazar; bir yapıyı, yaşanmışlıkları ve hatıraları ile bir bütün olarak ele almak gerektiğini ifade ediyor ve eskiyi koruyup yaşatmanın güzelliğine vurgu yapıyor.
On bir yaşındaki Deniz, hayatında ilk defa terk edilir. Bu kararın ardında yatan nedenlerin izini sürerken kurduğu yeni dostluklar, ona kendisini daha yakından tanıma ve anlama fırsatı verir. Bencilce davranışlarını bir kenara bırakıp, Selin’i geri kazanmanın yollarını aramalıdır. İşe, görünmez bir süper kahramana dönüşüp, etrafındakileri mutlu etmeye çalışmakla başlar. Başkalarının hayatına temas ettikçe, büyüyüp olgunlaşır. Bu sırada, değişen sadece Deniz değildir; İstanbul da büyük bir değişimin arifesindedir. Yıkılması için gün sayılan köklü bir stat, alışveriş merkezine dönüştürülme tehlikesi ile karşı karşıya kalan nostaljik bir sinema salonu ve şehir merkezinin kalbinden koparılmaya çalışılan bir park için, İstanbullular olağanüstü bir dayanışma örneği sergilemektedir…
Çocukların saf ve temiz dünyaları üzerinden yetişkinlerin cüretkâr davranışlarına anlam yüklemeye çalışan bu düşündürücü roman, toplumsal bilince ve kültüre işaret eden sorgulayıcı bir anlatı sunuyor.
Sevginin ve dayanışmanın iyileştirici ve birleştirici gücünü vurgulayan Selin Beni Terk Etti, ruhumuza umut tohumları ekiyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)