Etiket arşivi: toplantısı

Ankara’da ‘Bergama’ toplantısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ak Parti Hükümeti’nin, bakanların, Milletvekillerinin desteğini alan Bergama’nın projeleri bir bir masaya yatıyor
Kadim kent Bergama’da dev projelerin yaşama geçmesi için büyük bir çaba sarf eden Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, ilçeye değer katacak ve esnafı sevindirecek yeni projeler için Ankara’da. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un başkanlığında bakanlıkta düzenlenen toplantıya katılan Başkan Koştu, 2021 yılının Bergama açısından yatırım yılı olacağı müjdesini verdi.
Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Hamza Dağ, İzmir Milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Necip Nasır, Atilla Kaya, Cemal Bekle ve Yaşar Kırkpınar’ın katılımıyla birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, üç bin yıllık tarihi geçmişiyle bir dünya markası olan, UNESCO Dünya Mirası Bergama’nın projeleri tek tek görüşüldü. Toplantıda Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer ve Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen’de yer aldı.
BAŞKAN KOŞTU; “BERGAMA ŞAHLANACAK, KUZEY EGE KAZANACAK”
Bergama’nın bugüne kadar konuşulmaktan öteye gitmeyen dev projeleri için gece gündüz demeden çalışmaya devam ettiklerine dikkat çeken Belediye Başkanı Hakan Koştu, “İlçemizi şahlandıracak Selinos Antik Kanal Projemiz, Millet Bahçesi Projemiz, Doğalgaz Çalışmalarımız, Çevre Yolu Çalışmalarımız, şehir içi yollarımızın asfaltlanması çalışmaları başta olmak üzere 2021 yılı kadim kentimiz Bergama açısından tam bir yatırım yılı olacak. Esnafımız için Ankara’dan yeni müjdelerle döneceğiz” dedi.
BAŞKAN KOŞTU; “CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN ERDOĞAN BAŞTA OLMAK ÜZERE PROJELERİMİZİ DESTEKLEYEN HERKESE TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM”
Kuzey Ege’nin parlayan yıldızı Bergama’nın makus talihini değiştirmek üzere hazırlanan dev projelere destek veren herkese yaptığı açıklamasında teşekkür eden Başkan Koştu, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın desteği ile bütün zorlukları tek tek aşıp hemşehrilerimize sözünü verdiğimiz vizyon projeleri gerçekleştirecek olmanın sevincini yaşıyoruz. Bergamamız bu projelerle Kuzey Ege’nin parlayan yıldızı olacak. Projelerimizin gerçekleşmesinde bize desteklerini esirgemeyen başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Ak Parti İzmir Milletvekilimiz, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Hamza Dağ, bölge milletvekillerimiz, Ak Parti İzmir İl Başkanımız Sayın Kerem Ali Sürekli, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum, Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli ve emekleri için bürokratların her birine ayrı ayrı teşekkür ederim” dedi.
ANKARA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Ege Üniversitesi “2023 Akademik Vizyonu: Öğrenci Odaklılık” Toplantısı

Ege Üniversitesinin araştırma üniversiteleri arasında yer alması hedefi ile sürekli çalışan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak,  bu süreçteki en önemli kriterlerden biri olan “Öğrenci Odaklılık” ilkesiyle yürütülen çalışmalarına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Ege Üniversitesinin 2023 Akademik Vizyonu kapsamında gerçekleştirilen “Öğrenci Odaklılık” hedef ve stratejilerinin anlatıldığı sunuma; EÜ Senato Üyeleri, akademik ve idari çalışanlar katıldı. Toplantıda, Rektör Prof. Dr. Necdet Budak,  göreve geldiği günden beri Ege Üniversitesi 2023 Akademik Vizyonu doğrultusunda öğrenci odaklı yapılan çalışmalara değindi.
Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesinde eğitim-öğretim faaliyetlerini çağın gereksinimlerine ve teknolojik gelişmelere uygun hale getirmek ve öğrencilerin daha kaliteli eğitim almalarına olanak sağlamak için Akreditasyon Destek Komisyonu ve Akademik Danışmanlık Sisteminin yanı sıra pek çok yeni düzenlemeyi hayata geçirdiklerini söyledi. EÜ’nün YÖKAK Kurumsal Akreditasyon Programına başvuran 54 üniversite arasından seçilen 11 üniversiteden birisi olduğunu vurgulayan Rektör Budak, 2017 yılında 11 olan akredite program sayısının, 2020 yılı itibariyle 23 programa ulaşarak akredite olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Budak, “Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezimizi, Türkiye’de ilk olan Öğretim Teknolojileri Koordinatörlüğünü kurduk. 2 yüksek lisans programı, 1 lisans tamamlama programı, 78 Lisans dersi vererek, 11 bin 760 öğrencimize ulaştık. Ege Üniversitesi Dijital Ders Materyal Havuzunu (EGEDERS), öğrencilerimizin kullanımına sunduk. EGEDERS’in Haziran 2020 itibariyle toplam 68 bin 183 aktif kullanıcısı bulunuyor. COVİD-19 salgını sürecinde öğrencilerimizin uzaktan öğretim faaliyetlerine ilişkin sorularına yönelik Canlı Destek Hattı kurduk. Uzaktan eğitimle ilgili soruları cevaplamak adına oluşturulan ‘canlidestek.ege.edu.tr’ web sayfası üzerinden 7 gün 24 saat çalışma prensibiyle bin 118 çevrimiçi yardım sağlanarak bin 983 e-postaya cevap verdik. Ayrıca  “EgeDers Canlı” mobil uygulamasını öğrencilerimizin kullanıma sunduk” dedi.
  “YÖK 100/2000 doktora burs programında üç yıl üst üste birinci sırada”
Prof. Dr. Budak, “Lisans öğrencilerinin uzaktan eğitime ilişkin memnuniyetlerine yönelik olarak Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı (UniAr) tarafından yapılan ankete göre; 163 yükseköğretim kurumundan 18 bin öğrenciyle yapılan araştırmada, uzaktan eğitim sürecini iyi yöneten vakıf ve devlet üniversiteleri sıralamasında devlet üniversiteleri içinde 8’inci sırada yer aldık. Öğrenci, öğretim elemanı, açılan ders sayıları dikkate alındığında 1’inci sırada yer aldık. 2018 yılında Ege Üniversitesi 100/2000 YÖK Doktora Burslarını Değerlendirme Üst Komisyonu kurduk. Üniversitemiz 2018 yılında 133, 2019 yılında 180 ve 2020 yılında 193 doktora öğrencisi ile YÖK 100/2000 doktora burs programından yararlanan üniversiteler arasında üç yıl üst üste birinci sırada yer aldı. Öğrencilerimize bilimsel düşünme pratikleri kazandırmak için faaliyet gösterecek olan Araştırma Odaklı Öğrenci Merkezimizi hizmete açtık. Ege Bilim Platformu adında bir bilimsel etkileşim platformunu oluşturduk. Sosyal Bilimler İçin İstatistik Programı (SPSS) yazılımını lisanslı satın alarak öğrencilerimizin imkanına sunduk. Kütüphanemizin fiziki ve dijital altyapısını öğrencilerimizin talepleri doğrultusunda yeniledik. Kütüphane kullanımında son üç yılda toplam 4 kattan fazla artış sağladık” dedi.
Güvenli, huzurlu ve yeşil bir kampüs
Öğrencilerin daha güvenli, huzurlu ve yeşil bir kampüste eğitim hayatına devam edebilmesi için çevre düzenlemeleri gerçekleştirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Budak, “Son üç yılda yürüttüğümüz çalışmalarla 33 bin 496 metrekare olan otopark alanlarını 63 bin 524 metrekareye ulaştırdık. Araç kapasitesini ise 870’den bin 597 araca çıkardık. Sürdürülebilir Yeşil Kampüs projemiz doğrultusunda hayata geçirdiğimiz çalışmalarla toplam 109 bin 291 metrekare yeşil alan, 2 bin 500 metre bisiklet yolu, 2 bin 770 metrelik tartan pistli sağlıklı yaşam yolunu üniversitemize kazandırdık. Engelli öğrencilerimizin sesli betimlemeyle yönlerini bulmalarına ve kendi rotalarını tanımlayabilmelerine olanak sağlayan Engelsiz Bilgilendirme ve Yönlendirme Sistemini (EYBİS) öğrencilerimizin kullanımına sunduk.  Engelsiz Bilgilendirme Asistanı (EBA), üniversitemizin hizmetlerine yönelik bilgilere erişim konusunda engelli bireylerin kolayca ulaşabileceği şekilde sunmayı hedefleyen programı hayata geçirdik. Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun desteğiyle üniversitemizin sportif faaliyetlerine ilişkin altyapısını yeniledik. Üniversitemizdeki öğrenci topluluklarını yeniden yapılandırarak, topluluk sayısını 76’ya çıkardık. Bakanlığımız ile yaptığımız protokol kapsamında Türkiye’de ilk kez üniversite kampüsü içinde Genç Ofis açtık. Kampüsümüze toplamda 10 bin kişinin kullanabileceği kapasiteye sahip olan ve Eylül ayı itibariyle ilk etabı 2 bin 600 kız öğrencimizin kullanımına sunulan KYK Yurdunu Üniversitemize kazandırdık. Bergama Meslek Yüksekokulu kampüsünde 500 yataklı yurdun yapılmasına yönelik girişimlerde bulunduk. 3 Nolu Öğrenci Yemekhanemizi hizmete açtık. Merkez Kampüsümüzdeki 1 No’lu Yemekhaneye entegreli olarak Ana Yemekhane Mutfağımızı açtık. Tüm yerleşkelerdeki kamera sistemlerini yeniledik. Türkiye’de ilk kez 5555-Güvenlik Acil Yardım Hattı, Acil Panik Butonu sistemi kurarak Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirdik. Türkiye’de ilk kez gerçekleşen Tıp Fakültesi Hastanesi ve Diş Hekimliği Fakültesinden “Öncelikli Randevu Sistemi” uygulamasını hayata geçirdik. Psikolojik Danışmanlık Birimimizin işleyişini değiştirerek, öğrencilerimizin hem yüz yüze hem de online olarak hizmet alabilmesini sağladık. Üniversitemiz kampüsümüze 112 Ambulans İstasyonunu kurduk” dedi.
“Kayıtlı mezun oranı yüzde 100”
Kariyer Planlama ve Başarı Koordinatörlüğünü ve Mezunlarla İlişkiler Ofisini yeniden yapılandırdıklarını söyleyen Rektör Budak, “Mezun Bilgi Sisteminde 2019 yılından itibaren sisteme kayıtlı mezun oranını yüzde 100’e çıkardık.Mezunlarımızın üniversitemiz olanaklarından yararlanmalarını sağlayan Mezun Kart için başvuru yapabilmelerini sağladık. 2020 yılının ilk 6 ayında 130 adet mezun sohbeti gerçekleştirdik” dedi.
Öğrenci ve üst yönetim arasındaki duvarları kaldırdıklarını belirten Rektör Budak, “Turkuaz Masa Çözüm Merkezini hizmete açtık. Rektör Randevu Talep Sistemini hizmete sunduk. Çalışanından öğrencisine herkesi, telefon yerine internet üzerinden hızlı ve güvenli bir biçimde, 7/24 Rektörden, doğrudan randevu talep edebilecek hale getirdik” dedi.
         Rektör Budak, sunumunun sonunda öğrencilere yönelik anketlerin sonuçlarını değerlendirerek, yapılacak eylem planıyla ilgili bilgiler verdi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu Basın Toplantısı Açıklaması

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu’nun “Yeni Yasama Yılının Açılışı, TBMM’nin Formaliteye İndirgenmesi, Yargıya Yapılan Müdahaleler, Enis Berberoğlu, HDP Operasyonları ve Gündeme İlişkin” Basın Toplantısı Metni (01.10.2020- TBMM)
Çok değerli basın mensupları;
Hepinizi saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.
Malumunuz, yeni yasama yılı bugün itibariyle başlıyor. Demokrasi ilkeleri gereğince katılımcı, şeffaf ve etkin bir yasama yılı geçirmemizi temenni ederdim.
Ancak ülkemizin gerçeklerine gözümüzü kapatamayız.
Ülkemiz hukuki, ekonomik ve toplumsal açıdan gittikçe derinleşen sorunlar ile karşı karşıya. Bu yeni dönemde de TBMM, vatandaşlarımızın daha fazla fakirleşmeleri, daha fazla işsiz kalmaları, daha fazla adaletsizliklere maruz kalmaları karşısında hiçbir şey yapamayacaktır.
İktidarın ülkeye hizmet etmek yerine, ülkeyi günbegün daha büyük sorunlarla karşı karşıya bıraktığı açıktır. Demokrasi, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığına yönelik tüm kazanımlarımız kaybedilmektedir. Fakirleşmemizin, Türk lirasının değer kaybetmesinin temel nedeni, tüm kuvvetleri tek bir elde toplayan ne zaman ne yapacağı öngörülemez, bu keyfi ve kötü yönetimdir.
Kıymetli Arkadaşlar,
Kuvvetler ayrılığı; yürütmenin, hukuka bağlı olmasının ve yasama ile yargının kendi sınırları içinde görevlerini yerine getirebilmesinin tek yoludur. Çoğulculuğun, toplumsal barışın ve huzurun, temel hak ve özgürlükleri güvence altına almanın da koruyucusudur.
Bugün, yasama ve yargı organları kuvvetler ayrılığına dayanan demokratik bir hukuk devletinde kendilerinden beklenen işlevi yerine getirememektedir. Bu durum, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında sistemsizliğin yürürlüğe girmesiyle beraber daha ileri boyutlara ulaşmıştır. Asıl sorunumuz bu sistemsizliktir.
Günümüze kadarki uygulamasına bakıldığında Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri, iddia edildiği gibi hızlı ve etkin değildir. Aksine hesapsız ve işlevsiz bir niteliktedir. Çıkarılan toplam 67 kararnamenin 42’sinin daha önce çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde değişiklik yapılmasına dair oluşu bile başlı başına nasıl üstün körü hazırlandıklarını ve öngörüsüzlüğü ortaya koymaktadır. Öte yandan içerik itibariyle eksiklikleri ile yeni sorunlara yol açan kararnamelerin pek çoğu açıkça anayasaya aykırı hükümler içermektedir.
Saygıdeğer basın mensupları,
Bugün yargı, bağımsız ve tarafsız değildir. Yargıya güven ve toplumsal huzur yargının iktidarın yönlendirmesine tabi olması nedeniyle zedelenmiştir. Vatandaşlarımız adliyelerde ulaşamadıkları adaleti sosyal medyada aramaktadır. Siyasi gücün el değiştirmesiyle yargının intikam alma aracı olarak kullanılma geleneği de maalesef sürdürülmektedir.
En yüksek yargı organı olan Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının değil, doğrudan kurumsal yapısının ve varlığının hedef alınması, hukuk devletiyle bağdaştırılabilir bir durum değildir. Temel hakların ve anayasanın koruyucusu anayasa yargısını terörize etmeye çalışan bu koalisyondan hukuk devletine ve demokrasiye saygı göstermesini beklemek mümkün değildir.
Değerli arkadaşlar,
TBMM artık toplumsal sorunların tartışıldığı, en doğru olanın arandığı, uzlaşma kültürünün egemen olduğu müzakereci bir işlev görmekten çok uzaktadır. 27. Yasama Döneminde TBMM tarafından 53’ü uluslararası antlaşmalara yönelik toplam 109 kanun çıkarılmıştır. Listenin büyük bir kısmını torba kanunlar oluşturmaktadır.
Meclisin asli yetkisi olan yasama yetkisi fiiliyatta Cumhurbaşkanının elindedir. Külliye’de hazırlanan kanun teklifleri, komisyonlarda ve Genel Kurul’da sağlıklı bir müzakere sürecine imkân vermeden emri vaki olarak geçirilmektedir. Kanunların, yürütmenin tekelinde olmaksızın, ortak akılla yapılması demokrasinin zorunluluğudur. Bu seviyeye, meclisi anayasanın ruhuna uygun olarak çalıştırarak ve komisyonların görevlerini ifa etmesini sağlayarak ulaşabiliriz. Yasamayı bizzat meclis ve milletvekilleri tarafından formaliteye indirgeyerek yok saymak, kanunların yalnızca niteliksiz yapmıyor, demokrasiyi de gün geçtikçe tahrip ediyor.
Meclisin korona döneminde gündeme aldığı YÖK, Avukatlık ya da Sosyal Medya ile ilgili kanunlar toplumsal ihtiyaçları karşılamak yerine siyasi ya da toplumsal hesaplaşmanın bir aracı olarak çıkarılmış değişikliklerdir. Bir parlamentonun hesaplaşmalar için araçsallaştırılması hepimiz adına utanç vericidir.
Kıymetli Arkadaşlar,
Halen içerisinde olduğumuz korona süreci, yürütme organının Meclisin faaliyet alanına saygı duymadığını ve kendi sınırlarını aşarak yasama yetkisini gasp etmekte beis görmediğini bir kez daha göstermiştir. Bu dönemde temel hak ve hürriyetler herhangi bir kanuna ihtiyaç duyulmaksızın kısıtlanmış, süreç çoğu zaman ulaşılamayan genelgelerle bazen de basın açıklamaları ve talimatlar ile yürütülmüştür.
Birçok denge ve denetleme mekanizması fiilen ortadan kaldırılmış ve meclisin rolü bilinçli olarak zayıflatılmıştır.
Değerli Arkadaşlar,
Malumunuz Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz haftalarda gerekçesi henüz açıklanmasa da Enis Berberoğlu’nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma ile kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğine ilişkin çok önemli bir karar vermiştir. Enis Berberoğlu hakkında verilen bu karar ve öncesinde yaşananlar, Anayasanın nasıl yok sayıldığının açık bir yansımasıdır. Umuyorum Mahkemenin gerekçeli kararının açıklanmasının hemen ardından Başkanlık Divanı bu hatadan döner ve Sayın Berberoğlu’nun iadeyi itibarını tesis eder.
Değerli Basın Mensupları,
Son olarak, geçtiğimiz hafta HDP’li milletvekillerine ve Belediye Başkanlarına 6 yıl önceki 6-7 Ekim olayları nedeniyle açılan soruşturmalardan yeni bir operasyon düzenlendi. Bu gözaltıları hukuki değil siyasi olarak değerlendirdiğimize ilişkin açıklamalarımızı yaptık. Genel Başkanımız HDP Eş Genel Başkanı Sayın Mithat Sancar ile görüşüp geçmiş olsun dileklerini iletti. Bu gözaltılar iktidarın, kamu gücünü adeta bir sopa gibi kullanarak; zor ve baskı ile siyasete yön verme çabasıdır.
Bu sabah Kars’ta gerçekleştirilen sözde terör operasyonu da iktidarın niyetini açıkça ortaya koymaktadır. Ayhan Bilgen’in istifasıyla belediye meclisi içinden bir Belediye Başkanı seçilemesin diye apar topar operasyon yapılmış, zamanında üzerine gidilmeyen dosyalar gündeme sokulmuştur. Olanları hukuk devleti anlayışıyla izah etmek imkansızdır. İktidar bu uygulamalarıyla demokrasinin içini boşaltmakta, terör kavramını da herkese uygulanabilecek şekilde boşa çıkarmaktadır. Bu anlayışla terörle mücadele edilemeyeceği gibi, tam tersi gerçekleştirilmekte, illegalite teşvik edilmektedir.
Kıymetli basın mensupları,
Ne yazık ki Meclisin 100. yılında 1. Büyük Millet Meclisinin ilk döneminde sağlanabilen farklı fikirlerin serbestçe temsil edildiği, toplumsal uzlaşının merkezi olan ve Millî Mücadele gibi tarihimizin en zorlu döneminde dahi başarıyla görevini yerine getiren bir Meclis idealinden çok uzaktayız.
Bu karanlık tablo gelecek adına oldukça kaygı vericidir. Umuyorum ki, aklıselim tüm vekiller ile kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti ve demokrasiye sahip çıkarak bu kaygı verici durumdan çıkacağız. Vatandaşlarımızın barışa, huzura ve ekonomik refaha olan ihtiyaçlarının ancak bu değerlere sahip çıkmaktan geçtiğini tekrar hatırlatmak isterim.
Hepinizi saygıyla selamlar, iyi günler dilerim.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

“HAKİKAT” filminin basın toplantısı Edirne’de kurulan platoda yapıldı

İmece Yapım; ilk uzun metraj filmiyle 600 yıl öncesinden günümüze hak ve adalet üzerinden pencere açmaya hazırlanıyor. Suavi, Bülent Emrah Parlak, Saygın Soysal’ın başrolde olduğu, çekimleri devam eden “HAKİKAT” filminin Edirne’de, 5 bin metrekare alana kurulan setine ulusal ve yerel basın mensupları davet edildi. Pandemi kurallarına uyulan sette düzenlenen basın toplantısına yapım şirketi adına Yapımcı Özer Barış Çalık ile birlikte Yönetmen Hakan Alak ve oyuncular katıldı.
Günümüzden yüzlerce yıl önce yaşayan, Osmanlı uleması, hocaların hocası, kadıların kadısı, hukuk alimi Şeyh Bedreddin’in hayatını anlatan “HAKİKAT” filminin çekimleri sürerken sette basın toplantısı düzenlendi.
Senaryosunu Ali Şahin ve Yönetmen Hakan Alak’ın birlikte yazdığı filmde, Suavi (Şeyh Bedreddin), Bülent Emrah Parlak (Börklüce Mustafa), Saygın Soysal (Torlak Kemal), Elif Nur Kerkük, Ali Barkın, Kerem Fırtına, Orhan Alkaya, Ezgi Esma Kürklü, Bülent Keser, Teoman Gelmez, Sinan Tuzcu, Sabriye Günüç, Serkan Genç, Rıza Akın, Rugeş Kırıcı gibi birbirinden değerli isimler rol alıyor.
5 bin metrekare alana köy kuruldu, tarihi kostümler hazırlandı
Osmanlı İmparatorluğu’nda, devletin en üst makamlarından biri olan Kazaskerlik görevini yapan Şeyh Bedreddin’in fikirlerine istinaden çıkan ayaklanmalar sırasında yaşananları anlatan filmdeki güçlü dram öğeleri izleyicileri derinden sarsacak.
“Hakikat” için Edirne’de, 5 bin metrekarelik alana plato kuruldu. 1400’lü yıllarda Börklüce Mustafa’nın yaşadığı köy, döneme uygun olarak yeniden inşa edildi, kostümler dikildi. Çekimleri süren filmin setine basın mensupları davet edilerek, oyuncuların katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.
Yönetmen Hakan Alak: “ Nazım’ın vasiyetini yerine getiriyoruz”
Toplantıda ilk sözü alan Yönetmen Hakan Alak filmin başlangıç ve hazırlık aşamalarını anlattı. “Seyircilerin iyi bir film izlemesi için çok fazla insan emek verdi, veriyor. Öncelikle hepsine çok teşekkür ederim. Uzun bir hazırlık aşaması geçirdik. İki yıl senaryo üzerinde çalıştık.
Sorumluluğumuz çok fazla, tarihi anlamda da zor bir iş ama üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Edirne’nin ardından, İzmir Karaburun, İzmit ve İstanbul’da çekimlerimizi sürdüreceğiz” dedi. Nazım Hikmet’in Şeyh Bedreddin Destanı’na da gönderme yapan Alak; “ Nazım’ın Şeyh Bedreddin Destanı şiirinin sonunda vasiyet gibi sözleri vardır. Bir bakıma “Hakikat” ile o vasiyeti yerine getiriyoruz diyebilirim” dedi. Adalet ve özgürlük özlemini anlatan bir hikaye kurduklarını söyleyen Hakan Alak; “Adalet ve özgürlük özleminin sinema yoluyla anlatılmasına en fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde, elimizden geldiğince bunu hakkıyla yapmaya çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı.
Suavi (Şeyh Bedreddin): “Bu filmde rol almak benim için büyük bir gururdur”
Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi döneminde herkese sağlık dileyen Suavi; “Filme daveti ilk alanlardan birisiydim. Sinema sektöründen gelmediğim için büyük bir heyecan yaşadım. O günden bu yana büyük bir enerji, gayret ve özenle, üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum. Son derece önemli bir iş yapıyoruz. 600 yıldır değişmeyen insanlığın kaderini hak ve adalet üzerinden günümüzde yeniden ifade ederek izleyicilerin karşısına çıkartmaya hazırlanıyoruz” dedi.
Suavi; “Şeyh Bedreddin olağanüstü bir karakter. Doğduğu coğrafyayı biraz değiştirirsek Rönesans’ın düşünürlerine tekabül eden bir donanım. Sıradan bir dini temsilci değil. Hak ve adaleti islam hukuku üzerinden anlatmaya çalışan, bunun cesaretini ve olgunluğunu gösteren bir karakter. Son derece saygın, filozof diyebileceğimiz, eserler de üreten bir şahsiyet. Yönetmenimiz bunu benim üzerimden anlatmaya çalışacak. Kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu filmde rol almak benim için büyük bir gururdur. Adeta kendime bir rütbe takılmış gibi hissediyorum; bütün rütbeleri redderek” dedi.
Bülent Emrah Parlak (Börklüce Mustafa): “Kahramanımı sorsalar Börklüce Mustafa derdim. Kahramanımı canlandırdığım için gururluyum”
Filmde Şeyh Bedreddin’in kader arkadaşı Börklüce Mustafa’yı canlandıran Bülent Emrah Parlak; “Kolektif bilinçle, emek merkezli, sömürüye karşı yapılmış pekçok Anadolu isyanından birisi olan Şeyh Bedreddin, Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal’in önderliğinde yapılan bu isyanın günümüze uyarlanmış sanatsal etkinliğinde bulunmaktan büyük gurur duyuyorum. Dönemin koşullarına göre en üst seviyede insan hakları parantezinde de yorumları olan bu isyanın yüzyıllar öncesinden tuttuğu bir ışıktır bu” dedi.
Bülent Emrah Parlak; “Anadolu’nun gerçek sahiplerinin hikayesidir burada anlatılan. Birçok tarih anlatımı ve tarih biçimi var. Gerçek tarih, biraz araştırdığınızda bize farklı bir şeylerin olduğunu söylüyor. Tarihi okumalar yaptığınızda sanki doğrular değil de bize bazı öğretilmiş durumlar olduğuna işaret ediyor. Bu anlamda çektiğimiz filmi önemsiyorum. Börklüce karakteri için ilk önce beni düşünmüş oldukları için yapımcılarımıza ve yönetmenimize teşekkür ediyorum. Bu topraklarda herkesin bir kahramanı vardır, bana da soracak olsaydınız senin kahramanın kim diye; herhalde biraz da tarihsel gerçekliğiyle yaşıtım olduğu için Börklüce Mustafa derdim. Onu oynuyorum ve bu her oyuncuya nasip olacak bir şey değil. Heyecanlıyım, gururluyum” dedi.
Yapımcı Özer Barış Çalık: “Filmimizle Şeyh Bedreddin ruhunu yeniden canlandırdık”
2018 yılında bir gece düzenleyerek filmin hazırlık aşamalarına başlayan İmece Yapım’ın hayaline ortak olan desteklerinden söz eden Yapımcı Özer Barış Çalık; “O günden bu yana yüzlerce kişinin desteğini alarak tam da yapım şirketimizin kuruluş amacına uygun olarak imece usulü, fikrimizi bugünlere taşıdık ve çekimlere başladık. Bu kadar büyük bir projeyi bu günlere getirebildiğimiz için çok mutlu ve gururluyuz. Kooperatif mantığıyla filmimizi çekiyoruz. Projemize inanan pek çok kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütünden destek aldık, destek almayı sürdürüyoruz. Pandemi süreci biterse, önümüzdeki yıl mart ayında vizyona girmeyi planlıyoruz” dedi.
Anadolu’da ilk eşitlikçi isyanını başlatan, idam edilerek öldürülmesinin üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen toplum hafızasında hala tazeliğini hala koruyan Şeyh Bedreddin’in hayatını anlatan “HAKİKAT” filmi, CJ Entertainment Turkey dağıtım şirketi aracılığıyla vizyona girecek.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Milas Belediyesi’nin Eylül ayı olağan meclis toplantısı tamamlandı!

Milas Belediyesi Eylül ayı olağan Meclis Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Milas Belediyesi Toplantı ve Düğün Salonu’nda yapılan meclis toplantısında 12 ana, 2 ek gündem maddesi ve imar komisyon raporları görüşülüp karara bağlandı.
10 maddede yer alan ve geçtiğimiz günlerde Mehmet Aydın tarafından Menteş Mahallesi’nde bulunan mesire alanına verilen Şehit Ercan Aydın isminin bu alandan kaldırılarak, başka sokak veya caddeye verilmesi talebinin görüşülmesi, Mehmet Aydın’ın talebinden vazgeçerek dilekçesini geri çekmesi üzerine meclis gündeminden çıkartıldı.
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat başkanlığında gerçekleşen Meclis Toplantısı’nın en önemli maddesi ise Bodrum Belediyesi ile kardeş kent ilişkisi kurulması maddesiydi. Başkan Tokat, bu gündem üzerine yaptığı açıklamada; 5393 sayılı Yasanın 18/p maddesine istinaden, Milas Belediyesi ile Bodrum Belediyesi arasında ekonomik ve sosyal ilişkileri geliştirmek, ortak projeler oluşturmak amacıyla kardeş kent ilişkisi kurulması talebini görüşmemiz ve protokol için yetki verilmesi gerektiğini belirtti. İlgili madde tüm meclis üyelerinin oy birliği ile kabul edildi.
Gündemin 3. ve 4. maddeleri oy birliği ile kabul edilirken; 5,6,7,8,9,10,11 ve 12 maddeleri İmar Komisyonu’na havale edilirken, 13 maddede yer alan İmar Komisyon raporu ise oy birliği ile kabul edildi.
Ek gündem maddesinin ilk sırasında bulunan konu ise Plan ve Bütçe Komisyonu’na havale edildi. 2. ek gündem maddesinde yer alan “İlçe sınırları içerisinde faaliyet gösteren hurdacıların, inşaat malzemesi satışı yapan işletmelerin ve kamyoncuların şehir dışına taşınması ve yer belirlenmesi” talebinin görüşülmesi esnasında söz alan Başkan Tokat, “Kamyoncuların şehir dışına çıkartılması konusu sadece Milas Belediyesi’ni ilgilendiren bir konu değil. Hurdacıların, inşaat malzemesi satış yapan işletmelerin şehir dışına çıkartılması konusunu İmar Komisyonu’na hava edelim. Diğer konuyu ise daha kapsamlı ele almak gerekiyor. Bence bunun için Hukuk İşleri, Emlak ve İstimlak, İmar ve Şehircilik, Zabıta Müdürlüklerimizin yanı sıra, Kaymakamlık, Milli Emlak, Emniyet Müdürlüğü, Jandarma Bölge Komutanlığı, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Odası ve Şoförler Odası’nın da içinde bulunduğu komisyon kurulmasını öneriyorum. Bu komisyon kapsamlı bir çalışma gerçekleştirsin, ilgi kurumlar arasında yazışmalar yapılsın.” dedi. Konu, tüm meclis üyelerinin oy birliği ile kabul edildi.
Eylül ayı meclis toplantısı görüş ve önerilerin dinlenmesinin ardından sona erdi.
MUĞLA / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)