Aylık arşivler: Eylül 2024

Sürdürülebilirlik Konferansı 2024 Başladı

“Yeşil Dönüşümün Kaçınılmazlığı” teması ile düzenlenen konferansın ilk oturumunda sürdürülebilir iş modellerine ve yeşil dönüşüm süreçlerine odaklanıldı.

Sürdürülebilirlik Konferansı 2024, IQ&Partners Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ferkan Çelik ve Yeşil İş Platformu Kurucu Ortağı Efe Gökçe’nin konuşmaları ile başladı. 

Sürdürülebilirlik artık bir tercih değil, zorunluluk 

Konferansın açılış konuşmalarını İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Prof. Dr. Ayşen Erdinçler, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel ve İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe yaptı.

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, konuşmasında yeşil dönüşümün iş dünyasında rekabet gücünü korumanın anahtarı olduğunu belirterek “Sürdürülebilirlik artık bir tercih değil, zorunluluk. Türkiye’nin 2053 karbon nötr hedefleri doğrultusunda iş dünyasının yeşil dönüşüme uyum sağlaması kritik önem taşıyor.” dedi.

Sektör liderlerinden yeşil dönüşüm vurgusu

Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sektörlerde Yeşil Dönüşüm başlıklı ilk oturumun moderatörlüğünü Oyuncu ve UNDP İyi Niyet Elçisi Mert Fırat üstlendi. Pegasus CEO’su Güliz Öztürk, Beymen Group CEO’su Elif Çapcı, Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz’ın konuşmacı olarak katıldığı oturumda, hazır giyim ve havayolu yolcu taşımacılığı gibi sektörlerin Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde geçirdiği dönüşüm, markaların uyguladığı stratejiler ve hayata geçirdiği projeler üzerinden ele alındı.

Beymen Group’un Dünyaya Sözü Var

Oturumda konuşan Beymen Group CEO’su Elif Çapçı “Beymen Promise ile “Dünyaya Sözümüz Var” diyerek modada sürdürülebilirlik yolculuğumuza başlarken, tasarımdan üretime, alışveriş alışkanlıklarımızdan, kullandığımız ürünlerin yaşam sürelerine ve geri dönüşümlerine uzanan pek çok alanı kapsayacak şekilde yola çıktık. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni kendimize referans aldık. Grup olarak modada iz bırakırken, doğadaki izimizi azaltmak için çalışıyoruz. Çünkü moda kendimize yakışanı giymek kadar, kendimize yakışanı yapmak diyoruz. Amacımız aldığımızdan daha iyi bir dünyayı bizden sonraki nesillere bırakmak” dedi.

Pegasus’un Rotası Sürdürülebilir Bir Gelecek 

Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk, sürdürülebilirlik çalışmalarından söz ederek: “Rotamız Sürdürülebilir Bir Gelecek” projemizle 2050 yılında net sıfır karbon emisyonu hedefimize ulaşmak için adımlarımızı kararlılıkla atıyoruz.” dedi.  Havacılık sektörünün dünya genelinde büyümesini ve sürdürülebilirlik alanında çalışmalarını sürdüreceğini belirten Öztürk, Pegasus olarak şeffaflığın önemli olduğunu bildiklerini ve 2030’da karbon emisyonlarını yüzde 20 azaltmayı hedeflediklerini dile getirdi. 

Sürdürülebilirliğin bir geleceği olması için içselleştirmemiz lazım

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz uluslararası alandaki gelişmelere ve Türkiye’deki yansımalarına dikkat çekerek şunları kaydetti: “Şirketiniz bir şey üretirken dışarıya bir şeyler salıyorsa ve bunun maddi bir karşılığı yoksa buna dışsallık diyoruz. Şirketlerin bacalarından saldıkları karbondioksit bir dışsallıktır. Çünkü bir bedeli yok. Aynı şekilde atık suları serbestçe nehre bırakıyorsak, denize bırakıyorsak bunların hepsi dışsallıktır ve dışsallıkları biz bir maliyet olarak görmüyoruz. Maliyet olarak görmediğimiz için de şirketler bu konuyu düşünmüyorlar bu nedenle de sürdürülebilir olamıyorlar. Biz ne zaman ki bütün bu dışsallıkları içselleştirirsek yani şirketin bir masrafı haline getirebilirsek o zaman sürdürülebilirliğin bir geleceği olur.”

Dönüşümü destekleyen markalardan destek

İş dünyasının yeşil dönüşümüne ışık tutmayı hedefleyen konferans, iş süreçlerinin her aşamasında sürdürülebilirliği önceliklendiren markaların desteği ile gerçekleşti. Beymen’in ana sponsorluğunu üstlendiği konferansta Pegasus Hava Yolları, Çimsa, DOQU Home, Gürok Grup, OMS Makine, Yapı Kredi, Fiba Holding, DFDS, Almila Mobilya, Akkim firmaları sponsor olarak yer aldı. Business World Global, Ekoyapı basın sponsoru, BMS Design Center mobilya sponsoru, Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi ve Interpress medya partneri olarak etkinliğe destek sağladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kedi köpek mamasında ihracat hedefi 140 milyon dolar

Kedi-köpek maması ihracatının %60’ı Ege Bölgesi’nden yapılıyor. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, kedi-köpek maması üretim ve ihracatında zirvede yer alıyor. Türkiye ve Avrasya’nın en büyük evcil hayvan buluşması olan PET İZMİR 2024 Fuarı, 25 Eylül’de Fuar İzmir’de kapılarını açtı.

 

Fuarın açılışında konuşmalarını gerçekleştiren Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Öztürk, “Evcil hayvan mamaları, ağırlıklı tahıl hammaddeleri içeren bir ürün olarak Birliğimizin faaliyet alanında yer alıyor. Petfood sektörü, Türkiye için yükselen bir değer haline geldi. Birlik olarak bu sektördeki gelişmeleri yakından takip ediyor, sektörün son yıllarda gösterdiği büyük atılımı gururla izliyoruz. Dünya genelinde ihracat hacmi olarak 2023 yılında yaklaşık 25 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne ulaşan evcil hayvan mamaları sektörü, ülkemizde daha da hızlı bir ivme yakaladı. Sektörün Türkiye’de 2014 yılında 4,5 milyon dolar olan ihracat hacmi, 2023 yılında 27 kat artarak 122 milyon dolara ulaştı. 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 100 ülkeye 102 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Yıl sonunda bu rakamın 140 milyon dolara çıkmasını bekliyoruz.” dedi.   

 

2023 yılında %38’lik büyüme ile 122 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi

 

Başkan Öztürk, “Bu sektörü bizler için özel kılan bir diğer nokta ise Türkiye genelindeki ihracatın %60’ının Ege bölgesinden yapılması. 2023 yılında %38’lik büyüme ile 122 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, bunun 74 milyon doları Ege İhracatçı Birlikleri üzerinden yapıldı. Bölgemizdeki yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. İleride çok daha büyük rakamlara ulaşabileceğimiz bir potansiyel görüyoruz. Bizler, Ege İhracatçı Birlikleri olarak, petfood sektörünün bu gelişimini desteklemek için var gücümüzle çalışıyoruz. Üye firmalarımızla sürekli temas halindeyiz, sektörün karşılaştığı zorluklara çözüm üretmek ve her anlamda firmalarımızın yanında olmak için çalışıyoruz. Fuar boyunca da bu desteği hissettirmek adına 128 numaralı standımızda ziyaretçileri ve katılımcı firmalarımızı ağırlayacağız.” diye konuştu.

 

Petfood ihracatçısı firmaları bir araya getirerek, Ticaret Bakanlığı destekli bir UR-GE Projesi başlatmak istediklerini belirten Başkan Öztürk sözlerini şöyle noktaladı:

 

“Bu proje kapsamında, %75 devlet destekli eğitim, danışmanlık, alım heyetleri, fuar katılımı ve tanıtım gibi imkanlar sunarak, firmalarımızın uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz. Bu vesileyle, ihracatımızı büyütmek ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak için canla başla çalışan tüm firmalarımıza, fuar organizasyonunu gerçekleştiren Tema Fuarcılığa ve ev sahibi İzfaş’a, destek veren tüm kurumlarımıza ve sektörümüzün bütün paydaşlarına teşekkür ediyorum.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Züleyha Ortak ve Beyhan Budak ile Tarihi Mekan Doldu Taştı…

Türkiye Kültür Yolu Festivali konserden söyleşiler ve sergilere değin geniş yelpazede programlar ile Ankara’yı renklendirdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın üçüncüsünü düzenlediği festival kapsamında, ses sanatçısı ve televizyon programcısı Züleyha Ortak moderatörlüğünde, psikolog & yazar Beyhan Budak, Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde izleyiciler ile buluştu.

Kaliteli ilişkiler başlığıyla, özsaygı ve yaşamımızda nelere dikkat etmemiz gerektiği başlıkları ile gerçekleşen söyleşiye Ankara’lılar büyük ilgi gösterdi. Tarihi mekan doldu taştı.

Türkiye Kültür Yolu Festivali’nde Züleyha Ortak ve Beyhan Budak 30 Eylül’de AKM’de Istanbul’lular ile buluşacak. İkilinin sonraki durağı ise Diyarbakır olacak.

Dünyanın dört bir yanına seyahatte BookingAgora güvencesi!

Seyahat alanında kaliteli, hızlı ve güvenilir bir çözüm ortağı olma hedefiyle yerli bir girişim olarak kurulan BookingAgora; bugün 47 ülkede 5 binden fazla acenteye ve 12 binden fazla kullanıcıya seyahatin her alanında hizmet veriyor, çözüm üretiyor. 2.3 milyon otele ve 400’den fazla havayolu ile binlerce destinasyona erişim sağlıyor 

Dijitalleşmeyle birlikte dönüşen seyahat sektöründe güvenilir, hızlı ve kaliteli hizmet sunan bir iş ortağına duyulan ihtiyaç, BookingAgora markasının çıkış noktası olmuş. 2016 yılında kurulan ve bugün ‘’küresel bir seyahat tedarikçisi’’ haline gelen girişimi; kurucu ortaklarından Murat Kahraman anlatıyor: 

‘’Turizmin farklı alanlarında verdiğimiz hizmet ve tecrübeyle, sektöre nasıl bir fayda sağlarız hedefiyle yola çıktık. Seyahat acenteleri müşterilerine en iyi hizmeti sunmak için güvenilir bir seyahat ortağına ihtiyaç duyar. Biz de bu ihtiyacı en iyi şekilde okuyarak markamızı kurduk. Seyahat acentelerine yönelik satış öncesi ve sonrası hizmetlerimizle onlara dünyanın dört bir yanından seyahat tedariği sağlıyor, işlerini kolaylaştırıyoruz. Güvenilirlik, kalite ve ticari etik ilkelerimizle en iyi seyahat deneyimini sunarak acentelerin müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmalarına katkı sağlıyoruz. Siz bildiğiniz ve güvendiğiniz acenteden bir seyahat satın alırken bilmiyorsunuz ama arkasında BookingAgora güvencesi ve kalitesi yer alıyor; dünyanın her yerinde güvenilir şekilde tatilinizi planlamış oluyorsunuz.’’ 

Gelişmiş algoritma, hızlı entegrasyon, somut hizmet

‘’BookingAgora İngilizcede ‘rezervasyon’ ve ‘pazaryeri’ anlamına gelen kelimelerin birleşiminden oluşuyor. Dünya çapında 21 ofis ve online yapıyla turizm acentelerine seyahat tedariği sağlıyoruz. 47 ülkede hizmet verdiğimiz acente sayısı 5 bin, kullanıcı sayısı ise 12 binin üzerinde. Sektörün en güçlü dijital altyapısına sahibiz. İnternet ve çevrimiçi hizmetin bel kemiği olan teknik altyapımız, turizm yazılımı alanında ülkemizin önde gelen markası ki bizim de grup markamızdır, Kplus Bilişim Teknolojileri tarafından sağlanıyor. Değişen ihtiyaçlara anında uyum sağlıyor ve hızlı entegre oluyoruz. Deneyim ve bilgi birikimimizi, yeni nesil teknolojilere dayalı iş modelimizle somut hizmetlere dönüştürüyoruz. Bu doğrultuda, en yeni gelişmeleri yakından takip ediyor ve öncü firma olmayı hedefliyoruz. İş akışlarında kullandığımız gelişmiş algoritmalar ile yaşamı kolaylaştırmayı ve bireysel hataları en aza indirmeyi amaçlıyoruz. Yazılım, donanım ve yapay zekâ alanındaki en güncel teknikleri ve metotları uyguluyoruz.’’ 

Küresel ticari etik kurallarına sıkı bağlılık

‘’Sektörde bilinen ve sevilen kurucu kadromuz, teknik altyapımız, kaliteli ürün ve ticari etik kurallarına sıkı bağlılığımız hızlı ilerlememizi ve seyahat acenteleri tarafından en çok tercih edilen firma olmamızı sağladı. Kuruluşumuzdan bu yana küresel bir seyahat tedarikçisi ve pazar yeri olma hedefiyle hareket ediyoruz. Misyonumuz, en iyi teknik altyapıya sahip, güvenilir ve kaliteli bir hizmet anlayışıyla en iyi seyahat ürünlerini sunmak. Müşterilerimize uçak biletleri, oteller, tur paketleri, havalimanı transferleri ve araç kiralama gibi çeşitli seyahat ürünleri sunarak, seyahat acentelerinin işlerini kolaylaştırıyoruz. 2.3 milyon otele ve 400’den fazla havayolu ile binlerce destinasyona erişimlerini sağlıyoruz. Hizmet ve ürünlerin en iyilerini sunmak için sürekli olarak teknik altyapımızı ve ürün portföyümüzü güncelliyoruz.’’ 

Havayolu, otel, araç kiralama, tur paketleri

‘’Ayrıca, sektörde bir norm yaratma vizyonumuzla seyahat acentelerinin küresel düzeyde ticari etik ve kaliteli hizmet prensipleriyle çalışmalarını sağlamak istiyoruz. Seyahat acentelerinin büyümesine ve başarısına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Havayolu biletleri, oteller, araç kiralama firmaları, tur paketleri ve havalimanı transferleri gibi seyahat ürünleriyle seyahat acentelerinin satış ve satış sonrası hizmet akışlarını geliştirerek işlerini büyütmesine katkı sağlıyoruz. Otel ağımız, dünya genelindeki en geniş yelpazeye sahip ve hizmet akışında sorun yaşamaksızın hizmet alabilecekleri şekilde dizayn edilmiştir. Tur paketlerimiz ise satış acentelerimize daha sorunsuz, kaliteli hizmet alarak ve fazla kazanç sağlayacakları şekilde seçilmiş organize edilmiştir. Bu sayede satış acentelerimiz kendi misafirlerine farklı destinasyonlar ve unutulmaz deneyimler yaşatmayı amaçlıyor. Havalimanı transferleri ise müşterilerin havalimanından otellerine rahat ve güvenli bir şekilde ulaşmasını sağlar. Araç kiralama hizmetimizle müşterilerin seyahatlerini tamamen kendi tercihlerine göre planlamalarına olanak tanırız. Tüm hizmetlerimizde olduğu gibi araç kiralama hizmetimizde güvenilirlik ve kalite ön plandadır.’’

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çok sevilen BKM yapımları artık GAİN’de!

BKM’nin Türk sinemasına kazandırdığı, her biri izleyiciye bambaşka duygular yaşatan eserler artık GAİN’de… Unutulmaz oyunculuk performanslarının etkileyici hikayelerle buluştuğu yapımlar arasında müzikalden komediye, dramdan aşk hikayesine, her zevke yönelik bir seçenek var!

 

“Münakaşa”

Yılmaz Erdoğan’ın keskin zekâsını ve derin mizah anlayışını sahneye taşıyan “Münakaşa”, sadece bir komedi gösterisi değil, aynı zamanda hayatın gerçeklerine ayna tutan bir tek kişilik gösteri… Mizah ile hicvi harmanlayan Erdoğan’ın kariyeri hakkında merak edilenleri de anlattığı gösteri, Türk tiyatrosunun unutulmazlarından biri… “Münakaşa”, sadece GAİN’de…

 

“Alice Müzikali”

Modern sahne teknolojisini görsel şölenle buluşturan “Alice Müzikali”, ilk kez sahnelenmeye başladığı 2019 yılında izleyicilere büyüleyici bir tiyatro deneyimi yaşatarak hızla kültür-sanat gündemine oturmuştu. Eleştirmenlerden de tam not alan yapım, genç ve yetenekli kadrosu, akıllara kazınan performansları ve çarpıcı koreografisiyle Türkiye sahnelerine yeniden altın çağını açtı..

23. Afife Tiyatro Ödülleri’nde ‘Haldun Dormen Özel Ödülü’ ve ‘En İyi Koreografi Ödülü’nü kazanan müzikalde Serenay Sarıkaya, Alice olarak seyirci karşısında… Sarıkaya’ya Ezgi Mola, Enis Arıkan, Şükrü Özyıldız, İbrahim Selim ve Merve Dizdar gibi ünlü oyuncular eşlik ediyor.

Lewis Carroll tarafından yazılan ve bugüne kadar 174 dile çevrilen “Alice Harikalar Diyarında”, edebiyatın eşsiz eserlerinden… Serdar Biliş’in yönetmenliğinde; Tuluğ Tırpan’ın müzikleri, Beyhan Murphy’nin koreografisi, BKM, Zorlu PSM ve id ortak prodüksiyonuyla hayata geçirilen müzikal, şimdi, sadece GAİN’de…

 

“Tatlım Tatlım”

Aşkın eğlenceli ve kaotik hallerini beyaz perdeye taşıyan yapım, dört ayrı çift üzerinden bir ilişkinin başlangıcından sonuna kadarki süreçleri komik bir dille anlatıyor.

Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı ve Demet Akbağ ile senelerce kapalı gişe oynadıkları “Haybeden Gerçeküstü Aşk”ın uyarlaması olan filmde Gupse Özay, Büşra Pekin, Aylin Kontente, Şebnem Bozoklu, Bülent Emrah Parlak, Çağlar Çorumlu, Serkan Keskin ve Fatih Artman başrolde. Yönetmenliğini Yılmaz Erdoğan’ın yaptığı romantik komedinin senaryosu da yine Erdoğan’a ait.

 

“Hedefim Sensin”

Çiğ köfte satarak geçinen Zekeriya Taştan’ın çenesini tutamaması başını derde sokar ve İstanbul’u terk etmek zorunda kalır. İlk defa gittiği Gökçeada ise Zekeriya için adeta bir dönüm noktası olur. 

Ata Demirer’in kaleminden çıkan film, hayatın neşeli yönlerini hatırlatan bir komedi… Başroldeki Demirer’e Demet Akbağ, Tarık Ünlüoğlu, Gonca Vuslateri, İlker Aksum, Erkan Can gibi ustalar eşlik ediyor. 

 

“Yol Arkadaşım”

Kurban Bayramı arifesinde işten kovulan ilaç mümessili, sevgilisinin ailesiyle tanışmak için Ayvalık’a gitmelidir. Ama bulduğu yol arkadaşı, işini epey zorlaştıracaktır…

Hayatın beklenmedik anlarını mizahın sıcaklığıyla birleştirerek, izleyiciye dostluk, macera ve aşk dolu bir hikaye sunuyor.

Oğuzhan Koç ve İbrahim Büyükak’ı buluşturan filmi Bedran Güzel yönetti.

 

“Kelebeğin Rüyası”

Hayatın en zor anlarında bile sanata ve hayallere sığınan iki genç şairin öyküsüyle izleyiciyi derinden etkileyen, zamanın ötesinde bir film… Müthiş oyunculukları ve şiir tadında diyaloglarıyla Türk sinemasının en özel yapıtlarından biri olan “Kelebeğin Rüyası”nda Mert Fırat, Kıvanç Tatlıtuğ, Belçim Bilgin, Taner Birsel, Ahmet Mümtaz Taylan rol alıyor.

Yönetmenliğini ve senaristliğini Yılmaz Erdoğan’ın üstlendiği, çekimlerin Zonguldak ve İstanbul’da yapıldığı film, Zonguldaklı madencilerin de öyküsüne değiniyor. Özellikle Kıvanç Tatlıtuğ performansıyla büyük övgü toplamıştı.

 

“Ekşi Elmalar”

Türkiye’nin yakın tarihine duygusal ve nostaljik bir yolculuk yapmak isteyenler için… Komedi ile dramı harmanlayan film, doğanın ve insan ilişkilerinin değişkenliğini odağına alıyor.

Sert mizacıyla tanınan Belediye Reisi Aziz Özay, eşi Ayda ve kızları Muazzez, Türkan ve Safiye’nin öyküleri 1970’li yılların sonunda Hakkari’de başlar, 1990’lı yılların sonunda Antalya’ya dek uzanır. Yılmaz Erdoğan’ın yazıp yönettiği filmin başrollerinde Farah Zeynep Abdullah, Şükran Ovalı ve Songül Öden yer alırken kadroda kendilerine Şükrü Özyıldız, Fatih Artman, Ersin Korkut, Caner Cindoruk, Cezmi Baskın ile birlikte, Aziz Özay rolünde Yılmaz Erdoğan eşlik ediyor. 

 

“Berlin Kaplanı”

Almanya-Türkiye ekseninde kültür farklarını komediyle harmanlayan, kahkaha dolu bir hikaye. Ata Demirer’i Berlin’de boksörlük ve bodyguardlık yapan Ayhan Kaplan rolünde izlediğimiz film, Tarık Ünlüoğlu, Necati Bilgiç, Özlem Türkad, Nihal Yalçın, Cengiz Bozkurt ve Tim Seyfi gibi isimleri buluşturuyor. 

 

“Vizontele”

Türk sinema tarihinde bir dönüm noktası olan “Vizontele”, yerel yaşamı mizahi ve dokunaklı bir dille anlatan, en etkileyici filmlerden… Yılmaz Erdoğan ve Ömer Faruk Sorak’ın yönetmenliğinde çekilen film, Anadolu’nun bir köyünde yaşayan halkın, televizyonla tanışma sürecini anlatırken izleyicileri geçmiş zamana, duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Köy hayatının basitliği ile modern dünyanın karmaşıklığını ustalıkla harmanlayan filmde Yılmaz Erdoğan, Demet Akbağ, Cem Yılmaz, Altan Erkekli, Cezmi Baskın gibi efsane isimler rol alıyor.

 

“Kocan Kadar Konuş” 

Kadınların aşk, evlilik ve toplum baskısı arasında verdiği mücadeleyi eğlenceli ve samimi bir şekilde anlatan “Kocan Kadar Konuş” modern Türk sinemasının en sevilen örneklerinden biri.

Başrolde Ezgi Mola ve Murat Yıldırım. Filmin yönetmeni ise Kıvanç Baruönü.

 

“Deli Dumrul”

Deli Dumrul’un hikayesini anlatan filmde Dumrul, kalbi aşkın ateşiyle yanmakta olan bir adamdır. Aşkı uğruna Azrail’e ve deniz korsanlarına kafa tutar. Sevdiği kıza kavuşabilecek midir yoksa deniz korsanlarına yenilecek midir?

Destanların modern bir yorumla beyaz perdeye taşındığı filmin senaryosu, yönetmenliğini de üstlenen Burak Aksak’a ait. Filmin kadrosunda Şahin Irmak, Cengiz Bozkurt ve Eda Ece var.

 

“Tek Kişilik Dev Kadro”

Ata Demirer’in sahnedeki ustalığını gözler önüne serdiği; tiplemeleri, ince esprileri ve sahne enerjisiyle unutulmaz bir performans…

 

“Eyvah Eyvah”, “Eyvah Eyvah 2”, “Eyvah Eyvah 3”

BKM’nin bu çok sevilen serisi iyi, ince düşünülmüş esprilerle bezeli… Sıcak Ege kasabalarının ruhunu ekrana taşıyan, kahkaha ve duygusallığı ustaca harmanlayan “Eyvah Eyvah” Çanakkale Geyikli’de klarnet çalarak hayatını devam ettiren ve beklenmedik olayla İstanbul’a gelen Hüseyin ile ona kucak açan Firuzan’ın hayatını anlatıyor. Ata Demirer ve Demet Akbağ’ın başrolü paylaştığı filmin senaryosu Demirer imzalı. 

 

“Niyazi Gül Dörtnala”

Veteriner hekim Niyazi Gül’ün başına gelen komik olaylarla dolu bu film, Ata Demirer’in yaratıcılığı ve mizah anlayışını bir kez daha gözler önüne seriyor. Absürt komedi sevenler için eğlenceli bir yapım.

 

“Olanlar Oldu”

Zafer ve annesi Döndü Hanım Ege’nin bir kıyı kasabasında birlikte yaşamaktadır. Yaşı geçmekte olan oğlunun kasabanın güzeli Mehtap’tan ayrılmış olmasına ve hala evlenmemiş olmasına üzülen Döndü, bu gidişata son vermek için harekete geçer. Bu esnada mütevazı teknesinin sorunlarıyla boğuşan Zafer’in yaptığı mavi turda olanlar olur! Zafer ünlü dizi oyuncusu Aslı ile tanışır ve ikili arasında önüne geçilemez bir çekim başlar. Ancak Aslı Döndü Hanım’ın ideal gelini olabilecek midir? 

“Olanlar Oldu”, bir Ege kasabasında geçen komik bir aşk hikayesini anlatırken, Ata Demirer’in oyunculuğu izleyiciyi kahkahalara boğuyor.

 

“Ata Demirer Gazinosu”

Ünlü komedyen Ata Demirer’in sahne performanslarının en keyifli örneklerinden biri… Hem nostaljik bir gazino atmosferi sunan hem de Demirer’in mizah anlayışıyla bezenmiş bu gösteri, izleyicilere kahkaha dolu anlar yaşatıyor. Ata Demirer, seslendirdiği Türk sanat müziği parçaları ve unutulmaz taklitleriyle izleyiciyi zamanda bir yolculuğa çıkarırken, Türkiye’nin eğlence dünyasına bir saygı duruşunda bulunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Zorlu Holding 2023 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı.

Zorlu Holding, yayımladığı 2023 Sürdürülebilirlik Raporu’nda, Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda belirlediği çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim (ÇSY) odaklı hedeflerine yönelik, Grup şirketleriyle birlikte 2023 yılında kaydettiği gelişmelere kapsamlı şekilde yer verdi.

Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda “yenileyici iş modelleri” ve “insan odaklı ekosistemler” ana başlıkları çerçevesinde, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim prensiplerine uygun olarak 2030 ve 2050 hedefleri doğrultusunda ilerleyen Zorlu Holding, yayımladığı Sürdürülebilirlik Raporu’nda çatı hedefleri çerçevesinde Grubun kaydettiği gelişmeleri paydaşlarına sundu. 

2023 Sürdürülebilirlik Raporu kapsamında açıklamalarda bulunan Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal,Zorlu Holding olarak Akıllı Hayat 2030 stratejimiz çevresinde, “sorumlu yatırım holdingi” yaklaşımımızla daha eşit, adil ve kapsayıcı bir dünya için çalışıyoruz. Sürdürülebilirliği işimizin bir parçası değil, merkezi ve bütünü olarak ele alıyor, tüm faaliyetlerimizde insanın, toplumun ve gezegenin sağlığını gözetiyoruz. Grup şirketlerimiz ile birlikte çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim konularını şirket stratejilerimize ve tüm iş süreçlerimize entegre ediyoruz” dedi.

Zorlu Grubu 2023 yılında Kapsam 1 ve 2 salımlarını baz yıl olan 2020’ye göre %37 azalttı

Akıllı Hayat 20230 vizyonu doğrultusunda belirledikleri stratejik sürdürülebilirlik hedeflerine emin adımlarla ilerlediklerini ifade eden Köksal, “Yenileyici İş Modelleri” yaklaşımı altında yer alan, “Net Sıfır Emisyon” ve “Döngüsellik” odaklı hedeflerimiz doğrultusunda 2023 yılında Kapsam 1 ve 2 salımlarını bir önceki yıla göre yaklaşık %20, baz yıl olan 2020’ye göre %37 azalttık. Kapsam 1-2-3 toplam emisyonlarını ise önceki yıla göre %15 oranında düşürdük” dedi.

2023 yılında Ar-Ge’ye 2 milyar 417 milyon TL yatırım 

2023 yılında Ar-Ge’ye 2 milyar 417 milyon TL bütçe ayırdıklarını belirten Köksal sözlerini şöyle sürdürdü: “Beş ana sektördeki Grup şirketlerimizle; Ar-Ge, teknoloji ve inovasyon ile geleceği şekillendiren yenilikçi alanlara yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Şirketlerimiz aracılığıyla; yenilenebilir enerjiden elektrikli araç ekosistemine, akıllı beyaz eşya ve elektronik ürünlerinden, araştırma-geliştirmeye dayanan yenilikçi madencilik uygulamalarına, sürdürülebilir tekstillerden deneyim odaklı yaşam alanları sunan gayrimenkul uygulamalarına kadar değer yaratan birçok alana yatırım yapıyoruz. Böylece uzun dönemde iklim krizi ve döngüsel ekonomi alanlarında ekosistemin dönüşmesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz.”

 

 

Her yıl FAVÖK’ün %1’ini Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ayırıyor

Tüm faaliyetlerinde toplumsal fayda odaklı bir yaklaşımla hareket ettiklerini ve sosyal yatırımlarda öncü olmayı hedeflerini dile getiren Köksal, “Her yıl FAVÖK’müzün %1’ini Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ayırma ve toplumsal etkimizi artırma hedefimiz bulunuyor. 2023’te bu oranı yakaladık ve kaynaklarımızı etki odaklı yatırımlar ile sosyal etki yaratabileceğimiz alanlara yönlendirdik” dedi.  

Uluslararası itibarlı sürdürülebilirlik platformlarında skorları yükseliyor

Zorlu Grubu şirketlerinin sürdürülebilirlik konusunda kaydettikleri ilerlemenin uluslararası kurumlar tarafından da raporlandığının altını çizen Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal, “Halka açık şirketlerimizin her yıl artan bir ivmeyle; Karbon Saydamlık Projesi’nin (CDP) İklim Değişikliği, Su Güvenliği, Ormansızlaşma, Tedarik Zinciri programları, S&P’nin Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi (CSA), Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Endeksi için LSEG (London Stock Exchange Group) ESG değerlendirmesi gibi uluslararası itibarlı sürdürülebilirlik platformlarında yer alarak, skorlarını yükseltmeleri  doğru yolda olduğumuzu teyit ediyor” dedi.

Yayımladığı Sürdürülebilirlik Raporu ile Zorlu Holding, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (United Nations Global Compact) kapsamındaki maddelerle ilgili ilerleme bildirimini de kapsayacak şekilde sürdürülebilirlik odaklı entegre bir yaklaşım sunuyor. Rapora, Zorlu Holding web sitesi üzerinden ve aşağıdaki linke tıklayarak ulaşabilirsiniz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prime Video, Başrollerinde Kerem Bürsin ve Devrim Özkan’ın Yer Aldığı Mavi Mağara’nın Yayın Tarihini ve Afişini Paylaştı

Kerem Bürsin’in yalnızca başrolde değil, aynı zamanda ilk kez senarist olarak da yer aldığı bu romantik dram, izleyicilere duygu yüklü bir hikaye sunuyor. Bu etkileyici aşk hikayesi 18 Ekim’den itibaren Prime üyelerine özel olarak Prime Video’da yayınlanacak.

Kerem Bürsin ve Osman Kaya’nın senaryosunu kaleme aldığı, Altan Dönmez’in yönetmenliğini, Ay Yapım ve BraveBorn Films’in ise yapımcılığını üstlendiği Mavi Mağara, deniz kuvvetlerinde görevli Cem ile eşi Alara’nın romantik öyküsünü anlatıyor. Cem, Alara ile bir gün birlikte gideceklerine söz verdiği mavi bir mağaraya doğru yolculuğa başlar. Cem’in Mavi Mağara yolculuğu; Alara ile olan ilişkisinin detaylarını ortaya çıkaran ve gerçek aşkın sonsuz olduğunu yeniden doğrulayan sürpriz bir keşfe dönüşür. 

Prime Video, Amazon Prime üyeliğinin bir parçasıdır. Prime üyeleri, ayda sadece 39 TL’ye tek bir üyelikle tasarruf, kolaylık ve eğlencenin tadını çıkarıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beefull Teknoloji ve WAT Mobilite’ den Yenilikçi Ortaklık

Bu iş birliğiyle, her iki operatörün şarj istasyonları, kullanıcıların tercih ettikleri mobil uygulama üzerinden paylaşılacak ve daha geniş bir şarj ağına erişim sağlanacak. Kullanıcılar, şarj istasyonlarını seçtikleri uygulama üzerinden görüntüleyebilecek, istasyonlara daha kolay erişebilecek ve ödemelerini alışkın oldukları platformda gerçekleştirebilecek. Bu anlaşma, elektrikli araç kullanımını daha pratik hale getirerek şarj süreçlerini kolaylaştırmayı hedefliyor. 

 

Beefull Teknoloji ve WAT şarj istasyonlarının 2025’in ilk çeyreğinde yayına alınması planlanıyor. 

 

 

Elektrikli araç dönüşümünü desteklemek ve sektördeki ihtiyaçlara kapsamlı çözümler sağlamak amacıyla WAT Mobilite ve Beefull Teknoloji dolaşım (roaming) altyapısını geliştirmek için iş birliği anlaşması yaptı. Bu ortaklık, Beefull ve WAT’ın şarj istasyonlarının paylaşılmasını sağlayarak, kullanıcıların tercih ettikleri mobil uygulama üzerinden daha geniş bir şarj ağına erişimini mümkün kılacak. 

 

Kullanıcılar, mobil uygulamalar aracılığıyla Beefull Teknoloji ve WAT Mobilite şarj istasyonlarını görüntüleyebilecek ve şarj işlemlerini daha pratik bir şekilde gerçekleştirebilecek. Bu dolaşım (roaming) altyapısı sayesinde, şarj istasyonlarının durumu ve erişilebilirliği hakkında anlık bilgiler sunulacak. Ayrıca, kullanıcılar her iki operatörün şarj istasyonlarında da alışkın oldukları ödeme yöntemlerini kullanarak işlemlerini kolayca gerçekleştirebilecekler. Bu uygulamanın, 2025’in ilk çeyreğinde her iki platformda erişime sunulması hedefleniyor.

 

Sürdürülebilir Ulaşımı Destekleyecek

 

WAT Mobilite ve Beefull Teknoloji’nin iş birliği, kullanıcıların tercih ettikleri mobil platform üzerinden her iki şirketin şarj istasyonlarına kolayca erişimini sağlayacak. Bu sistem, en yakın şarj istasyonlarını bulmayı, yol tariflerini almayı ve şarj süreçlerini yönetmeyi kolaylaştıracak. Ayrıca, şarj istasyonlarının durumu ve erişilebilirliği hakkında anlık bilgiler sunulacak ve şarj istasyonlarının durumlarını canlı takibe olanak tanıyacak bir sistem geliştirilecek. Kullanıcılar, alışkın oldukları ortamda her iki operatörden de ödeme yapabilecek ve işlemlerini tek bir platform üzerinden gerçekleştirebilecek. Bu anlaşma, elektrikli araç kullanımını daha pratik hale getirerek sürdürülebilir ulaşımı destekleyecek ve çevre dostu teknolojilerin yaygınlaşmasına katkıda bulunacak.

 

WAT Mobilite, Koç Holding bünyesinde geniş bir şarj ağı ve yenilenebilir enerji çözümleri sunarken, Beefull Teknoloji de yeşil enerji alanındaki sürdürülebilirlik deneyimini, e-mobilite teknolojisiyle birleştirerek hızlı ve erişilebilir şarj çözümleri sunuyor.

 

Bu iş birliği, 25 Eylül Çarşamba günü Teknopark’ta gerçekleştirilen etkinlikte duyuruldu.

 

Burak Demirtaş: “Elektrikli araç sahipleri, geniş şarj ağına kolay erişim sağlayacak.”

 

Elektrikli araç kullanıcılarına daha iyi hizmet sunmak için Beefull Mobilite ile yaptıkları iş birliğinin kendilerini heyecanlandırdığını belirten WAT Mobilite Elektrikli Araç Şarj Hizmetleri İş Birimi Lideri Burak Demirtaş, şunları ifade etti: “WAT Mobilite olarak, sürdürülebilir e-mobilite çözümleri sunma misyonumuzu Beefull Teknoloji ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliğiyle daha da ileriye taşıyoruz. Bu anlaşma sayesinde, iki şirketin şarj istasyonlarını birbirleriyle paylaşıyoruz ve kullanıcılarımıza seçtikleri mobil uygulama üzerinden daha geniş bir şarj ağına erişim sağlıyoruz. Elektrikli araç sahipleri, bu sayede geniş bir şarj ağına ulaşarak işlemlerini daha hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirebilecekler. Kullanıcılarımız, alışkın oldukları ve rahat hissettikleri ortamda, her iki operatörden gerçekleştirdikleri işlemleri sürdürebilecekler. Ayrıca, geliştirdiğimiz sistem sayesinde, her iki firmanın platformlarında şarj istasyonlarının durumlarını canlı olarak takip edebileceksiniz. İki platform olarak ortak bir vizyonla, 2025’in ilk çeyreğinde devreye almayı hedeflediğimiz bu altyapı, sürdürülebilir ulaşım çözümlerini güçlendirerek çevre dostu teknolojilerin yaygınlaşmasına katkıda bulunacak.”

 

Alper Arın: “Elektrikli araç kullanıcılarına daha konforlu bir deneyim sunuyoruz.”

 

Beefull Teknoloji’nin sürdürülebilir ulaşım çözümlerine olan bağlılığını vurgulayan Beefull Teknoloji Büyümeden Sorumlu Başkan Yardımcısı (CGO) Alper Arın, şunları vurguladı: “Beefull Teknoloji olarak WAT Mobilite ile yaptığımız bu iş birliği ile elektrikli araç sahibi kullanıcılarımıza daha konforlu bir deneyim sunabileceğimiz için mutluyuz. Elbette, her iki markanın ortak çabasıyla hem günümüz ihtiyaçlarına hem de sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Bu ortaklık, yenilikçi teknoloji ve müşteri deneyimi odaklı projelerimiz için önemli bir kilometre taşı niteliği taşıyor. Elektrikli araç ekosisteminin hızla büyüdüğü bu dönemde, şarj altyapılarının birbirine entegre edilmesi, sektördeki gelişimin en kritik adımlarından biri olacaktır. Beefull Teknoloji olarak, teknolojik inovasyon ve sürdürülebilirlik alanlarında kullanıcılarımıza en iyi deneyimi sunmaya kararlıyız. Bu çözüm sayesinde, her iki şirketin müşterileri, Türkiye genelindeki Beefull Teknoloji ve WAT Mobilite şarj istasyonu ağlarına anında erişim sağlayabilecek. Bu ortaklık, özellikle elektrikli araç sürücüleri için daha kesintisiz ve güvenilir bir şarj deneyimi sunarken, sektör genelinde önemli bir sinerji yaratacak. Beefull Teknoloji ve WAT Mobilite olarak, ortak müşterilerimize en konforlu şarj hizmetlerini sunmak için sürdürülebilir ve inovatif çözümler geliştirmeye devam edeceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İyi temizlenmeyen diş araları çürük riskini artırıyor

Diş aralarının düzenli temizlenmemesi sonucu arayüz çürüklerinin oluşma riskinin arttığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Bu çürükler genellikle dişlerin arasındaki alanlarda başlar ve zamanla genişleyerek dişin yapısına zarar verebilir.” dedi. Arayüz çürüğü tedavisinin genellikle çürüğün büyüklüğüne ve derinliğine bağlı olarak yapıldığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, düzenli diş hekimine görünmenin çürük oluşmadan müdahale edebilmek için önemli olduğunu vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, arayüz çürüğü olarak adlandırılan diş çürümesi tipi hakkında bilgi verdi.

Dişlerin arası iyi temizlenmediğinde arayüz çürüğü oluşabiliyor

Dişlerin birbirine temas ettiği bölgelerde oluşan diş çürüklerine arayüz çürüğü denildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Bu çürükler genellikle dişlerin arasındaki alanlarda başlar ve zamanla genişleyerek dişin yapısına zarar verebilir.” dedi.

Dişlerin birbirine temas ettiği bu bölgelerin hijyeninin sağlanmasının zor olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, bu nedenle yiyecek artıklarının ve mikroorganizmaların bu bölgelerde birikerek çürük oluşumunu hızlandırabileceğine dikkat çekti.

Beslenme, çapraşık dişler ve genetik riski artırıyor!

Arayüz çürüğü oluşması riskini artıran başlıca nedenlere değinen Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, şunları söyledi:

“Dişlerin arasının düzenli olarak temizlenmemesi, yiyecek ve bakterilerin birikmesine neden olur. Bu birikintiler, asidik ortamlar oluşturarak diş minesini aşındırır. Şekerli ve asidik gıdalar, dişlerde plak oluşumunu artırır ve çürük oluşumuna zemin hazırlar. Dişlerin çapraşık olduğu durumlarda, dişlerin arasını temizlemek zorlaşır ve bu bölgelerde çürük riski artar. Bazı bireylerde genetik olarak diş minesinin zayıf olması, çürük oluşumunu hızlandırabilir.”

Tedavi çürüğün derinliğine göre belirlenir

Arayüz çürüğü tedavisinin genellikle çürüğün büyüklüğüne ve derinliğine bağlı olarak yapıldığını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Eğer çürük çok derin değilse, diş hekimi genellikle diş temizliği ve flor uygulamaları önerir. Ayrıca, dişler arasında birikmiş plakların temizlenmesi ve düzenli ağız hijyeni alışkanlıkları geliştirilmesi teşvik edilir.” dedi.

Daha derin çürüklerde, diş hekiminin çürük kısmını temizleyip uygun bir dolgu malzemesiyle doldurmayı tercih edeceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çürük alanın temizlenmesi ve dolgu yapılması çürüğün ilerlemesini durdurur ve dişin işlevselliğini geri kazandırır. Çürük, dişin pulpasına (sinir kısmına) ulaşmışsa, kanal tedavisi gerekebilir. Bu tedavide çürük bölge temizlenir, iç kısımlar dezenfekte edilir ve ardından bir dolgu ile kapatılır. Çok ilerlemiş çürüklerde, dişin yapısı büyük ölçüde zarar görmüş olabilir. Bu durumda, dişe koruyucu bir kaplama (kron) yapılması gerekebilir.”

Erken teşhis edildiğinde kanal tedavisi gerekmeden çürükler tedavi edilebilir

Konuşmasında çürük tiplerine de değinen Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Diş minesi üzerinde meydana gelen küçük çürüklere yüzeysel çürük denir. Bu tür çürükler genellikle erken tedavi ile tamamen iyileştirilebilir.” dedi.

Diş minesinin altına, dentin tabakasına inmiş çürüklere de derin çürükler denildiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Çürük dokunun temizlenmesi ve dolgu uygulaması gerektirir. Çürük, dişin iç kısmına, pulpa tabakasına ulaşmışsa, çürük dokunun temizlenmesinin ardından kanal tedavisi gerekebilir.” şeklinde konuştu.

Arayüz çürüklerinin, diş sağlığını etkileyen yaygın bir problem olduğunu da vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Erken teşhis ile kanal tedavisi gerekmeden dolgular ile tedavi edilebilir.  Düzenli diş hekimi kontrolleri, etkili ağız hijyeni alışkanlıkları ve sağlıklı beslenme ile bu çürüklerin oluşumunu önlemek mümkündür. Dişlerinizin sağlığını korumak için, düzenli olarak diş hekiminizi ziyaret etmeyi unutmayın.” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Şehir Tiyatroları, perdelerini 3 Ekim’de açıyor Yeni sezon Levent Üzümcü’nün oyunuyla başlıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü’nün sahne aldığı Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikâyesi oyunuyla 3 Ekim’de perdelerini açıyor. 7’den 77’ye tüm İzmirli tiyatroseverler için oyun hazırlıklarını sürdürdüklerini belirten Üzümcü, yeni dönemde daha modern metinlerle dinamik bir tiyatronun seyircilerle buluşacağını söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, sezonu açmaya hazırlanıyor. Genel Sanat Yönetmenliği görevine başlayan tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü, Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikâyesi’yle 3 Ekim’de İzmirli tiyatroseverlerle buluşacak. 7’den 77’ye tüm İzmirli tiyatroseverleri Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikâyesi oyununa davet eden Üzümcü, “Sezon boyunca Helikopter, Mor Şalvar ve Yolcu oyunları ile çocuk oyunları da sahnelenmeye devam edecek. Kasım sonu, aralık ayı başında büyük bir projeyi de seyircimizle buluşturacağız ve o oyun, genel sanat yönetmenliğimde paylaşılmış ikinci oyun olacak. Biz burada canla başla İzmir seyircisi için çalışıyoruz. Siz buraya gelin, buradaki eserlerden mutlu olun diye çalışıyoruz. Hepinizi bekleriz” diye konuştu.

“Oyundan keyifle ayrılmak garanti”

Yeni dönemde İzmir Şehir Tiyatroları’nın çocuk ve gençlik tiyatrosu, 7’den 77’ye tiyatro ve yetişkin oyunları olmak üzere üç ana yolu olacağını söyleyen Üzümcü, “Yetişkin oyunlarımızın alt yaş sınırı 13 yaş olacak. 7’den 77’ye oyunlarımıza dede ve torun gelsin ve oyundan aynı keyfi alarak ayrılsın istiyorum. Sezonumuzu, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oynadığım, Cengiz Toraman’ın yazıp yönettiği Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikâyesi oyunumuzla açacağız. Bu oyun daha önce İstanbul dışında hiçbir yerde oynamadı. Oyunu hem İzmir seyircisi ile buluşturacağız hem de 7’den 77’ye tiyatronun ne olduğunu göstereceğiz. Herkesin oyundan keyifle ayrılacağını garanti ettiğimiz bir oyun olacak. Tiyatroyu çok sevdireceğini düşündüğüm bir oyun olduğu için sezona bu oyunla girmeyi hepimiz için bir avantaj olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.

“Ağızda bir tat bırakmak istiyorum”

Yeni sezonda ortaya koyacakları vizyonu paylaşan Üzümcü, “Oyuncunun, çalışanın, seyircinin mutluluğu temel motivasyonumuz olacak. Seyircinin, oyundan ayrıldıktan sonra oyun üzerine düşünmesini, sabah uyandıktan sonra aklına ilk o oyunun gelmesini hedefliyorum. Ağızda bir tat bırakmak istiyorum. Zaten tiyatronun alışkanlığı da buradan gelir. Tıpkı sevdiğiniz yemeklerle kurduğunuz bir ilişki gibidir. O lezzetlerle tanıştıktan sonra onu bir hayat alışkanlığı haline getirirsiniz. Tiyatronun biraz da böyle olmasını istiyorum. Çünkü bu da ruhumuzun bir besini. Tiyatro ile tanıştıktan sonra o besinin ruhumuza neler kattığını görüp, yaşayıp, öğrendikten sonra onu bir alışkanlık haline getireceğiz. Repertuvarımız, temel olarak seyircinin izlemekten keyif alacağı, geldiği için mutlu olacağı oyunlardan oluşacak” dedi.

“Seyirci kapasitesini sonuna kadar kullanmak istiyorum”

İzmir’de yarım milyona yakın bir tiyatro seyircisi olduğunu ve bu seyirci kapasitesinin önemli olduğunu kaydeden Üzümcü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Böylesi bir seyirci kapasitesini sonuna kadar kullanmak istiyorum. İnsanlar tiyatroyu hayatın ve ruhun vazgeçilmez bir parçası olarak görsünler. İzmirli biri olarak İzmir seyircisinin ihtiyaçlarını kendimden biliyorum. Böylesine kötü yönetilen, hukukun ayaklar altına alındığı, insanların ekmeğe muhtaç olduğu bir ülkede mutlaka bizim söyleyecek bir sözümüz olmalı. Şunu da unutmamak gerekir; tiyatro da en az ekmek kadar, su kadar önemli. İnsanların tiyatroda kendi hayatının yansımasını görebilmesi için tiyatroya gelmesi lazım. Bizim görevimiz onları buraya getirmek ve onları mutsuz göndermemek. Dünyada artık yeni metinler var. İçinde bulunduğumuz hem psikolojik hem de sosyolojik durum hakkında yazan insanlar var. Bu insanların yazdığı oyunları okuyup repertuvarımıza almak için çalışıyoruz. Bu dönemde daha yeni, daha modern metinler olacak. İnsanların tiyatroyu eski, köhnemiş bir sanat olarak görmesini istemiyorum. Tiyatronun ne kadar dinamik, yelpazesinin ne kadar geniş olduğunu seyircimizle paylaşacağız.”

“Sahne sayısı artacak”

İzmir Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni olmanın kendisi için onur olduğunu belirten Üzümcü, kentteki sahne sayısının artması için çalışma yapacaklarını belirtti. Bornova ve Karşıyaka gibi merkez ilçelerde gençlik ve çocuk oyunları ağırlıklı bir program hazırlamayı hedeflediklerini ifade eden Üzümcü, sahne sayısının artmasına paralel olarak tiyatro oyuncusu alımlarının da zaman içinde artabileceğini kaydetti. Üzümcü, İzmir’de sanatsal özerkliğin olduğunu ve bunun bir şans olduğunu da sözlerine ekledi.

Biletler satışa çıktı

Cengiz Toraman’ın yazıp yönettiği oyunun oyuncuları Levent Üzümcü, Ferahi Aksavaş/Melis Caba. Oyunun sahne tasarımını Duygu Can, giysi tasarımını Janset Kaplan, ışık tasarımını Kaan Burmaoğlu, koreografisini Volkan Ayhan ve reji asistanlığını Ferahi Aksavaş ve Melis Caba üstleniyor. 3 Ekim’den itibaren İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları İsmet İnönü Sahnesi’nde sahnelenecek oyun için bilet satın almak isteyen sanatseverler https://kultursanat.izmir.bel.tr/Etkinlikler/izbbstrustemoglu-cemalin-tuhaf-hikayesi linkini kullanabilir.

Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikâyesi

Oyun, Osmanlı İmparatorluğu’nun son demlerinde yurtlarından sürgün edilen bir aileyi odağına alıyor. Demirci ustası Deli Rüstem ve oğlu Cemal’in Girit’te başlayıp İstanbul’a, oradan Çanakkale’ye ve nihayet Ayvalık’a uzanan masalsı ve destansı hikâyesinde, tiyatromuzun meddah geleneği ve modern tiyatronun olanakları birlikte kullanılıyor. Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikâyesi, seyircisini büyülü bir yolculuğa çağırıyor.

Diğer oyunlar da sürüyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları; Helikopter, Yolcu, Mor Şalvar, Robinson Dans Öğreniyor, Soytarılar Okulu, Dikkat Nine Çıkabilir oyunlarını da sahnelemeye devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı