Etiket arşivi: İstanbul

Züleyha Ortak ve Beyhan Budak ile Tarihi Mekan Doldu Taştı…

Türkiye Kültür Yolu Festivali konserden söyleşiler ve sergilere değin geniş yelpazede programlar ile Ankara’yı renklendirdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın üçüncüsünü düzenlediği festival kapsamında, ses sanatçısı ve televizyon programcısı Züleyha Ortak moderatörlüğünde, psikolog & yazar Beyhan Budak, Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde izleyiciler ile buluştu.

Kaliteli ilişkiler başlığıyla, özsaygı ve yaşamımızda nelere dikkat etmemiz gerektiği başlıkları ile gerçekleşen söyleşiye Ankara’lılar büyük ilgi gösterdi. Tarihi mekan doldu taştı.

Türkiye Kültür Yolu Festivali’nde Züleyha Ortak ve Beyhan Budak 30 Eylül’de AKM’de Istanbul’lular ile buluşacak. İkilinin sonraki durağı ise Diyarbakır olacak.

Yılın son festivali Randevu İstanbul tüm Türkiye ve İngiltere’yi çevrim içinde buluşturdu!

Türkiye ve İngiltere’den tüm sinemaseverleri 17-23 Aralık tarihleri arasında çevrim içinde buluşturan yılın son film festivali olan 23. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali tamamlandı.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından gerçekleştirilen Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali, 23. yılında pandemi koşulları nedeniyle tüm film gösterimleri ve etkinlikleriyle sinemaseverleri çevrim içinde buluşturdu. Türk ve İngiliz Sineması’nın son döneminde öne çıkan 20 kısa, 10 uzun metraj olmak üzere toplam 30 filmi, tamamı ücretsiz şekilde Türkiye ve İngiltere’den sinemaseverlerle buluşturan festival, ilgiyle takip edildi.
Dört Bölümde 30 Film ve Yönetmenlerle Söyleşiler
Bu yıl festivalde “İngiltere’ye Bak Dünyayı Gör”, “Türk Sinemasına Bir Bakış”, Türkiye’de 80. yılını kutlayan İngiltere’nin kültürel ilişkiler ve eğitim fırsatlarından sorumlu uluslararası kurumu British Council’in destekleri ile “İngiltere’den Kısalar” ve TÜRSAK Vakfı’nın düzenlediği bir başka yarışma olan Geleceğin Sineması’nda destek alan filmlerin gösterildiği “Geleceğin Sinemacılarından Kısalar” bölümleri yer aldı. Bölümler kapsamında gösterimleri gerçekleştirilen filmlerin yönetmenleriyle TÜRSAK Vakfı YouTube kanalında soru-cevap etkinlikleri gerçekleştirildi ve sinemaseverler filmler hakkında merak ettikleri soruların cevaplarına ulaşma fırsatı buldu.
Festivalin Ödülleri
Festivalin ilk günü olan 17 Aralık’ta TÜRSAK Vakfı’nın YouTube kanalında gerçekleştirilen ödül töreninde Uluslararası Randevu Ödülü, Kültür ve Sanata Katkı Ödülü ve Sinemaya Katkı Ödülü sahiplerini buldu. Törende Türk Sineması’nın gelişmesine ve sektörleşmesine katkıda bulunan kişi ve kurumlara verilen Sinemaya Katkı Ödülü’nün sahibi Eğitim Yöneticileri Derneği Başkanı ve Avrupa Eğitim Araştırmaları Birliği Konsey Üyesi Prof. Dr. Kadir Beycioğlu oldu. Kültür ve sanat alanında fark yaratan çalışmalar ortaya koyan kişi ve kurumlara verilen Kültür ve Sanata Katkı Ödülü sahibi ise TRToldu. Kurum adına ödülü TRT Genel Müdürü İbrahim Eren aldı. İlki geçen yıl verilen ve Türk Sineması’nın yurt dışında tanınmasına ve uluslararası iş birliklerine katkıda bulunan çalışmalar ortaya koyan kişilere takdim edilen Uluslararası Randevu Ödülü’nün bu yılki sahibi de yapımcı Timur Savcı oldu.
 Sinema ve Dizi Sektörünün Güncel Konuları Masaya Yatırıldı
Festivalde bu yıl film gösterimlerinin yanı sıra çevrim içi panel ve endüstri buluşmaları da çevrim içinde herkese açık olarak gerçekleştirildi. Festivalin bu yılki uluslararası partneri olan İngiltere’den PACT (Sinema ve Televizyon Yapımcıları Birliği) ile ortaklaşa gerçekleştirilen panellerde, film ve dizi sektörüne dair en güncel sorunlar ele alındı.
Festival kapsamında gerçekleştirilen COVID-19 Salgını Sürecinde Film ve Dizi Üretimi panelinde konuşmacılar COVID-19 salgınının sinema ve televizyon sektörleri üzerindeki etkisini değerlendirme fırsatı buldular. Yeni Nesil Televizyon Dizileri panelinde ise konuşmacılar yeni nesil televizyon dizilerinden bahsederek dizi izleyicisinin yeni izleme alışkanlıkları üzerinde tartışma fırsatı buldular. Festival kapsamındaki bir diğer panel de film ve televizyon dizisi yapımında fonlar, sponsorluklar ve diğer parasal kaynaklar, ürün yerleştirme gibi konuların masaya yatırıldığı Parasallaştırma ve Ürün Yerleştirme oldu.
Festival kapsamında gerçekleştirilen bir diğer önemli etkinlik de Sektör Buluşması oldu. Türkiye ve İngiltere’den birçok yapımcının katıldığı buluşmada T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerince İngiliz yapımcılara Türkiye’deki çekim mekanları, teknik altyapı, Türk Sinema endüstrisi, yabancı film yapım ve ortak yapım desteğine ilişkin bilgi verildi. Buluşmanın ilerleyen dakikalarında geliştirmekte oldukları projelerden bahseden konuklar, ortak yapım imkanları konusunda da görüşlerini paylaştılar.
Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından her yıl Aralık ayında yılın son film festivali olarak gerçekleştirilen Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali’nin 24.’cüsü Aralık 2021’de gerçekleştirilecek.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

“İstanbul turizmini geliştirmek için ev ödevimiz var”

Niziplioğlu’nun İstanbul turizmini geliştirmek için önerileri şunlar: 1-    Balat’taki tarihi eser sayısı İtalya’daki Floransa’dan daha fazla. Buralar turizm bölgesi ilan edilerek tarihi dokuyu koruyup iyileştirmek için daha çok çaba sarf etmeliyiz. 2-    Bir çağın kapanıp bir çağın açılmasına vesile olan Tarihi Yarımada Surları’ nı onarmalıyız. O günkü yaşantıyı yaşatacak şekilde kafeler, restoranlar, barlar yapılarak eşsiz manzarada tarihin tadını yaşattırmalıyız. 3-    Osmanlı kültürünü ve tarihini daha çok tanıtmalıyız. Avrupa ülkeleri geçmiş krallıklarını ön palana çıkarıyorken şu an 45 ülkenin ortak kültürü olan Osmanlıyı daha fazla ön plana çıkarmalıyız. 4-    Tarihi Yarımada ne yazık ki çok ağır şekilde tahrip edilmiş durumda. Özellikle Vatan, Millet caddelerinin yapılmasıyla 182 tarihi bina yıkılmış ve bölgenin tarihi yapısı tamamen değişmiştir. En azından bu iki caddede süliet çalışması ve çevre düzenlemesi yapılmalı. 3 imparatorluğa başkentlik yapmış bu bölge hak ettiği yere getirilmelidir. Paris’ teki Şanzelize Bulvarı gibi olmalı. 5-    Aksaray Kavşağı yer altına alınmalı, üstü meydan olmalı. Antik dönemden heykel yerleştirilebilir ve Roma Dönemi’ nden aslına uygun Zafer Kapısı yapılabilir. 6-    Başta hipodromun bir kısmı olmak üzere yer altında kalmış eşsiz tarihi eserler açığa çıkarılmalı. Bunun için gerekirse istimlak edilmelidir. 7-    İstanbul’un bu tarihi bölgelerindeki yoğunluk imar transferi yöntemiyle düşürülmeli, bölge yeniden tarihi dokusuna kavuşturulmalı. 8-    İstanbul’da yerinden sökülüp götürülmüş veya kaybolmuş, tahrip edilmiş birçok heykel ve anıt var. Bunların aslına göre yeniden yapılıp yerlerine konması şehre çok fazla değer katacaktır. 9-    İstanbul’ daki müzeler yetersiz. Başta İslam dünyasının kutsal emanetleri olmak üzere ilk Hristiyanlığın, Bizans, Osmanlı ve bunun gibi birçok medeniyetin ve inanç eserleri yeterince sergilenemediğini düşünüyoruz. Paris ’teki Louvre müzesi gibi içinde saatlerce gezilebilecek bir müze yapışmalı. Şu anda depolarda duran eserlerin ülkemize hiçbir katkısının olmadığını unutmamak gerekir. Bu müze için Zeytinburnu-Fatih Sahili uygun olacaktır. 10-    Roma’daki Katolik dünyasının ruhani merkezi Vatikan’ın, İtalya’ya ne kadar inanç turisti çektiğini hepimiz biliyoruz. Ortodoksların ruhani merkezi Fener Rum Patrikhanesi neden bu kadar inanç misafiri çekmiyor araştırılmalı ve daha çok misafir çekebilmesi için çalışmalı. Bu merkezin bize atalarımızdan miras kaldığı unutulmalıdır. 11-    İstanbul Boğazı ve Haliç daha iyi kullanılmalı. Gezi tekneleri belli bir tarzda standart getirilmeli, donanımı, konforu, güvenliği denetilmeli. Bu güzelliği daha iyi sergilemeliyiz. Ayrıca boğazın daha çok tadını çıkarabilmek için daha çok kafe restoran yapılmalıdır. 12-    Dünyanın birçok turistik kentinde dönme dolap ve teleferik o şehre neşe katıyor. İstanbul’un bir bölgesine de bunlar düşünmelidir. 13-    Ülkemiz doğu ve batı arasında bir köprü görevi yapıyor. Bu iki kutup şu anda derin güven sorunu yaşarken bu iki kutbu birleştirmek ülkemize düşüyor. Avrupa, Asya ve Afrika’nın ihtiyaçları için büyük bir fuar ve kongre alanı yeri belirlenip yapılmalıdır. Sadece bu fikrin bile milyonlarca iş insanını çekme potansiyeli var. 14-    İstanbul’un en büyük sorunlarında biri tanıtımının yetersiz oluşu. Bunun için bir bütçe belirlenip ülkemizin tanıtımı sağlanmalı. Birçok şehrin kentlerini tanıtmak için ünlü isimlere sponsor olduğu unutulmamalıdır. Ülkemize mal olmuş, çok fazla takipçisi olan ünlülerimizden İstanbul’u tanıtmak için destek isteyebiliriz. İSTANBUL – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Groupama Sürüş Akademisi Intercity İstanbul Park’ta Başlıyor

Groupama Sigorta, her yıl binlerce insanın can ve mal kaybına sebep olan trafik kazalarının azaltılmasına katkı sağlamak amacıyla Intercity İstanbul Park iş birliğiyle Groupama Sürüş Akademisi’ni hayata geçirdi. Sigorta şirketleri arasında Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan ve “Güvenli yollar Groupama ile başlar!” sloganıyla kasko poliçesi sahiplerine seslenen proje kapsamında trafikte daha güvenli bir sürüş için hazırlanan, teorik ve uygulama aşamalarını içeren özel bir eğitim programı sunuluyor.
 
Groupama Sigorta ‘Güvenli yollar Groupama ile başlar!’ sloganıyla Türkiye’nin en büyük ve en donanımlı güvenli sürüş tesisinin yer aldığı Intercity İstanbul Park’ta ‘Groupama Sürüş Akademisi’ni başlatıyor. Intercity İstanbul Park’ta Groupama Sigorta ve Groupama Hayat Genel Müdürü Philippe-Henri Burlisson ve Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak’ın imzalarıyla hayata geçirilen projede güvenli sürüş eğitimi ile Groupama Sigorta, kasko sigortalılarının yalnızca kaza veya hasar anında değil olası kazaların önüne geçmek için de her zaman yanlarında olduğunu vurguluyor.
Türkiye’de her yıl yaşanan trafik kazaları, can ve mal kaybına sebep olurken kazaların yüzde 88’i  sürücü hatasından kaynaklanıyor.[1] Groupama Sigorta  kasko sigortalılarının ve ailelerinin trafikte daha güvenli seyahat edebilmeleri için Groupama Sürüş Akademisi ile hazırladığı eğitim programında riskleri minimuma indirmeyi ve trafik kazaları konusunda bilinç oluşturmayı amaçlıyor.
 
Türkiye’de sigortalılarına güvenli sürüş eğitimi veren ilk sigorta şirketi Groupama
Groupama Sürüş Akademisi’yle ilgili görüşlerini aktaran Groupama Sigorta ve Groupama Hayat Genel Müdürü Philippe-Henri Burlisson, “Groupama Sigorta olarak bu anlaşmayı imzalamak bizi mutlu etti çünkü artık Türkiye’de yollar daha güvenli olacak. Kaza durumunda kasko sigortalımıza hasar ödemesi yapmakla yetinmiyor, her yıl yüzlerce cana mal olan kazaları önlemek amacıyla harekete geçiyoruz. Kasko branşında Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden biri olarak sigortalılarımıza zor yol koşullarında araç kullanırken uygulayacakları teknikleri öğreterek onları, ailelerini ve toplumu kazalardan korumayı hedefliyoruz. Adı üstünde, bu bir Akademi. Sürücü kursu değil. Burada çok özel ve teknik bilgiler uygulamalı olarak veriliyor. Intercity ile partner olmak bizim için çok iyi, çünkü aynı dili konuşuyoruz. Aynı vizyonu paylaşıyoruz. Bu merkezin uzmanlığı ile Groupama’nın yol güvenliği konusundaki deneyimini bir araya getirerek sinerji oluşturacağız. 11 sürüş akademisi ile ortak çalışmalar yürüten Groupama Grubu, bu alandaki deneyimini uluslararası arenada öncelikle Groupama Türkiye’ye aktaracak.’ dedi.
Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak ise görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Intercity İstanbul Park’ı devraldığımız ilk gün itibariyle trafik terörüne dur demek için, Türkiye’nin en büyük yol ve sürüş güvenliği merkezi olan Intercity Sürüş Akademisi’ni hayata geçirdik. 2013 yılından bugüne kadar verdiğimiz eğitimlerle 100 bin sürücü ve yolcunun trafikte daha güvenli seyahat edebilmesine katkı sağlarken, maddi hasarlı kazalar ile oluşan yüz milyonlarca TL değerinde milli servetimizin kaybını önledik. Avrupa standartlarının da üstünde bulunan tesisimize, Fransa’da 11 merkezde eğitim veren Groupama Sürüş Akademisi’ni dahil etmekten memnuniyet duyuyoruz. Özellikle Groupama tarafından uluslar arası alanda tercih edilen ilk ve tek sürüş akademisi olmak bizleri gururlandırdı. Ülkemizde trafik kültürünü oluşturmak adına çaba göstermeye, memleketimize fayda sağlamaya hız kesmeden devam edeceğiz.”
Groupama Sürüş Akademisi’nde eşsiz bir deneyim fırsatı 
Groupama Sürüş Akademisi’nde alanında uzman ve yetkin eğitmenler tarafından verilen eğitimlerle katılımcılar otomobillerini daha iyi tanıyarak güvenli sürüş ile ilgili bilgilerini tazeleme imkanı buluyor.
Katılımcıların kendi araçlarıyla katıldığı ve ücretsiz olarak sunulan Groupama Sürüş Akademisi eğitimlerinde, çeşitli zemin koşullarında yapılan uygulamalar ile sadece araç hakimiyeti geliştirilmiyor, aynı zamanda trafikteki tehlikeleri algılama ve bu tehlikelere karşı önlem alma bilinci pekiştiriliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

İstanbul turizmde Roma ve Paris’i geçebilir

Ulusal İktisadi Düşünce Kuruluşu (ULİKAD)  Başkanı Ömer Niziplioğlu, ülkemize gelen turistin parasının tam karşılığını aldığını hissetmesinin önemli olduğunu vurgulayarak mevcut İstanbul turizminin daha ileriye gidebilmesi için bazı önerilerde bulundu.
İstanbul’un potansiyellerini iyi kullanırsak dünyada en çok turist çeken şehir olabiliriz. Öncelikle İstanbul’un tarihi bir şehir olduğunu unutmamalı ona göre yol hatırası çıkarmalıyız Roma’da, Vatikan’dan daha yüksek bina yapılmaması tarihe saygının en büyük göstergesidir.
Şu an İstanbul’a 13 milyon misafir yerine 30-40 milyon turist çekebiliriz. Paris’te yaşanan sarı yeleklere rağmen sadece 2019’da 50 milyon turist ağırladı. Sahip olduğu tarihi mekân, kültür ve kutsal alanlar bakımından İstanbul açık ara birincidir. Geçmiş tarihlerde her zaman metropoldü, imparatorlukların merkeziydi ama senelik ağırladığı turist olarak biz bu şehrin çok gerisindeyiz. İstanbul daha fazlasını hak etmiyor mu? İstanbul Havalimanı’nın dünyada eşi benzeri yok, yüzlerce yeni yıldızlı oteli ve mükemmel sayılabilecek hizmet ve çalışanlara sahip bunlar düşünüldüğünde bu turist sayısına  ulaşmamak için bir neden yok gibi ayrıca ekstra 20 milyon turist ağırlayabilirsek bu bize senede milyarca dolar getirecektir. Sadece Antalya’daki otel sayısının tüm ispanyadakinden fazla olduğu düşünüldüğünde oda fiyatlarının daha da aşağıya düşmemesi için bizim de yapmamız gereken bir şeyler olmalı. Bu pandemi sürecinde en azından yapılacak şeyleri planlamak, netleştirmek, hazırlık yapmak , gerekir turistin gezeceği destinasyonları önceden belirleyip turistlik güzergâh oluşturmalı ve bu bölgeleri iyileştirmeli gelen misafirin giderken mutlu olması sağlanmalıdır.
3 Büyük imparatorluğa başkentlik yapmış ve birçok kültürün yeşerdiği inançların geçiş noktası olan İstanbul hak ettiği yerde mi?
İstanbul’daki Eyüp ve Balat, İtalya’nın Floransa şehrinden daha çok tarihi esere sahip olmasına karşın bu bölgeyi yeteri kadar değerlendirebiliyor muyuz?  Eyüp, Balat, Galata, Beyoğlu turizmin merkezi olması için çalışılmalı eski binaların yenilenmesi için teşvik edilmelidir. Ortodoksların ruhani merkezi Fener Rum Patrikhanesi bu bölgededir (170 milyon cemaati vardır) Vatikan nın roma ya ne kadar inanç turist misafiri çektiği biliyoruz. Biz de Ortodoks mezhebine ait misafirleri çekmek için plan ve program yapmalı ülkemizin ne kadar hoşgörülü olduğunu göstermeliyiz. Sadece inanç için milyonlarca misafir ağırlayabiliriz.
Bir çağı kapatıp bir çağı açılmasının sembolü olan tarihi yarımada surları Çin seddi kadar popüler mi?   Moğol istilasından korunmak için yapılan bir Çin seddi bile milyonlarca turist çekiyorken. Tarihte birçok olayın değişimine neden olan tarihi surları yeterince tanıtamadığımıza inanıyoruz bunun en önemli nedeni surların bakımını ve onarımını ihmal ettiğimiz olduğunu düşünüyoruz. Bu surlar çok iyi planlandığında müthiş bir turistlik alanlara dönüşebilir. İçine tarihi ve o çağı canlandıracak dekorlar, kafeler, barlar, mini restoranlar, seyir terasları yapmalıyız, manzara ile gelenleri büyülemeliyiz.
3 kıtaya hükmetmiş Osmanlı İmparatorluğu’nun kültürünü ihtişamını ortaya daha çok çıkarmalıyız. Fransa’da Fransız Devri’mi yaşanmışken ve birçok kraliyet üyesi idam edilmişken onlar tarihi miraslarına sahip çıkıp tüm dünyaya sunuyorlar. Avrupa’da İngiliz, Belçika, Alman, Rus, İtalyan gibi hemen hemen tüm ülkeler kendi kraliyetleriyle gurur duyup ortaya çıkarırken, bunu milli bir geçmiş kimlik olarak görürken Osmanlı İmparatorluğu bu kraliyetlerin birçoğundan daha büyük, tarihi geçmişe ve kültüre sahipken biz bunu yeterince tanıtıp sergileyemediğimizi düşünüyoruz. Kaldı ki bu imparatorluk şu anki 45 devletin ortak geçmişini temsil ederken ortak kültür ortak tarih deyip değerleri ortaya çıkarmalıyız.
3 imparatorluğa başkentlik yapmış tarihi yarımadanın şu an ki durumu İtalya’nın Roma kentine benziyor mu?   Benzemiyor çünkü ciddi tahribatlara maruz kalmış insanlık tarihi ve büyük olayların geçtiği bu bölge daha fazla ilgi ve çabayı hak ediyor sadece tarihi yarım adadaki eserlerin iyileştirilip çevre düzeni yapıldığında bile milyonlarca misafir çekeceği bilinen bir gerçektir.
Vatan, Millet caddesini Paris’teki Şanzelize Bulvarı gibi yeniden kurgulayıp değiştirmeliyiz bu caddeler baştan sona turistik kafe, bar, restoranlar olmalı. Tarihi bölgenin kalbi olan bu bölgelerin şuan ki durumu bizi hiç iyi yansıtmıyor. En azından süliet, cephe çalışması yapılmalı, İstiklal Caddesi’ne benzetilmelidir. (İmar transferi yöntemiyle o bölgeyi yeniden eski haline dönüştürmeliyiz)
Toprak altında kalmış başta antik Hipodromun bir kısmını açığa çıkarmalı (yeni kapıda 100 bin kişilik 6 futbol sahasında büyüklüğünde ) bunun gibi özellikle tarihi yarım adada yer altında kalan birçok eser gün yüzüne çıkarılıp turizme kazandırmamız gerekir açığa çıkarılmış birkaç dehliz bile turistlerde inanılmaz heyecan yarattığı biliniyor.
İstanbul birçok kültüre ve inanca ev sahipliği yapmışken dünyada eşinin olmadığı birçok eser yıpranmış ve ihmal edilmiştir bunları iyileştirmeli  yok olmuşların yerini istimlak edilip  yine aynısı inşa etmeliyiz . Bunları iyileştirmeli tüm bu eserleri turistlere sunmalıyız (şapel, kilise, kale, köşk, çeşme ,medrese ve kutsal eserler) bunlar birer zenginliğimizdir, bu eserlerin iyileştirildiğin de gezilecek yerler katlanacak gelen misafirler daha çok kalmak isteyecektir. Eğer devlet bu kadar çok tarihi eseri iyileştiremiyorsa bunları iyileştir, işlet, devret yöntemi geliştirilmeli yatırımcılara sunmalıyız ülkemizdeki ve uluslararası tarih bilimcilerden de destek alarak onarıp hayata geçirmeliyiz şehrimizdeki her tarihi esere bir servet gibi görmeliyiz.
Ayrıca ülkemizin depolarında birçok tarihi, kültür ve inanç eserinin olduğunu biliyoruz bunları nasıl değerlendiririz noktasında düşünmek gerekir. Bunlar ülkemize ait olsa bile tüm insanlığa aittir. Sadece İslam dünyasının kutsal emanetleri bile milyonlarca turist çekebilecek potansiyele sahiptir aynı zamanda ilk Hristiyanlığa ait eşsiz eserler ve benzerleri. Bunları sergileme imkânı veremezsek veya yetersiz sergilersek bu doğru olmaz.  Zeytinburnu, Fatih sahillerine veya yer altına büyük bir müze yapmanın yollarını aramalıyız. Paris’teki Louvre Müzesi gibi bizim de müzemiz olması gerekir. Kaldı ki bizim eserlerimizin çoğu hem tarihi bakımında hem de sembol olarak eşsizdir. Bu eserleri hak ettiği şekilde sunma imkânı olduğunda misafirlerin büyük ilgisini çekeceği net bilinmelidir. Saraylar içindeki kısıtlı alanlar imparatorlukların, kültürlerin, inanç eserlerinin sergilenmesi için yeterli gelmediğini düşünüyoruz. Büyük geniş konforlu içinde günlerce dolaşılıp tarihi yolculuk yapılmış gibi hissedilen müzemizin olması gerekir mevcuttaki eserlerimiz bunu hak ediyor.
İstanbul’da birçoğu yıkılıp kaybolsa bile bilinen birçok tarihi heykel var. Bunları aslına uygun yerine orijinaline bağlı kalarak konması gerekir. Bu heykellerin önünde kim resim çektirmek istemez basit ama yapıldığında şehrimize çok değer ve gösteriş katacaktır.
Boğaz, dünya da eşi olmayan bir değerdir. Bir taraf Asya bir tarafın Avrupa olarak net görüldüğü başka bir şehir yoktur. Bu güzellikten yeterince yararlanamadığımızı düşünüyoruz. Paris’e gidip Sen Nehri’ni turlamadan gelen olabilir mi? Bizdeki hem Haliç hem de Boğazı turlayan teknelerin donanımı ve standardı iyileştirilmeli, tek tip planlı, konforlu, tekneler hizmete açılmalı. Yemekli, yemeksiz turlar profesyonelce sunmalıyız. Her turisttin bu tura katılması sağlanmalı erişimi kullanımı kolay olmalı ve yakından takip edilmelidir. Ayrıca boğazın büyüleyici atmosferini daha çok kullanmak için bu bölgeye daha çok lüks uluslararası restoran açılması için izin verilmeliyiz.
Avrupa’nın birçok turistlik şehrinde olan dönme dolap teleferikte şehrimize kazandırmalıyız bu gibi aktiviteler şehri neşeli hale getirmeye yardımcı olacaktır.  Türkiye doğunun batıya batının da doğuya açılan kapısıdır doğu batı açıkça olmasa da çoğu zaman ayrışmış ve sorunlu ilişkileri vardır.    Türkiye bu iki kutubu birleştiren köprü durumundadır. Bu özelliğini iyi kullanmalıyız bize bu görev tarihten kültürden coğrafyadan gelmektedir. Bu özelliği kullanarak fuar ve kongre başkenti olmalıyız. Asya Avrupa ve Afrika’nın fuar iş ve kongrelerini buraya çekmeliyiz bunun için büyük bir fuar ve kongre alanı belirleyip inşa etmeliyiz sadece bunu yapabilirsek milyonlara iş insanı misafiri çekebiliriz.
Ülkemizin güzelliklerini tanıtmak için dünyaya mal olmuş değerli sanatçılarımızdan, sporcularımızdan ve iş insanlarımızdan destek almalıyız. Tarkan, Hadise, Nusret, Arda Turan gibi isimlerin sosyal medya hesaplarında milyonlarca kişiye ulaştığını hepimiz biliyoruz. Aynı şekilde yabancı uyruklu ülkemizi seven ünlü kişilerden de destek almalı ülkemizin bu güzelliklerini paylaşmalarını beklemeyiz bu pozitif paylaşımların dönüşü olumlu olacaktır. Avrupa’daki birçok şehir sayısız ünlüye sponsor olurken bizim tanıtımızın yeterli olup olmadığını sorgulamalıyız. Yurtdışında bulunan dünyaca bilinen Youtuber ve influencerlardan ülkemizi tanıtması için paylaşım yapılması istenmelidir. Sosyal medyanın gücü artık tartışılmaz olduğu bir gerçektir bunun için profesyonel destek alınıp bir bütçe kesinlikle ayrılması gerekir. Çünkü her şeyimiz varken yeterince tanıtıp duyuramıyoruz. Bu hepimizin görevi olmalı güzel ülkemizi güzelliklerini hepimiz paylaşmalıyız.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

İstanbul Gönüllüleri’nden Kadın Girişimcilere Destek: Kadın Emeği Pazarı

İstanbul Gönüllüleri, evlerinde kendi imkânları ile üretim yapan, girişimcilik yaparak aile ekonomisine katkıda bulunmak isteyen ancak ürünlerini tüketici ile buluşturma noktaları konusunda sıkıntı yaşayan kadınlar için İstanbul Gönüllüleri Kadın Emeği Pazarı’nı hayata geçiriyor. Dönüşümlü olarak 500’e yakın kadının yer alacağı pazar 14-31 Aralık 2020 tarihlerinde Beşiktaş Meydanı’nda hafta içi her gün 10.00-19.00 saatleri arasında açık olacak. 
Girişimcilik yaparak aile ekonomisine katkıda bulunmak isteyen kadınlar, İstanbul Gönüllüleri Kadın Emeği Pazarı’nda ürünlerini tüketici ile buluşturma fırsatı yakalıyor. Beşiktaş Meydanı’nda 14-31 Aralık 2020 tarihleri hayata geçirilecek pazarda, üreten ve girişimci kadınların birbirinden renkli ürünleri sergilenme fırsatı buluyor. El yapımı sabundan kanaviçeye, porselenden takıya farklı kategorilerde ürün ve hediyelik eşyaların sergileneceği stantlar pandemi sürecinin gerektirdiği sosyal mesafe kurallarına uygun olarak konumlandırıldı. Etkinlik kapsamında 500’e yakın kadının dönüşümlü olarak ürünlerini tüketici ile buluşturması hedefleniyor.
Kadın Emeği Pazarı, pandemi süreci ile birlikte evde kalış süreleri ve buna bağlı olarak üretimleri artan ancak ürünlerini potansiyel alıcılar ile buluşturma konusunda zorluk yaşayan girişimci kadınlar için büyük bir fırsat niteliğinde.
İstanbul Gönüllüleri, kadınların ürettikleri ürünlerle aile bütçesi ve ekonomiye katkılarının süreklilik kazanması, ekonomide aktif olarak yer almaları ve girişimciliklerinin desteklenmesi amacıyla Ocak 2021’den itibaren bir dizi faaliyeti de hayata geçirecek. Tasarım, marka ve marka değeri oluşturma, pazarlama, girişimcilik, hukuk ve finans gibi konularda üretici kadınların ihtiyaç duyduğu bilgilere ulaşma olanağı sunacak projeden tüm üretici kadınlar ücretsiz olarak yararlanabilecek.
İstanbul Gönüllüleri, kamusal hizmetler konusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yardım eden kent gönüllüleridir.
İSTANBUL – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

İstanbul Havalimanı “5 Yıldız” ile Dünya Lideri Oldu

Benzersiz mimarisi, güçlü alt yapısı, üstün teknolojisi ve sunduğu üst düzey yolculuk deneyimi ile dünya havacılık sahnesinde emin adımlarla yükselen İstanbul Havalimanı, uluslararası alanda en önemli havacılık kuruluşlarından Skytrax’in değerlendirmesine göre “5 Yıldızlı Havalimanı” ödülüne layık görüldü. İstanbul Havalimanı, Kovid-19 salgınına karşı aldığı önlemler sayesinde “5 Yıldızlı Kovid-19 Önlemli Havalimanı” ödülünün de sahibi olarak her iki ödülü aynı anda alan dünyadaki iki havalimanından biri oldu.
Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı İstanbul Havalimanı, dünya çapında kazandığı ödüllerle Türk havacılığının gururu olmaya devam ediyor. Yakın zaman önce dijital alt yapısı ve teknolojik gelişmişliği sayesinde Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından düzenlenen “16th ACI Europe Awards” kapsamındaki Dijital Dönüşüm kategorisinde “En İyi Havalimanı” olarak tescillenen İstanbul Havalimanı, ödüllerine bir yenisini daha ekledi.
1989 yılında kurulan Londra merkezli havacılık enstitüsü Skytrax tarafından “5 Yıldızlı Havalimanı” olarak nitelendirilen İstanbul Havalimanı, dünyada bu unvanı alma başarısı gösteren 8 global aktarma merkezi havalimanı arasına ismini altın harflerle yazdırdı. Ayrıca, Kovid-19 salgını sürecine özel olarak verilen “5 Yıldızlı Kovid-19 Önlemli Havalimanı” ödülünü de almaya hak kazanan İstanbul Havalimanı’nın; Roma’daki Fiumicino Havalimanı’nın, Doha’daki Hamad Uluslararası Havalimanı’nın ve Bogota’da bulunan El Dorado Havalimanı’nın ardından bu unvana erişen dünyadaki dördüncü havalimanı olduğu belirtildi. Bu başarılarının yanı sıra İstanbul Havalimanı dünyada ‘5 yıldız’ alan en büyük terminale sahip havalimanı olma başarısını da gösterdi.
Skytrax ödülleri öncesinde, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün vermiş olduğu ‘Havalimanı Pandemi Sertifikası’nı alan, ardından Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı’nın (EASA) yayınladığı “Covid-19 Havacılık Sağlık Emniyeti Protokolünü” imzalayan İstanbul Havalimanı; Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından verilen “Havalimanı Sağlık Akreditasyonu” sertifikasını ise dünyada alan ilk havalimanı olmayı başardı.
İstanbul Havalimanı zorlu değerlendirmeden ‘5 Yıldız’ ile çıktı!
Uluslararası hava taşımacılığı araştırma kuruluşu olan Skytrax, 1989 yılından bu yana havalimanı ve havayollarına kalite denetimi, yıldız derecelendirmesi ve kalite kıyaslama hizmetleri sağlıyor. Kapsamlı düzenlemeler ve detaylı hazırlık süreci sonrasında 3 gün süren yoğun fiziki denetimlerin sonucunda, İstanbul Havalimanı’nın yolcu deneyimindeki mükemmelliği uluslararası bir kurum tarafından “5 Yıldız” ile onaylanmış oldu. İstanbul Havalimanı ‘5 Yıldız’ alan havalimanları arasında en büyük terminale sahip olarak ne denli zor bir başarıya imza attığını da göstermiş oldu.
Denetmenler, mimarisi ve teknolojisiyle dünyanın en iyi havacılık merkezlerinden biri olan İstanbul Havalimanı’nda giden yolcu, transfer yolcu ve gelen yolcu deneyimini etkileyen otopark, toplu ulaşım, web sitesi, mobil uygulama, güvenlik/pasaport kontrol, temel yolcu hizmetleri, mağazalar, yeme içme alanları, bagaj alım gibi her temas noktasını deneyimleyerek; bu noktalarda sunulan hizmeti, hizmete erişim kolaylığını, yolcu konforunu titizlikle inceledi. Detaylı şekilde değerlendirilen 800’e yakın kritere ek olarak, salgına yönelik alınan tedbirler de notlamaya tabi tutuldu.
Yolcu seyahat deneyimini etkileyen her noktanın, kapsamlı şekilde değerlendirildiği denetimlerde güvenlik, check-in, pasaport, gümrük, temizlik, bagaj alım gibi temel süreçlerle beraber temel hizmetler, yeme içme alanları, alışveriş noktaları, lounge gibi misafirlere dokunan her nokta detaylı şekilde uzmanlar tarafından incelendi. Pandemi süreciyle beraber pandemiye yönelik alınan tedbirler de kalite denetiminde ek olarak ele alındı. Skytrax uzmanlarının uzun denetimleri sonucu 2 önemli ödüle kavuşan İstanbul Havalimanı, yolcu deneyimindeki mükemmelliğe verdiği önemi tescillemiş oldu.
“İstanbul Havalimanı’nda hayali gerçeğe, gerçeği de liderliğe taşıdık!”
İstanbul Havalimanı’nın dünyaca ünlü havacılık değerlendirme kuruluşu Skytrax tarafından iki büyük ödüle lâyık görülmesi hakkında değerlendirmelerde bulunan İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu; “Henüz açılışının üstünden 2, tam kapasite operasyonlara başlamasının üstündense 1.5 yıl geçmiş bir havalimanın Skytrax gibi dünya çapında önemli bir havacılık otoritesi tarafından hem ‘5 Yıldızlı Havalimanı’ hem de ‘5 Yıldızlı Kovid-19 Önlemli Havalimanı’ olarak değerlendirilmesi eşine benzerine az rastlanan bir durum. Şunu gururla söyleyebilirim ki İGA olarak, biz bunu İstanbul Havalimanı’nda başardık. Havalimanımızda müşteri odaklı bir kültür oluşturduk, bunu daha da ilerleteceğiz, bu yöndeki çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Global aktarma merkezi havalimanları arasında Doha, Hong Kong, Münih, Seul Incheon, Şanghay, Singapur ve Tokyo’nun ardından dünyada ‘5 Yıldız’ alan 8. hub havalimanıyız. Havalimanlarında uygulanan Kovid-19 tedbirleri açısından da ‘5 Yıldızlı Kovid-19 Önlemli Havalimanı’ ödülünü alan dünyada dördüncü havalimanı olduk. Her iki ünvanı dünyada aynı anda taşıyabilense ikinci havalimanıyız. İstanbul Havalimanı diğer tüm özelliklerinin yanı sıra ‘5 Yıldız’ alan havalimanları arasında en büyük terminale sahip olanı. Bildiğiniz gibi, Skytrax tarafından verilen bu önemli ödüllerden hemen önce Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından düzenlenen “16th ACI Europe Awards” kapsamında Dijital Dönüşüm kategorisinde ‘En İyi Havalimanı’ olarak seçilmiştik. Tüm bu kıymetli ve prestijli ödüller, en başta yolcularımız olmak üzere dünyadaki havacılık otoritelerinin İGA’ya ve İstanbul Havalimanı’na ne denli güvendiklerinin birer kanıtı. Şunun özellikle altını çizmek isterim; inandıkları değerler uğrunda vazgeçmeden emin adımlarla yürüyenler, er ya da geç hayal ettikleri hedeflere ulaşırlar. Biz de İGA olarak, İstanbul Havalimanı’nda önce hayali gerçeğe, şimdi de gerçeği liderliğe taşıdık! Böylesi bir başarıyı gerçekleştirebildiğimiz için ülkemiz adına gururlu ve de mutluyuz. Bu başarıyı sağlamamızda emeği geçen herkese ve tüm çalışanlarımıza, teşekkür etmek istiyorum. İlk günkü heyecan ve hevesle ülkemizi, İstanbul Havalimanını dünyanın en önemli havacılık merkezi haline getirmek için çalışmalarımıza var gücümüzle devam edeceğiz.” dedi.
Skytrax’in CEO’su Edward Plaisted; “İstanbul Havalimanı’nın prestijli 5 Yıldızlı Havalimanları arasına katılmasından büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bu, İstanbul Havalimanı’ndaki yüksek standartların sağlanmış olduğunu gösteren hak edilmiş bir başarıdır. İstanbul Havalimanı, 3 buçuk yılda tamamlanan 90 milyon yolcu kapasitesine sahip terminaliyle dikkat çeken bir mühendislik başarısı. Bu büyük havalimanının yolcu olanakları etkileyici çeşitlilikte ve farklı terminal bölgelerine erişim oldukça kolay. İstanbul Havalimanı 5 Yıldızlı Kovid-19 Havalimanı Güvenlik Derecelendirmesini de almaya hak kazandı. Bu derecelendirme, havalimanının koronavirüs yayılımını azaltmak için aldığı kapsamlı önlemlerin yanı sıra tüm bu protokollerin uygulanmasını sağlayacak ayrı bir Hijyen Takımının hayata geçirilmesi gibi kapsamlı önlemlerden oluşmaktadır.” ifadelerini kullandı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Emirates, İstanbul Uçuşlarına Yeniden Başlıyor

Emirates, 21 Aralık itibariyle İstanbul’a günlük uçuşlarına yeniden başlayacağını duyurdu*.
Güvenli seyahat talebin kademeli olarak dönüşüyle birlikte, Emirates yolcularına güvenli ve keyifli bir seyahat deneyimi sunarken, uçuş ağını da genişletmeye devam ediyor. Havayolu uçakta ve yerde kendine özgü ürünlerini ve hizmetlerini geri getirirken, tüm Emirates temas noktalarında katı sağlık ve hijyen önlemlerini de uygulamaya koydu.
İstanbul’un eklenmesiyle, Emirates’in Avrupa ağını 31 destinasyona genişletirken yolcuların Dubai’de tek bir aktarmayla geniş global ağındaki uçuş noktalarına güvenle ve kolaylıkla ulaşmasını sağlıyor. Emirates’in EK 121 sayılı uçuşu Dubai’den saat 14:20’de kalkarak İstanbul Havalimanı’na 16:20’de varacak. EK 122 sayılı dönüş uçuşu ise saat 20:05’te İstanbul Havalimanı’ndan havalanarak Dubai’ye 01:20’de varacak.
İstanbul’a ve İstanbul’dan yapılan uçuşlar her gün Boeing 777- 300ER ile gerçekleşecek. Bilet rezervasyonları emirates.com.tr adresinden, Emirates Uygulaması üzerinden, Emirates satış bürolarından, seyahat acentelerinden ve online seyahat acentelerinden gerçekleştirilebilir
İstikamet Dubai: Güneşli plajları, kültürel miras etkinlikleri ve birinci sınıf konaklama ve eğlence tesisleriyle, Dubai en popüler küresel şehirlerden biridir. 2019 yılında bu şehir 16,7 milyon ziyaretçiyi ağırlamış ve yüzlerce küresel toplantı ve fuarın yanı sıra spor ve eğlence etkinliklerine de ev sahipliği yapmıştır. Dubai, ziyaretçilerin sağlık ve güvenliğini sağlamak amacıyla aldığı kapsamlı ve etkili tedbirler ile, Dünya Seyahat ve Turizm Konseyinden (WTTC) Güvenli Seyahat sertitikasını alan dünyanın ilk şehirlerinden biri olmuştur.
Esneklik ve güvence: Emirates’in rezervasyon politikaları, yolcularına seyahat planlarında esneklik ve güven sunar. 31 Mart 2021 tarihinde veya öncesinde seyahat etmek üzere bir Emirates bileti satın alan yolcular, seyahat planlarını değiştirmek zorunda kalmaları durumunda cömert rezervasyon koşullarından ve seçeneklerinden yararlanabilmekteler. Yolcular seyahat tarihlerini değiştirme veya bilet geçerlilik süresini iki yıl uzatma seçeneklerine sahiptir.
Güvenle Seyahat Edin: Tüm Emirates yolcuları havayolunun sektörde bir ilk olan, çoklu risk içeren seyahat sigortası ve COVID-19 teminatı sayesinde güvenle ve ekstra gönül rahatlığıyla seyahat edebilir. Bu teminat, 1 Aralık 2020 tarihinde veya sonrasında satın alınan tüm biletler için Emirates tarafından yolculara ücretsiz olarak sunulmaktadır. COVID-19 tıbbi teminatına ek olarak, Emirates’in bu hizmeti, diğer çoklu risk içeren seyahat sigortası ürünlerine benzer şekilde seyahat esnasındaki ferdi kazalar, kış sporları teminatı, kişisel eşyaların kaybı ve beklenmedik hava sahası kapanışları nedeniyle seyahatlerdeki aksaklıklar için koşulları, seyahat önerileri ve tavsiyeleri de içermektedir.
Sağlık ve güvenlik: Emirates, seyahatlerinin her adımında yolcuların ve çalışanlarının gerek yerde gerekse havada güvenliklerini sağlamak amacıyla tüm yolculara maskeler, eldivenler, el dezenfektanı ve antibakteriyel mendiller içeren ücretsiz hijyen kitlerinin dağıtılması da dahil olmak üzere, kapsamlı bir dizi tedbiri uygulamaya koymuştur.
COVID-19 PCR testi: Dubai’den kalkış öncesi COVID-19 PCR testi belgesine ihtiyaç duyan Emirates yolcuları, sadece bilet veya biniş kartlarını göstererek Dubai’deki kliniklerde özel fiyatlardan faydalanabilirler. 48 saat içinde sonuç veren evde veya ofiste uygulanan testler de mevcuttur.
*Hükümetin onayına tabidir
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
 

Hilton İstanbul Bomonti’den çocuklara özel video anlatımlı sanat kitleri

Hilton İstanbul Bomonti, Masterpiece iş birliği ile hazırladığı video anlatımlı aktivite kitleriyle küçük misafirlerini sanatla buluşturuyor. Aralık, Ocak ve Şubat ayı boyunca konaklama rezervasyonu esnasında “Aile Keyfi” paketini seçen misafirlerin odalarına bırakılacak olan kitler; Hilton İstanbul Bomonti’nin Lobby’sinden de satın alınabilecek.
Şehrin en büyük oteli unvanına sahip olan Hilton İstanbul Bomonti, minik misafirlerini, konaklamaları esnasında hem eğlenip hem de yeteneklerini geliştirebilecekleri Masterpiece sanat kitleri ile buluşturuyor. 0-6 ve 6 yaş üzerine uygun olarak farklı seçeneklerde sunulan sanat kitleri, rezervasyon esnasında “Aile Keyfi” paketini seçen ailelerin konaklama yapacakları odalara Kraft karton kutularla bırakılacak.
Masterpiece iş birliğiyle çocuklar için hazırlanan sanat kiti seçenekleri arasında, 6 yaşına kadar olan minikler için hamur şekillendirme kiti ve pastel boya kiti; 6 yaş ve üzeri olan çocuklar için mini şövaleli resim kiti olmak üzere 3 farklı seçenek bulunacak. QR kod içerisinde satın alınan kitin nasıl yapılacağını anlatan 30 dakikalık bir eğitim videosu da yer alacak.
Aralık, Ocak ve Şubat ayı boyunca Hilton.com üzerinden yapılacak rezervasyonlarda “Aile Keyfi” paketini seçen ailelerin faydalanabileceği video anlatımlı çocuk sanat kitlerini, check out sırasında çocuklarına eğitici bir hediye götürmek isteyen misafirler ya da Hilton İstanbul’u ziyaret eden herkes Lobby alanından da satın alabilecekler.
İSTANBUL – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

“Facebook İstanbul Topluluk Rehberi”, küçük işletme önerileriyle yeniden yayınlandı

Facebook’un Türkiye’deki kültür-sanat topluluklarını desteklemek ve tanıtmak amacıyla geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği Facebook İstanbul Topluluk Rehberi’nin “küçük işletme önerileri”ne yer veren yeni versiyonu çıktı.
İstanbul’un kültür-sanat alanında sahip olduğu zenginlikleri şehirde yaşayan toplulukların gözünden aktaran ve Facebook’un küresel “Facebook Topluluk Şehir Rehberleri” projesi kapsamında geçtiğimiz yıl Türkiye’de ilk kez hayata geçirdiği Facebook İstanbul Topluluk Rehberi’nin yeni versiyonu Türkçe ve İngilizce olarak yayınlandı.
Rehberin yeni versiyonunda, Türkiye’nin zengin kültürüne katkıda bulunmaya devam eden, ilk versiyonda yer alan sanat mekanlarının, müzelerin ve galerilerin yakınında konumlanan ve bu mekanları ziyaret eden kişilerin kaçırmaması gereken on adet küçük işletme önerisine yer verildi.
“Hedefimiz, ülkemizin sahip olduğu kültürel ve geleneksel değerleri yaşatmaya ve desteklemeye devam etmek”
Türkiye’nin sahip olduğu değerleri yaşatmanın ve desteklemenin pandemi sürecinde daha da fazla önem kazandığını dile getiren Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Matraş, sözlerine şöyle devam etti: “Facebok olarak uzun zamandır Türkiye’deki insanların önem verdikleri konularda topluluk kurmaları ve varolan topluluklarını büyütmeleri için onlara destek oluyor, bu yönde yatırımlar yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz ve küreselde çıkardığımız 11’inci Facebook Topluluk Şehir Rehberi olan Facebook İstanbul Topluluk Rehberi’de, İstanbul ve Türkiye’deki diğer şehirlerde daha büyük sanat topluluklarının oluşmasına ve sanatla ilgili etkileşimlerin artmasına ön ayak olmak hedefiyle attığımız en büyük adımlardan biri oldu. Şimdi, bu rehberimizi on küçük işletme önerisiyle yeniden çıkarıyoruz.
Hedefimiz, içinde bulunduğumuz bu zor zamanlarda, ülkemizin sahip olduğu kültürel ve geleneksel değerleri yaşatmaya devam etmek. Rehberimizin bu yeni versiyonuyla el sanatları, tasarım ürünleri, geleneksel sanatlar gibi alanlarda faaliyet gösteren küçük işletmelerimize katkıda bulunabilmeyi umuyor, pandemiyi atlatacağımız güne kadar herkesi bu işletmelerin online mağazalarına göz atmaya ve onlara destek olmaya davet ediyoruz.”
“Pandemi döneminde daha önce ulaşmadığımız online satış rakamlarına ulaştık”
Fiziksel alışverişin çevrimiçine kaydığı pandemi döneminde özellikle küçük işletmeler sosyal medya platformları üzerinden hedef kitlelerine ulaşmaya ve satış yapmaya devam ediyor. Facebook İstanbul Topluluk Rehberi’nde yer alan işletmelerden biri olan ve online mağazası üzerinden yurtdışına da satış yaptığını dile getiren Define Atelier kurucusu Tuğba Ünsal, pandemi döneminde Facebook ve Instagram kullanımında ve online alışverişte yaşanan artışın ürün satışlarına doğrudan büyük bir etkisi olduğunu dile getiriyor.
Bir diğer yurtdışına satış yapan işletme 1200 Derece’nin kurucu ortağı Merve Araslı’da, fiziki atölye ve mağazalarını Haziran ayına kadar kapalı tuttuklarını ve bu dönemde tüm enerjilerini online platformlarına aktardıklarını söylüyor ve ekliyor: “Instagram üzerinde verdiğimiz reklamlarla hem marka bilinirliğimizi artırdık hem de online mağazamıza ciddi bir trafik yönlendirdik. Pandemi döneminde daha önce ulaşmadığımız online satış rakamlarına ulaştık.”
Pandemi süreciyle birlikte online mağazasını hayata geçiren nab.’ın kurucu ortağı Koray Caner ise pandeminin iş modellerinin önemli bir ayağının dijital kanallar olduğunu yeniden gözlemlemelerine vesile olduğunu ve bu süreci toplumsal fayda sağlayacak bilgilendirici içerikleri ve yeni ürün duyurularını öne çıkararak değerlendirdiklerini söylüyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)