Aylık arşivler: Kasım 2024

IF Wedding Fashion İzmir’e 79 ülkeden ziyaretçi

Bu yıl 18’incisi düzenlenen IF Wedding Fashion İzmir, 72 ilden ve dünyanın dört bir yanındaki 79 ülkeden toplam 14 bin 606 kişiyi ağırladı. Yerli ve yabancı katılımcılara, profesyonel ziyaretçilere, tasarımcılara, genç yeteneklere ve 2025 modasının sergilendiği renkli defilelere ev sahipliği yapan fuarda yeni iş birliklerine imza atıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından, Ege Giyim Sanayicileri Derneği partnerliğinde düzenlenen IF Wedding Fashion İzmir – Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, hem ülkemiz hem de dünyanın dört bir yanından profesyonel ziyaretçileri ağırladı. 2025 koleksiyonlarının ilk kez sergilendiği IF Wedding Fashion İzmir, bu yıl da ünlü markaların ve genç yeteneklerin tasarımlarının yer aldığı ışıltılı podyumlarıyla göz kamaştırdı. Amerika’nın ünlü reality şovu “Gelinliğe Evet De” programının sunucusu ve dünyaca tanınan modacı Randy Fenoli, fuar katılımcısı ve Gelinlik Tasarım Yarışması onur konuğu jüri üyesi olarak tasarımlarını sergiledi. Fenoli hem katılımcı hem ziyaretçilerden büyük ilgi gördü.

2025 modasına yön verecek tasarımlar sergilendi

72 ilden 11 bin 496’sı yerli, Avustralya’dan Kanada’ya kadar 79 ülkeden 3 bin 110’u yabancı toplam 14 bin 606 sektör profesyoneli ziyaretçi ile fuar, sektörün küresel arenadaki önemli buluşma noktalarından biri haline geldi. Her kıtadan profesyonel ziyaretçiler fuarda katılımcılar ile ikili görüşmeler gerçekleştirip birçok anlaşmaya imza attı. Türkiye’nin gelinlik ve abiye sektöründeki öncü konumunu pekiştiren IF Wedding Fashion İzmir, bir kez daha moda dünyasının İzmir’den dünyaya açılan kapısı oldu. Fuar, sadece ürün çeşitliliği, ticari ilişkileri, ikili görüşmeleri, ihracata olan katkısı ile değil 2025 modasına yön verecek tasarımların sergilenmesi ve defilelerin düzenlenmesi gibi etkinliklerle de dikkat çekti.

“Bir sonraki fuarda yine burada olmak isterim”

Gelinlik Tasarım Yarışması da sektörün özgün tasarımlar ile dünya pazarında ön plana çıkması amacına katkı sağlamak amacıyla bu yıl 15. kez düzenlendi. “Köklere Dönüş” temasıyla düzenlenen yarışmada birinci Öztürk Yıkılmaz, 75 bin TL ödül ve IF Wedding Fashion İzmir 2025’te Performans Defilesi hakkı kazandı. İkinci Habibe Çakır 50 bin TL, üçüncü Eren Timoçin ise 25 bin TL ödülün sahibi oldu.

Fuarın onur konuğu ve Gelinlik Tasarım Yarışması jüri üyesi olan ünlü modacı Randy Fenoli, “Dokuz yaşındayken annemin dikiş makinasında anneme bir elbise dikmiştim, o günden bu yana moda dünyasının içindeyim. 1993 yılından bu yana gelinlik tasarımı yapıyorum. 2007 yılında ‘Gelinliğe Evet De’ programının yapımcı ve sunucusu oldum. Program 160 ülkede yayınlandı. Dünyada tanınan bir tasarımcı oldum. Koleksiyonlarım 60’tan fazla ülkede satılmakta. Amerika’dan Avrupa’ya birçok etkinlik ve fuara koleksiyonlarımı göstermek için katılıyorum. IF Wedding Fashion İzmir’de olmaktan çok mutluyum. İki şeyin altını çizmek isterim. Birincisi; açılış töreni mükemmeldi. Burada tasarımcı yarışması jürisi olmak benim için çok heyecan vericiydi, çünkü yıllar önce ben de ödül almış bir öğrenciydim ve bana büyük bir ilham kaynağı olmuştu. İkincisi, fuarda düzenlenen karma defilenin kapanışını koleksiyonlarımdan 5 elbisemle yapmaktı. Gözlemlediğim en önemli şey, buraya dünyanın dört bir yanından satın alıcıların gelmesi. Onlarla tanışmak, kültürlerini tanımak beni çok memnun etti. Bu fuara herkesi davet ediyorum. Bir sonraki fuarda yine burada olmak ve onlarla burada buluşmak isterim” dedi.

“Yeni anlaşmalara imza attık”

Fuara katılan firma temsilcileri fuarı değerlendirdi:

Jamila – Erdoğan Kulu:  “Yıllardır modanın içindeyiz, sadece abiye çalışıyoruz. İzmir firmasıyız. Avrupa’ya ihracat yapıyoruz, savaştan önce de Ortadoğu’ya ihracatımız vardı. Fuarda, Meksika’dan ABD’ye kadar birçok yeni müşteriyi ağırladık ve yeni iş birliklerine satış anlaşmalarına imza attık.  Güney Kore’den gelen alıcıları bu yıl ilk kez gördüm. Tabii bunlar fuarın avantajı. 11 yıldır katılıyoruz fuara.”

“Çok iyi hazırlanılmış bir fuar”

Torres Ceremonia – Serdar Çakırlı: “Fuarın ilk yılından bu yana katılımcıyız. 28 ülkeye ihracat yapıyoruz. Sadece damatlık sloganı ile dizayn ve tasarım hizmeti veriyoruz. Milano’da bir mağazamız var. Bu yıl fuarda gözlemlediğimiz en önemli husus yeni ziyaretçilerle birlikte çok farklı müşterilerin farklı ürün talepleri oldu. Daha çok dizayn ve tasarım yaptığımız ürünlere talep var. Müşterilerimiz memnun bir şekilde siparişlerini geçti. Avustralya’dan, Kanada’dan siparişler aldık, zincir mağazalar geldi. IF Wedding Fashion İzmir, otelinden transferine ve tüm organizasyonlarına kadar çok iyi hazırlanılmış bir fuar. Dünyanın dört bir yanındaki fuarlara gidiyoruz, ancak buradaki ikili ilişkileri ve organizasyonu başka hiçbir fuarda göremiyoruz.” 

“İyi ki gelmişiz”

Filiz Çekil Bridal Atelier – Filiz Çekil: “Tasarımcı ve firma sahibiyim. Bursa’dan geldik, iki mağazamız var. Bu yıl ilk defa katıldık ve defile gerçekleştirdik. Çok güzel bir defile oldu. Mutluyuz, güzel dönüşler aldık, yabancı ağırlıkta iyi bağlantılar yaptık. Çok memnun kaldık ve iyi ki gelmişiz diyoruz. Önümüzdeki yıl yine katılacağız.”

“Fuar heyecan kattı”

Niobe – Oğuz Sümer: “45 yıllık bir İzmir firmasıyız. Avrupa’da 12 ülke ve 70 ile ürünlerimizi gönderiyoruz. Fuarda olmaktan çok mutluyuz ve keyifli bir fuar geçirdik. Katılım ve ilgi çok iyiydi, yüzde 50’si yabancı, karma bir ziyaretçi oldu. İyi ki katılmışız diyoruz. Herkes memnun.  Piyasada sıkıntı olmasına rağmen fuar heyecan, keyif kattı.”

“Beklediğimizin kat kat üstündeydi”

Günbeyi Group-Şenol Günbeyi: “1995 yılında kurulan bir aile şirketiyiz. Tasarımlarımızı dünyanın dört bir yanına ihraç ediyoruz. İstanbul’da 5 şubemiz var. Tek bir firma olarak değil Günbeyi, Rojbey ve Belley olmak üzere grup halinde katılıyoruz. Müşteri ilgisinden gayet memnunuz. Piyasada bir düşüş var, ancak fuar beklediğimizin kat kat üstündeydi. Satışlardan memnunuz, iç ve dış piyasadan, birçok ülkeden müşteri geldi.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin Tam Zamanlı Karavan Yaşamını Seçen Fenomen Çifti Fuat ve Oya Sakin: ‘Fuatoyasakin06’ ile Özgürlüğe Yolculuk!

Doğa tutkusunu karavan yaşamına dönüştüren ve yıllardır tam zamanlı olarak karavanda yaşayan Fuat ve Oya Sakin, sosyal medya hesapları “Fuatoyasakin06” ile Türkiye’nin dört bir yanından binlerce insana ilham vermeye devam ediyor. Şehirden uzak, doğaya yakın bir hayat süren çift, yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da örneğine az rastlanır bir yaşam tarzını benimsiyor.

Uzun süredir karavanda yaşayan ve bu macerayı sosyal medyada büyük bir heyecanla paylaşan Fuat ve Oya, her yıl Türkiye genelinde düzenlenen karavan fuarlarının da en tanınan simaları arasında. Yeni yerler keşfetmekten doğanın sunduğu her anın tadını çıkarmaya kadar karavan hayatının sırlarını izleyicileriyle paylaşan çift, Türkiye’nin dört bir yanındaki karavan severlerle fuarlarda bir araya geliyor.

Fuat ve Oya, karavanın özgürlüğünü keşfetmek isteyenler için bir kılavuz niteliğinde içerikler üretirken, takipçilerine şu mesajı iletiyor: “Karavan yaşamı; özgürlük, macera ve doğaya uyum demek. Bu yaşam tarzı ile hayata dair pek çok yeni şey öğrendik, şimdi sıra bunu herkesle paylaşmakta!”

Siz de bu özgür ruhu yakından tanımak için Fuat ve Oya Sakin’i sosyal medyada @Fuatoyasakin06 kullanıcı adıyla takip edin ve onların sıra dışı yolculuğuna eşlik edin!

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Paranormal Cuma filmi nazar için önlem aldı

29 Kasım’da güldürmek için yola çıkan Trakya’nın sakar ustası Cuma, üzerindeki nazarı atmak için lokma dağıttı.

Yapımını Content Turkey’in, yapımcılığını Hayri Aslan’ın üstlendiği, yönetmen koltuğunda Eray Koçak’ın oturduğu senaryosunu ise Erol Hızarcı’nın kaleme aldığı Paranormal Cuma filmi zengin oyuncu kadrosu ve eğlenceli hikayesiyle vizyon için gün sayıyor.

Trakyalı sakar bir usta olan Cuma karakterinin, başından geçen talihsizliklerin komik bir dille anlatıldığı “Paranormal Cuma” filmi için İstanbul’un birçok semtinde lokma dağıtıldı. Semtimizin son derece sakar tesisatçısı Cuma ustanın başına gelmeyen kalmadı. Üstelik bu kez olaylar paranormal seviyeye geldi. Cuma usta üzerindeki kem gözleri nazarı atlatmak için İstanbul’un dört bir yanında nazar lokması dağıttı.

 

Kadrosu geniş kahkahası bol

Zengin oyuncu kadrosuyla sinemaseverleri heyecanlandıran Paranormal Cuma filminin başrolü Murat Akkoyunlu’ya (Cuma), Hazal Erişkin (Nezihe), Furkan Okumuş (Zeki), Levent Tülek (Profesör Kazım), Şebnem Özinal (Ayla), Metin Coşkun (Komiser Dursun), Serap Önder (Sema), Melisa Dilber (Sude), Metehan Özcan (Danyal), Erman Cihan (Hulusi), Cemal Gönen (Emrah), Erol Taştan (Kısmet baba), Tarkan Koç (Başhekim), Selahattin Mutlu (Naci), Samet Gürsel (Behram) gibi birçok başarılı oyuncu eşlik ediyor.

Paranormal Cuma filmi 29 Kasım’da sinemalarda! Bu eğlenceli maceraya tanık olmaya hazır olun!

   

Paranormal Cuma Konusu:

Üniversite hastanesinde tamirci olarak çalışan Cuma sakarlığıyla bütün elektrik tesisatını duman eder. Hatasını telafi etmek isterken hastanenin altını üstüne getirir. Bu süreçte kaybolan bir kadavranın yerine bir cenaze arabasındaki cesedi çalar. Ardı ardına patlak veren tuhaf olaylar sonucunda, kasabadaki bir cenaze ve bir düğün alt üst olur. Cuma kendisini korumak için kasabada paranormal olaylar cereyan ettiğine herkesi inandırmaya çalışır. Fakat yol açtığı cendereden kurtulması çok zordur.

 

Künye

Yapım: Content Turkey

Yapımcı: Hayri Aslan

Yönetmen: Eray Koçak

Senaryo: Erol Hızarcı

Müzik: Orçun Orçunsel

Uygulayıcı Yapımcı: Ender Kartal

İdari Yapımcı: Orçun Benli

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kubat’ın yeni teklisi: Yazan Kalem Siyah

Yazan Kalem Siyah türküsü ile aşk acısı çekenlerin duygularına tercüman oluyor.

Kubat’ın modern sound ile yeniden yorumladığı “Yazan Kalem Siyah”, Studio14 etiketi ile müzikseverlere yeniden merhaba diyor.

Sözü ve müziği Şenol Tezcan’a ait olan eserin aranjesini Muhlis Gedik (Mugo) yaptı, video klibini ise yönetmen Arda Ok çekti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bitcoin’de yüzde 8’in üzerinde sert düzeltme gerçekleşti, 100 bin dolar öncesi güç mü topluyor?

Yeni günde Bitcoin 93.136 dolar, Ethereum 3.434 dolar seviyesinden işlem görüyor. Kripto para piyasasının toplam değeri 3,15 trilyon dolara ulaştı. Bitcoin’in piyasa değeri 1,84 trilyon dolar, Ethereum’un piyasa değeri ise 413 milyar dolar olarak kaydedildi. Dün ABD’deki spot Bitcoin ETF’lerinde 122,8 milyon dolarlık çıkış, spot Ether ETF’lerinde ise 40,6 milyon dolarlık giriş gerçekleşti. CoinTR Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan bültende kripto para sektöründeki önemli gelişmeler ele alınıyor.

Standard Chartered analistine göre ABD Hazine tahvillerindeki düşen vade primi piyasa duyarlılığını baskılayarak Bitcoin’in geri çekilmesine neden oldu

Bitcoin, geçtiğimiz Cuma günü 99.000 doların üzerindeki rekor seviyesinden %8’in üzerinde bir düşüşle sert bir düzeltme gördü. Standard Chartered Dijital Varlıklar Araştırma Başkanı Geoff Kendrick, bu geri çekilmenin arkasındaki nedenler arasında ABD Hazine piyasasındaki değişimler ve yaklaşan aylık opsiyonların vadesinin dolmasını gösterdi. Ancak Kendrick, düzeltmeye rağmen kurumsal yatırımcıların Bitcoin’e olan talebinin güçlü kalmaya devam ettiğini belirtti. ABD seçimlerinden bu yana spot Bitcoin ETF’lerinin yaklaşık 77.000 Bitcoin biriktirdiğini ve MicroStrategy’nin (MSTR) 134.000 Bitcoin daha satın aldığını vurguladı. Kendrick, ETF’ler ve MicroStrategy’nin Bitcoin için ortalama satın alma fiyatının 88.700 dolar olduğunu ve bunun Bitcoin için kısa vadeli bir destek seviyesi oluşturabileceğini ifade etti. Bitcoin fiyatının 85.000 ila 88.700 dolar arasında konsolide olduktan sonra yeniden yükselişe geçebileceğini öngördü. Ayrıca, ABD Hazine tahvillerindeki uzun vadeli faiz oranlarının düşmesiyle Bitcoin’in geleneksel finansal piyasa sorunlarına karşı bir hedge aracı olarak cazibesinin kısa vadede azalabileceğini söyledi. Yıl sonu için Bitcoin fiyat tahminini 125.000 dolar, 2025 sonu için ise 200.000 dolar olarak yineleyen Kendrick, uzun vadede Bitcoin için iyimser olduğunu belirtti. Bitcoin fiyatı üzerindeki kısa vadeli bir diğer baskı, bu Cuma günü gerçekleşecek olan aylık opsiyonların vadesinin dolması. Deribit verilerine göre 85.000 ila 100.000 dolar arasındaki fiyat seviyelerinde 18.000 Bitcoin’lik açık pozisyon bulunuyor ve bu durum fiyat hareketini sınırlayabilir. Kendrick, “Opsiyon vadesi yaklaştıkça fiyatların sıkıştığını görmek oldukça yaygın bir durum” dedi.

 

Uzun vadeli Bitcoin sahipleri son 30 gün içinde 728.000’den fazla BTC sattı

CryptoQuant verilerine göre son 30 gün içinde uzun vadeli Bitcoin sahipleri 728.000 BTC’den fazla satış gerçekleştirdi. Mevcut fiyatlarla bu miktar yaklaşık 67 milyar dolara denk geliyor. Şirket, bu satışların Nisan ayından bu yana görülen en yüksek satış dalgası olduğunu belirtti. Ekim ayında büyük alıcıların yaklaşık 250.000 BTC biriktirdiği pozitif giriş trendinin ardından gelen bu satışlar piyasa davranışında dikkat çekici bir tersine dönüş anlamına geliyor. Bu yoğun satışlar, Donald Trump’ın başkanlık seçimini kazanmasının ardından kripto piyasasında yaşanan geniş çaplı bir rallinin ortasında gerçekleşti. Kampanyası sırasında blockchain endüstrisini destekleyen Trump’ın etkisiyle Bitcoin, 100.000 dolar sınırına ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine yaklaşmıştı. Ancak, Bitcoin’in toplam kripto piyasa değerindeki hakimiyeti TradingView verilerine göre %60’ın üzerindeki son zirvesinden %51’e geriledi.

Trump ekibi, kripto düzenlemesini CFTC’ye kaydırmayı ve SEC’in rolünü azaltmayı planlıyor

Seçilmiş Başkan Donald Trump ve yeni yönetim, Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu’na (CFTC) belirli dijital varlıkları düzenleme yetkisi verebilir. Fox Business’ın kaynaklarına göre bu düzenleme yetkisi, Bitcoin ve Ether gibi emtia olarak kabul edilen dijital varlıklarla işlem yapan kripto borsalarını ve spot piyasaları kapsayabilir. Bu durum, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) sektördeki düzenleyici gücünü zayıflatabilir. Görevden ayrılmaya hazırlanan SEC Başkanı Gary Gensler, Bitcoin’in bir emtia olduğunu belirterek CFTC’nin bu alanda yetki kazanmasını destekliyordu. Mart ayında CFTC, kripto borsası bit borsaya karşı açılan bir davada Ether’i de emtia olarak tanımlamıştı. Trump, kripto endüstrisini güçlendirme sözü verirken, federal bir Bitcoin rezervi oluşturmayı, Beyaz Saray’da kriptoya özel bir rol yaratmayı ve kripto karşıtı politikalarıyla bilinen Gary Gensler’i görevden almayı vaat etti. Gensler, Trump’ın 47. ABD Başkanı olarak yemin edeceği 20 Ocak 2025 tarihinde SEC Başkanlığı görevinden ayrılacağını geçtiğimiz hafta duyurmuştu.

 

Teknik Analiz

BTCUSDT

Bitcoin, 98.000 dolar seviyesinden gelen satış baskısıyla 93.240 dolar destek bölgesine kadar geri çekildi ve bu seviyede tutunamayarak düşüşünü 90.600 dolar seviyesine kadar sürdürdü. Bu noktada alıcıların devreye girmesiyle toparlanan Bitcoin, eski destek seviyesi olan 93.240 dolar bölgesini bu kez direnç olarak test etti. Analiz hazırlanırken 93.272 dolar seviyesinden işlem gören Bitcoin, bu direnç seviyesinin üzerinde kalıcılık sağlamayı başarırsa fiyat 95.769 dolar seviyesine kadar yükselebilir. Bu seviyenin güçlü bir şekilde kırılması yükselişi 99.691 dolardaki tüm zamanların en yüksek seviyesine kadar taşıyabilir. Öte yandan 93.240 dolar seviyesindeki direncin üzerinde kalıcılık sağlanamaz ve fiyat 90.000 doların altına sarkarsa düşüş derinleşerek 86.386 dolar seviyesine kadar sürebilir. Bu bölgede de yeterli destek bulunamazsa düşüşün 81.000 dolar seviyelerine kadar devam etmesi olasıdır.

 

ETHUSDT

Ethereum, 3.230 dolar seviyesindeki destekten güç alarak 3.447 dolara kadar bir yükseliş gerçekleştirdi. Analiz hazırlanırken 3.437 dolar seviyesinden işlem gören Ethereum, mevcut ivmesini koruması durumunda 3.563 dolar seviyesindeki direnç bölgesine kadar yükselişini sürdürebilir. Bu direncin güçlü bir şekilde kırılması halinde yükseliş trendi hız kazanarak 3.973 dolar seviyesine kadar devam edebilir. Ancak Ethereum gücünü kaybeder ve geri çekilerek 3.230 dolar destek seviyesini kaybederse fiyatın 3.021 dolara kadar geri çekilmesi muhtemeldir. Bu bölgenin de kırılması durumunda düşüş trendinin derinleşerek 2.817 dolar seviyesine kadar devam etmesi olasıdır.

 

SOLUSD

Solana, 243 dolar seviyesindeki destek bölgesini kaybettikten sonra 220 dolara kadar geri çekildi. Bu noktada alıcıların devreye girmesiyle toparlanan Solana, 233 dolar seviyesine kadar bir yükseliş gerçekleştirdi. Analiz hazırlanırken 231 dolar seviyesinde işlem gören Solana, bu seviyenin üzerinde kalıcılık sağlaması durumunda, 243 dolardaki direnç bölgesine doğru bir yükseliş yapabilir. Bu direnç seviyesinin aşılması halinde yükseliş trendi 259 dolar seviyesine kadar devam edebilir. Ancak, Solana 230 dolar seviyesinin üzerinde tutunmayı başaramazsa fiyatın 220 dolar seviyesine kadar geri çekilmesi olası. Bu bölgede de yeterli destek bulunamazsa düşüş derinleşerek 209 dolar seviyesindeki kritik destek noktasına kadar devam edebilir.

 

Öne Çıkan Altcoinler:

Fantom (FTM): Fiyatı $1,08 son 24 saatte %11,15 ve 7 günde %57,23 yükseliş gösterdi. Piyasa değeri $3.019.617.605

Celestia (TIA): Fiyatı $8,37 son 24 saatte %11,06 ve 7 günde %66,54 yükseliş gösterdi. Piyasa değeri $3.644.534.508

Aave (AAVE): Fiyatı $194 son 24 saatte %9,85 ve 7 günde %20,94 yükseliş gösterdi. Piyasa değeri $2.918.698.291

Algorand (ALGO): Fiyatı $0,2904 son 24 saatte %9,40 ve 7 günde %34,10 yükseliş gösterdi. Piyasa değeri $2.404.262.744

Lido Dao (LDO): Fiyatı $1,74 son 24 saatte %8,24 yükseliş ve 7 günde %50,30 düşüş gösterdi. Piyasa değeri $1.561.668.651

 

Yasal Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Ulaşmış olduğunuz bu rapor kapsamındaki gerek sözel gerekse de görsel kripto para bilgileri, ulaşılabilen ilk kaynaklardan iyi niyetle ve doğruluğu, geçerliliği, etkinliği velhasıl her ne şekil ve surette olursa olsun herhangi bir karara dayanak oluşturması hususunda herhangi bir teminat, garanti oluşturmadan yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla derelenmiştir. CoinTR, her an hiçbir şekil ve surette ön ihbara ve/veya ihtara gerek kalmaksızın söz konusu kripto para bilgilerini değiştirebilir ve/veya ortadan kaldırabilir. Genel anlamda bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olan işbu rapor kapsamındaki bilgilerde, CoinTR hiçbir şekil ve surette herhangi bir taahhüdünü içermediğinden, bu bilgilere istinaden her türlü özel ve/veya tüzel kişiler tarafından alınacak kararlar, varılacak sonuçlar ve oluşabilecek her türlü riskler bizatihi bu kişilere ait olacaktır. Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin gerek doğrudan gerek dolaylı olarak uğrayacağı maddi ve/veya manevi zararı, kâr mahrumiyeti, velhasıl her ne nam altında olursa olsun uğrayabileceği zararlardan hiçbir şekil ve surette CoinTR sorumlu tutulamayacaktır.

 

CoinTR Hakkında

2022 yılında İstanbul merkezli hizmet vermeye başlayan CoinTR borsası, tanınan borsalarda tecrübe elde etmiş üst kademe yöneticilerin ve ürün geliştiricilerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş, alanında uzman ekip üyeleri ile Türkiye’nin lider borsalarından biri olmaya hazırlanmaktadır. Yakın zamanda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan gelen yeni CEO’sunu ve resmi kurumlardan gelen diğer danışma kurulu üyelerini duyurarak sektöre güven veren bir giriş yapmıştır. Resmi mevzuatlara uygun hareket eden ve MASAK tarafından denetime tabi tutulan CoinTR, VakıfBank ve Ziraat Bankası gibi devlet bankalarıyla entegre çalışmasının yanı sıra global ölçekte yerli bir borsa olarak faaliyet göstermektedir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kitap Fuarında Son 4 Günde 50 Yazar İnegöllülerle Buluşacak

İnegöl Belediyesi’nin bu yıl 8’incisini düzenlediği Kitap Günleri Fuarı her gün binlerce ziyaretçiyi ağırlamaya devam ediyor. Aynı zamanda her gün farklı yazarlar da fuar kapsamında kitapseverlerle bir araya geliyor. 1 Aralık Pazar günü sona erecek fuarın son 4 gününde 50 yazar imza ve söyleşilerde sevenleriyle buluşacak.

İnegöl Belediyesi’nin bu yıl 8’incisini düzenlediği Kitap Günleri Fuarı tüm coşkusuyla devam ediyor. 7’den 77’ye her yaştan kitapseverin akın ettiği fuar her gün binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Hafta içi 09.00-19.00 saatleri arasında açık olan fuar Cumartesi ve Pazar günleri ise 10.00-20.00 arasında ziyarete açık olacak. Organizasyon kapsamında farklı yazarlar da sevenleriyle buluşmaya devam ediyor. Söyleşi ve imza günlerinde İnegöllüler sevdikleri yazarlarla bir araya gelme imkanı buluyor.

SON 4 GÜN 50 GÜÇLÜ KALEM SEVENLERİYLE BULUŞACAK

9 günlük fuar süresince toplam 105 yazarın misafir edildiği İnegöl Kitap Günleri, son 4 gün oldukça hareketli geçecek. Özellikle Cumartesi ve Pazar günleri birbirinden değerli yazarların katılacağı İnegöl Belediyesi Kitap Fuarı, son 4 gün aralarında yerel yazarların da bulunduğu 50 güçlü kaleme ev sahipliği yapacak.

İnegöl Belediyesi 8. Kitap Günleri Fuarında; Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar günü imza günü ve söyleşi için bulunacak yazarlar şöyle:

28 Kasım Perşembe; Pınar Yaşar, Gizem Şerifoğulları, Orhan Özer, Tuncel Altınköprü, Mustafa Tenker.

 

29 Kasım Cuma; Ercan Bayrakçı, Sinan Kılıç, Berre Nur Yavuz, Ahmet Ünver, Selimcan Erbaş, Hüseyin Baykan, Bestami Yazgan, Said Şaşmaz.

 

30 Kasım Cumartesi; Lütfi Şimşek, Prof. Dr. Mustafa Çetinaslan, Serdar Sevinç, Sertaç Abi, Bayram Meral, Ramazan Yetgin, Fulya Öztürk, Öznur Karataş Şan, Enise Şenol, Sibel Aydın, Mehmet Yılmaz, Meryem Kula Piriçdane, Münteha Çeb, Hasan Erdem, Abdullah Kara, Hilal Kara, Deniz Ergen Alter, Handenur Kutulan, Zeynep Ünzile Avcı, Sevda Türküsev.

 

01 Aralık Pazar; Dr. Filiz Orhan, Sabit Uzunel, Atilla Güney, Beren Kaya, Altay Cem MERİÇ, Saniye Bencik Kangal, Nurullah Genç, Dilek Cesur, Zümrüt Tanrıöver, Elif Ketenci, Meltem Korkmaz Pekdemir, Sinem Öztürk, Halid Emre Aslan, İpek Sarıca Çiğdemci, Şule Gizem Büyükboy, Semih Diri, Yusuf Samet Çakır, Özgül Bingül Ayhan, Cihat Dündar, Hüseyin Durgut.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kış çaylarını tüketirken dikkat!

Sağlık için faydalı olan kış çaylarının, alerjik reaksiyonlar, otoimmün hastalıklar, hamilelik, emzirme dönemi, karaciğer hastalıkları ve ilaç etkileşimleri gibi durumlarda dikkatli tüketilmesi gerektiği vurgulayan uzmanlar, gebelikte bazı bitkilerin düşük yapma riskini arttırabileceğini söylüyor.

Kış çaylarının, içerdiği bitkisel bileşenlerden dolayı bazı ilaçlarla etkileşime girerek istenmeyen yan etkilere neden olabileceğini da anlatan Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, “Özellikle antikoagülanlar, hipoglisemik ilaçlar, antihipertansif ilaçlar ve sedatif ilaç kullanan kişilerin bu bitkisel çayları dikkatli tüketmeleri ve bir sağlık profesyoneline danışmaları önemlidir.” dedi. Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, “Yatıştırıcı ve rahatlatıcı özellikleriyle bilinen ıhlamur fazla tüketildiğinde sedasyon, uyuşukluk ve baş dönmesine yol açabilir.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, kışın tüketimi artan kış çaylarını kimlerin tercih etmemesi gerektiğini değerlendirdi.

Gebelikte bazı bitkiler düşük yapma riskini arttırabilir

Kış çaylarının, özellikle soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıkların semptomlarını hafifletmek amacıyla tercih edilen bitkisel çaylar olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, “Ancak bu çaylar, bazı sağlık sorunları olan kişiler için sakıncalı olabilir. Mide ve sindirim sistemi sorunu olanlarda özellikle bazı bitkilerin aşırı tüketimi mideyi tahriş edebilir ayrıca asidik mide sorunu olan kişilerde yanma hissine yol açabilir. Örneğin kış çayları içinde bulunabilen nane, mide ekşimesi ve asidik reflüyü tetikleyebilir, kekik bazı mide problemlerini kötüleştirebilir, mide ülseri veya gastrit gibi rahatsızlıkları olan kişilerin zencefilden kaçınması tavsiye edilir.  Gebelikte bazı bitkiler düşük yapma riskini arttırabilir. Özellikle mide bulantısını hafifletmek için yaygın kullanımı olan zencefilin yüksek miktarlarda tüketiminin düşük yapma riski oluşturabileceği belirtilmiştir. Ayrıca kanama sorunları ve antikoagülan kullanımı olan kişilerde zencefil, tarçın ve kekik gibi bitkilerin aşırı kullanımı kanın pıhtılaşma süreçlerini etkileyerek kanama bozukluklarını tetikleyebilir.” dedi.

Papatyayı hormona duyarlı kanser öyküsü olan bireyler dikkatli kullanmalı

Kan basıncı sorunu olan özellikle de yüksek tansiyonlu kişilerde kekiğin tansiyon düşürücü ilaçlarla etkileşerek kan basıncını düşürebildiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, “Tarçın antidiyabetik ilaçlarla etkileşime girerek kan şekerinin aşırı düşmesine neden olabilir. Bu yüzden şeker hastalığı olan kişilerin tarçın kullanımına dikkat etmeleri ve kan şekeri düzeylerini takip etmeleri önemlidir. Ayrıca yüksek miktarda tarçın tüketimi karaciğer üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Antiviral, antiinflamatuar ve sakinleştirici özelliği ile bilinen papatya ise hormonları etkileyebilecek bazı bileşikler içerebilir, hormona duyarlı kanser öyküsü olan bireyler dikkatli kullanmalıdır.” diye konuştu.

Ihlamur, bazı kişilerin alerjik reaksiyon göstermesine yol açabiliyor

Soğuk algınlığına karşı sıklıkla kullanılan ve bağışıklık destekleyici bir bitki olan ekinezyanın bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara veya yan etkilere yol açabileceğini de söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, “Otoimmün hastalıklar (örneğin, lupus, romatoid artrit gibi) bulunan bireylerde ekinezya, bağışıklık sistemini daha da aktive edebilir ve bu durum hastalığın alevlenmesine yol açabilir. Çiçek polenlerine duyarlı bireyler için alerjik reaksiyon riski bulunmaktadır. Örneğin Ihlamur, bazı kişilerin alerjik reaksiyon göstermesine yol açabilir. Pek çok bitkinin çocuklar üzerindeki etkileri yeterince araştırılmadığı için dikkatli olunması gerekir.” şeklinde konuştu.  Formun Üstü

Kış çayları bazı ilaçlarla etkileşime girerek istenmeyen yan etkilere neden olabiliyor

Kış çaylarının, içerdiği bitkisel bileşenlerden dolayı bazı ilaçlarla etkileşime girerek istenmeyen yan etkilere neden olabileceğini da anlatan Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, şöyle devam etti:

“Zencefil, mürver, kekik, adaçayı, papatya, tarçın ve karanfil gibi bitkilerin yer aldığı kış çayları antikoagülanlar (örneğin warfarin, aspirin, heparin) ve antiplatelet ilaçlarla etkileşime girerek kanın pıhtılaşma mekanizmalarını etkileyebilir, kanama riskini arttırabilir.  Tarçın, karanfil ve adaçayı gibi bitkiler insülin veya oral antidiyabetik ilaçlar (örneğin metformin) kullanan bireylerde hipoglisemi riskini artırabilir, kan şekeri düzeylerinin tehlikeli şekilde düşmesine neden olabilir.  Kekik, zencefil ve ıhlamur gibi bitkiler antihipertansif ilaçlarla etkileşime girerek kan basıncını aşırı derecede düşürebilir. Sakinleştirici ve uyku verici özelliklere sahip ıhlamur ve papatya benzodiazepinler (örneğin diazepam, lorazepam), barbitüratlar ve uyku ilaçları gibi sedatif ilaçlarla etkileşime girerek aşırı sedasyon, baş dönmesi ve uyku hali yaratabilir.”

Tansiyon ilacı kullananlar bitkisel çayları dikkatli tüketmeli

Bazı bitkilerin özellikle tarçın ve kekiğin serotonin seviyelerini etkileyebildiğini bu nedenle antidepresan ilaçlarla birlikte kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini de anlatan Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, “Antiinflamatuar ve antivirütik özelliklere sahip meyan kökü, hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlarla etkileşime girebilir. Soğuk algınlığı, boğaz ağrıları ve sindirim problemleri gibi sorunların tedavisinde sıklıkla tercih edilen ferahlatıcı ve antimikrobiyal özelliklere sahip bir bitki olan nane mide asidini artırabilir ve bu da özellikle antiasit ilaçlar kullanan kişiler için sorun oluşturabilir. Ekinezya ve mürver gibi bazı bitkiler, bağışıklık sistemini uyararak, bağışıklık baskılayıcı ilaçlarla (örneğin steroidler veya immünosupresifler) etkileşime girerek tedavi etkinliğini azaltabilir. Özellikle antikoagülanlar, hipoglisemik ilaçlar, antihipertansif ilaçlar ve sedatif ilaç kullanan kişilerin bu bitkisel çayları dikkatli tüketmeleri ve bir sağlık profesyoneline danışmaları önemlidir.” dedi.

Hamilelerde düşük ve erken doğuma neden olabiliyor

Hamilelik ve emzirme döneminin anne ve bebek sağlığı açısından çok hassas bir dönem olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, “Hamilelikte mide bulantıları için yaygın kullanımı olan zencefilin fazla tüketiminin düşük riski veya erken doğum gibi olumsuz sonuçlarla ilişkilendirilebileceği bildirilmektedir. Ayrıca kanama riskini arttırabileceğinden zencefilin aşırı (günlük 1 gramdan fazla) kullanımı tavsiye edilmez. Emziren annelerde zencefilin aşırı miktarda tüketiminin bebeğin sindirim sistemini etkileyebileceği ve kolik gibi mide problemleri yaratabileceği için dikkatli kullanılması önerilmektedir.  Tarçın, içeriğinde bulunan kumarinden dolayı yüksek dozda kullanıldığında rahim kasılmalarını tetikleyebilir bu da düşük veya erken doğum riski oluşturabilir. Emzirme döneminde ise tarçının aşırı kullanımı bebeğin sindirim sistemini etkileyebilir ve bazı alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Kekik ve adaçayı da hamilelikte sınırlı kullanılması gereken bitkilerdendir. Tarçın gibi rahim kasılmalarını artırabilir ve bu durum hamilelikte erken doğuma yol açabilir.” şeklinde konuştu.

Ginsengin kan basıncını yükseltebildiği biliniyor

Bazı bitkilerin, kalp sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratarak tansiyon üzerinde değişikliklere neden olabildiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, şöyle devam etti:

“Bu tür bitkilerin bulunduğu çaylar, genellikle kan basıncını düşüren veya artıran özelliklere sahip olabilir bu da kullanılan ilaçların biyoyararlılığını ve dolayısıyla tedavi süreçlerini etkileyebilir. Ayrıca bitkisel çaylar antihipertansif ilaçlar, antikoagülan veya kardiyak ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkilere neden olabilir. Hipertansiyon tedavisi gören kişilerde kekik ve zencefil antihipertansif ilaçlarla etkileşerek kan basıncını aşırı şekilde düşürerek tansiyon düşüklüğüne yol açabilir. Kan dolaşımını artırıcı özelliklere sahip olan biberiye de antihipertansif ilaçlarla birleştiğinde aşırı düşük kan basıncına yol açabilir ve kardiyovasküler hastalıklar için bazı riskler oluşturabilir. Enerji arttırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici özellikleriyle bilinen ginsengin bazı çalışmalara göre kan basıncını yükseltebildiği ve hipertansiyon hastalarında ciddi riskler oluşturabileceği sunulmaktadır. Hipertansiyon veya kalp hastalığı bulunan kişilerin, herhangi bir bitkisel çayı düzenli olarak kullanmadan önce doktorlarına danışmaları çok önemlidir.”

Ihlamurun fazlası baş dönmesine neden oluyor

Zencefil, kekik ve tarçın gibi bitkilerin aşırı tüketiminin mide bulantısı, ishal ve karın ağrısı gibi mide ve sindirim problemlerine neden olabildiğini, tarçının, bazı kişilerde gastrit veya ülser gibi mide problemlerini tetikleyebildiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, “Yatıştırıcı ve rahatlatıcı özellikleriyle bilinen ıhlamur fazla tüketildiğinde sedasyon, uyuşukluk ve baş dönmesine yol açabilir. Bu durum dikkat gerektiren işlerde riskli olabilir. Metabolizmayı hızlandırıcı ve anti-inflamatuar özelliklere sahip tarçın içerdiği kumarin maddesinden dolayı yüksek dozda alındığında karaciğer toksisitesine yol açarak karaciğer fonksiyonlarını bozabilir. Sindirim sistemi sorunlarına iyi gelen bir bitki olan rezene  östrojen benzeri bileşikler içerdiği için aşırı miktarda alındığında hormonal dengeyi bozabilir. Bu, özellikle hormon duyarlı kanser (örneğin meme kanseri) geçmişi olan kişiler için risk oluşturabilir. Ve tüm bu bitkilerin yüksek dozlarda kullanımı içerdiği etken maddelere aşırı duyarlılık geliştirerek bağışıklık sistemimizi olumsuz etkileyebilir.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Güzel bir gülüş için diş pırlantasına ihtiyaç yok… Diş pırlantası kullananlar fırçalamayı ihmal etmemeli!

Gülüşe estetik ve farklılık katmak için diş pırlantalarının tercih edildiğini dile getiren Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sedanur Yavuz, “Güzel bir gülüş için diş pırlantasına ihtiyaç yok. Doğru tedavi yöntemleri ve düzenli diş hekimi kontrolleri ile güzel bir gülüşe sahip olunabilir.” dedi. Ağız ve diş sağlığının değerlendirilmesinden sonra diş pırlantası uygulaması yapıldığını ve genel olarak bir zararı bulunmadığını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Sedanur Yavuz, ancak diş pırlantasının olduğu bölgenin çevresinin fırçalanmaması durumunda bölgede başlangıç çürükleri oluşabileceği konusunda uyardı.

Üsküdar Üniversitesi Üsküdar Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sedanur Yavuz, diş aksesuarlarının ağız ve diş sağlığı üzerindeki etkisi hakkında bilgi verdi.

Diş pırlantası uygulaması diş hekimleri tarafından yapılmalı

Diş pırlantasının son yıllarda popüler hale geldiğini hatırlatan Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sedanur Yavuz, “Bazıları gülüşlerine estetik ve farklılık katmak istedikleri için diş pırlantası yaptırabiliyor. Diş pırlantası uygulamalarının diş hekimleri tarafından yapılması gerekir. Diş hekimleri tarafından doğru bir şekilde uygulandığında diş eti veya dişlere herhangi bir zararı bulunmaz.” dedi.

Sert yiyecekler nedeniyle diş pırlantasının kırılması veya yerinden çıkması ihtimaline değinen Dr. Öğr. Üyesi Sedanur Yavuz, “Bunun sonucunda diş pırlantası yutulabilir. Zararları arasında bu ihtimal gösterilebilir.” açıklamasını yaptı.

Diş bakımı ihmal edilirse, diş pırlantası etrafında çürük oluşabilir!

Diş pırlantası yerleştirilmeden önce ağız ve diş sağlığının diş hekimi tarafından değerlendirildiğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Sedanur Yavuz, “Değerlendirmeden sonra hastada çürük, dişeti hastalıkları veya başka ağız içi problemler varsa öncelikle bunlar giderilir. Diş pırlantası uygulamasından önce diş yüzeyi temizlenir ve yapıştırıcılar ile diş yüzeyine yerleştirilir.” dedi.

Diş pırlantasının olduğu bölgenin çevresinin fırçalanmaması durumunda bölgede başlangıç çürükleri oluşabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Sedanur Yavuz, şöyle devam etti:

“Bu çürüklerin ilerlemesi halinde sıcak-soğuk hassasiyeti meydana gelebilir. Diş pırlantalarının bakımı için günlük ağız bakımı rutininin dışında bir önlem gerekmez ve kristalin rengi değişiklik göstermez. Günde iki kez düzenli diş fırçalama ve arayüz temizliği gibi rutin ağız bakımı protokollerinin uygulanması yeterlidir.”

Güzel bir gülüş için diş pırlantasına ihtiyaç yok 

Diş aksesuarlarının çiğneme fonksiyonu ve konuşma üzerindeki etkileri hakkında açıklama yapan Dr. Öğr. Üyesi Sedanur Yavuz, “Diş pırlantalarının yüzeyi pürüzsüz olduğu için dudağı veya dişetlerini rahatsız etmez. Bu nedenle çiğneme fonksiyonu ve konuşma üzerinde olumsuz bir etkisi olmaz.” dedi.

Diş aksesuarları kullanmayı düşünenlere önerilerde de bulunan Dr. Öğr. Üyesi Sedanur Yavuz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Her hasta doğru tedavi yöntemleri ve düzenli diş hekimi kontrolleri ile güzel bir gülüşe sahip olabilir. Güzel bir gülüş için diş pırlantasına ihtiyaç olmasa da bazı hastalar bu uygulamaların daha estetik olduğunu ve kendisine farklılık kattığını düşünebilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta diş aksesuarlarının olduğu bölgede fırçalamanın ihmal edilmemesi ve düzenli ağız bakımı talimatlarının uygulanmasına devam edilmesidir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Çerçioğlu, kırsal mahallelerde yaşayan kadınları tiyatroyla buluşturdu.

Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle şiddete “Dur!” demek amacıyla düzenlenen etkinlikler devam ediyor.

Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sergilenen “Şimdi Ne Olacak?” isimli tiyatro gösterisi, Şükran Güngör-Yıldız Kenter Kültür Merkezi ve Tiyatro Sahnesi’nde Aydınlı kadınlar ile buluştu. Tiyatro gösterisini izlemeye Sultanhisar, Köşk ve Efeler ilçelerinin kırsal mahallelerinde yaşayan kadınlar da geldi. Yoğun katılımın olduğu tiyatro gösterisinin sonunda izleyiciler, Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları oyuncularının performansını ayakta alkışladı.

Kadına karşı şiddete trajikomik bir şekilde dikkat çeken “Şimdi Ne Olacak?” oyununu izlemek için Yavuzköy, Atça, Yılmazköy, Dalama ve Ovaeymir mahallelerinden gelen kadınlar, kendilerini tiyatro ile buluşturan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

HT Solar, yeni ürünü esnek güneş panellerini ilk kez Eskişehir’de kullanıma sundu

Yenilenebilir enerjiye dayalı daha temiz bir geleceğe katkı sunmak için 2016 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren HT Solar, bu yıl seri üretimine başladığı esnek güneş panelinin ilk kurulum projesini Eskişehir’de hayata geçirdi. Türkiye’de esnek güneş panellerinin seri üretimini gerçekleştiren ilk firma olma unvanını taşıyan HT Solar’ın bu projesi her biri 450W gücündeki 30 adet esnek güneş panellerinden oluşuyor. 120 m²’lik bir çatıya kurulan paneller, yıllık ortalama 15.000 kWh yeşil enerji üreterek yılda yaklaşık 65 bin Türk lirası tasarruf sağlayacak. 

HT Solar Genel Müdür Yardımcısı Emre Kulaç, proje hakkında yaptığı açıklamada, “ Farklı müşteri beklentilerine yönelik olarak geliştirdiğimiz esnek panellerimizin geniş kullanım alanları, güneş enerjisinden faydalanmanın daha yaygın hale gelmesine önemli bir katkı sunuyor.” diyerek şunları söyledi:

“HT Solar olarak yeni nesil güneş panellerimizle Türkiye’mizin temiz enerjiye dayanan geleceğini inşa ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücünün yaklaşık yüzde 15’inin panellerimiz ile sağlanıyor olması bize gurur veriyor. En yeni ürünlerimizden biri olan esnek panellerimiz; statik açıdan yetersiz çatılar ve membran çatılar başta olmak üzere, bungalov, karavan, tekne, yat, otobüs ve araba gibi son kullanıcılara hitap eden alanlarda güneş enerjisinden yararlanmak isteyen müşterilerimize en uygun çözümü sunuyor. Partner firmamız Fellow Enerji ile geçtiğimiz Nisan ayında Türkiye’de ilk kez seri üretimine imza attığımız esnek panellerin kullanımını yaygınlaştırmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. TR Mühendislik ile iş birliği içinde Eskişehir’de hayata geçirdiğimiz bu proje güzel bir başlangıç oldu ve devamının da hızla geleceğine inanıyorum.”

Bu projede esnek güneş panellerinin kurulumunu gerçekleştiren TR Mühendislik’in kurucusu İsmail Temel ise yaptığı açıklamada, “Müşterimiz bir yıldan fazla süredir bizden esnek panel talep ediyordu fakat istenilen güçte esnek paneli Türkiye’den tedarik edememiştik. HT Solar’ın Türkiye’de yüksek güç çıkışlı esnek panellerin seri üretimine başlamasıyla birlikte biz de müşterimizin ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılamış olduk. TR Mühendislik olarak önceliğimiz ürün tedarik ettiğimiz firmaların yüksek kalitede üretim yapıyor olmasıdır. Standartlarımızın da üzerinde üretim yapan HT Solar’ı tercih ederek müşterimize en iyi hizmeti sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Ortalama 6.5 kilogram ağırlığı ile diğer standart güneş panellerine kıyasla ortalama yüzde 80 daha hafif olan esnek paneller, birçok şekil ve yüzeye delme veya vidalama gerektirmeden özel yapıştırıcı madde kullanılarak kolay ve hızlı bir şekilde uygulanabilmesi sayesinde yüksek kurulum maliyetleri de gerektirmiyor. 

Yüksek voltaj ve nemli koşullar altında potansiyel kaynaklı bozulmadan koruyan Anti-PID özelliğine sahip esnek paneller üreten HT Solar, müşterilerine 12 yıl ürün garantisi ve 25 yıl güç çıkış garantisi de sunuyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı