Aylık arşivler: Kasım 2024

Koreli sanatçılardan muhteşem gösteri

Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘Karavan Kore Kültür Günü’ etkinliğinde Koreli sanatçılar yaptıkları dans ve müzik gösterisiyle programa katılanlara unutulmaz bir gece yaşattı.

Kore ve Türkiye arasındaki dostluk bağlarını pekiştirmek, iki ülke arasındaki kültürel alışverişi artırmak ve Kore kültürünü tanıtmak adına Türkiye’nin farklı illerinde düzenlenen ‘Karavan Kore Kültür Günü’ etkinliklerinin son durağı Bursa oldu. Koreli sahne ve performans sanatçıları, yaptıkları dans gösterileri, sahne performansları ve çaldıkları müzikler ile Kore kültürünü en güzel şekilde tanıttı. Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği ve Kore Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı işbirliğinde düzenlenen ‘Karavan Kore Kültür Günü Etkinliği’ Panorama 1326 Fetih Müzesinde gerçekleşti. Koreli sanatçılardan oluşan Dünya Perküsyon Grubu ‘THE SOO’ ve Yeon Dance Company, üyelerinin birlikte sahne aldığı gecede, katılımcılar Kore dans ve müzik kültürünün tüm örneklerini izleme ve dinleme fırsatı buldu. Koreli sanatçıların yöresel kıyafet ve müzik aletleriyle yaptığı sahne şovları izleyenleri adeta büyüledi. Düzenlenen etkinliği Kore Kültür Merkezi Genel Müdürü Seung Chul Jeon, Bursa Vali Yardımcısı Rıza Gençoğlu, Bursa Büyükşehir Başkan Vekili Sinan Nergis ve Bursalı yurttaşlar katıldı. 

“Kardeşliğimizi güçlendirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız”

Yoğun katılımla gerçekleşen gecede konuşan Kore Kültür Merkezi Genel Müdürü Seung Chul Jeon, “Bin yıl önce atalarımız, Göktürk ve Goguryeo halkları komşuydu. Bin yıl sonra, Türkiye’nin Kore Savaşı’na katılması ve zor durumunda Kore’ye yardım etmesiyle iki ülkenin buluşması bir kez daha gerçekleşti. Bu sayede iki ülke, kan kardeşi ülkeler haline geldi. Bu kan kardeşliği, 2002 Dünya Kupası’nda, 2021 Tokyo Olimpiyatları kadın voleybol çeyrek finali maçında, Türkiye’deki orman yangınlarına yardım etmek için Kore vatandaşları tarafından gönderilen 150 bin fidandan oluşan Kore-Türkiye Dostluk Ormanı’nın yanı sıra 2023 Şubat ayında Türkiye’nin güneydoğusunda deprem bölgesine gelen Güney Kore arama kurtarma ekibinin çalışmasıyla pekiştirildi. İki ülke arasındaki yakın ilişkiler devam etti” dedi. 

Türkiye’nin 81 ilinden 66’sında ‘Karavan Kore Kültür Günü’ etkinliğini düzenlediklerini ifade eden Kore Kültür Merkezi Genel Müdürü Seung Chul Jeon, “Düzenlenen etkinliklerle, Kore ve Türkiye arasındaki dostluk bağlarını pekiştirmek ve iki ülke arasındaki kültürel alışverişi artırmak amaçlanıyor. Kore Kültür Merkezi, ‘En çok Kore tarzı olan şey, en evrensel olan şeydir” inancıyla Kore kültürünün özgünlüğünü küresel evrensellikle birleştirip içerik ve hikayelerle bağlayarak, Kore dalgasının Türkiye’de devam etmesi için çabalamaktadır. Gelecekte de, iki ülke arasında iletişim ve empati alışverişini artırmak ve iki ülke arasındaki kardeşlik ilişkisini daha da güçlendirmek amacıyla elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.

Gecenin sonunda etkinliğe katılan Bursalı vatandaşlar, Koreli sanatçılarla hatıra fotoğrafı çektirdi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Odeabank’ın Eşit Masallar oyunu 7 Aralık’ta minik tiyatro severlerle buluşuyor

Odeabank’ın toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına dikkat çekmek amacıyla geliştirdiği ve hem çocuklardan hem de ebeveynlerden büyük ilgi gören Eşit Masallar projesi, minik tiyatro severlerle buluşmaya devam ediyor. Can Yayınları iş birliğiyle eşitlikçi bir dille yeniden yorumlanan beş dünya klasiği masaldan uyarlanan Eşit Masallar tiyatro oyunu 7 Aralık’ta Beykoz Belediyesi Ahmet Mithat Kültür Merkezi’nde ücretsiz sahnelenecek.

 

Türkiye’nin genç, yenilikçi ve dinamik bankası Odeabank tarafından geliştirilen ve toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısıyla yeniden yorumlanan “Eşit Masallar” tiyatro sahnesinde! Çocuklar ve ebeveynler tarafından büyük ilgi gören Eşit Masallar projesindeki kahramanlar Sindirella, Rapunzel, Pamuk Kalpli Prens ve Yedi Cüceler, Kırmızı Başlıklı Kız ve Kurbağa Prens aynı sahnede buluşarak minik tiyatro severlerin karşısına çıkıyor.

Oyunda yeniden yorumlanan hikayelerle toplumsal cinsiyet eşitliği, doğa ve çevre konularına dikkat çekiliyor. 7 Aralık’ta Beykoz Belediyesi Ahmet Mithat Kültür Merkezi’nde 12.00 ve 14.00’te iki seans olarak oynayacak olan oyun ücretsiz izlenebilecek.

Eşit Masallar oyununda kahramanlarımız “Kötü Vezir Vezveze” tarafından kandırılmak isteniyor. Ancak dünyadaki bütün bilmecelerin cevaplarını bilen akıllı prenses ve iyi kalpli prens başta olmak üzere, tüm masal kahramanlarının sayesinde Vezveze’nin planları suya düşüyor. Vezir olmak için yarışmanın düzenlendiği baloda tüm kahramanların ortak amacı yaşadığımız dünyayı ve doğayı korumak.

Yazar Müge Mor Hercihan tarafından sahneye uyarlanan ve yönetmenliğini Deniz Yeşil Mavi’nin yaptığı Eşit Masallar oyununda İlteriş Berat Bakırhan, Beril Korkmaz, Zeynep İpek, Oktay Kılınç, Dilara Ük, Meltem Berber, Oben Onur ve Taylan Güldere rol alıyor.

 

Oyunun künyesi:

Proje sahibi: Odeabank
Oyun adı: Eşit Masallar
Oyun süresi: 30 dakika
Oyun yaş grubu: 5-10 yaş
Oyununu uyarlayan: Müge Mor Hercihan
Yönetmen: Deniz Yeşil Mavi
Yönetmen yardımcısı: İbrahim Ulutaş
 Oyuncular: İlteriş Berat Bakırhan, Beril Korkmaz, Zeynep İpek, Oktay Kılınç, Dilara Ük, Meltem Berber, Oben Onur,Taylan Güldere

Dekor ve kostüm: Sibel Tomaç
Dramaturg: Yelda Özdeş
Pedagog: Sümeyye Nur Karakoç Türkoğlu
Işık ve efekt: Batuhan Sezer
Hareket düzeni: İbrahim Ulutaş
 Müzik: Çağrı Özgür Hün

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sezai Karakoç şiirleriyle anıldı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Türk edebiyatının önemli şairlerinden Sezai Karakoç’u anmak amacıyla anlamlı bir etkinlik düzenledi. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi’ne bağlı SEKA Halk Kütüphanesi tarafından “Şiir ve Şahsiyet: Sezai Karakoç’un Dünyasına Yolculuk” başlığıyla gerçekleştirilen anma programında, şair Sezai Karakoç’un edebi mirası ve diriliş ülküsü üzerine konuşmalar gerçekleştirildi.

 

EDEBİYATSEVERLER YOĞUN İLGİ GÖSTERDİ

Etkinliğe konuşmacı olarak katılan şairler Zeynep Arkan ve Harun Yakarer, Sezai Karakoç’un şiir anlayışını, toplumsal ve bireysel temalarla nasıl harmanladığını ve edebiyat dünyasında nasıl bir iz bıraktığını usta şairin şiirleri üzerinden katılımcılara aktardı. Şairlerin ve edebiyatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği programa Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Berna Abiş de katıldı. Abiş, Sezai Karakoç’un edebi mirasının yaşatılması gerektiğine ve bu tür anma etkinliklerinin edebiyat dünyasına sağladığı katkılara vurgu yaptı.

 

KİTAP HEDİYESİ

Program sonunda katılımcılara Sezai Karakoç’un “Şahdamar, Körfez, Sesler” kitabı hediye edilerek, bu anlamlı programın hafızalarda unutulmaz bir anıya dönüşmesi sağlandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kuveyt Türk Dijital Araç Finansmanı, 3,5 milyar TL finansman hacmine ulaştı

Yenilikçi ürün ve hizmetleriyle öne çıkan Kuveyt Türk’ün Türkiye’de bir ilke imza atarak 2022 yılında hayata geçirdiği Dijital Araç Finansmanı, ikinci yılının sonunda da yoğun ilgi görmeye devam ediyor. Dijital Araç Finansmanı ile iki yıl içerisinde, toplamda 13.800 araç finansmanı gerçekleştirildi ve 3,5 milyar TL’yi aşan bir finansman hacmine ulaşıldı.

 

Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk’ün Türkiye’de bir ilke imza atarak 2022 yılının Eylül ayında hayata geçirdiği “Dijital Araç Finansmanı”, sıfır ve ikinci el araçlar için Kuveyt Türk Mobil üzerinden 7/24 tamamen dijital finansman kullanma hizmeti sunuyor. İstenilen yerde ve istenilen anda finansman başvurusu yapılarak tüm süreçler mobil üzerinden takip edilebiliyor ve sonuçlandırılabiliyor. Müşteriler Dijital Araç Finansmanı’na özel kâr oranı ve fırsat ürünü indirimleriyle avantajlı finansman kullanmanın ayrıcalığını yaşıyor.  

 

İkinci yılını dolduran Kuveyt Türk Dijital Araç Finansmanı, müşteriler tarafından büyük ilgi görmeye devam ediyor. Lansman üzerinden geçen 2 yılın ardından 2024 yılı itibariyle müşteriler sadece sıfır ya da 2. el araçları için değil, hafif ticari araç ve motosikletler için de dijital araç finansmanından yararlanabiliyor. 

 

Kuveyt Türk, iki yıl içerisinde dijitalde toplamda 13.800 araç finansmanı gerçekleştirdi ve 3,5 milyar TL’yi aşan bir finansman hacmine ulaştı. 2024 yılı itibarıyla Kuveyt Türk’te kullanılan araç finansmanlarının %56’sı dijital kanallar üzerinden yapıldı. Bu sonuç, Kuveyt Türk’ün dijitalleşme konusundaki başarısını bir kez daha ortaya koyuyor.

 

“Dijital kanallar üzerinden kullandırdığımız araç finansmanı oranı yüzde 56’ya ulaştı”

Kuveyt Türk Bireysel ve Özel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Oral, Dijital Araç Finansmanı ile ilgili “Kuveyt Türk olarak dijitalleşme stratejimizle müşteri memnuniyetini ön planda tutuyor ve sektörde yeniliklere öncülük ediyoruz. 2022 yılında sektörde ilk olarak başlattığımız Dijital Araç Finansmanı ile hem sıfır hem de ikinci el araç finansmanı işlemlerinde hız ve pratiklik sağladık. 2024 yılı itibarıyla da finansmanın kapsamını genişleterek hafif ticari araçlar ve motosikletleri de dahil ettik. Geçen iki yıllık süreç içerisinde ürünümüz müşterilerimizin yoğun ilgisiyle karşılaştı. 2 yıl boyunca dijital kanallar üzerinden gerçekleştirdiğimiz araç finansmanlarının oranını %56’ya ulaştırarak büyük bir başarıya imza attık. Bu durum da müşterilerimizin dijitale yatkınlığını ve finansmana pratik şekilde ulaşma isteğini ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde de müşterilerimizin ihtiyacına uygun ürün geliştirme ve iyileştirmeler yapmaya devam etmeyi planlıyoruz.” dedi.

 

 

Kuveyt Türk Dijital Araç Finansmanı başvuru süreci

Dijital Araç Finansmanı kullanmak isteyen müşteriler, Kuveyt Türk Mobil üzerinden 7/24 finansman başvurusunda bulunabiliyor. Kâr oranı avantajı bakımından sektörde ilk sıralarda yer alan hizmette, müşteriler tüm süreçleri Kuveyt Türk Mobil üzerinden kolay ve pratik şekilde tamamlayabiliyor. Müşteriler, işlemler sırasında dijital asistan Selim’den destek alabildiği gibi ihtiyaç duydukları anda finansman asistanına sesli görüşmeyle bağlanabiliyor. İşlemler aynı gün içinde tamamlanabiliyor. Böylece müşteriler, fiziki şubeye hiç uğramadan hızlı ve pratik bir şekilde yeni araçlarına sahip olabiliyor. Kuveyt Türk müşterisi olmayanlar ise görüntülü görüşmeyle kısa sürede müşteri olarak Kuveyt Türk Mobil’den başvuru yapabiliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hava kirliliği KOAH riskini artırıyor

Dünya çapında önde gelen ölüm nedenlerinden biri olan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı yani KOAH’ın her yıl üç milyon insanın ölümüne yol açtığı tahmin ediliyor. Nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarmanın KOAH’ın en yaygın belirtileri arasında yer aldığını paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “KOAH’ın en sık karşılaşılan nedeni tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı olsa da genetik faktörler, hava ve çevre kirliliği de hastalığın gelişiminde çok önemli” dedi.

KOAH’ın kamuoyu ve hatta bazı hekimler tarafından yeterince iyi bilinmediği için tam olarak teşhis edilemeyen ve yanlış ya da eksik tedavi edilen bir hastalık olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Oysa hastalığın erken evredeki doğru tanısı, halk sağlığı için oldukça önemli. Genellikle tütün ürünlerinin kullanımı ve zararlı partikül veya gazlara maruziyet ile ortaya çıkan bu hastalığın önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğu unutulmamalı” diye konuştu.

Hava ve çevre kirliliği KOAH riskini artırıyor

Hastalığın erkeklerde daha fazla görüldüğü sanılsa da son yıllarda yapılan çalışmalara göre kadın ve erkeklerde neredeyse aynı oranda ortaya çıktığını hatta kadınların sigaranın zararlı etkilerine karşı daha duyarlı olduklarının altını çizen Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Sigara, puro ve nargile gibi maddelerin kullanımı, meslek sebebiyle toz ve kimyasallara maruz kalma, evde biyomas yani tarım ve hayvansal atıktan yapılan yakıtlarla ısınma ya da yemek pişirme gibi etmenlere bağlı oluşan hava kirliliği ve genetik yatkınlık gibi faktörler bu akciğer hastalığına yakalanma riskini artırıyor” dedi.

Hastalığın erken evre belirtileri dikkate alınmalı

Hastalığın genellikle orta-ileri yaş grubunda yaygın olduğunu ve yavaş ilerlediğini ifade eden Çalışkan, “Bu nedenle KOAH’lı hastalar erken dönemdeki semptomlarını genellikle sigara içmenin veya yaşlanmanın doğal sonucu olarak görürler. Şikayetlerin belirgin hale gelince doktora başvurulması tedaviyi zorlaştırır çünkü bu durum hastalığın ileri evrelerde olduğunun göstergesidir. Tanısının solunum yani nefes testleriyle konduğu KOAH’ın tedavisinde; sigarayı bırakmaya yönelik medikal tedaviler, egzersiz eğitimi, hayat kalitesinin iyileştirilmesi, çeşitli aşılamalar, oksijen tedavisi ve son olarak da valf, koil gibi girişimsel pulmonoloji uygulamaları yer alır” açıklamasında bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Uzman hekimler benler konusunda doğru bilinen yanlışları anlattı

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı tarafından “Tüm Branşlardaki Hekimler ve Toplum için Benlere Yaklaşım ve Ben Tedavisi Sempozyumu” gerçekleştirildi.

 Tıp Fakültesi Muhittin Erel Amfisi’nde yapılan ve EÜ Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Karaarslan’ın başkanlığını yaptığı sempozyuma; EÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcı Prof. Dr. Burcu Barutçuoğlu, EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Tahir Atik, İzmir Tabipler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, konunun uzmanı bilim insanları, sağlık çalışanları,  idari personel ve öğrenciler katıldı.

Hekim ve halk oturumu olmak üzere 2 bölümden oluşan, topluma sağlıklı bir şekilde ulaşmak ve vücuttaki benler konusunda doğru bilinen yanlışların önüne geçmek amacıyla düzenlenen sempozyum kapsamında farklı disiplinlerden bilim insanları alanla ilgili en güncel bilgileri paylaştı.

 “Ben farkındalığı artırmak için büyük bir fırsat”

Ege Üniversitesi olarak toplum bilincini artırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını söyleyen Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Burcu Barutçuoğlu, “Ege Üniversitesi olarak toplum bilincini artırmanın ve sağlıklı bir yaşam anlayışını yaygınlaştırmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz. Toplumsal önemi olan bir hastalık için böyle bir vurgu yapmak, Ege Üniversitesi için çok değerlidir. Hem çevrimiçi hem de yüz yüze katılımla gerçekleşen bu geniş kapsamlı program, halkın bu konulardaki farkındalığını artırmak için büyük bir fırsat. Üniversitemizin sağlık odaklı ve sürdürülebilir yaklaşımıyla bu tür etkinlikleri desteklemeye devam edeceğiz. Başta Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Karaarslan olmak üzere emeği gecen tüm katılımcılara teşekkür ediyorum, başarılı bir sempozyum diliyorum” ifadelerini kullandı.

“Yanlış uygulamalar, insan sağlığını tehlikeye atmaktadır”

Sempozyumun kapsamında genç hekimleri ve halkı doğru bilgilendirmeyi amaçladıklarını belirten Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Işıl Karaarslan, “Amacımız topluma sağlıklı bir şekilde ulaşmak ve doğru bilgiler aktarmaktır. Türk Dermatoloji Derneği çatısı altında çalışmakta olan Dermoskopi Çalışma Grubu olarak, hocalarımızla birlikte uzun zamandır deri kanseri erken tanı ve tedavisiyle ilgili çalışan ve toplumu bilgilendirmeyi amaçlayan bir grubuz. Ege Üniversitesi Dermatoloji Kliniği olarak bilgi ve hasta manipülasyonu anlamında güçlü deneyim ve birikimlerimizi insanlarla paylaşmak istiyoruz. Gelişen teknolojiyle sosyal medyada yayılan gerçeklikten uzak ifadeler ve yanlış uygulamalar, insan sağlığını tehlikeye atmaktadır. Bir hekim olarak bunun önüne geçmek için bu sempozyumu düzenledik. Benlerle ilgili gerekli yasal düzenlemelerin oluşması için bir plan oluşsun istiyoruz.  Bu sempozyumu gerçekleştirmemizi sağlayan başta Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak olmak üzere tüm konuşmacı hocalarımıza ve emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum” dedi.

“Ben tedavisi istismara açık bir konu”   

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt ise, “İzmir Tabip Odası olarak, mesleğimizle ilgili bazı sorunlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Özellikle yetkisi olmamasına rağmen tanı ve tedavi yöntemlerini uygulayan kişilerle ilgili çok sayıda şikâyet alıyoruz. Bu durumun dermatologlar ve plastik cerrahlar dışındaki hekimler tarafından yapılması hem yasal değil hem de doğru bir yaklaşım değil. Bu nedenle bu tür sorunları mümkün olduğunca olumlu bir şekilde çözmeye çalışıyoruz. Ayrıca, dermatoloji son yıllarda yoğun şekilde tercih edilen bir branş haline geldi. Ancak bu yoğunluk bazen uygunsuz uygulamalara olanak tanıyabiliyor. Ben tedavisi istismara açık bir konu ve biz bu tür durumları en aza indirmeye gayret ediyoruz. Tabip odaları ile üniversitelerin el ele vermesi, tıbbın gelişimi açısından büyük önem taşıyor. Bu iş birliğini kesintisiz bir şekilde sürdürmemiz gerekiyor. Sempozyumda emeği geçenlere teşekkür ederim” diye konuştu.

Sempozyumun hekim oturumunda alanında uzman kişiler tarafından;  “Ben nedir”, “Benlere doğru yaklaşım neden önemlidir”, “Gerçek benler için hasta yönetimi nasıl yapılmalıdır?”, “Hangi tip deri lezyonlarına lazer uygulanabilir?”,  “Benlere yaklaşım ve malpraktis: klinisyen cerrah ve patologlar için bazı olumsuz sonuçlar”  gibi konular ele alındı. Halk oturumunda ise “Hangisi gerçek hangisi masum hangisi riskli, lazer güvenli mi?”, “Topluma benler konusunda ne anlatmaya çalışıyoruz?” gibi konular ele alındı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Netflix, 26 Aralık’ta dönecek Squid Game 2. sezonun resmi fragmanını yayınladı!

Netflix, tüm dünyada en çok izlenen dizisi Squid Game’in resmi fragmanını paylaştı. 26 Aralık’ta yeni sezonuyla geri dönecek olan dizinin resmi fragmanı, dünya çapındaki Squid Game hayranlarını bekleyen sürükleyici karakter dinamiklerine ve 2. sezonun ölümcül oyunlarına heyecan verici bir bakış sunuyor. 

Seong Gi-hun (Lee Jung-jae) geri dönüyor ve bu defa karanlık bir karakter olan Yönetici (Lee Byung-hun) ile gergin bir savaşın içerisine hapsoluyor. Yeni oyunlar ortaya çıkıp alınması gereken riskler ölümcülleştikçe Gi-hun’un oyunu sonsuza dek sonlandırma hedefi herkes için daha önemli hale geliyor. Peki, Gi-hun başarılı olabilecek mi, yoksa sistemin kurbanlarının sayısı mı artacak?

Yim Si-wan, Kang Ha-neul, Park Gyu-young, Lee Jin-uk, Park Sung-hoon, Yang Dong-geun, Kang Ae-sim ve Jo Yu-ri gibi oyuncu kadrosuna yeni dahil olan ve Squid Game dünyasına yeni entrikalar, derinlikler katan isimlere yer veren yeni fragman, izleyenleri Squid Game’in sürükleyici evreninin içerisine geri çekiyor. 

Geri sayım başladı. Kurulan ittifaklar değişip, rekabet alevlenirken, Squid Game’in merakla beklenen 2. sezonu, çıtayı dizinin en sıkı hayranlarının bile akıllarına gelmeyecek seviyelere yükseltecek.

Squid Game’in 2. sezonu 26 Aralık’ta tüm dünya ile aynı anda sadece Netflix’te yayınlanacak. Yeni oyunlar başlasın.

Squid Game 2. Sezon Hakkında:
Squid Game’i kazanmasının üstünden üç yıl geçen Oyuncu 456, oyunun ardındaki insanları bulmaya ve hain oyunlarına bir son vermeye kararlıdır. Kazandığı serveti bu arayışa yatıran Gi-hun, işe akla gelen ilk yerden başlar ve metroda ddakji oynayan takım elbiseli adamın peşine düşer. Ancak çabaları nihayet sonuç verdiğinde, oyunu sona erdirmeye giden yolun sandığından daha ölümcül olduğu ortaya çıkar: oyunu bitirmek için oyuna yeniden girmesi gerekmektedir. 74. Primetime Emmy® Ödülleri’nde Drama Dizisi dalında En İyi Yönetmen ödülünü kazanan ilk Asyalı olarak tarihe geçen Hwang Dong-hyuk bir kez daha dizinin yönetmenliğini, senaristliğini ve yapımcılığını üstleniyor. Lee Jung-jae, Lee Byung-hun, Wi Ha-jun ve Gong Yoo ilk sezondaki rolleriyle geri dönerken yeni sezonun renkli karakterlerden oluşan oyuncu kadrosuna katılan isimler arasında Yim Si-wan, Kang Ha-neul, Park Gyu-young, Lee Jin-uk, Park Sung-hoon, Yang Dong-geun, Kang Ae-sim, Lee David, Choi Seung-hyun, Roh Jae-won, Jo Yu-ri ve Won Ji-an yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kanserin Kemiklere Yayıldığının 8 İşareti

Yaş veya cinsiyet farkı gözetmeksizin günümüzde her bireyde görülebilen kanser; bazı durumlarda kanserlerin oluştuğu organdan başka bir organa yani vücut dokularına yayılabiliyor. Görülme sıklığı açısında akciğer ve karaciğer metastazlarından sonra üçüncü sırada görülen kemik metastazları; kemik ağrıları ve kırıkları ya da idrar tutamama ile kendini belli edebiliyor. Kemik metastazları erken teşhis, doğru tedavi planlaması ve tıp alanındaki gelişmeler ile paralel olarak multudisipliner yöntemlerle kontrol altına alınabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Devrim Özer, kemik metastazları ile ilgili bilinmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. 

 

Meme ve prostat kanseri kemik metastazına daha sık yol açıyor

Kemik metastazı, kanser hücrelerinin ortaya çıktığı bölgelerden kemiğe yayılması ile oluşmaktadır. Meme ve prostat kanseri başta olmak üzere bazı kanser türlerinin kemiğe yayılma olasılığı daha yüksektir. Meme ve prostat kanserlerinde %65-70, akciğer kanserinde %30-40, böbrek kanserinde %20-25, tiroid kanserinde %4-20 oranında kemik metastazı görülebilmektedir. Serviks (rahim ağzı), endometrium, mesane, testis, gastrointestinal (mide bağırsak sistemi) yerleşimli kanserlerde ise kemik metastazı görülme oranı daha düşüktür. Kanserlerin kemiklere yayılmaları diğer organ metastazlarında olduğu gibi damarlar, lenfatik sistem ve yakın komşuluk yoluyla olmaktadır.  

 

Omurga ve uyluk kemikleri daha fazla risk altında

Kemik metastazı bazı durumlarda kişinin kansere yakalandığının ilk belirtisi olarak ortaya çıkabilirken, bazı durumlarda da kanser tedavisinden yıllar sonra görülmektedir. Kemik metastazı daha çok omurga, pelvis ve uyluk kemiklerinde görülmektedir. Ancak vücudun herhangi bir yerindeki herhangi bir kemik bölgesinde de kemik metastazı görülebilmektedir. 

 

Kol ve bacaklardaki his kaybı kemik metastazı belirtisi nedeni olabilir

Kemik metastazları hastada ağrı ve kalsiyum artışına (hiperkalsemi) neden olabilmektedir. Özellikle omurga (vertebra) metastazlarında ilerlemiş olgularda sinirler de etkilenerek kol ve bacaklarda his ve fonksiyon kayıpları, ileri kırık riski ve kırıklara neden olabilmektedir. Uzun kemik metastazlarında ileri kırık riski ve kırık  %10-25 oranında görülmektedir. Bu kırıkların %65 i uyluk kemiği (femurda, %20 si de kol kemiği (humerusta) olmaktadır. Kemik metastazlarının belirtileri şunlardır; 

  1. Kemik ağrısı
  2. Kemik kırıkları
  3. İdrar tutamama
  4. Bağırsak inkontinansı ( dışkı kaçırma)
  5. Bacaklarda veya kollarda fonksiyon kayıpları
  6. Mide bulantısı, kusma
  7. Kabızlık
  8. Kalsiyum artışı (hiperkalsemi)

Fonksiyon kayıpları ve kırıklar oluşmadan tedaviye başlanması gerekir

Kemik metastaz hastalarının teşhisi, düzenli takibi ve tedavi planlaması hastanın yaşam konforu açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle hastalarda fonksiyon kayıpları ve kırık gelişmeden metastazların tespit edilmesi ve tedavisinin sağlanması önemlidir. Hastalar tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi ve ortopedik onkoloji konularında deneyimli ortopedi uzmanları tarafından değerlendirilmekte ve hangi tedavi yöntemi ya da yöntemlerinin kullanılacağına hastaya özel olarak karar verilmektedir. Nörolojik ve fonksiyonel kayıplara neden olan omurga (vertebra) metastazlarında, radyoterapiye rağmen ağrının geçmediği lezyonlarda, özellikle ekstremitelerde ileri kırık riski taşıyan ve kırık gelişmiş metastazlarda cerrahi tedavi tercih edilebilmektedir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Belirsizlik dönemlerinde CFO’ların sorumluluğu artıyor

Dünyada ve Türkiye’de 2025 yılına belirsizliklerin gölgesinde giriliyor. Böyle zorlu dönemlerde işletmenin finansal sağlığından ve risk yönetiminden sorumlu olan CFO’ların üzerindeki yükler de artıyor. Teedo Online Eğitim Platformu’nda Türkiye’nin en başarılı CFO’ları arasında yer alan, Borusan Otomotiv CFO’su Cemal Tüfekçi liderliğinde gerçekleşecek “CFO Eğitimi” ile finans yöneticilerine güncel ekonomik ve finansal trendler hakkında bilgi kazandırılması, stratejik düşünme ve liderlik becerilerini geliştirme imkânı sunulması amaçlanıyor.

2025 yılında iş dünyasının, tüketici eğilimlerindeki hızlı değişimler, finansal piyasalardaki dalgalanmalar, yüksek enflasyon ve faiz oranlarıyla jeopolitik risklerin etkilerini hissetmeye devam etmesi bekleniyor. Küresel büyümenin yavaşlaması ve gelişen piyasalardaki belirsizlikler de şirketlerin kârlılıklarını, nakit akışlarını ve büyüme potansiyellerini olumsuz etkileyebilecek birer önemli faktör. Özellikle enerji ve hammadde maliyetlerindeki artışlar, işletmelerin maliyet yapısını zorlayabilecek güçte. Uzmanlara göre, ABD’deki son başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın yeniden seçilmesi, küresel ekonomi ve Türkiye üzerinde belirgin etkiler yaratabilir. Trump’ın korumacı ticaret politikalarına geri dönmesi, uluslararası ticaret akışlarını ve gümrük tarifelerini yeniden şekillendirebilir. Türkiye özelinde döviz kuru dalgalanmaları, yüksek cari açık, enerji maliyetlerinin yüksekliği, kredi erişiminin nispeten kısıtlı ve maliyetinin yüksek olması gibi sorunlar da iş dünyasını zorlayacak cinsten…

 

Şirketler ne yapmalı?

Yüksek enflasyon ve belirsizlik dönemlerinde şirketlerin verimlilik artırma, nakit akışı yönetimi ve maliyet kontrolü odaklı proaktif finansal stratejiler izlemesi ve daha temkinli olması büyük önem taşıyor. Çeşitlendirilmiş yatırım portföyleri ve risk yönetimi stratejileri de zorlu dönemlerde çıkışın anahtarı. Şirketlerin esnek bütçeleme ve likidite yönetimine odaklanarak, finansal esnekliklerini korumaları da önemli. Döviz riskine karşı korunma stratejileri geliştirmek, farklı tedarikçi seçenekleri araştırarak maliyetleri yönetmek ve enflasyona karşı fiyatlandırma stratejilerinde hızlı ve esnek olmak, bu dönemlerde atılacak en önemli adımların başında geliyor.

 

Borusan Otomotiv CFO’su Cemal Tüfekçi, böyle zorlu dönemlerde işletmenin finansal sağlığından sorumlu olan CFO’ların üzerindeki yüklerin de arttığına dikkat çekerek, “Bu dönemde CFO’lara düşen en önemli sorumluluklar arasında etkin nakit yönetimi, doğru finansal raporlama, risk yönetimi ve stratejik planlama yer alıyor. Ayrıca piyasa koşullarını yakından takip ederek, şirketlerimizi olası finansal krizlere karşı hazırlıklı tutmak, likiditeyi yönetmek, riskleri minimize etmek ve finansal verileri doğru ve hızlı şekilde analiz etmek de biz, CFO’ların en önemli görevlerinin başında geliyor” diye konuştu.

 

Teedo’da CFO Eğitimi başlıyor

Dünyada ve Türkiye’de önemli zorlukların yaşanabileceği, bunun da iş dünyasını etkileyebileceği bir yıla girerken, kariyer odaklı online eğitim platformu Teedo ile finans yöneticilerinin güncel zorluklara hazırlıklı olmalarını sağlamak adına kapsamlı bir eğitim içeriği tasarladıklarını söyleyen Tüfekçi, eğitim hakkında şu bilgileri verdi: “Teedo’da 10 Aralık’ta başlayacak olan eğitimle finansal risk yönetimi, stratejik planlama, bütçeleme ve raporlama gibi konularda derinlemesine bilgi ve beceri kazandırmayı hedefliyoruz. Eğitim ayrıca varlık, yatırım ve risk yönetimi, finansal sağlamlık ve büyüme ve kurumsal yönetim gibi alanlarda uzmanlık kazandırarak, CFO’ların stratejik bir lider olarak şirketlerini yönetmelerine katkıda bulunacak. Finans yöneticileri sadece güncel ekonomik ve finansal trendler hakkında bilgi sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda stratejik düşünme ve liderlik becerilerini geliştirme imkânı bulacak.”

 

Teedo’da CFO Eğitimi, 10 Aralık 2024-21 Ocak 2025 tarihleri arasında toplam 6 hafta ve 12 ders üzerinden tasarlandı. Türkiye’nin en başarılı CFO’ları arasında yer alan, Borusan Otomotiv CFO’su Cemal Tüfekçi liderliğinde gerçekleşecek eğitim, finansal analiz, nakit akışı yönetimi ve kurumsal finans gibi konulara odaklanarak, maliyet yönetimi ve performans değerlendirmesi süreçlerini ele alacak. Katılımcılar, eğitim kapsamında organizasyonun finansal sağlığını artırmak için gerekli stratejileri geliştirme ve finansal operasyonlara liderlik etme konusunda deneyim kazanacak.

 

Dönüşümde CFO’lara büyük rol düşüyor

İş dünyasının dönüşümünde CFO’ların rolü, finansal yönetimin ötesine geçerek stratejik liderlik ve dijital dönüşüm projelerine öncülük etmeyi içeriyor. Dijitalleşme ve veri analitiği konularında şirketlerin yol haritalarını çizmek, sürdürülebilir iş modelleri geliştirmek, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerine uyum sağlamak, CFO’ların yeni görev alanları arasında yer alıyor. Teknolojik yeniliklerin benimsenmesi ve sürdürülebilir finansal büyüme stratejilerinin uygulanması konularında kilit rol oynayan CFO’lar, veri analitiği ve yapay zeka gibi yeni teknolojilerin entegrasyonunda da etkin görev üstleniyor. Ayrıca ESG kriterlerine uyum, yatırımcılar ve düzenleyiciler tarafından giderek daha fazla önemseniyor. Şirketlerin sürdürülebilirlik raporlaması ve yeşil yatırımlara yönelimi, finansal stratejilerinde önemli bir yer tutuyor. Bu anlamda da CFO’lara çok büyük dönüştürücü rol düşüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Fibromiyaljide dikkat edilmesi gereken 5 önemli nokta!

Sürekli yorgunluk hissi, kronik yaygın kas ağrıları, konsantrasyon bozukluğu… Yaşam kalitesini düşüren ve kişinin günlük aktivitelerini yapmakta zorlanmalarına yol açan fibromiyalji, özellikle boyun, sırt ve bele ya da vücudun tümüne yayılan ağrılar ile kendini gösteriyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ece Aydoğ “Hastalar genellikle stresle ağrılarının tetiklendiğini, nem ve rutubetin ağrıyı artırdığını, bulutlu havaların iyi gelmediğini, güneşli havalarda şikayetlerinin azaldığını, uyusalar bile sabah dinç kalkamadıklarını hatta dayak yemiş gibi kalktıklarını söylüyorlar” diyor. Dünyada her 100 kişiden 5’ini etkileyen, kadınlarda erkeklerden daha sık rastlanan fibromiyaljiye, genetik ve çevresel etkenlerin yanı sıra sağlıksız alışkanlıkların da yol açabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Aydoğ, özellikle masa başında bilgisayar karşısında uzun saatler çalışanları yoğun şekilde etkileyen bu ağrıların, kişinin psikolojisini ve sosyal ilişkilerini de bozduğunu söylüyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ece Aydoğ, fibromiyaljide dikkat edilmesi gereken 5 önemli noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 

 

Alışkanlıklar doğrudan etkiliyor!

 

Fibromiyalji genetik etkenlerin yanı sıra, çoklu vitamin eksiklikleri ve hormonal değişikliklerle ortaya çıkabilirken, günlük yaşamda bazı yanlış alışkanlıklar da hastalığa zemin hazırlayabiliyor ya da doğrudan ağrıları tetikliyor. Özellikle; az uyumak, egzersizde aşırıya kaçmak, sigara içmek, gün boyu masa başında bilgisayar karşısında mola vermeden/bel ve sırtı rahatlatmadan çalışmak, rutubetli ve soğuk ortamlarda kalmak, stresi yönetememek ve sağlıksız beslenmek bu hataların başında geliyor. 

 

Stresle yakından ilgili!

 

Hastaların en çok boyun, sırt ve bel ağrılarından şikayet ettiklerini belirten Prof. Dr. Ece Aydoğ “Ağrılar bazen belin aşağısı ya da yukarısı, bazen vücudun sağ ya da sol yarısı, bazen de tüm vücutta hissediliyor. Hastalarımız ağrıların genellikle stresle tetiklendiğini belirtiyor ki, yapılan araştırmalar da stresin fibromiyaljiyi tetiklediğini ya da doğrudan hastalığa yol açabildiğini gösteriyor. Stresi azaltmak, hiç değilse yönetmeyi öğrenmek, depresyonla başa çıkabilmek, gerekirse uzman desteği almak bu ağrıların azalmasında önemli rol oynuyor” diyor. 

 

Tedaviyi mutlaka doktor yapmalı!

 

Fibromiyalji hayatı tehdit eden bir hastalık değil ancak yaşam kalitesini çok büyük ölçüde düşürüyor. Fibromiyaljinin tedavi edilmediğinde; kişinin hem evde hem işteki konsantrasyonunu bozduğunu, günlük yaşam aktivitelerini kısıtladığını belirten Prof. Dr. Aydoğ, tedavinin mutlaka doktor tarafından yapılması gerektiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam ediyor: “Fibromiyalji tedavisi zor olan; iltihabi, romatizmal olmayan kronik, tekrarlayıcı bir hastalıktır. Tedavi süreci mutlaka doktor kontrolünde ilerletilmelidir.  Yanlış ve gereksiz tedaviler hastalığın daha komplike hale gelmesine neden olur, maddi ve manevi  kayıplarla sonuçlanır.”

 

Tek başına ilaç tedavisi yetersiz kalıyor!

 

Fibromiyaljinin tedavisi; ilaçla ve ilaç dışı yöntemlerle yapılıyor. Prof. Dr. Ece Aydoğ, hastalığın tedavisinde tek başına ilaç kullanımının yeterli olmadığını belirterek “Şikayetlerinize göre en uygun ilaç tedavisi doktorunuz tarafından planlanacaktır. Tek başına ilaç tedavisi yetersiz kalmaktadır. İlaç dışı   tedaviler egzersiz (aerobik egzersizler, kas kuvvetlendirme egzersizleri, su içinde yapılan egzersizler, gurup çalışmaları), uyku terapileri, stres yönetim terapileri vb içermektedir. Her birey farklı olduğundan fibromiyaljinin tek bir tedavisi yoktur. Tedavi adım adım olmalıdır” diyor.

 

 

Bu önlemlerle korunabilirsiniz!

 

 

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ece Aydoğ, “fibromiyaljiden korunmak için; düzenli egzersiz yapmak, yüzme, yürüyüş, bisiklet gibi düşük etkili aeorobik egzersizler tercih etmek faydalıdır. Yoga da beyin ve vücut arasındaki iletişimi düzenleyerek korunmaya destek sağlar. Yeterli ve kaliteli uyumak, sağlıklı beslenmek, sigaradan uzak durmak, masa başında sağlıklı duruşa sahip olmak, bilgisayar karşısında uzun süre kesintisiz çalışmayıp ara ara mola vermeyi ihmal etmemek, stresi yönetmeyi öğrenmek ve bazı gevşeme tekniklerinden faydalanmak da fibromiyaljiden korunmada önemli unsurlardır” diyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı