Aylık arşivler: Kasım 2024

Netflix’in yeni dizisi Senna için özel gösterim İstanbul’da gerçekleşti.

Motor sporları efsanesi Ayrton Senna’nın hayatını konu alan Netflix dizisi Senna’nın özel gösterimi İstanbul’da gerçekleştirildi. Dizi, 29 Kasım’da Netflix’te yayınlanacak

Lider eğlence servisi Netflix, motor sporları efsanesi Ayrton Senna’nın yaşamını konu alan yeni dizisi Senna için İstanbul Kanyon AVM’de özel bir gösterim etkinliği gerçekleştirdi. 29 Kasım’da tüm dünyayla aynı anda Türkiye’deki Netflix üyeleriyle buluşacak olan kurgusal dizi, motor sporları, medya ve kültür-sanat dünyasından önemli isimleri bir araya getirdi. Etkinliğe katılanlar arasında Cem Bölükbaşı, Burcu Burut Erenkul, Ayhancan Güven, Ali Türkkan ve Birkan Polat gibi sporcular da yer aldı.

Altı bölümlük dizi, üç kez Formula 1 dünya şampiyonluğu yaşayan Senna’nın karting yılları, İngiltere’deki Formula Ford yarışlarına katılmak için evinden ayrılması ve San Marino Grand Prix’si sırasında yaşadığı trajik kaza da dahil olmak üzere pek çok önemli olaya yer veriyor. 

Başrolünde Brezilyalı oyuncu Gabriel Leone’nin yer aldığı yapımın showrunner koltuğunda Vicente Amorim oturuyor. Dizinin yönetmenliğini ise Amorim ve Julia Rezende birlikte üstleniyor. Dizide Senna’nın hayatında iz bırakan Alain Prost (Matt Mella), Galvão Bueno (Gabriel Louchard) ve Xuxa (Pâmela Tomé) gibi önemli isimler de izleyiciyle buluşuyor. Oyuncu kadrosunda ayrıca Alice Wegmann (Lilian, Ayrton’un ilk eşi), Camila Márdila (Viviane Senna, kız kardeşi), Christian Malheiros (Maurinho, sürücünün arkadaşı), Hugo Bonemer (Nelson Piquet), Julia Foti (Adriane Galisteu), Kazuhiro Muroyama (Soichiro Honda), Marco Ricca (Milton, Ayrton’un babası), Nicolas Cruz (Leonardo, erkek kardeşi), Rodrigo Veloso (Flávio, eniştesi), Susana Ribeiro (Zaza, Ayrton’un annesi) yer alıyor. 

Brezilyalı yapım şirketi Gullane tarafından hazırlanan dizi, Ayrton Senna’nın ailesinin desteği ve mirasını yeni nesillere aktarmayı hedefleyen Senna Brands iş birliğiyle hayata geçirildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Oscar adayı Jude Law’un başrolünde olduğu ‘Star Wars: Skeleton Crew’, tüm dünya ile aynı anda 3 Aralık’tan itibaren sadece Disney+’ta!

“Çocukları ciddi birer karakter olarak ele alan bir macera.” ‘Star Wars: Skeleton Crew’un yaratıcılarından Christopher Ford, tüm dünya ile aynı anda 3 Aralık’ta ilk iki bölümüyle sadece Disney+’taki yerini alacak Lucasfilm imzalı yeni Star Wars serüvenini bu sözlerle özetliyor. Jon Watts ile birlikte, ikilinin 2017’deki ortak projesi ‘Spider-Man: Homecoming’ten çok daha önce bu fikri geliştirmeye başladıkları 8 bölümden oluşan yeni dizi, dört çocuğun “görünüşte güvenli” olan gezegenlerinde yaptıkları keşif sonrası sıra dışı ve tehlikeli bir galakside kaybolmalarını ve evlerine dönüş yolunu bulma serüvenlerini ekrana taşıyor. 

 

Oscar adayı Jude Law’u düzenbaz ve eksantrik Jod karakteriyle izleyeceğimiz ‘Star Wars: Skeleton Crew’da Law’a, Ravi Cabot-Conyers, Ryan Kiera Armstrong, Kyriana Kratter, Robert Timothy Smith, Tunde Adebimpe, Kerry Condon ve Nick Frost eşlik ediyor. Bölümlerin Jon Watts, David Lowery, Daniel Kwan & Daniel Scheinert, Jake Schreier, Bryce Dallas Howard ve Lee Isaac Chung tarafından yönetildiği dizi, izleyenlere gençken yaşadıkları kaçma ve yetki sahibi olma isteği gibi hisler üzerinden kolektif bir duygu yaşatacak. 

 

‘The Mandalorian’ ve ‘Ahsoka’ gibi Yeni Cumhuriyet dönemine kamerasına çeviren ‘Star Wars: Skeleton Crew’, karakterlerinin her birinin çok boyutlu yönüyle ‘Star Wars’ evrenine dair eğlenceli, derinlikli ve macera dolu bir seyir perspektifi sunacak. Dizinin yapımcılarından Jon Favreau ile Dave Filoni’nin en büyük misyonlarını, serinin geçtiği dönem çerçevesinde hikayeye derinlik katmak olarak özetledikleri ‘Star Wars: Skeleton Crew’, çocukların ciddi birer “yetişkin” olarak görülebilecekleri bir dünya yaratıyor. 

 

İlk iki bölümünün ardından her hafta yeni bir bölümüyle seyircilerle buluşacak olan merakla beklenen dizi, 3 Aralık’tan itibaren Disney+’ta serüvenine başlayacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Masuder Öncülüğünde Düzenlenen 3. Uluslararası Maden Suyu Kongresi’nde İlk Gün Sona Erdi

Masuder üyeleri, sektör temsilcileri ve maden suyu paydaşları, 26 Kasım’da düzenlenen 3. Uluslararası Maden Suyu Kongresi’nin ilk gününde bir araya geldi.

“Bir Ömür Maden Suyu” temasıyla hayata geçirilen kongrede, maden suyunun toplum sağlığına katkıları ve ekonomik değerini artırmaya yönelik iş birliği imkanları ele alındı.

Türkiye Maden Suyu Üreticileri Derneği (Masuder) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Maden Suyu Kongresi’nin ilk günü sona erdi. İlk ikisi Kızılay Doğal Maden Suları tarafından organize edilen kongre, bu yıl “Bir Ömür Maden Suyu” temasıyla hem fiziki hem de çevrim içi oturumlarla katılımcıları bir araya getiriyor.

Bilim ve Sektör Temsilcileri Bir Araya Geldi

Kongrenin İstanbul Bosphorus’ta düzenlenen ilk günü, Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Masuder Başkanı Ömer Kızıl ve Bilim Kurulu Başkanı Muhammet Emin Çam’ın açılış konuşmaları ile başladı. Uzman konukların ve yetkili isimlerin katıldığı panellerde ise maden suyunun üretim süreçlerinden pazarlamaya, beslenmeden gastronomiye, sürdürülebilirlikten sağlık ve güzellik uygulamalarına kadar birçok konu ele alındı. 

Gazeteci Özlem Aktay’ın moderatörlüğündeki “Ulusal ve Küresel Maden Suyu Politikaları” ilk panelin konukları; MTA Genel Müdürlüğü Genel Müdür Eski Yardımcısı Nizamettin Şentürk, Avrupa Doğal Mineral Suları Genel Sekreteri Patricia Fosselard, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Şenol Yücel ve Akademisyen Dr. Ecz. Metin Uyar idi. Tartışmalarda maden suyunun kaynak yönetimi, uluslararası standartlar ve sektörün gelecekteki politikaları detaylı bir şekilde ele alınarak, yerel ve küresel iş birliklerinin önemine dikkat çekildi.

NielsenIQ Takım Lideri Esra Doyduk Yalçın’ın “İçecek Kategorisi Ekonomisi” başlıklı sunumunun ardından ise TÜBİTAK MAM, Ar-Ge Direktörü Prof. Dr. Mehmet Pala’nın “Maden Suyunun Sağlık Yararları ve Kullanım Alanları” isimli panel geçekleşti. Panelin konukları; Kaizen Class Academy Gıda Mühendisi Tuğba Parıltı, Türkiye Voleybol Federasyonu Eğitim Kurulu Koordinatörü Prof. Dr. Selda Bereket Yücel, İstanbul Kent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gamze Akbulut ve İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Alagözlü idi. Oturumda, maden suyunun sağlık üzerindeki olumlu etkileri, sporcular ve bireyler için beslenmedeki önemi, farklı kullanım alanları ve bilimsel çalışmalardan elde edilen güncel veriler ışığında değerlendirildi.

Kongrenin öğleden sonraki seanslarında ise ilk olarak Kantar Türkiye Genel Müdürü Hande Beceren “Ulusal ve Küresel Tüketici Eğilimleri” isimli sunumunu gerçekleştirdi. Ardından, Gazeteci, Gıda Mühendisi ve Su Someliyesi Ebru Erke’nin moderatörlüğündeki “İçecek Dünyasında İnovasyon, Trend ve Pazarlama” başlıklı oturum, Beslenme Uzmanı Elvan Odabaşı, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Itır Erhart, Endüstriyel Bilim İnsanı Can Kayacılar ve DSM Firmenich Yaratım ve İnovasyon Başkan Yardımcısı Harish Babu’nun katılımıyla düzenlendi. Panelde, içecek sektöründeki yenilikçi yaklaşımlar, tüketici beklentilerindeki değişimler ve geleceğin pazar dinamiklerine yön verecek stratejiler kapsamlı bir şekilde ele alındı.

Gazeteci Celal Toprak’ın modere ettiği “Maden Suyu Ekonomisi ve Sektör Geleceği” başlıklı oturum ise, Yemeksepeti Market Ticari Direktörü Melis Erel Onay, Bizim Toptan Satış Mağazaları Kategori Müdürü Ali Güven, Şişecam Bölge Satış Kıdemli Direktörü Başar Tırpancı ve Döhler Bölge Satış Direktörü Hakan Şen’in katılımı ile düzenlendi. Panelde, maden suyu sektörünün ekonomik katkıları, tüketici alışkanlıklarındaki değişimler ve sürdürülebilirlik odaklı yenilikçi uygulamalar tartışmaya açıldı.

3.Uluslararası Maden Suyu Kongresi’nin ikinci günü ise çevrimiçi bir şekilde “kongre.madensuyu.org” adresi aracılığıyla paylaşılacak link üzerinden takip edilebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haldun Taner’in Ölümüsüz Eseri “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” Şehrin Tiyatrosunda

Yazılmasının üzerinden 60 yıl geçmesine rağmen hala güncelliğini koruyan Haldun Taner’in “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” oyunu Yelda Baskın rejisiyle İBB Şehir Tiyatroları seyircisiyle buluşuyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Haldun Taner’in yazdığı, Yelda Baskın’ın yönettiği “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” oyununu seyirciyle buluşturuyor. Oyun, 27 Kasım 2024 Çarşamba günü 20.30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde ilk gösterimini yapıyor.

Epik Tiyatro’nun büyük ustası Haldun Taner, bu kült eserinde 31 Mart Vakası’ndan 71 Muhtırası’na kadar bireysel ve toplumsal anlamda yaşanan dönüşümlerin yanı sıra hiç değişmeyen şeylerin taşlamasını yapıyor. Oyunda yoksul bir aileden gelen, hayatı sorgulamadan yaşayan “dürüst” Vicdani ile varlıklı bir ailede doğan, servetine servet katarak yükselebilmek için her yolu mubah gören Efruz isimli iki zıt karakterin hayat hikâyesi aktarılıyor. Hiciv, mizah ve yer yer hazin hikâyelerle ilerleyen oyun, sınıfsal farklılıkların birey ve sosyal yaşam üzerindeki etkileri, insan tabiatı, vatan sevgisi, iyilik-kötülük gibi konulara dair sorular sorduruyor. Vicdani kendi gibi olanlara şöyle sesleniyor: “Ey benim kardeşlerim/ İbret olsun hayatım/ Açın ne olur gözünüzü, / Sakın siz de benim gibi/ Safçasına/ Plak olmayın”

 

Oyunun yönetmeni Yelda Baskın, eseri şöyle anlatıyor:

 

““Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” düsturuyla biçimlendirilmiş bir toplumda, birey olmasına izin verilmemişlerin hikayesi… İşte, bu bizim hikayemiz.

Haldun Taner klasikleşen bu eserinde; iktidarların görev bilincini suistimal ederek, milli ve dini duyguları kullanarak “sıradan” insanı nasıl sömürdüğünü hicvediyor. Vicdani, Efruz karakterleri üzerinden…

Vicdani ve Efruz oyunda sadece iki karakter değil aynı zamanda iki sınıfın temsilcisi…

Haldun Taner, sınıfsal farklılıkların insan hayatını nasıl şekillendirdiğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.

Oyun boyunca değişen tarihsel ve toplumsal olaylar yirminci yüzyıl Dünya’sının ve Türkiye’sinin panoramasını çiziyor. Güncelliğini yitirmeyen bu eser, sadece geçmişi anlatmıyor, bugünü anlamak için bizi geçmişimizle buluşturuyor. 

Shakespeare nasıl “Çürümüş bir şeyler var” diyorsa,

Molière yaşadığı toplumun ikiyüzlülüğünü ve gülünçlüğünü nasıl aktarıyorsa,

Haldun Taner de çürümenin, ikiyüzlülüğün, birey ve toplum olamayışımızın izlerini sürüyor.

Biz de Haldun Taner’in kılavuzluğunda bu iz sürmeye eşlik ediyoruz.  

Komedinin ve trajedinin iç içe geçtiği oyunumuzda…

Toplumsal eleştiriyi dozunda yapabilmek ne büyük marifet, dili bu denli iyi kullanabilmek, kendi insanını böylesi tanıyabilmek… Bizler içinse bu büyük usta ile buluşabilmek, ne mutluluk!

Yazılışının altmışıncı yılında Haldun Taner’in “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” oyununu Şehir Tiyatroları’nda iyi bir ekip ile çalışabildiğim için bahtiyarım.”

 

Müziğini Sercan Büyükedes’in, dramaturgisini Gökhan Aktemur’un, dekor tasarımını Barış Dinçel’in, kostüm tasarımını Nihal Kaplangı’nın, koreografisini İlkem Ulugün’ün, ışık tasarımını Fatih Mehmet Haroğlu’nun, efekt tasarımını Metin Küçükyılmaz-Nesin Coşkuner’in, korrepetitörlüğünü Sinan Arslan’ın yaptığı, fotoğraflarını Sadi Ayan’ın çektiği oyunda Alp Tuğhan Taş, Aybar Taştekin, Cafer Alpsolay, Can Alibeyoğlu, Doğan Şirin, Emrecan Karakurum, Özgür Atkın, Özgür Dağ, Seda Çavdar, Yiğit Ali Uslu rol alıyor.

Oyun, 27-30 Kasım 2024 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘İnsanca’ Müzik Gösterisi ile Kadın Hikâyeleri Sahnede Can Buldu

Manisa Büyükşehir Belediyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Kültür Merkezi Laleli Salonu’nda ‘İnsanca’ adlı teatral müzik gösterisini sahneledi. Gösteride, Afife Jale’den Mahsa Amini’ye kadar birçok kadının hikâyesi müzik eşliğinde izleyiciyle buluştu.

Manisa Büyükşehir Belediyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında anlamlı bir etkinlik düzenledi. Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi Laleli Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, Mavi Düşler Grubu’nun hazırladığı ‘İnsanca’ adlı teatral müzik gösterisi seyircilerle buluştu. Sanat yönetmenliğini Nazlı Kayın’ın üstlendiği ‘İnsanca’, insana, özellikle de kadına dair hikâyeleri; müzik, şiir ve kısa oyunlarla harmanlayan etkileyici bir gösteri olarak sahnelendi. Afife Jale’den Mahsa Amini’ye, şiddet görmüş bir kadından köyde yaşayan bir büyükanneye kadar pek çok kadının hikâyesini anlatan oyun, izleyicilere hem duygusal anlar yaşattı hem de düşündürdü.

“Herkesin Sesi Olmaya Devam Ediyor”
Mavi Düşler Grubu’nun ‘İnsanca’ adlı teatral müzik gösterisinin sonunda, Manisa Büyükşehir Belediyesi adına Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Kültür ve Sanat Şube Müdürü Alper Pınarcı tarafından çiçek ve hediye takdim edildi. Mavi Düşler Grubu’ndan Nazlı Kayın, konuşmasında, “25 Kasım’da sahnede olmak ve sözlerimi sizlerle paylaşmak çok kıymetliydi. Manisa Büyükşehir Belediyesi Mimar Ferdi Zeyrek, gerçekten vizyonuyla ilk günden itibaren kültür ve sanata verdiği destekle hem kadınların hem de herkesin sesi olmaya devam ediyor. Bu gece bizi sizlerle buluşturduğu için başkanımıza teşekkür ederim,” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borusan Sanat’ta “Müziğin Başkentlerinden” Başyapıtlar

Borusan Sanat, 2024 yılının son günlerinde farklı tarzlara ve dönemlere ait eserlerin bir araya getirildiği özel konserlerle dinleyicilerine keyifli bir müzik deneyimi sunmaya hazırlanıyor. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), 5 Aralık’ta gerçekleştireceği, 2024’ün son konserinde piyanonun günümüzdeki parlak yıldızlarından Marco Vergini’yi ağırlıyor. 

 

“Müziğin Başkentlerinden” başyapıtlar

Sanat yönetmeni ve sürekli şefi Carlo Tenan yönetimindeki BİFO, 2024’ün son konserinde başarılı piyanist Marco Vergini’yi konuk ediyor. 5 Aralık Perşembe günü saat 20.00’de, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde gerçekleşecek “Müziğin Başkentlerinden” konserinde Ravel’in Sol Majör Piyano Konçertosunu seslendirecek olan Vergini, bugüne dek “Arturo Benedetti Michelangeli”, “A. Scriabin” ve “A. Casagrande” gibi uluslararası piyano yarışmalarında elde ettiği başarılarla adından söz ettirdi. Vergini, İtalya’da olduğu kadar Budapeşte’de Franz Liszt Akademisi, New York’ta Carnegie Hall, Cleveland’de Reinberger Chamber Hall, Le Reflet Théâtre de Vevey ve Berlin’de UDK Konzertsaal gibi sahnelerde beğeniyle izlendi. BİFO, yılın son konserini verdiği bu özel gecenin programını Respighi’nin Roma Çeşmeleri ve Schumann’ın 1. Senfonisi ile taçlandırıyor.

MÜZİĞİN BAŞKENTLERİNDEN

5 Aralık 2024 Perşembe, 20.00

Zorlu PSM Turkcell Sahnesi

 

BORUSAN İSTANBUL FİLARMONİ ORKESTRASI

CARLO TENAN şef

MARCO VERGINI piyano

RAVEL Piyano Konçertosu, Sol Majör
RESPIGHI Roma Çeşmeleri, P 106
 SCHUMANN Senfoni no.1, Si bemol Majör, op.38

Aydın Büke ve Füsun Özgüç ile konser öncesi söyleşi
 19.00-19.30, Touché / Zorlu PSM

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kitap Fuarına Öğrenci Akını

İnegöl Belediyesi 8. Kitap Günleri Fuarı adeta öğrenci akınına uğradı. İnegöl’ün farklı okullarından binlerce öğrenci kitaplar ve yazarlarla buluştu.

İnegöl Belediyesi’nin bu yıl 8’incisini düzenlediği Kitap Günleri Fuarı Cumartesi günü kapılarını açmıştı. 01 Aralık tarihine kadar 9 gün süreyle ziyarete açık olacak fuar, hafta sonu ağırlıklı olarak aileler tarafından ziyaret edildi. Pazartesi günü itibariyle de İnegöl Belediyesi’nin Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde yaptığı planlamayla okul ve öğrenci ziyaretleri başladı.

65 BİN ÖĞRENCİ ZİYARET EDECEK

İnegöl Belediyesi hafta içi kırsal bölgeler başta olmak üzere 12 bin 500 öğrenciyi ücretsiz servislerle Kitap Fuarına getirecek. Bunun yanı sıra Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapılan planlama kapsamında her okul kendi planlamasını gerçekleştirerek öğrencileri belirlenen gün ve saatlerde fuar alanına getirecek. Şehirdeki 65 bin öğrencinin okul planlamaları ve bireysel şekilde fuarı gezmesi hedefleniyor.

ÖĞRENCİLER KİTAPLAR VE YAZARLARLA BULUŞTU

Pazartesi günü sabah saatlerinden itibaren alana gelmeye başlayan öğrenciler, kitap fuarında hem yazarlarla bir araya geldi hem etkinlik alanlarında keyifli anlar yaşadı. Fuar alanı adeta öğrencilerle dolup taştı. Stantlarda kitapları ilgiyle inceleyen öğrenciler, okudukları kitapların yazarlarını da karşılarında görünce büyük heyecan ve mutluk yaşadı.

BAŞKAN TABAN KİTAP FUARINI ZİYARET ETTİ

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban da Pazartesi günü fuar alanını ziyaret etti. Öğrenciler ve yazarlarla sohbet eden, kitap stantlarını tek tek gezen Başkan Taban, özellikle yerel yazarlar köşesinde İnegöl’ün minik yazarı 8 yaşındaki Aslıhan Karakurt’la yakından ilgilendi. Karakurt, kapağını da kendi tasarladığı “Minik Çocuk Çöpleri Toparlıyor” isimli dergisini Başkan Taban için imzalayarak hediye etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeme davranışı duyusal olarak da tetiklenebiliyor! Güzel görünen yiyeceklere karşı koyamıyorsanız, sebebi hedonik açlık olabilir

Obezite görülme sıklığının her geçen gün arttığını belirten uzmanlar, fizyolojik ve psikolojik sebeplerin etkili olduğunu söylüyor.

Beslenme isteğinin açlık olmadan psikolojik bir dürtü olarak da ortaya çıkabildiğine dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya  Yiğit, “Aç olmamanıza rağmen, karşınıza çıkan güzel görüntülü, güzel kokulu olan bir besine karşı aşırı bir tüketme isteği duyuyorsanız bunun sebebi hedonik açlık olabilir.” dedi. Yiğit ayrıca hedonik açlığın, beynin ödül sisteminin lezzet ve haz alma süreçleri ile ilişkili olduğunu dile getirerek hedonik açlık sonucu kişilerin, yüksek yağlı ve şekerli yiyeceklere daha sık yöneldiğini vurguladı ve hedonik açlıkla nasıl baş edileceğine dair ip uçları paylaştı. 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, duyusal olarak yeme davranışını tetikleyebilen hedonik açlık hakkında bilgi verdi.

Hedonik açlık, duygusal açlıktan farklı olarak duyularla ilgili

Son yıllarda obezite görülme sıklığının artması ile birlikte obeziteye sebep olan ‘aşırı yemek yeme’ davranışının daha çok araştırıldığını ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Obezitenin sebepleri arasında fizyolojik birçok sebep bulunurken, bunları tetikleyen psikolojik etmenlerin de olduğu görülüyor.” dedi. 

Beslenme isteğinin açlık olmadan psikolojik bir dürtü olarak da ortaya çıkabildiğine dikkat çeken Yiğit, “Aç olmamanıza rağmen, karşınıza çıkan güzel görüntülü, güzel kokulu olan bir besine karşı aşırı bir tüketme isteği duyuyorsanız bunun sebebi hedonik açlık olabilir. Hedonik açlık duygularla, günlük stres durumu ile ilişkilidir. Duygusal açlıktan farklı olarak hedonik açlık, kokusu, görüntüsü yani duyusal olarak bize hoş görünen bir besini tüketme isteğimizi kapsar.” açıklamasını yaptı.

Yağlı ve şekerli yiyecek tüketimini artırıyor… 

Hedonik açlığın, beynin ödül sisteminin lezzet ve haz alma süreçleri ile ilişkili olduğunu dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Hedonik açlık sonucu kişiler, yüksek yağlı ve şekerli yiyeceklere daha sık yönelir. Örneğin bir pastanenin önünden geçerken burnunuza gelen sıcak poğaça kokusu sizin yeme arzunuzu tetikler, haz alma isteğinizi arttırır.” dedi.

Hedonik açlık sonucu lezzetli besinlerin sık sık ve fazla miktarlarda tüketilmesinin yeme bağımlılığı, obezite, hipertansiyon, alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması, uyku apnesi gibi birçok hastalığa da sebep olabildiğine vurgu yapan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, yapılan klinik çalışmalarda hedonik açlığın, tıkanırcasına yeme sendromu gibi yeme bozukluklarına da sebep olabileceğinin bildirildiğini söyledi.

Hedonik açlık ile nasıl baş edilebilir?

Hedonik açlık ile nasıl baş edileceğine değinen Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Öncelikle fizyolojik olarak vücudunuzu sağlıklı besinler ile doyurmanız gerekir. Yediğiniz yemeğin görüntüsünü iyileştirmek, tabaklarınızı yeşil sebze ve meyvelerle süslemek, yemeklerinizi az miktarda baharatlar kullanarak zenginleştirmek duyusal olarak da   doymanıza, yani yediğiniz yemekten haz almanıza  katkı sağlar.” dedi. 

Muz, kivi, ananas, yaban mersini, ahududu gibi serotonin yani mutluluk hormonunu arttıran besinlere yönelmenin de hedonik açlıkla baş etmede etkili bir yöntem olabileceğini aktaran Yiğit, sözlerini şöyle tamamladı:

“Yağsız protein kaynaklarını da beslenmenize ekleyin. Yeterli miktarda su tüketmek, günlük olarak hafif tempolu açık hava yürüyüşleri veya evde yapabileceğiniz basit adım egzersizleri de beyninizin haz bölgesini uyaracak, hedonik açlığınızı kontrol etmenize   katkı sağlar. Hedonik açlığınızı tetikleyen özellikle iştah açıcı tatlı ve yemek görüntülerinin bolca olduğu   sosyal mecralardan uzaklaşmakta yani ekran süresini azaltmakta da fayda var. Besin endüstrisinin, pazarlama stratejilerinin oldukça güçlü olduğu bu yüzyılda duyusal uyaranlarımızı kontrol etmekte zorlansak da ruhumuzu doyuran aktivitelere yönelmek yaşam kalitemizi arttıracak ve sağlığımıza iyi gelecektir.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ali Mahir Başarır ve Levent Üzümcü katılımıyla İzmir Şehir Tiyatroları’nda perde öğretmenlere özel açıldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları “Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikâyesi” adlı oyunuyla 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel bir gösterim yaptı. Oyunu eğitimciler ayakta alkışladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT) 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel “Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikayesi” oyununu İzBBŞT İsmet İnönü Sahnesi’nde öğretmenlerle buluşturdu. İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü’nün rol aldığı, Cengiz Toraman’ın yazıp yönettiği oyunun gösterimine öğretmenlerin yanı sıra CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, İzmir Şehir Tiyatroları Şube Müdürü İlayda Akbıyık, İzBBŞT Danışma Kurulu üyeleri Semih Çelenk, Orhan Alkaya, Zeynep Altıok, Eftal Sevinçli ve Cem İdiz katıldı. Öğretmenlerin ayakta alkışladığı gösterimin ardından Pınar Okyay tarafından Levent Üzümcü’ye çiçek takdim edildi. Usta oyuncunun çiçeği, lisede okuduğu yıllarda edebiyat öğretmenliğini yapan Sevgi Tetik’e sunmasıyla duygu dolu anlar yaşandı.

“Tiyatro salonlarını boş bırakmasınlar”

Oyunun ardından konuşan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, İzmirli tiyatroseverler ve İzmir Şehir Tiyatroları’ndan övgüyle bahsetti. Tiyatro seyircisinin çok özel olduğunun altını çizen Başarır, “Oyunu izlediğim için çok mutlu oldum, güzel dakikalar geçirdik. İzmir Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü bildiğiniz gibi İzmirli, Ege’nin sanatçısı. Burada doğdu, Türkiye’de tanındı. İzmir’in ona ihtiyacı vardı. Aslında Levent Üzümcü gibi sanatçılara Türkiye’nin her yerinde ihtiyaç var. Kendisinin tüm İzmir’i tiyatro ile daha fazla buluşturacağını düşünüyorum. İzmir’den tüm ülkeme sesleniyorum, sanata ve sanatçıya sahip çıkalım. Tiyatro salonlarını asla boş bırakmasınlar, çünkü bu oyunları sahneye koyanların en büyük ilham kaynağı seyircilerinden aldığı alkıştır” ifadelerini kullandı.

Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikâyesi hakkında

“Bir kurtarıcı arıyorsan eğer, içindeki cana bak yeter.”

Osmanlı İmparatorluğu’nun son demleri…

Yurtlarından sürgün edilen bir aile…

Demirci ustası Deli Rüstem ve oğlu Cemal’in Girit’te başlayıp İstanbul’a, oradan Çanakkale’ye ve nihayet Ayvalık’a uzanan masalsı ve destansı hikâyesi…

Tiyatromuzun meddah geleneği ve modern tiyatronun olanaklarının birlikte kullanıldığı Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikâyesi seyircisini büyülü bir yolculuğa çağırıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gölcük’te tiyatro perdesi kahkaha ile açılacak

Gölcük Belediyesi tiyatro etkinlikleri kapsamında; “Benimle Güler Misin?” adlı komedi türü tiyatro oyunu, 29 Kasım Cuma günü Kervansaray’da sahnelenecek.

 

Gölcük Belediyesi kültür-sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen tiyatrolar, bir kez daha tiyatro severleri kahkahaya davet ediyor. Etkinlikler kapsamında “Benimle Güler Misin?” adlı tiyatro oyunu 29 Kasım Cuma günü Kazıklı Kervansarayı Kültür Yapısı’nda sahnelenecek. İnteraktif komedi türündeki oyun 20.00’da perdelerini aralayarak izleyenlerine eğlence dolu unutulmaz bir akşam yaşatacak.

 

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, tüm hemşehrilerini ücretsiz düzenlenecek olan tiyatro oyununa davet etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı