Aylık arşivler: Şubat 2025

Disney+’ın Hande Erçel ve Barış Arduç’un Başrollerinde Yer Aldığı ‘Aşkı Hatırla’ Dizisinin Çekimleri Tamamlandı!

The Walt Disney Company’nin tüm dünyada milyonlarca üyeye sahip dijital yayın platformu Disney+, yeni yıla hızlı girerek art arda yeni lokal içeriklerini yayınlamaya devam ediyor. Bu senenin iddialı projelerinden, başrollerinde Hande Erçel ve Barış Arduç’u buluşturan ‘Aşkı Hatırla’ dizisinin çekimleri geçtiğimiz günlerde İstanbul’da tamamlandı. Saner Ayar’ın yapımcılığında O3 Medya imzasını taşıyan dizinin orijinal hikayesini Ahmet Vatan kaleme alırken, projenin yaratıcısı olan Özgür Önurme aynı zamanda yönetmenliğini de üstleniyor. 

 

İstanbul ve Kapadokya’da çekimleri gerçekleşen romantik komedi türündeki 8 bölümlük dizinin oyuncu kadrosunda Hande Erçel ve Barış Arduç’a Feyyaz Şerifoğlu, Başak Gümülcinelioğlu, Alper Saldıran, Naz Göktan, Begüm Akkaya, Melis Minkari ve Sezin Akbaşoğulları ve Fatih Al gibi genç ve usta isimler eşlik ediyor. 

 

Evlilik yolundayken ayrılık yaşayan güvenilir, ünlü mimar Deniz (Barış Arduç) ve fenomen bir editör olan Güneş (Hande Erçel), tesadüfen karşılaştıkları günün akşamında telefonlarına düşen bir mesajla hayatlarını değiştirecek bir yolculuğun içinde kendilerini bulurlar. Bu yeni macera onlara ilişkilerindeki eksik parçaların izini sürdürecek ve aşkı yeniden hatırlatacaktır.

 

Disney+ Türkiye, ayrıca yeni reklam özelliğini 12 Şubat’ta hayata geçirdi. Bu özellik ile platforma özel orijinal yapımlar, gişe rekorları kıran filmler, ödüllü ve eleştirmenlerce beğenilen dizilerin yer aldığı herkese hitap eden içerik kütüphanesi sürekli büyüyerek izleyicilerle buluşmaya devam ederken hem üyelere hem de reklamverenlere yeni fırsatlar sunuluyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Türkiye’de yerleşik girişimler tarafından yurt dışında kontrol edilen girişimlerin elde ettiği ciro 2023 yılında 85 milyar 801 milyon dolar oldu

Yurt dışında kontrol edilen girişimlerde en yüksek ciro ticaret faaliyetinde oluştu
 

Yurt dışında kontrol edilen girişimlerin 2023 yılında faaliyete göre oluşan ciro toplamında ilk sırada ticaret; sonra sırasıyla sanayi, hizmet ve inşaat faaliyetleri yer aldı. Yurt dışında ticaret faaliyeti gösteren girişimler toplam 32 milyar 984 milyon dolar ciro elde etti. Ciro toplamında ikinci sırada yer alan sanayi faaliyetinde 31 milyar 111 milyon dolar, üçüncü sıradaki hizmet faaliyetinde 12 milyar 689 milyon dolar ve son sıradaki inşaat faaliyetinde ise 9 milyar 16 milyon dolar ciro elde edildi.

Yurt dışında kontrol edilen girişimlerin 900’ü hizmet, 840’ı ticaret, 523’ü sanayi ve 303’ü ise inşaat sektöründe faaliyet gösterdi. 

Yurt dışında kontrol edilen girişimlerin en etkin olduğu coğrafya Avrupa oldu
 

Avrupa (AB27+EFTA) ülkeleri 2023 yılında girişim sayısında %38; ciroda %32 pay ile birinci sırada yer aldı. Diğer Avrupa ülkeleri ise %19,8 pay ile girişim sayısında, %27,1 pay ile de ciroda ikinci sırada yer aldı. Yakın ve Orta Doğu ülkeleri cirodan aldığı %12,7 pay ile üçüncü sırada yer aldı. Girişim sayısında üçüncü sırayı payı %13,5 olan Diğer Asya ülkeleri aldı. Çalışanlar sayısında %29,5 ile en büyük paya sahip olan Diğer Avrupa ülkeleri, personel maliyetinde %29,3 pay ile ikinci sırada yer aldı. Personel maliyetinde en büyük payı %31,8 ile Avrupa (AB27+EFTA)  ülkeleri aldı.

Yurt dışında kontrol edilen girişim sayısının en yüksek olduğu ülke Almanya, en yüksek cironun elde edildiği ülke Birleşik Krallık oldu
 

Yurt dışında kontrol edilen girişim sayısının en yüksek olduğu ülke 2023 yılında 242 girişim ile Almanya oldu. Almanya’da kontrol edilen girişimlerin 2023 yılında elde ettiği ciro 3 milyar 396 milyon dolar iken bu girişimlerde çalışanlar sayısı 6 330 ve personel maliyeti 390 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Birleşik Krallık 2023 yılında 9 milyar 993 milyon dolar ile yurt dışı girişimlerden sağlanan cironun en yüksek olduğu ülke oldu. Birleşik Krallık’ta kontrol edilen girişimlerin sayısı 131 olup bu girişimlerde çalışanlar sayısı 8 388,  personel maliyeti ise 586 milyon dolar olarak gerçekleşti.
 

Rusya, yurt dışında kontrol edilen girişim sayısı açısından 141, elde edilen ciro açısından da 6 milyar 953 milyon dolar ile ikinci sırada yer aldı. Ciroda 5 milyar 657 milyon dolar ile üçüncü sırayı alan Romanya’da kontrol edilen girişim sayısı 91 olarak gerçekleşti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: İstihdam endeksi yıllık %2,6 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,6 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %0,8 azaldı, inşaat sektöründe %5,7 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %4,0 arttı. 

Çalışılan saat endeksi yıllık %0,3 azaldı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %0,3 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %3,8 azaldı, inşaat sektöründe %0,3 arttı ve ticaret-hizmet sektörlerinde %1,7 arttı.

Brüt ücret-maaş endeksi yıllık %72,7 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında brüt ücret-maaş endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %72,7 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %70,4, inşaat sektöründe %69,2 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %74,6 arttı.

İstihdam endeksi çeyreklik %0,3 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %0,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %0,6 azaldı, inşaat sektöründe %0,9 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %0,7 arttı.

Çalışılan saat endeksi çeyreklik %1,3 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %1,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %0,2 arttı, inşaat sektöründe %0,7 azaldı, ticaret-hizmet sektörlerinde 2,3 arttı.

Brüt ücret-maaş endeksi çeyreklik %11,7 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında brüt ücret-maaş endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %11,7 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %12,6, inşaat sektöründe %6,5 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %11,8 arttı.

Saatlik işgücü maliyeti endeksi yıllık %75,6 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik işgücü maliyeti endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %75,6 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %80,9, inşaat sektöründe %69,8 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %73.6 arttı.

Saatlik kazanç endeksi yıllık %73,1 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %73,1 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %77,2, inşaat sektöründe %68,7 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %71,7 arttı.

Saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi yıllık %88,5 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %88,5 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %99,9, inşaat sektöründe %74,8, ticaret-hizmet sektörlerinde %83,8 arttı.

Saatlik işgücü maliyeti endeksi çeyreklik %10,3 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik işgücü maliyeti endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %10,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %12,5, inşaat sektöründe %7,5 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %9,2 arttı.

Saatlik kazanç endeksi çeyreklik %10,3 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %10,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %12,4, inşaat sektöründe %7,2 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %9,3 arttı.

Saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi çeyreklik %10,0 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %10,0 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %12,8, inşaat sektöründe %8,9 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %8,3 arttı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuklarda Geçmeyen Grip Ciddi Hastalıklara Yol Açabilir

Kış ayları, özellikle okul çocukları için hastalıklar açısından büyük risk taşıyor. Çocuklar üst solunum yolu enfeksiyonlarına daha sık yakalanıyor, grip çocuklar arasında zincirleme bir şekilde yayılmaya devam ediyor. Grip, çocuklarda yetişkinlere benzer belirtiler göstererek, daha hızlı seyredebiliyor. Özellikle bağışıklık sistemi yetişkinlere göre daha zayıf olan çocuklarda, grip hızlı bir şekilde zatürre ve bronşite kadar ilerleyebiliyor. Yüksek ateş, karın ağrıları ve özellikle kusma çocuklarda daha şiddetli oluyor ve kusma nedeniyle vücuttaki sıvı kaybı da fazla olduğu için hastanede tedavi edilmeleri gerekebiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Eser Akkuş, çocuklarda mevsimsel grip ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. 

 

Ailelere önemli görev düşüyor

Çocuklar sağlığına gerekli özeni gösteremeyebilirler. Burada ailelere önemli görevler düşmektedir. Özellikle genel durumu iyi olmayan çocuklar mutlaka doktora götürülmeli ve antibiyotik gibi ilaçlar doktora sormadan verilmemelidir. Çocuklarda grip belirtileri çok iyi gözlenmelidir. 

Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilir: 

  • Yüksek ve düşmeyen ateş
  • Halsizlik
  • Karın ağrısı
  • Kusma
  • Öksürük

Hastalık döneminde çocuklar çok daha özenli beslenmeli 

Aileler grip olan çocuklarda ilaç tedavisine ek olarak çocukların beslenmesine çok dikkat etmelidir. Tedavi sağlıklı ve dengeli bir beslenme ile desteklenmezse bu tür gribal enfeksiyonlardan sonra en çok orta kulak iltihabı ve alt solunum yolu enfeksiyonları görülebileceği unutulmamalıdır. Çocuklarda grip döneminde hem ateş hem de beslenmeye bağlı olarak sıvı kaybı olabilmektedir. Bu nedenle sıvı alımı artırılmalıdır. Dengeli ve sağlıklı beslenmeye dikkat edilmelidir. Özel bir menü hazırlamaya gerek yoktur ancak çocuklara katkısız, koruyucu madde içermeyen besin gruplarından verilmelidir. 

 

D vitamini desteği doktor önerisiyle alınmalı

Kış mevsiminde güneş ile olan temas azaldığından dolayı hem çocuklarda hem de yetişkinlerde D vitaminin azaldığı görülmektedir. D vitaminin az olması da hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Doktor tavsiyesiyle eksik olan kan düzeyine bakılarak, yaşa uygun bir şekilde D vitamini damla olarak verilmelidir. D vitamini doktor önerisiyle alınmalı, aileler bu konuda kendi istekleri doğrultusunda çocuğa D vitamini vermemelidir. 

 

Çocuk hastayken okula gönderilmemeli

Grip tanısı konulan bir çocukta 5 gün süren yüksek ateş olabilir. Özellikle ateşli döneminde çocuğu okula göndermemek gerekmektedir. Yaklaşık 5 – 7 gün boyunca çocuklar evde sağlıklı beslenmeli ve doktorunun verdiği ilaç tedavisi uygulanmalıdır. Bir hasta çocuğun tüm sınıfı olumsuz yönde etkileyeceği ve hasta edebileceği unutulmamalıdır. 

 

Grip genelde aile bireylerinden birine bulaştığında tüm fertlerde görülebilmektedir. Evde grip olan bir kişi varsa o kişi sağlıklı olanlardan uzak durmalı, ev sık sık havalandırılmalı, eller düzenli olarak yıkanmalı, başta havlu olmak üzere ortak eşya kullanımı kısıtlanmalıdır. Bu şekilde bulaştırıcılık riskini azaltmak mümkündür. 

 

Çocuğunuz sık grip oluyorsa…

Bir kez grip olan çocuk, mikrobu aldığı için bir daha kolay kolay hasta olmayacaktır. Ancak yine de okulda sıra arkadaşının hasta olması çocuk için bir risktir. Bütün kurallara dikkat edilse de çocuk böyle bir durumda yeniden hastalanabilir. Bu tür durumlarda da özellikle sık hastalanan çocuklar için kapsamlı tetkiklerin yaptırılması ve bağışıklığının daha fazla güçlenmesi için doktor önerisiyle gerekli tedavinin başlatılması gereklidir. 

 

Ateş 5 günden uzun sürerse dikkat!

Grip tanısı konulan bir çocuğun ateşinin 5 gün sürmesi ve düşmemesi normal kabul edilmektedir. Ancak ateş 5 günden uzun sürüyorsa, çocukta genel durumu çok iyi değilse, solunum sıkıntısı, öksürük, nefes daralması, ciddi bir orta kulak ağrısı varsa o zaman komplikasyon gelişmiş olabilir. Bu durumda tekrar hekime başvurulmalıdır. Çocuktaki hastalık bulgularına göre ayaktan ya da yatarak tedavi uygulanır. Gerekirse akciğer filmi, kan testleri yapılır ve ek ilaçlar önerilir. Akciğer enfeksiyonları hızlı ve ağır seyredebileceği için önemlidir ve takibi gereklidir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

35 Yaş Üzeri Anne Adayları Dikkat!

Günümüzde kadınların çalışma hayatında daha fazla yer almaları, eğitim ve kariyer planlamaları derken evlilik ve çocuk sahibi olma yaşları ileriye taşınıyor. Acıbadem Kartal Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Akif Sargın “Anne olmak pek çok kadın için vazgeçilmez bir istek olsa da özellikle son yıllarda çeşitli nedenlerle ertelenmek durumunda kalınabiliyor. Ancak 35 yaş ve üzerindeki gebelikler, tıbbi olarak “ileri anne yaşı” kapsamında değerlendiriliyor. Bu yaş grubunda doğurganlık azalmaya başladığı gibi, gebelikte bazı risklerin görülme olasılığı da artıyor. Bu nedenle, ileri anne yaşı gebeliklerinde daha sıkı bir takip, multidisipliner bir ekip yaklaşımı ve özel bir planlama yapılması büyük önem taşıyor” diyor. Yaşın yanı sıra günlük yaşamda yapılan bazı hataların da gebelikte riski artırabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Sargın, riskli gebeliğe yol açabilen etkenleri anlattı, anne adaylarına hem bebeklerinin hem de kendilerinin sağlığı için dikkat etmeleri gereken 10 kuralı sıraladı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.   

 

 

Riskli gebeliklerin en yaygın nedenleri!

 

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Akif Sargın, riskli gebeliklerin en yaygın nedenlerini; “35 ve üzeri yaşın yanı sıra gebelik öncesinde diyabet, tiroid ve hipertansiyon gibi kronik hastalıkların ihmal edilerek kontrol altına alınmaması, aşırı kilo, hareketsiz yaşam, sigara, alkol ve bilinçsiz ilaç kullanımı, kadın ve doğum uzmanına düzenli muayene olmamak şeklinde sıralıyor. Aynı zamanda genetik hastalıklar, kan pıhtılaşma bozuklukları, böbrek ve bağışıklık sistemi hastalıkları, plansız gebelik, önceki gebeliklerde düşük veya erken doğum hikayesi olmasının da gebeliği riskli duruma soktuğunu vurgulayan Prof. Dr. Sargın “Bu hastalıkların kontrol altında tutulması, sağlıklı bir gebelik süreci için önemlidir. Bu nedenle özellikle internetten edinilen yanlış bilgilerle hareket etmek yerine, mutlaka bir hekime danışılmalı, her türlü soru hekime rahatlıkla sorulabilmelidir” diyor. 

 

Düzenli kontrol şart!

 

35 yaş ve üzeri anne adaylarının düzenli doktor kontrolü, potansiyel sorunların erken tespit edilmesi ve müdahale edilmesi açısından kritik önem taşıyor. Prof. Dr. Mehmet Akif Sargın özellikle ikiz, üçüz veya daha fazla çoğul gebeliklerde erken doğum riski, düşük doğum ağırlığı, preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) ve plasenta sorunlarının daha sık görüldüğüne dikkat çekerek şöyle konuşuyor: “Bu tür gebeliklerin yönetiminde uzman bir ekip ve düzenli takip çok önemlidir. Her anne adayının durumu farklıdır, bu yüzden bireysel bir değerlendirme yapılması gereklidir. Ultrasonografi, kan testleri ve diğer tıbbi incelemelerle bebeğin gelişimi ve annenin sağlığı sürekli izlenir. Bu kontroller sayesinde, olası komplikasyonlar erken dönemde önlenebilir, kontrol altına alınabilir ya da tedavi edilebilir.” Prof. Dr. Sargın, günümüzde çok hızlı gelişen tıp teknolojileri sayesinde, riskli gebeliklerde hem anne hem de bebeğin sağlığının çok daha güvenli bir şekilde takip edilebildiğini ve yönetilebildiğini belirterek “Özellikle yüksek çözünürlüklü ultrasonografi cihazları, genetik tarama testleri ve gelişmiş cerrahi teknikler, risklerin azaltılmasında büyük rol oynuyor. Ayrıca, erken doğum riski olan bebekler için yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin gelişmiş olması, bu bebeklerin yaşama şansını artırıyor” diyor.   

 

Anne adaylarına sağlıklı yaşam tavsiyeleri!

 

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Akif Sargın hem bebeğin hem de anne adayının sağlığı için mutlaka dikkat edilmesi gereken 10 kuralı şöyle sıralıyor;

  • Sağlıklı ve dengeli beslenin.
  • Düzenli uykuya çok özen gösterin.
  • Hareketsiz yaşamdan kaçının, mutlaka her gün hafif egzersizler yapın.
  • Stres hem bebeğe hem anne adayına zarar verdiğinden stresinizi yönetmeyi öğrenin.
  • Sigara ve alkolden kesinlikle kaçının.
  • Kafein tüketiminden uzak durun, bol su için.
  • Doktora düzenli muayeneyi ihmal etmeyin. Kronik hastalıklarınızın mutlaka düzenli takibini yapın.
  • Riskli gebeliklerin yönetiminde uzman bir ekip ve düzenli takip çok önemli olduğundan kesinlikle özen gösterin.
  • Doktorunuzun önerdiği vitamin ve takviyeleri düzenli olarak kullanın.
  • Sosyal medya, internet ya da arkadaş çevresinden duyduklarınızla hareket etmeyin.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Koreograf Serkan Duman, Love Fest’i Görsel Şölene Çevirdi

Türkiye’nin en büyük açık hava organizasyonlarından olan Love Fest muhteşem sahne showlarıyla seyirciyle buluştu.

İzmir’in kalbinde Alsancak’a kurulan dev podyumda seyircilerin büyük ilgisi soğuk havayı ısıttı. Moda şöleninde ünlü model ve oyuncu Wilma Elles baş manken olarak podyuma çıkarken, Duman Fashion Event’in yerli ve yabancı 30 modeli de defilede görev aldı. 

Koreograf Gökhan Duman ve Serkan Duman yarattıkları ambiansla defileyi görsel şölene çevirirken tasarımcılar Ayla Ölçer, Dilek Süslüler Kadriye Akın ve Gökkuşağı markasının “2025 İlkbahar-Yaz” kreasyonları seyircilerin beğenisine sundu. 

Dora Magazin ve Konak Belediyesi’nin Duman Ajans işbirliğiyle gerçekleştirdiği festivalin gördüğü yoğun ilgiyle geleneksel hale geleceği açıklandı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Emanet” Galeri Kalem Güzeli Koleksiyonu Seçki Sergisi, Zeytinburnu Kültür Sanat’ta!

Galeri Kalem Güzeli, geleneksel sanatların icrasına, sergilenmesine ve geniş kitlelere ulaşmasına verdiği desteği 20. yılında da istikrarla sürdürüyor. Galeri Kalem Güzeli Koleksiyonundan yapılan seçkide 5 asır öncesinden günümüze çok değerli hat çalışmaları yer alıyor. Serginin Küratörü Mehmet Lütfi Şen, “Hat sanatı her devirde büyük sanatçıların geleneğe yeni büyük eserler eklemesiyle bütün dünyada saygı ve hayranlık uyandırmaya devam etmektedir. Bugün önemli olan bu geleneği kavramak, ona çağdaş imkânlar kazandırarak geleceğe kaynaklık edecek eserler yaratmaktır.” diyerek “Emanet” adlı seçkinin gayesini ve önemini vurguluyor. 26 Şubat Çarşamba günü saat 19.00’da açılışı gerçekleştirilecek sergi, 28 Mart 2025 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. “Emanet”, her gün saat sabah 10.00’dan gece 00.00’a kadar Zeytinburnu Kültür Sanat’ta ziyarete açık olacak.

 

Galeri Kalem Güzeli

Galeri Kalem Güzeli, Y. Mimar İbrahim Hakkı Yiğit ve Y. Mimar Ahmet Yılmaz’ın ortak iştirakleri ile sanatın üretimini, sergilenmesini ve geniş kitlelere ulaşmasını desteklemek amacıyla 2005 yılında İstanbul’da kurulmuştur. Kadim sanatları ön plana alan yaklaşımı ile beraber GKG, bu sanatların esas kaidelerinin ve sanat ahlâkının korunarak çağdaş sanatçılar tarafından sürdürülebilir olmasını hedeflemektedir. Bu yaklaşımı ile ebru, hat, çini, minyatür, resim gibi sanat dallarına yönelik koleksiyonlar oluşturmakta, eski ve yeni sanatçılar tarafından üretilen eserleri bir araya getirerek geniş kitlelere, farklı sanat dallarındaki nitelikli eserleri okuma imkânının önünü açmaktadır. GKG’nin açılışı 2005 yılında “Ölümünün 15. yılında Mustafa Düzgünman” Ebru Sergisi ile yapılmıştır. İlk yurt dışı etkinliğini BAE’de “İslamic Arts Festival” bünyesinde gerçekleştirmiştir. Hâlen ülkemizde ve yurt dışında nitelikli kültürel faaliyetlerine devam etmektedir.

 

“Emanet” sergisi ziyaret tarihleri: 26 Şubat-28 Mart 2025

“Emanet” sergisi ziyaret saatleri: 10.00-00.00 (Her gün)

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beylikdüzü’nde AB Destekli Projeyle Kültür Sanata Katkı

Avrupa Birliği destekli “Çocukça Veysel: Veyselce Çocuklar: Doğamızı Koruyoruz” projesinin lansmanı Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.  Proje detaylarının kamuoyu ile paylaşıldığı tanıtım toplantısında konuşan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, projenin sosyal açıdan da büyük bir anlam taşıdığını belirterek, “Bu proje çocuklarımızın; kültürle, sanatla, doğayla nasıl iç içe olabileceğini ve doğayı nasıl korumaları gerektiğini öğretecek çok kıymetli bir proje” dedi.

   

Sivil Toplum Kuruluşları ile her zaman dirsek temasında olan Beylikdüzü Belediyesi, Aşık Veysel Kültür Derneği’nin, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Sivil Katılım Hibe Programı kapsamında desteklenen “Çocukça Veysel: Veyselce Çocuklar: Doğamızı Koruyoruz” projesinin ortaklarından biri oldu.

Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi Trakya Salonu’nda yapılan lansmana Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın yanı sıra Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz, Türkiye Sakatlar Derneği Genel Sekreteri Yılmaz Demirel, Aşık Veysel Kültür Derneği Başkanı Mustafa Özarslan, Türkiye Sakatlar Derneği Beylikdüzü Şube Başkanı Çiçek Sarıkaya, STK temsilcileri ile çok sayıda davetli katılım sağladı. 

 

Çalık: Projenin sonuçlarını belediyecilik anlayışımıza yedireceğiz

 

Proje detaylarının kamuoyu ile paylaşıldığı toplantıda konuşan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, yerel yönetimlerin sivil toplum kuruluşlarıyla yürüttüğü iş birliklerinin önemine değindi. Projenin yalnızca bir kültür-sanat çalışması olmadığını, aynı zamanda çocukların doğaya duyarlılığını artıracak önemli bir eğitim süreci sunduğunu da vurgulayan Başkan Çalık, “Bu proje çocuklarımızın; kültürle, sanatla, doğayla nasıl iç içe olabileceğini ve doğayı nasıl korumaları gerektiğini öğretecek çok kıymetli bir proje” dedi.

 

Çalık: Engelli ve engelli olmayan çocuklar birlikte üretecek

 

Başkan Çalık, projenin sosyal açıdan da büyük bir anlam taşıdığını belirterek, “Bu projeyle engelli ve engelli olmayan çocukların kültür ve sanat aracılığıyla bir arada yaşamalarını, eğitim almalarını, üretmelerini ve arkadaşlık ilişkilerini geliştirmelerini sağlayacağız” dedi. Projenin bir diğer hedefinin de çocuklara ekolojik kültürü öğretmek olduğunu vurgulayan Başkan Çalık, kültür ve sanatın çocukların doğayla olan bağını güçlendireceğine inandığını dile getirdi. Başkan Çalık, projenin Aşık Veysel ismiyle özdeşleşmesinin de anlamlı olduğuna dikkat çekerek, “Aşık Veysel, Türk Halk Müziği’nin en önemli isimlerinden biri. Hayatın anlamı, ölümün kaçınılmazlığı, sevginin gücü ve doğanın güzelliklerini çok sade bir dille anlatır. Bu projeyle ilişkilendirilmesi ayrıca değerli” şeklinde konuştu.

 

Özarslan: Birlikte bir yola çıkıyoruz

 

Aşık Veysel Kültür Derneği Başkanı Mustafa Özarslan, projenin kültürel mirasın yaşatılması ve yeni nesillere aktarılmasında önemli bir adım olduğunu belirterek, “Bu projede çocukları Veysel’le, Veysel’i de çocuklarla buluştururken bütün çocuklara elimizi uzatıyoruz. Proje dokuz ay sürecek ama birçok etkinliği de sığdırmaya çalışacağız. Etkinliklerimiz ve daha kapsamlı çalışmalarımız olacak. Burada sadece çocukları bir araya getirmeyeceğiz, kültür, sanat ve engelli hakları alanlarında çalışan diğer derneklerle ve yerel yönetimlerle bir araya geleceğiz. Bütün bunları sağlamak üzere de projemizde birçok faaliyetimiz olacak. Biz bir proje başlatmıyoruz, aslında birlikte bir yola çıkıyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

Sarıkaya: Doğa sevgisini ve çevre duyarlılığını aşılıyoruz

 

Türkiye Sakatlar Derneği Beylikdüzü Şube Başkanı Çiçek Sarıkaya ise “Çocuklarınıza doğa sevgisi aşılamak, çevre duyarlılığını öğretmek ve iklim değişikliğine karşı bilinçli çocuklar yetiştirmek için yola çıktık. Engelli ve engelsiz çocukları bir araya getirecek, birlikte zaman geçirmelerini sağlayacak; ayrıca Aşık Veysel’in dilinde, içinde yaşadığımız doğayı korumayı öğretecek bir projeyi hayata geçireceğiz. Duyarlılık gösteren ve emeği geçen herkese teşekkür ederim” diye konuştu.

 

Gök: Farkındalık ve iş birliğiyle geleceğe yön veriyoruz 

 

Aşık Veysel Kültür Derneği’ni temsilen konuşan Coşkun Gök ise projenin hedef kitlesi ve uygulanacak çalışmalar hakkında detayları paylaşarak, “Dokuz ay sürecek ve Ankara ile İstanbul’da uygulanacak projemizin temel olarak hedeflediği üç kesim var: engelli olmayan çocuklar, kör çocuklar ve sağır-dilsiz çocuklar. Amacımız, çocukların bir arada bulunarak kültür sanat yoluyla birbirlerini tanımaları ve beraber etkinlik yapabilmelerinin yanı sıra aynı zamanda yerel yönetimler ile sivil toplum örgütleri arasında iş birliğini güçlendirmek. Öncelikle, çocukların kültür sanata katılımı, engelli çocukların bu faaliyetlere dahil edilmesi konularını kapsayan bir strateji ve politika belgesi hazırlayacağız. Aşık Veysel’in üç türküsünden oluşan doğa ve insan sevgisi temalı eserlerini tiyatro ile sahneleyeceğiz. Ayrıca, otuz çocuğun katılacağı iki günlük bir doğa sanat kampı düzenleyecek ve Ankara’da bin fidan dikeceğimiz Aşık Veysel Kardeşlik Ormanı’nı oluşturacağız”  şeklinde konuştu.

 

“Çocukça Veysel: Veyselce Çocuklar: Doğamızı Koruyoruz” projesi

 

“Çocukça Veysel: Veyselce Çocuklar: Doğamızı Koruyoruz” projesi Avrupa Birliği ve Türkiye Belediyeler Birliği ortaklığıyla Sivil Katılım Hibe Programı kapsamında finanse edilerek, kültür ve sanat etkinliklerine erişim fırsatı olmayan çocukların sosyal yaşama entegrasyonunu destekliyor. Çocuklarda doğa ve insan sevgisini güçlendirmeyi hedefleyen proje kapsamında, kültür ve sanat etkinliklerine erişim imkanı olmayan 7-15 yaş arası görme ve işitme engelli çocuklar ile engeli olmayan çocukların, birlikte eğitim alma, üretme, oyun oynama ve arkadaşlık ilişkilerini geliştirme fırsatı bulması amaçlanıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Zona tedavisinde aşının önemi

Zona, suçiçeğine neden olan Varicella-Zoster virüsünün (VZV) latent hale geçtikten sonra yeniden aktifleşmesiyle ortaya çıkan ağrılı ve döküntülü bir hastalıktır. Çocuklukta suçiçeği geçiren kişilerde virüs, kranial sinirin duyusal ganglionlarına veya dorsal kök ganglionlarına yerleşerek yıllarca inaktif durumda kalabilir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması, yaşlanma, stres veya bazı hastalıklar nedeniyle virüs yeniden aktif hale gelerek zona hastalığını tetikleyebilir. 

Zona hastalığı her yaşta görülebilse de, 50 yaş ve üzerindeki bireylerde daha sık rastlanır. Görülme sıklığı bağışıklık sistemiyle yakından ilişkilidir. Yüksek bağışıklık seviyesini koruyan kişilerde zona nadiren gelişir. 

Zona tipik olarak ateş, halsizlik ve şiddetli ağrı ile ortaya çıkar ve bunu üç ila beş gün içinde cilt lezyonları takip eder. Lezyonlar başlangıçta maküler olarak başlar sonra hızla ağrılı veziküllere dönüşür ve tek bir dermatom içinde dağılır. Ciltte oluşan veziküller genellikle patlar, ülserleşir ve sonunda kabuklanır. Döküntüler kuruyana kadar bu aşama en bulaşıcı dönemdir. Bu aşamada ağrı şiddetlidir ve genellikle ağrı kesicilere yanıt vermez, 2-4 hafta sürebilir. Kronik enfeksiyon, 4 haftadan uzun süren tekrarlayan ağrı ile karakterizedir. Ağrının yanı sıra, hastalar; uyuşma, karıncalanma ve iğnelenme gibi hisler yaşarlar. 

Herpes zoster’in cilt lezyonları herpes simpleks, dermatitis herpetiformis, impetigo, kontakt dermatit, kandidiyazis, ilaç reaksiyonları ve böcek ısırıklarından ayırt edilmelidir. Cilt lezyonları gelişmeden önce meydana gelen ağrı, klinikte çoğu kez kolesistit, renal kolik veya trigeminal nevralji gibi diğer ağrılı hastalıklarla karışabilmektedir. Bu yüzden ağrıyı tanımak ve tedaviyi en kısa sürede başlamak son derece önemlidir.

Komplikasyonları Nelerdir?

Zona hastalığının en yaygın komplikasyonu, döküntüler iyileştikten sonra bile devam eden ve aylarca sürebilen şiddetli sinir ağrısıdır. Bu durum özellikle yaşlı bireylerde daha sık görülür. Diğer komplikasyonlar arasında bakteriyel enfeksiyonlar, görme kaybı (eğer göz çevresinde zona gelişirse) ve nadiren nörolojik sorunlar görülebilir.

Zona Aşısı Kimlere Yapılmalıdır ve Kimlere Yapılmamalıdır?

Zona özellikle ileri yaşlarda ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Aşı, hastalığa yakalanma riskini azaltmada ve komplikasyonların önlenmesinde etkili bir yöntemdir. Zona aşısı, genellikle 50 yaş ve üzerindeki yetişkinlere önerilir. Ayrıca, bağışıklık sistemi zayıf olan veya kronik hastalığı bulunan 19 yaş ve üzerindeki bireyler de aşı için adaydır. Daha önce zona geçirmiş olanlar veya suçiçeği aşısı olmuş kişiler de aşı olabilir.

Aşı, şu durumlarda yapılmamalıdır:

Aşının herhangi bir bileşenine karşı ciddi alerjik reaksiyon öyküsü olan kişiler, aktif zona  geçirenler; bu durumda aşılama, iyileşme sonrasına ertelenmelidir. Gebelere veya 4 hafta içinde gebe kalmayı planlayan kadınlara, tedavi edilmeyen tüberkülozlu hastalara, 38,5 derecenin üzerinde ateşi olan  veya ağır şiddette akut hastalığı olanlara ve çocuklarda suçiçeği aşısının yerine yapılmamalıdır. Antiviral tedavi alan kişilerde, aşı uygulanmadan en az 24 saat önce ilaçlar kesilmelidir. Aşıdan en az 2 hafta sonra tedaviye devam edilebilir. 

Kaç Tip Zona Aşısı Vardır ve Hangisi Önerilir?

Günümüzde iki tip zona aşısı bulunmaktadır. Bunların ilki, zayıflatılmış canlı virüs içeren Canlı Zoster Aşısı (ZVL). Bu aşı genellikle 60 yaş ve üzerindeki bireylere tek doz olarak uygulanır. İkincisi ise canlı virüs içermeyen Rekombinant Zoster Aşısı (RZV). Bu aşı ise iki doz halinde uygulanır ve 50 yaş ve üzerindeki bireylere önerilir. İkinci doz, ilk dozdan 2-6 ay sonra yapılır. Bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde de kullanılabilir.

Rekombinant zoster aşısı (RZV), canlı zoster aşısına (ZVL) göre daha yüksek etkinlik ve uzun süreli koruma sağladığı için daha fazla tercih edilmektedir. Ayrıca, canlı virüs içermemesi nedeniyle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde de güvenle kullanılabilir.

Zona hastalığı geçiren biri tekrar zona olabilir mi? 

Zona hastalığını geçirdikten sonra, yeniden zona geçirme riski bulunmaktadır. Bu nedenle, daha önce zona geçirmiş olsanız bile, zona aşısı olmanızı öneriyoruz. Ancak, aşının hastalığı geçirenlerde ne zaman yapılması gerektiği konusunda net bir görüş yoktur. Genel olarak, aktif zona enfeksiyonu sırasında aşı yapılması önerilmez; iyileşme sürecinin tamamlanması beklenir. Bu süre kişiden kişiye değişebileceğinden, en doğru zamanlamayı doktorunuzla belirlemek önemlidir.        

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Banu Yüksel’in Dördüncü Kitabı ‘Kurumsal Yılanlar’ Raflarda

Kurumsal hayatın tanınan danışman ve baş denetçilerinden olan Dr. Banu Yüksel dördüncü kitabı ‘’Kurumsal Yılanlar’’ ile ezberleri bozmaya devam ediyor.

İş hayatı içinde çeşitli olumsuz özelliklere sahip olan kimseleri Kurumsal Yılan olarak adlandıran Yüksel, on farklı hikâyeden oluşan bu kitabı yazarak, kurumsal hayatta bu kişiler tarafından mağdur edilen pek çok insanın sesi olmaya aday.

Yazar, 2019’dan bu yana Türkiye’de ilk kez yapılan şarkılı kitap projesi ile de adından söz ettirmekte. Okurların kitaplarını içselleştirmesi adına her kitap özelinde yaptığı ve stüdyoda bizzat seslendirdiği şarkılar, müzik listelerinde de üst sıralarda yer almakta. Yeni kitabı Kurumsal Yılanlar için de eğlenceli ritimleri ve nüktedan sözleri ile dikkat çeken ‘’Ah Yılanlar’’ şarkısını besteleyen ve seslendiren yazar, bu single’ı da Purpleandmore Production etiketiyle tüm dijital platformlarda müzikseverlerin beğenisine sundu.  Yazar ayrıca, tüm okur ve müzikseverlere ‘’Bu şarkıyı kızgın, kırgın ve stresli olduğunuz zamanlarda dinlemenizi öneririm. Özellikle oyun havası kısmında kurumsal hayatın tüm olumsuzluklarını protesto etmek için kalkıp oynamanızı da… Çünkü delirmemek için bazen delirmek gerekebilir’’ diyerek nüktedan bir mesaj da vermekte.

 

Dr. Banu Yüksel Kimdir?

Banu Yüksel 1975 yılında Çerkes bir ailenin ortanca çocuğu olarak İstanbul Kadıköy’de dünyaya gelmiştir. Uludağ Üniversitesi İşletme ve İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümlerinde lisans eğitimi, Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Yönetimi ve Denetimi Anabilim Dalı ile Mersin Üniversitesi Kadın Araştırmaları Ana Bilim Dalında yüksek lisans eğitimi almıştır. Ardından Conley Üniversitesi’nde Davranış Bilimleri doktorasını tamamlamıştır. 1996 yılından beri kurumsal hayatın içinde yönetim danışmanı, eğitmen ve yönetim sistemleri baş denetçisi olarak görev yapmış olan Yüksel, bu konuların yanı sıra kamu ve özel sektöre yönelik olarak Liderlik, Stratejik Yönetim, Kurumsallaşma, Performans Yönetimi ve Kişisel Gelişim alanlarında eğitimler vermekte ve danışmanlık yapmaktadır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı