Yıllık arşivler: 2025

TOBB ETÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Hizmet Kapasitesini Artırıyor

TOBB ETÜ Tıp Fakültesi Hastanesi, büyüme hedefleri doğrultusunda yapımı devam eden yeni ek binasıyla yatak kapasitesini 200’e, ameliyathane sayısını 14’e ve yoğun bakım yatağı sayısını 55’e çıkarıyor. Modern tıbbi teknolojilerle donatılacak bu yeni sağlık kompleksi, daha geniş bir hasta kitlesine ulaşmayı ve hizmet kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Yeni bir dönemi başlatan bu yatırımla, hastanenin ulusal ve uluslararası sağlık sektöründe lider bir kurum olma vizyonunu desteklediğini açıklayan Medikal Direktör Prof. Dr. Tayfun Aybek yaptığı açıklamada, “Ankara’ya yakışan yeni binamız,  en ileri tıbbi teknolojileri ve her ayrıntısı ile hastalarımızın konforu için tasarladık” Dedi. 

“Altın Neşter’in” Liderliğiyle Yeni Bir Dönem Başlıyor

Robotik cerrahi uygulamalarıyla 2 binden fazla cerrahın canlı olarak izlediği operasyonlarıyla “Altın Neşter” unvanını kazanan ünlü kalp cerrahı Prof. Dr. Aybek, TOBB ETÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Medikal Direktörlüğü görevine atanması ile birlikte, hem hastanenin hem de Türkiye’nin sağlık sektörünün çıtasını yükselten adımlara odaklandığını belirterek,  hastanenin büyüme sürecini ileri teknolojiler ve yenilikçi sağlık hizmetleriyle taçlandırmayı hedeflediklerini kaydetti. 

Bölgesel Liderlikten Uluslararası Tanınırlığa Odaklanacağız

Ek binanın tamamlanmasıyla birlikte, TOBB ETÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin yalnızca fiziksel kapasitesini artırmakla kalmayacağını,  teknolojik altyapısını da güçlendireceğine dikkat çeken Prof. Aybek, şöyle devam etti; “Robotik cerrahi, minimal invaziv müdahaleler ve kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri, hem tedavi kalitesini hem de hasta memnuniyetini artıracak. Bu yeni yatırımla hastane, bölgesel bir sağlık merkezi olmanın ötesine geçerek uluslararası arenada da referans noktası olmayı hedefliyoruz.”

Aybek: ‘Standartlarımızı Bilim ve İnovasyonla Yükseltiyoruz’

Hastanenin büyüme sürecini değerlendiren Prof. Aybek, TOBB ETÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin hastalarının kendilerini güvende hissedecekleri ve en iyi sağlık hizmetini alacakları bir ortam yaratmak olduğunun altını çizerek, “Bu vizyon doğrultusunda, yalnızca kapasitemizi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda bilimsel inovasyon ve kalite odaklı yönetim anlayışımızla standartlarımızı yükseltiyoruz” Dedi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İltihaplı Romatizmada Beslenme İlaç Kadar Önemli

İltihaplı romatizmanın tek bir hastalık olmadığını, 150 farklı türü bulunduğunu biliyor muydunuz? Hatta genellikle eklemlerde belirti göstermesine rağmen, bazı durumlarda hastanın hiçbir eklem şikayeti olmayabiliyor! Acıbadem Bakırköy Hastanesi Romatoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Karaarslan   “İltihaplı romatizma sadece eklemleri etkilemekle kalmaz; gözlerde, ciltte, akciğerlerde ya da kalp ve kan damarları gibi birçok organ ve sistemde etkili olabilir. Bazen çok ilgisiz görünen bir belirti ile de kendini gösterebilir. Örneğin; ağızda aft, göz kuruluğu, tekrarlayan karın ağrıları, nedeni bulunamayan ateş vb bile bu hastalıkların belirtisi olabilir” diyor. İltihaplı romatizmanın tedavisinde beslenmenin, ilaçlar kadar önemli rol oynadığını vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Karaarslan, hastalıkta fayda sağlayan besinler ile kaçınılması gereken besinleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

 

 

İstirahatta bile geçmeyen ağrı!

Halk arasında ‘kireçlenme’ ya da ‘kemik erimesi’ olarak bilinen romatizmal hastalıklar ile karıştırılabilen iltihaplı romatizma hakkında toplumumuzda yeterince farkındalık bulunmuyor. Eklemlerde iltihaplanma, şişlik ve istirahat halinde bile geçmeyen ağrılara yol açan, sabahları kişinin yataktan kaskatı şekilde ya da vücudu tutulmuş halde kalkmasına neden olan iltihaplı romatizmanın, romatizmal hastalıklardan farklı olduğunu ve 150 türü bulunduğunu belirten Acıbadem Bakırköy Hastanesi Romatoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Karaarslan “İltihaplı romatizmanın temel nedeni; bağışıklık sisteminin farklı ve hatta aşırı çalışması sonucu vücudun kendi kendine zarar vermesidir. Bu hastalıklarda ailesel yatkınlık söz konusu olmakla birlikte sağlıksız beslenme, kilo fazlalığı ve sigara gibi çevresel faktörlerin hatta diş sağlığının bile etkisi vardır. Diş ve dişeti hastalıkları iltihaplı romatizmayı tetikleyici olabilmektedir” diyor. 

İltihaplı romatizmanın görülme sıklığının hastalıktan hastalığa değişebildiğini, örneğin; ankilozan spondilit veya romatoid artrit gibi türlerinin göreceli olarak sık görülürken, Skleroderma veya sjögren hastalığının görülme sıklığının daha düşük olduğunu söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Karaarslan sözlerine şöyle devam ediyor: “Yine iltihaplı romatizma hastalıklarında sayılan Ailevi Akdeniz ateşi veya Behçet gibi özel bir grup romatolojik hastalık, ülkemizde oldukça sık görülüyor. İltihaplı romatizmada ağrı en sık görülen belirtidir. Özellikle istirahat ile kötüleşen ağrı bizim için önemli bir ipucudur. Hastalar çoğunlukla sabah ağrısından şikayet ederler. Buna sabah tutukluğu ve katılık da eşlik eder. İltihaplı romatizma bazen çok ilgisiz görünen bir belirti ile de kendini gösterebilir. Örneğin; ağızda aft, göz kuruluğu, tekrarlayan karın ağrıları, nedeni bulunamayan ateş vb bile bu hastalıkların belirtisi olabilir.”

Beslenme kritik önem taşıyor!

İltihaplı romatizmanın tedavisinde beslenmenin ilaç kadar önemli bir rol oynadığını vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Karaarslan; bazı besinlerin vücuttaki iltihabı artırabildiğini, bazılarının ise iltihabın azalmasına yardımcı olabildiğini söylüyor. Romatolojik hastalıklarda iltihabı azaltmanın, ağrıyı hafifletmek ve eklem hasarını önlemek için çok önemli olduğunu belirten Karaarslan “Beslenme, sinir sistemini etkileyerek ağrıyı azaltabilir. Özellikle omega-3 yağ asitleri, ağrı kesici etkisiyle bilinir. Doğru beslenme, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalığın ilerlemesini de yavaşlatabilir. Ancak her romatolojik hastalığın beslenme gereksinimlerinin fırklı olabildiğini belirten Mehmet Karaarslan, bu nedenle Beslenme ve Diyet Uzmanı ile çalışarak kişiye özel bir beslenme planı oluşturulmasının önemli olduğunu söylüyor.  

Bu besinler fayda sağlıyor!

Dr. Öğretim Üyesi Karaarslan iltihaplı romatizmaya karşı fayda sağlayan besinleri şöyle anlatıyor: “Somon, uskumru ve sardalya gibi yağlı balıklar, ceviz, fındık ve badem gibi omega-3 yağ asitleri ve kalsiyum açısından zengin olan besinler, brokoli, karnabalar ve yeşil yapraklı sebzeler, çilek, böğürtlen vb kırmızı-turuncu ve mor renkli sebze-meyveler, tam tahıllar, kurubaklagiller, süt ve süt ürünleri, yoğurt, et, tavuk, yumurta kasların onarımı ve güçlenmesi için büyük önem taşıdığından, bu besinleri tüketmenizi engelleyecek herhangi bir hastalığınız yoksa sofranızda mutlaka yer verin.”

Bu besinlerden kaçının!

Hazır yemekler, paketlenmiş ürünler ve fast food gibi işlenmiş gıdalar ile şekerli içecekler, tatlılar, kek ve kurabiye gibi rafine şeker içeren besinlerden mutlaka uzak durulması gerektiğini belirten Karaarslan “Bu besinler iltihabı artırabildiğinden ve kilo alımına neden olabildiğinden mutlaka uzak durulmalıdır. Ayrıca kızartılmış gıdalar, yüksek miktarda trans yağ içerir; trans yağlar da vücutta iltihabı artırır. Alkolün de karaciğer hasarına yol açmasının yanı sıra bağışıklık sistemini zayıflatıcı ve vücutta iltihabı artırıcı etkisi vardır. Bu nedenle bu tür içeceklerden ve yiyeceklerden de uzak durmak gerekir” diyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzBBŞT ilk 3 ayda 16 bin 824 seyirci ağırladı

İzmir Şehir Tiyatroları 2024-2025 tiyatro sezonunun ilk üç ayında ağırladığı seyirci sayısıyla kendi rekorunu kırdı. Levent Üzümcü’nün genel sanat yönetmenliğinde çalışmalarını sürdüren İzmir Şehir Tiyatroları; ekim, kasım ve aralık aylarında 16 bin 824 seyirciye ulaştı.

Kentin kültür ve sanat yaşamına katkı sağlamak amacıyla kurulan İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT), Levent Üzümcü’nün genel sanat yönetmenliğinde 2024-2025 tiyatro sezonunun ilk üç ayında 16 bin 824 seyirciye ulaşarak kendi seyirci rekorunu kırdı. Oyunlarını 365 seyirci kapasiteli İzBBŞT İsmet İnönü Sahnesi’nde sanatseverlerle buluşturan İzmir Şehir Tiyatroları için bu sayı 2021 yılında 5 bin 31, 2022 yılında 8 bin 463, 2023 yılında 11 bin 715’di.

Üzümcü: Sabırsızlanıyoruz

İzmir Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü, İzmirli tiyatro seyircisinin gösterdiği ilgi sayesinde elde ettikleri başarının sanatın birleştirici gücünün en güzel kanıtı olduğunu belirterek, “Alkışlarıyla yanımızda olan her bir seyircimize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. İzmir Şehir Tiyatroları’nın bir kamu tiyatrosu olarak seyircilerimiz sayesinde, seyircilerimiz için var olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. Sezonun devamında da aynı coşkuyla buluşmak, daha nice oyunda birlikte olmak için sabırsızlanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Oyunların biletleri İzBBŞT Bilet Gişeleri ile kultursanat.izmir.bel.tr web sitesinden satışa sunuluyor. İzmir Şehir Tiyatroları’nın ocak takvimi ise şöyle;

Çok Tuhaf Soruşturma

23 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00

24 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00

25 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 15.00 ve 20.00

26 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 15.00

30 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00

31 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00

Yolcu

9 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00

10 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00

11 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 15.00 ve 20.00

12 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 15.00

15 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00 (Nazım Hikmet’in Doğum Günü Özel Gösterim)

Helikopter

16 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00

17 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00

18 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 15.00 ve 20.00

19 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 15.00

Çocuk Oyunları

Soytarılar Okulu – 28 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 13.00 ve 16.00

Robinson Dans Öğreniyor – 29 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 13.00 ve 16.00

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Hemen implantasyon” uygulaması ile çene kemik hacmi korunuyor

Eksik dişler yerine sabit diş yapmak için uygulanan yapay kök olan implant uygulamalarında birçok yenilik ortaya çıkıyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı, İmplantoloji Uzmanı Prof. Dr. Tosun Tosun, 1965’ten beri uygulanan yöntemin geldiği son noktada çekilen dişler yerine aynı seansta implant uygulamanın mümkün olduğunu söyledi. Tosun, hemen implantasyon uygulamasının mevcut çene kemik hacmini korumada, dişsizlik süresini kısaltmada ve hasta konforunu artırmada avantaj sağladığını kaydetti.

İstanbul Atlas Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı, İmplantoloji Uzmanı Prof. Dr. Tosun Tosun, diş eksikliklerinin giderilmesinde implant uygulamalarının ağız ve diş sağlığının korunmasında etkili olduğunu belirterek yaşam kalitesini yükselttiğini söyledi.

Eksik dişler yerine sabit diş yapmak için uygulanan yapay kök olan ‘implant’ uygulamalarında son yıllarda pek çok yeniliğin ortaya çıktığını belirten Tosun, 60 yıllık bilimsel geçmişe sahip olan implant uygulamaları sayesinde her türlü diş eksikliğinin giderildiğini kaydetti.

Yeni teknolojiler sayesinde çekilen dişler yerine aynı seansta implant uygulamasının mümkün olabildiğini belirten Tosun, “Günümüzde diş çekimlerinden sonra implant uygulanması için her vakada beklenilmesi gerekmemektedir. Bazı vakalarda erken implantasyon adı verilen protokol ile çekilen dişlerdeki enfeksiyon-hasar durumuna göre öncelikle yumuşak doku iyileşmesi için birkaç hafta beklenerek yara yerleri kapandıktan sonra implant uygulaması tercih edilebilir” dedi.

 Hemen implantasyon diş çekilir çekilmez uygulanıyor

Diğer bir yöntem olan ‘Hemen implantasyon’ isimli uygulamaya değinen Tosun, “Hemen implantasyonda diş çekilir çekilmez çekim boşluğu lazer ile dezenfekte edilir ve implant uygulanır. Çekim boşluğunda genellikle diş çekimine sebep olan mikroplar bulunurlar, dolayısı ile bu boşluğu mikroplardan arındırmadan implant uygulamak başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Oysa lazer gibi mikropları bertaraf etmek gücü yüksek olan ışık kaynağı kullanıldığında doku tamamen mikroptan arındırılır ve güvenle implant yerleştirilebilir” dedi.

Çene kemik hacmi korunuyor

Hemen implantasyonun genel sağlığı elverişli tüm bireylerde trafik kazası, çarpma gibi ani gelişen durumlarda veya ağrı-enfeksiyon sonucu planlı olarak diş çekimine karar verilen durumlarda uygulanabildiğini belirten Tosun, “Hemen implantasyon uygulamasının avantajı, mevcut çene kemik hacmini korumaktır. Zira çekim sonrası implant uygulanmayan çene kemikleri hacmen küçülmeye ve daralmaya başlarlar. Uygulamanın diğer avantajı, çekim ile birlikte implant tedavisi başladığından dişsizlik süresinin kısalması ve hasta konforunun artacak olmasıdır” dedi.

Hemen implantasyon uygulamasında bunlara dikkat!

Prof. Dr. Tosun Tosun, hemen implantasyonun genel vücut sağlığı cerrahi uygulamaya uygun olmayan bireylerde ve çekim bölgesini mikroptan arındıran lazer teknolojisi bulunmayan kliniklerde uygulanmaması gerektiğini vurguladı. Tosun, “Hemen implantasyonda çekim bölgesinin lazer ile dikkatlice mikroplardan arındırılmasına, üç boyutlu tomografi çekilerek kemik hacminin hesaplanmasına önem verilmelidir” dedi.
Geciktirilmiş implantasyon uygulaması hakkında da bilgi veren Tosun, “Çekim sonrası hasarın büyük olduğu bazı vakalarda ise kemik boşluklarının tekrar kemikle dolması beklenildikten sonra implant uygulamasına geçilir. Diş eksikliklerini gidermenin en iyi yöntemi implant tedavisidir ancak diş çekiminden sonra bölge uzun yıllar dişsiz bırakılırsa kemik hacimlerinde daralma olur” uyarısında bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Turan Erol Sanat Atölyesi’nde İkinci Dönem Başladı

Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gençleri güzel sanatlar liseleri ve fakültelerin yetenek sınavlarına hazırlayan Turan Erol Sanat Atölyesi’nde ikinci dönem eğitimleri başladı.

 

Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner: “Eğitimin her alanında fırsat eşitliğini sağlamak için gerekli bütün destekleri sunmaya hazırız.”

 

Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde öğrencileri güzel sanatlar liseleri ve fakültelerinin yetenek sınavlarına hazırlayan Turan Erol Sanat Atölyesi’nde ikinci dönem eğitimleri başladı. Eylül ayında açılan ve ilk dönemini tamamlayan atölyenin ikinci dönemi Ocak ayı itibariyle kursiyerleri ağırlıyor. Atölyenin eğitim takviminde yetenek sınavlarında çıkacak soruların ağırlıkta olduğu yoğunlaştırılmış bir akademik program bulunuyor. Her eğitim döneminin ardından öğrencilerin çalışmalarından oluşan bir sergiyi de Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin galerileriyle buluşturan sanat atölyesi, bu sayede öğrencilerin gelişimlerini görmelerine de olanak sağlıyor.

 

ÇANKAYA’DA EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIZ

Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamayı Çankaya’da stratejik bir hedef olarak gördüklerin ve gerekli tüm desteği sağlamaya çalıştıklarını vurgulayan Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner; “Lise giriş ve üniversite sınavlarına hazırlık kurslarımızdan ‘Çankaya Akademi’ adıyla gençlerimizin ücretsiz yararlanmasını sağlıyoruz. Eğitime desteğimizi dijital ortama da taşıyarak binlerce gencimize sınavlara hazırlanma fırsatı sunuyoruz. Bu desteklerimiz ve konservatuvar sınavlarına hazırlık kurslarımızın da stratejik hedefi aynı Cumhuriyetin kalbi dediğimiz Çankayamızda eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak. Bu hedef bize Kurucu Liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten mirastır.”

 

ÜCRETSİZ SANAT EĞİTİMİ

Kültür ve sanatın Çankaya’da çok özel bir yeri olduğunun altını çizen Başkan Güner, gençlerin üniversitelerin güzel sanatlar fakültelerine ve güzel sanatlar liselerine giriş için alması gereken kursların çok pahalı olduğunu vurguladı. Başkan Güner, “Çankayamızın gençleri hiçbir ücret ödemeden konservatuvarlara hazırlanıyor, temel sanat eğitimi, sanat tarihi eğitimi, çizim ve heykel dersleri alıyor. Bir cumhuriyet ressamı olan Turan Erol’un adını yaşattığımız sanat atölyesinde öğrencilere, kendilerini tanıma ve tercih edecekleri ve yetenekli oldukları alanda kendilerini geliştirme fırsatı sunmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.

 

Turan Erol Sanat Atölyesi, öğrencileri lise ve üniversiteye hazırlanmanın yanı sıra yeni yükselen sanat dalı “Dijital Sanatlar” alanında da eğitimler veriyor. Atölyede her hafta akademisyenler ve sanatçılarla dijital sanat atölyeleri de gerçekleştiriliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnegöl’de Tiyatro Haftası

İnegöl Belediyesi Ocak ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında bu hafta bir yetişkin tiyatro gösterisi, bir çocuk tiyatro gösterisi ve bir sergiyi ilçe halkıyla buluşturacak.

İnegöl Belediyesi yeni yılda da kültür sanat etkinliklerine kaldığı yerden devam ediyor. Ocak ayı kültür etkinlikleri kapsamında bu hafta 3 ayrı organizasyon İnegöllülerle buluşacak. Yetişkin ve çocuk tiyatro gösterileriyle İnegöl Kent Müzesinde Mobilyacılar Odası iş birliğinde “Ustalara Saygı” isimli resim sergisi düzenlenecek.

“HASTALIK HASTASI” YENİDEN SEYİRCİYLE BULUŞUYOR

İlk etkinlik 08 Ocak Çarşamba akşamı İnegöl’de kültür ve sanatın merkezi konumundaki Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde düzenlenecek. İnegöl Belediyesi Şehir Tiyatrosunun yeni sezon oyunu olan ve ilk gösterimde ilçe halkının beğeniyle izlediği “Hastalık Hastası” isimli yetişkin tiyatro gösterisi, 20.00’da izleyici ile buluşacak. Ücretsiz biletsiz etkinlik için salon kapıları 19.00 itibariyle açılacak.

“USTALARA SAYGI” SERGİSİ GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR

Haftanın ikinci etkinliği ise 10 Ocak Cuma günü başlayacak. İnegöl Kent Müzesi Serdar Rubacı Sergi Salonunda İnegöl Belediyesi ile İnegöl Marangozlar ve Mobilyacılar Odası iş birliğinde Mobilyacılar Odası’nın kuruluşunun 60’ıncı yılına özel “Ustalara Saygı” isimli sergi düzenlenecek. Sergi 31 Ocak tarihine kadar açık kalarak ve ziyaret edilebilecek.

ÇOCUK TİYATROSUNDA BU HAFTA; “ROZET PEŞİNDE”

11 Ocak Cumartesi günü de Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde hafta sonlarının geleneksel etkinliği çocuk tiyatro gösterisi minik sanatseverlerle buluşacak. “Rozet Peşinde” isimli çocuk tiyatrosu, İnegöllü çocukların beğenisine sunulacak. 14.00’da başlayacak gösteri için 13.30’da salonun kapıları açılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beylikdüzü Belediyesi’nden Örnek Sosyal Belediyecilik

Beylikdüzü Belediyesi gerçekleştirdiği sosyal destek ve sağlık hizmetleriyle 2024 yılı boyunca da ilçe halkının yanında olmaya devam etti.

2024 yılında da örnek işlere imza atan Beylikdüzü Belediyesi, sosyal destek ve sağlık hizmetleriyle bir yandan dayanışma kültürünü güçlendirirken bir yandan da ilçe halkının yaşam kalitesini artırmaya devam etti. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü ile Sağlık İşleri Müdürlüğü kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve özel bakım ihtiyacı olan bireyler başta olmak üzere Beylikdüzü’nde binlerce haneye destek sağladı.

Kesintisiz sağlık hizmeti

Sağlık İşleri Müdürlüğü yıl boyunca; yaşlı ve engelli hizmetleri, ambulans birimi, engelli nakil, engelsiz yaşam birimi, koruyucu sağlık, ağız ve diş sağlığı, evde bakım, diyet ve beslenme, fizik tedavi, defin hizmetleri, koruyucu hekimlik ve mobil sağlık alanındaki çalışmalarını aksatmadan sürdürdü. 2024 yılı boyunca 11 bin 77 kişiye 49 bin 985 sağlık hizmeti sunuldu. Bu hizmetlerden fizyoterapi, evde bakım, ağız ve diş sağlığı gibi alanlar yoğun talep gördü. Engelsiz Yaşam Birimi 887 kişiye 14 bin 310, Fizyoterapi Birimi 562 kişiye 10 bin 772, Engelli Nakil Birimi 601 kişiye 5 bin 520, Evde Bakım ve Destek Birimi ise bin 493 kişiye 5 bin 335 defa hizmet verdi.

Kadına, çocuğa ve aileye yönelik destekler

Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü ise 2024 yılında da ihtiyaç sahiplerine umut olmaya devam etti.  Son bir yılda bin 426 çocuğa eğitim malzemesi sağlanırken bin 900 çocuğa bayramlık giysi sevinci yaşatıldı. Öte yandan 76 bin 980 porsiyon sıcak yemek, bin 814 haneye erzak yardımı, 43 bin 301 porsiyon taziye yemeği, 80 bin 598 parça ev eşyası ve kıyafet yardımı yapıldı. Tüm Türkiye’ye örnek olan “Beslenme Saati” uygulaması kapsamında ise bin 888 çocuğa 235 bin 918 paket beslenme desteği sağlandı. Ayrıca danışmanlık hizmetleri kapsamında Kadın Dayanışma Merkezi ile Aile Danışma Merkezi de hizmetlerini sürdürdü. Temizlik ve bakım hizmetleri kapsamında ise 193 haneye 352 kez temizlik hizmeti, 364 haneye 2 bin 456 kez kuaför hizmeti, 269 haneye 2 bin 206 kez öz bakım desteği sunuldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kerem Alışık ve Evrim Alasya 2200 Kişiye Oynadı!

Kerem Alışık ve Evrim Alasya’nın başrollerini paylaştığı oyun sezonun en çok ilgi gören oyunlarından biri olarak yoluna devam ediyor.

Yapımcılığını Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu ve Piu Entertainment’in üstlendiği, yönetmenliğini Işıl Kasapoğlu’nun yaptığı “Aşk Biter mi?”, 2024-2025 tiyatro sezonunun ilk yarısında en çok konuşulan ve her oyunu kapalı gişe sahnelenen yapımı oldu. Özgün konsepti ile de dikkat çeken Aşk Biter mi? yeni yıldan itibaren yoğun ilgi nedeniyle 2200 kişilik Zorlu Turkcell Sahnesi’nde sahnelenmeye başladı. Geçtiğimiz akşam 2025’in ilk oyununda kapalı gişe sahnelerini açan oyunun iki başarılı oyuncusu Kerem Alışık ve Evrim Alasya, 2 bin 200 kişi tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.

Kerem Alışık ve Evrim Alasya’nın tüm karakterleri canlandırdığı oyunda iki oyuncu geçmişleri ile hesaplaşırken “aşk biter mi?” sorusuna yanıt arıyor. Alışık ve Alasya, oyunda sadece kendi karakter hikayelerini yaşamakla kalmıyor, kimi zaman Attilâ İlhan, Orhan Veli, Cemal Süreya, kimi zaman Didem Madak, Maria Missakian , Sıdıka Su gibi hepimizin içine işlemiş, duygularımızın tercümanı olmuş büyük aşkların, büyük şairlerin karakterlerini sahneye taşıyor.

Etkili hikayesinin yanı sıra Alışık ve Alasya’nın seslendirdiği şiir ve şarkılar eşliğinde aşkı anlatan oyun izleyenleri kendi aşklarıyla baş başa bırakıyor… Serhat Yiğit’in yazdığı oyun, izleyenleri kendi aşklarıyla baş başa bırakıyor.

Oyunun biletlerine Biletix, Passo, Biletinial, Bubilet ve tiyatrolar.com’dan ulaşılabiliyor.

 

Aşk Biter mi Ocak-Şubat 2025 Programı

11 Ocak 2025 /Caddebostan Kültür Merkezi Büyük Salon, İstanbul

25 Ocak 2025/ Zorlu PSM – Turkcell Sahnesi, İstanbul

14 Şubat 2025 / Zorlu PSM – Turkcell Platinum Sahnesi, İstanbul

15 Şubat 2025 / Zorlu PSM – Turkcell Platinum Sahnesi

 

KÜNYE  

YAPIMCILAR: ÇOLPAN İLHAN & SADRİ ALIŞIK TİYATROSU ve PİU ENTERTAİNMENT

YAZAN: SERHAT YİĞİT

YÖNETEN: IŞIL KASAPOĞLU

DEKOR TASARIM: HAKAN DÜNDAR

IŞIK TASARIM: CEM YILMAZER

KOSTÜM TASARIM: İNCİ KANGAL ÖZGÜR

MÜZİK DİREKTÖRÜ: VOLKAN AKKOÇ

KOREOGRAF: MARAL CERANOĞLU

DANIŞMAN: İSMAİL SÜRÜCÜOĞLU

FOTOĞRAF: LEVENT ÖZDEMİR

YARATICI AJANS: BI CREATIVE

REJİ ASİSTANLARI: TÜLAY BEKAR ÖZTÜRK & BÜŞRA TEZCAN & SENANUR BELMA AĞCABAY &

YAPIM ASİSTANI: ÖMÜR KURŞUN

SAHNE AMİRİ: EMİR FURKAN ÇAVDAR

 

OYUNCULAR: KEREM ALIŞIK & EVRİM ALASYA

ORKESTRA:

PİYANO: VOLKAN AKKOÇ

KEMAN: BUSE KADEMLİ

BAĞLAMA: NUMAN DİREKÇİ

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cesur İnsanların Heyecan Dolu Maceralarına Tanıklık Edeceğimiz ‘İspanya Sınır Güvenliği’ 8 Ocak Çarşamba 00.00’da National Geographic’te Başlıyor!

8.000 kilometrelik İspanya kıyı şeridini korumak için her gün hayatlarını riske atan profesyonellerden oluşan İspanya Sahil Güvenlik ekibi, uyuşturucu kaçakçılarını, insan tacirlerini ve yasa dışı kaçak avlananları engellemek ve tehlikede olanları kurtarmak için gece gündüz görevinin başında çalışıyor. 

 

Bu cesur ekibinin heyecan dolu maceralarını konu alan “İspanya Sınır Güvenliği”, 8 Ocak Çarşamba saat 00.00’da National Geographic’te başlıyor!

 

Bilimin, keşfin ve hikâye anlatımının gücüne inanarak 130 yılı aşkın bir süredir dünyanın en güvenilir markalarından biri olmayı sürdüren National Geographic’in birbirinden iddialı yapımlarını D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, S Sport Plus, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rahim Ağzı Kanserinde Hayat Kurtaran 3 Yöntem!

Rahim ağzı kanseri dünyada üreme çağındaki kadınlarda en sık görülen kanser türü. Dünyada her yıl yaklaşık 600 bin ülkemizde de 2 binden fazla kadına rahim ağzı kanseri tanısı konuluyor.

Temel nedenini Human Papilloma Virüsü’nün oluşturduğu rahim ağzı kanseri, ülkemizde en sık görülen 3’üncü jinekolojik kanser olarak karşımıza çıkıyor. Rahim ağzı kanseri ileri evrede tespit edilirse hastalığın tedavi edilme şansı düşerken, erken teşhis ise hayat kurtarıyor! Acıbadem Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum / Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Engin Çelik,  düzenli  muayenelerini olan kadınlarda ileri evre rahim ağzı kanserinin neredeyse hiç görülmediğine dikkat çekerek, “Zira, rahim ağzı kanserinde aşı ve testlerden oluşan 3 yöntem hayat kurtarmaktadır.   Öyle ki bu kanser türü HPV aşılarıyla önlenebilmekte ve aynı zamanda PAP Smear ile HPV testleri sayesinde hücreler kansere dönüşmeden tedavi edilebilmektedir. Dolayısıyla, kadınların 21 yaşından itibaren hiçbir yakınmaları olmasa bile hekim aksini önermedikçe her 3 yılda bir PAP smear (rahim ağzı sürüntüsü) testi  ve 30 yaşından sonra her 5 yılda bir  Human Papilloma Virüsü taraması yaptırmaları büyük bir önem taşımaktadır.  Ayrıca HPV aşısı da yüzde 90’lara varan etkinliği sayesinde kanseri önleyebilmektedir. En uygun dönem 11-12 yaşları olsa da aşı 9-46 yaş arasında da etkili olabilmektedir” diyor.

 

Vücut virüsü genellikle temizliyor, ancak… 

DNA virüsü olan İnsan Papilloma Virüsü’nün (HPV) cilt ve mukozayı enfekte eden  200 kadar farklı tipi mevcut. En sık ciltte siğil yapan HPV tip 1 görülüyor. Bunun dışında, genital bölgede HPV tip 6 ve HPV tip 11’e rastlanıyor.  HPV en sık cinsel temas yoluyla bulaşıyor. Çok nadiren başka bir nedenle geçebiliyor. Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Engin Çelik, kadınların yüzde 80’inin hayatlarının bir döneminde HPV ile karşılaştıklarını belirterek, “Vücudun savunma sistemi, çoğunlukla 2 yıl içerisinde Human Papilloma  Virüsü’nü temizlemektedir. Ancak kanser yapan Tip 16 – 18 başta olmak üzere bazı HPV tipleri bağışıklık sisteminden kaçtıktan sonra rahim ağzı hücrelerinin genomunu değiştirerek kansere neden olabilmektedir. Türkiye’de 30 yaş üstü 7 milyon kadına yapılan HPV taramasında, kanser yapan tiplerin yaklaşık yüzde 5 oranında olduğu görülmektedir” diyor.   

 

Bu etkenler riski artırıyor! 

Sigara, bağışıklık sistemini bozan hastalıklar veya ilaç kullanımı, çok sayıda doğum yapmak, erken yaşlarda cinsel birliktelik yaşamak ve birden fazla cinsel partnerin olması rahim ağzı kanserinin risk faktörlerini oluşturuyor.   Ancak rahim ağzı kanseri düzenli jinekolojik muayene olmayan ve rahim ağzı kanseri taraması yaptırmayan kadınlarda görülüyor. Zira, erken teşhis sayesinde kanser öncüsü lezyonlar cerrahi müdahaleyle alınarak, kanserin oluşumu önlenebiliyor.

 

En sık görülen 3 belirtisine dikkat! 

Human Papilloma Virüsü bulaştıktan sonra kansere ilerlemediği sürece belirti vermiyor. Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Engin Çelik, rahim ağzı kanserinin çoğunlukla HPV enfeksiyonundan yıllar sonra geliştiğini belirterek, “Lezyon oluşan kadınlarda en sık görülen şikayetler ise cinsel ilişki sonrası kanama, akıntı ve düzensiz vajinal kanamadır” diyor. 

 

21 yaşından itibaren PAP Smear testi şart! 

Rahim ağzı kanseri taraması, 21 yaşından itibaren,  hekim aksini önermedikçe, her 3 yılda bir, jinekolojik muayene sırasında yapılan PAP Smear (rahim ağzı sürüntüsü) testiyle gerçekleştiriliyor. HPV taramasının da ülkemizde 30 yaşından sonra her 5 yılda bir yapılması öneriliyor. Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Engin Çelik, rahim ağzı kanseri taramasında ana hedefin rahim ağzı kanserine dönüşebilecek kanser öncülü lezyonların tespit edilmesi olduğunu vurgulayarak, “PAP Smear ve HPV testleri tarama testleri olup, anormal tarama testi sonuçları kanser varlığını göstermez. Tarama testlerinin sonuçları normal değilse tanı için rahim ağzının mikroskop benzeri bir aletle büyütülerek incelenmesini içeren kolposkopi işlemi yapılmaktadır. Kolposkopik inceleme sonrasında kanser öncülü lezyonlar tespit edilirse tedavi aşamasına geçilmektedir” diye konuşuyor.  

 

Erken evrede ameliyatla tedavi ediliyor! 

Rahim ağzı kanserinin tedavisi; hastanın yaşı, çocuk isteği ve hastalığın evresine göre planlanıyor. Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Engin Çelik, çok erken evrede tespit edilen ve rahminin korunmasını isteyen kadınlarda rahim ağzının koni şeklinde çıkarılmasının yeterli olabildiğini söylüyor. Hastalık çevre dokulara yayılmamışsa radikal histerektomi olarak adlandırılan ve rahmin alınmasını içeren ameliyatın yapıldığını   belirten Doç. Dr. Engin Çelik, “İleri evrede ise cerrahi tedaviden ziyade kemoterapi ve radyoterapi tedavisi uygulanmaktadır” diyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı