Kategori arşivi: Güzellik

Ayfer Öz; “Aradığınız duyguları, mucizeler ile ulaşabilirsiniz”

Kişisel gelişim ve Spiritüel Yaşam Uzmanlığı alanlarında başarılı isimler arasında yer alan Ayfer Öz, 4 Ocak 2023 tarihinde açılışını  yapacağı ‘Mucizeler Kursu’ adlı eğitim programına ilgiler artmakta. Öz; “Mucizeler mümkündür ve kaynağı da sadece bizdedir. Limitli bilinç yapısından kurtulduğumuzda, mucizelerin mümkün olduğu bilince geçeriz ve geçmişin etkilerinden kurtulup anı deneyimleyen oluruz. Aslında hep peşinden koştuğumuz huzur buradadır” ifadelerini kullanarak açıklamalarına devam etti.

ÖZ, MUCİZELER KURSU HAKKINDA BİLGİLER VERDİ

Ayfer Öz, Mucizelerimize ulaşmanın mümkün olduğuna değindi. Öz’ün 4 Ocak 2023 tarihinde açacağı  ‘Mucizeler Kursu’na ilgi artarken, kurs hakkında soruları yanıtladı. Sosyal meday platformalarından gelen en çok soruları değerlendiren Öz, yanıtlar verdi.

-“MUCİZELERİMİZİ BULMAK İÇİN NE KADAR ZAMAN GEREKİYOR?”

Öz; “Mucizeler kursu, 365 gün süren kolaylıkla uygulanabilen her gün tekrarlanan küçük metinlerin olduğu bir zihin dönüşüm programıdır. Her ders bir gün için tasarlanmıştır. Bir yıl boyunca her hafta aynı gün o haftanın dersleri verilir ve dersler hafta boyunca her gün yaşamınızın akışını etkilemeden içinizden tekrar etmek suretiyle kolaylıkla uygulanır. Herkes için her zaman uygundur”

-“MUCİZELER KURSUNA KATILMAK İÇİN ŞARTLAR NELER? MUCİZELER HERKESTE VAR MI?”

Öz; “Yargı barındırmaz. Dil, din, ırk, mezhep barındırmaz. Herkesi her şartta sorgulamadan kabul eden bir yapıya sahiptir. Hiçbir hazırlık veya özel çalışma gerektirmez. Bazen karşınıza çıkan o günün dersi size beklediğiniz bir sorunun cevabı gibi gelir. aşk, iş, eğitim, para, aile, sağlık  hayatınıza dair tüm alanlarda etkisini gösterir. Mucizeler Kursu’nun bir dersinde der ki: ‘gerçek olan tehdit edilemez, gerçek olmayan var olamaz. Burada Tanrı’nın huzuru yatar’ Nedir gerçek olan ve olmayan? Kurs, gerçek olan ve olmayan arasında; bilgi ve algı arasında… Belirgin bir ayrım yapar. Bilgi gerçektir. Gerçek değiştirilemez, başı ve sonu yoktur. Zamana ve mekâna göre değişiklik göstermez. Algı dünyası ise zamanın, değişimin, başlangıcın ve bitişlerin dünyasıdır. Değişkenlik gösterir. Gerçeğe değil yoruma dayanır. Gerçek sandığın yorumlarınla yarattığın kendi gerçekliğindir. Ölüm, kayıp ve ayrılık inancı üzerine kurulmuştur. Bizi algı ve yorumlardan oluşan illüzyonlar dünyasından gerçeğe götüren kurstur”

-“MUCİZELER GÜNLÜK HAYATIMIZI NE KADAR DEĞİŞTİRECEK? BİZ FARKEDEBİLECEK MİYİZ?”

Öz; “Acı, keder, kuşku, öfke, kırgınlık, pişmanlık gibi bizi altüst eden duyguları oluşturan alışa geldiğimiz düşünce sistemimizi değiştirir. Her gün yapılan derslerle beynimizde yavaş yavaş yeni nörolojik ağlar oluşturur. Doğruluğunu sorgulamadan inandığımız yargı ve yorumlarımız nedeniyle inandığımız düşüncelerin bize çektirdiği acıları önce fark ederiz ve derslerin tekrarıyla da bakış açılarımızı değiştirmiş olur acıları bırakırız. Kısıtlı bakış açıları, hatalı algılar, yargı ve yorumlar gider, yerine bağışlamanın huzuru (ki burada ki bağışlama bildiğimiz anlamda değildir kurs içerisinde bağışlamanın gerçek anlamı da öğrenilecektir ve bu içsel huzurun en kolay formülü olarak yeni yaşamınızda sizin mucizevi anahtarınız olacaktır.) Ve gerçeği görebilme yetisi gelir. Mucizeler mümkündür ve kaynağı da sadece bizdedir. Limitli bilinç yapısından kurtulduğumuzda, mucizelerin mümkün olduğu bilince geçeriz ve geçmişin etkilerinden kurtulup anı deneyimleyen oluruz. Aslında hep peşinden koştuğumuz huzur buradadır”

-“MUCİZELERİMİZİ BULDUĞUMUZDA KAYBEDEBİLİR MİYİZ?”

Öz; “Bu kursu sadece çağrıyı duyanlar alır. Duymaya hazır olmayanlar için zaman uygun değildir. Gün olacak ve bu kursu almamış kimse kalmayacaktır. Kollektif anlamda mucize bilincine erişmiş toplumlar olabilmemiz dileğiyle. Özümüze geri dönüş yani hakikat yolunda bize rehberlik edecek bu kursta sizlere davetiye olmaya niyet ediyorum. Çağrımı duyanlarla harika bir yıl geçirmeye ve mucize bilincini kendime sizleri vesile kılarak tekrar tekrar anlatmaya sabırsızlanıyorum. Korkularla, kaygılarla, ben merkezli davranışlarla  kendimizi Özümüzden ayırdığımız için ve yüce yaradanım ilahi planda bize sundukları yani başımıza gelenler, olan.. adına her ne derseniz.  Yani yaşadıklarımızla kavga ettiğimiz, ilahi planda olacak olana güvenmeyip kendi istediğimizi oldurmaya çalıştığımız  için olanla kolkola girmek yerine, olanla kavga ettiğimiz için bu dünyada kendimize cenneti deneyimletmeye çalışırken, cehennemi yaşatan  oluyoruz. Mucizeler kursu, bize Tanrı’nın bir parçası olduğumuzu hatırlatarak bizi o cehennem diye tanımladığımız zihin hapishanesinden kurtarmak içindir”

Türkiye’de ve yurtdışında modacıların aradığı isim: Ufuk Buyruk

Trendytopuk Kurucusu Ufuk Buyruk, yaşamı ve başarılarına dair merak edilenler hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye’de ve yurtdışında modacıların tercih ettiği isimleri arasında ilk sıralarda yer alan başarılı iş insanı Ufuk Buyruk, kendisi hakkında bilinmeyenleri DM Joy dergisine anlattı. Ufuk Buyruk, moda dünyasının ve ünlü sanatçıların yakından takip ettiği tasarımdaki ürünleri, renkli kişiliği, başarılarının sırlarını, sanata olan düşkünlüğüne dair pek çok soruyu yanıtladı.

UFUK BUYRUK KİMDİR? 20 Haziran 1979 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Ufuk Buyruk, İlk ve ortaöğrenimini yine İstanbul’da tamamladı. Özel Evrim Lisesindeki öğrenimine devam eden Ufuk Buyruk, buradaki eğitimini tamamladıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesinde İşletme Fakültesini kazanarak üniversite hayatına devam etti. Üniversite hayatını tamamladıktan sonra turizm sektörüne atılan Buyruk, Amerika’da bilgilerini arttırmak için profesyonel bir eğitim aldı. Buyruk, turizme bakış açısı, iş hayatındaki hedefleri ve daha pek çok konu hakkında çoğu kişinin cesaret edemediği alanlara el attı. Buyruk, 2003 yılından 2009 yılına kadar yerli ve yabancı sermayeli kuruluşlarda yer aldı. Yöneticilik ağırlıklı görevlerde yer alan Buyruk, Türkiye’de ve yurtdışında ses getiren Trendytopuk’u kurmasıyla sektöre adeta ışık oldu. Bir bilgisayar ve bir odadan dünyaya açılan Trendytopuk markası, ayakkabı sektörünün kısa sürede amiral gemisi konumuna geldi. Ufuk Buyruk ve ekibinin belirlediği tasarımdaki ayakkabılar; ünlülerden gençlere, modellerden işyerlerine kadar her yerde görülmeye devam ediyor. Sanatın modayla sentezi, yenilikçi bakış açısıyla sadece bir ayakkabı değil marka olma yolunda hız sınırını aşan Ufuk Buyruk, kısa sürede modanın aradığı kişiler listesinde ilk sıralarda yerini aldı. Ufuk Buyruk sadece bir yönetici, patron veya girişimci olarak değil, sanata olan merakı da kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. Türk Edebiyatının mihenk taşı yazarların şiirleri seslendirip, kendi sosyal medya hesaplarında paylaşan Ufuk Buyruk, sanatseverler tarafından takip ediliyor.

-Kendinizi en iyi anlatan üç kelime ve üç  duygu nedir?

Ufuk Buyruk; Her insanın duyguları hayati değer taşır ama benim için öncelikle tutkum gelir. çok tutkuluyum. Bunun yanında duygusal bir yapım var. Her ne kadar yakınsam da karşı koyamadığım bir vicdanım var. Beni anlatan en iyi 3 kelime sanırım, iyi bir danışman, iyi bir dost ve huzur ve sığınacak bir yer arayanlar için iyi bir sığınağım diyebilirim.

-Günümüz şartlarında da özel tasarlanmış ayakkabıları tanıtmak ve pazarlamak çok zorlu bir iş. Farklı tasarımlardaki ayakkabıları seçerken neler sizi cezbediyor?  Bu sektöre girip bu zorluklara karşı mücadele etme fikri aklınızda nasıl canlandı?

Ufuk Buyruk; Öncelikle ayakkabıda bir karakter arıyorum. Kesinlik bir gustosu olmalı. Zaten gördüğümde “bu model kesin çok beğenilir” diyebiliyorum. Sezgilerim de çok kuvvetli olduğu için pek yanılmıyorum diyebilirim. Her işin kendine göre zorlukları var. Ben moda ile iç içe olmak istedim. Tüm zorluklara rağmen bu alanda ilerlemek istedim. Ayrıca, mücadele etmekten hiç çekinmem. Zor olanı başarmak daha çok haz veriyor.

Ayakkabı sektörü adeta kurtlar sofrası. Ünlü tasarımcılar, markalar, çeşitler vs birbirinden farklı zorluklar var. Başarınızı neye borçlusunuz, neler size ilham kaynağı oluyor?

Ufuk Buyruk; Evet rekabetin çok yoğun olduğu bir alan. Üretiminden, tedariğine son tüketiciye ulaşmasından sonra da müşteri memnuniyetinin korunmasına kadar uzanan zorlu bir süreç. Günümüz şartlarında hele inanın üretim yapmak çok zorlaştı. Bu ağır şartlara rağmen devam edebiliyor olmamı açıkçası azmime, tutkuma, disiplinli tutumuma borçluyum. Başarıya ulaşmak istiyorsanız tabii ki düzenli bir hayat ve iş stresinizi atabileceğiniz çeşitli hobilerinizin de olması gerekiyor.

-Farklı tasarımları seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Bir ekibin ortak fikri mi yoksa hiç kimsenin yapmadığı modeller üzerinde mi araştırmalar yapıyorsunuz?

Ufuk Buyruk; Sektörü tüm yönü ile araştırıyorum. Ülke ülke takip ediyorum. Yoğun olarak da İtalya pazarını araştırıyorum. Samanlıkta iğne aramak tabiri tam anlamıyla bu. Ancak ben o samanlıkta o iğneyi bulana kadar sürekli arıyorum. Koleksiyonlarımı tamamen kendi beğeni ve zevkime göre yapıyorum. Tam anlamı ile bir kadının ayağında ne görmek istiyorsam koleksiyonumu ona göre hazırlıyorum.

-Bir bilgisayar ve bir odadan büyüyen hayallerinizi bu kadar tutkulu ve azimli tutan güç kimdi, nelerdi? Kimler size destek oldu?

Ufuk Buyruk; Açıkçası kurumsal iş hayatından çok sıkılmıştım. Kurumsal hayattaki başarımı artık kendi işim için gerçekleştirme fikri iyice kafama yerleşmişti. Oğlum Baran doğduğunda artık kendi işimi kurmaya kesin karar vermiştim. Ama acele etmeden yavaş yavaş. Eşimin de desteğini alarak önce bir bilgisayar ile araştırdım. Sonra harekete geçtim. Zamanla bir depo ve ofis ihtiyacı doğdu. İlgi her geçen gün artıyordu. Modanın merkezi Nişantaşı’na taşınmaya karar verdik ve işimizi oraya taşıdık. İlk mağazamızı 2015 yılında açtık Nişantaşı’nda ve hemen ardından 2. mağaza ihtiyacı doğdu ve 2. mağazamızı açtık. Yanılmadık, çabaladık, araştırdık, öfledik, püfledik ama bizim memnuniyetimizden çok insanların memnuniyeti önemliydi. Yılmadık ve meyvelerimizi toplamaya devam ettik. 3. mağaza ihtiyacı var şimdide. Araştırmalarımızı yapıyoruz. uygun bir yer ve zamanda 3. Mağazamızı açacağız. Bu arada yurt dışı planımız var. Markamızı yurtdışında tanıtmak için çalışmalara başladık.

-Günümüz şartlarında internet satışları oldukça popüler. Ancak bir o kadar da mağazadan alışveriş yapmayı tercih eden insanlar var. Başarılı bir yükseliş sergilediğiniz sektörde, hangisi daha etkili oldu? İnternet mi yoksa mağaza mı?

Ufuk Buyruk; Ben bu alanda çalışmaya internet ile başladım. Bugüne gelmemde internetin yeri çok büyük. Bugüne baktığımızda mağazamız Nişantaşı’nda olduğu için turist çok var ve ürünlerimizi çok beğeniyorlar. Mağaza satışlarımızdan da çok memnunuz.

-Ürünlerinizi farklı konseptlerle tanıtıyorsunuz. Bunun nedeni sizin sanata olan özel ilginiz mi? Yoksa bir satış stratejisi mi?

Mutlaka sanata olan ilgimin de etkisi vardır. Kafamda çok daha deli projeler var aslında ama bunun için doğru zamanı beklememiz gerekiyor. Dediğim gibi sadece bizim memnuniyetimiz değil, ayakkabısını bizden almak isteyen herkesi memnu etmek için çabalarımız.

-Sizi yakından tanıyanlar ve yakından takip edenler sanatsever biri olduğunuzu biliyor. Özellikle de şiire olan ilginizi biliyor. Okuduğunuz şiirleri tercih ederken nelere dikkat ediyorsunuz?

Valla öncelikle şunu söylemek lazım. Okuduğumuz şiir size ne kadar geçiyor. Çok ünlü bir şairin çok ünlü bir şiiri olabilir. Bana geçmiyorsa o şiir, benim için bir şairin kıymetli bir emeği olmaktan öteye geçemiyor. Öncelikle ruhuma dokunuyor mu? Yaralarımda, karanlıklarımda, üzüntülerimde etkisi var mı? okurken yaşıyor muyum. Bunlar benim için en önemli kriterler.

-Sesiniz ve okuduğunuz şiirleri neye göre tercih ediyorsunuz? Her hangi bir ses eğitimi aldınız mı?

Herhangi bir ses eğitimi almadım. Bunun için açıkçası şu an ayırabileceğim zamanım yok. Ancak, gerek şan dersi olsun gerek diksiyon dersi almak istiyorum. Şimdilik içinden geldiği hissettiğim gibi okuyorum.

-Sanata olduğu kadar motosiklete olan tutkunuz bilinmekte. Acaba farklı tasarımlar motosiklet sürürken de aklınıza geliyor mu?

Ufuk Buyruk; (gülerek karşılıyor) Motosiklet kullanırken inanın başka bir evrene geçiş yapıyorum sanki. Yatımda hiç bir şey düşünmeden yapabildiğim 2 etkinlikten biri motosiklet sürüşlerimdir. Müthiş bir deşarj imkanı benim için. Her problemimden uzaklaştığım kendimi bulduğum harika bir motivasyon kaynağı motosiklet benim için. O yüzden aklıma hiçbir şey gelmiyor.

-Bu kadar temponun, bu kadar sorumluluğun ve zorlu bir sektörde yer alırken, nasıl formda kalıyorsunuz?

Ufuk Buyruk; Çok spor yapıyorum. Haftanın 4 günü spor yapıyorum. Bir spor eğitmeni eşliğinde fitness yapıyorum. Günde en az 1,5 saat salonda kalıyorum. Daha önce düzenli olarak tenis oynuyordum. Tenis benim için motosiklet gibi yaparken her şeyi unuttuğum harika bir spor. Zira bazı sakatlıklardan dolayı ara verdim ama dediğim gibi salon sporuna devam ediyorum. Tabii ki yeme içme konusunda da dikkatliyim.

-Ayakkabı sektöründe başarıya ulaşmak için genç tasarımcılara veya genç girişimcilere vermek istediğiniz tavsiyeler nelerdir? Nelere dikk0at etmeliler? Neler yapmalılar?

Ufuk Buyruk; Öncelikle hiç vazgeçmesinler. Başarısız olmak ve yenilmekten korkmasınlar. Her yenildiklerinde bir kez daha daha iyi yenilmek için çalışsınlar. Hayallerinin peşinden koşsunlar. Sebat etsinler, acele etmesinler, disiplinli olsunlar ve tabii ki çalışsınlar. Gerisi bir şekilde gelecektir. Emeklerinin karşılığı bir şekilde karşılık bulacaktır.

THE BEAUTY PARİS’TEN MUHTEŞEM AÇILIŞ

Açılışa Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcısı Başak Sancar, Belediye Başkan Yardımcısı Ömür Kazancı, Yapımcı ve yönetmen İhsan Taş, ünlü oyuncular Metin Yıldırım ve Vahdet Çakar, Uyarlar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı iş insanı Lami Uyar ve eşi Pelin Uyar, Beylikdüzü Cami imamı İsa İshakoğlu, Büyükçekmece Futbol Kulübü Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Akgün, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ve ailesi, Beylikdüzü Belediye Meclisi üyeleri, sanatçı Yasmin Çetin, ünlü fenomen Deli Emin, iş insanı ve siyasetçi Cemil Tunka, Çekiç Medya Yönetim Kurulu Başkanı Levent Çekiç, Show Türk Tv ekibi gibi birbirinden değerli kişiler katıldı.

Açılış öncesi kısa bir açıklama yapan başarılı işletmeci Aygün Akgün “Yıllarca organizatörlük yaptım. Bu süreçte kendimi devamlı olarak geliştirdim. Güzellik sektörünün geliştirilmeye ihtiyacı olduğunu düşünerek girmeye karar verdim. Tabi bunun yanında bu sektörle birlikte dünyaya açılmak ve bir Türk iş kadının neleri başarabileceğini göstermek istediğim için ve kozmetik ürünlerimizi de dünyaya tanıtmayı hedefliyorum” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü “The Beauty Paris’te epilasyondan cilt bakımına, cilt bakımından leke ve yara tedavilerine kadar bir güzellik merkezinde olması gereken tüm hizmetlerimizi misafirlerimize sunacağız. Misafirlerimiz diyorum çünkü buraya gelen herkes benim müşterim değil misafirim olarak ağırlanacaktır. Uzman hekimlerimiz tarafından dolgu, botoks hizmetlerini de vereceğiz. Bize ulaşmak isteyen dostlarımız İnstagram üzerinden @thebeautyparis.westmarina adresimizden rahatça ulaşabilir ve bilgiler alabilirler” dedi.

SOSYOLOG KEVSER AYDIN YANGEL’E YILIN BAŞARI ÖDÜLÜ…

Sakarya’da ilk kez düzenlenen YILIN BAŞARI ÖDÜLLERİ, Del Lago

Luxury Hotel’de düzenlendi. Sunuculuğunu Uğur Arslan’ın üstlendiği

ödül töreninde birçok ünlü isim ve sektöründe başarılı isimler plaketle

taçlandırıldı. Kişisel gelişim, aile danışmanlığı, psikolojik danışmanlık

,pozitif enerji ve meditasyon konularında uzman sosyolog Kevser Aydın

Yangel’de ödüle layık görüldü. Ödülünü Uğur Arslan’ın elinden alan

Kevser Aydın Yangel yaptığı konuşmada şunları söyledi:

TÜM KAPILAR MUCİZEYE AÇILSIN

“Yolların mucize dolu olması için öğretici yolculuğunu seminerlerimiz ile

danışanlarımıza ve danışman olarak güzel kalplere dokunmak isteyen

kursiyerlere de sunuyoruz. Ülkemizde kişisel gelişim kavramı tam

anlamıyla anlaşılmış olmasa da, her kişinin kendi yolculuğunu büyük bir

farkındalık ile hayata devam etmesi için çabalamamız gerek. Yolumuza

ışık tutarsak hayatımızın her alanı daha keyifli ve daha donanımlı

olacak. Ayrıca birçok insanın hayatına dokunarak büyük olumlu etkiler

yarattığımızın farkına varacağız. Tüm kapılarınızın mucizeye açılması

için harekete geçiyoruz. Şans dolu günler bizlerin olsun.

 

Saç tasarım Uzmanı Erkan Görmüş’den saç renk seçimi hakkında tüyolar…

Sarılar, kızıllar, kahve renginin her tonu, hattâ şimdi pembeler, yeşiller, morlar, her gün, saç rengini değiştirmek isteyen, yada aynı rengi tekrar tekrar boyatan kadınlarımızın kapısını çaldığı Beylikdüzü Trend Saç Tasarım Merkezini, Saç Tasarım Uzmanı Erkan Görmüş’e bu başarıyı nasıl yakaladığını bu kadar harika renkleri, kadınlarımıza nasıl uyguladığını, ve uygularken de nelere dikkat ettiğini sorduk, bize verdiği cevap çok net “Ben aslında herkese aynı sarıyı aynı kızılı ve ya aynı pembeyi uygulamıyorum, ben kadınların o güzel yüzlerindeki ışıltıyı kaybetmeden doğallığı yansıtacak tonları saçlarına uygululuyorum. Mesele yüz hatlarına uygun sac kesimi ve renklendirmedir” açıklamasında bulundu.
Naturel çalışmaları ile Beyllikdüzü’nün en cok Tercih edilen Saç Tasarım Merkezi olan Trend Saç Tasarım Merkezi Kullarındıgı dünyaca ünlü markalarla ilk önce müşteri sağlığını düşünerek doğal ürünler kullanması ile gündemdeki yerini ve adını korumaya 15 yılı aşkın süredir devam ediyor.

SEYHAN SOYLU “FİLİZ AKIN’ A BENZEMEK UĞRUNA ÖLEBİLİRDİM”

  • GEÇİRDİĞİ OPERASYONLA FİLİZ AKIN’ A BENZEYEN SEYHAN SOYLU, ŞİMDİ KARTAL TİBET’ İNİ ARIYOR…

Seyhan Soylu, Türk sinemasının sevilen oyuncusu Filiz Akın’ a olan hayranlığı nedeniyle bir servet harcayarak ve 8 saat süren bir operasyonla ölümü göze alarak kendisini Prof. Dr. Hayati Akbaş’ ın ellerine teslim etti.

Geçireceği operasyonlar nedeniyle Al Sana Haber moderatörtlüğünü, 1 aylığına Gökay Kalaycıoğlu’ na devreden Seyhan Soylu bugün canlı yayına bağlanarak son durumunu sevenleriyle ve izleyicilerle paylaştı.

Filiz Akın’ a benzemek uğruna aynı anda 10 operasyon birden geçiren Seyhan Soylu’ ya Kaburga pençe, Burun büyütme, Alın, Şakak dolgu, Yanak, Dudak yağ dolgusu, Çene yağ dolgusu, Dudak mesafe kısaltma, Göğüs silikon yenilemesi ve Karın germe işlemleri yapıldı.

Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Türkiye’de birkaç siyasi kahraman ve bürokrat dışında sanat camiası da dahil neredeyse herkes arkadaşım ama kimseye hayran olmadım.  Bir tek Ona ve o Türk sinemasının en güzel ve en asil kadını Filiz Akın hayranlığımdan dolayı ameliyat oldum. Ameliyatımı parça parça yaptırmaya vaktim yoktu.  Bu yüzden biraz risk almayı tercih ettim ve bu konuda Türkiye’nin en usta eline kendimi teslim ettim. Prof. Dr. Hayati Akbaş, 8 saat süren bir operasyonla Türkiye’de tek hayran olduğum kadın olan Filiz Akın ‘ın 25-30 yaş aralığındaki güzelliğine beni kavuşturdu.

Bir tek Ona ve o Türk sinemasının en güzel ve en asil kadını Filiz Akın hayranlığımdan dolayı ameliyat oldum. Ameliyatımı parça parça yaptırmaya vaktim yoktu.  Bu yüzden biraz risk almayı tercih ettim ve bu konuda Türkiye’nin en usta eline kendimi teslim ettim. Prof. Dr. Hayati Akbaş, 8 saat süren bir operasyonla Türkiye’de tek hayran olduğum kadın olan Filiz Akın ‘ın 25-30 yaş aralığındaki güzelliğine beni kavuşturdu.

Herkes bana soruyor korkmadın mı diye? Hayır ölüm Allah’ın emri. “Her canlı ölümü tadacaktır” yazar mezarlık girişlerinde. Bu tür ameliyatlarda kaybedilen çok az kişi var. Ben çok emin olduğum bir ele kendimi teslim ettim. Fakat Filiz Akın’ a benzemek uğruna ölebilirdim de fark etmez. Şimdi yeni çehrem, yüzüm ve hayatıma yakışan kalbime layık Kartal Tibet’ imi arıyorum” diyen Seyhan Soylu bugün canlı yayında Al Sana Haber’ e bağlandı.

Herkes bana soruyor korkmadın mı diye? Hayır ölüm Allah’ın emri. “Her canlı ölümü tadacaktır” yazar mezarlık girişlerinde. Bu tür ameliyatlarda kaybedilen çok az kişi var. Ben çok emin olduğum bir ele kendimi teslim ettim. Fakat Filiz Akın’ a benzemek uğruna ölebilirdim de fark etmez. Şimdi yeni çehrem, yüzüm ve hayatıma yakışan kalbime layık Kartal Tibet’ imi arıyorum” diyen Seyhan Soylu bugün canlı yayında Al Sana Haber’ e bağlandı.

Yüzü bandajlı olarak yayına bağlanan Seyhan Soylu; “Öncelikle herkese merhaba” diyerek yayın sırasında bandajları açıldı. Bandajların açılmasıyla masa yorumcularından Nurcan Sabur “Seyhancığım Filiz Akın’ a ne kadar benzemişsin” diye yorum yaptı. Soylu, daha sonra yaşadığı süreci anlatırken “Öncelikle geçirdiğim ameliyatları anlatayım. 1. Kaburgama pençe atıldı. 2. Kaburgamdan parça alındı, burnuma ilave edildi. 3. Dudağım Filiz Akın’ a benzetildi. 4. Dudak burun mesafem kısaltıldı. 5. Yanaklarım yukarı doğru çekildi Filiz Akın’ a

Yüzü bandajlı olarak yayına bağlanan Seyhan Soylu; “Öncelikle herkese merhaba” diyerek yayın sırasında bandajları açıldı. Bandajların açılmasıyla masa yorumcularından Nurcan Sabur “Seyhancığım Filiz Akın’ a ne kadar benzemişsin” diye yorum yaptı. Soylu, daha sonra yaşadığı süreci anlatırken “Öncelikle geçirdiğim ameliyatları anlatayım. 1. Kaburgama pençe atıldı. 2. Kaburgamdan parça alındı, burnuma ilave edildi. 3. Dudağım Filiz Akın’ a benzetildi. 4. Dudak burun mesafem kısaltıldı. 5. Yanaklarım yukarı doğru çekildi Filiz Akın’ a benzetildi. 6. Şakaklarım dolduruldu. 7. Alnım yapıldı 8. Çeneme dolgu yapıldı 9. Patlayan silikonlarım yenilendi. 10. Karın germe işlemi yapıldı” derken Gökay Kalaycıoğlu “Seyhancığım her tarafı yaptırdın Filiz Akın’ a benzedin de Kartal Tibet’ ini buldun mu?” diye sorunca Seyhan Soylu “Kartal Tibet’ i arıyorum şimdi” diye cevapladı.

Soylu “Bu arada 8 saat süren bir operasyon geçirdim. Bir hayli riskli bir ameliyattı. Bu operasyonu göze almamın sebebi Filiz Akın’ a olan

benzetildi. 6. Şakaklarım dolduruldu. 7. Alnım yapıldı 8. Çeneme dolgu yapıldı 9. Patlayan silikonlarım yenilendi. 10. Karın germe işlemi yapıldı” derken Gökay Kalaycıoğlu “Seyhancığım her tarafı yaptırdın Filiz Akın’ a benzedin de Kartal Tibet’ ini buldun mu?” diye sorunca Seyhan Soylu “Kartal Tibet’ i arıyorum şimdi” diye cevapladı.

Soylu “Bu arada 8 saat süren bir operasyon geçirdim. Bir hayli riskli bir ameliyattı. Bu operasyonu göze almamın sebebi Filiz Akın’ a olan hayranlığım. Herkes Türkan Şoray’ a hayran olur ama ben Filiz Akın’ a. Bu ameliyatlarla ölüme imza attım ama biliyordum ki sağlam ellerdeydim.  Prof. Dr. Hayati Akbaş doğru karardı. Ve istediğim çehreye beni kavuşturdu. Evet, şu an şiş ve morluklarım var, bandajlarım açıldı. Bambaşka bir yüzle geliyorum”  diyerek açıklamasına devam ederken masa yorumcularından Başak Çokan “Bu ameliyat ne kadar tuttu? Çok soru soruldu. Merak ediyor herkes” diye sordu.

hayranlığım. Herkes Türkan Şoray’ a hayran olur ama ben Filiz Akın’ a. Bu ameliyatlarla ölüme imza attım ama biliyordum ki sağlam ellerdeydim.  Prof. Dr. Hayati Akbaş doğru karardı. Ve istediğim çehreye beni kavuşturdu. Evet, şu an şiş ve morluklarım var, bandajlarım açıldı. Bambaşka bir yüzle geliyorum”  diyerek açıklamasına devam ederken masa yorumcularından Başak Çokan “Bu ameliyat ne kadar tuttu? Çok soru soruldu. Merak ediyor herkes” diye sordu.

Soylu; “Büyük ölçüde bir servet harcadım bu ameliyata” derken Çokan; “1 Milyon harcadığın söyleniyor. Doğru mu?” diye sordu. Lafa giren Nihat Doğan ise “Hayati Hoca o kadar pahalı yapmaz” diye yorum yaptı. Bunun üzerine Seyhan Soylu rakamı doğrulayarak “Hayati bey Türkiye’ nin en pahalı ve en iyi doktorudur. Şu anda Samsun’dayım. Perşembe günü birkaç ameliyat daha olacağım” diyerek herkesi şoke etti.

Soylu; “Filiz Akın’ a tamamen benzemeden ve Kartal Tibet beni

Soylu; “Büyük ölçüde bir servet harcadım bu ameliyata” derken Çokan; “1 Milyon harcadığın söyleniyor. Doğru mu?” diye sordu. Lafa giren Nihat Doğan ise “Hayati Hoca o kadar pahalı yapmaz” diye yorum yaptı. Bunun üzerine Seyhan Soylu rakamı doğrulayarak “Hayati bey Türkiye’ nin en pahalı ve en iyi doktorudur. Şu anda Samsun’dayım. Perşembe günü birkaç ameliyat daha olacağım” diyerek herkesi şoke etti.

Soylu; “Filiz Akın’ a tamamen benzemeden ve Kartal Tibet beni buradan almadan ben gelmiyorum” dedi ve masada gülüşmeler yaşandı. Seyhan Soylu bir Filiz Akın pozu vererek canlı yayından ayrıldı.

 

HABERİN VİDEO LİNKİ

https://wetransfer.com/downloads/f60ac5781c0fa073e09957dc9aa95c3920220411174911/e5f22e9fdebb94f550aefcafa0e55b2520220411174924/a330f8