Kategori arşivi: Magazin

Çağatay Ulusoy’dan ters köşe rol

Çağatay Ulusoy’un başrolünü paylaştığı, çekimleri halen devam eden ‘Mücadele Çıkmazı’ adlı filminde kağıt toplarken çekilen fotoğrafı çok etkileyici bulundu. Çekimlerine Ağustos ayında başlanan, başrolünde Çağatay Ulusoy’un yer aldığı Mücadele Çıkmazı filminden ilk görsel yayınlandı. Senaryosunu Behzat Ç.’de imzası bulunan Ercan Mehmet Erdem’in kaleme aldığı filmde hayatın tüm engel ve zorluklarına rağmen mücadeleyi bırakmayan ve çöp toplayarak kendisinin ve çocuğunun yaşamını idame ettirmeye çalışan bir babanın hikayesi anlatılıyor. Baba karakterine Çağatay Ulusoy’un hayat verdiği filmin yönetmen koltuğunda ‘Ayla’ ve ‘Müslüm’ gibi yapımlara imza atan Can Ulkay oturuyor. NEDRET HOTUN – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Küvet sahnesi ilgi topluyor

“Halim Ortada” isimli yeni şarkısıyla beğeni toplayan Şenay Lambaoğlu, şarkının klibindeki doğal ve modern tarzı ile de dikkatleri üzerine çekti.
Güçlü sesini doğu ve batı ezgileri ile birleştirerek kendine has bir tarz yaratan Şenay Lambaoğlu, Zekeriyaköy’de çekilen klibindeki küvet sahnesi ve doğa içindeki görünümüyle ilgi odağı oldu.
Çok kısa bir süre önce yayınlanan şarkısı ile ilgili dinleyicilerden aldığı güzel dönüşlerden memnun olduğunu belirten sanatçı, yeni şarkıları için de çalışmalarını sürdürüyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Mustafa Sandal gençliğin sırlarını anlatıyor

Türk pop müziğinin en sevilen isimlerinden Mustafa Sandal, gençliğin hiti Fusetea ile gençleri yakalamanın yollarını arıyor.
Hit şarkılarıyla her döneme damga vuran, yazdığı şarkı sözleri dillere pelesenk olan Mustafa Sandal, Fusetea’den aldığı ilhamla yeni jenerasyonun sırlarının peşine düştü.
Genç ve dinamik marka Fusetea’nin yeni reklam filmlerinde yer alan ünlü şarkıcı, gençleri anlamak için çıktığı yolda birçok yeniliğe kapı açıyor. “Gençlik ne istiyor?” sorusuyla yola çıkan ve yeni neslin zevklerini anlamaya çalışan Mustafa Sandal, isminden giyimine, müzik tarzından kliplerine yepyeni imajıyla gençlerin karşısına çıkıyor.
“Musti Fustea’ye karşı” reklam filmlerinde başarılı oyunculuğu ile karşımıza çıkan Mustafa Sandal’ın, gençliği anlamak için çıktığı maceralar herkese keyifli anlar yaşatacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Şenay Akay gelinlik defilesiyle podyuma döndü

Ünlü manken Şenay Akay yıllar sonra  podyuma kısa bir süre için de olsa modacı Pınar Bent‘in gelinlik defilesiyle döndü Ünlü modacı Pınar Bent, önceki akşam Oligark İstanbul’da muhteşem bir gelinlik defilesi düzenledi. Defilede  Pınar Bent’in gelinlikleri ve after party kıyafetleri tanıtıldı. Koreografisini Ferhan Aral’ın yaptığı defileye yıllar sonra podyuma çıkan ve yakında evlenecek olan Şenay Akay özel dikilen gelinliğiyle damga vurdu. “Pandemiden sonra evleniyorum”  Podyumda eski günlerini aratmayan Şenay Akay, defile sonrası yaptığı açıklamada ‘Pınar Bent benim için çok değerli, onun için podyuma döndüm. Pandemiden sonra evleniyorum. Pınar düğünüm için de bana 3 ayrı gelinlik dikti. Pınar’a yıllar önce “hayalimdeki gelinliği ancak sen dikersin” demiştim, beni yanıltmadı. İş icabı çok gelinlik giydim ama resmen hayalimdeki gelinlikleri hazırladı. Virüs bittikten sonra düğün yapacağız ama tarih belli olmadı” dedi. Geceye hazırladığı gelinlik modelleriyle damga vuran modacı Pınar Bent de “Şenay için çok güzel gelinlikler ve after parti için kıyafetler hazırladık. Umarız bu virüsten bir an önce kurtuluruz, Şenay’ın düğününü sabırsızlıkla bekliyorum“ dedi. BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Murat Boz 3 Konserle Açıkhava’da

2020 yılında çıkardığı 3 şarkıyla tüm listelerin zirvesine oturan Murat Boz, bu kez 3 Açıkhava konseriyle sevenleriyle buluşacak.
Başarılı sanatçı, organizasyonunu Bayhan Prodüksiyon’un gerçekleştirdiği ‘Yıldızlar Açıkhava’da’ konser serisi dahilinde 3 konser verecek! Murat Boz 18 Eylül, 2 ve 4 Ekim tarihlerinde sahnede olacak!
Can Kenarım, Kalben ve Gece ile milyonlara ulaşan Boz, hayranlarının üç senelik Açıkhava hasretine son verecek.
50 kişilik ekibiyle çalışmalara başlayan başarılı sanatçı bu konserlere özel bir repertuvar hazırlıyor. Murat Boz’un 14 yıllık kariyerine sığdırdığı 5 albüm ve 13 teklisinden en güzel şarkılarının bulunacağı repertuvarda sürpriz şarkılar da yer alacak.

Şarkıcı Bergen’e 31 Yıl Sonra Verilmek İstenen Ödüle Neden Karşı Çıkılıyor.

ŞARKICI BERGEN’E 31 YIL SONRA VERİLMEK İSTENEN ÖDÜLE NEDEN KARŞI ÇIKILIYOR…
Yılın En İyileri’nin Ödüllendirileceği Mersin Altın Çilek ödülleri gün sayıyor. 16 Eylül’deMersin’de gerçekleşecek olan ve geleneksel hale getirilmesi planlanan ödül töreni daha gerçekleşmeden tartışmalar başladı. Daha 30 yaşında iken kıskançlık nedeni ile sevgilisi tarafından tek kurşunla öldürülen Acıların Kadını Ünlü Şarkıcı Bergen’e ölümünden 31 yıl sonra ilk defa ödül vereceklerini söyleyen yarışma komitesi başkanı Saygın Kurt, gerekli kişilerin ödülü almaya gelmemesi durumunda ödülü Bergen’in mezarına götüreceklerini söyledi.
 
Mersin’de 16 Eylül de gerçekleşecek olan ve yılın enleri’nin ödüllendirileceği Altın Çilek Ödül töreni’ne az bir zaman kaldı, Ödül alacak olan kişilerin isimleri sır gibi saklanılmasına ramen gece de 31 yıl önce vefat eden Acıların Kadını Şarkıcı Bergen e ödül verileceği, ailenin de buna onay verdiği öğrenildi. Buraya kadar herşey normal fakat pandemi öncesinde Bergen’in hayatının sinema filmi olacağı ve başrolde Serenay Sarıkaya oynayacağı basında yer almıştı. Aile bütün haklarını belli bir para karşılığında filmin yapımcılarına devretiği için Altın Çilek Ödülleri komite Başkanı Saygın Kut’a, filmin yapımcı Mine Şengöz’e de bilgi verilmesini rica etmiş. Olay ile ilgili konuştuğumuz Saygın Kurt; Bizim birine ödül vermek için hiç kimseden izin alma gibi bir zorunluluğumuz yok fakat ailenin isteği ile ben Mine hanımı aradım gecemizi anlattım ama mine hanım buna karşı çıkarak hayır bu ödülü veremezsiniz dedi. Daha sonra yaptığımız araştırmalarda pandemiden dolayı bir türlü başlanamayan filmin çekilip çekilemeyeceği meçhul olduğunu öğrendik. Mine Hanımın bu törene katılmaması için aileyi tehdit ediyormuş. Biz dediğim gibi Bergen’e ödül vermek için kimseden izin alma zorunluluğumuz yok, o gece 31 yıl sonra ve ilk defa Bergen’I onur ödülü ile onurlandıracağız. Eğer aile ödülü almaya gelmez ise bir gün sonra ödülü Bergen’in mezarına giderek ödülü mezarının başına koyacağız, bu konu hakkında daha çok söylenecek sözüm var ama şimdilik susuyorum. Dedi.
BHA Yaşar ŞENYÜZ
 

MorNarpin & Yeşil Kasaba “Yağmur Yağmur” ile zirveyi zorluyor

MorNarpın & Yeşil Kasaba söz ve besteleri kendilerine ait olan “Yağmur Yağmur” adlı yeni şarkılarını tüm dijital platformlardan müzikseverlere buluşturmanın heyecanını yaşıyor. Daha önce çıkardıkları “Eğreti” adlı çalışmaları ile müzikseverlerden tam not alırken “Yağmur Yağmur” adlı şarkıları için Sarıyer Gümüşdere sahilinde şarkılarını kliplendirirlerken yönetmen koltuğuna da Türkiye’nin başarılı yönetmenlerinden Buğra Karaçam yönetmen koltuğunu oturdu.
 
MorNarpın&Yeşil Kasaba klipleri için özel eğitim almış 7 atı kullanarak kliplerinde görselliği daha da mükemmelleştirdiler.
Şarkılarının kısa sürede çok sevilmesinin ardından konser teklifleri alan MorNarpin &Yeşil Kasaba’nın “Yağmur Yağmur” adlı şarkıları da bir çok radyo tarafından en çok istek alan şarkıların başında gelmelerinden dolayı mutluluklarını ifade ederlerken
“Müziğin kendileri için nefes almak gibi bir ihtiyaç olduğunu” ifade eden MorNarpin& Yeşil Kasaba yeni çıkardıkları çalışmaları “Yağmur Yağmur” adlı müzikseverler tarafından beğeni ile karşılanırken şarkıları kısa bir sürede 450 bin civarında müziksever tarafından izlenirken klip yorum yağmuruna tutuldu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Umut Kuzey’i isyan ettirdiler!

Müzik dünyasındaki önemli isimler arasında yer alan Umut Kuzey en sonunda isyan etti.
Bugüne kadar yaptığı konser organizasyonları ve festivallerle ismi öne çıkan Umut Kuzey,  müzik dünyasıyla ilgili şu açıklamaları yaptı; “Yapım firmaları istediğim şartlarda albüm yapmadılar, yapım firması kurdum.
Organizatörler konser ya da turne yapmak yerine bolca nasihat verdiler, kendi turnemi organize ettim.
Çalacak festival kalmadı, Zeytinli Rock Festivali’ni yeniden hayata döndürdüm.
Keşke ben de hiç bir şey yapmayıp sosyal medyadan yapımcılara, mekanlara, organizatörlere sallayıp dursaydım. Maalesef rahmetli babamdan bana geçen bir huyum var, çalışmadan duramıyorum. Türk müzik piyasasında hiç kabul görmeyen bir huy…
Çok sıkıldım ve bıktım. Ben pandemi sürecini müzik sektörü en az hasarla nasıl atlatır diye gece gündüz kafa patlatıp, türlü projeler üretirken, bazı müzisyenlerin muhtelif tatil yörelerinde denizin ve güneşin tadını çıkarmak varken twittera girip bana çamur atmasından ve onlar yüzünden beni hiç tanımayan insanların mütemadiyen bana hakaret etmesinden çok sıkıldım.
Ben ve mesai arkadaşlarım çok büyük işlere kalkıştık. Allah’ın izniyle de üstesinden geldik. Üzerinde ölü toprağı olan bir kültürü yeniden canlandırdık. Bugün ülkenin dört bir tarafında festivaller yapılıyorsa (Ne biçim tekelsek geçen sene Türkiye’de 40’tan fazla festival yapılmış, biz 12 tanesini yapmışız), müzik yapamaz hale gelmiş bir sürü müzik grubumuz Anadolu’nun her köşesinde konser yapıyor ve bu konserlere binlerce bilet satılıyorsa bunda aslan payı bizim, kimse kusura bakmasın! Bugün yaptığımız her bir festivalde doğrudan ve dolaylı olarak binlerce insan evine ekmek götürüyor. Kendime bu insanları dert edinmişken, bazılarının tek derdinin bana çamur atmak olmasından çok sıkıldım ve bıktım.
Çamur at izi kalsın diye boşuna dememişler. Hak etmediğim türlü yakıştırmalara maruz kaldım. Çoğu üzerime yapıştı. Hiç birine cevap vermedim, hep işime baktım. Ortağım Özlem Özbakan, hukukçu olması sebebiyle ticari itibarımızı zedelemeye çalışan ya da hakaret içeren paylaşım yapan herkese tek tek dava açacağını söyledi. Önce karşı çıktım. Hakaretlerin ve iftiraların önü kesilmeyince de “Ne yaparsan yap Özlem” dedim. Şimdi nasıl sızdığını bilmediğim bir haber yüzünden, gene eksik ve yanlış bilgilerle bir kez daha yargılanıyorum. Neredeyse her hafta bir kısım tarafından hedef tahtasına konuluyor olmama rağmen, şimdi de birilerini hedef göstermişim gibi bir algı yaratıyor. Oysa hedefte gene ben varım. Çok sıkıldım ve bıktım.
Ülkenin en önde gelen müzisyenlerinin bizim festivallerimizden aldıkları üç kuruşun kölesi gibi gösterenlerden de çok sıkıldım ve bıktım. Bir hatamız olduğunda bizi sosyal medya hesaplarından değil de bizzat arayarak uyarıyorlarsa, bize karşı yapılan karalama kampanyalarında yanımızda duruyorlarsa bunun sebebinin yaşadıklarımızı bizzat görmeleri, yaptığımız işin önemini bilmelerinden başka bir şey değil. Ama kötü kalpli insanlar bunu anlayamaz ki!
Çok sıkıldım ve bıktım. Ben sadece işimi yapıyorum. Her seferinde daha iyi yapmaya çalışıyorum. Hatalarım, yanlışlarım elbette oluyor. Üslubumdan rahatsız olanlar da oluyordur. Ama ben böyleyim. 20 sene önce de böyleydim, Allah ömür verirse 20 sene sonra da böyle olacağım.
Çok sıkıldım ve bıktım. Organize bir şekilde beni karalamaya çalışan arkadaşlara sesleniyorum. Artık yeter! Numaram belli, yerim belli, yurdum belli. Sormak – söylemek istediğiniz şeyler varsa kapım da telefonum da her zaman açık. Eleştirileri de her zaman dikkate alırım. Ama artık lütfen aslı astarı olmayan iddialarla dedikodu kazanına odun atmayı bırakın. Müzik sektörümüzü yeniden canlandıracak insanlar, dedikoduyla beslenenler değil gece gündüz çalışanlar olacaktır.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Cansever engelli hayranını kırmadı!

Geçtiğimiz gün Bursa ilinde sahneye çıkan Arabeskin usta sesi Cansever, engelli bir hayranının istediği şarkıyı okudu. Engelli hayranıyla özel olarak ilgilenen Cansever, ‘Sizler Allah’ın yeryüzündeki meleklerisiniz, sizin isteğinizi kırmak ne haddime’ ifadelerine yer verdi.
Cansever’in konser programı ise bütün hızıyla devam ediyor. 4 Eylül’de Balıkesir Akçay’da sahne alacak olan Cansever, 12 Eylül’de Gaziantep ve 13 Eylül’de ise İstanbul’daki hayranlarıyla buluşacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Seda Bağcan’dan yeni albüm: Mantrance / Joy

Mantra müziğinin ülkemizde ilk ve tek, dünyada ise az sayıdaki temsilcilerinden olan Seda Bağcan, İngilizce’de sevinç, neşe, eğlence keyif anlamına gelen JOY isimli yeni albümünü yayınladı.
Seda Bağcan’ın 7. albümü olan MANTRANCE / JOY Bağcan‘ın önceki albümlerinde yer alan mantraların remix versiyonlarından oluşuyor. Albümde sekiz mantranın, bir kısa bir uzun ikişer versiyonu olmak üzere, 16 şarkı bulunuyor.
Dünya müzik otoritelerince “Mantra Müziğinin Cennetten Gelen Sesi” olarak adlandırılan Seda Bağcan’ın hayat tutkusu “şifa, müzik ve bilim” üzerine kurulu. 1990’lardan bu yana Hatha Yoga, Ashtanga ve Jivamukti Yoga ve Kundalini Yoga yapan ve Naam Yoga öğretmeni olan sanatçı,  verdiği yoga dersleri yanında; yurtiçinde ve yurtdışında pek çok ülkede, evrensel kadim bilgilerin de paylaşıldığı “Şifa, Müzik ve Bilimin Buluşması” konulu workshoplar ve seminerler veriyor.
“Sonsuza kadar” sürmesini dilediği “Dünya Barış Turnesi” kapsamında Türkiye ve dünyanın pek çok ülkesinde konserler vermekte olan Seda Bağcan, “İnsanlığın Gelişimine ve Sürdürülebilir Eğitimine Adanmışlığı” nedeniyle, Romanya, Spiru Haret Üniversitesi tarafından kendisine layık görülen “Diploma of Excellence” yani “Mükemmeliyet Diploması” sahibi bir sanatçı.
Zihni boşaltmak, konsantrasyonu artırmak, huzura ermek, zorluklardan kurtulmak için “tekrarlanan hece, sözcük ve sözcük gruplarının melodiyle birleşmesi” olarak tanımlayabileceğimiz mantra müziğinin, sanatsal bir performans olmanın yanı sıra titreşimlerimizi yükseltmek gibi önemli katkıları da bulunuyor. MANTRANCE / JOY albümünün pandemi dönemine denk getirilmesinin sebebi, titreşimimizi yükseltip sevgide, neşede, huzurda ve aydınlanma yolunda kalarak sağlık ve yeni dünyaya uyumu yakalamamıza destek olmak. Çünkü yüksek titreşimler bizi her türlü hastalığa ve istenmeyen olaylara karşı güçlendiriyor ve koruyor.
Albüm kapağı, İzlanda’da çekilmiş bir Kuzey Işıkları fotoğrafı. Göksel dansın, göksel neşenin simgesi; semavi dans ve semavi neşeyi temsil ediyor. Aynı zamanda çakra sistemimizde bizi yükselişe götürecek renkler olan mavi – yeşil – sarı renkler özellikle kullanılmış.
Uygulanan frekansa kadar çok ince detaylarıyla planlanan ve hep neşe, enerji, şifa veren uygulamalarla gerçekleştirilen, hatta Quantum Biofeedback aletleri ile frekanslar ve şifa programları yüklenmiş bulunan bu albümü, günlük egzersiz rutinlerinde ve tabi ki danslarında dinleyenlere enerji, keyif ve neşe getirmesi amacıyla yaptıklarını belirten Seda Bağcan, tüm enstrümanların 444 Hz’e akortlanarak yine neşe, enerji veren ve kalbin titreşimi olan 528 Hz’e uyumlanmış bir müzik elde edildiğini söylüyor.
2016 yılında yayınladığı “Miracle” albümü ile New Age dalında Grammy aday adaylığı bulunan
Seda Bağcan‘ı Türkiye’de halası Selda Bağcan’ın kurduğu Majör Müzik Yapım, dünyada ise
new age müzik türünün büyük ismi Kitaro’nun kurduğu Japon kökenli Amerikan plak şirketi
Domo Müzik temsil ediyor.
Sanatçı ve şifa eğitmeni Seda Bağcan, çeşitli şifa uygulama ve eğitimleri ile konserler vermek için sıkça ziyaret ettiği Çin, Tayvan, Malezya ve Singapur ülkelerinde MANTRANCE / JOY albümünün dağıtımı için Tayvan’da kurulu Wind Müzik ile anlaşmıştır.
MANTRANCE / JOY albümündeki şarkıların remix versiyonları, Türkiye’ye REMIX kavramını ilk getiren, Türkiye müzik tarihine 90’larda damgasını vurmuş bir müzisyen olan Deneb Pinjo tarafından, eğlenceli ama bir o kadar da yüksek titreşimli ve mantraların mistik etkisi kaybolmadan yapılmıştır. Ülkemizde yetişmiş gerçek bir müzik hazinesi olan Deneb Pinjo‘nun Tarkan, Mustafa Sandal, Burak Kut, Mirkelam, Asya, Soner Arıca, Nilüfer, Oya Bora, Çelik, Zuhal Olcay, Metin Arolat, Serdar Ortaç, Ajda Pekkan ve daha birçok sanatçının 100’den çok albümünde besteleri, aranjeleri, remixleri bulunmaktadır.
Gerçek bir uluslararası isim olan sanatçı Seda Bağcan’ın müziği ve şarkılarıyla dünyanın neredeyse her yerine ulaşacak ve dünyamızın zor günlerden geçtiği bu dönemde sağlığımızı korumak için tutunabileceğimiz en güzel şey olan neşe ve sevinç bu albümle kalplerimize geliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)