Etiket arşivi: 19

Covid- 19 Hastaları ve Yakınlarına Motivasyon Önerileri

Pandemi süreci, toplumda psikolojik sıkıntıların, kaygı ve stres düzeyinin artmasına, bireylerin sosyal çevreleri ile iletişiminin bozulmasına neden olabiliyor. Yapılan çalışmalar, hastalığa dair yaşanan belirsizliğin, özellikle strese karşı savunmasız olan kişilerde yüksek risk oluşturduğunu ortaya koyuyor. Stres ve kaygının çok arttığı böyle bir dönemde korona pozitif bireylerin motivasyonu ise hastalığın hafif geçirilmesi açısından da büyük önem taşıyor. Çünkü endişe ve üzüntü halinde bağışıklık sistemi zayıflıyor, kişinin hastalıkla mücadele gücü düşebiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Klinik Psikolog Arzu Beyribey, covid-19 hastaları ile yakınlarının kaygı ve stres düzeylerini en aza indirmek için önemli önerilerde bulundu.
Salgınlar kaygı düzeyini tetikliyor
Belirsizliği en az tolere edebilen kişiler, salgınlar esnasında diğer bireylere göre daha fazla endişe yaşamaktadır. Daha önce Sierra Leone’de keşfedilen Ebola virüs salgını hakkında yapılan çalışmalar, çok sayıda kişinin zihinsel ve psiko-sosyal problemler yaşadıklarını ortaya koymuştu. Aynı şekilde, 2009 yılında, H1N1 İnfluenza salgınında da, fiziksel bir sebebe bağlı olmayan ancak, vücutta hissedilen  (somatoform) olarak adlandırılan ağrı ve yorgunluk semptomlarına rastlanmıştı.
İlişkilerin, cömertliğe en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemdeyiz
İzolasyondaki kişinin yaşadığı en önemli sorunlar; yaşadıkları durumu kabul etmekte zorlanmaları, sevdiklerinden uzak kalmaları, hastalığın getirebileceği daha olumsuz sağlık koşullarından ve işsiz kalmak gibi risklerden korkmaları, depresyon ve anksiyete riskleri ile karşılaşmaları gibi çok çeşitli bir alana yayılmaktadır. Yakınlarının, korona pozitif bireyleri anlayışla karşılamaları ve kendileri o kişinin yerinde olsalar “onlara nasıl davranılmasını isteyeceklerini” düşünerek hareket etmeleri, ilgili bireyin duygu durum bozukluğuna destek sağlayacaktır. Pandemi sürecinin ilişkilerin cömertliğe en çok ihtiyacı olan dönemlerden biri olduğunun unutulmaması gerekmektedir. Koronavirüse yakalanan kişinin kendi kendine, odasında gerçekleştirebileceği uygun hobi faaliyetlerine yönelmesi, meditasyon yapması, egzersiz çalışmaları düzenlemesi, yakınlarıyla mümkünse görüntülü görüşmeler ile irtibatta kalması, hislerini ve düşüncelerini paylaşması, sosyal medyayı kendini rahatlatacak belgesel, eğlence programlarını izleyecek şekilde kullanması, karantina günlerini çok daha konforlu geçirmesine destek olabilecektir.
Yalnız yaşayanlar daha olumsuz etkileniyor
Virüse yakalanan ve test sonucu pozitif (+) çıkan kişiler arasında en şanslıları aslında evde ailesiyle ya da aynı evi paylaştığı bireylerle yaşayan hastalar olmaktadır. Çünkü karantina sürecini evde tek başına yaşayan kişilerin kaygılarının daha fazla olduğu bilinmektedir. Virüse yakalanan kişi ateş, enerji düşüklüğü, eklem ağrıları, baş ağrıları, ishal, mide bulantısı, öksürük, boğaz ağrısı gibi fizyolojik sorunları yaşayabilmektedir. Bunlara ek olarak bir de o süreci tek başına geçiren bireylerde ister istemez kaygı düzeyi yükselmektedir. Çünkü insan yapısı itibariyle sosyal bir varlıktır. Fiziksel izolasyonu takip eden sosyal izolasyonun gelişi,  bireyi zora sokabilmektedir. Zaten hayati bir endişe duyan kişi, bunu bir oda içinde, yemeğini dahil tek başına yerken 10-14 gün arası bir süre boyunca, kendisini insanlardan soyutlamak zorunda kalmaktadır. Toplumdaki bireyler tarih boyunca toplu halde yaşamın kendilerine getireceği güven duygusunu taşıdığı için, bu uzaklık kişide olumsuz etkilere yol açabilmektedir. Kendisini izole ederek, felaket senaryoları için hazırlık yapan “korona pozitif” birey, yeterli güvenli alanı kendisi ve ailesi tarafından sağlayamaz ise;  asabiyet, dürtüsel tepkiler, psikoz veya paranoid eğilim riski ile, salgınla alakalı gerçekleri sanrılı düşüncelerine dahil etme davranışları gösterebilir. Burada kişiye destek olacak en anlamlı bakış açısı, hastaya kendisinin ve sevdiklerinin sağlığının güvence altında olduğunun hissettirilmesi olacaktır.
Hayatta, trafik de dahil her zaman kaza ve ölüm riski olduğu unutulmamalı
Korona pozitif olan birey, kendisi gibi birçok kişinin bu şartları yaşayıp, pek çoğunun da sağlıkla atlattığını unutmamalıdır. Sürü psikolojisinden çıkılarak, durum karşısında çevremizde gördüğümüz tepkileri vermek yerine, bir dakikalığına kendimizle baş başa kalarak, gerçekten olumlu ve sağlıklı adaptasyonu nasıl sağlayabileceğimize odaklanmak fayda sağlayacaktır. Beynimizin akıl yürüten tarafını kullanarak, dürtüsel düşüncelerimize hakim olup,  hayatta trafik de dahil her zaman kaza ve ölüm riski olduğunu ama her gün bunu bilerek yola çıktığımızı, hayattaki tehlikelerin her zaman farkında olduğumuzu ancak her sorunun bir çözüm yolunun olduğunu kendimize hatırlatmamız gerekmektedir. Uzun zamandır ilginiz olan,  ancak zamansızlıktan yapmaya fırsat bulamadığınız ilgi alanlarınıza yönelmenin tam vakti olan bu süreçte, bu uğraşlara zaman ayırdığınızda, kendinizi daha iyi hissettiğinizi gözlemleyeceksiniz. Yaşanan maddi manevi sorunların engellenebilmesi ve ruhsal sağlığın korunabilmesi adına, salgına dair farkındalığın artırılması, hijyen ve sosyal mesafeye dikkat edilmesi, çevremizdekilerle konu hakkında olumsuz paylaşımlarda bulunulmaması,  gerektiğinde psikolog desteği alınması, çocuklara ise yaşına uygun ve sakin bir şekilde bilgi verilmesi faydalı olacaktır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

BtcTurk’ün ödenmiş sermayesi 19 milyon TL’ye yükseldi

Türkiye’nin ilk, dünyanın dördüncü Bitcoin ve kriptopara alım satım platformu BtcTurk, hem dünyada hem de Türkiye’de Bitcoin ve kriptopara pazarına duyduğu güvenle ödenmiş sermayesini 15 milyon TL’den 19 milyon TL’ye çıkardı.
Güvenle ve kolayca Bitcoin alım satım imkânı sunan kriptopara işlem platformu BtcTurk, sermaye artırımı kararı alarak ödenmiş sermayesini 19 milyon TL’ye yükseltti.
BtcTurk, Türkiye kriptopara pazarına yaptığı katkılar ve 2013 yılından bu yana yaptığı yatırımlar ile hem kullanıcısına hem de Türkiye’nin dijital ekonomisine katma değer sağlamayı sürdürürken kriptopara ve blokzincir teknolojilerinin geleceğine olan yatırımlarını artırarak devam ettirmeyi planlıyor.
BtcTurk CEO’su Özgür Güneri; BtcTurk’ün Türkiye’deki Bitcoin ve kriptopara alım satım platformlarının lideri olarak sermaye artırımına gittiklerini belirterek; “Bugün BtcTurk olarak, Türkiye’de 1 milyondan fazla, 7 kıtada ise toplamda 1.3 milyona yaklaşan kullanıcımıza hizmet sunan ve pandemi döneminde de büyümeye devam eden global bir oyuncuyuz. Diğer yandan insan kaynaklarına hız kesmeden yatırım yapıyoruz. Bu doğrultuda son bir yılda çalışan sayımızda da yüzde 50’nin üzerinde büyüme kaydettik. Ailemiz genişledikçe ve sektördeki liderliğimiz pekiştikçe sorumluluğumuz da artıyor. Yüzde yüz yerli bir kurum olarak Türkiye’nin dijital ekonomisine katkı bilinciyle kurulduğumuz günden bu yana sektöre ve işimize yatırım yapmayı aralıksız sürdürüyoruz. Türkiye’nin geleceğine, dijital ekonomisine, dinamizmine olan inancımız doğrultusunda genel kurulumuzun aldığı karar ile ödenmiş sermayemizi 15 milyon TL’den 19 milyon TL’ye çıkarıyoruz” dedi.
2020 yılının Bitcoin ve BtcTurk açısından beklendiği şekilde güçlü büyüme ile geçtiğine değinen Güneri; “Tüm dünyada finansal, politik ve sosyal koşullardaki hızlı değişime son derece uygun olan Bitcoin’in sunduğu değer önerisinin çok daha geniş bireysel ve kurumsal kitlelerce anlaşılması genel olarak sektörün çok hızlı gelişimine destek oluyor. 2021 yılının da; işlem hacmi, kullanıcı sayısı, sektöre giren bireyler ve kurumlar gibi veriler açısından hem BtcTurk hem de küresel sektör için çok olumlu geçeceğine inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)