İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) ile birlikte İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin (SESRIC) iki yılda bir gerçekleştirilen “2020 yılında İİT Üye Devletlerinde Gençliğin Durumu” raporunu açıkladı.
Yaklaşık 500 milyon olan dünya genç nüfusunun yaklaşık yüzde 29’unun İİT üye devletlerinde yaşıyor. İslam dünyasındaki gençliğin durumunu derinlemesine değerlendiren rapor, küreselleşmeden kaynaklanan hızlı kültürel değişimler ve özellikle dijital çağın getirdiği yaşam tarzları, gençler açısından yeni bir sürece işaret ediyor. Rapor, İİT üye devletlerindeki gençlerin hala dijital dünyaya sınırlı erişime sahip ve teknolojik yenilikten, eğitime ulaşmaya kadar uzanan fırsatlardan yararlanma açısından diğer ülkelere kıyasla daha dezavantajlı durumda olduğunu ortaya koyuyor.
İİT üye ülkelerindeki gençliğin ekonomik, sosyal ve siyasal durumunu inceleyen rapor, eğitim-öğretim, istihdam-girişimcilik, siyasi-sivil katılım, sağlık-ruh sağlığı, kültürel durum ve değerler gibi gençlerin refahına ilişkin temel alanların yanında gençlerin eğitiminin sonuçlarını incelemek için gençlik okuryazarlığı oranları, lise kayıt oranları ve uluslararası öğrenci hareketliliği gibi temel göstergeler de değerlendirildi.
İki bölümden oluşan İİT Üye Devletlerinde Gençliğin Durumu 2020 Gençliğin Ekonomik Katılımının Arttırılması raporu, ilk bölümde dört temel alan olan Eğitim ve Beceri Geliştirme; İstihdam ve Girişimcilik; Sağlık ve Refah; ve Sosyal Katılım inceleniyor. Raporun ikinci bölümünde ise, İİT Üye Devletlerinde gençliğin temel sorunlarını ortaya çıkarmak ve gençliğin durumunu iyileştirmeye yönelik politika önerileri sağlamak için gençlerin düşük ekonomik katılımına odaklanıyor.
GENÇLERİN YÜZDE 17,7’Sİ OKUMA YAZMA BİLMİYOR
İİT üyesi devletler eğitim ve beceri alanında önemli başarılara imza atmış olmasına rağmen, gençlerin halen yüzde 17,7’si okuma yazma bilmiyor. İİT Üye Devletlerinde sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması gençlere yönelik kaliteli eğitimi güçlendirmek ve geliştirmek için etkili politikalar üretmesi gerekiyor.
HEM İŞSİZ, HEM İŞGÜCÜNE KATILIMI DÜŞÜK
Rapora göre, İİT üyesi ülkelerde gençler, yüksek işsizlik, düşük işgücü katılımı ve gençlerin girişimciliğe sınırlı katılımı dikkat çekiyor. Raporda genç nüfus işsizlik oranı yüzde 13,9 iken, dünya genç nüfusunda bu oran, yüzde 11,8. Gençlerin işgücüne katılımı açısından, İİT Üye Devletlerinin ortalaması yüzde 38,7’de kalırken, dünya ortalaması yüzde 41,4’ün oldukça altında kalıyor.
Toplumun gelişimi ve ilerlemesini gösteren önemli bir ölçü olan sağlık ve refah, gençlerin karşılaştığı başlıca sağlık sorunlarına değinen raporda üretken ve yapıcı becerilerinin ekonomilerine ve toplumlarına katkıda bulunmasını engellediği ortaya konuluyor.
Çeşitli kültürel, politik, ekonomik ve sosyal konular nedeniyle, İİT Üye Devletlerinde gençlerin katılımının diğer ülke gruplarından daha düşük olduğu ortaya konan raporda, siyasi istikrarsızlıklar, devam eden çatışmalar, geleneksel eski bakış açıları ve sivil toplum kuruluşlarının sınırlı gelişimi, gençlerin etkili sosyal katılımını engelleyen ana nedenlerden bazıları olarak sıralanıyor.
GENÇ KADINLARIN ÜÇTE BİRİ İSTİHDAM, EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE AKTİF DEĞİL
İşgücü piyasasında gençler için imkanların sınırlı veya yetersiz olması durumu olan ekonomik hareketsizliğin dünyada gençler arasındaki oranı yüzde 58,6 iken, İİT Üye Devletlerindeki gençlerde bu oran yüzde 61,3 olduğu ortaya çıkarıldı. İİT Üye Devletlerinde, 2019’da ortalama gençlerin yüzde 24,1’i istihdam, eğitim veya öğretimde yer almadığını ortaya koyan rapor, İİT Üye Devletlerinde genç kadınların üçte birinden fazlasının (% 34,5) ne istihdam, ne eğitim ne de öğretimde aktif rol almadığını gösteriyor
Çalışma alanlarında sınırlı genç hareketsizliği, İİT Üye Devletlerinin gelişimi ve büyümesi üzerinde ciddi etkilere sahip olduğunu ortaya koyan rapor, gençliğin ekonomik katılımının nasıl artırılacağına özel dikkat gösterilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
RAPOR, GENÇLİK STRATEJİSİNİN TEMELİ
İİT Gençlik Araştırmasının İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler için önemli veriler ortaya koyduğunu söyleyen İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) Başkanı Taha Ayhan, şöyle dedi:
“Bazı üye devletler, gençlerin ekonomik katılımını artırmak için halihazırda özel programlar ve politikalar geliştirmiştir. Hatta bu programlardan ve politikalardan bazılarının diğer üye devletler tarafından kullanılabilecek başarı hikayeleri veya en iyi uygulamalar olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, bazı üye devletler, gençlerin ekonomik katılımını artırma çabalarını daha da destekleyebilecek İİT Gençlik Stratejisini uygulamaya başlamıştır.”
AYHAN: “İİT GENÇLERİNE DEĞER KATMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
İİT Üye Devletlerinde Gençliğin Durumu araştırmalarının ICYF’in gelecek planlarına önemli katkıları bulunduğunu ve Gençlik Stratejisi ile pandemiye rağmen çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Ayhan, “İİT Üye Devletlerinde Gençliğin Durumu” sonuçları temelinde yapılandırılan 2021 Stratejik Planı çerçevesinde, küresel ölçekte gençlerin güçlendirilmesine yardımcı olmak için kültür, gençlik gelişimi, ekonomik kalkındırma, çevre(doğa), networking, sosyal farkındalık, sanat olmak üzere 7 öncelik alanı belirlediklerini anlattı.
Son iki yılda İslam İşbirliği Gençlik Forumu olarak 30 MOU ve İşbirliği Protokolü, 4 İİT Üye Devlet Bakanlıkları İle İkili Anlaşmalar, 10 Uluslararası kurum, 8 üniversite, 4 STK ve 4 Devlet kurumu ile sözleşme imzaladıklarını anlatan Ayhan konuşmasına şöyle devam etti:
“2019’dan beri ulaştığımız genç sayısına bakınca gurur verici bir tablo çıkıyor. Bugüne kadar projelerimize başvuru sayısı 80 bin 150; programlarımıza katılmış ve eğitim görmüş genç sayısı 11 bin 865; online programlarımızın izlenme sayısı 620 bin 750 ve toplamda projelerimiz aracılığıyla ulaşabildiğimiz genç sayısı 5 milyon 437 bin 362. Bu bizim için çok gurur verici bir sonuç olmakla beraber bizi daha çok Müslüman gence ulaşmak için teşvik eden, heveslendiren bir sonuç aynı zamanda. Gençlerimizin parlak geleceği, onların yeteneklerine, öğrenme kapasitelerine olduğu kadar aldıkları kaliteli eğitime, bilime ve teknolojiye yapılan akıllı yatırıma bağlıdır. İnanıyorum ki, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da göstereceğimiz çabalarımızla ve destekçilerimizle işbirliği içinde, tüm sorunları ve zorlukları aşabiliriz. Gençlerimiz bizim bugünümüz ve geleceğimizdir.”
SESRIC Genel Koordinatörü Nebil Dabur rapora ilişkin, “Ana bulgularımızda, İİT ülkelerindeki gençler kayda değer bir ilerlemeye işaret ediyor. Ortalamayı ele aldığımızda ekonomi, eğitim, sağlık ve sosyal katılım alanlarında gelişmeler kaydedilmiştir. Raporun İİT ülkelerindeki gençlerin umutlarını ve hayallerini anlamak ve onların ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik politika ve programlar geliştirmek için mükemmel bir kaynak olacağına inanıyorum” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: Hakkında
Multivitaminler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
“Zaten meyvemi, sebzemi, yumurtamı yiyorum, ne gerek var multivitamin almaya… Hem ben zaten C vitamini içiyorum, kendimi çok yorgun hissedince demir iğnesi yaptırıyorum. Hem multivitaminler iştah açıyor, kilo mu alayım durduk yere…” Bu ve bunun gibi sözleri mutlaka duydunuz, belki siz de söylediniz. Peki bu düşüncelerin ne kadarı doğru ne kadarı yanlış.. Vitamin ve mineraller hakkında doğru bilinen yanlışlara dikkat çeken Eczacı Ayşen Dincer, vücudun ihtiyacı olan minerallerin doğru beslenme ve vitaminlerden alınacağını belirterek, multivitaminlerin kilo aldırıcı etkisi olmadığını ve ortaya çıkan enerji artışını dengelemenin önemini vurguluyor.
Vitamin ve mineraller, daha sağlıklı bir yaşam sürmemiz için olmazsa olmazımız… Vitamin ve mineraller bağışıklık sisteminin güçlenmesinden saç sağlığımıza, kan yapımından toksinlerin vücudumuzdan temizlenmesine ve hatta ruh sağlığımızın korunmasına kadar etkili… Örneğin D vitamini eksikliği yorgunluğa, kramplara, kalp hastalıklarına, romantizmaya yol açabiliyor. B12 eksikliğinde unutkanlık, odaklanma sorunları, ağızda yaralar, kalp çarpıntısı; demir eksikliği halinde eklem ağrıları, saç dökülmesi, baş ağrıları, depresyon, uykusuzluk gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu gibi örnekleri çoğaltmamız mümkün… Bu nedenle vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri günlük ve düzenli şekilde almamız gerekiyor. Yani düzenli ve yeterli beslenme şart!
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması besin tüketim verilerine göre özellikle vitamin ve mineral alım miktarlarının yetersizliklerinin önemli boyutlarda olduğuna dikkat çeken Ecz. Ayşen Dincer, lif ağırlıklı gıdalar, protein zengini besinler, süt ve süt ürünlerini gibi olmazsa olmazları da tükettiğimiz durumlarda bile günlük ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri almakta zorlandığımıza dikkat çekiyor. Bu durum vitamin ve mineral desteği gereksinimini ortaya çıkarıyor.
Peki bu kadar vitamin ve minerali nasıl tek tek alacak, miktarını nasıl ayarlayacağız? Ecz. Ayşen Dincer, bu sorunun yanıtını şöyle veriyor: “Çocukların, ergen bireylerin, yetişkinlerin ve yaşlıların vitamin ve mineral ihtiyacı farklıdır. Üstelik bu, cinsiyete göre de değişir. Örneğin hamile bir kadının demir ihtiyacı ile bir erkeğinki aynı değildir. Bu nedenle vitamin ve mineral takviyelerini cinsiyete, yaşa ve ihtiyaca uygun seçmeli. Çoğumuz genellikle bunu bilmediğimiz için kulaktan dolma bilgilerle, komşumuzun, arkadaşımızın önerisiyle vitamin alıyoruz. Bazen de bu yüzden tam da ihtiyacımızı karşılamayacak bir vitamini yanlış sürelerde ve dozlarda kullanabiliyoruz. Oysa vitamin ve mineral desteği alırken tekli ve yüksek doz tercih etmek yerine yaşa ve cinsiyete yönelik olarak uygun dozda hazırlanmış vitaminlerin günlük kullanılması daha doğru. Nasıl ki bir gün boyunca sadece ıspanak, ya da sadece et veya sadece yoğurt tüketmiyorsanız, sofranızda karma besinler alıyorsanız; kullandığınız takviyelerin de ihtiyaca göre karma ve çoklu içerik içermesi önem taşıyor.”
Multivitamin kullandığımızda günlük ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri yeterli miktarda alabiliyoruz. Bu da daha dinç, sağlıklı yani daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Çoğu kişi bu nedenle “Artık ihtiyacım kalmadı. İyiyim” düşüncesiyle bir ya da iki kutu multivitamin tükettikten sonra kullanımı bırakabiliyor. Ecz. Aysen Dincer, bunun çok yanlış bir düşünce olduğunun altını çizerek vücudumuzun bu vitamin ve minerallere her zaman ihtiyaç duyduğuna dikkat çekiyor. Dincer, “Dünya Sağlık Örgütü sağlıklı yaşam için her gün en az 2.5 litre su tüketmemizi, 10 bin adım atmamızı, günde 5-9 porsiyon sebze meyve tüketmemizi, günde 7 saatten fazla uyumamızı, haftada 3’den fazla alkol tüketmememizi ve sigara kullanmamamızı öneriyor. Bunu 3 ay yapıp sonra ara verin demiyor. İhtiyacınıza yönelik kullanılacağınız bir multivitamin için de aynı şey geçerli. Bu takviyeler yaşam boyu alınmalı. Fakat seçerken çok dikkat etmelisiniz. Koruyucu, glüten, maya içermeyen, cinsiyetininize ve ihtiyacınıza özel dozlar içeren, güvenilir markaların ürünlerini tercih etmeye özen gösterin.”diyor.
Toplumda sürekli multivitamin kullanımının gereksiz olduğuna, kilo yaptığına ve fazla takviye almanın zararlı olduğuna dair yanlış inanışlar da bulunuyor. Ecz. Aysen Dincer, beslenme risklerinin tüm dünyada sigaradan sonra ömrü kısaltan 2. Risk faktörü olduğuna dikkat çekiyor. Eğer herkes alması gereken dozda vitamin ve minerali besinlerden alabilseydi böyle bir risk var olmazdı. Multivitaminler kilo yapar inanışına ise Dincer’in cevabı şöyle: “Hayır, multivitaminler kilo aldırmaz. Eğer multivitamin kullanmaya yeni başladıysanız, ilk 2 hafta sizin iştah artışı diye yorumladığınız fakat aslında enerji artışı olan bir etki göreceksiniz. Bu vücudunuzda vitamin mineral rezervlerinizin düşük olduğunun da bir kanıtıdır. O nedenle özellikle 2-3 hafta sabredin ve beslenme alışkanlığınızı değiştirmeyin. Sonrasında herşeyin düzene girdiğini göreceksiniz. Burada tek istisna çok yüksek doz B Kompleks vitamini içeren markaların ürünledir. Onları kullanmak yerine yaşınıza, cinsiyetinize ve ihtiyacınıza özel hazırlanmış bir multivitamin kullanarak bu süreci daha rahat geçirebilirsiniz.’’
Aynı anda birden fazla multivitamin kullanılmaz. Peki, bu ne kadar doğru bir düşünce? Ecz. Aysen Dincer, bu konuya ilişkin şunları söylüyor: Eğer aldığınız multivitamin doğru formülde ise aynı anda birden fazla mutltivitamin almanıza gerek yoktur. Fakat C vitamini günde 1000 mg ve D Vitamini günde minimum 1000 unite ayrı olarak alınmalıdır. Multivitaminler içerisinde aldığınız C ve D vitamini dozlar yeterli olmayacaktır.”
“Vitamin alırken alkol ya da sigara tüketmek zararlı mı?” sorusuna ise şöyle yanıt veriyor: “Alkol ve sigara sağlığımız için birçok risk oluşturan, kullanmamamız gereken maddeler… Aldığınız multivitaminin alkol ve sigaranın vücudunuzda tükettiklerini karşılamak adına da önemi var. Bu nedenle multivitamin kullanmayı bırakmayın ama alkol ve sigaradan vazgeçmek için elinizden geleni yapmanızı öneririm.”
Piyasada birçok multivitamin ve vitamin bulunuyor. Pek çok kişi pahalı olan vitaminin en iyisi olduğunu düşünüyor. Acaba gerçekten en pahalı vitamin en iyi vitamin mi? Ecz. Ayşen Dincer, bu yanılgıya sadece vitaminler için değil birçok konuda düştüğümüze dikkat çekiyor. “Önemli olan fiyat değil günlük ihtiyacınızı karşılayabilecek içeriğe sahip olması” diyen Dincer, vitamin tercih ederken firmasına ve ne kadar süredir vitamin ürettiklerini bakmanızı öneririm. Artık tüm bilgiler internette var. Özellikle pandemi sonrası çok fazla firma ve marka türedi. Burada vücudunuzu destekleyeceğim derken zarar vermeyin ve uzun yıllardır vitamin üreten firmaları tercih edin.’’diye belirtti.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)