Deutsche Telekom ve Microsoft, imzaladıkları 7 senelik stratejik iş birliği anlaşması kapsamında küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital dönüşüm yolculuklarına destek verecek. Microsoft 365 ve Microsoft Azure ile müşterilerin üretkenliğinin ve bulut üzerindeki yetkinliğinin artırılması hedefleniyor.
Microsoft ve Deutsche Telekom Group, tüm müşterilerinin bulut dönüşüm girişimlerini hızlandırmak üzere iş birliklerini genişletme kararı aldıklarını duyurdu.
Birçok şirket, bulut hizmetlerini IT maliyetlerini düşürmek, esnekliği ve inovasyonu artırmak için bir fırsat olarak görüyor; ancak bulut bilişim hizmetlerinden tam anlamıyla faydalanabilmek için artan teknolojik talepleri karşılayabilecek, yüksek performansa sahip bir ağ yapılanması gerekiyor. Microsoft’un bulut ve yapay zeka hizmetleriyle Telekom’un Cloud Migration Framework ve telekomünikasyon servislerinden eşzamanlı olarak faydalanan şirketler, müşterilerinin üretkenliğine katkı sağladığı gibi, aynı zamanda daha çevik ve dayanıklı operasyonlar yaratıyor ve yeni bulut tekliflerini daha hızlı şekilde sunabiliyorlar.
İş birliğine ilişkin yaptığı açıklamada dijital dönüşümün hiç bu kadar acil hale gelmediğine dikkat çeken Microsoft Küresel Satışlar, Pazarlama ve Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Jean-Philippe Courtois, “Küçük ya da büyük farketmeksizin, tüm işletmelerin önümüzdeki 10 yılda göstereceği ekonomik performans, bugün yapacakları dijital yatırımlara bağlı. Microsoft ile Deutsche Telekom’un bu stratejik iş birliği sayesinde müşterilerimiz daha dayanıklı bir yapıya kavuşacak, inovasyonu artıracak ve bunun doğal bir sonucu olarak da daha başarılı olacak” diyerek dijital yatırımların uzun vadeli pozitif çıktılarına vurgu yaptı.
İnovasyonda ilerleme, güvenilir bulut altyapısıyla sağlanacak
Güvenli ve güçlü yazılım uygulamaları, modern bir bilişim altyapısına sahip olmayı gerektiriyor. Telekom, inovasyonu güçlendirme hedefiyle şirket içi IT iş yükünün büyük bir kısmını 2025’e kadar buluta taşımayı planlıyor ve Microsoft Azure da söz konusu stratejinin hayati bir kısmını oluşturuyor. Bu doğrultuda, Telekom çalışanlarının tamamına, Azure’dan maksimum düzeyde faydalanabilmeleri için eğitim verileceği açıklandı.
İş birliğinin başlıca hedeflerinden birinin, ana bilgisayarın iş yükünü buluta taşımak olduğu belirtiliyor. Bu sayede, iş sürekliliği, enerji, maliyet ve donanım tasarrufu sağlanacak. Telekom aynı zamanda müşterilerine Azure ExpressRoute aracılığıyla Microsoft buluta direkt erişim imkanı da sunacak. Bu da müşterilerin çok daha hızlı bağlantı erişimine sahip olacak.
Dijital iş birliği gerçekleşiyor; operasyonlar düzene giriyor
Telekom, bireylerin ve işletmelerin daha üretken olmalarını sağlamak adına Microsoft Teams de dahil olmak üzere Microsoft 365 programını tüm kullanıcılara sunacak. Şirket, aynı zamanda girişimlerde kaynak planlama ve tedarik zinciri yönetimi gibi kritik iş süreçlerinde kullanılan bulut bilişimin avantajlarını artırmak için müşterilerinin işlerinin SAP’tan Azure’a taşınması konusunda da destek verecek.
Azure üzerindeki SAP çözümleri, girişim seviyesinde güvenlik ve iş devamlılığı sağladığı gibi; donanım maliyetini de düşürerek start-up’ların ve küçük işletmelerin işe başlamalarını kolaylaştırıyor.
Bulut girişimleri iyileştiriliyor: Değerlendirme, taşıma, servis
Seçili çözüm alanları için bulut platformu olarak Azure’u kullanmaya başlayan Telekom müşterisi T-Systems, global ölçekteki bu en yeni çözümleri farklı sektörlerde faaliyet gösteren çok sayıda şirkete sunuyor. Bu Cloud Migration Framework, otomasyonla elde edilen değerlendirmeleri, bulut transferini ve servis yönetimini birleştirerek müşterilerin bulut üzerindeki etkinliğini artırıyor. Kapsamlı bir bulut stratejisi geliştirmektense asıl yetkinliklerine odaklanmayı tercih eden küçük ve orta ölçekli işletmelerin, söz konusu tekliflerden daha yüksek oranda faydalanacağı öngörülüyor.
Microsoft ve Telekom’un, uygunluk şartlarını ve Avrupa’daki regülasyon gerekliliklerini karşılayabilmek amacıyla yakın temas halinde çalışmaya devam edeceği belirtiliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: Senelik
11 Senelik AR-GE çalışmasının sonucu enerji verimliliğinde çağ değiştirdi
Enerji verimliliği tüm dünyada gündem konularının ilk sırasında yer alıyor. Tasarruflu ısınmak için ise ülkeler ve şirketler bazında Ar-Ge çalışmalarına sınırsız kaynak ayrılıyor. Dünyada ısı transferi ve buna bağlı enerji verimliliğinde çağ değiştiren yeni bir teknolojiye sahip olan Enover Enerji, stratejik maden boru tamamen Ar-Ge’ye bağlı geliştirerek nano teknolojiyle buluşturduğu EHP teknolojisi ile enerji verimliliğinde oyunu değiştiriyor.
Enerjide tasarruf elde edilmesi için maliyet etkin projelerin hayata geçirilme çabaları hız kesmiyor. Tasarruflu ve verimli ısınma konusu konutlarda, ofislerde, fabrikalarda ya da yenilenebilir enerji alanlarında gün geçtikçe önemli hale geliyor. Bu alanda 11 yıllık Ar-Ge çalışması ile dünyada ilk ve tek, bilinen en hızlı, en verimli, en maliyet etkin ve en basit ısı transfer sistemi EHP teknolojisini geliştiren Enover Enerji, enerji ve teknolojinin birlikteliğine imza attıkları ürünleri ile enerji devrimine imza atıyor.
Stratejik Maden Borun Nano Teknoloji ile Buluşmasını Sağladılar
Türkiye, birçok kez dünya gündemine gelen ve geleceğin önemli madenlerinden görülen bor madeninde önemli rezervlere sahip. Ancak bu madenin ileri teknoloji ile birleşerek birçok alanda kullanımı ise yıllardır araştırmaların ötesine geçemiyordu. 11 yıllık Ar-Ge çalışması bu gidişata bir son vermek isteyen Enover Enerji’nin birçok uluslararası akredite enstitü ve kuruluş tarafından tescillenen ve tamamı patentlenen EHP teknolojisi, Türkiye’nin önemli stratejik madeni borun, nano teknolojiyle buluşmasını sağlayarak enerji verimliliğinde çok ciddi kazanım sağlıyor.
Isıtma ve Soğutma Sektöründe Oyunu EHP Teknolojisi Değiştiriyor
Enerji verimliliğinin doğurduğu ihtiyaçlar sektörlerin de kullandıkları teknolojiyi sorgulamasına neden oluyor. Halen eski, geleneksel yöntemlerle ısı transferinin gerçekleştiği ısıtma ve iklimlendirme sektörlerinde bir devrin değişimine tanık olunuyor. Çeşitli geometrik şekillerde çalışabilen ve üç fazlı tek ısı transfer sisteminin kullanıldığı EHP teknolojisi, %65’e varan oranda ekonomik tasarrufu gerçekleştiriyor.
Ar-Ge Çalışmaları ile Enerji Teknolojisine Yön Verilecek
Enerji verimliliği yüksek ve maliyeti düşük ürünlerin, geleceği şekillendireceği tahmin ediliyor. Bunu başarmanın en büyük yardımcısı ise Ar-Ge çalışmaları ve ona yapılan yatırımlar oluyor. EHP teknolojisinin gelişimi için bugüne kadar 6 milyon dolara yakın yatırım gerçekleştiren Enover Enerji, tamamı ileri mühendislik içeren ürünlerinin gelişimi için gelecek 5 yıl içerisinde 4 milyon dolara yakın yatırım da gerçekleştirerek Türkiye ve uluslararası arenada Ar-Ge çalışmaları ile enerji teknolojilerinde söz hakkına sahip olmak istiyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)