Etiket arşivi: 7

Microsoft ve Deutsche Telekom’dan 7 senelik iş birliği anlaşması

Deutsche Telekom ve Microsoft, imzaladıkları 7 senelik stratejik iş birliği anlaşması kapsamında küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital dönüşüm yolculuklarına destek verecek. Microsoft 365 ve Microsoft Azure ile müşterilerin üretkenliğinin ve bulut üzerindeki yetkinliğinin artırılması hedefleniyor.
Microsoft ve Deutsche Telekom Group, tüm müşterilerinin bulut dönüşüm girişimlerini hızlandırmak üzere iş birliklerini genişletme kararı aldıklarını duyurdu.
Birçok şirket, bulut hizmetlerini IT maliyetlerini düşürmek, esnekliği ve inovasyonu artırmak için bir fırsat olarak görüyor; ancak bulut bilişim hizmetlerinden tam anlamıyla faydalanabilmek için artan teknolojik talepleri karşılayabilecek, yüksek performansa sahip bir ağ yapılanması gerekiyor. Microsoft’un bulut ve yapay zeka hizmetleriyle Telekom’un Cloud Migration Framework ve telekomünikasyon servislerinden eşzamanlı olarak faydalanan şirketler, müşterilerinin üretkenliğine katkı sağladığı gibi, aynı zamanda daha çevik ve dayanıklı operasyonlar yaratıyor ve yeni bulut tekliflerini daha hızlı şekilde sunabiliyorlar.
İş birliğine ilişkin yaptığı açıklamada dijital dönüşümün hiç bu kadar acil hale gelmediğine dikkat çeken Microsoft Küresel Satışlar, Pazarlama ve Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Jean-Philippe Courtois, “Küçük ya da büyük farketmeksizin, tüm işletmelerin önümüzdeki 10 yılda göstereceği ekonomik performans, bugün yapacakları dijital yatırımlara bağlı. Microsoft ile Deutsche Telekom’un bu stratejik iş birliği sayesinde müşterilerimiz daha dayanıklı bir yapıya kavuşacak, inovasyonu artıracak ve bunun doğal bir sonucu olarak da daha başarılı olacak” diyerek dijital yatırımların uzun vadeli pozitif çıktılarına vurgu yaptı.
İnovasyonda ilerleme, güvenilir bulut altyapısıyla sağlanacak
Güvenli ve güçlü yazılım uygulamaları, modern bir bilişim altyapısına sahip olmayı gerektiriyor. Telekom, inovasyonu güçlendirme hedefiyle şirket içi IT iş yükünün büyük bir kısmını 2025’e kadar buluta taşımayı planlıyor ve Microsoft Azure da söz konusu stratejinin hayati bir kısmını oluşturuyor. Bu doğrultuda, Telekom çalışanlarının tamamına, Azure’dan maksimum düzeyde faydalanabilmeleri için eğitim verileceği açıklandı.
İş birliğinin başlıca hedeflerinden birinin, ana bilgisayarın iş yükünü buluta taşımak olduğu belirtiliyor. Bu sayede, iş sürekliliği, enerji, maliyet ve donanım tasarrufu sağlanacak. Telekom aynı zamanda müşterilerine Azure ExpressRoute aracılığıyla Microsoft buluta direkt erişim imkanı da sunacak. Bu da müşterilerin çok daha hızlı bağlantı erişimine sahip olacak.
Dijital iş birliği gerçekleşiyor; operasyonlar düzene giriyor
Telekom, bireylerin ve işletmelerin daha üretken olmalarını sağlamak adına Microsoft Teams de dahil olmak üzere Microsoft 365 programını tüm kullanıcılara sunacak. Şirket, aynı zamanda girişimlerde kaynak planlama ve tedarik zinciri yönetimi gibi kritik iş süreçlerinde kullanılan bulut bilişimin avantajlarını artırmak için müşterilerinin işlerinin SAP’tan Azure’a taşınması konusunda da destek verecek.
Azure üzerindeki SAP çözümleri, girişim seviyesinde güvenlik ve iş devamlılığı sağladığı gibi; donanım maliyetini de düşürerek start-up’ların ve küçük işletmelerin işe başlamalarını kolaylaştırıyor.
Bulut girişimleri iyileştiriliyor: Değerlendirme, taşıma, servis
Seçili çözüm alanları için bulut platformu olarak Azure’u kullanmaya başlayan Telekom müşterisi T-Systems, global ölçekteki bu en yeni çözümleri farklı sektörlerde faaliyet gösteren çok sayıda şirkete sunuyor. Bu Cloud Migration Framework, otomasyonla elde edilen değerlendirmeleri, bulut transferini ve servis yönetimini birleştirerek müşterilerin bulut üzerindeki etkinliğini artırıyor. Kapsamlı bir bulut stratejisi geliştirmektense asıl yetkinliklerine odaklanmayı tercih eden küçük ve orta ölçekli işletmelerin, söz konusu tekliflerden daha yüksek oranda faydalanacağı öngörülüyor.
Microsoft ve Telekom’un, uygunluk şartlarını ve Avrupa’daki regülasyon gerekliliklerini karşılayabilmek amacıyla yakın temas halinde çalışmaya devam edeceği belirtiliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

7 Gün 24 Saat Enerji Etüdü İmkanı Sunuyor

VAT Enerji Observer Enerji İzleme ve Yönetme Sistemi, endüstriyel tesislerin 7 gün 24 saat boyunca enerjiyle ilgili tüm verilerini alıyor, işliyor ve yorumlar hazırlıyor. Bu sayede fabrikaların yol haritası belirleniyor.
VAT Enerji Observer Enerji İzleme ve Yönetme Sistemi, endüstriyel tesislerin enerjileriyle ilgili verilerini 7 gün 24 saat boyunca izliyor, yorumluyor ve yapılması gerekenlerle ilgili öneriler sunuyor. Programın hazırlanma sürecini ve öne çıkan özelliklerini Vat Enerji Observer Genel Müdürü Altuğ Karataş açıkladı.
VAT Enerji Observer Enerji İzleme ve Yönetme Sistemi Türkiye’de yeni hayata geçen Enerji Performans Sözleşmeleri için müthiş bir fırsat olacağına dikkat çeken Karataş, programın özelliklerini şu sözlerle anlattı: “Endüstriyel tesislerin verilerini 7 gün 24 saat boyunca topluyor, kısıtların dışına çıktığı zaman verdiği uyarıları izliyor ve oluşan problemleri tespit ediyoruz. Bu çalışmaların neticesinde de fazla enerji tüketimine sebep olan tüm noktalarda firmalara neler yapabileceklerini yorumlayarak öneriler sunuyoruz. Bu sayede fabrikaların 4 yılda bir yaptırması gereken zorunlu enerji etüdünü 4 haftada ya da 4 ayda da yapma şansımız var.”
“ÖLÇÜMLER 7 GÜN 24 SAAT YAPILMALI”
VAT Enerji Observer Enerji İzleme ve Yönetme Sistemi sistemiyle ilgili bilgi veren Karataş, “Vat Enerji olarak Enerji Verimliliği Etüd çalışmaları gerçekleştiriyoruz. 25 kişilik kadromuzla ve partnerlerimizle birlikte hareket ediyoruz. Bu etüt çalışmaları kapsamında ultrasonik debimetre, analizör gibi özel cihazlarla ölçüm gerçekleştiriyoruz ve raporlar hazırlıyoruz. Sanayi tesislerindeki her ölçüm noktalarında 1-2 saatlik ölçümler alınıyor.” dedi.
Ölçümlerin sürekliliğinin önemine dikkat çeken Karataş, “Biz bu ölçümlerin iki saat değil, 7 gün 24 saat boyunca yapılması gerektiğini düşündük. Bu amacımıza ulaşabilmek için yeni bir yazılım hazırladık, program geliştirdik. Bu program sayesinde 7 gün 24 saat boyunca enerjiyle ilgili tüm verileri alıyoruz, işliyoruz ve yorumlar hazırlıyoruz. Firmaya da yapılması gerekenleri söylüyoruz. Geliştirdiğimiz bu yazılıma Vat Enerji Observer Enerji İzleme ve Yönetme Sistemi ismini verdik.” sözleriyle konumun önemini açıkladı.
“VERİLERİ UZAKTAN TAKİP EDEBİLMEK ÖNEMLİ”
“VAT Enerji Observer Enerji İzleme ve Yönetme Sistemi’ni hazırlarken özellikle enerji santrallerinde otomasyon ve izleme sistemleri kuran bir profesyonel ekibimizle çıktık.” diyen Karataş, çok yetenekli bir ekip ile birlikte çalıştıklarının altını çizdi. Karataş, hazırlık sürecini şu sözlerle anlattı: “Programı kime gösterdiysek herkes çok beğendi. Özellikle grafikler, ekran ve renkler ve verdiği öneriler konusunda güzel övgüler aldık. Programımız her geçen gün gelişmeye devam ediyor. Çünkü firmalarla yaptığımız görüşmeler neticesinde gelen talepleri değerlendiriyoruz ve programa entegre ediyoruz. Bunu da çok kısa süre içerisinde yapabiliyoruz. Ekibimizle birlikte bir yıl önce yola çıktığımız zaman üzerinde çok fazla düşündük ve geliştirmeler yaptık. Pandemi döneminde de ne kadar doğru bir karar aldığımızı gördük. Çünkü bu zorlu süreçte fabrikaya gidemeyenler oldu ve verileri uzaktan takip etmenin ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı. Verinin dijital olarak alınması, yorumlanması ve yoğrulması gerekiyor.” dedi.
“FABRİKAYA GİTMEDEN BİRÇOK VERİ ALABİLİYORUZ”
Bu sistemin avantajlarından bahseden Karataş, “Biz bir sene önce enerji etüdleri esnasında fabrikalarda daha çok vakit geçirmemiz gerektiğini, bunu fiziksel olarak mümkün olmadığını ve maliyetleri çok arttırdığını gördük. Bu sorunu ortadan kaldırmak amacıyla yola çıktık. Şimdi fabrikaya gitmeden üretim tesisiyle ilgili birçok veriyi alma imkanına sahip olduğumuz gibi aynı zamanda fabrikaların 4 yılda bir yaptırmak zorunda olduğu enerji etüdünü gerek kalmıyor. Çünkü biz firma isterse 4 ayda bir, 4 haftada bir hatta 4 saatte bir enerji etüdü yaptırma imkanına sahip oluyor. Bu programın çıkışı 7 gün 24 saat enerji verimliliği etüdü yaparak fabrikanın kayıplarını 4 yıl sonra değil, 4 dakika içerisinde fark ederek durdurmaktır. Bu çalışmanın bir yıl boyunca düzenli olarak yaptığımızı düşünürsek fabrikalar önemli bir kar sağlayacaktır.” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Astrolog Kenan Yasin Bölükbaşı’ndan 7 Aralık Haftası Burç Yorumları

Hafta genelinde bulunduğunuz kaba sığamayacak, uyum arayışları ve keşfetmekle ilgili güdüsel süreçler içerisinden geçebilirsiniz. İkili ilişkiler ve ticari ilişkilerimizin dili pratik fayda ve yarar üzerine olabilir. “Amerika’yı yeniden keşfetmeyi” gerek görmeyebiliriz. Aşırıya kaçan, aşırılık sergileyen kişi ve ilişkilerden ayrışmak isteyebiliriz. Abartılı kimliklerin yanıltıcı ve samimi gelmediğinin kanaatine varıp elimine işlemlerine başlayabiliriz. “diyen Astrolog Kenan Yasin Bölükbaşı 7 Aralık haftasında burçları nelerin beklediğini açıkladı.
 
Astrolog Kenan Yasin Bölükbaşı, 7-13 Aralık haftası için burçları bekleyen gelişmeleri yorumladı.
 
Ya Olduğun Gibi Görün Ya Göründüğün Gibi Ol
Hafta ortalarında günlük yaşamın dertlerinden kaçmaya eğilimli olabilirsiniz. Daha çok ilginizi çeken konular üzerinde araştırma yapmak isteyebilirsiniz. Dalgın bir tutuma bürünebilirsiniz. Odaklanmakla ilgili yaşanan bu problemin geçici olduğunu hatırlamanız yaşadığınız stresi hafifletebilir.
 
İkili ilişkiler, partner, eski sevgili ve eski ilişkilerimiz gündeminizde olabilir. Eskiye yeni form vermek isteyebilirsiniz. Ya da dışladığınızı ve yanlış yaptığınızı düşündüğünüz ilişkinize yeni bir şans vermek isteyebilirsiniz. Uyum sağlamakta zorlanabilir ve değişim dönüşüme direnebilirsiniz. Bu durumun içinizdeki duyguları çürütmesine müsaade etmemenizi tavsiye edebilirim.
 
Ticari anlamda aşırıya kaçtığınızı düşünebileceğiniz riskler alma eğilimleri gösterebilirsiniz. Sınırlarınızı aşmanız gerektiğini düşünebilir ve hırslanabilirsiniz. Ancak bu durum sizlerde dengeyi sağlama konusunda zorlayabilir. Doğru stratejiyi belirlemede zorluklar yaşanabilir.
 
Bunların ötesinde aşırı duygusal tepkiler, yetersizlik hissiyatı doğurabilir.
 
Cumartesi gününü çevre günü olarak değerlendirebiliriz. Bulunduğunuz ortamı ve düzeni korumak bizlerin elinde. Kapınızın önünü süpürmek komşunuzun da aynı hissiyatla süpürmesine vesile olabilir. Örnek teşkil edecek davranışlar sergilemek çevreye ve bizlere artı kazandırabilecek nitelikte olacaktır. Kullanmadığınız eşyaları, evinizdeki çöpleri ayrıştırmak geri dönüşüme katkı sağlayacak önemde olacaktır. “Çevreyi korumak doğayı korumanın” en önemli temel taşlarındandır.
 
Pazar günü kuruntulara dikkat!
 
Koç Burcu
Bu hafta iş yaşamınıza ilişkin korkularınız ortaya çıkabilir. Başarılı olamama endişesi, maddi kayıp yaşama korkusuyla alakalı gelecek kaygısını yoğun bir şekilde hissedebilirsiniz. Aniden ortaya çıkabilecek beklenmedik ödemeler sizi sıkıntıya sokabilir. Belirsizlik ve karmaşık düşüncelerden uzak durmalı size iyi gelebilecek konuları keşfetmelisiniz. Tamamen başarı odaklı, daha akıllıca tutumlar sergileyerek hareket ederseniz daha iyi bir motivasyonla ilerleyişleriniz açığa çıkabilir  ve birtakım kayıplar yaşamamış olursunuz. Kariyer hedeflerinizde iyicil değişim ve dönüşümlere açık olduğunuz bir hafta deneyimleyebilirsiniz. Arkanızdan dönen işler abartılı yani sansasyonel bir şekilde ortaya çıkabilir. “Yok canım o yapmamıştır” dediklerinize dikkat!
 
Boğa Burcu
Zorluklarla ve mücadelelerle dolu bir sürecin son bulması sizi bu hafta rahatlatabilir. Hayatınızda, özellikle günlük sorunlardan uzaklaşmak, ruhunuzu yenilemek, zihninizi dinlendirmek için karşınıza çıkabilecek yeni fırsatları keşfetmelisiniz. Bu yeni fırsatlar sizin hayatında değişim sürecine işaret ediyor. İleriye doğru kendi iradenizle girişimlerde bulunmanız için çok doğru bir zaman. Yeni bir çevreye girerek eski sıkıntılardan, acılardan, zorluklardan, gerilimlerden kurtulabilirsiniz. Eşiniz ve ortaklı işlerinizde köklü değişimler yaşanabilir. Mücadelenizin şekli değişiyor. Daha amaca yönelik hareket edebilecek ve tek bir konu üzerine odaklanabileceksiniz. Eski enerjinizi geri kazandığınız yeni bir sürece giriş yapıyorsunuz. Sosyal çevre ve arkadaş çevrenizden olumlu destekler alabilir, yardım taleplerinize yanıt alabilirsiniz.
 
İkizler Burcu
Bu hafta, hayatınızda maddi ve manevi zenginliklere sahip olabilirsiniz. Ve bu durumun vermiş olduğu güven duygusunu yoğun bir şekilde hissedebilirsiniz. Zihinsel yorgunluktan kaynaklı kısa süreli odaklanma problemleri yaşanabilir. Fakat özellikle aile sorunlarına dikkatinizi verecek olursanız, aileyle alakalı yaşanabilecek problemlerin üstesinden çok kolay bir şekilde gelebilirsiniz. Manevi açıdan aile bireyleri ile aranızdaki bağların kuvvetlenmesi söz konusu olabilir. Elde edebileceğiniz toplu bir para ile beraber güvenli bir yatırım konusunda araştırmalar yapabilirsiniz. Çalışma ortamınızdaki kız arkadaşlarınızdan destek alabilirsiniz. Ya da bir arkadaşınızın vesilesiyle terfi alma şansınız doğabilir. Evcil hayvanınızın rutin sağlık kontrollerini sağlamayı ihmal etmemeye özen gösteriniz… İkili ilişkiler ve ortaklıklı ilişkilere dikkat birlikteliklerin yönü değişiyor…
 
Yengeç Burcu
Bu hafta duygusal açıdan hayal kırıklıklarına uğrayabilirsiniz. İkili ilişkilerinizde arkadaşlarınızla aranızdaki iletişime dikkat etmelisiniz aksi halde kopuş ve ayrılık gibi sizi derinden sarsabilecek durumlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Duygusal dünyanızda eski sevgili ve eski ilişkileriniz gündeminizde olabilir. Geçmişi özlemle hayal ederken anı kaçırabilirsiniz. Maddi konularda isteklerinize ulaşmak için kendinize daha fazla güvenmeli ve istikrarınızı kaybetmemelisiniz. Kendinizden emin, kararlı ilerleyişlere sahip olduğunuz noktada, ekonomik anlamda kendinize güvenebileceğiniz bir sürecin içerisine girebilirsiniz. Yaratıcılık, hobi ve ilgi alanlarınıza bir yenisini katabilir ya da olan üzerinde yenilikler yapabilirsiniz. Çocuklarınızla ortak paylaşımlar geliştirebilir ve birlikten güç doğar ilkesini hissettirebilirsiniz. Yabancı dil eğitimi almayı planlayabilir ve bu konuda ilerlemek isteyebilirsiniz.
 
Aslan Burcu
Bu hafta hayatınıza dair kararlar almadan önce çok dikkatli değerlendirmelerde bulunmanız gerekebilir. Aceleci hareket etmek ya da kararsız kalmak muhtemel kayıpların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilir. Cesaretli davranıp, risk almak maddi dünyanızda size yeni fırsatların ortaya çıkmasına neden olabilir. Yapacağınız fedakarlıklar, daha başarılı olmanıza ve maddi konularda refaha ermenizle sonuçlanabilir. İkili ilişkilerinizde yetersiz hissetmemek adına, aşırı duygusal tepkilerden kaçınmayı deneyimlemelisiniz. Ağır başlı ve bilge tavırlar sergilemek sizi çevrenizdeki insanların gözünde ulaşılmaz gösterebilir ve bu durumdan keyif alabilirsiniz. İşiniz aşkınıza dönüşebilir. Evdeki hesabı bir türlü çarşıya da uyduramayabilirsiniz. Sistemli çalışmayı deneyimlemeli ve daha rafine zevklerinizi ön plana çıkartabilmelisiniz. Evrak işlerine dikkat! İmzalamadan önce üzerinde detaylı rapor çıkartmanızı tavsiye ederim.
 
Başak Burcu
Size mutluluk getirebilecek yeni bir girişim söz konusu olabilir. Kendinizi daha güçlü hissedebileceğiniz ve cesaretli ilerleyişlere sahip olabileceğiniz bir hafta geçirebilirsiniz. Kısa süreli kurslar, iş ile ilgili yeteneklerdeki gelişmeler, eğitimler ve pratik bilgi edinme çabasıyla kendinizi yoğunlaştırmanız söz konusu olabilir. Maddi konularda yeni planlar yapmak ya da eskilerini geliştirmek yönünde keyif alacağınız girişimlere hazırlık dönemi içerisinde olabilirsiniz. Başarı ve zenginlik gibi durumlar söz konusu olabilir. Bu hafta maddi anlamda kaynaklarınızı dikkatli bir şekilde kullanmanızda yarar olabilir. Sosyal medya paylaşımlarına ağırlık verebilir daha rafine daha butik çalışmalar sergileyebilirsiniz. Yeni yılın neler getireceğine dair sektörel reklamlara ağırlık verilebilir. Evde kalmak yerine ortaklı işlerinizde yapılması gereken seyahatlere çıkılamayabilir. Evrak işlerinde pürüzler çıkabilir.
 
Terazi Burcu
Bu hafta, sahip olduklarınızı korumak uğruna olması gerekenden daha fazla çaba sarf edebilirsiniz. Özellikle maddi konularda sürekli bir mücadele etmek, engeller ve sorunlarla uğraşmak sizi yorabilir. Zihinsel anlamda yorgun olsanız dahi cesaret ve kararlılık gerektiren bir mücadelede avantajlı olabilir. Kararlı, kendinden emin, gücünüzü ortaya koyacak olursanız üzerinizdeki sorumluluklar konusunda zafer ve başarıya sahip olmanız kaçınılmaz olabilir. Değersiz hissettiren ne varsa hayatınızdan çıkartma ihtiyacı içerisine girebilirsiniz. Çalışma ortamında arkadan dönen işlere dikkat! Evrakları imzalamadan önce destek almayı ihmal etmemenizi tavsiye edebilirim.
 
Akrep Burcu
Hayatınızdaki sorunlar, karışıklıklar ve sizi endişelendirebilecek birtakım korkuların atlatılabileceği bir hafta geçirebilirsiniz. Kaderinizde artık yeni bir dönem başlıyor. Bu yeni dönem size huzur ve başarı getirebilir. Parasal konularda başarıya ulaşmak ve emeklerinizin karşılığını alabileceğiniz şekilde sevindirici gelişmeler yaşayabilirsiniz. Başarısızlık ya da hayal kırıklığına uğrama korkusu içerisine girmeden daha iyimser olacak olursanız sizin için daha iyi olabilir. Ayrıca duygusal dünyanızda huzurlu, mutlu olabileceğiniz kalıcı bir beraberliğin açığa çıkması söz konusu olabilir. Dış görünüşünüzde değişimler yapmak isteyebilirsiniz. Daha rafine zevkler ve tatlar sizin motivasyon kaynağınız olabilir. Farkında olmadan harcamalarda aşırılıklar söz konusu olabilir. Harcamalarınızda risk almamaya özen göstermeyi deneyimlemelisiniz.
 
Yay Burcu
Güneş’in sizin burcunuza geçmesiyle odak noktanızda değişimler söz konusu olabilir. Yeni şeyler keşfetmek, hayatınızda köklü değişime dair gelişmeler motivasyon kaynağınız olabilir. Bu ya iş hayatınızda terfi almak veya bir iş değişikliği ya da ev değişikliği, şehir değişikliği ile alakalı yeni bir dönemin başlangıcı şeklinde ortaya çıkabilir. Kendinizi, amaçlarınızı ve ruhsal anlamda size mutluluk verecek arayışlarınızı bulma yönünde önemli gelişmeler yaşayabilirsiniz. Ayrıca hayatınızda olabilecek köklü değişimlerin daha aktif olmanıza kendinizi daha çok vermenize ve hayatınızda bütün planların başarılı sonuçlanmasına sebebiyet verebilir. O yüzden yeniliklere açık olmanızda yarar olabilir. Rafine zevklerinizi ortaya çıkartmanın zamanı gelmiş olabilir. Kurgusunu yaptığınız planlarınızı gündeminize alabilirsiniz. Aile içerisinde anlaşmazlıklar yaşanabilir, daha sakin kalmayı deneyimleyebilirsiniz.
 
Oğlak Burcu
Bu hafta maddesel dünyanız ile alakalı gerçekleşebilecek başarılarınız, diğer bireyler üzerinde otorite sahibi olmanıza sebebiyet verebilir. Özellikle maddi konularda karar alma süreçlerinde duygusal olmayan daha akılcı yaklaşımlarla alınabilecek kararlarınızın sonuçları size mutluluk getirebilir. Kendi amaçları doğrultusunda sizi kullanabilecek insanlarla iç içe olabileceğiniz ve bu insanların gerçek yüzünü keşfedebileceğiniz bir hafta geçirebilirsiniz. İkili ilişkilerinizde sakin, anlayışlı bir üslup sizin için iyi olabilir. Çok fazla işi bir arada yapmak isteyebilirsiniz fakat bu durumun yaratacağı zorluklar söz konusu olabilir. Sosyal çevrenizi değiştirmek isteyebilirsiniz. Canınızı sıkan ve negatife sevk eden arkadaşlarınızı elimine etmek isteyebilirsiniz. Şu sıra kimseyle konuşmak istemeyebilir ve kimseyi de samimi bulamıyor olabilirsiniz.
 
Kova Burcu
İsteklerinizin gerçekleşmesi ve başarılara sahip olabilmek için enerjinizi çok doğru bir şekilde kullanmalısınız. Duygularınız ve düşünceleriniz arasında daha dengeli hareket etmelisiniz. Kendinize güvenmeyi deneyimlemeli ve imkansızlıkların, olumsuzlukların çok kolay bir şekilde aşılacağını gözlemlemelisiniz. Daha planlı, daha disiplinli hedeflerinize ulaşabilmek için tam anlamıyla yoğunlaştığınız noktada mutlak bir başarıya sahip olabilirsiniz. Aynı zamanda duygusal dünyanızda güven ve sadakate dayalı mutlu bir beraberliğin, uyumlu bir ilişkinin açığa çıkacak olması söz konusu olabilir. Hayatınızı sadece kariyer odaklı yaşamak ya da hedefleriniz doğrultusunda ilerlemek anı kaçırmanıza sebep olabilir.
 
Balık Burcu
Bu hafta geçmiş ve gelecek arasında kararsızlıklar ve ne yapacağınızı bilememekle alakalı durumlar yaşayabilirsiniz. Duygusal dünyanıza yönelik kararlar almadan önce sakin kalmalı, problemleri çözme yeteneğinizi ortaya çıkartmalı ve değişimlere açık bir tutum göstermelisiniz. Aşırıya kaçmayan, aşırılık sergileyen kişi ve ilişkilerden ayrışmak isteyebilir daha sakin, daha huzurlu bir beraberlik isteyebilirsiniz. Alacağınız kararlarda sezgilerinize güvenerek, sorunları sezgileriniz yoluyla çözmek size mutluluk getirebilir. Yeni sezon için araştırmalar yapabilir ve daha butik ürünlerle gündeme gelmek isteyebilirsiniz. Arkadaş çevrenizden destek almak iyi gelebilir. Meslek noktasında kariyer hedeflerinizi sorgulayabilirsiniz. Bu kadar çalışma ve emeğe karşılığını alamadığınızı düşünebilirsiniz.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

7 trilyon dolarlık gıda sektörü CNR’da dünyaya meydan okuyacak

Dünyada 7 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşan gıda sektörünün en önemli oyuncuları, CNR Food İstanbul’da güçlerini birleştiriyor. Binlerce yabancı satın almacının katılımının beklendiği fuar, bu yıl farklı ülkelerden 2.000’in üzerinde markaya ev sahipliği yapacak. Global ticarete yön veren fuara Somali, Özbekistan ve Çek Cumhuriyeti milli katılım sağlayacak.
Dünya gıda sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan CNR Food İstanbul – Gıda ve İçecek Ürünleri, Gıda İşleme Teknolojileri Fuarı, devletin ve Uluslararası Fuarlar Birliği’nin (UFI) belirlediği yeni normale dönüş kriterleri kapsamında bir dizi önlem ile kapılarını açıyor. CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık tarafından, Türkiye Gıda ve İçecek Federasyonu (TGDF), Tüm Gıda Dış Ticaret Derneği (TÜGİDER) ve Tarım Ürünleri Hububat Bakliyat İşleme ve Paketleme Sanayicileri Derneği (PAKDER), Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) iş birliği, Ticaret Bakanlığı ve KOSGEB desteğiyle organize edilen fuar, 25 – 28 Kasım 2020 tarihleri arasında CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak. Binlerce satın almacının katılımının yanı sıra farklı ülkelerden 2.000’in üzerinde markaya ev sahipliği yapacak olan fuar, ülke milli katılımlarıyla da dikkatleri üzerine çekiyor.
Fuarda 11 firma “Made in Uzbekistan” diyecek
Dünyadaki gıda trendlerini yakından takip eden Özbekistan, fuara 11 firma ile milli katılım sağlıyor. Şekerlemeden kurutulmuş sebze – meyveye, tavşan eti, et ürünleri – sosis, peynir üretiminden şekerli bisküvi – waffle, reçel ve kurutulmuş meyveye, konserve gıdadan kızarmış bezelye ve dondurma üretimine kadar en yeni ürün gruplarını tanıtacak olan Özbek firmalar, “Made in Uzbekistan” adını verdikleri pavilyonda en iyi kalite ve fiyat oranıyla satın almacıları karşılayacak.
Somali fuarda 20’nin üzerinde firma ile temsil edilecek
Yüksek kaliteli tarım ürünleri için büyük bir kaynağa sahip olan Somali, hammaddeden mamul ürünlere kadar her alanda faaliyet gösteren 20’den fazla firmasıyla fuarda “Somalia Rising” pavilyonunda yerini alacak. Firmalar çeşitli taze meyve ve sebze, misket limonu gibi kurutulmuş meyve, susam tohumu ve baklagiller, buhur, taze ve dondurulmuş deniz balığı, süt ve et ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sunacak.
Çekya geniş ürün grubuyla fuara ayrı bir renk katacak
Çekya – Çek Cumhuriyeti ise bu yıl fuara 6 firma ile milli katılım sağlıyor. Geniş kapsamlı ürünlerin tanıtılacağı Çekya pavilyonunda firmalar kahve, cappuccino, çikolata, çay, sağlık enerji barları, bebek ürünleri, diyet amaçlı gıda takviyeleri, ballı pasta, tatlı veya tuzlu müsli, atıştırmalıklar, filizlenmiş ürünler, yulaf ezmesi, catering için karışımlar, baklagil cipsi ve makarna ürünleri sergileyecek.
Fuar milyarlarca dolarlık ticarete şahitlik edecek
B2B iş görüşmeleri ile üretici ve alıcının bir araya getirileceği fuarda milyarlarca dolarlık ticaret sağlanması hedefleniyor. Yarattıkları katma değer ve gerçekleştirdikleri ihracat ile Türkiye ekonomisinin en önemli sektörleri arasında yer alan Türk gıda ve içecek sektörü de, öne çıkan firmaları ile fuarda temsil edilecek. 50 bine yakın işletmenin 600 bine yakın kişiye istihdam sağladığı Türk gıda ve içecek sektörü, fuarın da katkısı ile 10 milyar doların üzerindeki ihracatına yeni pazarlar ekleyecek.
Fuarlara katılımda HES kodu zorunluluğu
Her yıl yılda gerçekleştirdiği 40’ın üzerinde fuar ile sektöre yön veren CNR Holding, yeni normalleşme döneminde fuarlarda katılımcı ve ziyaretçilerin sağlığını güvence altına alarak, olası risklerin bertaraf edilmesi için devletin ve Uluslararası Fuarlar Birliği’nin (UFI) belirlediği yeni normale dönüş kriterleri kapsamında bir dizi önlem aldı. Buna göre; fuara giriş ve çıkış noktaları yeniden düzenlendi. Fuar girişlerinde vücut ısısı kontrolü yapılırken, aynı zamanda havalandırma sistemlerinde harici hava kullanılarak içerideki hava sürekli temiz tutuluyor. Aynı anda fuar alanında bulunan kişi sayısı sınırlandırılırken, fuara girişlerde katılımcı, ziyaretçi ve görevlilerin HES kodu sorgulaması yapılıyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Özel Günde 7 İstek

Her yıl 14 Kasım’ın Dünya Sokak Satıcıları Günü olarak kutlandığını söyleyen İzmir Seyyar Satıcılar Derneği Başkanı Evren Laçin, İzmir’deki 6 bin seyyar satıcının belediyeler ve hükümet yetkililerinden beklentileri olduğunu söyledi. Seyyar esnafına düşman gibi yaklaşılmaması gerektiğini açıklayan Laçin, “Kendi Oda’mızı kurmaktan, mali destek ve eğitime kadar 7 isteğimizin yerine getirileceği müjdesini duymak istiyoruz” dedi.
Sokak Satıcıları Günü’nün dünyada ilk defa 2012 yılının 14 Kasım’ında kutlandığını söyleyen İzmir Seyyar Satıcılar Derneği Başkanı Evren Laçin, bu özel günde seyyar satıcıların ulusal ve küresel kalkınmaya katkıları ile karşılaştıkları zorlukları kamuoyu ile paylaştıklarını vurguladı.
“NİYE İZMİR’E OLMASIN”
Seyyar satıcıların genellikle örgütlenme haklarından mahrum bırakıldığının altını çizen Laçin, “Kendi hayatımızı ve geleceğimizi etkileyen kararlarda temsil etme haklarına sahip değiliz. Bununla birlikte hiçbir sosyal ve yasal güvencelerimiz yok. Bizlerin en acil talebi, en temel insan hakkı olarak yaşamlarımızı sürdürme olanağına kavuşmaktır” diye konuştu. Türkiye’nin farklı kentlerinde seyyar satıcı esnafı için geliştirilen tek tip araçların İzmir’de de hayata geçebileceğini aktaran Laçin, “Niye böyle bir girişim İzmir için yapılmasın? Bu sayede seyyar satıcı esnafına da estetik bir düzen getirilmiş olur” dedi.
“BİZ DÜŞMAN DEĞİLİZ”
Dünya Sokak Satıcıları Günü’nde yetkililerden 7 isteği olduğunu aktaran Başkan Evren Laçin, “Başta hükümetimizden, yerel yönetimlerimizden, milletvekilleri ve siyasi partilerin ile sivil toplum kuruluşlarından bizim sesimizi duymalarını ve taleplerimizi gerçekleştirmemize yardım etmelerini istiyoruz. Lütfen bizi düşman gibi görmesinler. İsteklerimiz örgütlenebilmek, sosyal güvenceye kavuşmak gibi son derece masum konular” ifadelerini kullandı.
“BU KENTİN EVLADIYIZ”
Meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremin ardından seyyar pilavcı, seyyar ciğerci, seyyar baloncu gibi sokak satıcılarının desteğe koştuğunu vurgulayan Laçin, “Bu kez zabıtadan kaçmadan hatta onların bizlere gösterdiği noktalarda depremzede vatandaşlarımıza 3 bin 500 kişilik tavuklu pilav ve ciğer dağıttık. Biz her zaman İzmir’in yanındayız ve bu kentin bir evladıyız” diye konuştu.
İŞTE 7 İSTEK İnsan onuruna yaraşır çalışma hakkının seyyar esnaflara da tanınmasını istiyoruz. Çalışma yerlerimizi ve koşullarını birlikte belirleyelim ki, biz de kent yaşamında hak ettiğimiz yeri alalım. Seyyar esnaflar olarak kendi odalarımızı, kendi birliklerimizi tüm Türkiye’de kurmak istiyoruz. Belediyelerimiz, Bakanlığımız, hükümetimiz bu konuda bize yol göstermeli önümüzü açmalı; odalarımızın kuruluşunu kolaylaştırmalıdır. Geçimlerimizi sağlamak ailemizin rızkını temin etmek için yağmurda çamurda, karda kışta, sağlıkta ve felakette bile çalışmak zorundayız. Hurdacısı, atık toplayanı, simitçisi, baloncusu, seyyar manavıyla tüm sokak çalışanları sosyal güvenceye kavuşmalı. Eğitim hakkının da sokak esnaflarının da yararlanacağı şekilde düzenlenmesini istiyoruz. Sokaklarda çalışan çocukların başta olmak üzere tüm sokak çalışanları için onların durumlarına uygun eğitim programları hazırlanmalı. Seyyar esnafına mali destek programı uygulanmalı. Faaliyetlerini üye oldukları dernek, kooperatif ve oda üzerinden sürdüren esnafa kayıtsız, koşulsuz 5’er bin TL mali destek verilmeli. Seyyar esnafın her türlü oda,  dernek aidat borcu sicil affı çıkarılarak silinmeli. Seyyar esnafa 2019-2020 yılı içinde kesilen tüm cezalar af edilmeli ve vergi borçları silinmeli.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Twitter, Markaların Twitter’ı En Etkili Şekilde Kullanmaları İçin 7 Stratejiyi Açıkladı

Twitter, markalara, nerede olurlarsa olsunlar Twitter’ın markaların hedef kitlelerini bulmalarına yardımcı olabileceği yolları gösteriyor. “Conversation Book-İletişim Kitabı” aracılığıyla Twitter, şirketlere Twitter’ı en etkili şekilde nasıl kullanabilecekleri konusunda rehberlik ediyor.
Twitter, son dönemde analiz ettiği yüzlerce kampanya arasından 7 stratejiyi belirledi. Son aylarda Twitter tarafından yapılan bir grup araştırmada kilit noktalar olarak; dinleyerek liderlik etmek, amaç ile liderlik etmek, örnek olmak, yeni bir şeyle liderlik etmek, bağlantı kurarak liderlik etmek, çeviklikle liderlik etmek ve pozitiflik ile liderlik, öne çıkıyor
İşte, markalar için 7 strateji:
1- Dinleyerek liderlik edin
Sohbete öncülük eden markaların müşterilerinden aldıkları tavsiyeleri dinleyen markalar olduğunu görüyoruz. Müşteriler, markalarının güvenilir, iletişim kurulabilir olmasını ve kriz sırasında iletişimi desteklemelerini istiyorlar. Tüm bunlar markaların, platformda uygun konumda kalarak başarılarını garantiye alacaktır.
2- Amaç ile liderlik etmek
Buradaki ana fikir, insanlar markalarının amaca yönelik olmasını istiyorlar, bu artık markalar için bir seçenek değil zorunluluk haline geldi. Twitter kullanıcıları, markaların dünya üzerindeki kendi olumsuz etkilerini azaltmak için nasıl harekete geçtiklerini göstermelerinin önemli olduğunu söylüyor. İnsanlar, markaların amaca yönelik kampanyalar ile liderlik etmelerini bekliyorlar. Twitter’da, markaların amaçlarını netleştirmelerine yardımcı olan ve üç anahtar noktadan oluşan bir yapı var. Bunlar; Amaç, İnsanlar ve Taahhüt. Işte Türkiye’den bir örnek; Getir.
3- Örnek olmak
Açıklık ve şeffaflık son derece önemli. Yapılan araştırmaya dayanarak, pek çok insanın belirsizlik zamanlarında en çok ilgilendikleri konularla ilgili şeffaflığın yanı sıra cevaplar ve tavsiye aradıklarını belirledik. İletişim liderleri zorlu iş ortamında bile daha fazlasını vermenin yollarını buluyor. İşte markanızın nasıl örnek olabileceğinin yolları:
Yapılması gerekenler; İnsanların belirsizlikle başa çıkmalarına ve sakin kalmalarına yardımcı olacak faydalı bilgiler sağlayın. Müşterilerin, gündeme getirdiği sorunları ele alan bütün girişimlerinizi yayınlayın.
Yapılmaması gerekenler; Tutamayacağınız sözler vermeyin, talihsizliği bir pazarlama fırsatı olarak görmeyin, hüsrana uğramış müşterilerle etkileşimi göz ardı etmeyin.
4- Yeni bir şeyle liderlik etmek
Kriz sırasında, birçok lansman planı ertelendi, geriye çekildi ya da geçici olarak durduruldu. Böyle şeyler meydana geldiğinde birçok insanın planlamayı geriye çekmeye eğilimli olduğunu biliyoruz. Sıkıntılı bir dönem olduğu zaman bunu dikkate almak ve pazar payını korumak özellikle önemlidir. İletişim liderlerinin en iyi beş uygulamasını takip etmeniz şartıyla, kriz sırasında yeni markaları tanıtmak, mesajlar vermek ve yeni ürünleri başarılı bir şekilde piyasaya sürmek hala mümkündür. Bir örnek BiTaksi’den.
5- Bağlantı kurarak liderlik etmek
Bu, markaların bu süre zarfında nasıl konu ile ilgili kalabilecekleriyle ilgilidir. Sosyal mesafe, gerçek dünyada birbirimizden ayrı durmayı gerektirirken; teknoloji, sanal dünyada bizi bir araya getirmeye yardımcı oluyor. Twitter, bu süreç için çok önemli bir konumda. Lider markalar ilgi düzeyini üç şekilde sürdürebilirler: bu, hatasız bir şekilde yapılması en zor olanlardan biri ancak aynı zamanda hatasız yapıldığında en çok anlamı olanlardan. Herkes, canlı etkinlikleri sanal etkinliklere taşıyor ve Twitter’da, birçok kişinin sanal etkinliklerle daha olumlu bir ilişki içinde olduklarını söylediği görülüyor.
6 – Çeviklikle liderlik etmek
İçerik stratejinizi geliştirmek gerçekten çok önemlidir. Bunu yapmanın kolay bir yolu, eski niteliklerinizi yeni niteliklere dönüştürmektir. İçeriğinizi uyarlamanın yolları hakkında yaratıcı bir şekilde düşünün. Zor zamanlarda, kaynakların kullanımını optimize etmek için, Twitter hizmetlerini kendi yararınıza kullanma olanağına sahipsiniz.
7 – Pozitiflik ile liderlik
İnsanlar gerçekten olumlu sohbetleri artıracak markalar arıyor. Plarformdaki insanların üçte ikisinden fazlası; pozitif hikayeler, negatif bulutların arasındaki parlak alanlar ve dünyada olup biten şeyleri arıyor. Pozitif hikayeler paylaşmak hiç bu kadar önemli olmamıştı. Bir örnek Çiçeksepeti’nden.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

7. Çanakkale bienali başlıyor

Birbiriyle kesişen ve etkileşen ilişkileri, iş birliklerini, paylaşımları ve iletişimleri odağına alan 7. Çanakkale Bienali “Takımyıldız / Constellation” başlığıyla 19 Eylül 2020’de başlıyor.
Küratörlüğünü CABININ (Çanakkale Bienali İnisiyatifi) ve Azra Tüzünoğlu’nun yaptığı bienalde, Agah Uğur Koleksiyonu’ndan eserlerin de dahil olduğu farklı kurgulara sahip, birbiriyle konuşan dört ana serginin yanı sıra altı aya yayılacak bir takvimde; sergiler, film gösterimleri, Çanakkale’den ilham alan yürüyüş rotaları, ses ve fauna arşivleri ile panel ve atölyelerden oluşan bir program sunulacak. Bienalin bu yılki programı, güncel pandemi koşullarına uyarlanacak bir yapıda hayata geçirilecek.
Antik zamanlardan bugüne, gökyüzündeki yıldızların konumlarının tanımlanmasına yardımcı olagelmiş ve hayali sınırlarla birbirlerinden ayrılmış ‘Takımyıldızlar’ı bu sene Eylül ayından itibaren Çanakkale’den görebileceksiniz. “Takımyıldız / Constellation” başlığıyla 19 Eylül 2020’de, bir ay sürecek ana sergilerini açacak olan 7. Çanakkale Bienali sergiler, film gösterimleri, Çanakkale’den ilham alan yürüyüş rotaları, ses ve fauna arşivleri ile panel ve atölyelerden oluşan bir programla 6 aylık bir döneme yayılacak.
Birbiriyle kesişen ve etkileşen ilişkileri, iş birliklerini, paylaşımları ve iletişimleri odağına alan bienalin küratörlüğünü CABININ (Çanakkale Bienali İnisiyatifi) ve Azra Tüzünoğlu yapacak. Bienalde Agah Uğur Koleksiyonu’ndan eserlerden oluşan, Azra Tüzünoğlu’nun küratörlüğünü üstlendiği bir sergi de yer alıyor.
Çanakkale kent merkezinde MAHAL, Korfmann Kütüphanesi, Kırmızı Konak gibi farklı mekânlar ile Troya bölgesinde gerçekleşecek sergilerden oluşan “Takımyıldız” hem CABININ’in harekete geçirmeyi ve görünür kılmayı amaçladığı iletişim ağına dair bir metafor, hem de birbiriyle ilişkili, dinamik sanatçıların bir araya gelmesinin bir temsili olacak; sergilenen eserlerde çizilen bağlantılar ve sonsuz çeşitlilikteki konfigürasyonlar arasından olası bir kümelenme sunacak.
7. Çanakkale Bienali, küresel Kovid-19 pandemisi kapsamında gelişmelere bağlı olarak gerek görüldüğü takdirde; dijital ve çevrimiçi mecralarda içeriğini paylaşıma sunacak ve altı aylık bir zaman zarfında farklı takvim ve mekanlarda sanat üretimlerini izleyiciler ve sanatseverlerle buluşturmanın koşulları oluşturulacak.
 
“Neye Benziyor?”
CABININ tarafından “Takımyıldız” için kurgulanan “Neye Benziyor?” başlıklı sergi, görsel kültürün egemenliği altında insanlar-arası doğrudan diyalog yoluyla bilgi aktarma etkinliğinin giderek “zayıfladığı” günümüzde, iletişimin yöntem ve biçimlerini ele alan üretimlere odaklanıyor. Mahal’in yanı sıra Çanakkale merkezdeki değişik mekanlara yayılacak sergi farklı kuşaklardan uluslararası sanatçıların yanı sıra farklı uzmanların ve Çanakkale’den sanatçıların da katkılarıyla iletişim ile sanatın kesişim alanlarına yoğunlaşıyor. “Neye Benziyor?”, kültürün gerçekliği inşa etmesinin aracı olan simgelerden oluşan ortak mirasımıza odaklanan, en geniş çağrışım gücüyle sanatın simgesel dilinin ifade etme potansiyelleri üzerine düşünmeye ve üretmeye dair bir bağlam olacak. Gündelik deneyimin dışından ve ötesinden seslenerek gerçekliğin değişme, dönüşme, başkalaşma ihtimalini çağrıştırmayı, çelişkileri ve çoğul olasılıkları sezdirmeyi, simgeler yoluyla iletişim kurmanın, anlamlar üretmenin potansiyelleri üzerine konuşmayı hedefleyen CABININ bu sergiyle başlayacak ekinlikler kümesiyle, uzun soluklu ilişkiler, bağlantılar ve paylaşımlardan oluşan yapısını ortaya koymayı hedefliyor.
“Hasarlı veya Tahrip edilmiş: Kültür”
Azra Tüzünoğlu’nun “Hasarlı veya Tahrip edilmiş: Kültür”, başlıklı dört bölümden oluşan sergisi, sadece kadın sanatçıların eserlerine yer veriyor. İnsan bedeninin geçiciliği ile kültürel varlıkların kalıcılığı -ve aslında tam tersine odaklanan ilk bölüm, ‘Tehdit altındaki kültür’e vurgu yapıyor. Sömürgeciliğin görünmez kıldığı eser hırsızlığı, patriyarkanın görünmez kıldığı kadın emeği ve sanat tarihini yazanların görünmez kıldığı periferideki sanat gibi tehditler görünür hale geliyor. Serginin “Bildiğimiz Dünya” başlıklı ikinci bölümü ise bildiğimiz dünyanın sonuna işaret ediyor. Yaşadığımız zamana ve kalıntılarına -neredeyse müdahale edemeden baktığımız ‘gözlemci’ rolü, sanatçıların karanlık ve ironik eserlerinde görünür hale geliyor. Serginin “Reklamların Dili” isimli üçüncü bölümü de reklam dilini çalan/dönüştüren sanatçıların çalışmalarına odaklanıyor. Dördüncü ve son bölüm ise Çanakkale içindeki bir dizi hareketi içeriyor. Günlük kentsel yaşama ‘ses’ üzerinden bakmayı amaçlayan ve somut olmayan kültürel miras olarak görülebilecek kentsel sesleri kayıt altına alıp arşivlemeyi hedefleyen bir projenin yanı sıra, Çanakkale’nin faunasına ve mimarisine dair araştırma, harita ve rotalar geliştirmeyi arzulayan atölye, konuşma ve yürüyüş programlarının sergiye eşlik etmesi planlanıyor.
“Hiç istemeden ama seve seve” – Agah Uğur Koleksiyonu
Takımyıldız başlıklı bienalin bileşenlerinden biri Agah Uğur Koleksiyonu seçkisi olacak. CABININ’in öneri/daveti ve Azra Tüzünoğlu’nun küratörlüğüyle düzenlenen “Hiç istemeden ama seve seve” başlıklı sergi, Agah Uğur’un “yolculuğun kendisi varmaktan mühimdir*” mottosuyla tanımladığı koleksiyonculuk4 birikiminden seçilmiş eserlerle kurgulanıyor. Agah Uğur’un “oyun” teması etrafında yan yana getirilen eserleri, dünyanın kusurluluğu ve hayatın karışıklığı içinde, kendi ritim ve armonisiyle, geçici ve sınırlı bir mükemmellik sunan oyun alanına dahil oluyor. Eylemlerimizin içeriği derinlemesine bir çözümlemeye tabi tutulacak olursa, insanların bütün yapıp-etmelerinin yalnızca bir oyundan ibaret olduğu sonucuna varılabilir (Homo Ludens, Huizinga). Bu anlamda ‘oyun’ yaşamın saçma, dünyanın haksız olduğunu bilmesine rağmen kendi yaşamının ağırlığını taşımayı arzulamaktır. Ve oyun, her şeyden önce gönüllü bir eylem.’dir. Uğur’un Türkiye çağdaş sanatına ve 2000 sonrası uluslararası video sanatına odaklanan koleksiyonundan bir seçki izleyicilerle buluşacak.
*“[Koleksiyonculuk] nesnelerle, onların işlevsel değerini, kullanılabilirliğini öne çıkarmadan, onların kaderlerinin görünümlerinin peşinde olmaktır. Bir koleksiyoncunun yaptığı en anlamlı büyü, tekil nesneyi büyülü bir çekim alanı içerisinde hapsetmektir. Nesne, bu alanda, son heyecanın, onu edinmenin heyecanı üzerinden geçerken donup kalır.”
Takımyıldız / Constellation Hakkında:
Takımyıldızlar, antik zamanlardan bugüne, gökyüzündeki yıldızların konumlarının tanımlanmasına yardımcı olagelmiş, hayali sınırlarla birbirlerinden ayrılmışlar. Her bir takımyıldızın benzetildiği karakterler etrafında mitolojiler türetilmiş. Dünyadan uzaya bakan insanın, çeşitli yakınlık ve uzaklıklardaki noktaları birleştirmesi sonucu oluşan takımyıldızlar, insanın yaşamı ve evreni anlamlandırma çabasının bir işareti olmuş. Öte yandan kültür sosyolojisi alanında başvurulan kavramlardan biri olan takımyıldız, “gerilimlere doymuş bir kümelenme etkisiyle düşüncenin deviniminde bir duraklama noktası” olarak tanımlanır (W. Benjamin’den aktaran A.K.Thompson). Bu keyfi bir nokta değildir ve imge, “geçmişin şimdiyle bir takımyıldızı içinde bir araya geldiği şeydir” (Susan Buck-Morss). Takımyıldız, farklı öğelerin, olguların, konumların birbirleriyle ilişkilendiği ve kesiştiği anlarda oluşan görüngüler ve bu anların potansiyelleri üzerine düşünmeye başlandığında kendini sezdiriyor ve varlık kazanıyor; olgulara değil yapılara işaret ediyor. Bu yönüyle sanat üretimlerinin hem birbirleriyle hem de sanat tarihiyle oluşturdukları kümelenmeleri de çağrıştırıyor.
Diğer taraftan Takımyıldız, gündelik dilde birbiriyle ilişkili ya da benzer insanlar ya da şeylerin oluşturduğu grup anlamını da yüklenmiş bir kavram. Bu anlamıyla CABININ’in 7. Çanakkale Bienali için oluşturduğu kurguya işaret ediyor. Günümüz sanatı odaklı ilişkiler, iş birlikleri ve bunlara eklemlenen mimarlık, arkeoloji, tarih ve ekoloji disiplinlerle etkileşimlerden oluşan CABININ’in yapısal stratejisini de tarif ediyor.
CABININ ve Bienal hakkında;
Çanakkale Bienali İnisiyatifi CABININ; farklı disiplinlerden, çeşitli sosyal kesimlerden kişilerin sanat odaklı ortaklaşması çerçevesinde faaliyetlerini sürdürüyor ve Çanakkale Bienali’ni çağdaş sanatın farklı toplum kesimleriyle diyalog kurma stratejilerini deneyen, deneyimleyen bir platform olarak konumlandırmayı, bu yolla Çanakkale’de günümüz sanatı için özgün bir bağlam ve bellek oluşturmayı, sanatın tam da bugün ve buradaki anlamı, işleyişi, işlevi ve potansiyelleri üzerine düşünmeyi amaçlıyor.
2020 yılının ilk aylarıyla birlikte hayatımıza giren covid-19 birçok belirsizliği de beraberinde getirdi. Yerelde örgütlenen, sanata, kültüre dair bir düşünce ve aktivite üretim platformu olan, sosyal fayda ve sorumluluğa dayalı çalışan CABININ – Çanakkale Bienali İnisiyatifi, bu süreçte de yerel, ulusal ve uluslararası bileşen ve dinamikleriyle diyalog ve iş birliklerini sürdürdü. Ulaşım, üretim ve bir araya gelme koşullarının değişken hale geldiği bu ortamda farklı stratejiler ve alternatifler planladı.
CABININ, bienale emek veren tüm gönüllü, paydaş ve destekçiler, Bienal Genç, Çocuk, Engelsiz ve Bienaldeyiz sosyal programlarının bileşenleri ve iki yılda bir çağdaş sanatın güncel örnekleriyle buluşan sanatseverler için özgün bir sanat deneyimi sunmaya; sanatçılara üretmek ve üretimlerini paylaşmak için yeni kavramsal ve mekânsal bağlamlar açmaya; bienalin Çanakkale kentinde hareket geçirdiği, dokunduğu ve etkilediği farklı sektör ve iş kollarıyla, arkeoloji, mimarlık, tasarım, sinema, edebiyat gibi disiplinlerle üretken ilişkiler geliştirmeye devam ediyor.
Azra Tüzünoğlu hakkında;
1982 İstanbul doğumlu Azra Tüzünoğlu, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji yüksek lisansından “90’lı yıllarda Türkiye’de Çağdaş Sanat” teziyle mezun olduktan sonra, sanat eleştirmeni ve editör olarak çalışmaya başladı. Artist, Birgün, Radikal, Sanat Dünyamız gibi yayınlarda ve birçok sanatçı kataloğunda yazar olarak çalıştı. 2008 yılında ilk galerisi OUTLET’i kurarak, Türkiye 90 kuşağı sanatçılarının ilk galeri sergilerini düzenledi. 3 yıl içinde yurtiçi ve dışından 60 kadar sanatçının eserlerine ev sahipliği yapan yoğun bir program yürüttü. 2011 yılında PİLOT ve 2013 yılında alternatif sergi mekânı olarak kurguladığı CoPilot Galerilerini açarak, sanatçıların iddialı projelerini hayata geçirdi. Burak Delier, Ali Miharbi, Fikret Atay ve yeni kuşaktan Serra Tansel, Gözde Türkkan, İrem Tok gibi pek çok sanatçının solo sergilerini hazırladı. Pek çok ulusal ve uluslararası müze, sanat kurumu ve bienalle iş birliği içinde çalıştı, eserlerin önemli müze koleksiyonlarında yer almasını sağladı. Türkiyeli sanatçıların uluslararası görünürlüğü için çaba sarf etti. Galeride düzenlediği solo ve grup sergilerinin yanı sıra, ağustos ayında Pera Müzesi’nde açılan “Minyatür 2.0: Çağdaş Sanatta Minyatür” isimli uluslararası grup sergisinin küratörlüğünü ve aynı isimli kitabının editörlüğünü üstlendi.
Agah Uğur hakkında;
İngiliz Erkek Lisesi ve Birmingham Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun olan Agah Uğur, 1995 yılında Borusan Holding Genel Müdürlüğü görevini üstlendi. 2001- 2018 yılları arasında Borusan Grubu’nun CEO’luk görevini yürüttü. Halen Borusan Holding yönetim Kurulu üyesi olarak çalışmalarını sürdürmenin yanı sıra, Pegasus Havayolları ve Doğan Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalışıyor. Profesyonel yöneticilik kariyerinin yanı sıra 15’ten fazla sivil toplum ve eğitim kuruluşunun yönetim ve danışma kurullarında başkan ve üye olarak görev aldı. Uğur, kurucularından olduğu ve Türkiye çağdaş sanatının uluslararası tanınırlığını ve bilinirliğini artırmayı amaçlayan ve bu doğrultudaki projelere karşılıksız destek veren Saha Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı görevlerini yürütüyor. 2009 yılından beri tutkuyla çağdaş sanat koleksiyonu yapan Uğur, Türkiye sanatının 70, 80 ve 90’lı yıllarına ait tarihsel öneme sahip eserlerinin de aralarında olduğu 250 kadar sanat yapıtını barındıran bir koleksiyona sahip. Son yıllarda uluslararası sanatçıların video eserlerini koleksiyonuna katmakta ve Why Not isimli koleksiyon mekânında sergilemekte. Cesareti, odağı ve bütünselliği için sorumluluk duyduğu ve kendisinden bağımsız bir misyonu ve hayatı olmasına inandığı koleksiyonunun gelişimi için çalışmakta. Fikrin, özgünlüğün ve anlatım şeklinin öne çıktığı ulusal ve uluslararası sanatçıların video, enstalasyon, ses, fotoğraf, obje ve hatta eserin ortada olmadığı, sadece ileride eseri yaratmaya yönelik hak bazlı fikirlerin söz konusu olduğu eserler koleksiyonunu oluşturmakta.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Hamilelikte egzersiz yapmanın sağladığı 7 altın fayda

Egzersiz, sağlıklı yaşamın önemli bir parçasıdır ve gebelikte de belli kurallara uyularak uygulanabilir. Anne adaylarının birçoğu, bebeğine zarar vereceği kaygısyla gebelik döneminde egzersizden uzak durmayı tercih ediyor, hatta mümkün olduğunca az hareket ediyor. Ancak uygun sürede, sıklıkta ve şiddette yapılan egzersizlerin, anne adaylarına ve fetüs sağlığına çok fazla olumlu etkileri var. Gebelik öncesinde aktif yaşayan kadınlar, egzersiz şiddet ve süresini gebeliğin seyrine uygun şekilde düzenlemek koşuluyla hayat tarzlarını sürdürebiliyor.
Hamilelik sürecinde hareketsiz yaşamdan kaçınılması kadar her anne adayının kendine özel bir egzersiz planı uygulaması rahat bir doğum şansı veriyor. Egzersizlerin hamilelik üzerinde olumlu, olumsuz etkilerine dair çalışmalar yıllardır devam etmektedir. Özellikle son yıllardaki çalışmaların sonuçları genel olarak egzersizin olumlu etkileri olduğunu göstermektedir.” diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç Dr. Emre Pabuçcu, hamilelikte yapılan egzersizler hakkındaki 7 önemli soruyu yanıtladı.
Her anne adayı egzersiz yapabilir mi?
Gebelikte uygulanabilecek egzersiz türleri ve günlük uygulama miktarı her anne adayı için farklıdır. Profesyonel veya düzenli spor yapmaya alışkın olan anne adayları, gelişigüzel spor yapan anne adayları, hiçbir şekilde spora vakit ayırmayan anne adayları ve yüksek risk faktörleri taşıyan anne adayları için yapılacak egzersizler önemli farklılıklar gösterir. Genel olarak söylemek gerekirse belli kurallara uyulduğunda her anne adayına uygun olan egzersizler olduğunu söyleyebiliriz.
Gebelikte egzersiz yaparken nelere dikkat edilmelidir?
Öncelikle egzersiz yapmayı düşünen bir anne adayı, bunu mutlaka doktoruna iletmeli ve doktorunun muhtemel kısıtlamalarına uymalıdır. Egzersiz yapan bir anne adayı beslenmesine dikkat etmelidir. Düzenli egzersizde doğal olarak günlük kalori ve sıvı ihtiyacı artar. Günlük alınması gereken sıvı miktarı mevsimsel ve iklimsel özelliklere göre değişmekle beraber günde 8-12 su bardağı sıvı alınmalıdır. Özellikle de gebeliğin ikinci yarısından itibaren sırtüstü pozisyondayken tansiyonunuzun aniden düşebileceğini unutmamalı, bu dönemden itibaren sırtüstü pozisyonda yapılan egzersizlerin süresini mümkün olduğunca kısıtlmamalısınız. Rahim büyüdükçe vena cava inferior adı verilen ve vücudun alt kısımlarından kalbe dönen kanı toplayan ana toplardamara basınç özellikle de sırtüstü pozisyonda problemlere yolaçabilir.
Doğumu Kolaylaştırır mı?
Hamilelikte egzersizin faydalarından biri de doğumu kolaylaştıracak olmasıdır. Hamileyken egzersiz yapan annelerin doğumları genellikle daha kısa sürmekte ve doğum sırasında müdahale gerekmesi ihtimali daha düşük olmaktadır. Yürüme veya yüzme gibi hafif kardiyolar, doğum sırasında ihtiyaç duyacağınız dayanıklılığı yaratmaya yardımcı olur. Ayrıca egzersiz, bir taraftan anne adayının kendine olan güvenini artırırken diğer yandan psikolojisini de düzenleyerek doğumu kolaylaştırıyor.
Uykuyu düzenlemeye yardımcı olur mu?
Kaliteli uykunun anahtarıdır diyebiliriz. Hamilelikte birçok kadın uykuya dalmak konusunda sıkıntılar yaşar. Uykuya daldıktan sonra bu uykuyu kesintisiz bir şekilde devam ettirmek de oldukça zordur. Düzenli olarak egzersiz yapan anne bir adayı çoğunlukla daha iyi uyur ve daha zinde uyanır.
Bel ve sırt ağrılarını azaltır mı?
Gebeliğe bağlı anatomik adaptasyonlar nedeniyle bu süreçte sıklıkla bel, sırt ve kalça ağrıları görülür. Egzersiz varlığı kas-iskelet yakınmalarını azaltabilmekte; düzenli egzersiz yapan kadınlarda bel ağrısı sıklığı azalmaktadır. Egzersiz sayesinde güçlenen karın ve sırt kasları, birçok anne adayının yaşadığı bu ağrılara karşı en iyi silahıdır. Düzenli olarak esnemek, gerginliğin biriktiği noktaları bulmaya ve ağrılı kasları rahatlatmaya yardımcı olur.
Bebeğin daha zeki olmasını sağlar mı?
Gebelik dönemlerinde egzersiz yapan anne adaylarının bebeklerinin beyin gelişimlerinin daha “iyi” olduğuna dair yayınlar olmakla birlikte bu yayınların sayısı ve incelenen olgu sayısı bu konuda bir yorum getirebilmek için elimizde yeterli veri yoktur.
Doğum sonrası dönemde (Postpartum dönem) egzersiz yapılmalı mıdır?
Postpartum dönemde egzersiz,fazla kiloların verilmesi, kaygının giderilmesi, depresyonun önlenmesi ve kardiyovasküler (yüksek kalp ritminde tekrarlayan hareketlerle yapılan) egzersiz düzeyinin arttırılması açısından yararlıdır. Komplikasyonsuz bir gebelik ve doğum sonrasında yürüyüş, pelvik taban kaslarını kuvvetlendirme ve esnetme hareketlerinden oluşan bir egzersiz programına doğum sonrası hemen başlanabilir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)