Etiket arşivi: verileri

Verileri korumak 5 adımda mümkün

Zor bir yılı geride bırakıyorken, yeni yılda verilerin korunması da önem arz ediyor. Hem kişisel hem de şirket verilerinin ciddi kayıplara uğradığı 2020’den ders çıkarılması gerektiğini belirten Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, yeni yılda verileri güvende tutmak isteyenlerin dikkate alması gereken 5 öneriyi sıralıyor.
Fidye yazılımı saldırıları ya da beklenmedik disk arızaları, her ne olursa olsun verilerin kaybı sahiplerini zor duruma sokuyor. 2020 yılında birçok şirketin finansal verilerini, çoğu bireysel kullanıcının da kişisel verilerini gerek kullanıcı hatası gerek siber saldırı ya da cihaz arızası yüzünden kaybettiğine dikkat çeken Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, yeni yılda bu kayıplara dur demek için herkesin dikkat etmesi gereken önemli veri koruma adımlarını paylaşıyor.
Bu Yıl Siber Saldırılar ve Kullanıcı Hataları Verilerin Kaybını Artırdı
Şirket ya da kişisel veriler fark etmeksizin siber saldırganlar için verinin değeri, verinin sahiplerine oranla daha yüksek konumda bulunuyor. Bu nedenle de verilerini koruma altına almayan kullanıcı ve şirketlerin başına hep aynı sonlar gelebiliyor. Ayrıca hem şirketlerdeki çalışanların hem de bireysel kullanıcıların cihazları üzerinde gerçekleştirdiği birçok hatanın da veri kaybını ciddi oranda tetiklediğini aktaran Serap Günal, verilerin siber saldırılardan korunmasının veya olumsuz durumlarda kurtarılmasının farkındalık ile doğru orantılı olduğunun altını çiziyor. Değerli verilerin siber saldırılara ya da cihaz arızalarına karşı korunması gerektiğinin bilincine dikkat çeken Günal, kullanıcıların verilerinin kurtarılması için de profesyonel destek almayı geciktirmemesi gerektiğini de hatırlatıyor.
Verileri Korumak İçin 2021’de Neler Yapılmalı ve Yapılmamalı?
Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, sık karşılaşılan durumlara karşı kullanıcıların yapması ve yapmaması gerekenleri sıralıyor;
1. Artık hesaplar için iki faktörlü kimlik doğrulama şart! İki faktörlü kimlik doğrulama (2FA), verilere erişimde kullanıcıları doğrulamak için ikinci bir adım ekleyerek siber saldırıya karşı ekstra bir koruma katmanı sağlıyor. 2FA, hackerler hesabınıza giriş yapmaya çalıştığında sizi bilgilendirirken, ikinci kimlik kodunu girene kadar da hackerlere erişim izni vermiyor. Kodu almak için SMS metni, sesli posta veya 2FA / MFA uygulamaları gibi birçok farklı seçeneği kullanabilirsiniz.
2. Parolaları korumanın vakti geldi. Her hesap için aynı parolanın yeniden kullanılması, hepsinin savunmasız kalmasına neden olabilir. Kötü niyetli kişiler, önceden sızdırılmış hesap kimlik bilgilerini alarak ve yeniden kullanıldıklarını umarak, bunları farklı sitelerde deniyor. Sonuç olarak genellikle başarılı oluyorlar. Have I Been Pwned gibi web sitelerini kullanarak e-posta adreslerinizin ve onlarla ilişkili şifrelerin geçmişte tehlikeye girip girmediğini kontrol edebilirsiniz. Yeni yılda, birden çok, farklı, karmaşık parolaları kullanmanız gerektiğini de unutmayın.
3. Oltaya gelmeyin, kimlik avı saldırılarına karşı tetikte olun. Sosyal medyada ya da e-posta kutularında fark etmeksizin her an her yerde bir kimlik avı saldırısına maruz kalabilirsiniz. Gerçekçi olmayan e-postalarla sizi sahte sitelere yönlendiren ya da kötü amaçlı yazılımları bağlantılara tıkladığınız anda cihazlarınıza yerleştiren hackerler, verilerinizi ele geçirebiliyor. Verileri siber güvende tutmanın ilk yolu olarak bu tarz hileli oyunlara karşı dikkatli olmak gerekiyor.
4. Cihazlarınız bozulmaya başladığında harekete geçin. Bir sabit sürücünün ömrü uzun olsa da sonsuza kadar değil. Elbet bir noktada aşınma ve yıpranma nedeniyle kullandığınız sabit sürücü kullanılamaz hale gelecektir. Bilgisayarınızın alışılmadık derecede sıcak olması, ekranda ani donmalar, şiddetli anlamsız sesleri duymanız size sabit sürücünüz hakkında alarmlar veriyorken, bu alarmları ciddiye alıp profesyonel destek almanız gerektiğini unutmayın.
5. Müdahale etmeyin, bir bilene danışın. Verilerin çoğu cihazlara gerçekleştirilen yanlış müdahalelerden dolayı kurtarılamıyor. Bir eylemin sonucunda başarı elde edildiği düşünülen herhangi bir profesyonel olmayan tekniğin verilerinizi yok edeceğini göz ardı etmeyin. Verilerin kurtarılması için uzmanlarından, standartları yüksek laboratuvarlara sahip veri kurtarma merkezlerinden destek almayı geciktirmeyin.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

TÜİK işsizlik verileri gerçeği yansıtmaktan çok uzak

DEVA Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı İbrahim Halil Çanakcı, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2020 Haziran dönemi işsizlik verilerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
TÜİK tarafından yayımlanan 2020 Haziran dönemiişsizlik verilerinin ülkemizdeki gerçek işsiz ve atıl işgücü sayısının ulaştığı boyutları yansıtmaktan çok uzak olduğunu belirten DEVA Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı İbrahim Halil Çanakcı şu açıklamalarda bulundu:
“Türkiye İstatistik Kurumu, bugün 2020 yılı Haziran döneminde işsiz sayısını 4 milyon 101 bin kişi, işsizlik oranını ise yüzde 13,4 olarak açıklamıştır.
Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere bakıldığında işsizlik oranı tarihin en yüksek seviyesine çıkarak yüzde 14,3 olmuştur.
TÜİK tarafından yayımlanan dar tanımlı işsizlik verileri ülkemizdeki gerçek işsiz ve atıl işgücü sayısının ulaştığı boyutları yansıtmaktan çok uzaktır:
2020 Haziran dönemi itibariyle 4 milyon 575 bin kişi çalışmaya hazır durumda olmasına rağmen iş aramaktan vazgeçmiştir. TÜİK tarafından yayımlanan dar tanımlı işsizlik göstergelerinde bu kişiler işsiz olarak sayılmamaktadır.
Bu kişileri ve mevsimlik işçileri mevcut işsiz sayısına ekleyerek hesaplanan geniş tanımlı işsiz sayısı 8 milyon 779 bin kişi, “Geniş Tanımlı İşsizlik Oranı” ise yüzde 24,6’dir.
İstihdam içinde gözüken ancak işbaşında olmayanlar eklendiğinde ülkemizdeki geniş işsiz ve atıl işgücü sayısı 12 milyon 284 bin kişi, oranı ise yüzde 31,4’dür. Diğer bir ifadeyle her üç kişiden biri işsiz ya da atıl durumdadır.
Genç nüfusa ilişkin işsizlik ve istihdam göstergelerindeki kötüleşme kaygı verici boyutlardadır:
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,3 puanlık artışla yüzde 26,1 olmuştur.
Gençlerde istihdam oranı 6,0 puan azalarak yüzde 28,2’ye gerilemiştir.
Eğitimde ve istihdamda olmayanların oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 3,1 puanlık artışla yüzde 29,3 seviyesinde gerçekleşmiştir.
İstihdam sayısı ve oranına ilişkin göstergeler ciddi kötüleşmeye işaret etmektedir.
Geçen seneden bu yana 1 milyon 981 bin kişi işini kaybetmiştir. Ekonomik durgunluğun başladığı Ağustos 2018’e göre istihdam kaybı 2 milyon 791 bin olarak gerçekleşmiştir.
Mevsimsel etkilerden arındırılmış istihdam oranı Haziran dönemi itibariyle yüzde 41,6’dır. Bu oran son 9 senenin en düşük rakamı olup, Hükümetin iş ve istihdam yaratmaktaki performansındaki kötüleşmenin en belirgin göstergesidir.
İşini kaybedenlerin önemli bir bölümü işsizlik sigortası imkanlarından yararlanamayan ve geçimlerini sürdürmek için başka bir gelir ve güvenceye sahip olmayan çalışanlardan oluşmaktadır.
Koronavirüs salgınına yönelik açıklanan paketlerde bu kesime yönelik somut ve yeterli hiçbir destek mekanizması geliştirilmemiştir.
İşten çıkarmalar yasaklanmış böylece kayıtlı çalışanlar işlerini koruyabilmiştir. Ancak bu çalışanlar normal dönemde elde ettikleri gelirin çok altında bir gelirle yaşamak mecburiyetinde kalmıştır.
Kısa çalışma ödeneği alan çalışanlara Nisan-Temmuz döneminde ortalama olarak kişi başına aylık 1.545 lira, ücretsiz izne ayrılanlara ise net 1.168 lira ödeme yapılmıştır.
Asgari ücretin 2.324 lira, Türk-İş tarafından açıklanan açlık sınırının 2.384, yoksulluk sınırının ise 7.765 lira olduğu bir ortamda bu tutarların insanlık onuruna yakışmayan sefalet ücreti denilebilecek düzeyde olduğu açıktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)