Türkiye’nin önde gelen hijyenik temizlik kâğıdı üreticisi Lila Group’un Modern Kanal Grup Müdürü Ali Sadak oldu. Sadak, Lila Group’da Ulusal ve Yerel Zincirlerin yönetiminden sorumlu olacak.
1982 yılında Burdur’da dünyaya gelen Ali Sadak, Lise’ye kadar eğitimini burada sürdürdü. Liseyi Denizli’de bitiren Sadak, 2001 yılında Üniversite eğitimi için İstanbul’a gelerek Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliğinde yükseköğrenime başladı. 2006 yılındaki mezuniyetiyle birlikte Danone Tikveşli’de Satış Süpervizörlüğü görevi ile profesyonel iş hayatına başladı ve burada Saha Yöneticiliği, Yerel Zincirler Yöneticiliği ve Ulusal Zincir Mağazalar Müşteri Yöneticiliği görevlerinde bulundu. Eylül 2010 itibarıyla GlaxoSmithKline Tüketici Sağlığı’na geçerek Eczane Kanalı Kilit Müşteri Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğü görevinde bulunan Ali Sadak, Ocak 2012’de 3M Türkiye’ye geçiş yaptı. 3M Türkiye’de ev bakım ve hırdavat ürünleri bölümlerinde Ulusal Zincir, Yerel Zincir ve Geleneksel Kanal satışlarında sorumluluk alan Sadak, Eylül 2014 itibarıyla Evyap’a geçiş yaptı. 2,5 yıl süreyle Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan Ülke Müdürlüğü görevinde Kazakistan’da yerleşik olarak bulunan Sadak, Şubat 2017’de Türkiye’ye dönüş yaparak, Evyap’ta sırasıyla Migros ve İndirim Marketlerden sorumlu Müşteri Müdürlüğü ve Ticari Pazarlama Departmanı Kategori ve Kanallar Müdürlüğü görevini yürütmüştür.
Evli ve 2 çocuk babası olan Sadak’ın gelecek planları arasında FMCG satış alanı ile ilgili kişisel gelişim ve değişim atölyesi kurmak yer alıyor. Ali Sadak, 2020 yılı Temmuz ayı itibarıyla Lila Group bünyesine katılarak Modern Kanal Grup Müdürü olarak görev yapmaya başlamıştır.
Lila Group Hakkında
Kökleri 100 yıl öncesine dayanan Lila Group, 2006 yılında yatırım kararı almasıyla yüzde yüz yerli sermaye ile 2007 yılında Çorlu’da dünya standartlarında temizlik kağıtları üretme vizyonuyla hijyenik temizlik kağıtları üretime başladı. 2012 yılında yapılan yeni yatırımlarla faaliyet alanını genişleten Lila Group, 2020 yılı ilk çeyreğinde hayata geçirdiği kağıt üretim yatırımı ile kapasitesini 220.000 tona ve konverting yatırımıyla da konverting üretim kapasitesini 120.000 tona yükselten Lila Group bu yatırımlarla birlikte Avrupa’da aynı kampüste üretim yapan sektörünün tam entegre en büyük ikinci oyuncusu olmuştur. Bugün yaklaşık 3 Milyar TL’lik Türkiye temizlik kağıtları pazarı toplamında ilk 3’te yer alan Lila Group, Türkiye’deki kullanıcılarına Sofia, Maylo, Berrak ve Nua Professional markaları ile ulaşırken dünyanın dört bir yanında yer alan 80’i aşkın ülkeye yarı mamul ve mamul ihracatı yaparak ülke ekonomisi için katma değer sunuyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: yeni
Ege, yeni eğitim öğretim dönemine hazır
Ege Üniversitesinde eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerini hız kesmeden sürdüren öğretim elemanları, 2020-2021 eğitim ve öğretim dönemine yönelik hazırlıklarını da tamamladı. Pandemi sürecinde, başta sağlık olmak üzere Egeli öğretim elemanlarının eğitimin aksamaması için yoğun bir gayret gösterdiğini söyleyen EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, EÜ ailesi olarak yeni eğitim öğretim dönemine büyük bir motivasyonla başlayacaklarını dile getirdi.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın talimatları doğrultusunda yeniden yapılandırılan EÜ Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi ile dijital alt yapıya yönelik yapılan ciddi yatırımlar, pandemi sürecinde Ege’yi bir adım öne çıkardı. Online verilen eğitimlerde önemli başarı elde eden Egeli öğretim elemanları, 2020-2021 eğitim ve öğretim dönemine yönelik hazırlıklarını da tamamladı. Yeni normalleşme sürecinde öğretim elemanlarıyla pandemi tedbirleri alınarak yapılan açık hava toplantılarında eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerini değerlendirdiklerini kaydeden Rektör Budak, EÜ ailesi olarak yeni eğitim öğretim dönemine büyük bir motivasyonla başlayacaklarını vurguladı.
EGE, YENİ EĞİTİM ÖĞRETİM DÖNEMİNE HAZIR
Pandemi koşullarında görevlerini fedakarca yürüten tüm öğretim elemanlarına teşekkür eden Rektör Budak, “Millet olarak hepimiz, özverili çalışmaları dolayısıyla sağlık çalışanlarımıza minnetimizi her fırsatta belirtiyoruz, aynı zamanda gelecek nesillerimizi yetiştiren değerli öğretim elemanlarımızın da fedakarlığından bahsetmeliyiz. Pandemi sürecine rağmen kaliteyi düşürmeden, öğrenciyle teması sürdürmek adına üstün bir gayret sarf ediyorlar. Yönetime geldiğimiz ilk andan itibaren dijitalleşme için yaptığımız yatırımların meyvelerini aldık ve pandemi sürecinde eğitim-öğretim faaliyetlerimiz sorunsuz bir biçimde sürdürdük. 26 Ekim’de başlayacağımız 2020- 2021 eğitim ve öğretim döneminde dijital ortamda derslerin sorunsuz yürütülebilmesi için tüm hazırlarımızı tamamladık” dedi.
“YAPACAKLARIMIZI DEĞERLENDİRDİK”
Açık hava toplantılarının çok verimli geçtiğini söyleyen Rektör Budak, “Yeni normalleşme sürecinin yaşandığı yaz döneminde akademisyenlerimizle pandemiye uygun koşullar içerisinde açık hava toplantılarında bir araya gelerek; 2020-2021 eğitim ve öğretim dönemine hazırlık, kurumsal akreditasyon ve araştırma üniversitesine yönelik gerçekleştirdiğimiz çalışmaları değerlendirdik.
Bu süreçte gerçekleştirdiğimiz toplantılarda, YÖK ve Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Daire Başkanlığından aldığımız güçle, başta sağlık olmak üzere devletin öncelikli kalkınma alanlarında, kamu ve özel sektör işbirliği ile yapacaklarımızı değerlendirerek, yeni eğitim–öğretim dönemine Ege Üniversitesi ailesi olarak yüksek bir motivasyonla başlıyoruz” dedi.
“ÖĞRENCİLERİMİZ MAĞDUR OLMADI”
Egeli akademisyenlerin yoğun bir gayret içinde öğrencileri mağdur etmeyecek şekilde çalıştıklarını dile getiren Rektör Budak, “Pandemi süreci ve yeni normal dönemde bölge ve ülke için önemli bir sağlık merkezi olan üniversite hastanemizde canla başla çalışan sağlık çalışanlarımızla birlikte öğretim elemanlarımız da Ege Üniversitesine yakışır eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmek için ciddi fedakarlık örneği sergiledi. Hakkını teslim etmeliyim ki öğretim elemanlarımız dijital platformlara çok çabuk adapte olarak kaliteden ödün vermeden eğitim faaliyetlerini sürdürdüler. Bu zorlu süreçte üniversitemizde ders materyallerine ulaşmamış öğrenci kalmayacak şekilde bir iletişim ağı geliştirildi. Hocalarımız yeri geldi telefonla yeri geldi posta yoluyla öğrencilerimizin mağduriyetini giderdi” diye konuştu.
İZMİR – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Bostanlıspor’da yeni dönem ücretsiz kurslar başlıyor
Alternatif sporların adresi olan, 29 tescilli spor branşıyla Türkiye’nin en önemli amatör spor kulübü konumundaki Bostanlıspor’da ücretsiz spor kursları başlıyor.
Bostanlıspor Kulübü Başkanı Avni Erboy, tüm sağlık önlemlerinin alındığı Karşıyaka Belediyesi Bostanlı Gode Cengiz Spor Tesislerinde yapılmasına izin çıkan spor branşlarının 20 Temmuzdan itibaren yapılacağını ve ilk etapta temassız sporlardan olan atletizm, dart, tenis, oryantiring, yoga, masa tenisi ile kick boks ve muay thai’nın temassız bölümlerinin başlayacağını ifade etti.
Başkan Erboy, “Sporların temeli durumundaki atletizmi Karşıyaka’da yapan tek kulüp konumundayız. 10-13 yaş grubumuz bir yıldır şampiyonaya hazırlanıyordu. Korona Virüs nedeniyle şampiyonalar iptal oldu. Bu ekibimizin yanı sıra atletizm sporuyla ilgilenmek ve iyi bir atlet olmak isteyenlere ücretsiz kurs açtık. Dart da aynı şekilde. Bu spor branşının içkili alanlardan spor salonlarına taşınması için üzerimize düşen görevi yapmaya devam ediyoruz. Sporun spor için yapılması amacıyla dart branşımızın spor okulunu da ücretsiz açıyoruz. Yine yeni branşımız olan harita ile yön bulan spor dalı oryantiringi ücretsiz başlatıyoruz. Diğer branşlarımızdan da masrafların karşılanması amacıyla cüzi aidat almaya devam edeceğiz. Bu branşlarımız masa tenisi, kick boks, muaythai (izin verilen kategorileri) ve tenis sporu olacak. Bu arada Yoga da başlıyor. Sağlık ve beden geliştirmek için bireysel olarak ders almak isteyenler için de özel seanslar yapacağız. Dağcılık ve doğa yürüyüşleri ile bisiklet de en kısa zamanda devreye girecek. Katılımlar 0-544-7351912 numaralı kulübümüz telefonuna yapılabilinir. Karşıyakalılar başta olmak üzere spor yapmak isteyen 7’den 77’ye herkesi bekliyoruz” dedi.
İZMİR / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Körfez’in sultanları yeni sezona hazır
TVF Kadınlar 1.Ligi’nde mücadele edecek olan Edremit Belediyesi Altınolukspor Kulübü Kadın Voleybol Takımı 2020-2021 sezonu öncesi transfer çalışmalarını tamamladı. Kadrosunu tamamlayan Körfezin Sultanları sezon öncesi hazırlıklarına start verecek.
Baş Antrenör Ali Kamberoğlu ile anlaşan Edremit Belediyesi Altınolukspor Kulübü Kadın Voleybol Takımı libero Şule Yetimoğlu, Merve İzbilir, orta oyuncu Hilal Çakmak, Ceyda Demirhan, Buse Serbest; smaçör Elif Nur Başaran, Ayşe Dil, Maria Luisa Oliveira, pasör Duygu Ertaş Güncü, Gizem Koçak, pasör çaprazı Gamze Türk ve Seda Menekşe ile imzaları attı.
Takımına kattığı isimlerle yeni sezonda iddialarını sürdüreceklerini belirten Kulüp Başkanı Filiz Sırma Uluç “Geçtiğimiz yıl ligin yeni ekiplerinden biri olmamıza rağmen mücadeleyi son ana kadar taşıyıp Play-Off potasını averaj ile kaçırdık. Bu yıl transfer çalışmaları için Takım Menajerimiz Ulaş Uluç ve Baş Antrenörümüz Ali Kamberoğlu‘nun belirlediği oyuncu arkadaşlarımız ile görüşüp transferlerimizi erken bir süreçte tamamladık. Son transferimiz geçen sezon Brezilya Süper Ligi ekiplerinden Botafogo takımında mücadele eden 28 yaşındaki başarılı smaçör Maria Luisa Oliveira oldu. Oluşturduğumuz kadro ile geçtiğimiz sezon yaşattığımız heyecanın üstüne katarak Edremit’e sportif anlamda heyecan ve değer katmaya devam edeceğiz.” dedi.
BALIKESİR / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Halil Erdal Yeni Şarkısıyla İddialı Geliyor
Daha önce yaptığı “Onun Oyunu” parçasıyla müzik camiasına ilk adımını atan Halil Erdal, şimdi de “Derdim Yorgun” isimli yeni çalışmasıyla oldukça iddialı geliyor.
Yeni parçasıyla ismini çok sık duyacağımız yakışıklı sanatçı, müzik camiasına iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor.
Müzik camiasında kalıcı bir yer edinmek istediğini belirten ve yeni şarkısı için, yakın bir zamanda stüdyoya girecek olan Halil Erdal, bu yeni çalışmasında sektörün en iyileriyle çalışacağının altını çizerek “Uzun zamandır üzerinde büyük bir titizlikle çalıştığım “Derdim Yorgun” isimli şarkımı müzikseverlerle buluşturmak için sabırsızlanıyorum. Daha önce az da olsa tecrübe edindiğim müzik camiasında, kalıcı şarkılara imza atmak istiyorum” diye konuştu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Seda Bağcan’dan yeni albüm: Mantrance / Joy
Mantra müziğinin ülkemizde ilk ve tek, dünyada ise az sayıdaki temsilcilerinden olan Seda Bağcan, İngilizce’de sevinç, neşe, eğlence keyif anlamına gelen JOY isimli yeni albümünü yayınladı.
Seda Bağcan’ın 7. albümü olan MANTRANCE / JOY Bağcan‘ın önceki albümlerinde yer alan mantraların remix versiyonlarından oluşuyor. Albümde sekiz mantranın, bir kısa bir uzun ikişer versiyonu olmak üzere, 16 şarkı bulunuyor.
Dünya müzik otoritelerince “Mantra Müziğinin Cennetten Gelen Sesi” olarak adlandırılan Seda Bağcan’ın hayat tutkusu “şifa, müzik ve bilim” üzerine kurulu. 1990’lardan bu yana Hatha Yoga, Ashtanga ve Jivamukti Yoga ve Kundalini Yoga yapan ve Naam Yoga öğretmeni olan sanatçı, verdiği yoga dersleri yanında; yurtiçinde ve yurtdışında pek çok ülkede, evrensel kadim bilgilerin de paylaşıldığı “Şifa, Müzik ve Bilimin Buluşması” konulu workshoplar ve seminerler veriyor.
“Sonsuza kadar” sürmesini dilediği “Dünya Barış Turnesi” kapsamında Türkiye ve dünyanın pek çok ülkesinde konserler vermekte olan Seda Bağcan, “İnsanlığın Gelişimine ve Sürdürülebilir Eğitimine Adanmışlığı” nedeniyle, Romanya, Spiru Haret Üniversitesi tarafından kendisine layık görülen “Diploma of Excellence” yani “Mükemmeliyet Diploması” sahibi bir sanatçı.
Zihni boşaltmak, konsantrasyonu artırmak, huzura ermek, zorluklardan kurtulmak için “tekrarlanan hece, sözcük ve sözcük gruplarının melodiyle birleşmesi” olarak tanımlayabileceğimiz mantra müziğinin, sanatsal bir performans olmanın yanı sıra titreşimlerimizi yükseltmek gibi önemli katkıları da bulunuyor. MANTRANCE / JOY albümünün pandemi dönemine denk getirilmesinin sebebi, titreşimimizi yükseltip sevgide, neşede, huzurda ve aydınlanma yolunda kalarak sağlık ve yeni dünyaya uyumu yakalamamıza destek olmak. Çünkü yüksek titreşimler bizi her türlü hastalığa ve istenmeyen olaylara karşı güçlendiriyor ve koruyor.
Albüm kapağı, İzlanda’da çekilmiş bir Kuzey Işıkları fotoğrafı. Göksel dansın, göksel neşenin simgesi; semavi dans ve semavi neşeyi temsil ediyor. Aynı zamanda çakra sistemimizde bizi yükselişe götürecek renkler olan mavi – yeşil – sarı renkler özellikle kullanılmış.
Uygulanan frekansa kadar çok ince detaylarıyla planlanan ve hep neşe, enerji, şifa veren uygulamalarla gerçekleştirilen, hatta Quantum Biofeedback aletleri ile frekanslar ve şifa programları yüklenmiş bulunan bu albümü, günlük egzersiz rutinlerinde ve tabi ki danslarında dinleyenlere enerji, keyif ve neşe getirmesi amacıyla yaptıklarını belirten Seda Bağcan, tüm enstrümanların 444 Hz’e akortlanarak yine neşe, enerji veren ve kalbin titreşimi olan 528 Hz’e uyumlanmış bir müzik elde edildiğini söylüyor.
2016 yılında yayınladığı “Miracle” albümü ile New Age dalında Grammy aday adaylığı bulunan
Seda Bağcan‘ı Türkiye’de halası Selda Bağcan’ın kurduğu Majör Müzik Yapım, dünyada ise
new age müzik türünün büyük ismi Kitaro’nun kurduğu Japon kökenli Amerikan plak şirketi
Domo Müzik temsil ediyor.
Sanatçı ve şifa eğitmeni Seda Bağcan, çeşitli şifa uygulama ve eğitimleri ile konserler vermek için sıkça ziyaret ettiği Çin, Tayvan, Malezya ve Singapur ülkelerinde MANTRANCE / JOY albümünün dağıtımı için Tayvan’da kurulu Wind Müzik ile anlaşmıştır.
MANTRANCE / JOY albümündeki şarkıların remix versiyonları, Türkiye’ye REMIX kavramını ilk getiren, Türkiye müzik tarihine 90’larda damgasını vurmuş bir müzisyen olan Deneb Pinjo tarafından, eğlenceli ama bir o kadar da yüksek titreşimli ve mantraların mistik etkisi kaybolmadan yapılmıştır. Ülkemizde yetişmiş gerçek bir müzik hazinesi olan Deneb Pinjo‘nun Tarkan, Mustafa Sandal, Burak Kut, Mirkelam, Asya, Soner Arıca, Nilüfer, Oya Bora, Çelik, Zuhal Olcay, Metin Arolat, Serdar Ortaç, Ajda Pekkan ve daha birçok sanatçının 100’den çok albümünde besteleri, aranjeleri, remixleri bulunmaktadır.
Gerçek bir uluslararası isim olan sanatçı Seda Bağcan’ın müziği ve şarkılarıyla dünyanın neredeyse her yerine ulaşacak ve dünyamızın zor günlerden geçtiği bu dönemde sağlığımızı korumak için tutunabileceğimiz en güzel şey olan neşe ve sevinç bu albümle kalplerimize geliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
NVIDIA Yeni Ekran Kartlarını ve Yeni Teknolojilerini Duyurdu
NVIDIA CEO’su Jensen Huang NVIDIA tarihinin en büyük atılımı olan yeni GeForce RTX 30 ekran kartlarını duyurdu.
NVIDIA’nın ikinci nesil RTX GPU’larından olan GeForce RTX 30 Serisi, NVIDIA Ampere mimarisine dayanıyor ve önceki nesil GPU’lara göre 2 kat fazla performans ve 1,9 kat daha fazla verimlilik sağlıyor.
NVIDIA, yeni GPU üçlüsüne ek olarak (amiral gemisi GeForce RTX 3080, GeForce RTX 3070 ve “amansız” GeForce RTX 3090) GeForce oyuncuları için bir dizi yeni platformlar sundu. Bunlar, rekabet etmeyi seven oyuncuları daha hızla hale getiren NVIDIA Reflex, yayıncıların sanal yayın stüdyoları oluşturması için yapay zekadan yararlanan NVIDIA Broadcast ve film oluşturmak için gerçek zamanlı bilgisayar grafik motorları kullananlara yönelik ise NVIDIA Omniverse Machinima’yı içeriyor.
Kısıtlı bir süre için, yeni bir GeForce RTX 30 Serisi ekran kartları ya da bu ekran kartları yüklü olan sistemlerden satın alan oyuncular, Watch Dogs: Legion’ın PC için dijital bir sürümünü ve bir yıllık NVIDIA GeForce Now servisine abonelik kazanacaklar.
Aşağıda bugün duyurulan haberlerin özetini ve ek bilgileri bulabilirsiniz:
GeForce RTX 3080: Amiral Gemisi 6690 TRY’den başlayan RTX 3080, orijinal RTX 2080’den 2 kat daha hızlı. 4K oyunlar için tasarlanmış olup, 4K çözünürlükte 60 fps’den fazlasını sunuyor. 8 nanometre özel üretim süreci üzerine inşa edilen amiral gemisi GeForce RTX 3080, 28 milyar transistöre ve yeni Micron GDDR6X belleğe sahip. 17 Eylül tarihinden itibaren ulaşılabilir olacak.
GeForce RTX 3070: İdeal Fiyat / Performans 4805 TRY’lik fiyatı ile 1200 dolarlık GeForce 2080 Ti’a kıyasla daha hızlı. Ayrıca aynı fiyata sahip RTX 2070’den %60 daha hızlı. Ekim ayında ulaşılabilir olacak. Oyun ve yaratıcı türler için şimdiye kadar geliştirilmiş en hızlı GPU ve 8K çözünürlükte 60 fps’ye güç verecek şekilde tasarlandı. 24GB GDDR6X bellek en zorlu yapay zeka algoritmalarının üstesinden gelebiliyor ve büyük verileri aynı anda işlemeye ihtiyaç duyan iş yüklerinin altından kalkabiliyor. TITAN RTX’den %50 daha hızlı. 24 Eylül tarihinden itibaren 14400 TRY fiyatıyla sayışta.
GeForce RTX 3090: “Amansız GPU” Üç yuvalı, çift eksenli hava akışı, TITAN RTX’ten 10 kata kadar daha sessiz bir tasarımda ve GPU’yu 30 dereceye kadar daha soğuk tutabiliyor.
Yeni ekran kartları, “dünyada ilk”lere de imza atıyor: Çift Eksenli Hava Akışlı Termal Çözüm -Etkileyici yekpare tasarımı ile 2 kata kadar daha fazla soğutma performansına sahip. Oyuncular ve içerik üreticiler, hem her zamankinden daha sessiz hem de serin çalışırken bu rakipsiz performansın keyfini çıkarabilecek. Mükemmel Mekanik ve Elektrik Tasarımı– Daha güçlü mekanik bir yapı ile yeni bir düşük profilli yaprak yay ve 12 pimli güç konektörü, bileşenler ve soğutma için daha fazla alan bırakırken, dahili adaptör ise mevcut güç kaynağındaki 8 pimli konektör ile uyumlu. HDMI 2.1– HDMI 2.1 tarafından sağlanan artırılmış bant genişliği, ultra yüksek çözünürlüklü oyunlar için 8K HDR TV’lere ilk kez tek kablolu bağlantıya izin veriyor. AV1 Codec – AV1 codec’i destekleyen ilk ekran kartı olma özelliği taşıyor. Bu özellik sayesinde oyuncular, %50’ye kadar daha az bant genişliği kullanan 8K’ya kadar HDR videoları görüntüleyebiliyor.
NVIDIA Reflex ile Daha da Rekabetçi!
NVIDIA Reflex, sistem gecikmesini optimize eden ve ölçen yeni teknoloji paketini temsil ediyor. Bunlar arasında, gecikmeyi yüzde 50’ye kadar azaltan ve Apex Legends, Call of Duty: Warzone, Fortnite ve Valorant gibi popüler espor oyunlarına entegre edilen NVIDIA Reflex Düşük Gecikme Modu da yer alıyor. NVIDIA Reflex Latency Analyzer ise mouse’lardan gelen girdiyi algılayan ve ardından ortaya çıkan piksellerin (örneğin, bir tabanca namlusundaki patlamanın ışığı) ekranda değişmesi için geçen süreyi ölçüyor. Reflex Latency Analyzer, bu sonbaharda piyasaya çıkacak olan Acer, Alienware, ASUS ve MSI’ın yeni 360Hz NVIDIA G-SYNC® Esports monitörlere entegre edilmiş olacak. Bu özellik aynı zamanda ASUS, Logitech, Razer ve SteelSeries’in en iyi e-spor çevre birimleri tarafından da desteklenecek.
Her Mekanı Yayın Stüdyosuna Çevirin
NVIDIA, yayıncılar için de NVIDIA Broadcast’ı duyurdu. Bu teknoloji her mekanı bir yayın stüdyosuna dönüştürmek için standart web kameralarını ve mikrofonları akıllı cihazlara dönüştürüyor.
Sesteki gürültüyü giderme, sanal arka plan efektleri ve web kamerası görüntüsünü otomatik çerçeveleme gibi RTX hızlandırmalı yapay zeka efektleriyle mikrofonların ve web kameralarının kalitesini artıran evrensel bir eklenti olan NVIDIA Broadcast ile evlerini bir yayın stüdyosuna dönüştürüyor.
Omniverse Machinima
Şimdilerde video oyunlarını kısa fimler yapmak için kullananlar için (Machinima olarak bilinen bir sanat dalı) Omniverse 3D workflow platform temelli NVIDIA Omniverse Machinima da tanıtıldı.
Omniverse Machinima ile içerik oluşturucular, web kameralarını karakterleri canlandırmak için yapay zekaya dayalı poz algılama ile kullanabiliyor. Kullanıcılar sesleriyle yapay zeka yüz animasyonunu çalıştırabiliyor. Parçacıkları ve sıvıları gerçek hallerine en yakın şekilde canlandırıyor. Maddeler fiziksel olarak en doğru şekilde yansıtılıyor.
NVIDIA Stüdyo
GeForce RTX 30 Serisi ekran kartları, içerik üreticilere zamandan kazandıran avantajlar sağlıyor. Bu yeni ekran kartları daha hızlı ışın izleme ve yapay zeka destekli yeni nesil araçlar sunarak yaratıcı çalışmalardaki sıkıcı işleri tarihe gömüyor. 24 GB GDDR6X belleği, en zorlu AI algoritmalarının üstesinden gelebiliyor ve içerik üreticilerinin çok veri işlemeyi gerektiren büyük iş yüklerinin altından kalkabiliyor.
Nereden Satın Alınabilir
GeForce RTX 3090, 3080 ve 3070 ekran kartları ASUS, Colourful, EVGA, Gainward, Galaxy, Gigabyte, Innovision 3D, MSI, Palit, PNY ve Zotac gibi kart sağlayıcıları tarafından stok saatli ve fabrikada hız aşırtmalı modeller de dahil olmak üzere özel anakartlar olarak sunulacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
VakıfBank’tan ekonomiye 250 milyon dolar tutarında yeni kaynak
VakıfBank Dünya Bankası’ndan ekonomiye uzun vadeli kaynak sağladı. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi altında temin edilecek kredinin vadesi ilk 7 yılı ana para ödemesiz olmak üzere 23 yıl olarak belirlendi. Söz konusu kredi, VakıfBank’ın uluslararası kalkınma bankaları özelinde tek seferde temin edeceği ‘en büyük montanlı kredi’ olma özelliğini taşıyor.
Tüm dünyayı sarsan Covid-19 salgınının ekonomiye etkilerini en aza indirmek amacıyla mart ayından itibaren birçok ürün ve hizmeti firmaların ve hanehalkının kullanıma sunan VakıfBank, şimdi de ‘Acil Firma Destek Projesi’ni hayata geçiriyor. Bu kapsamda Dünya Bankası ile anlaşmaya varılan 250 milyon dolar tutarındaki kredi ile VakıfBank, pandemi sürecinden en çok etkilenen sektörlere destek sağlayarak bu dönemde de reel ekonomiyi finanse etmeye devam edecek.
‘’Uluslararası kalkınma bankaları özelinde tek seferde sağladığımız en büyük montanlı kredi’’
İşlemle ilgili açıklamada bulunan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Dünya Bankası ile 2010 yılında başladığımız ve uzun süredir devam eden iş ilişkimize, yeni bir halka daha eklemenin memnuniyetini yaşıyoruz. 23 yıl vade ile temin edeceğimiz 250 milyon dolar tutarındaki yeni kredimiz Dünya Bankası İcra Kurulu tarafından onaylandı” dedi.
Söz konusu kredinin, bugüne kadar VakıfBank’ın uluslararası kalkınma bankaları özelinde tek seferde sağladığı en büyük montanlı kredi olma özelliği taşıdığının altını çizen Üstünsalih, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Küresel anlamda belirsizliklerin devam ettiği bu zorlu süreçte yurtdışından ülkemize oldukça uygun maliyetli ve uzun vadeli yeni bir kaynak getirecek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu proje kapsamında yıllık cirolardaki düşüşler göz önüne alınarak Covid-19 salgınından en çok etkilenen KOBİ’lerin, kadın girişimcilerin, genç işletmelerin ve kalkınmada öncelikli yörelerde faaliyet gösteren firmaların finanse edilmesini hedefliyoruz.”
“Çevresel ve sosyal risklerin yönetimi daha etkin gerçekleştirilecek”
Dünya Bankası’ndan temin edilecek kredinin önemli unsurlarından birisinin de ‘Çevresel ve Sosyal Risk Yönetimi Sistemi’nin kurulması ve uygulanması olduğuna vurgu yapan Üstünsalih, sözlerini şöyle noktaladı:
“Böylece mevcut kredi politikalarımızın ayrılmaz bir parçası olan çevresel ve sosyal risklerin yönetimi, sistemsel bir yapının içinde çok daha etkin bir şekilde gerçekleştirilebilecektir. Söz konusu gelişmenin sürdürülebilir finansman alanındaki faaliyetlerimize önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum. VakıfBank olarak, uluslararası piyasalardaki güçlü ve öncü konumumuz sayesinde önümüzdeki dönemde de yurtdışından uzun vadeli ve uygun maliyetli kaynaklar getirmeye, fonlama yapımızı daha da çeşitlendirerek milli ekonomimize hız kesmeden destek olmaya devam edeceğiz.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
BİLGİ, yeni normalde hibrit eğitim modelini uygulayacak
Yeni döneme 5 Ekim tarihinden itibaren başlayacak olan İstanbul Bilgi Üniversitesi, hibrit eğitim modelini uygulamaya hazırlanıyor. Üniversite yeni eğitim modeliyle hem canlı sınıf ortamı hem de uzaktan eğitim araçlarıyla öğrencilerin dersleri takip edebileceği bir altyapı oluşturdu.
Merakla beklenen yeni eğitim dönemi için hazırlıklar hız kesmeden devam ediyor. Bir yandan öğrencilerin yeni döneme nasıl adapte olacakları konuşulurken bir yandan da okullar ve üniversiteler yeni eğitim modelleri üzerine çalışıyor. Yeni sistemlerle eğitim anlayışına farklılık getirmeyi planlayan eğitim kurumları önceliği, öğrencilerin dersleri çok iyi şekilde takip edebilecekleri bir alt yapıya veriyor. Türkiye’de online eğitimin öncülerinden İstanbul Bilgi Üniversitesi, 5 Ekim’de mevcut ve yeni öğrencilerine kapılarını açmaya hazırlanıyor. Yeni normalde hibrit eğitim modelini uygulayacak olan üniversite 2020-2021 Akademik Yılı için dileyen öğrencilerin derslerini uzaktan eğitim araçlarıyla dileyenlerin ise sınıf ortamında takip edebileceklerini duyurdu. BİLGİ, uygulamalı derslerin içerikleri elverdiği ölçüde uzaktan eğitim araçlarıyla uyumlu bir şekilde yapılandırılması için çalışıyor.
Gençler için sosyalleşme de önemli
Uzaktan eğitim sistemine 2000’li yıllarda e-MBA ile başlayan BİLGİ, korona nedeniyle hızlı geçiş sağlanan online eğitime, bünyesindeki uzaktan eğitim merkezi (UZEM) ile sorunsuz devam sağladı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Tuğtan, Türkiye’de uzaktan eğitime geçiş sürecinde en önemli iki faktörün eğitmen ve öğrencinin sisteme uyumu olduğuna dikkat çekerek, bu sebeple uzun yıllardır harmanlanmış eğitim modelini benimsediklerini söyledi. Tuğtan, “Bu modelle hem fiziksel kampüsün yüz yüze eğitimin sosyalleşme imkanlarından hem de dijital araçların avantajlarından faydalanıyoruz. Öğrenciler birbirleriyle iletişim halinde olmak, konuşmak, kampüs ortamını deneyimlemek istiyor. Harmanlanmış model konusundaki tecrübemiz sayesinde yeni normal döneminde öğrencilerimizin yüz yüze yapılan derslerini istedikleri takdirde sınıftan, isterlerse evlerinden online olarak takip edebilecekleri bir altyapıyı kurduk. Yeni yatırımlarımız sayesinde, dersi online olarak takip eden öğrencilerimiz sadece chat ekranı üzerinden değil, görüntülü ve sesli olarak da sınıftaki tartışmalara katılabilecekler. Böylece bir yandan risk grubunda olmayan öğrencilerimizle sosyal mesafe kurallarına uygun biçimde sınıfta derslere yeniden başlarken, bir yandan da Bilgi’nin güçlü online altyapısını kullanarak derslerin en yüksek düzeyde online katılımla takibini mümkün hale getiriyoruz.”
Dersler kaydedilip tekrar izlenebiliyor
Pandeminin kişilerin teknolojiyi sonuna kadar kullanmaya zorladıklarını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Tuğtan bu tür kriz dönemlerinde teknolojinin sıçrama yaptığını ve uygarlığın hızla ilerlediğini belirtti. Eğitim sektörü de bundan nasibini alıyor diyen Tuğtan, koronavirüs nedeniyle uzaktan eğitim alanında normalde on yıl içerisindeki gelişmelerin kısa zamanda sağlanacağını ifade etti. Tuğtan, şöyle devam etti: “Tamamen çevrimiçi (online) eğitim, bazı alanlarda sınıf içi eğitimin yerini tutamıyor. Özellikle genç yetişkin dediğimiz 18-22 yaş grubunda fiziksel kampüsün sağladığı sosyalleşme, kişilik gelişiminin ve dolayısı ile eğitimin önemli bir parçası oluyor. Nihai olarak kişiyi “şu veya bu üniversiteli” yapan şey orada aldığı dersler kadar orada edindiği sosyalleşmedir. Aynı zamanda online eğitimin de derslerin kaydedilerek sonradan tekrar izlenebilmesi, geniş katılımı mümkün kılan tartışma platformları ve video sunumları, öğrencilerin birbirini değerlendirdiği ödevler, kolaylıkla konuk anlatıcı dahil edilebilen senkron dersler gibi birçok avantajı var. Yeni normalin dayattığı sınırlı kampüs kullanımı bizler açısından birçok soruna yol açsa da hibrit eğitim modelinin yerleşmesi uzun vadede ülkemiz eğitimi için olumlu bir gelişme olacak.”
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hakkında:
İstanbul Bilgi Üniversitesi, 1996 yılında Türkiye’de üniversite yaşamına yeni bir soluk getirmek amacıyla “Okul için değil yaşam için öğrenmeliyiz” ilkesiyle yola çıkarak kurulmuştur. Yaklaşık 1500 kişilik bir öğretim kadrosuna sahip olan üniversitenin 20.000’e yakın öğrencisi ve 45.000’e yakın mezunu vardır. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Hukuk, İşletme, İletişim, Sağlık Bilimleri, Mimarlık ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri fakültelerinin yanı sıra yüksekokulları, meslek yüksekokulları ve enstitüleri çatısı altında 150’yi aşkın ön lisans, lisans ve doktora programı sunmaktadır. Kurulduğu günden bu yana öğrencilerine uluslararası gelişim fırsatları sunan İstanbul Bilgi Üniversitesi, Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu QS’in 2020 yılı “Gelişmekte olan Avrupa Ülkeleri ve Orta Asya Üniversiteleri Sıralaması”nda en iyi 130 üniversite arasında yer almaktadır. İstanbul’un merkezinde, santralistanbul, Dolapdere ve Kuştepe olmak üzere üç kampüsü bulunmaktadır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
HONOR IFA 2020’de yeni ekosistem ürünlerini tanıtacak
Akıllı yaşam stratejisi kapsamında akıllı bileklik, akıllı saat, kulaklık gibi giyilebilir teknolojiler ve ekosistem ürünleriyle portföyünü genişleten HONOR, Avrupa’nın en önemli teknoloji etkinliklerinden IFA 2020’de yeni ürünlerini teknoloji severlerle buluşturacak.
HUAWEI Technologies çatısı altında gençlere yönelik teknolojik ürünleriyle değer yaratan HONOR, akıllı telefonu merkeze aldığı geniş bir ürün yelpazesini kapsayan “1+8+N” stratejisi kapsamında ürün portföyünü genişletmeye ve yeni teknolojilerini duyurmaya devam ediyor. Akıllı ve birbiriyle bağlantılı bir yaşam hedefiyle duyurduğu bu strateji kapsamında HONOR, önümüzdeki dönemde satışa sunmaya hazırlandığı yeni ürünleri ilk defa 4 Eylül Cuma günü IFA 2020 kapsamında düzenlenecek basın toplantısında duyurmaya hazırlanıyor.
“Akıllı yaşamı genişlet” mottosu altında tanıtılacak yepyeni teknolojiler arasında akıllı saatten, dizüstü bilgisayara, tablet ve diğer ekosistem ürünlerine kadar geniş bir ürün skalası yer alıyor. Türkiye saati ile 12.25’te başlayacak olan konferans, online olarak da dünyanın her yerindeki teknoloji meraklıları tarafından izlenebilecek.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)