Etiket arşivi: Üniversitesi

İstinye Üniversitesi BB: İSÜ’den, “Online beslenme eğitimleri”

“MLPCareGrubu”nun 25 yıllık bilgi ve birikiminin devamı olarak, 21. Yüzyıl Anadolu Vakfı tarafından 2015 yılında kurulan ve 5 yıl gibi kısa bir zamanda; özellikle gerçekleştirdiği ARGE yatırımları, kurumsal sosyal sorumluluk projeleri ve uluslararası kurumsal ilişki ve projelerle dikkat çeken İstinye Üniversitesi (İSÜ), ilgi çekici bir KSS projesine daha imza atıyor.
Üniversitenin “Beslenme ve Diyetetik Bölümü” ve “Sürekli Eğitim Merkezi” tarafından, “Zeytinburnu Belediyesi Aile, Kadın Destekleme ve Engelliler Merkezi (AKDEM)” iş birliğinde; toplumun beslenme konusundaki farkındalık düzeyinin geliştirilmesini amaçlayan online eğitim serisi projesi hayata geçiriliyor. Eğitim serisinin ilki, 21-25 Aralık 2020 tarihleri arasında düzenlenecek.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan İSÜ Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, özellikle pandemi süreci ve sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle evlere kapanmak zorunda kaldığımız, evlerimizin okul ve işyerlerimiz haline geldiği böyle bir dönemde, sağlıklı beslenmenin çok daha hayati hale geldiğinin altını çizerek, “Bu konuda hedef kitlemiz ev kadınlarımızdır. Açıkçası toplumumuzun en cefakar kesiminden bahsediyoruz. Türk anneleri olarak, hem çocuk yetiştiriyoruz, hem evleri çekip çeviriyoruz hem de para kazanmak için çaba sarf ediyoruz.  Kısacası, her anlamda yaşamın odağındayız. Kadınlarımızın, annelerimizin farkındalığını artırmak, toplumun genelinin farkındalığını artırmak anlamına geliyor. Bu projeyi başka belediyelerle de gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Projenin nasıl işleyeceğine dair somut bilgiler de veren Elmacıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ‘’Online gerçekleşecek olan eğitimlerimizden isteyen herkes ücretsiz olarak yararlanabilecek. Eğitimlerde; bağışıklık sistemimizi güçlendirecek beslenme önerileri, Koronavirüs’e karşı doğru beslenme, pandemi nedeniyle ortaya çıkan beslenme değişiklikleri ve aşırı beslenmeden korunma yöntemleri gibi konular değerlendirilecek.’’
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Rektör Budak, “Bu eser, Ege Üniversitesi ailesinin ortak emeği”

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, akademik birimlerin yöneticileri ile bir araya gelmeye devam ediyor. Yaklaşan yeni yıl öncesi akademik birimlerde görev yapan çalışanları ziyaret ederek yeni yıllarını kutlayan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, birim yöneticilerine  “Ege’de Değişimin Üç Yılı” kitabını takdim ediyor. Rektör Prof. Dr. Budak, toplantılarda salgın dönemi ve sonrası süreci akademisyenlerle değerlendirerek yapılması gereken hazırlıklara ilişkin fikir alışverişinde de bulunuyor.
Yeni yıla sayılı günler kala çalışanlarla değerlendirmelerde bulanan Rektör Prof. Dr. Budak, programı kapsamında İletişim Fakültesini ziyaret ederek Dekan Prof. Dr. Dilek Takımcı ve dekan yardımcıları,  bölüm başkan ve bölüm başkan yardımcıları ile bir araya geldi. Budak, Ege Üniversitesinde son üç yıl içinde hayata geçirilen ve Türk Yükseköğretim Sistemine örnek ve öncü olan değişim dönüşüm ve yenilenmeyi anlatan  “Ege’de Değişimin Üç Yılı” kitabını takdim etti. Dekan Prof. Dr. Dilek Takımcı ise fakültede yürütülen eğitim öğretim ve araştırma faaliyetleri ile ilgili bilgi verdi.
Ege Üniversitesine rektör olarak atandıktan sonra üniversitede büyük bir değişim dönüşüm ve yenilenme harekâtı başlatan Rektör Budak’ın, son üç yıl içinde; eğitim-öğretimde kalite öncelikli, öğrenci odaklı ve araştırma üniversitesi hedefli hayata geçirdiği öncü proje ve uygulamalar kitap haline getirildi.
“Örnek ve öncü bir kurumuz”
“Ege’de Değişimin Üç Yılı” kitabının önsözünde, Ege Üniversitesinde hayata geçirilen projelerden, Türkiye’ye ve insanlığa sunduğu katkılardan, potansiyelinden ve hedeflerinden bahseden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak,  Ege Üniversitesine atfedilen görevleri başarıyla yerine getirmek için bugüne kadar çalıştıklarını, bundan sonra da aynı istek ve gayretle çalışacaklarını dile getirdi.
Rektör Budak, “65 yıllık köklü bir birikime ve güçlü akademik potansiyele sahip olan Ege Üniversitemiz; bölgemizin ilk, ülkemizin dördüncü sırada kurulan bilim çınarı olarak ülkemizi bilim ışığı ile aydınlatan ve bölgesine değer katan saygın bir yükseköğretim kurumudur. Çağdaş, girişimci ve katılımcı eğitim-öğretim anlayışıyla bilime sunduğu katkıların yanı sıra yüz binlerce idealist genç yetiştirmiş olan Ege Üniversitesinin; bugünlere gelmesinde emekleri olan herkese yürekten teşekkür ediyorum.  Şahsen yıllar önce dersliklerinde okuduğum, akademik kariyerimin önemli dönüm noktalarını yaşadığım ve kıymetli hocalarımdan edindiğim bilimsel tecrübemi pek çok gence aktarma fırsatı bulduğum üniversiteme, 18 Ekim 2017 tarihinde Rektör olarak atandım.  Hem öğrencisi hem akademisyeni olma gururunu yaşadığım ancak yüce Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında ülkeme hizmet etmek üzere bir süre ayrı kaldığım üniversiteme, bu önemli görevi icra etmek için döndüğüm gün büyük bir heyecan, onur ve mutluluk yaşadım. Bugün de göreve geldiğim ilk andaki heyecanla üniversitemizi hak ettiği noktaya taşımak için var gücümle çalışıyorum.  Görevim süresince en büyük motivasyonum, bugünlere gelmemi sağlayan değerli hocalarıma ve mezunu olmaktan her zaman kıvanç duyduğum üniversiteme karşı yüreğimdeki minnet duygusu ve vefa borcudur.  Ege Üniversitesini bilime ve ülkesine sunduğu katkılarla, temsil ettiği değerlerle örnek teşkil eden bir kurum haline getirmek; dev bir bilim yuvası olarak ülkemizin aydınlık geleceğine daha fazla katkı sunmak adına çıktığımız yolda kısa sürede çok önemli mesafeler kat ettik” ifadelerine yer verdi.
“EÜ’yü yükseköğrenim alanında daha görünür oldu”
Bilimsel ve teknolojik altyapı anlamında 65 yıl boyunca inşa edilen güçlü akademik potansiyelden daha yüksek verim almak ve bu potansiyelin gelişmesine katkı sağlamak üzere Ege Üniversitesi tarihinde pek çok ilke imza attıklarını ifade eden Rektör Budak, “Devletimizin yetkin kurumlarıyla gerçekleştirdiğimiz yoğun temaslar, kamu kurum ve kuruluşları ile hayata geçirdiğimiz iş birlikleri vasıtasıyla Ege Üniversitesini yükseköğrenim alanında daha görünür kıldık. Ege Üniversitesinin uzun yıllar stratejik hedefleri arasında yer almış üniversite-sanayi iş birliğine, geliştirdiğimiz özgün Ege Modeliyle yeni bir soluk getirdik.  Oldukça kısa bir sürede dünya ve ülke sıralamalarında hızlı bir yükseliş gerçekleştiren Ege Üniversitemizin bu başarısının anahtarı; gerçekçi bir yaklaşımla belirlediğimiz öğrenci odaklı, eğitim-öğretimde kalite öncelikli ve Araştırma Üniversitesi olma hedeflerine doğru yöntemlerle ilerlemek, üniversitede güçlü bir iletişim altyapısı ile aidiyet duygusunu inşa etmek ve bu duygudan aldığımız güçle daima çalışmaktır. Bugün Ege Üniversitesi, tam anlamıyla somut ve ölçülebilir parametreler üzerinden belirlediği hedeflerine emin adımlarla ilerleyen güçlü bir üniversitedir. Üniversitemizin ulaştığı bu konum; Ege Üniversitesi ailesinin tüm fertlerinin ortak başarısıdır. Yükseköğrenim alanında saygınlığıyla yer edinmiş Ege Üniversitesinin 65 yıllık bilim yolculuğunda, Ege Üniversitesi ailesiyle birlikte yürümekten ve bu yolculukta atılan adımların yere daha sağlam basmasına vesile olmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorum. Bu onurlu göreve beni layık gören ve üniversiteme hizmet etme imkânı sağlayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Yekta Saraç’a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Özyeğin Üniversitesi “GreenMetric Sıralaması”nda Vakıf Üniversiteleri Arasında Üst Üste 2. Kez Birinci

Üniversite kampüslerindeki sürdürülebilirlik çalışmalarını dünya çapında derecelendiren ve çevre bilinci konusunda uluslararası bir platform olan GreenMetric’e ait 2020 sonuçları açıklandı. Özyeğin Üniversitesi, Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında 2019’un ardından 2020’de de birinci sırada yer alma başarısı elde etti.
2010 yılından bu tarafa her yıl dünyanın seçkin üniversitelerini enerji, geri dönüşüm, altyapı, iklim değişikliği, su kaynakları, ulaşım ve eğitim gibi farklı alanlarda değerlendiren UI GreenMetric World University Rankings, yükseköğretim kurumlarını her değerlendirme alanı için puanlayarak uluslararası arenada sıralıyor.
Dünyadaki tüm yükseköğretim kurumlarının katılımına açık olan GreenMetric’in 2020 yılı değerlendirmesine 912 üniversite katıldı. Özyeğin Üniversitesi bu yılki sıralamada 912 üniversite arasında 143’üncü sıraya yerleşerek, Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında birinci, 56 Türk üniversitesi arasında üçüncü oldu.
 “Sürdürülebilirlik çalışmalarımızın dünya çapında karşılık bulması gurur verici” 
Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk üst üste iki yıl elde edilen bu başarıya ilişkin yaptığı açıklamada, “Özyeğin Üniversitesi olarak çevre ve toplumu ilgilendiren konularda yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda uluslararası arenada elde ettiğimiz başarılar bizleri ayrıca gururlandırıyor. Çevre, enerji, geri dönüşüm, altyapı, su kaynaklarının etkin kullanımı, atık yönetimi gibi konularda akademik ve idari kadromuzla iş birliği içerisinde çalışıyor ve sürdürülebilirlik felsefemize uygun planlamalarla ilerliyoruz. Birleşmiş Milletler’in belirlediği Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları konusunda aktif çalışmalar yürütüyor, bu konuda Türkiye ve dünyadan önemli STK’larla iş birliklerine imza atıyoruz. Kampüsümüzü planlarken de bulunduğumuz çevreye hem kültürel hem fiziksel açıdan katkıda bulunacak bir mimari esas alındı,  enerjiyi maksimum tasarrufta kullanabilmek için birçok yenilikçi sistem hayata geçirildi. Kampüsümüz içinde yer alan binalarımız, dünya çapında kabul görmüş bir derecelendirme sistemi olan LEED Sertifikası’nı ‘Gold’ seviyesinde alan ilk Türk üniversitesi olma özelliğine sahip. Üniversite olarak topluma ve yaşadığımız dünyaya olan sorumluluğumuzun bilinci ile şekillenen sürdürülebilirlik çalışmalarımız ile dünya çapında etkili olmaya devam edeceğiz” dedi.
Sıfır Atık Belgesi Alan İlk Üniversite
Sürdürülebilirlik konusunda yürüttüğü çalışmalarla hem ulusal hem de uluslararası alanda önemli başarılara imza atan Özyeğin Üniversitesi aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen “Sıfır Atık Projesi” kapsamında Türkiye’de “Sıfır Atık Belgesi” alan ilk üniversite olma özelliğine sahip. İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 14 Şubat 2020’de tebliğ ettiği karar ile Özyeğin Üniversitesi, Çekmeköy’de bulunan kampüsünde ve yurtlar kapsamında yürüttüğü, kaynakların sağlıklı ve verimli biçimde kullanılması, atıkların kaynağında yönetim altına alınması, ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanması çalışmaları sayesinde “Sıfır Atık Belgesi” ile ödüllendirildi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

“Ölümünün 500. Yılında Şeyh Hamdullah” Sergisi Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde

Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Fatih Sultan Mehmed ve Sultan II. Bayezid dönemlerinin büyük hattatı Şeyh Hamdullah’ı, ölümünün 500. yılında çağdaşları ile birlikte özel bir sergiyle anıyor.
Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu’nda Şeyh Hamdullah ve çağdaşlarının, Şeyh yolundan giden hattatların ve 16. yüzyılın usta müzehhiplerinin elinden çıkmış nadir eserleri koruyan SSM’in hayata geçirdiği “Ölümünün 500. Yılında Şeyh Hamdullah” sergisi, 15. yüzyılın ikinci yarısı ve 16. yüzyılın ilk yarısında üretilmiş nadir el yazması kitaplar, Kuran-ı Kerim nüshaları, kıtalar ve albümlerden oluşuyor.
SSM koleksiyonunun yanı sıra, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Sadberk Hanım Müzesi, Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı Ekrem Hakkı Ayverdi Koleksiyonu’ndan derlenen eserlerin de yer aldığı sergide; Topkapı Sarayı Müzesi, Süleymaniye Kütüphanesi, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi, Dallas Museum of Art ve Hannover Kestner Museum’daki sanatçıya ait eserler, dijital bir yerleştirme ile sanatseverlerle buluşuyor.
 
Suhreveriyye tarikatı Şeyhi Mustafa Dede’nin oğlu olarak dönemin  en seçkin ilim yuvalarından Amasya’da doğan, eğitim alan ve zaman içinde  “Hattatların kutbu”, “Hattatların kıblesi” unvanlarıyla tanınan  Şeyh Hamdullah, Amasya’da uzun yıllar Sancak beyi olan Şehzade Bayezid’in yakın çevresinde yer aldı ve onun dostluğunu kazandı..  Fatih Sultan Mehmed’in 1481’deki ölümü üzerine Osmanlı tahtına çıkan Sultan II. Bayezid’in davetiyle Topkapı Sarayında “Ehl-i Hiref” teşkilatı içinde “katib-i hassa” unvanıyla görev aldı. Farklı yazı stillerine hakimiyeti ile bilinen sanatçı, hat sanatında önemli değişiklikler yaparak günümüze kadar geçerliliğini koruyan “Osmanlı hat” ekolünü yarattı.
 
SSM Müdürü Nazan Ölçer, Kurucumuz Sakıp Sabancı’nın uzun yıllar içinde toparladığı eserlerden oluşan “önemli bir Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu’na sahip müzemizde Şeyh Hamdullah ve yakın takipçilerine ait değerli eserler yer alıyor.  Buradan yola çıkarak,  büyük üstadla ilgili kapsamlı bir uluslararası sergi yapmak düşüncemiz geçmiş yıllara uzanmakta.. İçinde bulunduğumuz 2020 yılının Şeyh Hamdullah’ın ölümünün 500. Yılı olması, sergi tarihini de belirlemişti. Ancak önceden bilemeyeceğimiz  husus, bu yılın Covid -19 salgınına denk gelmesi ve sergi kapsamının bu nedenle daralmak zorunda kalması oldu.
Şeyh Hamdullah uzun ömrü içinde olağanüstü değerde eserler yarattı, hat sanatına yeni açılımlar getirdi bu yeniliklerle ufuk açtı, sonraki hattatlara, ölümünden sonra bile önderlik etmeyi sürdürdü. SSM olarak değerli uzmanlar Prof. Dr. Zeren Tanındı ve  Prof. Dr. Muhittin Serin ile  birlikte yurt dışındaki müze ve kütüphane koleksiyonlarından ödünç alınacak eserlerle planladığımız sergimizin kapsamını tüm dünyayı saran Covid-19 salgını yüzünden maalesef daraltmak zorunda kaldık. Sergimizde yer almasını arzu ettiğimiz Topkapı Sarayı koleksiyonundaki bazı eserleri ise Topkapı Sarayı’ndaki yeni yapılanma ve devam eden sayım işlemleri nedeniyle dijital görselleriyle ekleyebildik. Bu koşullara rağmen, büyük sanatçıyı bir sergi ile anmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
Ölümünün 500. Yılında Şeyh Hamdullah Sergisi, salı – cuma günleri 10.00 – 16.00 saatleri arasında SSM Atlı Köşk’te ziyaret edilebilecek. Ziyaretçilerin maske takmasının zorunlu olduğu ve sosyal mesafe kurallarının titizlikle uygulandığı SSM’de tüm ortak alanların detaylı dezenfeksiyonu Sağlık Bakanlığı onaylı insan, hayvan ve çevre dostu “Antimic Nano Teknoloji Dezenfeksiyon” ile sağlanıyor ve havalandırma sistemleri %100 temiz havayla çalışıyor.
 
Şeyh Hamdullah bin Mustafa Dede
Şeyh Hamdullah, Amasyalı Sarıkadızâdeler ailesinden Sühreverdiyye şeyhi Mustafa Dede’nin oğludur. Babası, Buhara’dan Amasya’ya göç etmiştir. Selçuklu döneminde ve Osmanlı’nın fetih yıllarında, Herat, Horasan ve Semerkand gibi kültür merkezlerinden göç eden şair, hattat, nakkaş ve ulema, Konya, Kayseri, Sivas ve Amasya gibi şehirlerde toplanmıştı. Hamdullah, böylece hat sanatının merkezi haline gelmiş Amasya’da, Hayreddin Mar‘aşî’den meşk ederek aklâm-ı sitte’den icâzet aldı. Muhtemelen babası Şeyh Mustafa Dede’nin sohbet meclislerinde Şehzade Bayezid ile tanıştı. Bayezid, onu kendisine hat hocası tayin etti ve ondan icâzet aldı. Daha Amasya’da iken tanınmaya başlayan Şeyh Hamdullah, bu yıllarda Fatih Sultan Mehmed’in hususi kütüphanesi için bazı eserler istinsah etti.
Şeyh Hamdullah, kardeşi Cem Sultan ile yaşadığı taht mücadelesinin ardından 1481’de tahta çıkan II. Bayezid’in daveti üzerine ailesiyle birlikte İstanbul’a gitti. Şeyh Hamdullah en güzel eserlerini sarayda görevlendirildikten sonra vermeye başladı. Bundan sonra eserlerinin ketebesinde “kâtibü’s-sultân Bâyezîd Han” unvanını kullandı.
Şeyh Hamdullah, 1512’de Sultan II. Bayezid’in tahttan feragat etmesinin ve tahta oğlu I. Selim’in geçmesinin ardından inzivaya çekildi. Sultan I. Selim dönemini evinde ibadet ederek ve talebelerinin ziyaretini kabul ederek geçirdi. Babası I. Selim’in ardından 1520’de tahta çıkan Kanuni Sultan Süleyman’ın Şeyh Hamdullah’ı saraya davet ederek hürmet gösterdiği ve kendisi için bir mushaf yazmasını istediği, ancak hattatın yaşlandığını ileri sürerek Muhyiddin Amâsî’yi tavsiye ettiği, bunun üzerine Kanuni’nin ona bir samur kürk giydirip hayır duasını aldığı bilinmektedir.
Şeyh Hamdullah’ın bu hadiseden birkaç ay sonra vefat ettiğini söyleyen Müstakimzâde ölümüne şu beyti tarih düşürmüştür: “Şeyh Hamdullāh olup küttâba kıble pîr-i hat / Rihletinde dil dedi târîhini dayf-i ilâh” (926/1520). Dünyevi sıfat ve mevkilere iltifat etmeyen Şeyh Hamdullah, mezar taşına isminin yazılmasını istememiştir. Mezar taşı kitâbesi, daha sonra Sultan II. Mustafa’nın saray hattatı Şâhin Ağa (öl. 1701) tarafından yazılmıştır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Ege Üniversitesi “2023 Akademik Vizyonu: Öğrenci Odaklılık” Toplantısı

Ege Üniversitesinin araştırma üniversiteleri arasında yer alması hedefi ile sürekli çalışan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak,  bu süreçteki en önemli kriterlerden biri olan “Öğrenci Odaklılık” ilkesiyle yürütülen çalışmalarına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Ege Üniversitesinin 2023 Akademik Vizyonu kapsamında gerçekleştirilen “Öğrenci Odaklılık” hedef ve stratejilerinin anlatıldığı sunuma; EÜ Senato Üyeleri, akademik ve idari çalışanlar katıldı. Toplantıda, Rektör Prof. Dr. Necdet Budak,  göreve geldiği günden beri Ege Üniversitesi 2023 Akademik Vizyonu doğrultusunda öğrenci odaklı yapılan çalışmalara değindi.
Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesinde eğitim-öğretim faaliyetlerini çağın gereksinimlerine ve teknolojik gelişmelere uygun hale getirmek ve öğrencilerin daha kaliteli eğitim almalarına olanak sağlamak için Akreditasyon Destek Komisyonu ve Akademik Danışmanlık Sisteminin yanı sıra pek çok yeni düzenlemeyi hayata geçirdiklerini söyledi. EÜ’nün YÖKAK Kurumsal Akreditasyon Programına başvuran 54 üniversite arasından seçilen 11 üniversiteden birisi olduğunu vurgulayan Rektör Budak, 2017 yılında 11 olan akredite program sayısının, 2020 yılı itibariyle 23 programa ulaşarak akredite olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Budak, “Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezimizi, Türkiye’de ilk olan Öğretim Teknolojileri Koordinatörlüğünü kurduk. 2 yüksek lisans programı, 1 lisans tamamlama programı, 78 Lisans dersi vererek, 11 bin 760 öğrencimize ulaştık. Ege Üniversitesi Dijital Ders Materyal Havuzunu (EGEDERS), öğrencilerimizin kullanımına sunduk. EGEDERS’in Haziran 2020 itibariyle toplam 68 bin 183 aktif kullanıcısı bulunuyor. COVİD-19 salgını sürecinde öğrencilerimizin uzaktan öğretim faaliyetlerine ilişkin sorularına yönelik Canlı Destek Hattı kurduk. Uzaktan eğitimle ilgili soruları cevaplamak adına oluşturulan ‘canlidestek.ege.edu.tr’ web sayfası üzerinden 7 gün 24 saat çalışma prensibiyle bin 118 çevrimiçi yardım sağlanarak bin 983 e-postaya cevap verdik. Ayrıca  “EgeDers Canlı” mobil uygulamasını öğrencilerimizin kullanıma sunduk” dedi.
  “YÖK 100/2000 doktora burs programında üç yıl üst üste birinci sırada”
Prof. Dr. Budak, “Lisans öğrencilerinin uzaktan eğitime ilişkin memnuniyetlerine yönelik olarak Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı (UniAr) tarafından yapılan ankete göre; 163 yükseköğretim kurumundan 18 bin öğrenciyle yapılan araştırmada, uzaktan eğitim sürecini iyi yöneten vakıf ve devlet üniversiteleri sıralamasında devlet üniversiteleri içinde 8’inci sırada yer aldık. Öğrenci, öğretim elemanı, açılan ders sayıları dikkate alındığında 1’inci sırada yer aldık. 2018 yılında Ege Üniversitesi 100/2000 YÖK Doktora Burslarını Değerlendirme Üst Komisyonu kurduk. Üniversitemiz 2018 yılında 133, 2019 yılında 180 ve 2020 yılında 193 doktora öğrencisi ile YÖK 100/2000 doktora burs programından yararlanan üniversiteler arasında üç yıl üst üste birinci sırada yer aldı. Öğrencilerimize bilimsel düşünme pratikleri kazandırmak için faaliyet gösterecek olan Araştırma Odaklı Öğrenci Merkezimizi hizmete açtık. Ege Bilim Platformu adında bir bilimsel etkileşim platformunu oluşturduk. Sosyal Bilimler İçin İstatistik Programı (SPSS) yazılımını lisanslı satın alarak öğrencilerimizin imkanına sunduk. Kütüphanemizin fiziki ve dijital altyapısını öğrencilerimizin talepleri doğrultusunda yeniledik. Kütüphane kullanımında son üç yılda toplam 4 kattan fazla artış sağladık” dedi.
Güvenli, huzurlu ve yeşil bir kampüs
Öğrencilerin daha güvenli, huzurlu ve yeşil bir kampüste eğitim hayatına devam edebilmesi için çevre düzenlemeleri gerçekleştirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Budak, “Son üç yılda yürüttüğümüz çalışmalarla 33 bin 496 metrekare olan otopark alanlarını 63 bin 524 metrekareye ulaştırdık. Araç kapasitesini ise 870’den bin 597 araca çıkardık. Sürdürülebilir Yeşil Kampüs projemiz doğrultusunda hayata geçirdiğimiz çalışmalarla toplam 109 bin 291 metrekare yeşil alan, 2 bin 500 metre bisiklet yolu, 2 bin 770 metrelik tartan pistli sağlıklı yaşam yolunu üniversitemize kazandırdık. Engelli öğrencilerimizin sesli betimlemeyle yönlerini bulmalarına ve kendi rotalarını tanımlayabilmelerine olanak sağlayan Engelsiz Bilgilendirme ve Yönlendirme Sistemini (EYBİS) öğrencilerimizin kullanımına sunduk.  Engelsiz Bilgilendirme Asistanı (EBA), üniversitemizin hizmetlerine yönelik bilgilere erişim konusunda engelli bireylerin kolayca ulaşabileceği şekilde sunmayı hedefleyen programı hayata geçirdik. Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun desteğiyle üniversitemizin sportif faaliyetlerine ilişkin altyapısını yeniledik. Üniversitemizdeki öğrenci topluluklarını yeniden yapılandırarak, topluluk sayısını 76’ya çıkardık. Bakanlığımız ile yaptığımız protokol kapsamında Türkiye’de ilk kez üniversite kampüsü içinde Genç Ofis açtık. Kampüsümüze toplamda 10 bin kişinin kullanabileceği kapasiteye sahip olan ve Eylül ayı itibariyle ilk etabı 2 bin 600 kız öğrencimizin kullanımına sunulan KYK Yurdunu Üniversitemize kazandırdık. Bergama Meslek Yüksekokulu kampüsünde 500 yataklı yurdun yapılmasına yönelik girişimlerde bulunduk. 3 Nolu Öğrenci Yemekhanemizi hizmete açtık. Merkez Kampüsümüzdeki 1 No’lu Yemekhaneye entegreli olarak Ana Yemekhane Mutfağımızı açtık. Tüm yerleşkelerdeki kamera sistemlerini yeniledik. Türkiye’de ilk kez 5555-Güvenlik Acil Yardım Hattı, Acil Panik Butonu sistemi kurarak Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirdik. Türkiye’de ilk kez gerçekleşen Tıp Fakültesi Hastanesi ve Diş Hekimliği Fakültesinden “Öncelikli Randevu Sistemi” uygulamasını hayata geçirdik. Psikolojik Danışmanlık Birimimizin işleyişini değiştirerek, öğrencilerimizin hem yüz yüze hem de online olarak hizmet alabilmesini sağladık. Üniversitemiz kampüsümüze 112 Ambulans İstasyonunu kurduk” dedi.
“Kayıtlı mezun oranı yüzde 100”
Kariyer Planlama ve Başarı Koordinatörlüğünü ve Mezunlarla İlişkiler Ofisini yeniden yapılandırdıklarını söyleyen Rektör Budak, “Mezun Bilgi Sisteminde 2019 yılından itibaren sisteme kayıtlı mezun oranını yüzde 100’e çıkardık.Mezunlarımızın üniversitemiz olanaklarından yararlanmalarını sağlayan Mezun Kart için başvuru yapabilmelerini sağladık. 2020 yılının ilk 6 ayında 130 adet mezun sohbeti gerçekleştirdik” dedi.
Öğrenci ve üst yönetim arasındaki duvarları kaldırdıklarını belirten Rektör Budak, “Turkuaz Masa Çözüm Merkezini hizmete açtık. Rektör Randevu Talep Sistemini hizmete sunduk. Çalışanından öğrencisine herkesi, telefon yerine internet üzerinden hızlı ve güvenli bir biçimde, 7/24 Rektörden, doğrudan randevu talep edebilecek hale getirdik” dedi.
         Rektör Budak, sunumunun sonunda öğrencilere yönelik anketlerin sonuçlarını değerlendirerek, yapılacak eylem planıyla ilgili bilgiler verdi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

​Üsküdar Üniversitesi, “AR-GE ve Yenilikçi Politikalar”a odaklandı

Üsküdar Üniversitesi vizyon toplantıları “pandemi” önlemleri altında gerçekleşti
Üsküdar Üniversitesi Vizyon Toplantılarının 3’üncüsünü “AR-GE ve Yenilikçi Politikalar Odaklı” ana teması altında ‘Gelecek İçin Yenilikçilik #2609’ koduyla gerçekleştirdi. “Gelecek bağlanabilirlikte” diyen Kurucu Rektör Prof. Dr. Nevzat Tarhan, farklı insanların benzer hareket şekliyle aynı hedefe bakmasının, ortak aklı oluşturmasının ancak ortak bakış ve iş birliğiyle mümkün olabileceğine dikkat çekti. Tarhan, zihinsel dönüşüm olmadan bilimsel dönüşümün de olamayacağını vurguladı. Toplantı pandemi önlemleri kapsamında maske ve fiziksel mesafe kurallarına uygun olarak gerçekleştirildi.
Üsküdar Üniversitesi, geleneksel hale getirdiği vizyon toplantılarına devam ediyor. Gelişimci ve yenilikçiliğin öncüsü olan Üsküdar Üniversitesi “Dijitalleşme Odaklı” vizyon toplantısının ardından şimdi de “AR-GE ve Yenilikçi Politikalar Odaklı” ana temasıyla 3’üncü Vizyon Toplantısını gerçekleştirdi.
Pandemi önlemlerine uyuldu
Çarşı Yerleşke bahçesinde, açık havada ve pandemi tedbirleri gözetilerek yapılan toplantının moderatörlüğünü Yücel İletişim ve Yönetim Danışmanlığı bünyesinde markalara danışmanlık veren Tolga Yücel yaptı.
Gelecek İçin Yenilikçilik #2609
Toplantıya Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Zelka, Mütevelli Heyet Başkanı Furkan Tarhan ile rektör yardımcıları, rektör danışmanları, dekanlar, araştırma merkezi müdürleri ile çok sayıda akademik ve idari personel katıldı. Gelecek İçin Yenilikçilik #2609 koduyla gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını AR-GE ve Yenilik Politikaları (ARGEYEP) Direktörü Halime Usta Yoğun yaptı.
Halime Usta Yoğun: “Dünya interdisipliner AR-GE yapısına geçti”
Dünyada çok farklı bir değişimin yaşandığı, dünyanın interdisipliner AR-GE yapısına geçtiğine dikkat çeken Halime Usta Yoğun, iş birliğinin önemine vurgu yaptı. Yoğun, şu değerlendirmelerde bulundu: “Birbirinden farklı bölümler bir araya gelerek çok farklı ürünler, teknolojiler ortaya çıkarıyor. Bu konularda her zaman dile getirdiğimiz konu iş birliği… Ekosistem ve sizler gibi akademisyenlerimiz, idari çalışanlarımız, öğrencilerimizle birlikte ilerlemeniz çok önemli. Dünyada ve Türkiye’de bir tane değil, bir sürü parametre önemli. Bu parametrelerden en önemlisi zemin, alt yapı ve gerekli iklimi yaratabilmektir. Burada bugün beş gruba ayrıldık. AR-GE ve inovasyon alt yapısı ve bu iklimi nasıl yaratırız konusunda beş ana konuyu tartışacağız.”
Yoğun: “Ses getiren çalışmalar hedefliyoruz”
İç ve dış paydaşlarla ekosistemi oluşturduktan sonra düzenli bir iletişim ve bilgi alt yapısının mutlaka olması ve bununun sürdürülebilir kılınması gerektiğinin altını çizen Yoğun, “TÜBİTAK nezdinde Türkiye’deki her üniversitenin Teknoloji Transfer Ofisleriyle ilgili kayıtlar alınıyor. Yaptıkları faaliyetler, ürettikleri çıktılar… Biz de bu yıl 2020-2021 ’de ulusal ve uluslararası normlarda izlenebilir, takip edilebilir aynı zamanda örnek alınabilir bir teknoloji transfer merkezi alt yapısı kurup Üsküdar Üniversitesi’nde ses getiren çalışmalar yapmayı hedefliyoruz. Üniversite olarak bizim bu çalışmalarla hedefimiz AR-GE ve yenilik alanında pek çok konuda öncülük yapabilen, ayak izi bırakabilen ve diğer üniversitelerin takipçi olabileceği bir sistemi Üsküdar üniversitesine kurabilmek. Hedefimiz Üsküdar Üniversitesi’nin AR-GE çıktılarını arttırabilmek” dedi.
Prof. Dr. Muhsin Konuk: “Artık daha elastik davranışlarda bulunacağız”
Açılış konuşmalarında daha sonra Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Konuk kürsüye geldi. ‘Direktörlüğün Stratejik Açıdan Konumlandırılması’ başlığında değerlendirmelerde bulunan Konuk, artık dikey büyüme zamanının geldiğini söyledi. “Aslında geç bile kaldık” diyen Konuk, “Profesyonelce, aktif ve çekirdek bir grup halinde bu işlerin yürütülmesine yönelik bir gayret içerisine girdik. ARGEYEP adı altında TTO’yu da içeren bölümü bir direktörlük halinde geliştirmiş bulunuyoruz. Bununla beraber dijital dönüşüm ve strateji geliştirme koordinatörlüğümüz kuruldu. Dolayısıyla bundan sonra daha elastik davranışlar içerisinde bulunup esas itibariyle AR-GE’ye yönelik konularla ilgili çalışmalarla hepimizin elini taşın altına sokmasıyla yürütmemiz gerekiyor” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’ın da selamlama konuşması yaptığı programda son olarak toplantının amacı ve vizyonu bağlamında Kurucu Rektör Prof. Dr. Nevzat Tarhan söz aldı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Gelecek bağlanabilirlikte”
“AR-GE ve yenilikçi politikalar dediğimiz şey zaten hep vurguladığımız bir konu” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, farklı açıdan bakabilmeyi gerçekleştirerek bir sıçrayış yapmak gerektiğine dikkat çekti. ‘Biz senelerdir yapabildiğimizi yaptık ve belli bir alt yapıya geldik’ ifadelerini kullanan Tarhan, “Sıçrama noktasında hem akademik alt yapımız hem de nasıl yapacağımızı bilen bir kadro oluşturduk. Halime hocamızın bu konudaki önemli tecrübeleri de bize katkı sağlayacak. Burada ortak akıl oluşturmamız gerekiyor. Farklı insanların benzer hareket şekliyle aynı hedefe bakması lazım. Farklı mizaçlar, farklı disiplinler, farklı özgeçmişi olan insanlar ve ortak bir hedef olacak ve benzer hareket olacak. Ortak akıl, ortak bakış ve iş birliğiyle olur. Bunun içinde bizim kafamızdaki engelleri aşmamız gerekiyor. Zihinsel dönüşüm olmadan bilimsel dönüşüm olmuyor. AR-GE dediğimiz zaman kafamızda oluşturduğumuz bir şablon var. Fakat bu şablon çoğu zaman gerçeği yansıtmıyor ve devamlı değişiyor. Bu değişimi de görüp fark edebilmemiz gerekiyor. Bu da ancak oturup ortak akıl ve ortak müzakere ile olur. Bunun en güzel yöntemi de bu toplantılar. Burada her şeyi konuşabilmemiz önemli. Ne kadar katkı sağlarsanız bizim için o kadar önemli. Gelecek artık bağlanabilirlikte.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Amaca yönelik hayal kurmak gerekiyor”
Konuşmasında kreatif fikir üretiminin aşamalarına vurgu yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan şu değerlendirmelerde bulundu:
“Birincisi hayal kurmak. Ama hayal kurmak yetmiyor, amaca yönelik hayal kurulacak. Yani zihinsel çaba, zihinsel itiraz, zihinsel isyan olacak. Daha sonra kuluçka dönemi… Kuluçka döneminde de hiç ummadığımız yerden aklımıza geliveriyor. Ama bunun için ciddi bir zihinsel güç gerekiyor. Her disiplinden hocamız kendi alanında ‘yaptığım iş nasıl daha iyi olur’ diye düşünmeli. İnovasyonda %15 kuralı vardır. Yaptığın iş on saat sürüyorsa bir buçuk saatte düşündüğün hakkında düşüneceksin. Bu toplantılarda da parlak fikirler ortaya çıkabilir. Kuluçkadan sonra da fikirler doğuyor. Bunu yapabilmek için çağrışımlar yapıp, fikirler ortaya atabileceğimiz toplantılar çok önemli. Onun için herkes aklına gelen saçma bile olsa yazmalı. Bu toplantı utanma duygusunun bilimsel anlamda olmayacağı bir toplantı olacak. Her saçma düşünceyi bile burada söyleyeceğiz. Sizin saçma dediğiniz bir düşünce başka bir yerde yeni bir fikrin oluşumuna çağrışım olabilir.”
5 farklı grupta öneriler tartışıldı
İnsanlar, öğrenciler, akademisyenler, profesyoneller, üniversiteler ve kurumsal yapılar alt başlıklarında ‘Yenilikçi ve AR-GE ekosisteminde nasıl bir gelecek bizi bekliyor’ ana başlığının tartışıldığı arama toplantılarında, oluşturulan 5 farklı grup, faaliyet alanlıların göre hangi durumdayız, ne yapmalıyızı sorgulayarak önerilerle birlikte sunumlar gerçekleştirdi.
Kurumsal hedefler, stratejiler ve uygulamaların tartışıldığı toplantıda genel iş planı üzerinde tespitler ve tartışmalar genel katılım çerçevesinde yapıldı. Oldukça verimli geçen toplantının kapanış konuşmasını Prof. Dr. Nevzat Tarhan yaptı. Toplantıdan üniversite olarak kazanımla çıktıklarını belirten Tarhan, arama toplantılarını sürdüreceklerini söyledi.
Günün anısına özel, el içi imzalar atıldı
AR-GE ve Yenilikçi Politikalar Odaklı 3. Vizyon Toplantısı, günün anısına oluşturulan panonun el içi ile imzalanması ile tamamlandı.
“Gelecek için yenilikçilik #2609” panosunda ise şu ifadeler yer aldı: “Biz bugün burada toplanarak AR-GE ve yenilikçilik konusunda fikirleriyle bir gelecek inşa etmek için bir araya gelen akademisyenler ve üniversite çalışanları olarak hem kendi iş ve akademik süreçlerimizde hem de üniversitemizin tüm sosyal paydaşlarıyla birlikte kurumumuzun daha yenilikçi ve gelişime açık bir yapıya bürümesi adına her türlü katkıyı koyacağımızı beyan ederiz. Üsküdar Üniversitesi Akademik ve İdari Kadrosu”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Ege Üniversitesi ARWU sıralamasında Türkiye’de ilk 5’te

Dünyanın en saygın üniversite derecelendirme organizasyonlarından birisi olan Shanghai Ranking Consultancy tarafından hazırlanan ARWU(Academic Ranking of World Universities) 2020 verileri açıklandı.   2020  Dünya  Üniversiteleri Sıralamasında  Ege Üniversitesi, dünyanın saygın üniversiteleri arasında 701- 800 bandında yer alırken Türkiye üniversiteleri arasında ise ilk 5’te yer alarak önemli bir başarıya imza attı.
Çin’in Şhangay’daki Jiao Tong Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Shanghai Ranking Consultancy’nin hazırladığı “Dünya Üniversiteleri Akademik Sıralaması (ARWU) 2019 verilerine göre Dünyada ilk 901-1000, Türkiye’de ilk 11-12 aralığında yer alan Ege Üniversitesi, 2020 yılında performansını artırarak dünya sıralamasında 701-800 bandında Türkiye sıralamasında ise ilk 5’in içerisinde yer aldı.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak Araştırma Üniversitesi hedefi doğrultusunda Ar-Ge ve nitelikli yayına öncelik verdik. Bu hedeflerimize erişme noktasında, akademisyenlerimizin teşvik edilmesi ve araştırma altyapısının oluşturulması için bir dizi uygulamayı hayata geçirdik.  Kurumsal akreditasyon, uluslararasılaşma,  eğitimde kalite ve öğrenci odaklı uygulamalarımız konusunda üniversite tarihinde pek çok ilki gerçekleştirdik.   Bizler, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu somut hedefler doğrultusunda Üniversitemizin dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında yer alması için üstün gayretle çalışıyoruz. Ege Üniversitesinin gösterdiği performans bir tesadüf değil,  disiplinli bir çalışmanın sonucudur.  Bu başarıda emeği geçen tüm mensuplarımızı kutluyorum’’ dedi.
Dünya Üniversiteleri Akademik Sıralaması (ARWU) 2003 yılından bu yana her sene yayınlanıyor.  Nitelikli akademik yayın sayısı ve ödüllü araştırmacı sayısı baz alınarak yapılan sıralamada,  Ege Üniversitesi bir önceki seneye göre büyük bir ilerleme kat ederek Dünyada ilk 701-800 üniversite arasında, Türkiye’de ise ilk 5 üniversite arasında yer aldı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)