Etiket arşivi: açıkladı

​DHL lojistik sektörüne yön verecek trendleri açıkladı

DHL tarafından hazırlanan ve lojistik sektörünün geleceğine dair ipuçları veren Lojistik Trend Radarı’na göre COVID-19, hem geleceğin çalışma biçimlerine hem de dijitalleşme ve otomasyon alanlarındaki gelişmelere ivme kazandırıyor. Sürdürülebilirlik ise paketleme, planlama, optimizasyon ve bina yönetimi gibi alanlarda emisyonu azaltmak için gereken inovasyonlara hız kazandıran sektörler üstü bir zorunluluk haline geliyor.
DHL, hazırladığı Lojistik Trend Radarı’nın (Logistics Trend Radar) beşinci sayısında, önümüzdeki yıllarda lojistik sektörünün gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilecek 29 temel eğilimi bir kez daha ortaya koydu. Makro ve mikro trendler ile araştırma kuruluşları, teknoloji alanındaki oyuncular, startup’lar ve müşterilerin dahil olduğu büyük bir partner ağından elde edilen verilerin kapsamlı şekilde analiz edilmesi sonucunda oluşturulan rapor; lojistik sektöründe yeni teknolojilerin kullanımı, büyüyen e-ticaret ve bir sürdürülebilirlik konularında önemli bilgiler veriyor.
“E-ticaretteki büyüme, inovasyon alanındaki gelişmelerin önünü açmaya devam ediyor”
Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Lojistik uzmanları olarak bizim için, müşterilerimize en iyi şekilde tavsiyelerde bulunabilmemiz adına ileride karşılaşılabilecek zorlukları tahmin etmek ve olası çözümleri öngörmek büyük önem arz ediyor. Gündemimizde yer almaya devam edecek mega trendlerin yabancısı değiliz, bunlar: Yeni teknolojiler, büyüyen e-ticaret ve sürdürülebilirlik. Ancak bazı alanlar diğerlerinden daha hızlı gelişeceğinden, bu ana başlıkların altında yer alan eğilimleri ve bunların lojistik üzerindeki etkilerini anlamaya ihtiyacımız var; elbette COVID-19’un küresel ticaret ve tüm iş gücü üzerindeki etkisi de bu ihtiyacı artıran önemli bir faktör. E-ticaret hâlâ hızla büyümeye devam ediyor. Firmadan firmaya (B2B) e-ticaretin de aynı yolda ilerlemesi ve tüketici pazar büyüklüğünü üçe katlaması bekleniyor. Coronavirüs pandemisi, yalnızca e-ticarette büyümeyi hızlandırmakla kalmadı aynı zamanda tedarik zinciri inovasyon ajandalarının da ivme kazanmasına yol açtı. Her zaman olduğu gibi yeni teknolojiyi en hızlı şekilde adapte edip yaygınlaştıran ve iş gücünü bu teknolojiye uyum sağlayacak şekilde eğitebilenler pazarda rekabet avantajına sahip olacak. Lojistikte dünya lideri bir marka olarak, durumu değerlendirebilmemizi sağlayacak birikim ve uzmanlığımızın rehberliğinde yol almaya devam edeceğiz.”
Dönüşüm süreçleri hızlanıyor
Lojistik Trend Radarı, son dört yılda trendlerde genel bir istikrar yaşandığını ortaya koyuyor. Ancak lojistik sektöründe mevcut küresel pandeminin etkisiyle birlikte dönüşüm süreçlerinin hız kazandığı da vurgulanıyor. COVID-19’un lojistik alanındaki güncel inovasyon, otomasyon ve dijital çalışmalara dair değişikliklerin daha hızlı gerçekleşmesini sağladığı ve sektördeki dijitalleşme çalışmalarını birkaç yıl ileri taşıdığı belirtilirken, daha önce lojistik endüstrisi için oyununun gidişatını değiştireceği düşünülen pek çok trendin, değişim potansiyelini henüz yerine getirmediği üzerinde duruluyor. Raporda ayrıca otonom araçlar ve drone’ların yasal ve teknik zorlukların yanı sıra sınırlı bir toplumsal kabul görmeleri nedeniyle geri planda kalmaya devam ettiği de aktarılıyor. Veri analitiği, yapay zekâ, robotik, IoT, Bulut ve API’larda gözlenen dinamik büyümenin, lojistik sektörü için bir yeni normale işaret ettiği; Kuantum Bilişim, Blockchain ve Uzay Lojistiğinde gerçekleşen atılımların, lojistik alanındaki hizmet sağlayıcıların büyük ölçekli sorunları çözebilmeleri ve yeni hizmetler yaratabilmeleri için yeni olanaklar oluşacağının sinyalini verdiği belirtiliyor.
“Sürdürülebilirlik, lojistik endüstrisi için artık bir zorunluluk”
Raporda yer alan önemli başlıklardan bir diğeri olan sürdürülebilirliğin, lojistik endüstrisi için artık bir zorunluluk haline geldiğini belirten Lassen, “Yerel ve ulusal yönetimler ile çözüm sağlayıcılar karbondioksit emisyonu ve atık üretiminin azaltılması konusuna odaklanmış durumdayken; atıkları azaltmak, yeni sevk tekniklerinden yararlanmak ve tesisleri optimize etmek için sürdürülebilir çözümler kullanmak tedarik zincirinin de en önemli gündemleri arasında yer alıyor. Bugün, tek kullanımlık plastiklere yönelik 90’dan fazla ülkede yasaklar getirilmiş durumda ve hacimli ambalajların kargo alanında yüzde 40 oranında daha fazla yer kaplaması, paketleme konusunun yeniden gözden geçirilmesi kaçınılmaz hale getiriyor. Süreç ve malzemelerin optimizasyonu, yeni sevk tekniklerinin kullanımı ve akıllı tesisler, lojistik sektörünün daha çevre dostu hale gelebilmesi için büyük bir potansiyel barındırıyor. Taşımacılıkta akıllı konteyner kullanımının kalabalık şehirlerde teslimat için çevre dostu formatların geliştirilmesinde de önemli olacağı görülüyor” dedi.
Lojistik Trend Radarı hakkında
DHL, küresel lojistik sektörü için kilit önem taşıyan bir araç olan Lojistik Trend Radarı’nı, düzenli olarak yayımlamaktadır. Raporun beşinci sayısı için 20.000’i aşkın lojistik profesyoneli ve teknoloji uzmanı, son iki yıl içerisinde DHL İnovasyon Merkezleri’ne yaptıkları ziyaretlerde, sektörün geleceği hakkındaki bakış açılarını paylaştılar. Elde edilen tüm bulguları derli toplu bir şekilde ortaya koyan Lojistik Trend Radarı, önceki sayılarda tespit edilen trendlerin gelişimini takip ediyor ve her güncellemede, mevcut ve gelecekte karşımıza çıkacak trendleri belirleyerek dinamik ve stratejik bir öngörü aracı işlevi görüyor. Hem DHL içinde hem de sektör genelinde, strateji ve inovasyon için büyük takdir toplayan bir kaynak olmasının yanı sıra Rapor, belirli trendlerin, örneğin son olarak ambalajlama, 5G, robot teknolojisi ve dijital ikiz gibi trendlerin, gideceği yönü şekillendirecek önemli bir araç haline gelmiştir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Nissan, Afrika, Orta Doğu ve Hindistan bölgesi için dört yıllık iş planını açıkladı

‘Rasyonalizasyon’ ve ‘önceliklendirme & odaklanma’ yoluyla sürdürülebilir ve karlı büyüme sağlamayı Ürün portföyünü optimize etmeyi ve 8 yeni modelin lansmanını yapmayı Elektrikli ürünlerin ve bağlantılı teknolojilerin tanıtılmasını İhracat dahil bölgesel üretim ayak izinden tam olarak yararlanmayı Ortak platformlar, paylaşımlı hizmetler ve dağıtım dahil ortak sinerjiyi en üst düzeye taşımak için Alliance iş birliği modelini uygulamayı hedefliyor
Nissan Afrika, Orta Doğu ve Hindistan (AMI) bugün, şirketin Global Dönüşüm Planı kapsamında dört yıllık kapsamlı stratejisini açıkladı.
AMI iş planı, dünya otomotiv pazarının yaklaşık %10’unu oluşturan bu bölgeye temel modelleri ve teknolojileri getirmek için Nissan’ın ‘rasyonalizasyon’, ‘önceliklendirme ve odaklanma’ olarak belirlediği global hedefine uyum göstermektedir.
Şirket, Alliance ortaklarıyla sinerjiyi en üst düzeye çıkararak ve Güney Afrika, Mısır, Hindistan ve Nijerya’da geniş ve rekabetçi bir üretim varlığından yararlanarak, Nissan’ın kilit pazarlarda devam eden büyümesi ve marka değeri dahil, bölgedeki mevcut güçlü yönlerini geliştirmeyi sürdürecek.
Nissan COO’su Ashwani Gupta: “Afrika, Orta Doğu ve Hindistan, SUV dahil mevcut güçlü yönlerimize yatırım yapmayı hedeflediğimiz ve pazara sekiz yeni model getireceğimiz önemli bir bölge. Alliance aracılığıyla verimliliği artırıp temel yetkinliklere odaklanarak, özellikle Körfez, Güney Afrika ve Mısır gibi önemli pazarlarda bölgenin karlılığını daha da artıracağız.” dedi.
Afrika, Orta Doğu ve Hindistan Bölgesi Başkanı Guillaume Cartier, “AMI bölgesi dünyanın en dinamik ve çeşitli otomotiv pazarlarına sahip olması açısından büyük bir potansiyele sahip” yorumunu yaparak sözlerine şöyle devam etti: “Nissan halihazırda, yüksek marka değeri, DNA’sı ve kültürünün derinden gömülü mirası ve perakende ve üretim alanında uzun bir geçmişe ve deneyime sahip iş ortaklıkları ile sürdürülebilir büyüme için güçlü bir temele sahip. Orta vadede, bölge genelindeki müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayarak işimiz için değer yaratmaya devam edeceğiz.”
AMI bölgesi, Nissan CEO’su Makoto Uchida’nın geçtiğimiz ay açıkladığı, 2023 mali yılı sonuna kadar sürdürülebilir büyüme, finansal istikrar ve karlılık sağlamayı hedefleyen global dönüşüm stratejisini takip edecek.
Nissan’ın global planına uygun olarak AMI stratejisi, ‘rasyonalizasyon’ ve ‘önceliklendirme ve odaklanma’ olmak üzere iki stratejik alan çerçevesinde geliştirildi.
1) Rasyonalizasyon: bölgesel maliyet ve verimliliği artırma aksiyonları: Bölgesel ürün yelpazesini %20 oranında optimize etmek Yerel tesislerin maliyet rekabetçiliğini daha da artırmak AMI tesislerinden ihracat fırsatları yaratmak ve geliştirmek Sabit maliyetleri azaltmak için ek fırsatlardan yararlanmak
2) Önceliklendirme & Odaklanma: modellerde, pazarlarda ve teknolojide önemli güçlü yönler üzerine inşa edilecek aksiyonlar:
Model: 8 yeni model tanıtımı SUV ve erişilebilir fiyatlı sedan modellerini (B-sedan segmenti) bölgesel olarak önceliklendirmek Körfez İş birliği Ülkeleri, Suudi Arabistan ve Mısır dahil kilit pazarlarda mevcut güçlü yönlere odaklanmaya devam etmek Güney Afrika’da Navara ve Hindistan’da B-SUV dahil olmak üzere yerel modellerin lansmanını yapmak
Belirlenen pazara göre, en karlı yatırımı yapmak için temel modellere ve segmentlere odaklanmak
Pazar:
Yüksek potansiyelli pazarlar olarak Afrika ve Türkiye’deki fırsatları tam olarak değerlendirmek
Teknoloji: E-POWER, EV ve bağlantılı teknolojiler dahil olmak üzere Nissan Intelligent Mobility’yi bölgesel ve aşamalı olarak yaygınlaştırmak Dijitalleşmeyi ve Müşteri Deneyimini geliştirmek
AMI bölgesi, tüm ortakların (Groupe Renault, Nissan Motor Co., Ltd. ve Mitsubishi Motors Corporation) rekabet gücünü ve kârlılığını desteklemek üzere sinerjilerini derinleştireceği yeni Alliance global iş birliği modelinden yararlanacak.
Alliance ‘lider-takipçi’ yaklaşımı AMI bölgesinde, ortak platformlar ve ileri teknoloji dahil modellerdeki ve teknolojilerdeki verimliliği ve rekabetçiliği artırırken, IS/IT ve dağıtım gibi paylaşılan tedarik hizmetleri yoluyla bölgeye ek avantajlar getirecek.
Global ‘referans bölgesi’ şeması da diğer üyeler için bir referans görevi görecek ve temel bölgelere odaklanarak Alliance ortaklarıyla uygulanacak. Bölgede, Orta Doğu, Güney Afrika ve Mısır’da Nissan; Türkiye ve Kuzey Afrika’da (Mısır hariç) ise Renault referans şirket olacak; Hindistan’da ise ortak statü geçerli olacak.
Cartier şöyle ekledi: “AMI günümüzde, kayda değer büyüme fırsatlarına sahip bir bölge. Önümüzdeki dört yıl boyunca işimiz, ortaklarımız ve müşterilerimiz için uzun ömürlü, pozitif bir değişim sağlamak üzere doğru modelleri, hizmetleri ve teknolojileri sağlayarak fırsatları gerçeğe dönüştüreceğiz.”
 
İstanbul / BHA