Etiket arşivi: benim

Cem Özer: “Recep Tayyip Erdoğan benim sayemde Belediye Başkanı oldu”

Hakan Bilgin’in sunduğu YouTube kanalı “Mekanın Sahibine Geldik” bu hafta konuk olarak oyuncu Cem Özer’i ağırlıyor.
Program için Cem Özer’i İzmit’te set arasında ziyaret eden Hakan Bilgin, sorduğu sorularla bizi Cem Özer’in kariyer yolculuğuna çıkartıyor.
“Zülfü Livaneli’ye İstanbul Belediye Başkanlığı’nı kaybettiren benim!”
Cem Özer 1991-2007  yılları arasında televizyonda yayınlanan “Laf Lafı Açıyor” programıyla ilgili“Zülfü Livaneli’ye İstanbul Belediye Başkanlığı’nı kaybettiren benim. Benim programda kaybetti. Bu sebeple Recep Tayyip Erdoğan Belediye Başkanı oldu.” diyerek itirafta bulundu. “
“Her dizide oynayan kendini oyuncu sanıyor”
Oyunculuğa başlama serüveni ve yaptığı işlerin ardındaki hikayelerden bahseden Cem Özer “Herkes dizide filmde oynayabilir fakat herkes oyuncu olmaz. Bütün emeğini ve hayatını o yöne yatırmış ve öyle yaşıyor olmak gerekir. Oyunculuk bir yaşam biçimidir.” Diyerek oyunculuğa dair bakış açısını aktardı.
Cem Özer’e özel konsept
Mekanın Sahibine Geldik programına yeni eklenen konsept “Sırt Sırta” bölümü Cem Özer’e özel olarak “Arkamdan Konuş” olarak değiştirildi. “Ben kimsenin arkasından konuşmam. Konuştuysam da yüzüne söyleme fırsatım olmamıştır.” diyerek bu konsepti öneren Cem Özer’i kırmayarak konsepte uyan Hakan Bilgin kırmızı sorularını bu şekilde sordu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Recep Usta:” Şahsiyet Dizisi Benim İçin Çok Büyük Lütuftu”

Şahsiyet dizisinde canlandırdığı Deva karakteri iile yıldızı parlayan Recep Usta, gelecek hedeflerini ve kariyerini MAG okurları için paylaştı.
On altı yaşından beri oyunculuk eğitimi alan başarılı oyuncu, yaşam içerisindeki her şeyin ne çok değerli olduğunu bilerek büyüdüğü belirtiyor. İlk oyunculuk deneyimini Şahsiyet dizisi ile yaşamanın kendisi için büyük bir fırsat olduğunu belirten genç yıldız, “ Sadece şanstı deyip geçmek basit gelebilir. Ben sisteme çok inanıyor ve güveniyorum. Şahsiyet dizisi bana en büyük lütuftu diyebilirim” dedi. Okuduktan sonra inanılarak yapılan her işin sonucunun da çok iyi olduğuna inandığını vurgulayan Usta, röportajında yer alacağı yeni projeler hakkında da bilgi verdi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Ersin Alok ‘Benim Meskenim Dağlardır’ sergisiyle Bursa’da

Fotoğrafın Duayen ismi ERSİN ALOK’un “Benim Meskenim Dağlardır” fotoğraf sergisi Engin Özendeş’in kuratörlüğünde 7 Ekim Çarşamba günü Mysia Fotoğraf Müzesi’nde izlenime sunuldu. Serginin açılışı Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in katılımı ile pandemi koşullarına uygun olarak az sayıda ziyaretçi ile gerçekleşti. 60 yılı aşkın süredir fotoğraf sanatına gönül veren sanatçı Ersin Alok ‘Dağların Efendisi’ olarak anılıyor. Değişik coğrafyalarda ve zamanlarda çekilen dağ fotoğrafları, fotoğrafseverlerin ilgi odağı olmuş durumda. Sergi 31 Ocak’a kadar sanatseverler tarafından görülebilecek. NEDRET HOTUN – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Mehmet Turgut ve Doğa Rutkay “Benim Güzel Yarınlarım Var” projesi için bir araya geldi

Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı – Cerebral Palsy Türkiye (TSÇV) ve Allergan Aesthetics Türkiye iş birliğinde fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’un desteğiyle 6 Ekim Dünya Cerebral Palsy Günü’nde “Benim Güzel Yarınlarım Var” projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında açılan ve Sakıp Sabancı Müzesi’nin sanat danışmanlığını yaptığı dijital sergi ile CP’li çocukların hayatlarında erken müdahalenin önemine dikkat çekildi. Fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’un Sakıp Sabancı Müzesi’nin desteğiyle gerçekleştirdiği çekimler sonrasında miniklerin fotoğraf karelerine yansıyan hikâyelerine Vakfın web sitesinden  ulaşılabilecek. Cerebral Palsy’li çocuklar hayalleri için Mehmet Turgut’un objektifine poz verdi
Kiminin en büyük hayali aşçı, hakem, şarkıcı, tarihçi olmak, kiminin de doktor, ressam, prenses, sanatçı olmak. 6 Ekim Dünya Cerebral Palsy Günü’ndebir araya gelen 11 Cerebral Palsy’li çocuk hem geleceğe yönelik hayallerini anlattı, hem de hikâyeleriyle umut verdi.Proje kapsamında fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut 11 çocuğun hayallerini simgeleyen objelerle, hikâyelerini fotoğrafladı. Fotoğraf çekimlerine evsahipliği yapan Sakıp Sabancı Müzesi, dijital serginin sanat danışmalığını da yürüterek projeye destek verdi. Doğa Rutkay Kamal ve Mehmet Turgut serginin duyurusuna sosyal medyadan da destek vererek farkındalık çalışmalarına katkıda bulundu
Başarılı oyuncu Doğa Rutkay Kamal, Dünya Cerebral Palsy Günü’nde Instagram hesabından gerçekleştirdiği canlı yayınla “Benim Güzel Yarınlarım Var” sergisinin duyurusuna destek verdi. Doğa Rutkay’ın yayınına konuk olan Mehmet Turgut projeyle ilgili tecrübelerini anlatarak farkındalığın geniş kitlelere ulaştırılmasına katkı sağladı.
Çektiği fotoğraflarla serginin taşıyıcısı olan Mehmet Turgut; “Böyle anlamlı bir projede yer almak benim için çok kıymetli. Cerebral Palsy’li çocuklarımızla bir günü geçirmek onların gülüşlerini yakalamak, hayallerini fotoğraflamak çok değerli bir deneyimdi. Engellerimizi hissetmediğimiz çok güzel bir çekim geçirdik. Erken tanı ve rehabilitasyonla bu çocuklarımızı topluma kazandırabileceğimizi gösteren, önemli bir projeye imza attık” dedi.
Projenin duyurusunu ve etkinliği kendi sosyal medya hesabından yayınlayan başarılı oyuncu Doğa Rutkay; “Günümüzde pek çok çocuğun gerek maddi imkânsızlıklar gerek dışlanma nedeniyle hayata katılamadığını düşündükçe ne kadar önemli ve kıymetli bir işin içinde olduğumu düşünüyorum. Her şeyden önce bir anne olarak bu projeye kayıtsız kalamadım çünkü bir hayat bile değiştirmek, hayaline kavuşmasını sağlamak, çocuklarımızı topluma kazandırmak son derece önemli ve değerli. Güzellikler paylaştıkça çoğalır, daha çok sayıda çocuğumuza destek olabilmemiz için bu tür gönüllülük çalışmalarının daha da artmasını diliyorum” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Gizem Güneş:” Feride karakteri benim için çok değerli”

Show TV ekranlarında yayınlanan Kuzey Yıldızı İlk Aşk dizisinde Feride karakterine hayat veren Gizem Güneş kariyer hedeflerini ve gelecek hayallerini MAG okurları için anlattı.
Kariyerine Binbir Gece dizisi ile başlayan genç ve yetenekli güzel, Kuzey Yıldızı İlk Aşk dizisinde canlandırdığı Feride’nin kendisi için çok değerli olduğunu belirtti. İlk dönüm noktasını Binbir Gece dizis ile yaşadığını belirten Güneş, Show TV’nin reyting rekorları kıran dizisinde başarılı performansı ile isminden söz ettiriyor. Dijital platformlarda oynadıkları işlerin reklamını yapıp daha geniş kitlelere hitap edebildiklerini belirten Gizem Güneş, “ Sosyal medya sayesinde insanlar, takip ettikleri oyuncuların yeni projelerinden de haberdar olabiliyorlar. Bunun yanında televizyonda tanıdıkları karakterlerden farklı olan gerçek bizi görebiliyorlar” dedi.
RÖPORTAJ: DİLARA YURTSEVEN   FOTOĞRAFLAR: ENES KAHRAMAN
Sizi biraz yakından tanıyabilir miyiz?
Kasım 1995 doğumluyum. İstanbul’da doğdum ve büyüdüm. Yabancı dillere büyük bir ilgim var. Bu nedenle lisede İngilizce eğitimi aldım, üniversitede de Fransızca eğitimi almayı tercih ettim. Kış çocuğuyum ama tamamen bir yaz insanıyım. Güneşi, neşeyi, dans etmeyi çok seviyorum. Küçüklüğümden beri oyunculuk ve dansa büyük bir ilgim vardı. Ailem de, sağ olsunlar, hep bana destek oldular. Kendimi bildim bileli babam kamerasıyla benim her anımı kayda alırdı. Bu yüzden ben de hep kamera karşısında yeteneklerimi gösterme hayaliyle büyüdüm. Şimdi de hayallerimi gerçekleştiriyorum.
Marmara Üniversitesi Fransızca Öğretmenliği Bölümü mezunusunuz… Nasıl başladı oyunculuk maceranız?
Dediğim gibi yabancı dillere büyük bir ilgim var. Yeni diller, yeni kültürler öğrenmeyi çok seviyorum. Oyunculuk benim hep hayalimdi. Ailem ben daha çok küçükken beni bir cast ajansına yazdırmıştı. İlk reklam filmim beş yaşındayken çekildi. İlk dizim de on iki yaşında “Binbir Gece” oldu. Ben de hem dans hem de oyunculuk adına eğitimler almaya başladım. Dört yıl bale eğitimi aldım, sonrasında iki yıl dans ve müzikal oyunculuğu eğitimleri ile devam ettim. Üniversite okurken de aynı zamanda oyunculuk eğitimimi sürdürdüm.
Show TV ekranlarında yayınlanan Kuzey Yıldızı İlk Aşk dizisinde, Feride Mollaoğlu karakteri ile izleyiciler sizi çok sevdi. Nasıl gidiyor çekimler?
Feride karakteri benim için çok değerli. Çünkü, hayat verdiğim önceki karakterlerden tamamen farklı. Seyircilerin beni Feride Mollaoğlu olarak sevmeleri, beni çok mutlu ediyor.
İkinci sezon çekimlerine başladık. Verdiğimiz ara boyunca seti çok özlediğimi fark ettim. Setimiz eğlenceli geçiyor, hem çalışıp hem eğlenebiliyoruz. Bildiğiniz gibi diziyi Ordu’da çekiyoruz. Şehrin verdiği keyif de bizim çalışma şeklimizi olumlu yönde etkiliyor.
Sinema mı, dizi oyunculuğu mu?
Karşılaştırma yapmam pek doğru olmaz. Çünkü ikisini oynaması da izlemesi de bana ayrı keyif veriyor.
Kendinizi üç kelime ile anlatacak olsanız nasıl anlatırdınız?
İlk görüşte soğuk bir insan gibi görünürüm ama beni tanıdığınızda samimiyetimi kesinlikle anlarsınız. Neşeli olmayı, insanları eğlendirmeyi seviyorum. O gün mutsuz da olsam, enerjilerini düşürmemek için çevreme bunu belli etmem. Herkes mutluysa ben de mutluyum. Gergin ortamlardan da bu yüzden uzak durmaya çalışırım.
Hayatınız için dönüm noktaları desek…
Binbir Gece dizisi ilk dönüm noktam diyebiliriz. Çünkü küçük yaşta bir televizyon dizisinde oynamak, hayallerime giden yolda ilk adımımdı. Kanatsız Kuşlar dizisi de öyledir mesela. Hayatımda kararsızlık yaşadığım bir dönemde karşıma çıktı. Ve hayallerimden vazgeçmemem gerektiğini o zaman anladım.
Seyrettiğiniz filmlerde ve dizilerde canlandırmayı en çok hayal ettiğiniz karakter hangisi oldu?
Fantastik ve aksiyon filmlerini izlerken çok heyecanlanıyorum. Kendimi içerisinde hayal ediyorum… Savaşçı, güçlü bir kadını ya da süper güçleri olan bir kadını canlandırmayı çok isterdim.
Sektörünüz açısından dijital platformlar hakkında neler düşünüyorsunuz?
Bildiğimiz gibi, çağımızda artık her şey dijital. Biz de dijital platformlarda, oynadığımız işlerin reklamını yapıp daha geniş bir kitleye hitap edebiliyoruz. Sosyal medya sayesinde insanlar, takip ettikleri oyuncuların yeni projelerinden de haberdar olabiliyorlar. Bunun yanında televizyonda tanıdıkları karakterlerden farklı olan gerçek bizi görebiliyorlar.
Gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?
Küçük Gizem’in hayallerini gerçekleştirmek en büyük hedefim. Yani işimi hak ettiği şekilde yapabilmek, her zaman ve sürekli kendimi geliştirebilmek, hep daha iyisi olabilmek…
Son olarak aşkı nasıl tanımlarsınız?
Bence aşk, engel tanımamaktır. Bu herhangi bir kişiye veya yapılan işe duyulan aşk olabilir. Engelleri aşmak için sürekli mücadele etmek, sürekli istemek, tutkulu olmaktır aşk…
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)