Şubat ayında hayata geçirdiği ‘Gri Suların Geri Dönüşümü’ projesi ile günümüz kuraklık problemine önceden ışık tutan Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, yaşam su’yuna sahip çıkmaya devam ediyor.
Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, zabıta ekipleriyle beraber oto yıkama esnaflarını ziyaret etti. Esnafları tek tek gezerek su israfı konusunda bilgilendirip uyarılarda bulunan Başkan Şimşek “Yarınlarımız ve sürdürülebilir bir gelecek için su ve diğer enerji kaynaklarını israf etme lüksümüz yok. Biz “Başkentte Başka Kent Gölbaşı” felsefesiyle yola çıktığımız bu yolda yeni yapılan konutlarda, binalarda su verimliliği ve gri su geri kazanımı için gerekli uygulamaları yerine getirmeleri şartını aradık ve atık suları geri dönüşümle yeniden kazandırmaya başladık. Artık Gölbaşı’nda yapılacak olan her yeni yapı, gri suların geri dönüşümüne uygun olarak inşa ediliyor. Sizlerde üstünüze düşen görevleri yerine getirirseniz kuraklık tehdidini el birliği ile durdurabiliriz” dedi.
“250 litre su tüketimi zarar, ziyandır”
Oto yıkamalarda dikkatli su kullanımına da dikkat çeken Ramazan Şimşek “Uygun yıkama yöntemleri ile temizlik yaptığınızda her araçta 50 litre su kullanmış oluyorsunuz. Eski su yıkama cihazları sebebiyle bu rakam 200 hatta 250 litreye kadar çıkıyor. Bir belediye başkanı olarak sizden ricam, hem Gölbaşımız hem ülkemizin geleceği için suya ve kaynaklarına sahip çıkmak. Sularımızı tasarruflu kullanalım. Evlatlarımıza temiz bir dünya bırakalım” telkininde bulunarak sözlerini noktaladı.
ANKARA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: Başkanı
Kagider Başkanı Emine Erdem: “Kadınlar ekonomiye erkekler kadar katılabilirse Türkiye’nin zenginliği %30 artacak
KAGİDER koordinatörlüğünde, KAİSDER ve BUİKAD paydaşlığında yürütülen, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen İş Dünyasında Kadın İletişim Ağı (Women Business Network W-BUN) projesi kapsamında Bursa Çalıştayı 22-23 Ekim tarihinde yapıldı. Covid-19 salgınına yönelik uygulanan sosyal mesafe tedbirleri nedeniyle toplantı dijital ortamda gerçekleşti.
Toplantıda konuşan Kagider Başkanı Emine Erdem: “Kadınlar ekonomiye erkekler kadar katılabilirse Türkiye’nin zenginliği %30 artacak. Kadınların enerjisini, dinamizmini ve deneyimini ülkemizde girişimciliğe, ekonomiye yeterince yansıtamazsak Türkiye’nin kalkınma hedeflerine ulaşması mümkün değil.”
Türkiye Kadın Girişimcileri Derneği (KAGİDER) koordinatörlüğünde KAİSDER ve BUİKAD paydaşlığında yürütülen “ İş Dünyasında Kadın İletişim Ağı” projesinin Bursa Çalıştayı 22-23 Ekim tarihinde gerçekleşti. İş dünyasında kadınların gerekli bilgilere ve iş pazarlarına ulaşmaları için etkin bir iletişim ağı içerisinde yer alarak kapasitelerini geliştirmeleri hedefiyle yola çıkan, İş Dünyasında Kadın İletişim Ağı (Women Business Network W-BUN) projesi kapsamında 8 ilde gerçekleştirilen istişare toplantıları ve iki Arama Konferansı’nın ardından Bursa Çalıştayı da tamamlandı.
Projenin en önemli hedeflerinden biri olan, daha fazla kadın girişimcinin kamu ihalelerinde yer almaları adına TBMM’ye sunulması planlanan yasa önerisi hakkında görüşmeler yapılarak uzman görüşleri alınmıştı. Düzenlenen Bursa Çalıştayı ile gerçekleştirilen toplantılardaki çıktılar dikkate alınarak kadın girişimcilerin daha fazla kamu ihalelerinde yer almaları için kadın girişimcilerle bir “yerel modelleme” oluşturuldu. Oluşturulan yerel modelleme, kadın girişimci dernekleri ile paylaşılarak uygulanması ve yaygınlaştırılması amaçlanıyor.
İş dünyasında kadının güçlendirilmesi, ticaret kanunu, kamu ihale kanunu, cinsiyet eşitliği, istihdam ve emek piyasası gibi konular çerçevesinde yapılan toplantılar girişimci kadınların potansiyellerini geliştirecek önemli bir kaynak oluşturuyor.
Yapılan dijital toplantıda, açılış konuşmalarını KAGİDER Başkanı Emine Erdem, BUİKAD Başkanı Oya Eroğlu ve KAİSDER Başkanı Göknur Atalay gerçekleştirdi.
Kadınlar ekonomiye katılabilirse Türkiye’nin zenginliği %30 artacak
KAGİDER Başkanı Emine Erdem: Hepimiz ülkemizde, bölgemizde, ilimizde kadının girişimcilikte ve sosyal hayatta güçlenmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması hedefiyle çalışıyoruz. Kadınlar ekonomiye erkekler kadar katılabilirse Türkiye’nin zenginliği %30 artacak. Kadınların enerjisini, dinamizmini ve deneyimini ülkemizde girişimciliğe, ekonomiye yeterince yansıtamazsak Türkiye’nin kalkınma hedeflerine ulaşması mümkün değil.
Kadın girişimcilerin önünde kültürel kodlar, finansa erişim, eğitime erişim, network ve rol model eksikliği gibi engellerin yanı sıra pazara erişim de hep birlikte çözüm bulmamız gereken bir konu. Dünyadaki en büyük pazar, en fazla ürün ve hizmet alan pazar kamu ve ne yazık ki kamu ihale sözleşmelerinin sadece yüzde 1’i kadın girişimcilerle imzalanıyor. Amacımız bu projeyle bir farkındalık yaratmak ve kadınların kamu ihalelerinde aktif rol oynamasını sağlamak.
BUİKAD Başkanı Oya Eroğlu: İş Dünyasında Kadın İletişim Ağı projesi kapsamında amacımız kadınların iş piyasasında daha etkin rol almaları ve kadın girişimcilerin güçlendirilmesini sağlamak. Ayrıca KİK kapsamında yapılacak olan ihalelere daha fazla kadın girişimcinin davet edilmesini sağlamak amacıyla gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını ve bu konuda farkındalık sağlanmasını amaçlıyoruz. Bu projenin de paydaş derneklerinden biri olmaktan da ayrıca mutlu ve gururluyuz.
KAİSDER Başkanı Göknur Atalay: KAGİDER’in iki paydaşından biri olarak; tüm desteğimiz ile yola çıktığımız bu projemizde, kadınlarımızın İş hayatında daha etkin bir rol alması, kadın girişimcilerimiz arasında bağlar oluşturulması, kamu ve belediye ihalelerinde kadın tedarikçi tercihinin oluşturulması ve bunların sağlayıcısı olarak gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını hedefleyen “İş Kadınlarının İletişim Ağı” projemizin aynı zamanda iş hayatındaki kadınlar için bir umut projesi olacağını da düşünmekteyiz.
Kamu ihalelerinde daha fazla kadın girişimci olması için yasa önerisi sunulacak
Katılımcı sivil toplum kuruluşlarının ve kadınların hizmet ve danışmanlık almalarını, Ortaklıklar ve Ağlar Hibe Programı’nın küresel hedefine katkıda bulunmayı, politika süreçlerine daha aktif, katılım yoluyla sivil toplumun gelişimini hedefleyen İş Dünyasında Kadın İletişim Ağı (Women Business Network W-BUN) projesi kapsamında küçük ve orta ölçekli bir çok kadın girişimcilerin kamu ihalelerinde yer alması için yasa önerisi çalışmaları yürütülmekte.
Proje ile kamu sektörüyle müzakere edilecek bir yasa için teklif sunulması, katılımcı STK’ların ve kadınların ulusal ve uluslararası ölçekte kapasitelerini geliştirmelerinde destek olacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
DEVA Partisi Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Başkanı Abdurrahman Bilgiç: “İktidarın Libya ile imzaladığı anlaşma içi boş bir belgedir”
DEVA Partisi Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Başkanı Abdurrahman Bilgiç, yaptığı basın açıklamasında, Libya’ya yatırım yapan Türk şirketlerinin Libya’da yaşanan iç savaş nedeniyle zarara uğradığını ve alacaklarını tahsil edemediğini söyledi. Zararın ekonomik sıkıntıları hafifletebilecek boyutlarda olduğunu ifade eden Bilgiç, hükümetin Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’yle 13 Ağustos’ta imzaladığı anlaşmayı ise “içi boş bir belge” sözleriyle değerlendirdi.
“Libya’da yaşanan iç savaş, bölgeye yatırım yapan Türk şirketlerin projelerini olumsuz yönde etkiliyor. Şirketlerimizin iç savaş nedeniyle yarım kalmış projelerinin toplam tutarı ve bu dönemde uğradıkları zarar, çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Ciddi ekonomik sıkıntı yaşayan şirketlerimiz ve ülkemiz insanı için bu para yaşadığımız zorlukları hafifletebilir.
Libya’da ihalesi alınmış ve yarım kalmış projelerin toplam tutarı 19 milyar doları buluyor. Ayrıca birçok firma, Libya’da bırakmak zorunda kaldıkları yatırımların yağmalanmasını engellemek amacıyla Çad ve Nijerli güvenlik güçlerine aylık çok büyük bedeller ödüyor.
Mevcut iktidarın 2011 yılından beri bu konuda yapabildiği tek iş, “Şirketlerimiz, ilgili Libya İdaresi/işverenleriyle sorunlarını konuşarak ve sulh yoluyla çözsünler; biz de iki hükûmet olarak 90 ve 180 günlük süreler içerisinde duruma bakalım” anlamına gelen anlaşmayı imzalamak oldu. Libya Ulusal Mutabakat Hükûmeti’yle 13 Ağustos 2020’de imzalanıp, 13 Eylül 2020 tarihinde yürürlüğe giren bu anlaşma, içi boş bir belgeden daha ötesi değildir.
Şu ana kadar hiçbir firmamız bir kuruşluk alacağını bile tahsil edememiştir.
İktidarı, ülkemizin hak ve çıkarlarını korumada zamanlıca harekete geçmeye, boş laflardan uzak ve sorunları çözecek özenli adımları atmaya çağırıyoruz.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
DEVA Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Elif Esen: “Sağlık çalışanlarını tükenmişliğe terk etmeyin, çalışma koşullarını iyileştirin!”
DEVA Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Elif Esen, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının ek istihdam, ek mesai ve nöbet ücreti desteğiyle iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. Esen, yaptığı basın açıklamasında “Sağlık çalışanları hastalansa dahi çalışmak zorunda. Ailelerinden, evlatlarından ayrı kalıyorlar. Bu durum emeklilik ve istifa sayılarını artırıyor. Sağlık çalışanlarının uzun vadeli beklentileri karşılanmalı, çalışma koşulları iyileştirilmeli ve emeklilik koşulları ile yıpranma payıyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bulaş riskini artıran kâğıt reçeteden elektronik reçeteye geçilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Esen’in açıklaması şöyle:
“Salgın döneminde vaka ve ölüm sayıları artarak devam ediyor. Bu dönemin yükünü göğüsleyen hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının iş yükleri artıyor; sağlık çalışanlarımız yıpranıyor. Salgından önce itibar ve düşük ücret sorunuyla boğuşan sağlık çalışanlarımız, bu dönemde çok daha zor koşullarla yüz yüze: Canları pahasına çalışıyorlar.
Bu da yetmezmiş gibi, sağlık sisteminin doğru yönetilememesi bu ölümcül koşulları daha da ağırlaştırıyor. Verilerin gizlenmesi, tedbirlerin pandemiye uygun olarak güçlendirilememesi ve bir standart saptanamaması nedeniyle hastalığın dolaşımı artıyor.
Sağlık çalışanlarının sorunları çok boyutlu ele alınmalıdır Güvensiz ve ağır koşullarda çalışan sağlık emekçileri hastalıkla iç içe yaşıyor. Kimisi hayatını kaybediyor. Üstelik sağlıkçıların feryatları duyulmuyor. Böylece güven ve umutlarını yitiren sağlık çalışanlarımız, tükenmişliğe terk ediliyor. Çalışma hayatında eşitlik ve adalet anlayışından uzak görevlendirme ve ücretlendirme hak mağduriyetlerine sebep oluyor. Ek ödemelerin hastane yöneticilerinin inisiyatifine bırakılması ve hakkaniyetli ödeme dağılımının sağlanamaması iş barışını olumsuz yönde etkiliyor. Hastanelerde çalışan sayısının artırılmaması, hastalanan sağlık çalışanlarının dahi çalışmak zorunda kalmasına neden oluyor. 24 saat kesintisiz çalışmayı öngören nöbet çizelgeleri ağır çalışma şartları oluşturuyor. Covid-19’un meslek hastalığı sayılmaması, vazife malülü sayılmaları gibi yasal düzenlemeler neredeyse 1 yıl geçmesine rağmen yapılmadı. Covid-19’un henüz meslek hastalığı olarak kabul edilmemesinden dolayı yaşanan hak kayıpları devam ediyor. Ayrıca Covid-19’a yakalandıktan sonra hayatını kaybeden insanların vefat nedenlerinin Covid-19’dan farklı yazılması sorun yaratıyor. Sağlık çalışanlarının “meslek hastalığı” ile ilgili beklediği yasal düzenleme, yürürlüğe girse dahi bu uygulama yüzünden kimi aileler için hak kazanımı olmaktan uzaklaşıyor. Sağlık personelleri, hekimlerle aynı zorluk ve risk altında çalışmalarına rağmen ek ödemelerin dışında tutuluyor. “Risk primi” adıyla verilen günlük 2 TL ücreti filyasyon ekipleri ve laboratuvar görevlilerinin birçoğu alamıyor. Sağlıkçılar ailelerinden, evlatlarından ayrı kalıyor. Aile hayatları olumsuz etkileniyor. Tüm bunların sonucu olarak emeklilik ve istifa sayıları önemli ölçüde artıyor.
Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları iyileştirilmeli, sosyal hakları güçlendirilmelidir
DEVA Partisi olarak, sağlık çalışanlarımızın çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve iş güvenliklerinin ve güvencelerinin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu amaçla; Koruyucu ekipman, temel hijyen ve temizlik malzemeleri eksiksiz temin edilmelidir. Ek istihdam desteği ile insani şartlarda çalışmaları sağlanmalıdır. Hak temelli gelir dağılımı ile ek mesai ve nöbet ücretleri ödenmelidir. Geciktirilen yasal düzenlemeler Meclis’ten vakit kaybetmeden geçirilmeli, hak kayıpları geriye dönük ve kapsayıcı olarak telafi edilmelidir. Artan mesai saatleri ve nöbetleri ile sosyal hayatlarında ortaya çıkan çocuk, yaşlı bakımı gibi ihtiyaçları nitelikli ve güvenli bakım hizmetleri ile desteklenmelidir. Test ve aşılar, öncelikle dezavantajlı bireylere, tüm sağlık çalışanları ve hastanedeki tüm hastalara ücretsiz ve gerektiğinde düzenli olarak uygulanmalıdır. Bulaş riski taşıyan kağıt reçeteden hızla ve mecburen elektronik reçeteye geçilmelidir. Sağlık çalışanlarının uzun vadeli beklentileri karşılanmalı. Emeklilik koşulları, yıpranma payı gibi yasal düzenlemeler yapılmalı, mağduriyetler giderilmelidir. Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik hukuki yaptırımlar arttırılmalıdır.
Başkalarının hayatını kendi canları pahasına kurtaran sağlık çalışanlarımıza minnettarız.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
TİM Başkanı Gülle: Otomotiv sektörü, salgın öncesi ihracat rakamlarını yakaladı
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin ilk 3 boyutlu Sanal Otomotiv Fuarı ‘Auto Expo Türkiye 2020’nin açılışında yaptığı konuşmada, “Önemli pazarlarımızda kısıtlamaların tekrar başladığı,tüketimin kimi sektörlerde ciddi oranda azaldığı Kasım ayında, otomotiv sektörümüz 2 milyar 698 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 0,3 de olsa sektör ihracatının artması, salgın öncesi ihracat rakamlarını hızlıca yakalaması oldukça önemliydi. Bu sektörümüzün ihracatı, tüm toplam ihracatımız içindeki payı yüzde 16,8 oldu. 2020 toplam ihracat hedefimiz olan, 165,9 milyar dolara emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz” dedi.
Türkiye ihracatının lokomotifi olan otomotiv sektörü; 2020 yılı Kasım ayında, COVID-19 pandemisinin ikinci dalgasında küresel pazarlardaki daralmaya rağmen ihracatını geçtiğimiz yılın aynı ayına göre artırdı. 61 ihracatçı birliği, 27 sektörü ile 100 bin ihracatçının Türkiye’de tek çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Yeni Nesil Ticaret Diplomasisi faaliyetleriyle Covid-19 sürecinde ihracatçılara destek olmaya devam ediyor.
Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) koordinasyonunda ve Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) organizasyonuyla 8-11 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek Türkiye’nin ilk 3 boyutlu Sanal Otomotiv Fuarı ‘Auto Expo Türkiye 2020’nin online açılışı gerçekleştirildi. Fuarın açılışı Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TİM Başkanı İsmail Gülle ve OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik tarafından yapıldı.
“Firmalarımız 6 bine yakın ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi”
TİM Başkanı İsmail Gülle, fuar açılışında yaptığı konuşmada; bu dönemde, Ticaret Bakanlığı’nın destekleriyle birçok sanal ticaret heyeti, sanal fuar ve sanal ödül töreni gerçekleştirdiklerine dikkat çekti. Gülle, “Küresel ticaret, belki de 100 yılda bir gerçekleşebilecek talep şokunun etkisini yavaş yavaş üzerinden atmaya çalışıyor. Ülkemizde ise İş dünyamızın bu zorlu sürece hızlı adaptasyonu ihracatımız adına olumlu gelişmeleri de beraberinde getirdi. Pandemi, her zaman üzerinde durduğumuz iş dünyasının dijital dünyaya adaptasyonu konusunda atılan adımları hızlandırmıştır. 36 heyetle, 43 ülkede gerçekleştirdiğimiz başarılı heyetler neticesinde yüzlerce firmamız 6 bine yakın ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi. İhracatçılarımızın sanal ticaret heyetlerine gösterdiği yoğun ilgiyle beraber, sanal platformlarda edindiğimiz tecrübeyi ihracatımızda etkin bir şekilde kullanmayı sürdüreceğiz” dedi.
“2020 ihracat hedefimize emin adımlarla yürüyoruz”
TİM Başkanı Gülle, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) verilerini hatırlatarak, önceki yılın aynı dönemine göre, küresel ticaretin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 19 daraldığını ve 2020 yılı için küresel ticarette daralma beklentisinin ise, yüzde 7 seviyesinde olduğunu söyledi. Bu yıl için ciddi daralma beklenen sektörlerin başında ise, otomotiv sektörünün geldiğini belirten Gülle, şöyle devam etti: “Ancak, önemli pazarlarımızda kısıtlamaların tekrar başladığı, tüketimin kimi sektörlerde ciddi oranda azaldığı Kasım ayında, başarılı ivmemizi sürdürdük. Otomotiv sektörümüzün Kasım ayında ihracatını, yüzde 0,3 de olsa artırması, oldukça önemliydi. İhracatçılarımızın gayretleri sayesinde, geçtiğimiz Eylül ve Ekim aylarını, pandemiye rağmen tarihi rekorlarla kapattık. Ülkemiz yılın üçüncü çeyreğinde ihracatını artıran 4 ülkeden biri olma başarısını gösterdi.2020 İhracat hedefimiz olan, 165,9 milyar dolara emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz. Elbette, bu rekor ve başarılarda salgından en çok etkilenen sektörler arasında olan otomotiv sektörünün, salgın öncesi ihracat rakamlarını hızlıca yakalaması oldukça önemliydi.”
“Reformlar dönemi yatırımları hızlandıracak”
Otomotiv sektörünün 2020 Kasım ayındaki 2,698 milyar dolarlık ihracatın, tüm toplam ihracat içindeki payının yüzde 16,8 olduğuna vurgu yapan Gülle, “Bu rakam, pandemi kaynaklı kayıpların telafisi adına son derece sevindirici bir gelişme olmuştur. “Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye” hedefine ulaşmada, otomotiv sektörümüze hayati bir rol düşmektedir. Bu anlamda otomotiv sektörümüz için yatırımlar ayrı bir önem arz etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Reformlar döneminin sektörümüze yapılan yatırımları hızlandıracağına inanıyoruz. Son dönemde aldığımız yeni yatırım haberleri de beklentilerimizi doğrular nitelikte” diye konuştu.
Gülle, Auto Expo 2020 Fuarı’na dair ise şu değerlendirmede bulundu: “62 ülkeden ziyaretçilerin katılacağı, 29 ülkeden 76 firma ile ikili iş görüşmelerinin organize edildiği, 360 derece görünümlü sergi salonlarıyla donatılmış, sanal konferansların düzenleneceği Auto Expo 2020 Fuarı’nın yeni iş fırsatları yaratacağına ve otomotiv sektörümüzün gücüne güç katacağına inanıyorum. İnşallah yeni dönemde sektörel trendleri iyi tayin ederek başarılarımıza yenilerini ekleyeceğiz. İhracatla yükselen Türkiye yolunda fuarımızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
CHP Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş: “Ne Mutlu Türk’üm Diyene”
Andımız için faşist bir uygulama ifadelerini kullanan profesöre tepki gösteren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, “Bakınız, asıl faşistlik Türk’üm diyememektir. O yüzden bizde her zaman dediğimiz gibi tekrar ediyoruz, Ne Mutlu Türküm Diyene.” dedi. Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Bezci’nin, canlı ders sırasında, Andımız ile ilgili yaptığı açıklama çok dikkat çekti. Sosyal medyada büyük tepkilere neden olan açıklamada, Bezici, Andımızın, “Faşist” bir uygulama olduğunu ifade etti. CHP’Lİ BAŞKAN KELEŞ SERT ÇIKTI Konuyla ilgili CHP Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, yazılı bir açıklama yaptı. Andımızın çocuklara bir amaç verdiğine değinen Keleş, “Andımız, onlarca yıl okullarda çocuklarımızı teşvik etmek, onlara heyecan katmak amacıyla bir disiplin olarak okutuldu. İçerisinde barındırdığı ifadelerle ülke sevgisinin aşılanmasında bir araçtı Andımız. Geleceğe yürüyen bir amaç sunan bir değerdi. Ancak kendisine Türk diyemeyen kimseler tarafından kaldırıldı. Bu zihniyetin devamı varlığını Sakarya Üniversitesinde sürdürmekte. Daha önce de Sakarya Üniversitesinde bulunan bir zatın, bizler için kullandığı ahlak dışı ifadeler canımızı sıkmıştı. Şimdi de bir profesör dersinde yaptığı açıklamada, Andımızın faşist bir uygulama olduğunu dile getirdi. Bakınız, asıl faşistlik Türk’üm diyememektir. O yüzden bizde her zaman dediğimiz gibi tekrar ediyoruz, ‘Ne Mutlu Türküm Diyene.’ Andımızı, faşistlik olarak niteleyen bir eğitimcinin ülkesine katacağı değerden şüphe ederim. Andımız Türkiye Cumhuriyet’inin bir değeridir. Faşist olan, içerisinde Türk kelimesi geçtiği için, Andımızı kimsenin fikrine danışmadan kaldırmaktır” dedi. SAKARYA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Gelecek Partisi İzmir il başkanı Cüneyt İşçilik: ‘verdiğimiz mücadelenin önemi, vatandaşlara yeterince anlatılmadı’
Yeni pandemi kısıtlamalarının yetersizliği ile ilgili açıklama yapan Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Cüneyt İşçilik, “Türkiye’nin 14, 15 gün boyunca kapanması mecburidir. Verdiğimiz mücadelenin önemi, vatandaşlara yeterince anlatılmadı. Bunu hafta sonu İzmir’in işlek caddelerinde görmek mümkün. Yoğunluk, sosyal mesafe kuralına uyulamayacak kadar çok” dedi. COVİD-19 ile mücadele için Türkiye genelinde yeni kısıtlamalar hayata geçirildi. Kısıtlamalar kapsamında vatandaşların hafta sonları akşam 20 ile sabah 10 arasında sokağa çıkması yasaklandı. İzmir’de yasağın bitmesinin hemen ardından işlek cadde ve sokaklarda endişe verici görüntüler ortaya çıktı. Konuyla ilgili Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Cüneyt İşçilik, yazılı bir açıklama yaparak, COVİD-19’un öneminin vatandaşlara yeterince anlatılmadığını dile getirdi. İşçilik, daha etkin tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çekerken, esnafa da vurgu yaptı. “BU KISITLAMALARIN ETKİSİ ÇOK ZAYIF OLACAKTIR” Pandemi sürecinde yeni önlemlerin yetersiz kaldığına dikkat çekerek, hafta sonları cadde ve sokakların dolu olduğunu ifade eden Bakan İşçilik, “COVİD-19 pandemisiyle mücadele konusunda çok geç kalındı. Yeni alınan tedbirler ise yetersiz. Akşam saat 20.00’da başlayıp, sabah 10.00’da biten bir kısıtlamanın etkisi çok zayıf olacaktır. Özellikle İzmir gibi Türkiye’nin büyükşehirlerinde yeni önlemlerin faydalarını gözle görmek imkânsız. Türkiye’nin 14, 15 gün boyunca kapanması mecburidir. Verdiğimiz mücadelenin önemi, vatandaşlara yeterince anlatılmadı. Bunu hafta sonu İzmir’in işlek caddelerinde görmek mümkün. Yoğunluk, sosyal mesafe kuralına uyulamayacak kadar çok. Burada en büyük etki ise 9 aydır vatandaşa sunulan turkuaz tablolarda. Veriler büyük bir rahatlamaya ve rehavete sebep oldu. Bu noktada vatandaşlarımızdan da ricam lütfen çocuklarımızın geleceği, Türkiye’mizin geleceği için bir süre daha evde kalalım” dedi. “HANGİ ESNAFIN KAPISINI ÇALSAK İÇİMİZ PARÇALANIYOR” Pandemi sürecinde işletmecilere destek sağlanmadığına dikkat çeken İşçilik, “Bu süreç içerisinde devlet esnafa, KOBİ’ye, işletmeciye de desteğini göstermedi. İlk kısıtlamalar başladığı zaman da dile getirdiğimiz bir konuydu. Son aylarda vergilere ve faturalara gelen zamlar da deyim yerindeyse ateşi körükledi. İzmir’de hangi esnafımızın kapısını çalsak içimiz parçalanıyor. Dayanacak güçleri kalmadı. Şimdi yeterli tedbirler alınmazsa, yarın çok daha büyük zararlarla karşı karşıya kalacağız. En büyük zararımız ise kaybettiğimiz insanlarımız ve düzgün eğitim almadan yetişen koca bir nesil. Gerekirse olağanüstü hâl ilan edilmeli, ekonomide büyük tedbirler alınarak, özellikle devlet kurumlarında tasarrufa gidilmeli ve esnaf ayakta tutulmalı” ifadelerini kullandı. İZMİR – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı: “Kamu kaynaklarını yandaşlara peşkeş çekenler, şimdi ülkeyi katar katar peşkeş çekiyorlar’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Akyurt İlçe Başkanlığı’nın 8 Olağan Kongresinde konuşan CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, “Bir dönem ‘babalar gibi satarım’ diyerek kamu kaynaklarını yandaşlara peşkeş çekenler, şimdi ülkeyi Katar Katar peşkeş çekiyorlar” dedi. Ankara’nın Akyurt ilçesine kongre heyecanı yaşandı. CHP Akyurt İlçe Başkanlığı 8 Olağan Kongresi gerçekleştirildi. Pandemi kuralları çerçevesinde gerçekleşen kongreye CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, İl Yöneticileri ve partililer katıldı. Kongrede açılış konuşması CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı tarafından gerçekleştirildi. “ÜLKEYİ KATAR KATAR PEŞKEŞ ÇEKİYORLAR” Konuşmasında Katar’la yapılan anlaşmaya dikkat çeken İl Başkanı Akıllı, “Değerli arkadaşlarım, bugün Akyurt ilçe Kongremiz için bir araya geldik. Demokrasimizin güçlenmesi adına önemsediğimiz kongrelerimizden birini gerçekleştiriyoruz. Her kongremiz ayrı bir heyecan, ayrı bir umut. Sizlerle beraber olduğum için mutluyum, gururluyum, onurluyum…Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde kurulan Cumhuriyet Halk Partisi’nde kongreler demokrasi demektir. Bu heyecan ve onurla Milli Kurtuluş mücadelesi verenlerin bıraktığı mirası geleceğe taşıyoruz. Cumhuriyetin kazanımlarını koruma mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Bugün bu kazanımlar yok etmek isteyenlere karşı daha güçlü mücadele etmek zorundayız. Ülkemiz bir kara gün yaşadı. Borsa İstanbul’un yüzde 10’u Katar’a satıldı. Antalya Limanı Katar’a satıldı. Haliç Altın Boynuz Projesi Katar’a satıldı. İstinye Park Katar’a satıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Katar Enerji işleri Bakanlığı arasında imzalanan protokol ile su kaynaklarımızın yönetimi Katar’a devredildi. Bir dönem ‘babalar gibi satarım’ diyerek kamu kaynaklarını yandaşlara peşkeş çekenler, şimdi ülkeyi Katar Katar peşkeş çekiyorlar” dedi. “TARIMDA, SANAYİDE, EKONOMİDE, TURİZMDE HER GEÇEN GÜN ÜLKEMİZ GERİYE DOĞRU GİDİYOR” Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik durumu ve üretimdeki yetersizliği dile getiren Başkan Akıllı, “Tarımda, sanayide, ekonomide, turizmde her geçen gün ülkemiz geriye doğru gidiyor. İşsizlik, yoksulluk, yokluk, yolsuzluk artıyor. Esnafımız dükkanını siftahsız kapatıyor. Borçlar nasıl kapanacak bunun hesabını yapıyor. Çiftçi perişan. Ürettiği ürünü para etmiyor. Kazandığı, gübreye, ilaca, sulamaya yetmiyor. Gümrükte vergiyi düşürerek ithalatın önünü açtılar. Daha yakın bir zamanda savaşın sürdüğü Suriye’den zeytinyağı ithal ettiler. Tarımda yaşanan plansızlık, iş bilmezlik nedeniyle Suriye’den patates getirdiler. Niğdeli üreticinin patatesi para etmedi. Emekli, öğretmen geçinemiyor. İkinci iş arıyor. İhracat düştü. Sanayicimiz zor günler yaşıyor. Ama onlar ülkenin kaynaklarını Katar’a peşkeş çekmenin derdinde. Artık yeter. Mart’ın sonunda açan içekler meyveye durdu. Umutlar çoğaldı. Cumhuriyet Halk Partisi iktidara yürüyor. İlk seçimde bu iktidar gidecek, yağma düzeni bitecek. Cumhuriyet Halk Partisi, laik, demokratik ve modern Türkiye’nin sarsılmaz destekleyicisi ve koruyucusu parti olma kararlılığı ile mücadeleyi sürdürecektir. Bu inanç ve azimle, başta Başkan olmak üzere bütün çalışma arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı. Kongrede yapılan seçimde tek İlçe Başkanı adayı Filiz Geygel, seçildi. Kongre CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı’nın, Geygel’i tebrik etmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile sonlandı. ANKARA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, “Konya Yolu’nda Sona Geldik”
Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, Karayolları 4. Bölge Müdürü İlhan Aytekin ile bir araya gelerek projeyi yakından inceledi.
İnşaatı devam eden Konya Yolu Gölbaşı İlçe Merkezi Alt Geçit Projesi’ni yakından inceleyen ve 2018 yılında başlanan projede artık sona yaklaşıldığını söyleyen Ramazan Şimşek “Bugün Karayolları 4. Bölge Müdürümüz İlhan Aytekin ile bir toplantı gerçekleştirerek, önümüzdeki ay açılacak olan Konya Yolu Alt geçidi ile ilgili detayları görüştük. Toplantıda atılan adımların ve açılacak olan alt geçidimizin şimdiden vatandaşlarımıza ve ilçemize hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz” dedi.
Geri sayım başladı
Tamamlanacak olan Konya Yolu Projesi sayesinde ulaşımın rahatlayacağına vurgu yapan Ramazan Şimşek “Gölbaşımızın güzelliğine yakışan bir projemizde daha sona yaklaşmanın haklı gururu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Projemiz, yapım aşamasında verdikleri büyük özveri için özellikle Gölbaşılı hemşehrilerimiz ve bölge esnafımıza; projenin yapım aşamasından son aşamasına kadar desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederim” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Arafta Sorular’ın bu haftaki konuğu Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu
“Esra Elönü ile Arafta Sorular” her Pazar samimi sohbetiyle 24 ekranlarından evlerinize konuk oluyor. Arafta Sorular’ın bu Pazar konuğu; Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu.
Genç kuşağın yakından takip ettiği; yazılarıyla, tarzıyla ve kendine has üslubuyla dikkat çeken yazarlardan Esra Elönü, arafta kalmış sorulara Arafta Sorular’da cevap arıyor.
Sanatçıdan siyasetçiye, yazardan oyuncuya herkes kendi arafını bu programda anlatıyor. Hayata, insana, gündem ve siyasete dair her şeyin konuşulduğu, akıllara takılan, cevabı bulunamayan soruların sorulduğu Arafta Sorular’da, Esra Elönü konuklarına arafını sorgulatıyor.
“Taraftarlık Yok, Amigoluk Yok, Yüksek Ses Yok…”
İnsan nerede duracağını seçebilir mi?
Ya da durduğu yerin doğru olduğuna nasıl emin olabilir?
İşte bu duşünceler bizi arafa iter.
Peki siz arafta mısınız?
“Bizi tarafın değil arafın ilgilendiriyor” diyen Esra Elönü’nün hazırlayıp sunduğu, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun konuk olacağı Arafta Sorular; 29 Kasım Pazar günü 20.15’te 24’te…
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)