Etiket arşivi: Beslenme

İstanbul Modern’de 23 Nisan etkinliği

Müzeden yapılan açıklamaya göre, şenlik United Colors of Benetton desteğiyle 23-27 Nisan arasında gerçekleştirilecek. Ücretsiz gerçekleştirilen programa, 2–10 yaş arası çocuklu aileler kayıt yaptırabilecek. Programda çocuklar, aileleriyle müzenin farklı mekanlarında sanat aktiviteleri gerçekleştirecek

“Müzede Oyun” şenliği, sergi turlarını, “Renk Atölyesi” adlı sanat uygulamasını, “Masallarda Sanat” başlıklı drama etkinliklerini ve ebeveynler için “Yaratıcılık Semineri”ni içeriyor. Ayrıca şenlik süresince çocuklar, müzenin Sanat Alanı’nda, resim kağıtlarındaki yarım kalmış imgeleri tamamlayarak hayal dünyalarını resmedecek.

kaynek: Ntv

Elton John kariyerinde 10. kez müzik listelerinde zirvede

Sir Elton John kariyerinde bir ilke daha imza attı. Şarkıcının albümü, 10. kez müzik listelerinde zirveye yerleşti “Şaşkına döndüğünü” belirten John, ABD’li country yıldızı Brandi Carlile ile ortak çalışması olan “Who Believes In Angels?” albümüyle listelerde ilk sıraya yerleşti.

Elton John’un listelerde ilk kez zirveye  yerleşmesinin üzerinden tam 52 yıl geçti. Ünlü şarkıcı, BBC’ye yaptığı açıklamada “Kariyerimin bu kadar uzun sürmesi oldukça sıra dışı.” ifadelerini kullandı.

“Nerede olursa olsun, bir listenin zirvesinde olmak her zaman iyi hissettirir. Ve bu albüm için özellikle heyecanlıyım çünkü bunun uzun zamandır yaptığım en iyi albüm olduğunu düşünüyorum” diyen John’un, Brandi Carlile ile ortak çalışması “Who Believes In Angels?” 4 Nisan’da müzikseverlerle buluştu.

kaynek: Ntv

İstanbul Film Festivali bugün başlıyor: Hangi filmler sanatseverlerele buluşacak?

Vakıftan yapılan açıklamaya göre festival, Türkiye ve dünyadan nitelikli ve ödüllü filmleri, özel gösterimleri, yıldız oyuncuları ve usta yönetmenleri sanatseverlerle buluşturacak. Bu yıl 139 uzun metrajlı ve 15 kısa filmin yer alacağı festivalde usta yönetmenlerin son eserleri ve dünya festivallerinden filmler görülebilecek.

Festivalde öne çıkan yapımlar arasında Berlin  Festivali’nde Altın Ayı ve FIPRESCI Ödülü’nü kazanan, Dag Johan Haugerud imzalı “Hayaller”, San Sebastian’da Jüri Özel Ödülü’nü kazanan Gia Coppola’nın “The Last Showgirl”, Cannes Eleştirmenler Haftası’nın büyük ödülünü alan “Dağların Simon’u” ve Berlin’de Jüri Büyük Ödülü’nü kazanan “Mavi İz” yer alıyor.

Yönetmenler François Ozon, Tom Tykwer, Michel Franco, Burhan Qurbani, Mahdi Fleifel ve Gary Hustwit’in son filmlerinin yanı sıra David Lynch, Wim Wenders, Jacques Demy, Robert Bresson ve Quentin Tarantino gibi sinema tarihine yön veren kült yönetmenlerin restore edilmiş yapımları da festivalde izleyicilerle buluşacak.

Ayrıca Max Richter, Brian Eno ve Charles Aznavour gibi müzik dünyasının ikonik isimlerini odağına alan belgesel ve filmler, festivalin özel yapımları arasında yer alıyor.

“KÖLN 75” İLE FESTİVAL BAŞLIYOR

Festivalin açılış filmi, Ido Fluk’un yönettiği, 2025 Berlin  Festivali’ndeki özel galada prömiyeri yapılan “Köln 75” olacak. Norveçli yönetmen Dag Johan Haugerud, 16 Nisan Çarşamba saat 12.00’de Yapı Kredi Kültür Sanat’taki festival sohbetinde sinemaseverlerle buluşacak. Ödüllü yönetmen, 13, 14 ve 15 Nisan’da filmlerinin gösterimlerine de katılacak.

Fotoğrafçı, yazar ve vakanüvis olarak Nikaragua’dan Meksika ve Kanada’ya, Filistin’den Afganistan’a birçok tarihi olayı, insan haklarını ve çatışmaları belgeleyen Larry Towell, 19 Nisan Cumartesi saat 15.00’te Yapı Kredi Kültür Sanat’ta söyleşi yapacak. 20. Köprüde Buluşmalar kapsamında Yamaç Okur’un moderatörlüğünde “Rekabetçilik, Telif Hakları ve Sinemada İşbirliğini Yeniden Düşünmek” başlıklı panel düzenlenecek. HOPE Alkazar’da 15 Nisan Salı saat 15.30’da gerçekleştirilecek panelde Melis Behlil, Rossato Fernandes, Pelin Turan ve Antonios Vlassis konuşmacı olacak.

Yapı Kredi Kültür Sanat’ta 16 Nisan Çarşamba saat 14.00’te Gerhard Maier’in konuşmacı olacağı “ ve Yapay Zeka: Geleceğe Bakış” söyleşisi yapılacak.

Yine Yapı Kredi Kültür Sanat’ta Jay Weissberg’in moderatörlüğünde 17 Nisan Perşembe saat 14.00’te Ada Solomon, Burak Çevik, Kirsten Niehuus ve Mads Wolner Voss’un katılımıyla “Kimin Hikayesi? Film Fonları ve Yaratıcı Kararlar”, 16.00’da Çiğdem Öztürk’ün moderatörlüğünde, Anke Petersen, Aleksandra Derewienko, Louise Martin Papasian ve Anne Delseth’in katılımıyla “Doğru Hikayeyi Bulmak: Belgesel Anlatımında Güncel Yaratıcı Eğilimler” paneli gerçekleştirilecek.

YARIŞMALAR VE ÖDÜLLER

Festivalin resmi seçkisinde Altın Lale Yarışması, Kısa Film Yarışması ve Yeni Bakışlar bölümleri yer alıyor.

Yerli ve yabancı filmlerin bir arada uluslararası jüri tarafından değerlendirileceği Altın Lale Yarışması’nda 15 uzun metrajlı film izlenebilecek. Hint sinemacı Shekhar Kapur’un başkanlığını yürüteceği Altın Lale Yarışması’nın jürisinde yapımcı Ada Solomon, senarist ve yönetmen Ebru Ceylan, oyuncu Saadet Işıl Aksoy ve Toronto Uluslararası Film Festivali Başkanı Cameron Bailey yer alıyor.

YENİ BAKIŞLAR İLE GENÇ YÖNETMENLERE DESTEK VERİLMESİ PLANLANIYOR

Genç yönetmenleri desteklemek ve yeni çalışmaları daha görünür kılabilmek için yalnızca ilk ve ikinci filmlerini çeken yerli yönetmenlere açık olan Yeni Bakışlar bölümünde 11 film izlenebilecek. En iyi filme verilen ödül, Seyfi Teoman’ın adını taşıyor.

Bu yıl festivalde Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonunun (FIPRESCI) verdiği ödüllere ek olarak Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB), Film Yönetmenleri Derneği (Film-Yön) ve Sinema Yazarları Derneği (SİYAD), festivaldeki filmleri bağımsız jürilerle değerlendirerek ödüller takdim edecek.

Altın Lale Yarışması ve Yeni Bakışlar bölümlerinde yer alan yerli kurmaca filmleri değerlendiren Film-Yön, bu yıl En İyi Yönetmen Ödülü’nü yakın zamanda vefat eden usta yönetmen Şerif Gören anısına verecek.

Emine Emel Balcı’nın “Buradayım, İyiyim”, Mehmet Akif Büyükatalay’ın “Histeri”, Pelin Esmer’in “O da Bir Şey mi”, Kohei Igarashi’nin “Super Happy Forever”, Sahand Kabiri’nin “Tayfa”, Tolga Karaçelik’in “Saykoterapi: Bir Seri Katil Hakkında Yazmaya Karar Veren Yazarın Sığ Hikayesi”, Gürcan Keltek’in “Yeni Şafak Solarken”, Alireza Khatami’nin “Öldürdüğün Şeyler”, Damian Kocur’un “Yanardağın Altında”, Tayfun Pirselimoğlu’nun “İdea”, Balint Szimler’in “Ders Olsun”, Athina Rachel Tsangari’nin “Hasat”, Fabrice du Welz’in ise “Maldoror” adlı filmleri Altın Lale için yarışacak.

2026’DAN İTİBAREN BALKAN PRÖMİYERİ ŞARTI ARANACAK

İstanbul Film Festivali, 2026 yılından itibaren yarışmalarında yer alacak filmlerde Balkan prömiyeri şartı arayacak. Festival ,Türkiye’de film alanında çalışan farklı meslek birlikleriyle iletişim halinde planladığı tüm bu değişikliklerle kariyerinin başındaki, dikkat çeken yönetmenleri daha güçlü şekilde desteklemeyi, yenilikçi ve yaratıcı seslere ifade alanları açmayı, karşılıklı kültürel etkileşim ve bölgesel tanıtım imkanları yaratmayı ve Türkiye’deki sinema kurumları ve sinema profesyonelleriyle ilişkilerini güçlendirmeyi hedefliyor.

Festival filmleri “Altın Lale Yarışması”, “Kısa Film Yarışması”, “Yeni Bakışlar”, “Devrialem”, “Cinemania”, “Galalar”, “Genç Ustalar”, “Belgesel Kuşağı”, “Mayınlı Bölge”, “Heyula” ve Antidepresan”, “Dünden Bugüne Türk Klasikleri”, ve “Retrospektifler” başlıklarında gösterime girecek.

Dünden Bugüne Türk Klasiklerinde Ömer Kavur’un “Amansız Yol” filmi, Retrospektifler bölümünde de Dag Johan Haugerud ve Ayhan Ergürsel’in yapıtları sinemaseverlerle buluşacak.

Festival filmleri, Beyoğlu’nda Atlas 1948 ve Beyoğlu Sineması, Şişli’de CineWAM Premium+ City’s Nişantaşı ve Kadıköy’de Kadıköy Sineması, Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi ve Paribu Cineverse Nautilus’da izlenebilecek.

KÖPRÜDE BULUŞMALAR 15 NİSAN’DA BAŞLIYOR

Türkiye’den yapımcı, yönetmen ve senaristleri uluslararası sinema profesyonelleriyle buluşturan ortak yapım, eğitim ve ağ kurma platformu Köprüde Buluşmalar, 15-17 Nisan’da Hope Alkazar, Borusan Müzik Evi, Yapı Kredi Kültür Sanat ve Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleştirilecek.

20. Köprüde Buluşmalar seçkisinde yer alan ilk filmlerden birine “İlk Film Teşvik Ödülü” verilecek. Bu yıl 20 projenin yer aldığı Köprüde Buluşmaların ödül töreni 17 Nisan’da yapılacak.

Hollanda Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu, Goethe-Institut Istanbul, German Films, İtalyan Kültür Merkezi, Institut Français, Unifrance, Hindistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu, Norveç Krallığı Büyükelçiliği, Avusturya Kültür Ofisi, Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi ve Brezilya’nın İstanbul Başkonsolosluğu-Instituto Guimaraes Rosa festivale destek veriyor.

kaynek: Ntv

Geçmişin sırları plajdan çıktı: 2 bin 500 yıllık hançer şans eseri bulundu

Polonya’daki bir plajda yürüyüş yapan iki yaya hiç beklenmedik bir yerde, eski ve ölümcül bir silaha rastladı. Jacek Ukowski ve Katarzyna Herdzik isimli kişiler, 2 bin 500 yıllık hançeri bulduktan sonra Kamieńska Toprakları Tarihi Müzesi’ne teslim etti.

Müze tarafından sosyal medyada yapılan açıklamada, silahın bulunmasında son fırtınaların da etkili olduğunu belirtildi.

Kuruluşun Lehçeden İngilizceye çevrilen paylaşımında, “Doğa bize uzak geçmişin sırlarını nadiren açıklar. Ve Baltık Denizi’nde de tam olarak bu yaşandı” ifadeleri yer aldı.

kaynek: Ntv

Doktor Mucize operası sahneye taşınıyor

Georges Bizet’in, 18 yaşında besteleyerek, Jacques Offenbach’ın düzenlediği yarışmada birincilik ödülü kazandığı “Doktor Mucize” operası, Samsun Devlet ve Balesince sahneye taşınıyor.

Librettosunu Leon Battu ve Ludovic Halevy’nin kaleme aldığı eserde, sevdiğine kavuşmak için doktor kılığına giren Yüzbaşı Silvio ve sevgilisi Laurette’nin kavuşma serüveni komik dille ele alınıyor. Son provaları tamamlanan eser, Zehra Yıldız Sahnesi’nde yarın saat 13.30’daki prömiyerinin ardından, turne kapsamında 24 Nisan saat 20.00’de Amasya Belediyesi Yeni Kültür Merkezi Şehzade Salonu’nda beğeniye sunulacak.

“BİR DANS TİYATROSU GİBİ ELE ALDIK”

Eserin rejisörü Şahan Gürkan, genel prova sonrası eseri geleneksel İtalyan tiyatrosundan esinlenerek hazırladıklarını söyledi. Temsile 15 gün gibi kısa bir sürede hazırlandıklarını anlatan Gürkan, şöyle devam etti:

“Günümüz komedi anlayışıyla bir köprü kurmaya çalıştık. Çok yetenekli genç sanatçılarla sahneliyoruz. George Bizet’in 18 yaşında bestelediği bu eseri, onun gençliğinden gelen enerjisini, sahneye genç arkadaşlarla taşımaya çalışıyoruz. Daha çok müziğin ritmik yapısının, melodi yapısının ve akorların bedenlerdeki karşılığını araştırdık. Bir hareket düzeni var eserin içerisinde. Adeta bir dans tiyatrosu gibi ele aldık.”

Eserin, tiyatral metinlerle müziğin bölündüğü bir opera olduğunu belirten Gürkan, “Dolayısıyla oyunculuk kabiliyeti de gerektiriyor. Genç sanatçı arkadaşlarım altından çok iyi kalktı. İzleyenleri kahkahaya boğacak, onları gülümsetecek bir iş çıkardık. Tek perde ama çok keyifli bir iş çıkardığımıza inanıyorum. Şimdiden herkese iyi seyirler diliyorum.” dedi.

SEYİRCİYİ KOMİK BİR OPERA BEKLİYOR

“Lauretta” rolünü üstlenen Duha Alkan, Samsun Devlet Opera ve Balesinde 2 aydır bulunduğunu ve Gürkan ile çalışmanın kendisine çok şey kattığını söyledi.

Rolünden bahseden Alkan, “Lauretta genç bir kız ve Silvio ile birlikte olmak için babasını ikna etmeye çalışıyorlar. Babası sevmiyor Silvio’yu, çünkü Silvio bir asker. O yüzden çeşitli oyunlara girişiyorlar ve zaferle sonuçlanıyor tabii ki. Çok eğlenceli ve komik bir opera.” diye konuştu.

“Veronique” rolüne hayat veren Ezgi Aydın da SAMDOB’da yer alacağı ilk eser olduğunu belirterek, “Rolüm gereği Padova Belediye Başkanı Bay Podestat’ın eşiyim. Veronique, genç yaşına rağmen 4 evlilik yapmış bir kadın ve biraz parayı seviyor. Eserde şarkıların yanı sıra tekstler oldukça esprili. Gerçekten seyirciyi komik bir saat bekliyor.” ifadelerini kullandı.

Koreografisi Arzu Kaya, dekoru Gülden Sayıl, kostümleri Gülnur Çağlayan Tuluk, ışık tasarımı ise Oğuz Murat Yılmaz’a ait eserin konusu özetle şöyle:

“Padova Belediye Başkanı Bay Podestat, genç ve güzel kızı Lauretta’yı ona aşık olan Yüzbaşı Silvio’dan uzak tutmakta kararlıdır. Eşi Veronique ile birlikte kızlarını sürekli gözetim altında tutmaya çalışırlar. Ancak Silvio, Lauretta’ya ulaşmak için birbirinden eğlenceli kılık değiştirme oyunlarına başvurur. Komik yanlış anlamalar olayları kahkahalarla ilerletirken, aşk, kurnazlık ve mizah dolu hikaye neşeli bir finalle son bulur.”

kaynek: Ntv

20 yaşındaki genç Türkiye’yi temsil ediyor: 10 yaşından beri arp çalıyor

Kendi yazdığı eserleri ve şarkıları insanlarla paylaşmak istediğini dilr getiren Ada Can Ata, şöyle devam etti:

“İnsanlara duygu geçişleri yaşatmak istiyorum. Herkesin kalbine dokunacak bir söz yazmak ve bunları insanlara dinletmek istiyorum. Sektörümüzde kadın olmanın çok büyük zorlukları var. Bence bir kadın olarak bütün bunları yapıyor olmak çok büyük bir avantaj sağlıyor. Bakılınca, ‘Kocaman bir çalgı çalıyor, bir yandan şarkı söylüyor ve bunu bir kadın olarak şu an bu sektörde yapıyor’ diye anılmayı seviyorum. Gerçekten bununla gurur duyuyorum.”

Aynı zamanda annesinin de müzisyen olduğundan ve onunla sahne aldıklarından bahseden Ata, “O da gerçekten bu sektörde başarılı olduğunu düşündüğüm bir kadın. Ondan da sahne almak konusunda çok şey öğrendim ve karşımda da böyle örneklerin olması benim yolculuğumda çok etkili oldu. Annem ile ben Türkiye’de olduğum müddetçe olabildiğince sahne paylaşmaya çalışıyoruz. Geçenlerde daha birlikte bir şarkı seslendirdik. Onun sahnelerinde de bulunuyorum. Annemle sahne almak çok keyifli bir olay” ifadelerini kullandı.

kaynek: Ntv

Tron: Ares filminden ilk görüntüler

Joachim Ronning imzalı Tron: Ares filmi için geri sayım başladı.

Başrolünde Jared Leto’nun yer aldığı ve uzun süredir beklenen yeni Tron filminden ilk görüntüler paylaşıldı. Bilim kurgu türündeki filmde Evan Peters, Greta Lee, Jodie Turner-Smith ve Cameron Monaghan gibi isimler rol alıyor. Peters filmde Julian Dillinger karakterine hayat verecek. Joachim Ronning’in yönetmen koltuğunda oturduğu filmin afişi yayınlandı. Ronning, Karayip Korsanları: Salazar’ın İntikamı ve Malefiz: Kötülüğün Gücü gibi yapımlarla tanınıyor.NE ZAMAN VİZYONA GİRECEK? Tron: Ares, 10 Ekim 2025’te sinemalarda vizyona girecek.

Howard Griffiths ile Pekinel Kardeşler AKM’de buluşacak

Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, Howard Griffiths ile Pekinel Kardeşler’i ağırlayacak.

Antalya Devlet Senfoni Orkestrası (ADSO), ünlü şef Howard Griffiths ile piyanist Güher ve Süher Pekinel’i (Pekinel Kardeşler) sanatseverlerle buluşturacak. ADSO’dan yapılan açıklamaya göre, konser programı 11 Nisan saat 20.30’da Atatürk Kültür Merkezi Aspendos Salonu’nda gerçekleştirilecek. Ünlü orkestra şefi Howard Griffiths’in yöneteceği konserde, dünyanın en iyi piyano ikilileri arasında gösterilen devlet sanatçıları Güher ve Süher Pekinel, solist olarak sahnede olacak. Pekinel Kardeşler, konserde, Johann Sebastian Bach’ın 2 piyano konçertosunu ve Camille Saint-Saens’in “Hayvanlar Karnavalı” eserini sanatseverler için seslendirecek. Konserde ayrıca, Edvard Grieg’in Peer Gynt Suitleri de icra edilecek.

İstinye Üniversitesi BB: İSÜ’den, “Online beslenme eğitimleri”

“MLPCareGrubu”nun 25 yıllık bilgi ve birikiminin devamı olarak, 21. Yüzyıl Anadolu Vakfı tarafından 2015 yılında kurulan ve 5 yıl gibi kısa bir zamanda; özellikle gerçekleştirdiği ARGE yatırımları, kurumsal sosyal sorumluluk projeleri ve uluslararası kurumsal ilişki ve projelerle dikkat çeken İstinye Üniversitesi (İSÜ), ilgi çekici bir KSS projesine daha imza atıyor.
Üniversitenin “Beslenme ve Diyetetik Bölümü” ve “Sürekli Eğitim Merkezi” tarafından, “Zeytinburnu Belediyesi Aile, Kadın Destekleme ve Engelliler Merkezi (AKDEM)” iş birliğinde; toplumun beslenme konusundaki farkındalık düzeyinin geliştirilmesini amaçlayan online eğitim serisi projesi hayata geçiriliyor. Eğitim serisinin ilki, 21-25 Aralık 2020 tarihleri arasında düzenlenecek.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan İSÜ Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, özellikle pandemi süreci ve sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle evlere kapanmak zorunda kaldığımız, evlerimizin okul ve işyerlerimiz haline geldiği böyle bir dönemde, sağlıklı beslenmenin çok daha hayati hale geldiğinin altını çizerek, “Bu konuda hedef kitlemiz ev kadınlarımızdır. Açıkçası toplumumuzun en cefakar kesiminden bahsediyoruz. Türk anneleri olarak, hem çocuk yetiştiriyoruz, hem evleri çekip çeviriyoruz hem de para kazanmak için çaba sarf ediyoruz.  Kısacası, her anlamda yaşamın odağındayız. Kadınlarımızın, annelerimizin farkındalığını artırmak, toplumun genelinin farkındalığını artırmak anlamına geliyor. Bu projeyi başka belediyelerle de gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Projenin nasıl işleyeceğine dair somut bilgiler de veren Elmacıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ‘’Online gerçekleşecek olan eğitimlerimizden isteyen herkes ücretsiz olarak yararlanabilecek. Eğitimlerde; bağışıklık sistemimizi güçlendirecek beslenme önerileri, Koronavirüs’e karşı doğru beslenme, pandemi nedeniyle ortaya çıkan beslenme değişiklikleri ve aşırı beslenmeden korunma yöntemleri gibi konular değerlendirilecek.’’
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Koronavirüs Hastalarına Güç Veren Beslenme Önerileri

Koronavirüs vaka sayıları her geçen gün artarken, test sonucu pozitif çıkan bireylerin beslenme düzeninde dikkat etmesi gereken kurallar her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Hastalığın bağışıklık sisteminin gücüyle yakından ilişkisi artık herkes tarafından biliniyor. Bağışıklığı güçlü tutmak için ise en doğru yol sağlıklı bir beslenme düzeninden geçiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Nihan Yakut, koronavirüs hastalarının beslenme düzeninde dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Tüm besin ögelerini içeren diyetler tercih edilmeli
Koronavirüs testi pozitif çıkmış ve tedavi sürecinde olan bir kişinin en temel ihtiyacı, tüm besin öğelerinin olduğu ve çeşitlilik içeren bir diyet uygulamasıdır. Et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, meyve, sebze, kurubaklagil, tahıl ve yağlı tohumların olduğu bir beslenme örüntüsü bu süreçteki güçlü bağışıklık için olmazsa olmazlardandır. Tüm besin öğeleri dengeli şekilde tercih edilmeli, mümkün olduğunca doğal içerikler kullanılmalıdır. Kilo verme sürecindeyken virüse yakalanan bireylerin çok düşük kalorili ve eksik besin öğeleri bulunan diyetleri bırakması önemlidir. Bu dönemde vücudun yeterli ve dengeli beslenmesini sağlayabilecek ihtiyacın tamamını karşılayabilecek dengeli diyetler uygulanmalıdır.
Günde en az 2 litre su tüketiminin tedavideki yeri çok önemli
Testi pozitif olan ve tedavisi başlayan bireyler mevsimine uygun taze meyve, sebze tüketmeye özen göstermelidir. Diyet planı tüm besin öğelerini içermelidir. Tamamen doğal besinlerden yararlanılmalı, yoğun katkı maddesi içeren besinlerden kaçınılmalıdır. Bu süreçte kesinlikle ihmal edilmemesi gereken nokta sıvı tüketimidir. Günde en az 2 litre sıvı tüketimi, hastalıkla savaşan bedeninizin toksinlerini atması için oldukça önemlidir.
Bu besinlerden uzak durun!
Bu dönemde yapılacak en büyük hata, boş karbonhidrat kaynaklarını yoğun tüketmektir. Basit şeker ve şerbet içeren besinler, ağır yemekler, ateşle temas ederek pişen besinler, fast food gibi gıdalar, alkol ve sigaradan uzak durulmalıdır.
Bu vitamin ve minerallerle koronavirüsü yenin
Koronavirüs tedavi sürecinde bedenimizin tüm vitamin ve minerallere ihtiyacı vardır. Özellikle bir besin grubu veya öğesi kurtarıcı nitelik taşımaz. Tam anlamıyla sağlıklı beslenme için her bir besin öğesi günlük beslenmede yer almalıdır. Buna nazaran azami ölçüde mutlaka alınması gereken besin öğeleri A, C, D ve E vitamini, selenyum ve çinko mineralleridir. Yağlı tohumlar, önemli miktarda E vitamini, çinko ve selenyum içermektedir. Bu nedenle gün içinde fındık, badem, ceviz tüketilmelidir. C vitamini kaynağı olan turunçgiller her gün mutlaka yenmelidir. Yeterli A vitamini alımı ve güçlü bir bağırsak florası için çözünür ve çözünmez lifler, tam tahıllı besinler ve sebzelerden yeterli düzeyde alınmalı, kefir, yoğurt, turşu, sirke gibi fermente gıdalar diyet içerisinde yer almalıdır. Ihlamur, adaçayı gibi bitki çayları boğaz enfeksiyonu yoğunsa zencefil eklenerek tüketilebilir. D vitamini koronavirüs ile ilgili önemli araştırmalara konu olan bir vitamindir. Ancak doktor onayı olmadan alınması ve kullanılması risklidir. D vitamini preparatları kullanımı için de hekime danışılmalıdır.
Belirtisiz atlatıyor olsanız da ağır egzersizlerden kaçının
Covid pozitif bireylerde egzersiz semptomlara bağlı değişiklik göstermelidir. Eğer yoğun kas ağrıları ve ateş varsa egzersiz yapılmamalı, daha çok dinlenmeye zaman ayrılmalıdır. Ateşin olduğu durumlarda egzersiz vücut ısısını artırarak hastalık seyrini ağırlaştırabilir. Hafif semptomlu veya semptomsuz şekilde geçiriliyorsa, düşük tempolu egzersizler yapılabilir. Yoğun egzersiz programlarından kaçınılmalıdır. Yumuşak pilates bantlarından destek alınarak kas gruplarını çalıştırmaya yönelik egzersizler veya hava sirkülasyonu olan bir odada yürüyüş yapılabilir. Yürüyüş bandı bulunuyorsa günlük 20- 30 dk. yavaş tempolu yürüyüşler yapılabilir. Egzersiz vücuda hala güçlü olduğunu hatırlatan önemli bir aktivitedir.
Koronavirüs en çok yorgunluğu seviyor
Bağışıklığı güçlendirmek; yeterli uyku, egzersizin eşlik ettiği bir yaşam, dengeli ve kaliteli bir diyet ile mümkündür. Bunlar bağışıklık sistemi bir puzzle gibi düşünüldüğünde olmazsa olmaz, bulunmadığında da bütünü bozan parçalar gibidir. Koronavirüs en çok yorgunluğu sevmektedir. Özellikle bedensel yorgunluklar bu sürede en az indirilmeli, uyku için ayrılan süre artırılmalıdır. Günlük ortalama 8 saat uyku uyunmalı ve mümkünse uyku hijyenine önem verilmelidir. Beden ve zihin, yeteri kadar dinlenirse kendini çok daha iyi yenileyebilir. Egzersiz yapılabildiği ölçüde hafif olarak muhakkak her gün tekrar edilmeli, sağlıklı kişiler için mümkünse açık ve geniş alanlarda, koronavirüs tedavi sürecinde ise evde düzenli şekilde yapılmalıdır. Bağışıklığın en önemli unsurlarından olan beslenme için, eğer kişilerin sürekli dışardan yemek yeme veya fast food tüketme alışkanlığı varsa veya sık sık öğün atlanıyorsa bu alışkanlıklar hızlıca değiştirilmelidir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)