Etiket arşivi: ile

Dijitalleşme ile Artan Güvenlik Saldırılarından Nasıl Korunuruz?

Günümüzde dijitalleşmeyle birlikte artan saldırı yüzeyinin, kötü niyetli gruplar için daha çok fırsat yarattığını belirten Paynet CTO’su Gökhan Öztorun, bu tür saldırılara karşı alınması gereken önlemleri aktardı:
Günümüzde teknoloji, ürün geliştirmeden satışa kadar her bir iş sürecinin tam kalbinde ve işletmelerin merkezi sinir sistemi haline geldi.
Teknolojinin insanların kişisel yaşamlarındaki rolü de önemli ölçüde genişledi. Şirketler sosyal medyayı daha çok kullanırken, çalışanlar da kurum e-postalarına girişte kendi cihazlarını daha sık kullanmaya başladılar. İş hayatı ve kişisel hayat içerisinde kullanılan teknolojiler arasındaki sınırlar neredeyse kalktı. Dolayısıyla bilgi sistemleri, kişisel, finansal ve diğer bilgileri yönetmek için daha geniş bir alanda güvenlik riskine maruz kalıyor.
Dijitalleşmeyle birlikte artan saldırı yüzeyi, kötü niyetli gruplar için daha çok fırsat yaratıyor. Şubat 2020’den bu yana phishing saldırıları %600, fidye yazılım (ransomware) saldırıları da %148 artmış durumda ve artmaya da devam edecek. Saldırganlar her geçen gün daha karmaşık teknikler üretiyor. Gelişen teknolojiyi yakından takip edip, her zaman bir adım önümüzde olmayı başarıyorlar. Saldırıların çoğu hedef odaklı ve genellikle güvenlik duvarlarını ve anti virüsleri atlatabilecek şekilde bireyleri hedef alıyor. Siber saldırıların %75’i e-posta ile başlıyor.
Güvenlik alanında hareketsiz kalmak, kötü niyetli saldırganlar için kolay hedef olmakla aynı anlama geliyor. Dünyada her 29 saniyede bir siber atak gerçekleşiyor. Bu saldırılara karşı kendimizi korumak için, teknolojiyi çok yakından takip etmek ve kendimizi devamlı geliştirmek durumundayız.
Paynet olarak bu konuda sıklıkla eğitimler düzenliyoruz.  Sızmaların %67’si, şifrelerin çalınmasıyla, insan hatasıyla ve sosyal mühendislik saldırılarından meydana geliyor. Bu da gösteriyor ki, teknolojik ve sistemsel olarak ne kadar başarılı olunsa da, en önemli faktör kesinlikle insan. Bir şirketin güvenliğini sadece bilgi sistemleri ekibi ve teknolojisi ile sağlamak mümkün değil. Şirketin her bir çalışanı, her bir departmanı, eğitimler almalı, kişisel verilerinin ve şirket verilerinin güvenliğinin korunmasında önemli bir rol oynadığının farkında olmalı. Paynet olarak biz, “Önce Güvenlik” prensibini ve kültürünü oluşturduk.
“Önce Güvenlik” prensibinin amacı, sürekli iletişim ve eğitim prensipleri ile çalışanlarımızın bu konuda her zaman en güncel bilgiye sahip olmalarını sağlamak. Tüm iş modellerimizde, süreçlerimizde, stratejilerimizde güvenlik unsuruna öncelik vermek ve buna işe alım ile başlamak gerekiyor.
Türkiye’nin en iyi güvenlik firmaları üzerinden sürekli sızma testi yaptırıyor, dünyada kabul görmüş güvenlik standartlarına göre her sene denetleniyoruz (PCI-DSS). IT ekibimiz güncel güvenlik gelişmelerini yakından takip ediyor, eğitimler ile kendimizi güncel tutuyoruz. Yazılım geliştirici arkadaşlarımız her sene güvenli yazılım geliştirme eğitiminden geçerek, sertifikalarını güncel tuyorlar
“Önce Güvenlik” prensibini ürün geliştirme çalışmalarımız esnasında da titizlikle uyguluyoruz. Her geliştirmemizi ilk önce aşağıdaki beş değişkene göre değerlendiriyoruz. Risk ve Uyum: Güvenlik, gizlilik ve regülasyon gereksinimlerini karşılıyor mu? Paynet’in risk toleransına, güvenlik ve gizlilik ilkelerine uygun mu? Müşteri İhtiyaçları: Müşterimizin gizlilik ve güvenlik ihtiyaçları ve genel deneyimlerine uygun mu? Üretkenlik ve Kullanıcı Deneyimi: Kontrollerin kapsamı kullanıcıların işlerini yapmasını zorlaştırarak iş hızını düşürüyor mu? Kullanıcıların güvenlik politikalarını izlemesi veya kullanması zaman alıcı ve zorlaştırıcı mı? Eğer gereğinden fazla zorlaştırırsak, kullanıcılar onları görmezden gelebilir ve böylece daha fazla risk oluşturabilir. Maliyet ve Bakım: Kontrollerin toplam maliyeti, kurulum ve bakım maliyetleri. Pazar hedefi: Şirket hedeflerimize uygun mu?
 
Üç tip güvenlik kontrolü bulunuyor, bunlar, ‘saldırı önleme,’ ‘saldırı tespit etme’ ve ‘saldırıya cevap verme.’ Saldırı önleme, herhangi bir riskin, kullanıcıları ve sistemi etkilemeden engellenmesiyken, saldırı tespit etme ise, sistemlere yapılan sızmaların ve zararlıların tespit edilmesi ve tanımlanması anlamına geliyor. Saldırıya cevap verme ise, herhangi bir saldırıya karşı aksiyon alınmasıdır.
Güvenlik ve risk bakış açısı ile “saldırı önleme” faaliyetleri sızmayı ve saldırıyı engellemeye odaklanırken, saldırı tespit etme ve cevap verme faaliyetleri saldırının zararını en aza indirmeye odaklanır. Paynet’te saldırı önleme faaliyeti olarak, sürekli tehdit modellemesi yapıyoruz. Saldırı gelebilecek noktalarda (attack surface), saldırgan kabiliyetlerine göre risk değerlendirmesi yaparak, doğru yatırım ile maksimum güvenlik seviyesini yakalamaya çalışıyoruz.
Olası bir saldırının zararlarını en aza indirmek için güvenlik mimarisini titizlikle dizayn ediyoruz. Doğru ağ bölümleme (network segmentation), uzun yıllardan beri ağ güvenliği mimarisinin en iyi uygulamalarının temelini oluşturmuştur. Etkin erişim kontrol ve yetki kontrol politika ve prosedürleri uyguluyoruz. Ağ güvenliği mimarisi en iyi uygulamalarından “ağınızın saldırı yüzeyini azaltın” prensibi ile ihtiyacımız olmayan her şeyi kaldırıyor veya devre dışı bırakıyoruz.
IBM’in verilerine göre bir sızıntının tespit edilme süresi ortalama 206 gün. Bir saldırıyı kısa sürede tespit etmek ve zararlarını mimimuma indirmek için “Bilgi Güvenliği ve Kayıt Yönetimi” uygulamaları ile güvenlik mimarinizi güçlendirmeniz gerekir. Bu uygulamaları da etkin bir olay müdahale planı ile desteklemek gerekiyor.
Finansal teknoloji rekabetin yoğun ve zorlu olduğu bir sektör, bir yandan çalışanların üretkenliğini artırmanız gerekirken, bir yandan yenilikçi ürünler geliştirmeniz, bir yandan da finansal teknolojiyi çok yakından takip etmeniz ve aynı zamanda mimarinizi riski önlemek, saldırı yüzeyinizi küçültmek, sürdürülebilir olmak için tasarlamanız gerekiyor. Paynet gibi hızlı büyüyen şirketler, kurdukları esnek ve dinamik mimari yapı sayesinde her geçen gün değişen tehdit alanlarında güvenliği sağlayabilmek için avantaj sağlıyor.
Dijitalleşmenin her sektörde kurum için vazgeçilmez hale geldiği günümüzde, şirketler de kendi tedarikçilerini ve iş ortaklarını seçerken güvenlik ve risk faktörlerine öncelik verme konusunda bilinçleniyor. Bu nedenle Paynet gibi yarını düşünüp bugünden önlem alan ve mimarisini doğru güvenlik yatırımlarıyla destekleyen şirketler, tanık olduğumuz bu dönüşümün kazananı olacaktır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

İnegölspor ile Özel Rota Okulları işbirliği

Özel Rota Okulları adına Muhammed Akkaya ve İnegölspor Başkanı Ahmet Neneoğlu ile karşılıklı olarak yapılan toplantıda, Türk sporcusunun hem akademik hem sportif olarak daha fazla gelişimini sağlayacak işbirliği yapılmasına karar verilerek protol imzalandı.
Muhammed Ziyaattin Akkaya ilk hedeflerinin sporcuların hem aynı kulüpte hem aynı okulda oynayarak sürekli birlikte oynamalarını sağlamak olduğunu söyledi.
Bununla birlikte Akkaya ,hem kulüp hem okul olarak Türkiye finallerine sporcuları hazırlamayı hedeflediklerini, ailelere ve sporculara yönelik kişisel gelişim eğitimleri vermeyi planladıklarını söyledi.
NEDRET HOTUN / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

MorNarpin & Yeşil Kasaba “Yağmur Yağmur” ile zirveyi zorluyor

MorNarpın & Yeşil Kasaba söz ve besteleri kendilerine ait olan “Yağmur Yağmur” adlı yeni şarkılarını tüm dijital platformlardan müzikseverlere buluşturmanın heyecanını yaşıyor. Daha önce çıkardıkları “Eğreti” adlı çalışmaları ile müzikseverlerden tam not alırken “Yağmur Yağmur” adlı şarkıları için Sarıyer Gümüşdere sahilinde şarkılarını kliplendirirlerken yönetmen koltuğuna da Türkiye’nin başarılı yönetmenlerinden Buğra Karaçam yönetmen koltuğunu oturdu.
 
MorNarpın&Yeşil Kasaba klipleri için özel eğitim almış 7 atı kullanarak kliplerinde görselliği daha da mükemmelleştirdiler.
Şarkılarının kısa sürede çok sevilmesinin ardından konser teklifleri alan MorNarpin &Yeşil Kasaba’nın “Yağmur Yağmur” adlı şarkıları da bir çok radyo tarafından en çok istek alan şarkıların başında gelmelerinden dolayı mutluluklarını ifade ederlerken
“Müziğin kendileri için nefes almak gibi bir ihtiyaç olduğunu” ifade eden MorNarpin& Yeşil Kasaba yeni çıkardıkları çalışmaları “Yağmur Yağmur” adlı müzikseverler tarafından beğeni ile karşılanırken şarkıları kısa bir sürede 450 bin civarında müziksever tarafından izlenirken klip yorum yağmuruna tutuldu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Başka çocukları gülümsetmek için karavan ile ülkeyi dolaşacaklar.

Küçük Yağız daha 13 yaşında, kendisine cerebral palsy tehşisi konulduktan sonra bu güne kadar tam 12 çok ciddi ameliyat geçirdi, o yürüyebilmek için asla pes etmedi ve annesinden aldığı yüksek enerji ile hayata 4 elle tutunuyor. Anne oğul bu yaşam enerjilerini kendi gibi engelli arkadaşlarına da bulaştırmak için şehir şehir dolaşma kararı aldılar. BAŞKA ÇOCUKLARI GÜLÜMSETMEK İÇİN KARAVAN İLE BÜTÜN ÜLKEYİ GEZECEKLER
Bu haber engelli bir birey olan Küçük Yağız‘la annesi Esin Tutgun Tonbul’un İstanbul Şile’de başlayan ve zorlu bir süreçin ardından bütün acılarını bir kenara bırakıp, başka engelli çocuklara kol kanat germeye çalışmanın hikayesidir. Sosyal medyada dolaşırken Sevgili dostum Eti Matola’nın bir paylaşımında Yağız’la annesinin bu hayata tutunma hikayesini görünce hemen kendisini aradım ve onların başlatmak istedikleri bu Sosyal Sorumluk Projesine katkı verip seslerini daha fazla duyurmaları için haber yapmak istediğimi söyleyince ortaya bu röportaj çıktı. Bana göre önümüzdeki yıl ‘Anneler Günü’nde yılın annesi ödülünü almaya aday olabileceğini düşündüğüm Esin hanım ve oğlu Yağız’ın her gün ‘Pollyanna’cılık oynadıkları öyküsü ile sizi baş başa bırakıyorum.
Daha altı aylıkken o yürüyemez dediler
Esin Tutgun Tonbul hanım daha önceden 2 sağlıklı kız annesi ve eşi ile birlikte İstanbul Bağlarbaşı’nda mutlu mesut yaşarken bir erkek çocuğuna hamile olduğunu öğrenince evlerinde çok büyük bir sevinç yaşanır. Küçük Yağız erken doğumla prematüre bir bebek olarak dünyaya gelir ve 1.5 ay kuvezde kalır. Aradan 6 ay geçtikten sonra Esin hanım Yağız bebeğin kollarında kasılmalar farkeder ve hemen doktorlara danışılır. Gerekli tetkikler ve tahlil yapılınca Yağız bebeğin büyüyünce ayaklarını kullanamayıp yürüyemiyeceği söylenerek Cerebral Palsy tehşisi kondur. Anne Esin hanımın dünya başına yıkılmıştır, sorunlar yuvarlanan kartopunun bir çığ’a dönüşmesi gibi büyür ve bu sorunların getirdiği gerginlikle eşler ayrılır. Esin hanım ise üç çocukla birden hayata tek başına tutunmaya çalışır.
 
Dokuz yılda tam 12 ameliyat
Bu durumu kabul edemeyen Esin hanım hayata tutunarak elde avuçta ne varsa satar ve arka arkaya bir dizi ameliyat için küçük Yağız’ı hastane hastane dolaştırmaya başlar. Her ameliyat sonrasında umutlar bir sonraki ameliyata kalır ve bugüne kadar toplamda 12 ameliyat yaşarlar. Bu süreçte umut taciri doktorlara da bir çok paralar kaptırdığını iddia eden Esin hanım o günleri anlatırken; ‘Altı sene önce Çapa Tıp Fakültesi’nde ki Doç. Dr. Fuat Bilgili ile yollarımız kesişti. O ve ekibi Yağız’a o kadar güzel sahip çıktılar ki artık gözümüz arkada değil. Ben ve Yağız bu ekibe çok güveniyoruz. Yağız’ın bir gün bütün herkes gibi kendi ayakları üzerinde yürüyeceğine inanıyoruz’ dedi.
 
Biz hayat ile barıştık, şimdi sıra başka çocuklarda
Esin Tutgun Tonbul aslında çok sosyal ve aktif bir kadın olarak İstanbul Bağlarbaşı’nda bir Ana Okulu sahibidir ama Yağız’ın rahatsızlığı nedeni ile Şile’ye taşınınca bir yandan Yağız ve diğer iki kızı ile ilgilenirken orada da rahat durmaz. Şile’nin köylerinde yaşayan kadınları örgütlüyerek onları Şile Kadınlar Derneği çatısı altında birleştirir, kendisi de bu derneğe başkan seçilir. Bu arada ikinci evliliğini de yapar, eşi Yağız’a ve diğer iki kızına kol kanat germiş ve bir babadan daha fazla sahip çıkmıştır. Aradan yıllar geçmekte Yağız’ın her ameliyatını başka bir ameliyat takip ederken Esin hanım başka engelli çocuklara yardım için kolları sıvar ve bu konuda başarılı bir çok dernekle çalışmalar yürütür. Amacı bu şekilde başka engelli çocuklara da kol kanat germek, kendi edindiği bilgi ve tecrübeleri onların ailelerine aktarmaya çalışmaktır. Bütün bunlara ek olarak ta eşi ile birlikte Şile’de bir tatil kampı işletmektedir. Pandemi’nin gelmesi ile birlikte işler çok sekteye uğrar bütün planlar alt üst olur. Zarar çok fazla büyüktür ve bütün bu stresi taşımakta zorlanan eşler fikir ayrılıklarına düşünce Esin hanım oğlu Yağız ile birlikte yeni bir karar alır. Ana oğul bütün Türkiye’yi dolaşmak, ihtiyaç sahibi engelli başka çocuklarla tanışmak, onların ihtiyaç listelerini çıkartarak sponsorlar vasıtası ile onlara yardım etmek fikri onlarda yeni bir heyecan uyandırır. Esin hanım şimdi bu hayalini gerçekleştirmek için araştırmalar yapmaktadır. Ana oğul bir yandan Yağız’ın sağlık durumunu takip ederken bir yandan da ihtiyaç sahibi engelli çocuklara ulaşmaya çalışıyorlar.
 
Tamamen güvene dayalı bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirecekler
Bizim için röportajın en önemli kısmı olan ise yardım zincirinin nasıl yürüyeceği idi, çünkü bu yardım etkinlikleri çok fazla suistimale açıktı. Esin hanım bu konudaki sorularımızı tek tek içtenlikle yanıt verdi: Yaşar bey biz ihtiyacı olan engelli çocukları sosyal medya ve çevremiz de yapacağımız araştırmalarla ulaşacağız. Onların ihtiyac listelerini bizim çevremizde bulunan hayırsever vatandaşlarımıza ileteceğiz. Ortada asla para dönmeyecek, hayırsever kişi ihtiyacı direk ihtiyaç sahibinin adresine kargo ile yollayacak biz sadece takibini yapacağız. O kişileri Yağız ile birlikte ziyaret ederek çektiğimiz fotoğrafları da hayırsever vatandaşımıza yollayacağız. Peki bizim nasıl bir kazancımız olacak diye sorarsanız Yağız bundan çok mutlu olacak ve ülkenin başka başka yerlerini görüp tanıyacak, kendisi ile daha iyi anlaşacağı bir çok arkadaşı olacak bu da bizim için çok büyük bir servet olacak.
 
Ülkenin her yerine gidecekler
Projesini heyecanla anlatmaya devam eden Esin Hanım: Yaşar bey bu karavan ile gezme projesi Yağız’ı çok heyecanlandırdı, yeni yeni şehirler görmek yeni yeni arkadaşlar edinme duygusu ona çok farklı bir enerji getirdi. Yağız şimdi soruyor anne ne zaman gideceğiz diye, hatta bu hafta ayaklarında alçı vardı bir an evvel çıkartsınlarda gitmeye başlayalım diyor acele ediyordu. Çok şükür alçıyı çıkarttılar fakat malum pandemi sürecindeyiz ama biz gerekli çalışmaları yapıyoruz. İhtiyaç sahibi çocuklarla irtibat kurmaya çalışıyoruz önce onların ihtiyaçlarını yollayacağız. Pandeminin biraz rahatlaması ile birlikte hemen yollara düşeceğiz. Tabiki bu yolculuk sırasında Yağız’ın özel durumundan dolayı heryere bir karavan ile gideceğiz. Bizde bir yakıt ve karavan sponsoru bulabilirsek hiç fena olmayacak…
 
Yağız’ın tedavisi sürecek
Çok merak ettiğimiz bir şeyi öğrenmek istiyorum Esin hanım yine içtenlikle cevap veriyor; Evet Yağızın Çapa Tıp Fakültesi’nde süren tedavileri bu aşamada yine devam edecek. Biz gezilerimizi doktorlarımızdan alacağımız tedavi takvimine göre programlayacağız. Tabi ki tıp’ın Yağız’ın yürüyüp koşabilmesi için bize önereceği her yeni tedavi ve ameliyatları büyük bir titizlikle gerçekleştireceğiz. Benim iki kızım daha var çok şanslıyım ki onlar büyüdüler ve kendilerine yetiyorlar. Küçük kızım Yağmur yağızdan 1 yaş büyük bu sene liseye geçti. Kendisi resim yapmayı ve yabancı dil öğrenmeyi çok seviyor. Büyük olan kızım Sude ise 23 yaşında, Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, Spor Yöneticiliğinden mezun oldu. 13 yıldır lisanslı spor yapmakta. Korfbol branşında milli sporcu. İki kızım da sağolsunlar bana da Yağız’a da çok destek oluyorlar…
 
Bize sosyal medyadan ulaşsınlar
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey varmı diye soruyorum; Yaşar bey ben size ve Önce Vatan Gazetesine çok teşekkür ederim, sanırım sayenizde biz daha fazla insana ulaşacağız. Bize ulaşmak isteyenler rahatlıkla sosyal medya hesaplarımızdan bize ulaşabilirler. Tabi ki bu süreçte kötü niyetli ve sömürü amaçlı bana yazan yada arayanlar da oluyor. Malum ben bu problemler ile on yılı aşan bir tecrübeye sahibim kimin ne amaçla aradığını hemen sezinliyorum ve kötü niyetli kişileri en hızlı şekilde her yerden engelliyorum. Son olarak yıllardır benim ve Yağız’ın her türlü isteklerini kaprislerini hoş görü ile karşılayan başta canım kızlarıma, bizi bu zorlu yolculukta son ana kadar hiç yalnız bırakmayan ikinci eşime ve bize kol kanat olan doktorlarımıza çok çok teşekkür ediyorum. Doktorlarımız demişken tekrar belirtmek isterim biz tedavimize yılmadan devam edeceğiz. Bu tedavi sürecimizde yolumuza Çapa daki doktorumuz Doç. Dr. Fuat Bilgili ve ekibi ve yine Çapa Tıp Fakültesi’inde ki Fizyoterapistimiz Doç. Dr. Ekin Akalan ile devam edeceğiz. Hiç unutmam Fuat hoca bana birgün kendi çocuklarım için yapmayacagımı Yağız’ a asla yapmam demişti. O saatten sonra 6 yıldır bunca ameliyat oldu ve biz onunla yürüyoruz. Daha bir kere bile sormadım neden niçin diye. Eğer bir tedavi öneriyorsa muhakkak bir bildiği vardır diye düşünürüm, bu ekibe çok güveniyorum.
BHA Yaşar Şenyüz
   

“Hükümet koronavirüs salgını ile mücadeleyi iyi yönetemiyor!”

DEVA Partisi tarafından açıklanan bir raporda Koronavirüs salgınında son dönemde yeniden başlayan artış ele alındı.
Konu ile ilgili bir açıklama yapan Sağlık Politikaları Başkanı Medeni Yılmaz şu görüşleri ifade etti:
“İktidar yalancı çobanlık yapmamalıdır! ”
“Siyasi iktidarın birinci ve en önemli sorumluluğunun halkı doğru bilgilendirmek olduğunu söyleyen Yılmaz “siyasi iktidar hangi gerekçe ile olursa olsun, “yalancı çoban” durumuna düşmemelidir. Gerçeklerin gizlenmesi, önce tehlikeli bir rahatlığı, sonrasında tedbirsizliği ve salgında artış riskini getiriyor” dedi.
“Başarılı ülke örnekleri ve bilimsel araştırmaların, koronavirüs salgını ile mücadelede kapsamlı koruma ve izolasyon tedbirlerinin kararlılıkla uygulanması durumunda ekonomi üzerindeki olumsuz etkinin uzun dönemde çok daha az olacağını ortaya koyduğuna dikkat çeken” Yılmaz, “DEVA Partisi olarak özellikle 3 temel konuda siyasi iktidarı acil olarak harekete geçmeye çağırdı”:
1- “Salgını önlemede, koruyucu sağlık hizmeti hastanede verilen hizmetten daha önceliklidir.”
a. “İnsanların topluca bir arada bulunduğu mekanlarda denetim yetersizdir. Yayılmayı daha fazla artırmadan kontrolü sağlayacak tedbirlerin hızla alınması gereklidir. Kitlesel hareketler (toplantı, açılış, düğün, tören, seyircili spor gösterileri gibi) yasaklanmalıdır.
i. Yapılacak denetimlerin hem eğitici olması hem de kurallara riayet edilmesi konusunda çok daha aktif yapılması önemlidir. Bu denetlemelerde Sağlık Bakanlığının İçişleri Bakanlığı ile ortak bir şekilde denetim ekiplerini artırarak çok daha aktif rol alması gereklidir.”
b. “Koronavirüs testleri kamu-özel her hastanede ücretsiz yapılmalıdır.
i. Test çalışmaları mutlaka yaygın bir şekilde yapılmalı özellikle temaslı gruba kesinlikle test yapılmalıdır. Bu salgında başarılı olan ülkelerin hemen hepsi yaygın test yapan ülkelerdir.
ii. Mobil test uygulaması hayata geçirilerek test sayısı hızlı bir şekilde artırılmalı ve hastanelere yığılım önlenmelidir.”
2- “Sağlık çalışanlarının sosyal, ekonomik durumları ve çalışma şartları düzeltilmelidir.
a. Koronavirüs sağlık çalışanları için meslek hastalığı sayılmalı ve bu konu ile ilgili yasal düzenleme mutlaka yapılmalıdır.”
3- “Bilim Kurulu yeniden yapılandırılmalı, sağlıkla ilgili meslek örgütlerinin çalışmalara katkı sunmasına olanak sağlanmalı ve kararları kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklanmalıdır.”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Genç R&B Sanatçısı Berkehan Çalık “Aldandım” İle Karşınızda!

24 yaşındaki genç r&b sanatçısı Berkehan Çalık’ın, ikinci teklisi “Aldandım” Universal Müzik Türkiye etiketiyle yayında!
Kariyerine haziran ayında yayımlanan “Yarınlar” şarkısıyla adım atan Berkehan Çalık, dinleyicilerini fazla bekletmeden ikinci teklisi “Aldandım”ı piyasaya sürüyor.
Söz ve bestesi Berkehan Çalık’a ait olan “Aldandım”ın prodüksiyonunu Atakan Sarpün üstlendi.
Berkehan Çalık Kimdir?
Berkehan Çalık, 9 Haziran 1996’da Adana’da doğdu. İlköğretim, ortaöğretim ve lise eğitimimi Mersin’de tamamlayan Berkehan, daha sonra üniversite eğitimi için Antalya’ya taşındı ve Akdeniz Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Akabinde İzmir’e taşınıp Ege Üniversitesi’nde “Mütercim Tercümanlık(Almanca)” eğitimine başladı. Müziğe ise 4 yaşındayken piyano çalarak başlayıp daha sonra ise 7 yaşında gitar ile tanıştı. İlerleyen yaşlarına kadar ilgisi vokal yapmak üzerine değil daha çok müziğin alt yapısını öğrenmeye yönelik olan Berkehan, 14 yaşında, sözlerini yazıp kendi şarkılarını yapmayı istediğine karar verdi. Uzun yıllardır yaptığı müzik farklı tarzlara evrildi ve şu an yapmakta olduğu tarz, R&B, Trap, Hip&Hop gibi tarzlara daha yakın. Berkehan Çalık, müzik haricinde tercümanlık yapmayı sürdürüyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

NISSAN Modellerini Sanal Showroom ile Online’a Taşıdı

NISSAN Türkiye, hayata geçirdiği Sanal Showroom uygulaması ile NISSAN tutkunlarına bayiye gitmeden modelleri deneyimleme imkânı sunuyor. NISSAN Sanal Showroom’u mobil ya da masaüstü cihazlardan ziyaret edecek NISSAN tutkunları modellerin dışı kadar içini de 360 derece görebilecek.
NISSAN Türkiye, koronavirüs (COVID-19) salgınıyla tüm dünyada yaşanan hızlı dijitalleşme süreci ile birlikte NISSAN’ın Intelligent Mobility vizyonu kapsamında “inovatif tüketici deneyimi” oluşturma hedefiyle, bir yeniliğe daha imza atarak, NISSAN tutkunlarına bayilere gitmeden “sanal showroom” üzerinden modelleri deneyimleme imkânı sunuyor.
Yakın dönemde yüzde 100 dijital otomobil satışı ve alımının yükseleceği öngörüsüyle hareket eden NISSAN Türkiye, sanal showroom ile tüketici beklentilerine her platformda cevap veriyor.
Sanal showroom sayesinde NISSAN modelleri ile ilgilenenler, tam donanımlı bir NISSAN showroom’unu evlerinden ayrılmadan keşfedebiliyor. Sanal showroom’u ziyaret edenler, showroom içindeki satış bölümünde, araçlar arasında gezinip istedikleri NISSAN modelinin içine girerek aracı 360 derece deneyimleyebiliyor.
Hem mobil hem de masaüstü cihazlardan erişilebilecek olan NISSAN Sanal Showroom’da dört ana NISSAN modeli; Micra, Qashqai, X-Trail ve Navara yer alacak. Sanal showroom’u ziyaret ederek model seçimini tamamlayan kullanıcılar aynı zamanda fiyat listelerini inceleyip “Online Araç Rezervasyonu” ve “Sizi Görüntülü Arayalım” formlarını kullanarak online satış deneyimlerini sürdürebilecek.
NISSAN modellerini sanal ortamda deneyimlemek isteyen otomobil tutkunları, NISSAN Sanal Showroom’a NISSAN.com.tr/sanal-showroom.html adresinden ulaşabiliyor.

O Sanatçı, O Tabloyu Çini ile Ölümsüzleştirerek Sürpriz Yaptı

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ÇİNİ SANATÇISI ŞEHNAZ BAYKAL TÜRK TARİHİNE DAMGASINI VURAN BÜYÜK LİDERİN ANISINA SAHİP ÇIKTI
  BHA/Bursa:Nedret HOTUN
Fatih Sultan Mehmet Han’ın 6.5 milyonluk resmi müzeye asılmadan Kültür ve Turizm Bakanlığı devlet sanatçımız Hatice Şehnaz Baykal tarafından sanatseverler için ilk çinisi yapıldı.
T.C Kültür Bakanlığı çini sanatçısı Şehnaz Baykal, ressam Gentile Bellini’nin Fatih Sultan Mehmet Han ve Cem Sultan tablosunu çiniye işleyerek ölümsüzleştirmiş oldu. Tablo geleceğin antikaları arasında şimdiden yerini aldı.
Geçtiğimiz günlerde İBB Londra’da düzenlenen müzayedede National Gallery’de daimi sergilenen sanat eserleri arasında yer alan ‘Fatih Sultan Mehmet Han’ın orijinal portresini 6,5 milyona satın almıştı.
Böylece Fatih Sultan Mehmet Han’ın kendi döneminde yapılıp günümüze gelebilmiş 3 orijinal portresinden biri evine dönmüş oldu.
Bursalı çini sanatçımız Şehnaz Baykal tualin çiniden farkına değinerek,
‘Fatih Sultan Mehmet Han, Cem Sultan’ın yeteneklerini kendine benzetiyor ve onu çok seviyordu. Ve onu tahtın gözde veliahtı olarak görüyordu. Eser 25 Kasımda 1480 tarihinde bitmiş, Fatih Sultan Mehmet Han 6 ay sonra hakka yürümüştür. Bu nedenle son olma özelliği taşımaktadır.
Kazılardan çıkan çiniler günümüze bozulmadan gelebilmektedir. Bu, eserlerin binlerce yıl sonra geleceğe taşınabileceğini göstermektedir. Esere sahip olacak kişi gelecek nesiller için önemli bir yatırım yapmış olacaktır. Yatırımın yanı sıra bulunduğu yere zenginlik ve değer katacaktır. 1200 yıllık tarihi olan çini geleceğin antikasıdır. Kırılmadığı sürece değeri yüzyıllarca katlanarak artmaktadır’ ifadelerini kullandı.
 
Biyografisi;
Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi çıkışlı, Ankara Güzel Sanatlar Moda Tasarımı ve Stilistlik Bölümü mezunu, çini tasarımcısı kültür elçimizdir. Ahşap boyama ve minyatür sanatı eğitimini tamamladı.
Özel çini derslerini atölyesinde veren sanatçı sayısız kişisel ve karma sergilere imza atmıştır.
Bursa Kadın Girişimcileri Kalkındırma Derneği Başkanlığı da yapan Hatice Şehnaz Baykal , Hacettepe Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi’nde öğretim görevliliği yaptı. ODTÜ, Hacettepe, Dumlupınar, Bursa Teknik Üniversitelerinde workshoplar ve konferanslar verdi.
Sanatçı çeşitli devlet büyüklerine de özel çalışmalar yapmış, eserleri St. Petersburg’da sergilenmeye layık görülmüştür.
1200 yıllık çini sanatını devam ettirerek gelecek nesillere taşımayı amaçlayan Baykal eski ile yeniyi yorumluyor.
Sanatçı eserlerinde bazen üç boyutlu motifler, kimi zaman kelebekler bazen de atları işliyor.
Sanatçının Sergileri;
‘Kor Ateşin Sır Gülleri’ Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi(2008)
‘Çiniler’ Ankara (TESK)Türk Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (2010)
‘Sentez’ Ankara (TESK)Türk Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (2012)
‘Ölümsüz Kelebekler’ Bursa Ördekli Kültür Merkezi (2013)
‘Fırçamdan Yansıyan Işık’ Eskişehir Tepebaşı Karikatür Sanat Evi (2013)
‘Boyut’ Bursa Irgandı Köprü Sanat Merkezi (2014)
Bursa Acıbadem Karma Sergisi (2014)
Ankara Milli Kütüphane Karma Sergisi (2015)
‘Bahara Merhaba’ Hacettepe Ünv. öğrencileri ile Karma Sergi(2017)
‘Mor Gündem’ Dünya Kadınlar Günü ile ilgili Karma Sergi (2017)
‘Hamdım, Piştim, Yandım’ Kore Büyükelçiliği Kültür Merkezi (2018)
‘Gökkuşağı’ Ankara Amerikan Büyükelçiliği (2019)
‘Ruhi Revan’ Bursa Tayyare Kültür Merkezi karma Sergi (2019)
‘Hiç’ Bursa ParkOra AVM (2019)
Kendi atölyesinde sanatseverlere destek vermeye devam eden sanatçımıza Hatice Şehnaz Baykal Sanat Atölyesi( instagram) ve [email protected] adreslerinden ulaşabilirsiniz.
 

Kıbrıslı rock grubu GANCELLİ ikinci single’ı ile adım adım geliyor!

Kıbrıs’ta 2014 yılında kurulan Türkçe Rock Grubu Gancelli’nin “Yeni Bir Dünya İstiyorum”’dan sonra “Re-Chord” etiketli yeni bestesi “Beni Unut Gitsin” tüm dijital platformlarda yayımlandı. 
Demir bahçe kapısı anlamına gelen “Gancelli”, Vokal+Gitar Ufuk AYDOĞAN, Elektro Gitarda Mert TALUĞ, Bass Gitarda Osman İbrahim ŞEN, Klavyede Mehmet İZBUL ve Davulda Can KELİK’den oluşuyor.
Kayıtları  “Re-Chord” stüdyosunda tamamlanan “Beni Unut Gitsin”in mix ve mastering’inde Emre Yazgın’ın imzası var. Şarkının sözleri grubun solisti Ufuk AYDOĞAN’a, müziği ise GANCELLİ’ye ait. Les Ambessadour Hotel’de çekilen klibin yönetmenliğini Gökhan Onurlu yaparken klipte Hatice Mavideniz, Ayşe Aytekin, İzem Sevdalı ve Kadir Aşkar rol aldı
NEDRET HOTUN – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Okula dönüş Tivibu ile başlıyor

Türk Telekom’un dijital televizyon platformu Tivibu, EBA TV’nin ilkokul, ortaokul, lise kanallarını 31 Ağustos’ta yayınlamaya başlıyor. Tivibu Durdur-İzle, Geri Al, Tekrar İzle ve Seç İzle özellikleriyle uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerin hayatını kolaylaştırıyor.
Okula dönüş için geri sayım sürerken, yenilikçi hizmet anlayışıyla Türk Telekom, dijital televizyon platformu Tivibu ile uzaktan eğitimde öğrencilerin yanında yer alıyor. Zengin içeriği ve güçlü altyapısıyla dijital yayıncılığın öncüsü olan Tivibu’nun müşterileri 31 Ağustos’ta başlayacak uzaktan eğitim sürecinde tüm platformlardan EBA TV kanallarına erişim sağlayabilecek.
Varol: “Kaçırılan dersler arşivde”
Türk Telekom TV/OTT İçerik ve Platform Yönetimi Direktörü Ziyad Varol, Tivibu’nun uzaktan eğitimi destekleyen çok güçlü bir altyapıya sahip olduğunu belirterek, “EBA TV yayınlarının akıcı ve kalıcı bir şekilde sunulması için çalışmalarımızı tamamladık. Örneğin, ders anlatımı esnasında Durdur-İzle özelliğini kullanan öğrenciler not alabilecekler veya Geri Al özelliği ile kaçırdıkları kısımları yeniden izleyebilecekler. Tivibu’nun TV rehberinden yedi günlük ders kayıtlarına anında erişim kolaylığının yanı sıra, Tekrar İzle servisinden beş gün süreyle veya Seç İzle/EBA TV klasörlerinden de dönem boyunca ana derslere ulaşılabilecek” dedi.
İlkokul, ortaokul, lise dersleri Tivibu’da
Uzaktan eğitim döneminde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak güncel müfredatı takip eden ve ders anlatım videoları yayınlayan EBA TV’nin üç kanalı Tivibu’da yer alıyor. EBA TV’nin ilkokul, ortaokul ve lise kanalları Tivibu’nun hayatı kolaylaştıran özellikleriyle destekleniyor, eğitim hayatına pratik, öğretici ve pekiştirici katkılar sunuluyor. Yayınlanan derslerin kayıtları dönem boyunca arşivlerde Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler, Türk Dili ve Edebiyatı, İngilizce gibi ders isimlerinin altında sıralanacak.
EBA TV Tivibu’da hangi kanallarda yayınlanıyor?
401. kanal TRT EBATV İLKOKUL HD
402. kanal TRT EBATV ORTAOKUL HD
403. kanal TRT EBATV LİSE HD
EBA TV Tivibu’nun hangi uydu kanallarında izlenebiliyor?
401. kanal TRT EBATV İLKOKUL HD
402. kanal TRT EBATV ORTAOKUL HD
403. kanal TRT EBATV LİSE HD
411. kanal TRT EBATV İLKOKUL SD
412. kanal TRT EBATV ORTAOKUL SD
413. kanal TRT EBATV LİSE SD
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)