Trendyol’un Instagram hesabı üzerinden canlı gerçekleşen “Mert Vidinli’yle Sıkıştıran Sorular” programının bu haftaki konuğu Müge Boz oldu. İkinci çocuğu istediklerini söyleyen güzel oyuncu, Vina’da olduğu gibi onun da cinsiyetini öğrenmek istemediğini belirtti. Yayında uzaylılardan korktuğunu itiraf eden Boz, bu korkusunu bir ara eşine de bulaştırdığını açıkladı. Sosyal medya içeriklerine ilişkin de konuşan Boz, kariyerinde başına gelen talihsiz bir olayı da paylaştı.
Her Perşembe Trendyol Instagram hesabı üzerinden ünlü isimlerin konuk olduğu “Mert Vidinli’yle Sıkıştıran Sorular” canlı yayın programının bu haftaki konuğu Müge Boz oldu. Mert Vidinli’nin sorularını yanıtlayan Boz, iş ve özel hayatına ilişkin samimi açıklamalarda bulundu. İkinci çocuğu istediklerini söyleyen Müge Boz, “Biz Vina’nın cinsiyetini öğrenmedik. Kız ya da erkek benim için farketmiyor. İkisini de çok istiyorum. İkincisinin de cinsiyetini öğrenmem. Bu şekilde daha heyecanlı” dedi.
Instagram’da ve Youtube kanalında içerik üreten Boz, “Sosyal medyada çok karışık bir kitle var karşımızda. Her birine kendimi nasıl anlatacağım diye düşünürken biraz geri durmuştum. Ancak risk almayı, yeni şeyler denemeyi severim. Oyunculuk ve sunuculuğun yanı sıra daha önce reklam ajansında, halkla ilişkiler ajansında çalıştım. Müşteri tarafını da iyi biliyorum. Sosyal medyada bunların hepsiyim. Kendi içeriğimi yaratıyorum, kamera önündeyim, yönetmenim. Her şeyi yapabiliyorum. Bu dünyanın özgürlüğü hoşuma gidiyor. En çok kendin olabildiğin alanlardan bir tanesi. Sosyal medyanın bu tarafını seviyorum” diye konuştu.
Uzaylılardan korkuyorum
Vidinli’nin en çok korktuğun şey ne sorusunu yanıtlayan Boz, uzaylılardan çok korktuğunu söyledi. Bu konuda çok fazla kitap okuyup filmler izlediğini belirten güzel oyuncu, uzaylılar beni kaçırır mı acaba diye aklından geçirdiğini, bu korkusunu bir ara eşi Caner’e de bulaştırdığını açıkladı.
Yemek yapmayı deney olarak görüyorum
Mutfakta iyi olduğunu ve çevresinden güzel yemek yaptığına dair dönüşler aldığını belirten Boz, “Ben bir yaptığım yemeği bir daha yapmıyorum. Yemek yapmayı deney olarak görüyorum o yüzden sürekli farklı şeyler deniyorum. Hindistan cevizi sütlü makarnayı ve böreği çok iyi yaparım. Karbonhidratçıyım ancak yememeye çalışıyorum” dedi.
Kariyerinde başına gelen en talihsiz anlarından birini de paylaşan Boz, “Canlı yayında çok uzun süre konuştuktan sonra boğazım kurudu. Boğazımı temizlemem gerekiyordu ama yapamadım. O an sesim kısıldı. Canlı yayından çıkmak zorunda kaldım” diyerek o anları anlattı.
Salgın sona erdiğinde Londra ve Barcelona’ya gitmeyi çok istediğini söyleyen Boz, bu iki şehrin gözünde tüttüğünü listenin Amerika, Bali diye uzadığını belirtti.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: ikinci
İnsani Gelişme Endeksinde 5 sıra yükselen Türkiye ikinci kez en yüksek insani gelişme kategorisinde
Türkiye, İnsani Gelişme Endeksi’nde 189 ülke arasında 54’üncü sırada yer alarak üst üste ikinci kez “çok yüksek insani gelişme” kategorisine girdi. İnsani gelişmedeki ilerlemenin ölçütü olan endekste, Türkiye son 29 yılda yüzde 40,7’lik artış kaydetti.
İnsani Gelişme Raporu’nun “Önümüzdeki Sınır: İnsani Gelişme ve Antroposen” başlıklı 30. Yıl Baskısında, bu sene ilk defa, ülkelerin doğaya uyguladığı baskıyı ortaya koyan yeni bir endekse de yer verildi. Endekse göre, dünyada hiçbir ülke, gezegenimiz üzerinde ağır baskı yaratmadan çok yüksek insani gelişmeyi henüz başarabilmiş değil. Rapor bu yanıyla, insanların gezegenin geleceğini şekillendiren baskın güç olduğu Antroposen adlı yeni bir jeolojik çağa girdiğimiz bu dönemde, dünya liderlerine doğa üzerindeki ağır baskıları azaltmaları yönünde bir çağrı niteliğinde.
Ankara, 15 Aralık 2020 – Türkiye, 2020 İnsani Gelişme Raporu’nda yayımlanan İnsani Gelişme Endeksi’nde 0,820 puan ile 189 ülke ve bölge arasında 54’üncü oldu ve geçen yıl 59’uncu olarak girdiği “çok yüksek insani gelişme” kategorisindeki yerini pekiştirdi. Odağına insanı alan, insani gelişmeyi bu ölçüte göre değerlendiren endekste Türkiye son 29 yıl içinde yüzde 40,7’lik artış kaydetti.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 2019 yılı verileri baz alınarak hazırlanan İnsani Gelişme Endeksi, Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi, Toplumsal Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi, Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’nin yanı sıra bu yıl ilk kez hazırlanan Gezegensel Baskılara Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi’ni de içeren “2020 İnsani Gelişme Raporu” yayımlandı.
Ülkelerin resmi istatistik kurumlarından ve güvenilir uluslararası kurumlardan elde edilen veriler ışığında hazırlanan İnsani Gelişme Endeksi, uzun ve sağlıklı yaşam, bilgiye erişim ile kabul edilebilir bir yaşam standardı gibi üç temel boyutta ortalama insani gelişme düzeyinin uzun vadeli takibi sonucunda oluşturuluyor.
Dünyada en çok bilinen kalkınma göstergelerinden biri olan endekse göre İnsani Gelişme Endeksi’nde 0,957’lik değerle Norveç ilk sırada yer aldı ve zirvedeki yerini korudu. Norveç’i 0,955’lik değerle İrlanda ve İsviçre, 0,949’luk değerle Hong Kong ve İzlanda izledi.
Geçen yıl kaydettikleri İnsani Gelişme Endeksi değeriyle listenin en altında yer alan ülkeler ise, 0,394’lük değerle Nijer, 0,397’lik değerle Orta Afrika Cumhuriyeti, 0,398’lik değerle Çad, 0,433’lük değerle Güney Sudan ve 0,433’lük değerle Burundi oldu.
Bu dönemde, çok yüksek insani gelişme kategorisindeki ülkelerin ortalama endeks değeri 0,898, Avrupa ve Orta Asya ülkelerinin ortalama endeks değeri ise 0,791 olarak hesaplandı.
İnsani gelişmedeki ilerlemenin ölçütü olan endekste, Türkiye son 29 yılda önemli bir gelişim gösterdi. Türkiye’nin 1990’da 0,583 olarak hesaplanan endeks değeri, geçen yıl 0,820’ye çıkarak toplamda yüzde 40,7’lik artış gösterdi.
Türkiye’de 1990-2019 arasında beklenen yaşam süresi 13,4 yıl artarak 77,7’ye, ortalama öğrenim süresi 3,6 yıl artarak 8,1’e, beklenen öğrenim süresi ise 7,7 yıl artarak 16,6’ya ulaştı. Bu dönemde, ülkede kişi başına Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) yaklaşık yüzde 121,4’lük bir artış göstererek 27.701 Dolara yükseldi.
İnsani gelişme dağılımındaki eşitsizliğe uyarlanmış endekste ise Türkiye’nin değeri boyut endekslerinin dağılımındaki eşitsizliğe bağlı olarak yüzde 16,7’lik bir kayıpla 0,683’e düştü. Çok yüksek İnsani Gelişme Endeksi değerine sahip ülkelerin eşitsizlik nedeniyle kaybı ortalama yüzde 10,9 olurken, Avrupa ve Orta Asya’da bu oran yüzde 11,9 olarak kaydedildi.
Raporda, üreme sağlığı, kadınların güçlenmesi ve ekonomik faaliyetler alanlarında toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklere ilişkin bulguların yer aldığı Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi de açıklandı.
Ülkelerin gezegene baskılarını hesaba katan yeni bir İnsani Gelişme Endeksi: GİGE
İnsani Gelişme Raporlarının 30’uncu yılında yayımlanan “Önümüzdeki Sınır: İnsani Gelişme ve Antroposen” başlıklı rapora göre, COVID-19 küresel salgını, dünyanın karşı karşıya olduğu en yeni kriz ancak, insanların doğa üzerindeki baskısı son bulmazsa, krizlerin sonuncusu olmayacak.
Rapor bu bağlamda, ülkelerin karbondioksit emisyonu ve madde ayak izlerinden oluşan iki yeni unsuru daha hesaplamalara katarak İnsani Gelişme Endeksi’ni uyarlayan yeni bir insani gelişme endeksi daha ortaya koydu. “Gezegensel Baskılara Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi (GİGE)” adlı deneysel nitelikteki bu yeni küresel endeks, bir yanda gezegene baskıları azaltırken diğer yanda yoksulluk ve eşitsizliklerle mücadele etmenin gerekliliğini gösteren, yeni bir insani gelişme ölçüsü getiriyor.
Endekse göre, dünyada hiçbir ülke, gezegenimiz üzerinde ağır baskı yaratmadan çok yüksek insani gelişmeyi henüz başarabilmiş değil. Rapor bu yanıyla, dünya liderlerine insani gelişmede ilerlerken çevre ve doğa üzerindeki ağır baskıları azaltmak için cesur adımlar atma yönünde bir çağrı niteliğinde.
Antroposen veya İnsan Çağı, insanlık tarihinde ilk defa, gezegenin insanları şekillendirmesi yerine insanların gezegenin geleceğini şekillendiren baskın güç olduğu yeni bir jeolojik çağ olarak tanımlanıyor. Rapora göre, insanlığın ve gezegenimizin yeni bir jeolojik çağa girdiği bu dönemde, tüm ülkelerin, insanların gezegene yaptıkları tehlikeli baskıları eksiksiz göz önünde tutarak kendi ilerleme yollarını yeniden tasarlamaları ve değişimi önleyen devasa güç ve fırsat eşitsizliklerini ortadan kaldırmalarının zamanı geldi.
İnsani Gelişme Endeksi’ni ülkenin kişi başına karbondioksit emisyonu ve madde tüketim düzeyine göre uyarlayan ve 2019’daki verilere dayanarak hazırlanan endekste Türkiye, 0,746 değerle 169 ülke arasında 44’üncü konumda yer aldı.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
VakıfBank’tan ikinci günde ikinci galibiyet
VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, Bulgaristan’da düzenlenen 2021 CEV Şampiyonlar Ligi C Grubu 1. Ayak ikinci maçında Fransa temsilcisi ASPTT Mulhouse VB’yi 18-25, 16-25 ve 18-25’lik setlerle 3-0 mağlup ederek, grupta ikide iki yaptı. Sarı-siyahlılar, üçüncü maçında yarın TSİ 21:30’da Bulgaristan ekibi VC Maritza Plovdiv’le karşı karşıya gelecek.
CEV Şampiyonlar Ligi’nde dört kez namağlup şampiyon olan VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, Bulgaristan’da düzenlenen 2021 CEV Şampiyonlar Ligi C Grubu 1. Ayak ikinci maçında Fransa temsilcisi ASPTT Mulhouse VB’yi 18-25, 16-25 ve 18-25’lik setlerle 3-0 mağlup ederek, grupta ikide iki yaptı. Kolodruma Spor Salonu’ndaki karşılaşmanın ilk setine 5-0’lık seriyle başlayan sarı-siyahlılar, setin devamında blok performansıyla rakibi karşısında aradaki farkı korudu ve ilk seti 25-18 almayı başardı.
Maçın en değerli oyuncusu Haak
İkinci setin başında 7-3 geriye düşen VakıfBank, setin devamında etkili hücumlarla önce rakibini yakaladı ardından farkı açarak seti 25-16 aldı ve karşılaşmada 2-0 öne geçti. ASPTT Mulhouse VB’nin üçüncü sette maça dönüşüne izin vermeyen sarı-siyahlılar, seti 25-18 karşılaşmayı da 3-0 kazandı. Mücadelenin en değerli oyuncusu (MVP) sarı-siyahlılar’ın İsveçli smaçörü Isabelle Haak seçildi. VakıfBank, C Grubu’ndaki üçüncü maçında yarın TSİ 21:30’da Bulgaristan ekibi VC Maritza Plovdiv’le karşı karşıya gelecek.
MAÇIN İSTATİSTİĞİ
ASPTT MULHOUSE-VAKIFBANK: 0-3
SALON: Kolodruma Spor Salonu
HAKEMLER: Andrea Puecher (İtalya), Michail Koutsoulas (Yunanistan)
ASPTT MULHOUSE: Cazaute 6, Olinga 8, Bassoko 10, Vanjak 4, Polder 9, Bugg 3, Soldner (L), Novakovic 2, Viggars, Lamprousi, A.Haak 2
VAKIFBANK: Kübra 9, Maja 1, Gabi 13, Milena 11, Haak 17, Michelle 7, Ayça (L)
SETLER: 18-25, 16-25, 18-25
SÜRE: 64 dakika (21′, 20′, 23′)
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Yeni Nesil Komedi Dizisi “Aile Şirketi’’ Ekibi İkinci Sezon Çekimleri İçin Kamera Karşısına Geçti
İzleyicilerine diledikleri zaman diledikleri içeriğe ulaşma imkânı sağlayan internet tabanlı içerik platformu beIN CONNECT’te yayınlanan ve ilk sezonuyla “En çok izlenen içeriklerin” arasına girmeyi başaran Aile Şirketi’nin yeni sezonu çok yakında başlayacak.
Türkiye’nin lider dijital platformu Digiturk’ün internet tabanlı içerik platformu beIN CONNECT’te yayınlanan ve ilk sezonuyla harika bir izlenme performansı çıkaran “Aile Şirketi”, 2. sezon hazırlıklarına başladı. beIN ORIGINAL içeriği olan, eğlenceli senaryosu ve güçlü oyuncu kadrosuyla dikkat çeken yeni nesil komedi dizisi “Aile Şirketi” ekibi 13 Kasım’da 2. sezon çekimleri için kamera karşısına geçti.
beIN CONNECT’in her yeni bölümüyle birlikte izleyici sayısını artırmayı başaran ve başrollerinde Emrah Kaman, Özlem Öçalmaz, Eslem Akar, Can Sipahi, Cihan Durmaz ve usta oyuncu Müfit Kayacan’ın yer aldığı, yapımcılığını 25 Film’in üstlendiği dizide, Hande (Özlem Öçalmaz), turizm sektöründe profesyonel bir iş kadınıdır. Babasından aldığı destek sayesinde Hai Turizm adında bir turizm acentesi açan Hande’ye koşulan tek bir şart vardır, o da kardeşi Harun (Emrah Kaman) ile çalışmak. Senaryosu ve oyuncu kadrosu ile izleyicilerden tam puan alan ‘Aile Şirketi’, ikinci sezonunda da izleyenleri güldürmeye devam edecek.
Ortalama 20 dakikadan oluşan bölümleriyle, yönetmenliğini Koray Şahin’in yaptığı; senaryosunu Murat Kaman ve Emrah Kaman’ın birlikte kaleme aldığı yeni nesil komedi dizisi Aile Şirketi’ni izlemeyenler ya da tekrar izlemek isteyenler için ilk sezonun tamamı beIN CONNECT’te.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Netflix, The Witcher’in ikinci sezonundan Anya Chalotra’nın ilk görsellerini paylaştı
Netflix, The Witcher’in ikinci sezonun ana karakter üçlemesinin son iki görüntüsünü paylaştı. Son paylaşılan karelerde, Anya Chalotra’nın hayat verdiği Vengerberg’lü Yennefer yer alıyor.
Sodden Tepesi Savaşı’nın ardından zincirlenen büyücünün dönüşü görünüyor… Peki bu Yennefer’in kaderini nasıl etkileyecek?
The Witcher hakkında:
Dünyaca ünlü kitap dizisinden uyarlanan The Witcher destansı bir ailenin epik öyküsünü konu alıyor. Yalnız bir canavar avcısı olan Rivialı Geralt, insanların yaratıklardan bile daha kötü olabildiği bir dünyada kendine yer edinmeye çalışmaktadır. Ancak kader onu güçlü bir büyücü ve tehlikeli bir sırra sahip genç bir prensesle karşılaştırır. Üçlü, artık her geçen gün daha da vahşi hale gelen bu kıtada birlikte yürümeyi öğrenmelidir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Netflix, The Witcher’in ikinci sezonundan Henry Cavill’in ilk görsellerini paylaştı
Netflix, heyecanla beklenen The Witcher’ın ikinci sezonundan ilk görselleri paylaştı. Çekimleri İngiltere’de devam eden diziden yayınlanan görsellerde Henry Cavill’ın canlandırdığı Geralt of Rivia karakteri yer alıyor.
Peki ikinci sezonda Prenses Cirilla ve Vengerberg’lü Yennefer’i neler bekliyor? Çok yakında…
The Witcher hakkında:
Dünyaca ünlü kitap dizisinden uyarlanan The Witcher destansı bir ailenin epik öyküsünü konu alıyor. Yalnız bir canavar avcısı olan Rivialı Geralt, insanların yaratıklardan bile daha kötü olabildiği bir dünyada kendine yer edinmeye çalışmaktadır. Ancak kader onu güçlü bir büyücü ve tehlikeli bir sırra sahip genç bir prensesle karşılaştırır. Üçlü, artık her geçen gün daha da vahşi hale gelen bu kıtada birlikte yürümeyi öğrenmelidir.
The Witcher S2 hakkında:
Yennefer’in hayatını Sodden Savaşı’nda kaybettiğine inanan Geralt of Rivia, Prenses Cirilla’yı bildiği en güvenli yere, doğduğu eve Kaer Morhen’e getirir. Kıta’nın kralları, elfleri, insanları ve şeytanları onun duvarlarının dışında üstünlük için çabalarken, Cirilla’yı çok daha tehlikeli bir şeyden korumak zorundadır: kızın içinde sahip olduğu gizemli güçten.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Perakende sektörü olası ikinci Covid-19 dalgasına hazır mı?
Koronavirüs salgını, en çok perakende sektörünü etkiledi. Salgında doğru zamanda doğru hamlelerle süreci lehine çeviren de oldu zarar gören de. Peki perakende sektörü neler öğrendi ve gerçekten olası ikinci dalgayla karşılaşmaya hazır mı? Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre yeni bir salgın dalgasına perakendeciler eskisinden çok daha hazır. Online siparişler artarken AVM’ler teslimat noktasına dönüşebilir…
Koronavirüs salgını nedeniyle perakende sektöründe yeni bir çağ başladı. Salgının ilk döneminde temel gıdada stok sorunu yaşanırken alışveriş merkezleri tamamen kapılarını kapattı. Karantina döneminden sonra herkes yeni normale alışırken bu kez ikinci salgın dalgasının ayak sesleri duyulmaya başlandı. Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa’da ve ABD’de hasta sayısı giderek artarken ülkeler yeni kısıtlamaları gündeme almaya hazırlanıyor.
Peki perakendeciler olası yeni bir salgın dalgasına hazır mı? Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre perakendede köklü değişiklikler var. Uluslararası markalara 43 ülkede perakende analitiği hizmeti veren REM People’ın CEO’su Bülent PEKER, olası ikinci dalgaya karşı perakende sektöründe yaşanabilecekleri anlatıyor:
E-ticarete yatırım yaptılar
Pandeminin ilk dalgasında geleneksel perakende mağazaları zarar gördü, ancak e-ticaret küresel ölçekte gelişti. Daha fazla perakendecinin e-ticarete yatırım yapmasıyla online rekabet arttı. Bu süreç, daha yaratıcı ve etkileşimli olacağına inandığımız e-ticaret platformlarının dönüşümü ile sonuçlanacak. Perakende dünyası yeni bir salgına karşı artık eskisinden çok daha hazır.
AVM’ler ne yapacak?
Başka bir pandemi krizi çıkarsa en çok alışveriş merkezleri etkilenecek. Ziyaretçi sayıları azalırsa satışlar düşecek ve kiralarda büyük bir sorun ortaya çıkacak. Peki alışveriş merkezleri kiracılarının satışlarını artırmalarına nasıl yardımcı olabilir? Cevap yine online’da! Şimdiye kadar alışveriş merkezlerinde barındırdıkları markaları sunan web siteleri vardı, ancak şimdi e-ticareti sayfalarına entegre etme zamanı geldi. E-ticaret sunan eğlenceli etkileşimli alışveriş merkezi web siteleri oluşturmak, kiracılara büyük ölçüde fayda sağlayabilir ve satışlara yardımcı olabilir.
E-ticaretin alternatifi ne?
Lojistik, teslimat veya ödeme süreçleri nedeniyle e-ticarete yatırım yapmaya hazır olmayan perakendeciler ve alışveriş merkezleri için bir alternatif sipariş ve teslimat hizmeti olabilir. Tabii ki bu uygulamada da perakendecinin, tüketicilerin ürünlerini online olarak sipariş etmelerine ve mağazalardan almalarına olanak tanıyan bir web sitesine sahip olması gerek. Bu yöntem alışveriş merkezleri tarafından da düşünülmeli. Böylece mağazalarda geçen süre azalacağı için sağlık ve güvenlik sorunlarını da azaltacak.
Sosyal medya olmazsa olmaz!
Online alışveriş artarken, perakendecilerin ürünlerini tanıtma şeklini bulundukları bölgelere göre adapte etmesi gerekiyor. Instagram ve Facebook gibi sosyal medya platformları, uygulamalarında e-ticaret hizmetlerini halihazırda uygulamaya başladı. Bloggerlar, YouTuber’lar ve diğer sosyal medya etkileyicilerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulacak.
Peki eski günlere geri dönebilecek miyiz?
Bazıları bu değişikliklerin geçici olacağını ve pandemi sona erdiğinde her şeyin eskiye döneceğini düşünebilir. Ancak bazıları bunun olmayacağını iddia ediyor. Tüketiciler çevrimiçi alışverişe alıştıkça, tüketici davranışı yeniden programlanacak. Evet, geleneksel mağazalara da ihtiyaç duyulacak, ancak daha çok showroom mantığında olması amacıyla mağazalarının boyutunu küçültebilirler. Alışveriş merkezleri yine de ziyaretçileri çekecek, ancak amaçları her zamankinden daha çok ziyaretçilerine sosyal, boş zaman ve eğlence deneyimi sağlamak olacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Kıbrıslı rock grubu GANCELLİ ikinci single’ı ile adım adım geliyor!
Kıbrıs’ta 2014 yılında kurulan Türkçe Rock Grubu Gancelli’nin “Yeni Bir Dünya İstiyorum”’dan sonra “Re-Chord” etiketli yeni bestesi “Beni Unut Gitsin” tüm dijital platformlarda yayımlandı.
Demir bahçe kapısı anlamına gelen “Gancelli”, Vokal+Gitar Ufuk AYDOĞAN, Elektro Gitarda Mert TALUĞ, Bass Gitarda Osman İbrahim ŞEN, Klavyede Mehmet İZBUL ve Davulda Can KELİK’den oluşuyor.
Kayıtları “Re-Chord” stüdyosunda tamamlanan “Beni Unut Gitsin”in mix ve mastering’inde Emre Yazgın’ın imzası var. Şarkının sözleri grubun solisti Ufuk AYDOĞAN’a, müziği ise GANCELLİ’ye ait. Les Ambessadour Hotel’de çekilen klibin yönetmenliğini Gökhan Onurlu yaparken klipte Hatice Mavideniz, Ayşe Aytekin, İzem Sevdalı ve Kadir Aşkar rol aldı
NEDRET HOTUN – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)