Grup Koridor uzun bir aradan sonra yeni teklisi ‘’Ölüm Yıl Dönümü’’ (Çukur) 18 Aralık 2020 tarihinde KYMY Production etiketiyle tüm dijital müzik platformlarında yayınlandı. Söz ve müziği Tolga Atkın ve Kenan Yılmaz’a ait olan “Ölüm Yıl Dönümü” Kenan Yılmaz tarafından aranje edildi.
Tolga Atkın; “Çok heyecanlıyız uzun bir aradan sonra yeni bir çalışmayla sevenlerimizin karşısına çıkıyoruz, klip çalışmamızı da bitirdik. Bursa’nın İznik ilçesinde çekilen klip videomuzu yakında tüm sevenlerimizle paylaşacağız.”
Grup Koridor Hakkında
Türkiye’den Almanya’ya işçi olarak giden ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen Tolga Atkın, ailesinin Türkiye’ye dönme kararıyla eğitimi yarıda kalmış ve ilköğrenimini Sakarya’da tamamlamıştır. Bursalı olan sanatçı, Orta ve Lise öğrenimini (1991-1996) Bursa’da tamamlamıştır. Müzik tutkusu çocukluk yıllarında şarkılara süpürgeyle eşlik ederek başlamış, zorlu hayat şartları müzik eğitimi almasına engel olmuş ve ilk enstrümanını araba yıkamacısında çalışmaya başlayarak biriktirdiği paralarla alabilmiştir.
ilk bestesini 16 yaşında yapmıştır. Çevresinde ki arkadaşlarının yardımlarıyla gitar çalmayı öğrenmiş ve şarkılar yazmaya başlamıştır. Askerlik görevi için Tunceli’nin Hozat ilçesine giden sanatçı ( 2000-2002 ) görev yaptığı günlerden birinde yeni bir şarkı yazmış ve müzisyen arkadaşlarıyla bir araya gelerek kaset çalara basit bir kayıt yapmıştır, hatıra olsun diye yapılan bu kayıt tüm askeriye tarafından kısa sürede farkedilmiş ve dilden dile dolaşmaya başlamıştır. Askeri radyo tarafından daha iyi bir kayıt teklif edilmiş ancak yayınlamak için sanatçının ismini kullanmak yerine, başka bir isim bulması istenmiştir. Bu isteğin sebebi bölgenin olağanüstü hal durumunda olmasıdır. İlhan İrem hayranı olan sanatçı, en sevdiği şarkılardan biri olan, ‘’Merhaba Koridor’’ un etkisiyle, ”Grup Koridor’’ ismini kullanmış, ”Senin O Gözlerin Var ya’’ adlı şarkı radyoda yayınlanmaya başlamıştır. Tuncelinin çeşitli ilçelerine de yapılan yayınlarda sivil halk şarkıyı fark etmiş ve radyonun telefonları kilitlenmiştir. Askerlik görevi biter bitmez Boğaziçi Müzik Yapım’ın sahibi, Ozan Oskay tarafından fark edilen sanatçı, İstanbul’a gelerek ilk albüm anlaşmasını yapar. (2007) ‘’Senin O gözlerin Var ya’’ Boğaziçi Müzik Yapım etiketiyle yayınlanır.
2008 yılında Müyap Müzik ödüllerinde,’’dijital’’ alanda yapılan satışlar sonucu ödüle layık görülür. 2009 yılında Seyhan müzik etiketiyle, ’’Ölmem mi’’ albümü, 2010 yılında, Elenor müzik etiketiyle, ’’Tanrım’’ albümü, 2013 yılında, Cinan müzik etiketiyle, ‘’Nerde Kalmıştık’’ albümü 2016-2020 yılları arasında, KYMY Production etiketiyle, ‘’Senin O Gözlerin Var ya akustik’’ ‘’Aşk ve Şarap’’ ve ‘’Ölüm Yıldönümü’’ teklileri müzik piyasasında ki yerlerini almıştır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: Sona
Uluslararası Yatırım Zirvesi ‘Start-up’ların Küreselleşmesi’ paneliyle sona erdi
Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) SOCAR Türkiye’nin ana sponsorluğunda SAP, Boeing, Fiat, Kale Grubu, OYAK Renault Otomobil Fabrikaları ve PepsiCo’nun sponsorluğunda düzenlediği Uluslararası Yatırım Zirvesi’nin son gününde Start-up’ların küreselleşme yolculuğu konuşuldu.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) SOCAR Türkiye’nin ana sponsorluğunda SAP, Boeing, Fiat, Kale Grubu, OYAK Renault Otomobil Fabrikaları ve PepsiCo’nun sponsorluğunda düzenlediği ve ABD’den Çin’e kadar tüm dünyadaki uluslararası doğrudan yatırımların geleceğine dair güçlü öngörülerin paylaşıldığı Uluslararası Yatırım Zirvesi ‘Start-up’ların Küreselleşmesi’ paneli ile sona erdi.
Zirvenin son gününün açılış konuşmasını Ericsson Türkiye Genel Müdürü Işıl Yalçın, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin ve Siri Kurucu Ortağı Tom Gruber yaptı.
Türkiye’de 130 yıllık geçmişe sahip olan Ericsson Türkiye’nin Genel Müdürü Işıl Yalçın, Dolmabahçe Sarayı’na döşedikleri telefon hattının bugün hala çalıştığını kaydetti. Türkiye’de 3 adet Ar- Ge merkezleri olduğunu anlatan Yalçın, “Ek olarak 2018’de TÜBİTAK’ın da katkılarıyla İstanbul’da Ericsson Araştırma Laboratuvarı’nı açtık. 3 Ar-Ge merkezimizde çalışan 800’den fazla Ericsson mühendisi son teknolojiler veoperatörlerimizin isteklerine cevap verecek çözümler üzerine çalışıyor. Ar-Ge merkezlerimizde TÜBİTAK, akademi dünyası ve yerel şirketler ile birlikte Türkiye’deki inovasyon ekosisteminin ve teknolojinin gelişmesini destekliyoruz. KOBİ’ler ve Start-up’lar da bu ekosisteminönemli parçaları. Bizler Start-up’lara, uluslararası Ar- Ge projeleri aracılığıyla, küresel ekosisteme katılmaları için yardımcı oluyoruz. İnanıyorum ki bizim gibi küresel şirketlerin katkıları teknoloji ve inovasyona odaklanan KOBİ’lere ve Start-up’lara küresel inovasyon ekosisteminin bir parçası olmaları ve teknoloji trendlerini yakalamaları için yardımcı oluyor” dedi.
Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi ‘Bulut’tan gelecek
Düşünen, hayal eden ve yapan insanların kendi platformlarını kullanarak kalıcı etkileri olan şeyler yaratmalarının çok değerli olduğuna dikkat çeken Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin, “İnovasyonun gerçekten anlamlı, etkili ve kalıcı olması için aynı zamanda kapsayıcı, güvenilir, sorumlu, uygulanabilir ve ölçeklenebilir olması gerekiyor. Girişimcilik, çok sayıda farklı unsurla ilişkili ve yönetimi zorlu olabilen bir alan. Bu nedenle girişimcilerin önceliklerini iyi belirlemeleri gerekiyor. Teknoloji, finansman, piyasalar, bilgi, beceriler ve hizmetler, girişimcilerin eşit düzeyde önem vermesi gereken ilk 6 başlık olarak sıralanabilir. Öte yandan girişimcilerin temel dijital becerilerini geliştirmesi de son derece önemli. Bu da okullarda başlamalı. Öğrenciler bilgisayar bilimleri ve sorun çözme gibi geleceğin becerileri ile erken yaşta tanıştıklarında, gelecekte dijitalin gelişimine katkı sağlayacak işler kurma konusundaavantaj sahibi oluyor. Biz, inovasyonun başına insanı koyan, toplumsal faydaya katkıda bulunan kapsamlı, yaratıcı, kapsayıcı, yenilikçi ve sürdürülebilir çalışmalara öncelik veriyoruz. Bunun için de yapay zeka ve bulut teknolojilerinin önemini daha iyi idrak etmemiz gerekiyor. Bu sebeple Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesinin Bulut’tan geleceğini sürekli vurguluyoruz” diye konuştu.
10 yıl arayla iki farklı Start-Up kurduğunu ifade eden Siri Kurucu Ortağı Tom Gruber, her ikisi için de başarı yollarını şu şekilde açıkladı: “Başarıların ilk ve en önemli adımı net bir insan ihtiyacını karşılamak. Sonraki adımlar ise, Ortaya çıkaracakları ürün hakkında güçlü bir vizyonlarının olması, bu ürünü nasıl üreteceklerini bilmeleri, tarihin doğru zamanında doğru bir ürün ortaya çıkarmaları, değişen ekosistemde yönünü belirleyebilmek.”
Vizyona sahip insanlar müthiş bir değişim yaratabilir
Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü Next Billion Ventures Kurucu Ortağı Christopher M. Schroeder’in üstlendiği ‘Start-up’ların Küreselleşmesi’ başlıklı panele geçildi.
Sequoia Ortağı Pieter Kemps, paneldeki konuşmasında gelişmiş ve gelişmekte olan pazarlar arasındaki farkları anlattı. Avrupa ya da ABD’den daha olgun pazar ve yerleşik bir altyapı olduğunu anlatan Kemps, “Dolayısıyla ilerlemek istediğinizde daha doğrusal bir rota izlemeniz mümkün. Asya’da durum biraz daha muğlak. Çok daha akışkan hatta kaotik bir ortam var. Labirent çizer gibi ilerleme söz konusu. Şirketler ilk baştaki hedeflerinden çok daha farklı bir noktaya gelebiliyorlar. Dolayısıyla bir tarafta çizgi modeli diğer tarafta labirent modeli var gibi görüyoruz. Biz 6-7 ülkede aktifiz. Pazarın boyutu, kurucuların becerileri, tüketicinin ürün ya da hizmete ilgi göstermesi son derece önemli. Bu faktörler hem gelişmiş hem de gelişmekte olan pazarlarda benzer. Küresel oyuncular ile baş etmek için ürününüzün çok iyi olması gerekir ama yerel bilgi son derece önemli” dedi.
Gelişmekte olan ülkelerde Fintech konusuna odaklandıklarını belirten Vostok Emerging Finance CEO’su David Nangle, şunları belirtti: “Brezilya, Türkiye, Rusya gibi bazı gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelere benziyorlar aslında. O yüzden Fintech alanında yaptığımız şey büyük ölçüde kes-yapıştır ve adapte et şeklinde oluyor. Büyük şirketler Türkiye’ye girmek istediklerinde yerel ayrıntıları göremiyorlar. Bu da bizim o pazara girmemiz için bir alan yaratıyor. Henüz finansal hizmetlerin çok daha zayıf olduğu Afrika, Pakistan gibi bölgeler var. Burada başka bir strateji söz konusu. Gerçek anlamda finansal eğitim gündeme geliyor. Kredi, yatırımdan önce insanların parayı internette kullanma deneyimleri yok.”
Telefon bağlantıları konusunda dünyadaki seyahat eden insanların hep aynı sıkıntıyı yaşadığını ifade eden Airalo Kurucu ve CEO’su Ahmet Bahadır Özdemir, “Seyahat eden insanlar telefon görüşmesi yapma konusunda sıkıntı yaşıyordu. Dünya çapında yılda 1.2 milyar insan yolculuk yapıyor. Bu insanların yüzde 55’i roaming’ini açmıyor. Gittiği ülkede yerel bir ucuz sim kart almaya çalışıyor. Roaming açanlar ise ülkelerine geri döndüğünde çok büyük bir telefon faturası ile karşı karşıya kalıyorlar. Biz de bu konuda bir çözüm ortağı olabiliriz diye düşündük. Elektronik sim kartları (eSIM) en baştan itibaren 190 ülkeyi kapsayacak şekilde başladı. Her yerde eSIM hizmeti alma şansınız var. Biz şirketi kurduktan 3 ay sonra 162 ülkeden insana hizmet vermiştik bile. Meselenin doğası bizi en baştan itibaren küresel olmaya itti. Küreselleşmek bizim için çok da zor olmadı” diye konuştu.
Dünya çapında yaptığı yolculuklarda bir vizyona sahip insanların müthiş bir değişim yaratabildiğini gördüğünü söyleyen Power X Kurucu ve CEO’su Manuel Schoenfeld, “Mesela Çin’de çalıştığım günlerde bir kadın ile tanışmıştım. Kendisi otistik çocuklara yönelik bir merkez kurmuştu. Kendi çocuğuna destek vermek için kurmuştu aslında bu girişimi. Fakat giderek Çin’in farklı yerlerindeki binlerce çocuğa destek verir hale gelmişti. Mars’a roket gönderme yönündeki vizyon da böyle bir mütevazi bir yerden başlayıp, giderek gerçek hale gelecek. Benim vizyonum herkese daha fazla güç vererek, hep birlikte iklim değişikliğine karşı mücadele etmek. Su ısıtıcıları müthiş bir enerji deposu bir taraftan. Enerjiyi daha verimli bir şekilde kullanmak için daha gelişkin su ısıtıcıları ürettik. Yapay zeka sayesinde çok daha fazla enerji tasarrufu sağlıyor bu araçlar. Bu su ısıtıcılarını birer batarya gibi kullanabiliyoruz. Bu tür bir batarya Almanya’daki ormanlardan daha fazla karbondioksit tutabiliyor” şeklinde konuştu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Beykoz 2020 Sempozyumu Sona Erdi
İstanbul’un en köklü ilçelerinden Beykoz’un geçmişi, bugünü ve geleceğinin alanında uzman 128 bilim adamının katılımıyla derinlemesine masaya yatırıldığı, ilçenin geleceğine ışık tutan “Beykoz 2020 Sempozyumu” (27- 29 Kasım) sona erdi.
Beykoz Belediyesi tarafından ilçenin zengin tarihi ve kültürel birikimine, sosyo-ekonomik ve manevi hayatına bilimsel ve derinlikli bir bakış sunmak, coğrafi ve stratejik avantajlarına dikkat çekmek amacıyla bu yıl ikincisi düzenlenen sempozyumda ilçeye dair bilinmeyenler gün yüzüne çıktı.
“Beykoz 2020 Sempozyumu” her alanda ilçenin dinamiklerini harekete geçirmenin yanı sıra bilimsel çalışmalar ve akademik deneyimin öncülüğünde geleceğine yön vermeyi de amaçladı.
128 Bilim Adamı, 17 Oturum, 67 Tebliğ
Tarihten edebiyata, mimariden coğrafyaya kadar farklı disiplinlerden 128 bilim adamının, 17 oturum ve 67 tebliğiyle katıldığı buluşma bu yıl “coğrafya, beşeri coğrafya, jeoloji, sosyoloji, tarım” alanlarına odaklandı.
Salgın koşulları dolayısıyla fiziksel ortamdan sanal ortama taşınan sempozyumda yer alan tüm oturumlar kurumun sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı. “Beykoz 2020 Sempozyumu” bu açıdan Türkiye’de gerçekleşen en büyük çevrimiçi organizasyon oldu.
Sempozyum Tertip Heyeti Başkanı Prof. Dr. İsmail Coşkun: “Ayrıntıya İnen Spesifik Çalışmalar Gerçekleştirdik”
Beykoz’a dair hazine değerinde bilgilerin sunulduğu kapanışında Sempozyum Tertip Heyeti Başkanı Prof. Dr. İsmail Coşkun: “ Bir ilk olan 2019 Sempozyumu, Beykoz’un tarihine ve toplumsal yapısına ilişkin, kurumsal, ilçedeki politikalara ışık tutmak üzere bir yüzey araştırmasıydı. Bu yıl biraz daha spesifik, derinleşen, akademik etki katsayısını artıran çalışmalar gerçekleştirdik. Kapsamındaki zenginliğin derine inmesini amaçladık. Beykoz’un jeolojikyapısından, risk alanlarına nüfus yerleşmelerine, sularına, demografik yapıdan coğrafi yerleşme tarihine sosyolojiye kadar bir çok konuya odaklandık.Salt bir çağrıya çıkılarak bir sempozyuma davetle çalışılmadı, en başından beri belli noktalara odaklanıldı. Aralık ayı itibariyle sempozyum sonuçlarını paylaşmayı istiyoruz.Bu vesileyle organizaysonun gerçekleşmesinde emeği geçen Beykoz Belediye Başkanımız Murat Aydın olmak üzere, tüm bilim insanlarımıza teşekkür diyorum” dedi.
Beykoz Belediye Başkanı Başkan Murat Aydın: “Bilgiye Ulaşmak İçin Düzenledik”
Beykoz Sempozyum Başkanı ve Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın: “Biz Beykoz’a dair bilgiye ulaşmak istiyoruz. İnsanlar gibi kentlerin de hafızası vardır ve geçmişteki yaşanmışlıkların mutlaka geleceğe aktarılması gerekir. O yaşanmışlıklar kültür birikimi geleceğe aktarılırsa toplum nereye gideceğini bilir. İşte biz Beykoz’da bunu yapmak bunun istiyoruz ki gelecek nesiller bu topraklarda daha mutlu şekilde yaşasınlar. Sempozyumun gerçekleşmesi için bize yetki veren baştakıymetli hemşehrilerim olmak üzere, tüm bilim kurulu ve tertip kurulu üyeleri ile emeği geçen çalışma arkadaşlarıma tek tek teşekkür ediyor, ülkemize, şehrimize ve ilçemize tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.”şeklinde konuştu.
Beykoz 2020 Sempozyumu’nda sunulan tüm bilimsel tebliğler, geçen yılki buluşma sonrasında olduğu gibi, ilçeye dair projelerin hazırlanmasında rehberlik etmek üzere bir kitapta toplanarak kayıt altına alınacak.
Beykoz Belediyesi, daha iyi bir geleceğin kurulmasını amaçladığı sempozyumlar serisine gelecek yıl yeni bir organizasyonla devam edecek.
İSTANBUL – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
11. Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Ulusal Beste Yarışması’nın başvuruları 25 Aralık’ta sona erecek
İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV) kurucu başkanı Dr. Nejat F. Eczacıbaşı adına iki yılda bir düzenlediği Ulusal Beste Yarışması’nın on birincisinin başvuruları 25 Aralık 2020 Cuma günü sona erecektir. On birinci yarışmanın viyolonsel konçertosu dalında düzenlendiğini hatırlatan yarışma Genel Sekreteri, İKSEV Yönetim Kurulu üyesi, dramaturg Serdar Ongurlar, içinde bulunduğumuz küresel salgın koşulları dikkate alınarak eserlerin sekiz kopya basılı olarak değil CD’ye kaydedilerek gönderilmesini istedi. Ongurlar, ilk eleme toplantısının zoom üzerinden yapılacağını belirterek, katılımcıların şartnamedeki koşulları eksiksiz yerine getirerek eserlerini 25 Aralık 2020 Cuma günü saat 17.00’ye kadar Mithatpaşa Caddesi No: 861. Kat 7 Daire 7 Göztepe- Konak- İzmir adresine göndermeleri gerektiğini bildirdi.
Gürer Aykal (Orkestra Şefi), Erdoğan Davran (Solo Çellist), Çağ Erçağ (Solo Çellist), Turgay Erdener (Besteci), Rengim Gökmen (Orkestra Şefi), Hasan Uçarsu (Besteci ) ve Serdar Yalçın’dan (Besteci-Orkestra Şefi) oluşan seçici kurul Şubat ayı içinde zoom üzerinden yapacağı ilk değerlendirme toplantısında “Finale Kalan Eserleri” belirleyecektir. Yarışma, 34. Uluslararası İzmir Festivali’nde yapılacak Final Konseri ile sonuçlanacaktır. İKSEV, seçici kurul, eseri seslendiren orkestra üyeleri ve dinleyicilerin oylarıyla belirlenecek birinciye 15.000 TL, ikinciye 9.000 TL ve üçüncüye 6.000 TL ödül verecektir. Yarışma konseri İKSEV tarafından CD haline getirilecektir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, “Konya Yolu’nda Sona Geldik”
Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, Karayolları 4. Bölge Müdürü İlhan Aytekin ile bir araya gelerek projeyi yakından inceledi.
İnşaatı devam eden Konya Yolu Gölbaşı İlçe Merkezi Alt Geçit Projesi’ni yakından inceleyen ve 2018 yılında başlanan projede artık sona yaklaşıldığını söyleyen Ramazan Şimşek “Bugün Karayolları 4. Bölge Müdürümüz İlhan Aytekin ile bir toplantı gerçekleştirerek, önümüzdeki ay açılacak olan Konya Yolu Alt geçidi ile ilgili detayları görüştük. Toplantıda atılan adımların ve açılacak olan alt geçidimizin şimdiden vatandaşlarımıza ve ilçemize hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz” dedi.
Geri sayım başladı
Tamamlanacak olan Konya Yolu Projesi sayesinde ulaşımın rahatlayacağına vurgu yapan Ramazan Şimşek “Gölbaşımızın güzelliğine yakışan bir projemizde daha sona yaklaşmanın haklı gururu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Projemiz, yapım aşamasında verdikleri büyük özveri için özellikle Gölbaşılı hemşehrilerimiz ve bölge esnafımıza; projenin yapım aşamasından son aşamasına kadar desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederim” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Malatya Kayısısına Değer Katacak Projede Sona Yaklaşılıyor
Malatya Büyükşehir Belediyesi kayısı üreticilerinin ürünlerinin değerinde satılması ve üreticinin mağdur edilmemesi amacıyla büyük bir projeye imza atıyor. Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk ve Borsası Projesi’nin inşaatının biran önce tamamlanabilmesi için çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. Malatya Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk ve Borsası Projesinin tesisleri arasında; kuru kayısı depolama binası, laboratuvar binası, idari bina, kantar, su deposu, giriş kontrol binası ve güneş enerjisi santralinin kurulumu yer alıyor. 38 dönüm arazi üzerinde yapımı devam etmekte olan projenin toplam kapalı alanı yaklaşık 12 metrekareden oluşuyor. Proje ilimizin en önemli geçim kaynaklarından ve ihraç ürünlerinden olan kayısının kalitesine göre sınıflandırılarak modern altyapıya sahip sağlıklı ortamlarda depolanmasına, daha iyi şartlarda pazarlanmasına ve ilimizin kayısı ticaretinde çok önemli bir merkez olmasına büyük katkılar sağlayacak. Kayısıda fiyat istikrarını sağlamak ve uygun koşullarda finansman teminini oluşturmak suretiyle üreticilere önemli destekler sağlayacak olan projenin inşaat çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Projenin Kaba inşaat çalışmaları ile Güneş Enerjisi Santrali kurulum çalışmaları %75 seviyelerine, mekanik ve elektrik işleri %20, altyapı ve çevre düzenlenmesi işleri % 50 oranında tamamlandı. Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk ve Borsası Projesi, Toplam kapasitesi 5 ton olan ve her biri 500 ton kapasiteli 10 adet soğuk depo ünitesini içerecek şekilde inşa ediliyor. Çok modern ve otomatik bir soğutma ve iklimlendirme sistemiyle donatılacak soğuk depo üniteleri hem gün kurusu kayısı hem de kükürtlü kayısının hijyenik, standartlara uygun olarak nem, kükürt ve kalitesinde herhangi bir kayıp yaşanmadan depolama imkanı sunacaktır. Kuru Kayısı Lisanlı Depo Projesi kapsamında depolama ve işletmesinde enerji gideri önemli bir etken olmakla birlikte, bu enerji sarfiyatının en az seviyelere düşürülmesi için proje kapsamında yaklaşık 1 MW’lık Güneş Enerji Santrali de inşa ediliyor. Proje kapsamında, Kuru kayısı ürününün ihracat standartlarını sağlamaya yönelik, gerekli olan ürün analizlerinin yapılacağı yetkili sınıflandırıcı laboratuvarı ile birlikte ürünün işlenmesi ve paketlemesine yönelik kayısı işleme hattının modern bir şekilde donatısıyla kurulması sağlanacaktır. Ayrıca, kurulacak Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk sistemi üzerinden kuru kayısının uluslararası pazara açılmasını sağlayacak Borsa platformunun da kurulumu sağlanacaktır. Uzun: Kayısıya hak ettiği değeri katacak projelerimiz devam edecek Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk ve Borsası Projesi çalışmalarının geldiği son durum ile ilgili bilgiler aktaran Hibeler Şube Müdürü Bayram Uzun, “Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk ve Borsası Projesi AB tarafından finanse edilen yaklaşık maliyeti 13 milyon 600 bin Euro’luk bir bütçeye sahip. Malatya ekonomisinde büyük bir yere sahip olan kayısı, yaklaşık 65 bin ailenin doğrudan geçim kaynağını oluşturmaktadır. Yıllık 380 milyon dolar gibi bir ihracat rakamıyla hem ülke hem il ekonomisine önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle kayısıda fiziki ve teknolojik altyapıyı iyileştirecek bir projeyi hayata geçiriyoruz. Projemiz hızlı bir şekilde devam etmekte. Dünya’yı etkileyen Covid 19 salgını sürecinde Yüklenici Firmamız, Müşavir firmamız ve koordinatörlüğümüzün almış olduğu tedbirler sonucunda çalışmalarımız herhangi bir aksamaya uğramadan büyük bir hızla devam etmektedir. Projemiz kapsamında her biri 500 tonluk 10 adet soğuk hava deposu, paketleme ve işleme üniteleri, idari bina, bora, kantar ve diğer bileşenler ile teknolojik altyapıları hazır halde hizmete sunulacak. Laboratuvarımızda ihracat için gerekli bütün analizler yapılabilecektir. Proje kapsamında 1 MW’lık GES projesi kurularak enerji maliyetinden tasarruf sağlanacaktır. İnşallah Malatya kayısısını hak ettiği değere bu projemiz ile kavuşturmuş olacağız. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Selahattin Gürkan’ın çok önemsediği Malatya’yı kayısı merkezi yapma noktasında projelerimiz devam edecektir. Hazırlayacağımız yeni projelerle birlikte Malatya’yı Kayısı Kenti olarak anılmasını ve Ticarette üs haline gelmesi için çalışmalarımız devam edecek” şeklinde konuştu. SAİD YALÇIN – MALATYA / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)