Aylık arşivler: Aralık 2020

BigChefs, Hizmet İhracatı Ödüllerinde şampiyonlar arasında

Bu kapsamda, Türkiye’nin global markalarından biri olma yolunda emin adımlarla ilerleyen BigChefs, Gastronomi Kategorisi’nin şampiyonlardan oldu. Türkiye ihracatının gelişmesi, ülkemizden daha fazla markanın dünya pazarlarında söz sahibi olması için destek çalışmaları yürüten Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB), başarılı çalışmalarıyla yeme-içme sektörünün öncüsü konumundaki BigChefs’i ödüle layık gördü. Dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen BigChefs, eğitimden sinemaya, finanstan inşaata kadar çok farklı sektörlerin değerlendirildiği HİB 2019 Yılı Hizmet İhracatı Şampiyonları listesinde, Gastronomi Kategorisi’nin şampiyonları arasında yer aldı. Türk ve dünya mutfaklarının en gözde lezzetlerine kendine has yorumunu katarak hem yurt içi hem de yurt dışındaki misafirlerine farklı bir yeme-içme deneyimi sunan BigChefs, 8’i yurt dışında yer alan 66 şubesiyle misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Yatırım ve istihdam atağına devam! Ödüle ilişkin olarak bir açıklama yapan BigChefs Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Gamze Cizreli, “BigChefs olarak, Türkiye’nin hizmet ihracatı şampiyonlarından biri olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Bu ödül, bir dünya markası olma yolundaki çalışmalarımızda bize ilham ve şevk veriyor” dedi. “BigChefs olarak 3 bin çalışanımızla, Türkiye ve dünyada her yıl 7 milyonu aşkın misafiri ağırlıyoruz” diyen Cizreli, sözlerine şöyle devam etti: “Koşullar ne kadar zorlu olursa olsun, hizmet ağımızı geliştirmek adına yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Pandemi gölgesinde geçen 2020 yılında da 30 ila 35 Milyon TL’lik yatırım yaparak, 2’si yurtdışında olmak üzere, 8 yeni şube açtık ve 400 kişiye daha ek istihdam sağladık. Türkiye’nin global markalarından biri olma yolundaki çalışmalarımıza önümüzdeki süreçte hız kesmeden devam edeceğiz.” BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

A101 Türkiye'de on bin birinci markete ulaştı

 Yeni rekoru ile A101, Türkiye’deki rakiplerinin açık ara önüne geçerek yarış kulvarını dünya ligine taşıyor.   Türkiye’nin her noktasında, kaliteli ve ucuz alışveriş deneyimi sunan A101, 2020 yılında hızlı bir büyüme kaydederek erişimini daha da artırdı. 9 binden fazla market ile başlayan 2020 yılını 10 binden fazla market ile kapatan A101, Türkiye’nin en yaygın perakende zinciri olma ayrıcalığını elinden bırakmadı. A101, pek çok dünya devini de geride bırakan bu yeni rekor ile “Türkiye’nin en yaygın perakende zinciri” unvanını daha da yukarı taşıdı. CEO Erhan Bostan; “10 yıldır hizmet verdiğim A101’in istikrarlı bir şekilde büyüyerek 10 bin marketi aştığını gördüğüm için çok mutluyum. Yeni yatırımlarla müşteri deneyimini sürekli iyileştirmeyi ilke edinerek çalıştık ve bugün 10 binden fazla mağaza ve 60 bin çalışan ile Türkiye’nin en büyük 15 şirketi arasına yerleştik, dünya şampiyonlar liginde devlerle yarışıyoruz.” dedi. Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde faaliyet göstererek en yaygın perakende zinciri unvanını elinde tutan A101, Erhan Bostan liderliğinde yıllar boyunca büyük atılımlar gerçekleştirdi. Mağaza sayısını Türkiye’deki herkesin erişebileceği şekilde artırarak markayı büyüten A101, Türkiye’nin dört bir yanındaki marketleri aracılığıyla sunduğu bol çeşitli ve yenilikçi ürünlerle müşterilerinin hayatlarını zenginleştirirken aynı zamanda da kolaylaştırdı. Ucuz ve kaliteli alışverişin herkes için mümkün olduğunu ispatlayan A101 marketleri, faaliyet gösterdiği iş modelini geçtiğimiz on yıl boyunca tüm Türkiye’de yaygınlaştırdı. Türkiye’de kaliteli ürünlere, en ucuz bedelleri ödeyerek ulaşmanın herkes için önemli olduğunun altını çizen Erhan Bostan; Müşterilerimizin kaliteyi en ucuza alma taleplerine cevap vererek inşa ettiğimiz bu istikrarlı büyüme bizleri her zaman motive etti ve bugünlere kadar geldik. Misyonumu tamamladığımı düşündüğüm için bayrağı yılsonunda devrediyorum ve A101’in büyümesini yönetim kurulu üyesi olarak keyifle izlemeye devam edeceğim. Bayrağı devredeceğim değerli iş arkadaşım Cem Maltaş’ın bu başarıları daha da ileri götüreceği konusunda güvenim tam.” dedi. 

Doğal gaz yaygınlaştıkça hava kirliliği azalıyor

Çevreye en az zarar veren yakıt türü olan doğal gaz, yandığı zaman atık bırakmaması ve verimli kullanım sağlamasıyla da diğer yakıtları açık ara geride bırakıyor. Gelişmiş ülkelerin hava kirliliğini önlemek ve ürettiği enerjinin kalitesi bakımından büyük bir hızla doğal gaza geçtiğine, Avrupa’nın birçok ülkesinde doğal gazın köyler düzeyine kadar yayıldığına dikkat çeken Enerya Genel Müdürü Arda Beştaş, ülkemizde de doğal gazın yaygınlaşmasını milli bir görev olarak gördüklerini belirtiyor.  Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı bir rapora göre, dünya genelinde her 10 kişiden dokuzu kirli hava soluyor. 2020 yılının ilk altı ayında kapanan kömürlü termik santraller ve karantina nedeniyle trafiğin azalması bazı illerde hava kalitesini olumlu yönde etkilese de haziran ayı itibarıyla kirlilik artmaya devam ediyor.  Bu artışın en büyük sebepleri arasında ise sanayi tesisleri ve evsel ısınma amaçlı kömür kullanımı geliyor. Çevreyi en çok kirleten 3 madde doğal gazda yok Doğal gazın çevreye en az zarar veren fosil yakıt olarak hava kirliliği ile mücadelede önemli bir mihenk taşı olduğunu söyleyen Enerya Genel Müdürü Arda Beştaş şu değerlendirmede bulundu, “Çevreyi en çok kirleten üç faktör olan kükürt oksitler, is ve uçan kül parçacıkları ve yanmamış gazlar doğal gaz dumanı içerisinde bulunmamaktadır. Bunlar hem çevre hem hava kalitesi hem de insan sağlığı açısından zararlı maddelerdir. Ayrıca doğal gaz verimli bir yakıt olması sebebiyle enerji tasarrufu sağlıyor. Yandığı zaman atık bırakmıyor ve diğer yakıtlardan daha hesaplı. Kurum, is gibi atık ürünleri de olmadığı için ısı transfer yüzeyleri temiz kalıyor. Temiz olması ve içerisinde kükürt bulunmamasından dolayı birçok sanayi sektöründe doğrudan kullanılabilmesi hem sistem veriminin hem de ürünün kalitesinin artmasını sağlıyor.” Doğal gaz açısından ülke olarak şanslıyız Enerji üretimi için kullanılan kaynağın gelişmişlik düzeyinin en büyük ölçüsü olduğuna dikkat çeken Beştaş, “Kullanılan kaynağın verimliliği, doğaya ve insana olan maliyetinin düşüklüğü, sağladığı konforun yüksekliği temel kıstaslardır. Bu çerçeveden bakıldığında, tüm arayışlara cevap veren tek kaynağın doğal gaz olduğu net bir şekilde görülmektedir. Gelişmiş ülkeler hava kirliliği oluşturmaması, ürettiği enerjinin kalitesi bakımından büyük bir hızla doğal gaza geçti. Türkiye coğrafi konumu itibarıyla doğal gaz için önemli bir merkez olarak yer almaktadır. Bu ülkemizin büyük bir şansı ve bunu iyi kullanmanın her şeyden önce milli bir görev ve zorunluluk olduğuna inanıyoruz. Bunun yanı sıra enerji kaynakları ve üretim kabiliyetiyle kendine yeten bir ülke olabilmenin önemini bu süreçte daha iyi anladığımızı vurgulamak isterim. Dolayısıyla Karadeniz Tuna-1 sahasında bulunan yeni doğal gaz rezervinin sürdürülebilir ekonomik büyümeye yaratacağı değerin yanı sıra enerji sektörümüzün geleceği adına da oldukça kıymetli olduğu kanaatindeyiz. ” diye konuştu. BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Sektör liderlerinden dev bir adım daha: E-İhracatta sınırlar kalkıyor

İki lojistik devi iş birlikteliklerini artırıyor: Amaç, başlangıçta Avrupa olmak üzere tüm hedef pazarlarda Mikro ve E-İhracatın önünü açmak ve ihracatçılarımıza rekabet avantajı sağlamak.   Geçtiğimiz Eylül ayında yurtiçi taşımacılığında önemli bir iş birliğine imza atan DSV Türkiye ve Horoz Lojistik uzun süreli bir anlaşmayla mikro ihracat tarafında da güçlerini birleştirme kararı aldı. Söz konusu anlaşma; Türkiye de ki üreticiler için, ürünlerini ister geleneksel ticaret isterlerse e-ticaret kanalıyla satmış olsunlar, önce Avrupa sonra da diğer coğrafyalarda vergileri ödenmiş bir şekilde tüketicinin evine kadar uzanan tüm lojistik süreçlerini kapsamakta. “Sunulan hizmet özellikle Kobiler açısından büyük avantaj sağlıyor” DSV Türkiye Genel Müdürü Sn. Ozan Önder; “Hem hava hem de kara taşımacılığında küresel çapta sahip olduğumuz “Hızlı Kargo Yetki Belgesi“ ve “ETGB Operatör Yetkisi“ ile ülkemizdeki KOBİ’lere ve e-ticaret firmalarına operasyonel desteği artırmayı hedefliyoruz” dedi. Önder; “B2C yapılan satışlarda firma, ürünü satın alan kişinin ülkesindeki gümrükleme vergi muafiyetlerinden de faydalanılabilecek. ETGB aracılığıyla yapılan mikro ihracat işlemleri sonrasında KDV iadesi de mümkün kılınacak” dedi.   “Hedefimiz yurtdışında depo ve stok maliyetlerini sıfırlamak” Horoz Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Taner Horoz; “Bu anlaşma ile küçük koli taşımalarında özellikle 30 kg. üzeri ağır ve hacimli ürünlerin yurt dışındaki nihai kullanıcılara direk olarak ulaştırılabilecek olmasının sektörde yeni bir çığır açacağını düşünüyoruz. Hizmet, 0 – 300 kg. arası ve mal değeri 15.000 Euro’ya kadar olan tüm ürünleri kapsıyor olacak. Farkımız ise; şu an hiç kimsenin yapmadığı 30 kg’dan 300 kg‘a kadar ürünleri de tam sigorta kapsamında Türkiye’deki depodan yurt dışındaki tüketiciye ulaştırıyor olmak.  Böylece mobilya, otomotiv yan sanayi, inşaat malzemeleri ve dayanıklı gıda ürünleri gibi sektörlerin de e-ihracat pazarında büyümesine katkı sağlayabileceğiz. Bu hizmet aynı zamanda Türkiye’den yurt dışına küçük miktarlarda satış yapan firmaların B2B teslimatlarını da kapsayacak. Bu sayede sipariş lotlarının düşürülebilmesi, siparişlerin bekletip birleştirme gerekliliğinin ortadan kalkması, numune gönderimleri gibi birçok sürecin de iyileştirilerek ticaret hacminin büyütülmesinin önünü açacaktır. Aynı zamanda bu hizmet ile Avrupa’daki tüketici, ürünü üreticinin deposundan teslim aldığımız andan itibaren gerçek zamanlı izleyebiliyor olacak.” diyerek önemli bir vurguda bulundu.   Anlaşma kapsamında teslimat süreleri; – Maliyet avantajlı karayoluyla: 9-12 gün arasında  – Havayolu ve kara express servis ile hızlı teslimat: 3-5 gün arasında gerçekleşmektedir.  Ek bilgi: ETGB kapsamında kara – hava mikro ihracat işlemlerinde; – Gümrük müşavirliği hizmet bedeli oluşmaz, Gümrük işlemleri için vekalet alınmaz. – Çıkış ambar ücreti talep edilmez – İhracatçılar birliği kaydı zorunlu değildir, mal bedeli üzerinden nisbi ödemeden muaftır – Beyanname arşivi gerekli değildir. Gümrük işlemleri sonrası tescil numarasının olduğu özet beyan ekranı herhangi bir form doldurmak gerekmeksizin e-postanıza gönderilir – Bürokratik işlemler azalır, hız kazanır. (özellikle e-ticaret firmaları için) BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Antalya'da Yeni Yılda Ritimler Şehrin Kalbinden Yükseliyor

Antalya’nın premium alışveriş merkezi TerraCity, bu yılbaşını YouTube üzerinden canlı yayınlanacak DJ performanslarıyla kutluyor.  Antalya’da ayrıcalıklı alışverişin adresi TerraCity, her sene geleneksel olarak gerçekleştirdiği yılbaşı etkinliklerini bu yıl pandemi nedeniyle online’a taşıyacak. TerraCity, yılbaşında Milimaudio ve Roots iş birliğiyle elektronik müzik severler için YouTube sayfasında gerçekleştirdiği etkinlikte, DJ performanslarıyla keyifli bir gece yaşatacak. 31 Aralık’ta saat 21.30’da başlayacak TerraCity YouTube sayfasındaki etkinlik VIIA, Milimaudio, Neither Nor, Macellann ve Atakan’ın performanslarıyla yeni yılın ilk saatlerine kadar devam edecek. Bu etkinlikle TerraCity, Türkiye’de alışveriş merkezleri içerisinde ilk kez sosyal medyada elektronik müzik performansları gerçekleştirecek. ANTALYA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Koronavirüs Sindirim Sistemini de Vuruyor

İlk olarak Aralık 2019’da Çin’de ortaya çıkan ve şiddetli solunum yetmezliğine neden olan koronavirüsün neden olduğu hastalık, tüm dünyada bir numaralı sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Hastaların önemli bir çoğunluğu sindirim sistemi problemleri ve ishal şikayetiyle sağlık kuruluşlarına başvuruyor. Çünkü Covid-19’un vücuttaki pek çok sistem ile birlikte mide ve bağırsak sağlığına da olumsuz etkileri olabiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Kaplan, koronavirüsün yol açtığı sindirim sistemi sorunları hakkında bilgi verdi.   Koronavirüs vücut sistemlerini bir bir etkiliyor Besinlerin vücutta parçalanması ve kullanılmayan kısımlarının dışarı atılmasını sağlayan sindirim sistemi bir organlar topluluğudur. Ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak ve anüsü etkileyen sorunlar sindirim sistemi hastalıkladır. Koronavirüsün neden olduğu enfeksiyon ise vücuttaki birçok sistemi etkileyen bir hastalıktır. Rahatsızlığın başında sadece nefes darlığı, öksürük, boğaz ağrısı ve ateş gibi solunum sistemini ilgilendiren bir enfeksiyon olarak görülse de sadece bu şekilde olmadığı zaman içinde anlaşılmıştır.   Virüs bağırsaklarda çoğalıyor Koronavirüs vücuttaki en çok etkilediği sistemlerden birisi ise sindirim sistemidir. Viral ve bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olarak sindirim sisteminde ishal gelişebilmektedir. Bazı hastalar ishal şikayetleri ile sağlık kuruluşlarına başvurmakta, hatta bazı hastaların ishal belirtisi araştırılırken Covid olduğu ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalarda koranavirüsün bağırsaklarda çoğalma özelliği olduğu belirlenmiş, ince bağırsaklardaki emici yapıları ise bozduğu belirlenmiştir. Virüsün, bağırsaklardaki besinlerle alınan aminoasit yapısının bozulmasına neden olduğu görülmüştür. Bu hastalarda başlangıç belirtisi olarak en sık görülen ve etkisi nerdeyse bir aya kadar, bazen de daha uzun süren koku ve tat kaybı da ortaya çıkmaktadır. Geçmeyen bulantı, kusma hissi, halsizlik şikayetlerinden yola çıkılarak ya kan testi ya da göğüs tomografisi çekilerek hastaların Covid pozitif olduğu netleştirilmektedir.   İlaçların neden olabildiği şikayetler geçici Bilindiği gibi koronavirüsün neden olduğu hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar, hastalığın şiddetini azaltmak için yüksek dozda başlanmakta ve bir haftaya kadar hastalara bu ilaç verilmeye devam edilmektedir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda bu hastalığın en etkili tedavilerden birinin bu anti-viral ilaç olduğunu belirlenmiştir. İlacın en bilinen etkilerinden birisi de mide bağırsak şikayetlerini artırması ve karaciğer testlerinde çıkacak değerleri yükseltmesidir. Bu ilacı kullanan bazı hastalarda bu değerler 10 kata kadar artmakta ama genellikle hızlı bir şekilde düzelmektedir. Hastaların 3’te 1’inde az da olsa karaciğer enzim yüksekliği görülmektedir, ancak karaciğer yetersizliği ve sarılığa neden olduğu kanıtlanmamıştır. Ayrıca koronavirüsün kendisi de ‘dispepsi’ denilen hazımsızlık ve mide ağrısına neden olabilmektedir. İyileşme sonrasında hastalarda pıhtı atma riski olabileceği için aspirin veya kan sulandırıcılar, bunlar da mideye bazen dokunabilmektedir. Şikayetler şiddetli ise mide koruyucu ilaçlar verilmeli Hastalığı atlatan kişiler; geçmeyen mide ağrısı, hazımsızlık, bulantı gibi şikayetlerle hastanelerin acil servislerine ve gastroenteroloji bölümlerine başvurmaktadır. Hastalara, bu durumun geçici olduğu belirtilmelidir. Şikayetleri şiddetli olan hastalara ise mide koruyucu ilaçlar ve bağırsak hareketlerini düzenleyen ilaçlar verilmelidir. Bu rahatsızlık devam ediyorsa endoskopi yapılması tavsiye edilebilir. Kilo kaybı, ağızdan veya makattan kanama, boğazda takılma hissi, ailede mide kanseri hikayesi varsa endoskopiyi hemen olmaları önerilmelidir.   Sağlıklı beslenme çok önemli Hastalık boyunca doğru besinlerle dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır. Gün içinde bol su içilmeli, katkısız doğal besinler tüketmeye özen gösterilmelidir. Beslenme konusunda doktora danışılarak uygun bir planlama yapılabilir. BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Veysel Mutlu ve Velet’ten yeni single: Kaçar Gibi

‘Vay Delikanlı Gönlüm’ şarkısıyla kariyerinde tırmanmayı başardığı konumunu koruma konusunda istekli olan ‘Veysel Mutlu’ ve Türkçe Rap’in güçlü isimleri arasındaki ‘Velet’ yeni bir hit için güçlerini birleştirdi. ‘Kaçar Gibi’ adlı şarkı 2020’nin son günlerinde müzikseverlerle buluşan ve 2021’in hiti olmaya da aday bir şarkı.
Daha önce çıkardığı ‘Vay Delikanlı Gönlüm’, ‘Vay Anam Vay’, ‘Yana Yana’, ‘Kaldı Yarına’ gibi hit olan şarkılarıyla isminden söz ettiren Veysel Mutlu, şimdi ise ‘Kaçar Gibi’ adlı şarkıda ‘Velet’ ile güçlerini birleştirdi. İki ünlü ismin bir araya geldiği şarkının klibi pandemi kurallarına uygun bir şekilde ufak bir ekiple Mardin’de çekildi.
‘Kaçar Gibi’ adlı şarkının sözleri Decrat ve Velet tarafından yazıldı ve müziğinde de Ceydar (Ali Atınç Güngör)’ın imzası var. Klibin yönetmen koltuğunda ise İbrahim Çelik ile Veysel Aslan yer aldı. Dinazor Dağıtım etiketiyle tüm dijital platformlarda yer alan ‘Kaçar Gibi’ adlı şarkı video klibiyle de Veysel Mutlu youtube kanalında müzikseverlerle buluştu.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

KÜÇÜKKABADAYI’NIN KALEMİNDEN “GÖLGE”

İlk kitabı “Yürek Yolculuğu” ile yayım hayatına adım atan ve hemen ardından “Şimal” isimli kitabını kaleme alarak “roman yazarı” dünyasında kalıcı bir yer edinen Fatma Küçükkabadayı hedefine emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.
 
“Aslında uzun süredir yazıyorum. Ancak sadece 3’ünü kitaplaştırdım” diyen Fatma Küçükkabadayı, adeta beynindeki kitapları okuyucusuyla paylaşmayacak kadar kıskanç bir profil çiziyor. “Kıskanmıyorum hepsi doğum için zamanlarını bekliyor” diyen Küçükkabadayı, Gölge’nin tam 10 yıllık gözlem ve birikimleri sonucu vücut bulduğunu söyledi. Gölge’de olağan psikopatları “kahraman” olarak nitelendiren Küçükkabadayı, pek çok kişi için “çelişki” olarak görülen bu durumu ise “Psikopat Olmayan Kahraman Olamaz” diye yorumladı.
 
Yapabildikleriyle yazdıkları arasında doğrudan bir bağ kurulamayacağının altını çizen Fatma küçükkabadayı, “Ben hayatımda tavuk bile kesememiş bir insanım. Bırakın tavuk kesmeyi, karıncayı incitmek bile aklımdan gelmez ama romanımda birileri işi gereği ölmüş bir insanı lime lime edip otopsi yapıyor. Yazarken kurgusal dünyamda her saniyeyi birebir yaşıyorum. O kadar canlı hissettiğim için zaten kitap bu denli akıcı ve gerçekçi geliyor.” diye konuştu.
 
Yazarların her zaman yaşamlarındakileri bire bir kaleme almadığını, bazen başkalarının hayatlarından da öykündüğünü ifade eden Küçükkabadayı, “Her biri kendi konusunda uzman 10 ayrı danışmanım vardı. Bu danışmanlardan aldığım yaşanmışlık hikâyeleri üzerine yaklaşık 10 yıllıkta benim kendi gözlemlerimi ve araştırmalarımı da bir araya getirip kurgulayınca  ortaya ‘Gölge’ çıktı.
 
Gölge’yi kitaptan çok “ayna” olarak da nitelendirebileceğini vurgulayan Küçükkabadayı sözlerini söyle sürdürdü “Bildiğiniz gibi ayna karşısında kim durursa onu yansıtır. Güzel çirkin, iyi ya da kötü diye ayrım yapmadan,  olanı yansıtır. Sadece olanı… Herkes bir şeyler bulacak bu kitabın içinde. Kendini görecek ‘Gölge’ adını verdiğim aynada. Acıyla yoğrulmuş bir roman yazmış olsam da keyifle okuyacağınızı düşündüğümü belirtmek istiyorum. Çünkü ben ‘Karanlığın doğası yoktur, oraya ışık getirilmemiştir’ sözünü kendine rehber edinmiş ve bunu da kalemine yansıtan bir yazarım.” diye konuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, yeni yıl mesajı yayınladı.

Zorlu geçen 2020 senesinin bitişiyle beraber, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, yeni yıl mesajı yayınlayarak, Türkiye için iyilik, huzur ve mutluluk temennisinde bulundu. Özdağ’ın mesajında şu ifadeler yer aldı: “BÜYÜK SORUNLARIN, YENİ YILLA BERABER, YENİ ÇÖZÜMLERE KAVUŞACAĞI DÜŞÜNCESİNDEYİM” “Büyük hayallerle karşıladığımız 2020 tüm Dünya’da b üzüntülere, kayıplara ve acıya neden olurken, ülkemizde de maalesef gözyaşı ve kederle geçti. Çin’in Wuhan kentinde başlayarak Dünya’yı etkisi altına alan Koronavirüs nedeniyle 2020’nın ikinci yarısını evlerimizde ya da kısıtlamaların etkisinde nispeten kapalı bir şekilde tamamladık. Şimdi önümüzde yeni bir yıl, yeni bir mücadele var. Mücadelemizi sağlıkta, bilimde, hukukta, eğitimde, ekonomide ve nice alanlarda etkili bir biçimde devam ettirmek durumundayız. Bu noktada 2021’i umutla ve heyecanla karşılıyoruz. Türkiye olarak içerisinde bulunduğumuz büyük sorunların, yeni yılla beraber, yeni çözümlere kavuşacağı düşüncesindeyim. “TÜCCARIMIZIN, ESNAFIMIZIN, İŞLETMECİMİZİN YENİ YILDA NEFES ALMASI ŞART” Özellikle sağlık alanında, virüsle olan mücadelemiz 2021 yılında farklı bir boyut. Aşıların yeni yılda er ya da geç ülkemize ulaşacağı bir gerçek. Ancak ne kadar çabuk olursa, milletimiz için o kadar iyi. Her geçen gün insanlarımız hayatlarını kaybetmeye devam ediyor. Aşıyla beraber hayata geçirilecek 14 günlük karantina tedbirleriyle bu işi sonlandırmamız, sonlandıramasak bile ekonomideki, eğitimdeki ve sosyal yaşantıdaki olumsuz etkisini kırmamızın mümkün olacağı kanısındayım. Tüccarımızın, esnafımızın, işletmecimizin yeni yılda nefes alması şart. Aksi takdirde içinden çıkılamaz ekonomik bir duruma düşeceğiz. Bu nedenle yeni yılda, yeni hibeler, gerçek anlamda yardımcı olacak destekler de hayata geçirilmelidir. “GELECEK PARTİSİ OLARAK, MİLLETİMİZ ADINA ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ” Tünelin ucundaki ışık yakındır. 2021 yılı ile beraber erken seçim çalışmalarına da hız verilecek, ülke kan kaybından kurtarılacaktır. Yeni yılın tüm acıları ve hüzünleri geride bırakmasını temenni ediyor, Türkiye’miz ve Dünya için huzur, mutluluk, sağlık, neşe ve güzellikler diliyorum. Gelecek Partisi olarak, milletimiz adına çalışmaya, sorunlarını her alanda dile getirmeye ve çözüm bulmaya devam edeceğiz.” BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Gölbaşı Belediye Başkanı Şimşek’ten Oto Yıkamacılara ‘Su israfı Yapmayın’ Çağrısı

Şubat ayında hayata geçirdiği ‘Gri Suların Geri Dönüşümü’ projesi ile günümüz kuraklık problemine önceden ışık tutan Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, yaşam su’yuna sahip çıkmaya devam ediyor.
Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, zabıta ekipleriyle beraber oto yıkama esnaflarını ziyaret etti. Esnafları tek tek gezerek su israfı konusunda bilgilendirip uyarılarda bulunan Başkan Şimşek “Yarınlarımız ve sürdürülebilir bir gelecek için su ve diğer enerji kaynaklarını israf etme lüksümüz yok.  Biz “Başkentte Başka Kent Gölbaşı” felsefesiyle yola çıktığımız bu yolda yeni yapılan konutlarda, binalarda su verimliliği ve gri su geri kazanımı için gerekli uygulamaları yerine getirmeleri şartını aradık ve atık suları geri dönüşümle yeniden kazandırmaya başladık. Artık Gölbaşı’nda yapılacak olan her yeni yapı, gri suların geri dönüşümüne uygun olarak inşa ediliyor. Sizlerde üstünüze düşen görevleri yerine getirirseniz kuraklık tehdidini el birliği ile durdurabiliriz” dedi.
“250 litre su tüketimi zarar, ziyandır”
Oto yıkamalarda dikkatli su kullanımına da dikkat çeken Ramazan Şimşek “Uygun yıkama yöntemleri ile temizlik yaptığınızda her araçta 50 litre su kullanmış oluyorsunuz. Eski su yıkama cihazları sebebiyle bu rakam 200 hatta 250 litreye kadar çıkıyor. Bir belediye başkanı olarak sizden ricam, hem Gölbaşımız hem ülkemizin geleceği için suya ve kaynaklarına sahip çıkmak. Sularımızı tasarruflu kullanalım. Evlatlarımıza temiz bir dünya bırakalım” telkininde bulunarak sözlerini noktaladı.
ANKARA – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)