Etiket arşivi: 1

“Kartla yapılan her 4 TL’lik alışverişin 1 TL’si internetten yapılıyor”

Etkinliğin bu yılki teması “Mobil Ödeme Sistemlerinin Güvenliği ve Şifrelemenin Geleceği” oldu.
Türkiye’nin lider siber güvenlik firmaları Biznet ve Securrent’in güçlerini birleştirmesinden doğan Cyberwise, sektörün ilgiyle takip edilen ve PCI Day adıyla bilinen etkinliğini, bu yıl veri güvenliği konusunu da kapsayacak şekilde “Ödeme Sistemleri ve Veri Güvenliği Zirvesi” adı altında, dijital ortamda yapılan canlı yayınla gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını Cyberwise Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Aret Kıllıoğlu’nun yaptığı etkinlikte Cyberwise’ın uzman kadrosundan isimler ve global siber güvenlik danışmanlık ve çözüm firması Foregenix’ten bir konuşmacıyla yeni trendler, sürekli artan siber tehditler ve uygulanması gereken doğru pratikler ele alındı. Etkinlikte ağırlanan bir diğer önemli isim ise Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) eski Genel Müdürü ve Dijital CEO Dr. Soner Canko oldu.
Siber Güvenlik Kümelenmesi’nin, siber güvenlik sektörü ile ilgili vizyonunun ve ortaya koyduğu çabanın oldukça değerli olduğunu belirten Cyberwise Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Aret Kıllıoğlu, yaptığı açılış konuşmasında siber güvenlik alanında başarılı firmaların güç birliği yaparak sektörün gelişimine önemli katkılar sağlayacağına sonuna kadar inandığını ifade etti. Bu doğrultuda Securrent ve Biznet’i bir araya getirerek Cyberwise markasını ortaya çıkardıklarına değinen Kıllıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Düzenlediğimiz bu etkinlik, sektöre önemli katkılarda bulunmuş iki ekibin bir araya gelmesiyle daha da kapsamlı bir hale dönüştü. Amacımız bu tarz etkinlikleri artırarak sadece Türkiye’de değil bölgede de, uzmanlık seviyemizle önemli işlerde yer almayı sürdürmek. Bu kapsamda Türkiye’de başarıyla tamamladığımız projelerin yanı sıra geçtiğimiz yıl yurtdışında oldukça önem taşıyan bir dijital para projesinin güvenlik danışmanlığını yaptık. Bu da ekiplerimizin bir araya gelmesi sayesinde başarımıza başarı kattığımızın önemli bir göstergesi.
Yine çok yakın zamanda mevcut ISO 9001, ISO 27001 ve TSE sertifikasyonlarımızın arasına Kıta Avrupası’nın en prestijli sertifikasyonlarından CREST’i de ekleyerek, denetim hizmetlerimizin sahip olduğu teknik yetkinliği uluslararası çapta da belgeledik. Bu akreditasyon ile yurtdışındaki duruşumuzu güçlendirirken aynı zamanda Türkiye’de bir ilki başarmanın gururunu taşıyoruz. Ödeme sistemleri ve veri güvenliği konusunda bizzat uzun yıllar çalışmış biri olarak, ekibimizin geldiği seviyeyle gurur duyuyorum.”
 
Yeni trendlerin, sürekli artan siber tehditlerin ve uygulanması gereken doğru pratiklerin ele alındığı zirvede, uygulama erişim güvenliğinden key-block kavramına, bulut üzerinden sağlanan HSM (Donanım Güvenlik Modülü) hizmetlerinden tedarikçi güvenliğinde risk skorlamanın rolüne kadar güncel konularla ilgili sunumlar gerçekleştirildi.
 
“Kartla yapılan her 4 TL’lik alışverişin 1 TL’si internetten yapılıyor.”
Ödeme sistemleriyle ilgili konuşma yapan Cyberwise Denetim ve Danışmanlık Hizmetleri Yöneticisi Sefa Karabulut, Covid-19 ile birlikte değişen ödeme alışkanlıklarıyla ilgili şu verileri paylaştı: “BKM’nin açıkladığı rakamlara göre; 2020 Haziran ayı itibariyle yapılan temassız işlem adedi, 2019 yılının tamamında yapılan temassız işlem adedini geçmiş durumda. 2019 yılında 502 milyon temassız işlem yapılmışken, 2020 yılının sadece ilk yarısında 563 milyon civarında temassız işlem yapıldı. Aynı şekilde internetten yapılan kartlı ödeme tutarı, Kasım ayı itibariyle geçen yılın bir buçuk katına ulaşmış durumda. Asıl çarpıcı olan ise internet üzerinden kartlı ödeme işlemi gerçekleştiren üye işyeri adedinin 60 bini geçmesi ki bu da, geçen yıla göre yüzde 40’lık bir artışı ifade ediyor ve fiziksel POS cihazlarından sanal POS’a doğru ciddi bir kayma olduğunu açıkça gösteriyor. Diğer bir çarpıcı veri ise internetten yapılan kartlı ödeme tutarının, toplam kartlı ödeme tutarı içindeki payı yüzde 20’den yüzde 26’ya çıkmış durumda. Diğer bir deyişle kartla yapılan her 4 TL’lik alışverişin 1 TL’si internetten yapılıyor. İnternetten yapılan alışveriş sayısının artmasıyla beraber mevcut üye işyerlerinin, işlem adedi artıyor. Bunun sonucu olarak, PCI seviyelerinin yükselerek yerinde denetime girecek firma sayısının da artacağını öngörüyoruz. 2021’in ilk çeyreğinde bu durumun etkilerini daha yoğun görmeye başlayacağız. Öte yandan ödeme dünyasında hızlı bir mobile kayma olduğu da hepimizin bildiği bir gerçek. Giderek daha fazla dijitalleşen ödeme sistemlerinde kullanıcılar ise, kolay erişim, hız ve kesintisizlik arıyor. “Hızlanan dijital dönüşümün etkisiyle öne çıkan en önemli yeniliklerden birinin de, şifreleri ve kart okuyucuları denklemden çıkararak ödemeyi hızlı ve kolay hale getiren, geleceğin ödeme yöntemi; görünmez ödeme (invisible payments) ile ilgili bilgiler veren Karabulut,  ödeme sürecindeki siber risklere de değinerek, firmaların maruz kaldığı tehditlerin sadece kendi sistemlerinden kaynaklı olmadığını, tedarikçilerin zafiyetlerinden de kaynaklandığını belirtip; mevcut ve aday tedarikçilerin risk skorlamasının yapılmasının önemini vurgulayarak konuşmasını noktaladı.
 
 
“Veri güvenliği için şifreleme ve erişim kontrolü birlikte uygulanmalı.”
Veri Güvenliği konusunda konuşma yapan Cyberwise Veri Güvenliği Takım Lideri Onay Küçükesin ise konuyla ilgili şunları söyledi: “Verilerin güvenliğini sağlamak için en sık başvurulan yöntemlerden biri, şifreleme. Bu yöntem yıllar içinde değişiklik gösterse de, 4 ana prensibini her zaman korudu. Bunlar; güçlü bir algoritma kullanılması, anahtarların güvenli bir şekilde saklanması, farklı amaçlar için farklı anahtarların kullanılıyor olması ve anahtarların kullanım yetkilerinin kısıtlanması. Şifreleme, çalınan veriyi kullanılmaz hale getiriyor, böylece kaçınılmaz olan veri sızıntısını engelleyemesek de veriyi anlamsız hale getirerek kullanımını engelliyoruz. Diğer önemli prensip ise veriye erişim kontrolü. Son yıllarda yaşanan veri sızıntılarının birçoğu önlem alınmadan sağlanan erişim yöntemleri nedeniyle gerçekleşti. Her ikisinin de birlikte yapılması verinin güvenliği için oldukça kritik bir öneme sahip”
 
 “İşbirliği içinde rekabet etmeyi başardığımızda ortak amaca ulaşabiliriz.”
Ödeme sistemleri ve veri güvenliğini, tüketici bakış açısıyla ele alan Dr. Soner Canko ise tüketicinin en temel beklentisinin güvenlik olduğunu vurguladı. Canko sözlerine şöyle devam etti: “Bir ürünü satın alırken esas amaç ihtiyacı gidermek, keyif almak ve kişisel beklentileri karşılamaktır. Kimse beğendiği bir ürünü satın alırken zaman kaybetmek, zorluklarla mücadele etmek veya herhangi bir konuda kaygı duymak istemez. Dolayısıyla tüketicinin en temel beklentisi hızlı, kolay ve güvenli alışveriştir. Hatta bugün çokça üstünde durulan konu ödemelerin görünmez olması, tüketicinin isteklerindendir. Bu doğrultuda baktığımızda bizlerden beklenenleri şöyle sıralayabilirim; tüketici odaklı olmak, rekaberlik içinde olmak yani rekabet ile birlikte ortak hareket edebilmek ve ekosistemin gelişimi için çaba harcamak. Çünkü ancak iş birliği içinde rekabet ettiğimizde ortak amaca ulaşabiliriz. Bu nedenle bugün bu etkinliği düzenleyen Cyberwise’a teşekkür ediyorum, çünkü Cyberwise, ekosistemin gelişimi için ve pastayı büyütmek için taşın altına elini koymuştur.”
Dr. Soner Canko’nun konuşmasını ardından, Cyberwise Denetim ve Danışmanlık Hizmetleri Yöneticisi Sefa Karabulut ve Cyberwise Veri Güvenliği Takım Lideri Onay Küçükesin moderatörlüğünde yapılan soru-cevap oturumunun da tamamlanmasıyla birlikte etkinlik sona erdi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Can Aydoğmuş Covid-19 mutasyonunu 1 yıl önce bildi!

Yaptığı astrolojik öngörülerle daha önce pek çok gelişmeyi gerçekleşmeden önce söyleyen Can Aydoğmuş, bugün hepimizi derinden etkileyen mutasyon haberini de geçtiğimiz mart ayında vermişti.
Yaptığı astrolojik harita incelemeleriyle Türkiye ve dünyada, virüs başta olmak üzere siyaset, sağlık, doğa olayları gibi başlıklarla kimi zaman iyi kimi zaman da bizi bekleyen tehlikeleri yazan Can Aydoğmuş, virüs ve mutasyonla ilgili tam tarih vererek herkesi şaşırtmıştı.
Hakkında yeni çağın Nostradamusu denilen Can Aydoğmuş, virüsün insanlığın bakış açısını ve yaşam tarzını değiştirmesi için de büyük bir fırsat olduğunu söylüyor. Bunu da şu sözlerle açıklıyor, “Astroloji haritaları, gezegenler ve konumlar üzerinden okunur. Bu konumlar ve gökyüzündeki hareketler bizlere belli bir tarihte neler olacağını gösterir. Ancak bazen bizler de astroloji haritamızdaki bazı olumsuzlukların etkisini hafifletecek, pozitif etkiler yaratan davranışlar geliştirerek adeta malumu değiştirebiliriz. Bugün virüsün mutasyona uğradığı haberi bana tek bir şey düşündürdü. İnsanlık olarak yaşam tarzımızı ve gündelik davranışlarımızı değiştirmeliyiz. Doğaya, tüm hayvanlara saygıyı ve sevgiyi içselleştirmeliyiz. Bunu yaşadığımız yerdeki sokak hayvanlarını gözeterek ya da doğa için küçük de olsa dikkatli davranışlarda bulunduğumuz basit ayarlamalarla yapabiliriz. Çöplerimizi ayrıştırmak, geri dönüşüme dikkat etmek, doğa dostu ürünlere yönelmek gibi… Bu küçük bireysel eylemler, kitleselleştiğinde ortaya çıkan güçle pek çok değişim yaratılabilir.”
Aydoğmuş virüsün mutasyon geçirmiş halinin hem mevcut aşıyla hem de geliştirilecek yeni aşılarla önünün alınacağını söylüyor ve bunun için de 2022 tarihini veriyor. Virüsün 2023 mayıs ayında hayatımızdan tamamen çıkarak tıpkı domuz gribi gibi tedavi protokolü tanımlanan sıradan hastalıklardan biri olacağını da müjdeliyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

1. Lig derbisinde zafer VakıfBank B Takımı’nın

VakıfBank Spor Kulübü altyapı sporcularından oluşan VakıfBank B Takımı, SigortaShop 1. Ligi’nin 11’inci haftasında Fenerbahçe B Takımı’nı 25-13, 25-15 ve 25-20’lik setlerle 3-0 mağlup etti ve ligdeki altıncı galibiyetini aldı. Sarı-siyahlılar, dokuzuncu hafta erteleme maçında 23 Aralık Çarşamba günü İzmispor’u VakıfBank Spor Sarayı’nda konuk edecek. 
Tamamı VakıfBank Spor Kulübü altyapı sporcularından oluşan VakıfBank B Takımı, SigortaShop 1. Ligi’nin 11’inci haftasında Fenerbahçe B Takımı’nı 25-13, 25-15 ve 25-20’lik setlerle 3-0 mağlup etti. VakıfBank Spor Sarayı’ndaki derbinin ilk setine 6-1’lik seriye başlayan sarı-siyahlılar, teknik molaya 12-7 önde girdi. Mola dönüşü hücumdaki ritmini sürdüren VakıfBank B Takımı, seti 25-13 alarak karşılaşmada 1-0 öne geçti.
İkinci setin başında 5-1 geriye düşen sarı-siyahlılar, savunma ve hücum performansıyla teknik molasına 12-10 önde girdiği bu seti de 25-15 almayı başardı. Fenerbahçe B Takımı’nın üçüncü sette karşılaşmaya dönüşüne izin vermeyen VakıfBank B Takımı, çekişmeli geçen seti 25-20 derbiyi de 3-0 kazandı. SigortaShop 1. Lig A Grubu’ndaki 10’uncu karşılaşmasında altıncı galibiyetini alan VakıfBank B Takımı, ligde dokuzuncu hafta erteleme maçında 23 Aralık Çarşamba günü İzmispor’u VakıfBank Spor Sarayı’nda konuk edecek.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

1 Ocak’ta başlıyor/ Online ihracata vergi muafiyeti

Uygulama 1 Ocak 2021 tarihinde başlıyor. Kasım 2020’de Resmi Gazete’de yer alan “Bazı alacakların yeniden yapılandırılması ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun” ile, internet üzerinden yurtdışına satış yapan mikro ihracatçıya yüzde 50 vergi muafiyeti getirildi.
Bu vergi avantajının yurtdışına bireysel olarak satış yapmak isteyenlere can suyu olacağını ifade eden Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli, “Özellikle Kobi’ler, evde kendi ürettikleri ürünleri yurtdışına satmak isteyenler ve yöresel ürünleri dünyaya açmak isteyenler için çok önemli bir teşvik” dedi.
Mikro ihracatçıya makro vergi avantajı. Şahıs firmalarının yurtdışına Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi’yle gerçekleştirdikleri satışlarda yüzde 50 kazanç istisnası getirildi. Posta ve hızlı kargo yoluyla mikro ihracat yapanların, kazancının yüzde 50’si gelir vergisinden muaf tutulacak. TBMM’de kabul edilen kanun, mikro ihracat yapanlar için vergi muafiyeti sunuyor. Buna göre, hızlı kargo taşımacılığı şirketleri tarafından düzenlenen Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi (ETGB) ile mikro ihracat işlemlerinde gerçekleşen mal ihracatından elde edilen kazancın yüzde 50’si gelir vergisinden muaf tutulacak. Uygulamanın 1 Ocak 2021 tarihinde başlayacağını ifade eden Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli, “Pandemi nedeniyle tüm dünyada ülke ekonomilerinin daralmaya gittiği bir belirsizlik döneminden geçiyoruz. Küresel ticaret savaşlarının online cephesinde güçlü olabilmek ve savaştan kazançlı çıkabilmek için özellikle Kobi’lerin mutlaka mikro ihracata yönelmesi gerekiyor” dedi.
KİMLER FAYDALANABİLİR?
17 Kasım 2020’de yayınlanan Resmi Gazete’ye göre, tam mükellef gerçek kişilerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 225’nci maddesi kapsamında, dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi’yle gerçekleştirdikleri mal ihracatı kapsamında elde ettikleri kazancın yüzde 50’si, beyannamede bildirilen kazanç üzerinden indirilebilecek.
Söz konusu indirimden faydalanılabilmesi için;
-İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 400.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması,
-İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 800.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama bir tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,
-İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 1.600.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama iki tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,
-İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 2.400.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama üç tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması gerekmektedir.
-İhracat kapsamına, ağırlık ve tutar itibarıyla Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirilen mal ihracatları girmektedir.
ETGB SİSTEMİNİN AVANTAJLARI NEDİR?
Mikro ihracatın avantajları ve ETGB sistemi hakkında bilgi veren Çiğdemli şunları aktardı:
“E-ihracat yapanlar için prosedürlerden arındırılmış bir sistem var. Türkiye’den yurtdışına yapacağınız bir satışta KDV hariç fatura tutarı 15 bin Euro’dan az ve satışa konu olan malların ağırlığı 300 kilogramdan hafif ise, bu ihracat mikro ihracat olarak yapılabiliyor. ETGB sistemi üzerinde tüm prosedürler yetkili kargo firmaları aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Üstelik Alibaba, Amazon, Etsy ve Rakuten gibi küresel pazar yerlerinde satış yapmak isteyenlerin üyelik bedelleri de devlet tarafından karşılanıyor. Mikro ihracatta düzenlenen bir gümrük beyannamesi olmaması da ayrı bir avantaj. Gümrük beyannamesi yerine online ortamda Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı (ETGB) düzenleniyor ve klasik ihracatta olduğu gibi gümrük müşavirine ihtiyaç da olmuyor. Gümrükleme masrafları ve gümrükleme hızı düşünüldüğünde bu sistemin Kobi’ler açısından sunduğu avantaj çok önemli. Bireysel müşterinize direkt satış yaptığınız için, müşterinizin ülkesindeki B2C (firmadan direkt tüketiciye) gümrükleme vergi muafiyetlerinden de faydalanabiliyorsunuz. Klasik ihracattaki gibi banka teminatlarına gerek yok. Ödeme almak için e-ticaret altyapı firmanızın yönlendireceği ödeme kuruluşlarıyla anlaşmak yeterli. Çok sayıda ve yüksek adetli ürün gönderilmediği için risk oranı da yok denecek kadar düşük.”
8 MADDEDE E-İHRACAT
Dünyada 196 ülke, milyarlarca insan var. Özellikle yerli üretim yapan KOBİ’lerimiz için çok büyük fırsatlar var. Hem B2B (firmadan firmaya) hem B2C (firmadan son tüketiciye) satışlar için online ticaret, kur farklarını fırsata çevirmenin en hızlı yolu. Peki e-ihracat nasıl yapılır? Nelere dikkat edilir? Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli şu bilgileri aktardı:
-Öncelikle profesyonel bir web siteniz olmalı. Ticari web sitenizde firmanız ve ürünleriniz hakkında detaylı tanıtım, görsel ve iletişim bilgileriniz yer almalıdır. Web siteniz mutlaka mobil uyumlu olmalı. Çünkü Google aramalarının yarıdan fazlası artık akıllı telefonlar üzerinden yapılıyor. Web siteniz hızlı yüklenebilen bir altyapı ile oluşturulmalı. Yüklediğiniz fotoğraflar hemen açılabilmesi için küçük boyutlu olmalı.
-Web siteniz firmanızın adı aratıldığında arama motorlarında ilk sıralarda yer almalı. Bunun için gerekli SEO çalışmaları mutlaka yaptırılmalı. Ne kadar iyi bir siteniz olursanız olun, bulunduğunuz ülkenin dışında bir ülkede görünür olmak zordur. Çünkü Google sizi kendi ülkeniz dışındaki aramalarda üst sıralara çıkarmaz. Biz bu sorunu farklı sunucular kullanarak aşıyoruz. Yaptığımız iş birlikleri ile birlikte 100 ayrı ülkede pop noktalarımız var. Bu şekilde tüm ülkelerdeki Google aramalarında site üst sıralara kolaylıkla yükselebiliyor. Google ve Facebook gibi reklam mecralarına ülke bazlı küçük reklamlar vermek de satışlarınızı hızlandıracaktır. İngilizce uluslararası bir dil olabilir ama potansiyel müşteri kitlenizin hepsinin İngilizce bildiğini varsaymak doğru bir yaklaşım değil. Rusya, Balkanlar, Ortadoğu ve Türki coğrafyada yerel dillere uygun reklam içerikleri hazırlatmalısınız. Web sitesinde dil seçeneklerinin kullanıcı tarafından değiştirilebilmesini tercihe bırakmalısınız.
-Sitenizin çoklu dil ve lokasyon seçeneğine, her ülkenin kendi para birimiyle mal alımı yapabilmesine olanak sağlayacak bir altyapıya sahip olması gerekir.Özellikle hedeflediğiniz bir ülke var ise, o ülkenin kültürel kodlarına uygun bir web sitesi tasarlanması da önemlidir. Bunun için site arayüzü ülkelere göre ayarlanabilecek bir altyapı gerekir. Her ülkeye yönelik satış ve pazarlama stratejisi de geliştirmeniz gerekebilir. Doğru ülkeye doğru malı doğru fiyat seçenekleriyle satmak, e-ihracat için öncelikli konulardan biri. Bizim e-ihracat modüllerimiz ile firma, aynı site üzerinden aynı ürünü 100 ayrı ülkeye farklı fiyatlarla satabiliyor. Bunu ülkelerin ekonomik seviyelerine göre ayarlayabildiğimiz gibi, söz konusu ürünün o ülkedeki pazar değerini inceleyerek de belirleyebiliyoruz.
-Ürünlerinizi Alibaba.com, Amazon, E-bay gibi B2C (son tüketiciyi hedefleyen) global pazaryerlerine de koyabilirsiniz. Veya sitenize müşterileri direkt olarak çekebilmek için ilgili ülkeyi hedefleyen Google, Facebook, Instagram reklamları da verebilirsiniz. B2B (firmadan firmaya) ihracat yapmak isteyenler için ise Tradekey, Indiamart, ecplaza, thomasnet, kompass, ec21, diytrade, europages, made-in-china, ecvv, globalsources, busytrade, tradeindia gibi e-ihracat platformları var. Buraya firma bilgileri ve numunelerini koyarak ithalatçı firmalara yönelik reklam yapılabilir.
-Online ihracata başlamanız için ihraç edeceğiniz ürünün Gtip (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) numarasını öğrenmeniz gerekiyor. Bu, dış ticaret işlemlerinde ürünlere verilen bir numaradır. Gümrük müşavirinize sorarak öğrenebileceğiniz gibi, tuik.gov.tr sitesinden de öğrenebilirsiniz.
-Gtip numarasını öğrendikten sonra sıra hedef pazarların belirlenmesine geldi. Önceliği elinizdeki ürünü en çok ithal eden ülkelere vermelisiniz. Bunu yaparken yakın bir ülke olmasına da özen göstermelisiniz. Böylece lojistik giderlerinizi düşürerek müşteriye daha rekabetçi fiyatlar sunabilirsiniz. İhracat hedef pazarının belirlenmesinde kullanabileceğiniz en önemli site Birleşmiş Milletler çatısı altındaki trademap.org sitesidir. Buradan söz konusu ürünün ülkelere göre pazarıyla alakalı detaylı istatistiklere ulaşabilirsiniz.
-Eğer ithalatçı firmalarla bağlantıya geçmek istiyorsanız, Musaviredanisin.ekonomi.gov.tr sitesi üzerinden seçmiş olduğunuz hedef pazardaki firmaların listesine kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken, site üzerinden hangi ülke hakkında bilgi almak istiyorsanız o ülkeyi seçmek ve ihraç etmek istediğiniz ürün grubunu tanıtan kısa bir açıklama yazmak. Açıklama bölümüne Gtip numarasını yazmak işinizi daha da kolaylaştıracaktır. Hedef pazar araştırması için kullandığınız trademap.org sitesinden de güncel ithalatçı firmaları bulabilirsiniz.
-Bazı ülkeler özellikle deniz yolu ile yapılan ithalatlara ait konşimento bilgilerini paylaşırlar. Bu bilgileri alıp işledikten sonra ihracatçı firmaların faydasına sunan siteler de mevcuttur. Bu tür sitelere üye olarak hangi firmaların hangi firmalara mal sattığını görebilirsiniz. Bu tür sitelere örnek vermek gerekirse en başta Tradeinfo365.com’u sayabiliriz. ABD, Kanada, İngiltere, Güney Kore, Kolombiya, Arjantin, Şili, Rusya, Ukrayna, Peru ve Pakistan gibi ülkeler bazında ürün, ithalatçı ve ihracatçıları aramanıza olanak sağlar. Piers.com ve importgenius.com gibi sitelerden de faydalanabilirsiniz.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

‘+1 FEST’te Sahne Sırası Duman’da

Geçtiğimiz perşembe başlayan ve müzik keyfine +1 katan, özlenen konser deneyimini evlere taşıyan “+1 FEST”in sıradaki konuğu Duman olacak.
Artibir Instagram hesabı üzerinden yayınlanan ve farklı müzik türlerinden önemli isimleri evlerimize konuk eden yeni konser serisi “+1 FEST”, ikinci performansına hazırlanıyor. Şanışer ve Sokrat St’nin ses getiren performansı sonrası, “+1 FEST”in ikinci konuğu Duman olacak.
Türk rock müziğinin önemli gruplarından Duman, 3 Aralık Perşembe akşamı saat 22.00’de @artibir hesabında sevenleriyle buluşacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Türkiye, 1 ayda 110 milyon dolarlık mandalina ihraç etti

Pandemi döneminde dünya Türk mandalinasına hücum etti. Türkiye, Covid-19 virüsünün panzehiri olan ve mandalinadan 2020 yılında bir aylık dönemde yüzde 12’lik artışla 110 milyon dolar döviz geliri elde etti. Türkiye, mandalinada 2020 yılı için belirlediği 400 milyon dolar ihracat hedefine emin adımlarla ilerliyor.
Tadı, ince kabuklu olma özelliği ve kokusuyla en çok tercih edilen mandalina türü olan Ege Bölgesi’nin geleneksel ihraç ürünlerinden satsuma mandalina yüzde 13’lük ihracat artışıyla 52 milyon 400 bin dolarlık ihracata ulaştı. Satsuma mandalina toplam mandalina ihracatından aldığı yüzde 48’lik payla dünyanın en çok tercih ettiği mandalina türü oldu.
Ege Bölgesi’nden yapılan mandalina ihracatı yüzde 83 arttı
2020 yılında Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nden yapılan mandalina ihracatı ise yüzde 83’lük artışla 5,1 milyon dolardan, 9,5 milyon dolara yükseldi.
Mandalinanın C vitamini deposu olduğunu, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini anlatan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, dünyanın her tarafından mandalina talebi geldiğini, mandalina ihracatında başarılı bir sezon geçirdiklerini dile getirdi.
400 milyon dolarlık hedefe koşuyoruz
Covid-19 virüsünün pandemiye dönüşmesiyle birlikte sağlıklı ve insan vücudunda bağışıklığı güçlendiren gıdalara talepte artış yaşandığının altını çizen Uçak, “Birliğimiz tarafından yaptırılan 2020 yılı Ege Bölgesi Narenciye Rekoltesi’nde, Ege Bölgesi’nin 2020 yılı satsuma mandalina rekoltesi, 2019 rekoltesine göre yüzde 25’lik artışla 154 bin 245 ton olarak öngörülmüştü. Havaların gecikmeli de olsa soğumaya başlamasıyla birlikte mandalinaya hem iç piyasada, hem de tüm dünyada talep artışı oldu. 2020 yılında 243 bin ton mandalina ihraç ettik ve 109 milyon 541 bin dolar dövizi hanemize yazdırdık. 2019 yılında mandalina ihracatından 347 milyon dolar döviz elde etmiştik. 2020 yılı içinde 400 milyon dolar hedef belirlemiştik. 400 milyon dolar ihracat hedefine emin adımlarla ilerliyoruz” diye konuştu.
Mandalinanın yüzde 84’ü Rusya, Ukrayna ve Irak’a gitti
Türkiye’nin 2020 yılında mandalina ihracatında ilk sırayı 63 milyon 843 bin dolarlık tutarla Rusya Federasyonu aldı. Ukrayna, 15 milyon 920 bin dolarlık Türk mandalinası talep ederken, Irak’a 12 milyon 879 bin dolarlık mandalina gönderildi.
Türkiye’nin üç ülkeye yaptığı mandalina ihracatı 92,6 milyon dolara ulaştı. 2020 yılında Türkiye’nin yaptığı mandalina ihracatının yüzde 84’ü ilk üç ülkeye yapılırken, mandalina ihraç edilen ülke sayısı 62 olarak kayıtlara geçti.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

​Facebook’tan İzmir’e Yaklaşık 1 Milyon TL Değerinde Bağış Desteği

30 Ekim günü İzmir’de yaşanan depremin ardından bölgedeki yardım çalışmalarına destek olmak için harekete geçen Facebook, toplamda yaklaşık 1 milyon TL değerindeki yardım paketini açıkladı.
Bu yardım paketi kapsamında, Facebook şeffaflık ve hesap verebilirlik konusunda faaliyet gösteren ve bir çok STK’nın bir araya gelmesinde çatı platform görevi gören sivil toplum kuruluşu Açık Açık Derneği aracılığıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Bir Kira Bir Yuva” projesine destek olmak üzere 775 bin TL’lik bağışta bulunuyor. Şirket aynı zamanda depremden etkilenen kişilere yardım etmek amacıyla bölgedeki çalışmalarına hız kesmeden devam eden Arama Kurtarma Derneği (AKUT), Kızılay, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve İhtiyaç Haritası’nın deprem sonrası süreçle ilgili çevrimiçi kampanyalarına destek olmak üzere 147 bin TL’lik reklam kredisi desteğinde de bulunuyor.
Facebook olarak bu zor dönemde Türkiye’deki topluluklarının yanında olduklarını dile getiren Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Matraş, sözlerine şöyle devam etti: “İzmir’de yaşanan trajedi bizlere özel sektör, kamu sektörü ve tüm bireyler el ele verdiğinde neler yapabileceğimizi bir kez daha hatırlattı. Biz de Facebook olarak bu süreçte üzerimize düşeni yapmak için adımlar atıyor, topluluğumuzun ihtiyaç zamanında birbirine yardımcı olmasını kolaylaştıracak araçlar geliştirmek için çalışıyoruz. Önümüzdeki süreçte de bağlantı kurmak, paylaşım yapmak ve büyümek için hizmetlerimize ihtiyaç duyan topluluğumuzun yanında olmaya devam edeceğiz.”
Facebook’un İzmir’de yaşanan deprem sonrası attığı adımlardan bahseden Türkiye Kamu Politikaları Departmanı Başkanı Çağatay Pekyörür ise, “Depremin gerçekleştiği tarihten bu yana kar amacı gütmeyen kuruluşlar için bağışta bulunmak, gerçek zamanlı bilgilerin ve yardımların paylaşıldığı gruplar oluşturmak ve Topluluk Yardımı ve Güvenlik Durumu Kontrolü özelliklerimiz üzerinden Türkiye’deki topluluğumuza yardım sunmak gibi birçok adımı hızlıca hayata geçirdik. Bölgedeki yardım çalışmalarını desteklemek ve ülkemizdeki insanlara bu zor süreçte yardımcı olmak adına faaliyetlerimize devam edeceğiz” dedi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

1 trilyon dolarlık sektör İstanbul’da bir araya geliyor

Gıda alanında Avrasya’nın en büyük buluşması olarak nitelendirilen CNR Ambalaj İstanbul, 25-28 Kasım 2020 tarihleri arasında dünya gıda işleme ve paketleme pazarına ev sahipliği yapacak. CNR Food İstanbul Fuarı ile eş zamanlı yapılacak olan bu özel bölümde 50’yi aşkın firmanın ambalaj gıda işleme, paketleme makine ve ekipmanları, tamamlayıcı ambalaja dair 100’lerce ürünü sergilenecek.
CNR Food İstanbul Fuarı ile eş zamanlı yapılacak olan gıda alanında Avrasya’nın en büyük buluşması CNR Ambalaj İstanbul – Gıda İşleme Sistemleri, Paketleme ve Ambalaj Çözümleri Özel Bölümü, devletin ve Uluslararası Fuarlar Birliği’nin (UFI) belirlediği yeni normale dönüş kriterleri kapsamında bir dizi önlem ile kapılarını açıyor. CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık tarafından, Türkiye Gıda ve İçecek Federasyonu (TGDF), Tüm Gıda Dış Ticaret Derneği (TÜGİDER) ve Tarım Ürünleri Hububat Bakliyat İşleme ve Paketleme Sanayicileri Derneği (PAKDER) işbirliği, Ticaret Bakanlığı ve KOSGEB desteğiyle organize edilen özel bölüm, CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde, 25 – 28 Kasım 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Avrasya’nın en büyük gıda buluşması
Gıda işleme teknolojileri, gıda paketleme makine ve ekipmanları, oluklu mukavva, kâğıt, karton ambalaj üreticileri, plastik ve esnek ambalaj üreticileri, tamamlayıcı ambalaj ürünlerinin sergileneceği özel bölümde, gıda ve içecek üreticileri bir araya gelecek. 50’yi aşkın firmanın 100’lerce markasına dair ürünlerin tanıtılacağı bu özel bölümü, binlerce sektör profesyonelinin ziyaret etmesi bekleniyor.
Sektör yeni pazarlar keşfedecek
Fuar süresince gerçekleştirilecek B2B iş görüşmeleriyle sektör ihracatına da katkı sağlaması hedeflenen CNR Ambalaj İstanbul, 1 trilyon dolara ulaşan dünya ambalaj pazarına yön verecek. 180 ülkeye yaklaşık 5 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Türk ambalaj sektörü de fuara damgasını vuracak. Sektörün 10 milyar dolarlık 2023 yılı ihracat hedefi için de önemli bir platform niteliği taşıyan bu özel bölümün hedef pazarları arasında MENA, Balkanlar, Türkiye Cumhuriyetlerin yanı sıra Almanya, İngiltere, Irak, Fransa, İran, Hollanda, İtalya, İsrail, Rusya ve Yunanistan yer alıyor.
Fuarlara katılımda HES kodu zorunluluğu
Her yıl yılda gerçekleştirdiği 40’ın üzerinde fuar ile sektöre yön veren CNR Holding, yeni normalleşme döneminde fuarlarda katılımcı ve ziyaretçilerin sağlığını güvence altına alarak, olası risklerin bertaraf edilmesi için devletin ve Uluslararası Fuarlar Birliği’nin (UFI) belirlediği yeni normale dönüş kriterleri kapsamında bir dizi önlem aldı. Buna göre; fuara giriş ve çıkış noktaları yeniden düzenlendi. Fuar girişlerinde vücut ısısı kontrolü yapılırken, aynı zamanda havalandırma sistemlerinde harici hava kullanılarak içerideki hava sürekli temiz tutuluyor. Aynı anda fuar alanında bulunan kişi sayısı sınırlandırılırken, fuara girişlerde katılımcı, ziyaretçi ve görevlilerin HES kodu sorgulaması yapılıyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Hürriyet Emlak’tan İzmirli Depremzedelere 1 Yıllık Kira Desteği

İzmir depremi sonrası çadırlarda kalan depremzedelere destek olmak isteyen Hürriyet Emlak; Ahbap Derneği ve Bayraklı Belediyesi iş birliğiyle 20 ailenin tam 1 yıllık kira masrafını üstlenecek. Hürriyet Emlak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Ticari İşlerden Sorumlu Eş Genel Müdürü Zeynep Tandoğan, “Hepimiz aynı çatı altındayız ve bu çatı altında hep birlikte iyileşeceğiz” dedi.
Ahbap Derneği Genel Başkanı Haluk Levent, “Dernek olarak İzmir depremi sonrasında hemen harekete geçtik. Hürriyet Emlak tarafından getirilen proje inanıyorum ki daha da büyüyecek” diye konuştu.
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Böylesine zor günlerde 20 depremzede ailemize kira desteğinde bulunmak üzere anlamlı bir proje üreterek, hayata geçirilmesine vesile olan başta Hürriyet Emlak ailesine, destekleriyle bize güç veren Ahbap Derneği’ne, ünlü sanatçımız Haluk Levent’e sonsuz teşekkür ediyoruz” dedi.
İzmir’de yaşanan deprem sonrası başta kamu kurumlarının desteğiyle yaralar hızla sarılırken, özellikle markaların, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel yönetimlerin çabası da bu dayanışmaya katkı sunuyor. Deprem sonrası yapılan arama kurtarma ve yardım çalışmalarının ardından, depremzedeler için kalıcı destekler sunmak isteyen Hürriyet Emlak, profesyoneli olduğu “İhtiyaca göre en doğru konutu bulma” noktasından yola çıkarak Ahbap Derneği ve Bayraklı Belediyesi iş birliğiyle harekete geçti. Buna göre Hürriyet Emlak, kalıcı deprem konutlarının ailelere teslim edilmesi beklenen 1 yıllık süre zarfında toplam 20 ailenin kira masraflarını tamamen üstlenecek.
Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Hürriyet Emlak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Ticari İşlerden Sorumlu Eş Genel Müdürü Zeynep Tandoğan, 20 aileye 1 yıl süreyle kesintisiz kira desteğiyle attıkları adımın, daha büyük bir hareketin ilk adımı olması açısından örnek teşkil edeceğini söyledi. Tandoğan, “Hepimiz aynı çatı altındayız ve bu çatı altında hep birlikte iyileşeceğiz. Sıcak bir yuvanın aileler için önemini biliyoruz. En iyi bildiğimiz işi yaparak, mümkün olduğu kadar çok ailenin, kış koşulları ağırlaşmadan evlerine kavuşmasını istiyoruz” dedi.
Markalara destek çağrısı
Desteğin mekanizmasını; “Ahbap Derneği ve Bayraklı Belediyesi ihtiyaç sahibi aileleri bulacak, bizim öncülüğümüzde bulunan evleri Belediyemiz deprem yönetmeliğine göre değerlendirip uygunluk verecek ve biz de kira masrafını üsteleneceğiz.” diye açıklayan Tandoğan; tüm markaları desteği büyütmeye çağırarak, “Biz Hürriyet Emlak olarak ilk adımı atıyoruz. Kış şartları ağırlaşmadan, mümkün olduğu kadar çok aileyi yeni evlerine kavuşturmak için bütün markaları da bu iyiliği büyütmeye davet ediyorum” diye konuştu. Tandoğan, toplum için yapılan iyilik hareketlerinde doğru paydaşların önemine dikkat çekerek; Ahbap Derneği, Haluk Levent ve depremden en çok etkilenen bölge olan Bayraklı Belediyesi’ne de teşekkür etti.
Tüm ülke dayanışma örneği sergiliyor
Basın toplantısında konuşan Bayraklı Belediye Başkanı Serdal Sandal, Türkiye’nin dört bir yanından gelen desteklerle Bayraklı’da aile sıcaklığında bir dayanışma örneği sergilendiğini söyledi. Dayanışmanın artarak süreceğine inandığını ifade eden Sandal, “Böyle bir ortamda bize güç veren herkese minnettarız. İlk günden itibaren Bayraklı Belediyesi olarak vatandaşlarımızın barınma, gıda, ısınma ve temizlik gibi temel ihtiyaçlarını eksiksiz karşılıyoruz. Kimin ne ihtiyacı varsa biz her zaman orada olacağız. Böylesine zor günlerde 20 depremzede ailemize kira desteğinde bulunmak üzere anlamlı bir proje üreterek, hayata geçirilmesine vesile olan başta Hürriyet Emlak ailesine, destekleriyle bize güç veren Ahbap Derneği’ne, ünlü sanatçımız Haluk Levent’e sonsuz teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Ahbap Derneği dayanışmanın merkezi olacak
Ahbap Derneği Genel Başkanı sanatçı Haluk Levent, Dernek olarak Türkiye’nin her yerinde iyilik için çalıştıklarını hatırlatarak, depremin olduğu ilk günden itibaren İzmir için de seferber olduklarını vurguladı. Dayanışmanın kalıcı çözümler için önemine değinen Levent, “Hürriyet Emlak bize depremzede ailelere kira desteğinde bulunmak istediği projesiyle geldi. Projeyi çok olumlu bulduk ve vakit kaybetmeden Bayraklı Belediyesi ile iletişime geçtik. Belediyemizin de katkılarıyla ihtiyaç sahibi ailelere hızlıca yeni yuvalar bulacağız” dedi. Levent, tüm aileler için konut bulunması adına, Hürriyet Emlak tarafından ilk adımı atılan projeye imkânı olan herkesin katkı sunması için çağrı yaptığını da sözlerine ekledi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Akfen Holding 3 Şehir Hastanesine 1,1 Milyar $ Yatırdı

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın: “3 şehir hastanesine 1,1 milyar $ yatırdık, 2 bin 402 yatağı hayata geçirdik.”
Akfen İnşaat tarafından Kamu-Özel İşbirliği (PPP) modeliyle yapımı tamamlanan Tekirdağ İsmail Fethi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen törenle hizmete açıldı.
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Isparta, Eskişehir ve Tekirdağ Şehir Hastaneleri ile yaklaşık 1,1 milyar dolarlık yatırımla 2 bin 402 yatak kapasitesine sahip 3 hastaneyi hayata geçirdiklerini belirterek, “Milletimizin dünya standartlarında sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanmasına vesile olmaktan dolayı mutluyuz” diye konuştu.
Hamdi Akın açılış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a minyatür ustası Nasuhi Hasan Çolpan’ın “Marmara” isimli tablosunu takdim ederken, tören sonrasında Cumhurbaşkanı ve beraberindeki heyetle yapılan hastane gezisinde tesis hakkında bilgi verdi.
Akfen İnşaat tarafından Kamu-Özel İşbirliği (PPP) modeliyle yapımı tamamlanan Tekirdağ İsmail Fethi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen törenle hizmete açıldı.
Hamdi Akın açılış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a minyatür ustası Nasuhi Hasan Çolpan’ın “Marmara” isimli tablosunu takdim ederken, tören sonrasında Cumhurbaşkanı ve beraberindeki heyetle yapılan hastane gezisinde tesis hakkında bilgi verdi.
3 ŞEHİR HASTANESİNE 1,1 MİLYAR $’LIK YATIRIM
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, tören sonrasında yaptığı konuşmada, Isparta ve Eskişehir Şehir Hastaneleri’nin ardından Tekirdağ Şehir Hastanesi’ni de tamamlayarak hizmete hazır hale getirmenin gururunu yaşadıklarını ifade etti.
Akın, “İmzamızı attığımız toplam 1,1 milyar dolarlık bu 3 şehir hastanesinde 2 bin 402 yatağı hayata geçirerek milletimizin dünya standartlarında sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanmasına vesile olmaktan dolayı mutluyuz” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı tarafından hastanelere yönelik olarak sürekli ölçümü gerçekleştirilen Sağlıkta Kalite Standartları anketlerinde Akfen İnşaat’ın yapımını üstlendiği Eskişehir ve Isparta Şehir Hastaneleri’nin ilk iki sırada yer aldığına dikkat çeken Hamdi Akın, “Bu yüksek memnuniyeti Tekirdağ Şehir Hastanesi’nde de devam ettireceğiz” dedi.
“PPP MODELİ SADELEŞEREK DEVAM ETMELİ”
Tekirdağ Şehir Hastanesi’nin inşa edildiği Kamu – Özel İşbirliği modeline de değinen Akın, “Ülkemize kısa zamanda çağ atlatan dev yatırımların önünü açarak vatandaşlarımızın hayat kalitesini artıran PPP projeleri uzun yıllardır tüm dünyada başarıyla uygulanan bir finans modeli olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin de son yıllarda içine girdiği yatırım atağında büyük katkısı olan PPP modelinin önünü tıkayacak tartışmalarla zaman kaybedilmesi yerine, sözleşmelerin günümüz şartlarına göre uyumlu olarak sadeleştirilerek yeni yatırımlara devam edilmesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Tekirdağ’ı sağlık alanında bir çekim merkezi haline getirecek 566 yataklı Şehir Hastanesi’nde 124 poliklinik, 18 ameliyathane ve 102 yoğun bakım ünitesi yer alıyor. 1 milyar 500 milyon TL’ye mal olan Tekirdağ Şehir Hastanesi’nde sağlık personeli haricinde hizmet personeli olarak da yaklaşık 2800 kişiye dolaylı istihdam sağlanacak.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)