5. Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışması, “Yeni Nesil ve Yeni Nesil Bağımlılıklar” temasıyla düzenleniyor. Yarışmanın bu yılki konusunda pandeminin de etkili olduğunu belirten Yeşilay Genel Müdürü M. Nurullah Atalan,“Sanatçılarımızın yeni neslin alışkanlıklarını, teknolojinin yanlış kullanımının bağımlılığa dönüşme sürecini ve tüm bunlar üzerinde pandeminin nasıl etkili olduğunu yaratıcı yollarla anlatacağına inanıyoruz” dedi.
Yeşilay, bağımlılığın etkilerini yaratıcı bir dille gündeme getiren Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışması’nı 5’inci kez düzenliyor. Yarışmaya katılan eserlerden bu sene “Yeni Nesil ve Yeni Nesil Bağımlılıklar” ana teması altında bu bağımlılıkların sebepleri, bulaşma yolları, neden olduğu sonuçlar, sorumluluklar ile pandeminin etkileri ve dijital oyunlar başlıklarında; online bahis ve online kumar bağımlılıklarına odaklanmaları bekleniyor. Dünyadan ve Türkiye’den profesyonel ve amatör tüm karikatüristlerin katılımına açık yarışmanın başvuruları 31 Ocak 2021 tarihine kadar cartooncontest.yesilay.com.tr adresinden yapılabiliyor.
Karikatürün bağımlılıklar üzerine düşünmek ve bağımlılıkların zararlarına dikkat çekmek için çok etkili bir araç olduğuna değinen Yeşilay Genel Müdürü Nurullah Atalan şunları söyledi:
“Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışmamız 4 yıldır yoğun ilgi görüyor. Geçtiğimiz yıl yarışmaya 55 ülkeden, 479 karikatürist 908 farklı eserle başvurdu. Bu yıl pandeminin etkilerini de göz önünde bulundurarak temamızı ‘Yeni nesil ve yeni nesil bağımlılıklar’ olarak belirledik. Sanatçılarımızın yeni neslin alışkanlıklarını, teknolojinin yanlış kullanımının bağımlılığa dönüşme sürecini ve tüm bunlar üzerinde pandeminin nasıl etkili olduğunu yaratıcı yollarla anlatacağına inanıyoruz. Tüm dünyayı etkileyen bir sorun için, yine tüm dünyadan karikatüristlerin heyecanla eser üreteceklerini düşünüyor ve bugüne kadar olduğu gibi yurtdışından da yoğun bir katılım bekliyoruz. Çizgileriyle ve mesajlarıyla çalışmalarımıza da ilham verecek eserleri görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.”
Yarışma, bu yıl ödül miktarını toplamda 44 bin TL’ye yükseltti
Yarışmaya katılan eserler, karikatüristler ve bağımlılık alanında uzman isimler tarafından değerlendirilecek. 5. Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışması’nın sonucunda birinciye 12 bin 500 TL, ikinciye 10 bin TL, üçüncüye 7 bin 500 TL ödül verilecek. Ayrıca 3 kişiye 3 bin 500 TL’lik başarı ödülü verilirken, bir kişi de 3 bin 500 TL’lik Mazhar Osman Özel Ödülü’nün sahibi olacak. Yeşilay, 5. Uluslararası Yeşilay Karikatür Yarışması’nda toplam 44 bin TL ödül dağıtacak.
Yeşilay kazanan eserleri 3 yıldır Birleşmiş Miletler Binası’nda sergiliyor
Yeşilay Uluslararası Karikatür Yarışması’nın kazanan eserleri yurtdışındaki ilgilileriyle buluşuyor. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından düzenlenen Narkotik Uyuşturucular Komisyonu Toplantısı’na (CND) katılan Yeşilay, yarışmanın kazanan eserlerinden oluşan sergiyi 3 yıldır Viyana’da ziyarete açıyor.
Mazhar Osman hakkında
1884 yılında doğan ve 1951 yılında hayatını kaybeden Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman, Türkiye’de ilk modern ruh sağlığı hastanesini kuran hekimdir. Türkiye’de akıl ve sinir hastalıkların çağdaş yöntemlerle tedavisinde öncülük etmiştir. 1920’de İstanbul’da “Hilal-i Ahdar” adıyla Yeşilay’ı kurmuş ve 1945 yılına kadar başkanlığını üstlenmiştir.
Yeşilay hakkında
1920 yılında faaliyete başlayan Yeşilay, insan onurunu ve saygınlığını temel alan, toplumu ve gençliği ayrım gözetmeden zararlı alışkanlıklardan korumak için çalışan, milli ve ahlaki değerleri gözeterek bağımlılıklarla mücadele eden; ulusal ve uluslararası düzeyde önleyici ve rehabilite edici halk sağlığı ve savunuculuk çalışmaları yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Alkol bağımlılığıyla mücadele hedefiyle kurulmuş; kuruluşundan günümüze bağımlılık türleri arttıkça Yeşilay’ın tüzüğüne yeni çalışma alanları eklenmiştir. Alkolden sonra sigara, uyuşturucu madde, kumar ve teknoloji bağımlılığı mücadele alanlarına dahil olmuştur.
Türkiye genelinde 120 Yeşilay şubesi, dünya genelinde 81 Ülke Yeşilayı bulunmaktadır. 2015 yılında YEDAM (Yeşilay Danışmanlık Merkezi) kurulmuştur. 444 79 75 Danışma Hattı ile çağrı merkezi hizmeti vermeye başlayan Yeşilay Danışmanlık Merkezi, şu an Türkiye genelinde ve Kıbrıs’ta aktif olarak 62 Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) ile bağımlılık alanında profesyonel psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan kadrosu ile psikolojik ve sosyal hizmet desteği sağlamaktadır.
Toplumu bağımlılıklardan korumak ve bilinçlendirmek için yaptığı çalışmalarından dolayı Yeşilay, 1934 yılından bu yana “Kamuya Yararlı Cemiyetler” arasında yer almaktadır. BM Ekonomik Sosyal Konsey (ECOSOC) Özel Danışmanlık Statüsüne ve Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) “Mükemmeliyette 5 Yıldızlı Yetkinlik” belgesine sahip olan Türkiye’nin tek sivil toplum kuruluşudur.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: 5.
TİM’den 5 Kıtada bin 600 iş görüşmesi
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Covid-19’un ihracattaki etkilerini azaltmak hedefiyle oluşturduğu Sanal Ticaret Heyeti programlarına 16-30 Kasım tarihleri arasında Endonezya ile devam ediyor. TİM Başkanı İsmail Gülle, “Bugüne kadar 5 kıtadan 12 farklı ülkeyle sanal ticaret heyeti buluşmaları gerçekleştirdik. Endonezya sanal ticaret heyetimizle birlikte, 227 ihracatçı firmamız sanal heyetlerimize katılım sağladı. Tamamlanan heyetlerimize, 664 alıcı firma katılırken; bin 600’ü aşkın ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Endonezya’ya Savunma ve Havacılık Sanayii ihracatımız, bu yılın ilk on ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 70 kat artarak 27,1 milyon dolara yükseldi” dedi.
61 ihracatçı birliği, 27 sektörü ile 95 bin ihracatçının Türkiye’deki tek çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Sanal Ticaret Heyeti Programlarına devam ediyor. Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda TİM organizasyonuyla 16-30 Kasım tarihleri arasında Endonezya’ya gerçekleştirilecek Sanal Ticaret Heyeti programının açılışını Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Cakarta Büyükelçisi Mahmut Erol Kılıç ve TİM Başkanı İsmail Gülle gerçekleştirdi. Programda pek çok ürün Endonezyalı ihracatçılara tanıtılıyor.
Koronavirüs pandemisinin başlangıcından bu yana 5 kıtadan 12 farklı ülkeyle sanal ticaret heyeti programı düzenlediklerini ifade eden İsmail Gülle, “Sanal ticaret heyetlerimiz beklentilerimizin üstünde bir teveccüh gördü. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Endonezya sanal ticaret heyetimizle birlikte, 227 ihracatçı firmamız sanal heyetlerimize katılım sağladı. Heyetlerimize, 664 alıcı firma katılırken; bin 600’ü aşkın ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi” dedi. Sanal Ticaret heyetlerinin düzenlenmesi için Ticaret Bakanlığının verdiği desteklerden dolayı teşekkür eden Gülle, Meksika’dan, Kolombiya’ya Kazakistan’dan, Şili’ye kadar uzanan sanal ticaret heyetlerinin önümüzdeki dönemde, farklı ülke ve bölgelerle devam edeceğini belirtti.
“Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması imzalanmalı”
İsmail Gülle Endonezya pazarı hakkında şu bilgileri verdi: “Endonezya, 267 milyonluk nüfusu ve 1,1 Trilyon Dolar GSYİH ile Güneydoğu Asya’daki 1.ve dünyanın 16. en büyük ekonomisi. 2030’da ise dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmesi bekleniyor.Endonezya’nın dinamik nüfusu, büyüyen orta gelir sınıfı ve güçlü ekonomik potansiyeli, ticari ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi için uygun bir zemin teşkil ediyor. 2001 yılında 235 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimiz, Düzenli bir artış ivmesiyle 6 katına çıkarak, 2019 yılında 1.5 milyar Dolar seviyesine ulaştı. Ülkemiz 2019 yılında, Endonezya’ya 277 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken; Endonezya’dan 1,22 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. 2019 yılında ülkemizin Endonezya’ya ihracatında, 53 milyon dolarla Kimyevi Maddeler, 33 milyon dolarla Tütün, 28 milyon dolarla Tekstil ve Makine sektörleri öne çıktı. Endonezya’ya ihraç ettiğimiz temel ürünler, Tütün mamulleri, buğday unu, bor mineralleri, halı-kilim, mermer, bazı makinalar olurken; Endonezya’dan ithal ettiğimiz temel ürünler arasında, Sentetik iplik, sentetik dokuma kumaş, doğal kauçuk, palm yağı, kağıt ve kağıt hamuru, ayakkabı öne çıkıyor. Ancak, tarihi ve kültürel bağlarımızın bu kadar derin olduğu Endonezya ile ticari ilişkilerimiz hak ettiği seviyeden uzak. Serbest Ticaret Anlaşması niteliğinde olan Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması müzakerelerinde ortaya konan, İki ülke arasındaki ticareti 2023 yılında 10 milyar dolara çıkartma hedefine emin adımlarla ilerliyoruz. İnanıyoruz ki, heyet kapsamında yapılacak ikili görüşmeler sonrasında da birçok yeni işbirliği kurulacak ve 10 milyar dolar ticaret hacmi hedefi doğrultusunda bölgeye ihracatımız hak ettiği seviyelere ulaşacaktır.”
“Endonezya’ya Savunma ve Havacılık Sanayii ihracatımız 70 kat arttı”
“Bu yılın ilk on ayında Endonezya’ya ihracatımız, 183 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.” diyen Gülle şöyle devam etti: “Ocak-Ekim döneminde birçok sektörümüzün Endonezya’ya ihracatını, kayda değer oranda artırdığını görüyoruz. 2019 yılının ilk on aylık döneminde, 377 bin dolar seviyesinde olan Savunma ve Havacılık Sanayii ihracatımız, 2020 yılının aynı dönemde 27,1 milyon dolara yükseldi. Bu artış 70 kata tekabül ediyor. Diğer yandan, aynı dönemde, Endonezya’ya Çelik ihracatımız yüzde 101, Demir ve Demir Dışı Metal ihracatımız yüzde 30 artış sağladı. Sanal Ticaret Heyetimizin, Türkiye ve Endonezya’nın; Tarihi ve kültürel bağlarının ışığında, Diplomatik bağlarımızın gücüyle İktisadi yapılarının uyumlu potansiyeli ile Önce 10 milyar dolarlık ticaret hacmine ve sonra daha büyük hedeflere birlikte ulaşmasına vesile olmasını diliyorum. Müzakereleri devam eden Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın bir an evvel imzalanmasını temenni ediyorum.”
“Türkiye’ye büyük teveccühleri var”
Türkiye’nin Cakarta Büyükelçisi Mahmut Erol Kılıç ise şunları söyledi: “Bizim Endonezya ile olan bağlarımız çok köklü bağlar. Bize karşı çok fazla teveccühleri olan bir ülke. Ülkenin kuzeyine doğru çıktıkça bu sevgi katsayısı daha da artıyor. Halkın Türkiye’ye bakışı ve Türkleri sevmesi aynı zamanda bizim hem eğitimde hem de turizmde bizlere önemli motivasyon sağlıyor. Burada da en büyük yatırımcımızın bir fabrikası var ve bin kadar işçi istihdam etmektedir. Turizmde de Endonezyalılar özellikle Kapadokya’yı çok merak ediyorlar ve kar hayatlarında görmedikleri içinde kış aylarında tercihen Türkiye’ye gelmeyi düşünüyorlar”
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
TLC 5 yaşında
Türkiye’nin en sıra dışı eğlence kanalı TLC, yayın hayatına başladığı günden itibaren çok konuşularak televizyon dünyasının vazgeçilmez kanalları arasında yerini aldı. TLC’nin unutulmaz içeriklerini, gelin hep birlikte hatırlayalım.
Yayın hayatına 5 Kasım 2015’te başlayan TLC, Türk izleyicisini dünyanın dört bir yanından gerçek yaşam hikayeleriyle buluşturdu. Yayınlandığı her ülkede 1 numaralı gerçeğe dayalı eğlence kanalı olan TLC, pintilerden temizlik avcılarına, ağır yaşamlardan hayalimizdeki evlere, sıra dışı içerikleri ve karakterleriyle çok konuşularak Türk televizyonunda da içerik anlayışını etkiledi. Bazen güldürdü, bazen hüzünlendirdi; ama en çok da şaşırttı ve ilham verdi. Galatasaray Üniversitesi En Ödül Töreni’nde 3 yıl üst üste En İyi TV Kanalı Ödülü’ne layık görülen TLC, sosyal medyada da toplamda 2,5 milyon takipçiye sahip durumda.
Dr. Nowzaradan ve kurtarmaya çalıştığı aşırı kilolu insanları konu alan Ağır Yaşamlar, Evliliğe 90 Gün’de damat Mürsel ile Nebraskalı Anna’nın aşkı, en iyi dostu çamaşır suyu olanların programı Temizlik Avcıları, Alaska’nın ormanlarından Kuşadası’nın plajlarına dünyanın dört bir yanından evleri ekrana taşıyan Emlak Avcıları, inanılmaz ev değişimleriyle Hayalimdeki Ev ve Rüya Gibi Evler, gözümüzün önünde büyüyen beşizleri ile Kalabalık Aile, aile boyu aynı duşta yıkanan Aşırı Pintiler, TLC’nin son 5 yıl içinde en çok konuşulan içeriklerinden sadece birkaçı…
Yıllar içinde yüzlerce gelinin hayalinin gerçekleştiği Gelinliğe Evet De, dünyanın en sıra dışı pastalarını yapan Pastacılar Kralı, Dr. Bülent Cihantimur’un değiştirdiği hayatlarla Bu Ben Miyim, dünyanın en zor cilt rahatsızlıklarına çözüm sunan Doktor Çıbanım ve gerçek vakaları ekrana taşıyan suç ve araştırma programları da TLC’nin alamet-i farikası, unutulmazlar arasında yer alıyor.
Önümüzdeki yıllarda da sıra dışı yepyeni içerikler ve yerel yapımlarla izleyicileri şaşırtmaya ve eğlendirmeye devam edecek TLC, hayatın kendisi.
TLC Kanal Bilgileri; Digiturk 30, D-Smart 36, Kablo TV 34, Tivibu 53, TV+ 30, Vodafone TV 30.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
48,5 saatle en fazla çalışan ülke Türkiye
Great Place to Work tarafından gerçekleştirilen “İş yerinde Stres ve Esenlik: Avrupa’ya Genel Bakış” araştırmasında; Avusturya, Danimarka, Fransa, Yunanistan, Almanya, İtalya, Norveç, İsveç, İspanya, İsviçre, Hollanda, Türkiye ve İngiltere’den katılımcılar yer aldı. Araştırmada, iş yerinde en önemli iki stres tetikleyicisinin iş yetiştirme baskısı ve fazla mesai olduğu ortaya çıktı. Great Place to Work Enstitüsü’nün güven, mutluluk ve esenlik kültürünün inşasını inceleyen araştırmada, liste dışı şirketler ve En İyi İş Yerleri arasındaki en büyük farklar da belirlendi. En iyi işveren seçilen şirket çalışanları, mevcut esenlik uygulamaları ve stres azaltma planları hakkındaki sorulara, yöneticilerin kendilerine karşı samimi ve karşılaştıkları sorunlara karşı çözüm odaklı oldukları yönünde cevaplar verdi. Liste dışındaki şirket çalışanları ise kendilerini etkileyen kararlara dahil edilmediklerini ifade ettiler.
En uzun çalışma saati Türkiye’de
Uzun saatler aralıksız çalışmak, özellikle yönetici seviyesinde yaygın bir uygulama. Araştırmadaki 13 ülkeden elde edilen veriler, Eurostat’ın Avrupa Çalışma Saatleri Raporu’nda belirtilen geleneksel çalışma saatlerinin kıtada hala yaygın olduğunu gösteriyor. Avrupa’da son iki yılın ortalamasına göre, haftalık çalışma saati 40,4 saat. Türkiye, 48,5 saatlik en yüksek mesai saatleriyle bu listeye liderlik yaparken, diğer uçta haftalık 37,8 saatle Danimarka bulunuyor.
En çok stres inşaat sektöründe
Araştırmada, 900’den fazla İK idarecisinden, işle ilgili stres ve iş yerlerindeki esenlik uygulamaları ile ilgili konulardaki görüşler toplandı. Ankete katılanların yüzde 51’i, iş yetiştirmek için aşırı baskının üst düzey yöneticilerin mental sağlığını etkilediğini ifade ediyor. Stresle başa çıkmada en çok zorlanan yöneticilerin yüzde 63 ile inşaat sektöründe olduğu belirlenen araştırmada, inşaat sektörünü yüzde 62 ile finans ve yüzde 60 ile hizmet sektörü takip ediyor.
Çalışanları makinenin dişlisi gibi görmek verimliliğe engel oluyor
Yapılan araştırmaya dahil olan şirketlerin yüzde 52’sinin stres yaşayan yöneticiler için destek önlemleri almış olsa da sadece yüzde 26’sının stres seviyelerini ölçme mekanizmaları olduğuna vurgu yapan Great Place to Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, “Stres, günümüzde her işletmenin baş etmesi gereken bir olgu. Stres ile ilgili araştırmamız bu tür süreçleri engel veya tehdit olarak değerlendirmek yerine, bunları büyüme fırsatı sunan zorluklar olarak görmenin, gelişimi ve durumun da kontrol edilmesine olanak sağladığını ortaya koyuyor. Alınacak basit önlemlerle çalışanların kendilerini makinenin bir dişlisi olarak değil, insan olarak hissedebilmelerini sağlamak, izlenecek yollardan sadece bir tanesi. Çalışanların iş yerlerinde saygı görmeleri ve adalet duygusunu yaşamaları tüm şirketler için öncelikli bir konu olmalı. Çalışanların, önemsendiklerini bildikleri bir iş yerinde, ellerinden gelenin en iyisini yapma eğiliminde oldukları bir sır değil.” dedi.
Great Place to Work hakkında:
Great Place To Work Enstitüsü, kurum kültürü konusunda uzmanlaşmış, 5 kıtada ve 60’tan fazla ülkedeki ofisiyle sektör ayrımı olmadan tüm ölçeklerdeki şirketlere mükemmel iş yerlerini inşa etmeleri, geliştirmeleri konusunda destek veren bir araştırma ve danışmanlık kurumudur. Great Place to Work, 30 yılı aşkın süredir dünya çapındaki en iyi işverenleri belirlemekte ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmaktadır. En İyi İşverenler listeleri, işveren markasının duyurulması ve güçlendirilmesi için şirketler tarafından tercih edilen ve kabul görmüş bir araştırmadır. Enstitü’nün her yıl 7 bine yakın işletme ve 16 milyondan fazla çalışanı dahil ettiği analizleri, kurum kültürü alanında dünyada gerçekleştirilen en geniş çaplı araştırma olma özelliğini taşımaktadır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Payitaht’ın 5. Sezonundaki yeni oyuncuları kimler?
TRT 1 ekranlarının sevilen dönem dizisi Payitaht Abdülhamid, yenilenen oyuncu kadrosuyla geçtiğimiz gün çekimlerine başladı.
Payitaht Abdülhamid’in yeni oyuncuları arasında: İsmail Hakkı, Hakan Bilgin, Cansu Fırıncı, Ali Buhara Mete, Mehmet Korhan Fırat, Yılmaz Meydaneri, Alara Turan, Burak Haktanır, Eren Dinler, Halit Karaata, Gökşin Saraç ve Mesud Uz gibi televizyonun sevdiği usta ve popüler isimler yer alıyor.
Başrollerinde Bülent İnal, Özlem Conker, Hakan Boyav, Bahadır Yenişehirlioğlu, Cem Uçan ve Cem Özer ile birlikte birçok önemli oyuncunun rol aldığı Payitaht’ın 5. sezonundaki yeni karakterlerde kim kimdir?
İsmail Hakkı: (Eşref Aziz):
Sinema ve tv dizilerinin beğenilen oyuncusu İsmail Hakkı, Payitaht’a gelenekçi, gözü pek, vatanına, Sultanını ve bayrağına kötü söz söyletmeyen, hırsız yakalamakta mahir, gündüz üniformalı komiser, gece ise kabadayı kimliği ile çapraşık cinayetleri çözen ve her meselenin önünde gözünü kırpmadan duran Komiser Aziz Baba karakteriyle giriyor.
Hakan Bilgin (Mika):
Tiyatro, dizi ve TV’nin beğenilen oyuncusu Hakan Bilgin, Payitaht dizisine Ermeni Devrim Federasyonu’nun üç büyük kurucusundan biri olan Mika karakteri ile katılıyor.
Cansu Fırıncı (İzak Fernandez):
Sevilen dizi oyuncusu Cansu Fırıncı, Payitaht’a çılgın, zeki ve ilginç, saplantılı huyları olan İzak Fernandez karakteriyle katılıyor. Karaso’yla işbirliği içinde izleyeceğimiz Fernandez’i, geçmiş aile hesaplaşması intikamıyla Abdülhamid’e ekonomik ve anarşik hamleler içeren saldırılarıyla izleyeceğiz.
Ali Buhara Mete (Manyas):
Ekranların beğenilen oyuncusu Ali Buhara Mete Payitaht’a tarihi bir şahsiyet olan Manyasizade Refik Bey olarak bilinen gizemli, kendinden emin ve bilgeç tavrı ile konuştuğu kişileri etkileyen Manyas karakteri ile giriyor.
Mehmet Korhan Fırat (Tatavlalı):
Oyuncu Mehmet Korhan Fırat diziye Payitaht’ın bütün Ermeni külhanbeyleri ve küçük çaplı kabadayılarının emrinde olduğu Tatavlalı karakteri ile giriyor.
Yılmaz Meydaneri (Avlonyalı Sadrazam Ferit Paşa):
Deneyimli oyuncu Yılmaz Merdaneli, Payitaht’a Batılı devletler tarafından desteklenen Avlonyalı Sadrazam Ferit Paşa karakteri ile giriyor.
Alara Turan (Fatma Sultan):
Ekranların genç ve güzel oyuncusu Alara Turan Payitaht dizisine 5.Murat’ın kızı, Abdülhamid’in yeğeni, Aliye Sultanın ablası Fatma Sultan olarak giriyor. Saraya gelişlerinin Bidar ve Naime’yi huzursuz ettiği Fatma Sultan’ı da babasının yaşadıklarından dolayı sorumlu tuttuğu amcası Abdülhamid’e tavrı nasıl olacak?
Burak Haktanır (Eskidarlı Vahap):
Sinema ve dizi oyuncusu Burak Haktanır, Payitaht’a Komiser Aziz’in has adamı Eskidarlı Vahap karakteri ile katılacak. Görüntüsünün aksine bitirim kimliği ve kaytan bıyıkları ile kavga ve çatışmanın içinde izleyeceğimiz Eskidarlı Vahap’ı kendisine verilen görevlerin ve emanetlerin peşinde bir karakter olarak seyredeceğiz.
Eren Dinler (Talat Paşa):
Tiyatro oyuncusu, yönetmeni ve TV oyuncusu Eren Dinler, Payitaht’ın yeni sezonunda Talat Paşa’ya hayat verecek.
Gökşin Saraç (Aliye Sultan):
Genç oyuncu Gökşin Saraç, Payitah’ın 5. sezonuna, 5.Murat’ın kızı, Abdülhamid’in yeğeni Aliye Sultan olarak giriyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)