Video içeriğini üst düzey yayıncı platformlarında hedef kitleye ulaştıran Ford Kuga, medya satın alma yatırımlarından en az 3.5 kat daha fazla CTR elde etmeyi başardı
Avrupa’nın en çok satan SUV modeli Ford Kuga’nın Türkiye dijital tanıtım kampanyası, önceki kampanyalara kıyasla çok daha verimli çalışmalara imza attı. Medya planlama ajansı Ingage, global medya platformu Teads ve Ford Türkiye pazarlama ekibinin ortaya çıkardığı kampanya sürecinde maliyetler düşürülürken, tıklama oranları artırıldı.
Ford Kuga’nın lansmanı olan aynı zamanda marka bilinirliğinin artırılmasının hedeflendiği kampanyada Teads’in inRead çözümü, kaliteli trafik ve yüksek CTR sağladı. Hazırlanan etkileşimli kreatif sayesinde kullanıcıların otomobili tercih edebilecekleri 4 ayrı rengi kendilerinin belirleyebilmesi ile etkileşim elde edildi. Medya satın alımlarına kıyasla ortalama 3.5 kat ila 7 kat daha fazla tıklama oranı elde edilirken, CTR oranı yüzde 1.93 olarak belirlendi. Türkiye’deki kampanya ortalama görünürlük oranı %65 olurken, Teads InRead çözümünde kampanya boyunca ortalama görünürlük %87 olarak gerçekleşti.
Kampanya süreci hakkında bilgi veren Ingage Group Account Director Erkan Şatır, “COVID nedeniyle bir süre ertelenen kampanyada ağırlıklı olarak bilinirlik hedefiyle yola çıktık. Küreselden gelen otomobilin lansman rengini kampanya döneminde kullanırken, ‘başkasının gözünden’ ismini verdiğimiz ayrı bir kreatif seri hazırlandı. Bu kreatifin Teads üzerinde tüketici tercihlerine göre kullanılabilmesiyle etkileşim rakamları beklentimizin çok üzerinde gerçekleşti. Yeni başlayan iş birliği kapsamında Teads inRead çözümü ile Ford Kuga kampanyasında elde ettiğimiz sonuçlar ilerleyen dönemdeki projeler için de harekete geçmemizi ve yakın iş birliğine olanak tanıdı” dedi.
A/B testleri ile en iyi performans göstergelerini takip ettiklerini belirten Teads Türkiye Satış Direktörü Taylan Yüce, “Elde ettiğimiz rakamlarla, performans beklentisi yüksek kampanyaların dahi ötesine geçerek, bilinirlik kampanyası içerisinde ortalamaların çok üzerinde yer almayı başardık. Teads InRead çözümü; kampanya kreatiflerini düzenleyerek kaliteli yayınlarda marka güvenliği, ölçeklenme ve etkileşimi garanti ederek görünürlüğünü artırıyor. Standart hedeflemelerin dışında içerik bazlı hedefleme yapılması, doğrudan otomobil ile ilgilendiğinden emin olunan kişilere ulaşılmasını sağlıyor. Böylece doğru zamanda doğru mecrada doğru içerikle tüketicilerin karşısına çıkmak verimliliği artırıyor” şekilde konuştu.
Daha fazla erişim, daha fazla izleme
Teads inRead sayesinde, markaların iletişim amaçlarına (KPI) ve kullanıcıların içerik tüketme/okuma deneyimlerini rahatsız etmeden gösterimini sağlayabilecekleri, IAB standartlarında benzersiz bir ürün olarak tasarlandı.
Teads’in inRead ürünleri, mevcut iletişimlerin erişim alanlarını genişletiyor ve markalar, Premium bir yayıncı ortamında kullanıcı, marka ve yayıncı dostu bir reklam ekosistemi sunuyor. Ayrıca markaların etkileşimi yüksek kreatif ihtiyaçlarını da karşılayan Teads, 2020 yılında ortalama 3,5 gün içinde KPI’lara hizmet edecek kreatif üretimi gerçekleştirmeyi başardı.
MarketingLand raporlarına göre, outstream reklam çalışmalarındaki CTR oranları ortalama instream CTR oranlarına kıyasla 2.5 kat daha fazla. Teads’in kendi bulgularına göre ise
outstream videoların izlemeleri ortalama %25 daha uzun. Bununla birlikte yüzde 10 daha fazla bilinirliğe katkıda bulunuyor. Teads inRead, marka güvenliği, etkileşimi ve premium reklam deneyimini profesyonel olarak üretilen içeriklerin içerisinde yaşatıyor. Yaklaşık 1.5 milyar tüketicinin her ay ne okuduğunu anlamak için 100 milyondan fazla makaleyi tarıyor. Böylece Nielsen verilerine göre %30 daha fazla erişim fırsatı sunuyor.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Etiket arşivi: fazla
Kullanıcıları istenmeyen reklamlarla bombalamak için ek Minecraft özellikleri sunan 20’den fazla uygulama bulundu
İlk olarak 2009’da piyasaya sürülen Minecraft, kullanıcıların kendi 3 boyutlu dünyalarını yaratmalarına olanak tanıyan açık uçlu bir video oyunu. Şu anda, Mayıs 2020 itibarıyla 200 milyondan fazla satılan tüm zamanların en çok satan oyunu konumunda. Popülaritesi göz önüne alındığında, çevrimiçi kötü oyuncuların oyunu kendi hedeflerini gerçekleştirmek için kullanmaları da şaşırtıcı değil.
Kaspersky araştırmacıları, kısa süre önce Minecraft için modpack olduğu iddia edilen (bina yapımı için ek dokular gibi ek oyun öğeleri isteyen kullanıcılar için oluşturulan koleksiyon paketleri), Google Play üzerinden indirilebilen 20’den fazla uygulama keşfettiler. Ancak gerçekte bunlar reklam yazılımları dağıtıyorlardı. Yani kullanıcıları istenmeyen reklam bombardımanına tutarak normal cihaz kullanımlarını engelleyen türden yazılımlardı.
Mod paketini indirdikten sonra kullanıcılar uygulamayı açtıklarında, aslında herhangi bir modun indirmediğini fark ediyor. Uygulamayı kapattıktan sonra simge telefondan kayboluyor ve kullanıcının ilk etapta uygulamanın orada olduğunu bile unutmasına neden oluyor. Ancak gerçekte uygulama ortadan kalkmıyor, arka planda çalışmaya devam ediyor. Uygulama daha sonra agresif bir şekilde reklam göstermeye başlıyor. Kaspersky tarafından analiz edilen sahte mod paketleri her iki dakikada bir tarayıcı penceresini açtı, reklam göstermek için Google Play ve Facebook’u çalıştırdı, YouTube videolarını oynattı, böylece adeta kullanıcıların akıllı telefonlarını kullanmasını engelleyecek noktaya ulaştı.
Neyse ki, kötü amaçlı mod paketi silindikten sonra kendini geri yüklemeye çalışmıyor, ancak bulunmaları oldukça zor. Simge ana ekranda görüntülenmediğinden, kullanıcıların önce uygulamayı indirdiklerini hatırlamaları ve ardından silmek için cihaz ayarlarında bulmaları gerekiyor.
Bu modlardan en az popüler olanı 500 kez indirilirken, en popüler olanı 1 milyondan fazla yüklemeye sahipti.
Google durumdan haberdar edildi ve tüm kötü amaçlı uygulamaları kaldırdı.
Kaspersky güvenlik uzmanı Igor Golovin , “Bu tür kötü amaçlı uygulamalar özellikle zahmetli, çünkü çocukları ve gençleri hedefliyorlar” diyor. “Yükleyenlerin çoğu büyük olasılıkla kötü niyetli uygulamaları nasıl tespit edeceklerini veya nasıl kaldıracaklarını bilmiyor. Ek olarak, uygulamalar akıllı telefonun tarayıcısını, Facebook’u veya YouTube’u açabildiğinden, kullanıcılar sorunun indirdiklerini hatırlamayabilecekleri bir mod paketinden ziyade bu uygulamalarda olduğunu varsayıyor. Ebeveynlerin çocuklarına hangi uygulamaları indirdiklerine her zaman dikkat etmelerini öğütlemesi ve çocuklarının cihazlarında bir güvenlik çözümü yüklü olduğundan emin olması gerekiyor.”
Kendinizi ve çocuklarınızı kötü amaçlı uygulamalardan korumak için Kaspersky uzmanları şunları öneriyor: Yüklü uygulamalarınızın neler yapmasına izin verildiğini görmek için her zaman uygulama izinlerini kontrol edin Çocuklarınıza kötü yazılmış açıklamalar, değişen yorumlar ve derecelendirmeler gibi şaretler eşliğinde potansiyel olarak riskli uygulamaları nasıl tespit edeceklerini öğretin Yeni uygulamalar ararken, bu uygulamaların geliştiricilerini de hesaba katın. Saygın geliştiricilerin yazılımlarının kötü niyet içermesi olasılığı çok daha azdır. Çocukların denetimsiz uygulama ve oyun yükleme becerisini kısıtlayın. Kaspersky Safe Kids gibi ebeveyn denetimi uygulamalarıyla çocuğunuzun akıllı telefonundaki ve bilgisayarındaki etkinliği kısıtlayabilirsiniz. Telefonunuza Kaspersky Internet Security for Android gibi bir antivirüs çözümü yükleyin Güvenlik seviyenizi daha da artırmak için Kaspersky Daily’de sunduğumuz ipuçları hakkında daha fazla bilgi edinin.
Kaspersky hakkında
Kaspersky, 1997 yılında kurulan dünya çapında bir siber güvenlik şirketi. Kaspersky’nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelindeki işletmeleri, önemli altyapıları, devletleri ve tüketicileri korumak için güvenlik çözümlerini ve hizmetlerini sürekli olarak dönüştürüyor. Şirketin kapsamı güvenlik portföyü, sofistike ve gelişen dijital tehditlerle savaşmak için önde gelen uç nokta korumasını ve bir dizi özel güvenlik çözümünü ve hizmetini içerir. 400 milyondan fazla kullanıcı Kaspersky teknolojileri tarafından korunuyor ve 250.000 kurumsal müşterinin kendileri en önemli varlıklarını korumasına yardımcı oluyoruz.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Türk şirketleri COVID-19 sürecinde zamanında ödemeye daha fazla özen gösterdi
CRIF ve Dun & Bradstreet işbirliği kapsamında 37 ülkenin katılımı ile hazırlanan “Global Payment Study 2020 COVID-19 Dönemi” özel rapora göre, Türkiye yüzde 56,3 zamanında ödeme performansı oranıyla Avrupa ortalamasının (yüzde 47,1) üzerinde zamanında ödeme performansı gerçekleştiren ülke oldu. Rapora göre, Türkiye’nin önde gelen ihracat pazarları olan Fransa, İngiltere, Rusya, İspanya, Fransa, Almanya, Mısır gibi ülkelerde COVID-19’un etkili olduğu bu yılın ilk 6 ayında şirketlerin zamanında ödeme performansları geriledi.
Küresel ticaret hacminin daraldığı COVID-19 sürecinde, şirketlerin ödeme alışkanlıklarının bilinmesi ve alacak yönetiminin bu bilgiye dayalı yapılmasına olan ihtiyaç arttı. Peki COVID-19 sürecinde dünyada ve Türkiye’de şirketlerin ödeme alışkanlıkları ne kadar değişti? Şirketlerin bilgiye dayalı kararlar alabilmelerini sağlayan katma değerli çözümler sunan CRIF, dünyanın en büyük ticaret alacak verisi platformu olan Dun & Bradstreet Trade Program kapsamında 37 ülkede şirketlerin, COVID-19 salgının etkili olduğu bu yılın ilk 6 aylık döneminde ödeme performans verileri ve vade aşım trendlerini inceleyerek hazırladığı “Global Payment Study 2020 COVID-19 Dönemi” özel raporunu açıkladı. “Global Payment Study 2020 COVID-19 Dönemi” özel raporuna göre, Türkiye yüzde 56,3 ile yüzde 47,1 olan Avrupa ortalamasının üzerinde zamanında ödeme performansı gerçekleştiren ülke oldu. Rapora göre, Türkiye’nin önde gelen ihracat pazarları olan Fransa, İngiltere, Rusya, İspanya, Fransa, Almanya, Mısır gibi ülkelerde COVID-19’un etkili olduğu bu yılın ilk 6 ayında şirketlerin zamanında ödeme performansları geriledi. Türkiye ihracatında ilk 20 ülke içerisinde yer alan Hollanda, Belçika, İtalya’da ise şirketlerin zamanında ödeme performansı COVID-19 sürecine rağmen bu yılın ilk 6 ayında arttı.
Zamanında ödemede artış, gecikmelerde azalış yaşandı
“Global Payment Study 2020 COVID-19 Dönemi” özel raporu, Türkiye’de bu yılın ilk 6 ayında ödemelerini zamanında gerçekleştiren şirketlerde yüzde 0,8’lik artış, 90 gün ve üzeri gecikmelerde ise yüzde 1,8 azalış yaşandığını ortaya koydu. Rapora göre, geçen yılla kıyaslandığında bu yılın ilk 6 ayında zamanında ödeme performansında yüzde 0,8’lik artış yakalayan Türkiye, yüzde 56,3 ile Avrupa ortalamasının üzerinde zamanında ödeme performansı gerçekleştirdi.
Türkiye’nin ihracat pazarlarında ödeme performansı düşüyor
Rapora göre, bu yılın ilk 6 ayında Danimarka 22 Avrupa ülkesi içerisinde yüzde 87,3 oranıyla zamanında ödemede en iyi performans gösteren Avrupa ülkesi olurken, onu yüzde 73,3 ile Hollanda takip etti. Romanya ise yüzde 13,4 oranıyla zamanında ödemede en kötü performansa sahip ülke oldu. Zamanında ödeme performansında geçen yıla göre en fazla değişim yüzde 16,8’lik düşüşle İrlanda’da gerçekleşti. İrlanda’da zamanında ödeme oranı bu yılın ilk 6 ayı itibariyle yüzde 30,2’ye geriledi. Rapora göre Türkiye’nin ihracatında önemli paya sahip olan Avrupa ülkelerinin önemli bir kısmında bu yılın ilk 6 ayında şirketlerin zamanında ödeme performansları düştü. Raporda yer alan verilere göre; Romanya’da şirketlerin zamanında ödeme performansı bu yılın ilk 6 ayında geçen yıla göre yüzde 6,9 gerileyerek yüzde 13,4’e indi. Fransa’da ise ödeme performansı yüzde 4,1 gerileyerek yüzde 41,1’e düştü. Rusya’da yüzde 3 gerileyerek yüzde 71,3’e İspanya’da yüzde 2,6 gerileyerek yüzde 45,4’e, İngiltere’de yüzde 2,3 gerileyerek yüzde 41,5’e ve Almanya’da yüzde 1,4 gerileyerek yüzde 63,9’a düştü. Türkiye’nin ihracatında ilk 20 içerisinde yer alan Hollanda, Belçika, İtalya, Bulgaristan gibi Avrupa ülkelerinde ise şirketlerin zamanında ödeme performanslarının arttığı görülüyor. Raporda yer alan verilere göre,şirketlerin zamanında ödeme performansı bu yılın ilk 6 ayında geçen yıla kıyasla Hollanda’da yüzde 4,1 artarak yüzde 73,3’e, Bulgaristan’da yüzde 1,4 artarak yüzde 20,8’e, Belçika’da yüzde 1,1 artarak yüzde 40,9’a İtalya’da yüzde 0,3 artarak yüzde 35’e çıktı. Rapora göre, COVID-19 sürecinde Avrupa’da en çok zarar gören sektörler ise yeme ve içme yerleri, ulaşım konaklama, giyim ve aksesuar mağazaları ve tekstil sektörü oldu.
Mısır’da şirketlerin zamanında ödeme performansı düştü
CRIF “Global Payment Study 2020 COVID-19 Dönemi” özel raporuna göre, Türkiye’nin ihracatında 14’üncü sırada yer alan Mısır’da şirketlerin zamanında ödeme performansı bu yılın ilk 6 ayında geçen yıla göre yüzde 5,4 gerileyerek yüzde 32,7’ye düştü. Güney Afrika’da ise zamanında ödeme performansı geçen yılsonuna göre yüzde 15,3 düşerek bu yılın Haziran ayında yüzde 63,9’a geriledi.
Rapora göre, COVID-19 sonrası Asya pazarında 6 aylık dönemde zamanında ödeme performanslarında düşüş görülürken, 90 gün ve üzeri gecikmelerde artışlar kaydedildi. Hindistan’da, zamanında ödeme performansı Aralık 2019’a göre yüzde 16,9 artarak 50,8’e çıkarken, COVID-19’un başladığı ülke olan Çin’de geçen yıla göre şirketlerin zamanında ödeme performansı yüzde 2,5 gerileyerek yüzde 23,8’e düştü. Asya’da zamanında ödeme konusunda en fazla düşüşün yaşandığı sektörler arasında taşımacılık, konaklama, basım, kereste ve ağaç ürünleri yer aldı. CRIF “Global Payment Study 2020 COVID-19 Dönemi” özel raporuna göre, dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan Amerika Birleşik Devletleri’nde ise şirketlerin zamanında ödeme performansı bu yılın ilk 6 ayında geçen yıla göre yüzde 0,7 düşerek yüzde 54,2’ye geriledi.
CRIF HAKKINDA: 1988 yılında İtalya’da faaliyete geçen CRIF, sağladığı kredi bilgi ürünleri, hizmetleri ve çözümleri ile finansal ve ticari kuruluşlar ile tüketicilerin karar alma süreçlerine hızlı ve etkin bir şekilde destek olmayı hedefliyor. CRIF,50’den fazla ülkede 6.300’ün üzerinde banka, kredi birliği, finansal ve finansal olmayan kuruluşa hizmet veriyor, ayrıca 20 ülkede kredi kayıt bürosu olarak faaliyet yürütüyor. 2019 yılında CRIF’in toplam cirosu 557 milyon Euro’ya ulaştı. Grubun İtalya ve dünyadaki ofisleri ve iştirakleri ile çalışan sayısı 5.000’in üzerinde.
CRIF’in Türkiye pazarına girmesi 1989’dan 2013’e kadar Finar adı altında faaliyet gösteren firmayı Ocak 2013 itibariyle satın alması ile gerçekleşti. CRIF Türkiye, firmaların bilgiye dayalı kararlar alabilmelerini sağlayan katma değerli çözümler sunuyor. Global olarak 220’nin üzerinde ülkeden 400 milyondan fazla firmanın yer aldığı veri tabanı ile müşterilerinin yurtiçi ve yurtdışında potansiyel müşteriler ve tedarikçiler bulmasına destek oluyor. Aynı zamanda ticari ilişki içinde bulundukları veya ticari ilişkiye girecekleri firmalar hakkında risk raporları sağlıyor ve böylelikle ticari kuruluşların karar alma süreçlerine hızlı ve etkin bir şekilde destek oluyor. Bilgiye dayalı erken uyarı sistemi ile şirketlerin olası bir sorunu önceden fark edip, çözüm yolları bulabilmelerine de imkân sağlıyor.
Türkiye’de yerleşik 1.5 milyon ticari firmadan oluşan veri tabanıyla CRIF Türkiye, müşterilerine iş geliştirme ve planlama alanında, müşteri değerlendirmesinde, portföy yönetiminde ve alacak yönetimi konularında hizmet veriyor. CRIF Türkiye, 150 bin şirketi ise aktif olarak izliyor; aylık 6.000 firma raporu hazırlanıyor. CRIF, Dun & Bradstreet’in Türkiye’deki tek temsilciliği ile birlikte dünyanın ve Türkiye’nin en büyük ticari veri tabanına sahiptir ve aynı zamanda D&B Worldwide Network üyesidir.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
48,5 saatle en fazla çalışan ülke Türkiye
Great Place to Work tarafından gerçekleştirilen “İş yerinde Stres ve Esenlik: Avrupa’ya Genel Bakış” araştırmasında; Avusturya, Danimarka, Fransa, Yunanistan, Almanya, İtalya, Norveç, İsveç, İspanya, İsviçre, Hollanda, Türkiye ve İngiltere’den katılımcılar yer aldı. Araştırmada, iş yerinde en önemli iki stres tetikleyicisinin iş yetiştirme baskısı ve fazla mesai olduğu ortaya çıktı. Great Place to Work Enstitüsü’nün güven, mutluluk ve esenlik kültürünün inşasını inceleyen araştırmada, liste dışı şirketler ve En İyi İş Yerleri arasındaki en büyük farklar da belirlendi. En iyi işveren seçilen şirket çalışanları, mevcut esenlik uygulamaları ve stres azaltma planları hakkındaki sorulara, yöneticilerin kendilerine karşı samimi ve karşılaştıkları sorunlara karşı çözüm odaklı oldukları yönünde cevaplar verdi. Liste dışındaki şirket çalışanları ise kendilerini etkileyen kararlara dahil edilmediklerini ifade ettiler.
En uzun çalışma saati Türkiye’de
Uzun saatler aralıksız çalışmak, özellikle yönetici seviyesinde yaygın bir uygulama. Araştırmadaki 13 ülkeden elde edilen veriler, Eurostat’ın Avrupa Çalışma Saatleri Raporu’nda belirtilen geleneksel çalışma saatlerinin kıtada hala yaygın olduğunu gösteriyor. Avrupa’da son iki yılın ortalamasına göre, haftalık çalışma saati 40,4 saat. Türkiye, 48,5 saatlik en yüksek mesai saatleriyle bu listeye liderlik yaparken, diğer uçta haftalık 37,8 saatle Danimarka bulunuyor.
En çok stres inşaat sektöründe
Araştırmada, 900’den fazla İK idarecisinden, işle ilgili stres ve iş yerlerindeki esenlik uygulamaları ile ilgili konulardaki görüşler toplandı. Ankete katılanların yüzde 51’i, iş yetiştirmek için aşırı baskının üst düzey yöneticilerin mental sağlığını etkilediğini ifade ediyor. Stresle başa çıkmada en çok zorlanan yöneticilerin yüzde 63 ile inşaat sektöründe olduğu belirlenen araştırmada, inşaat sektörünü yüzde 62 ile finans ve yüzde 60 ile hizmet sektörü takip ediyor.
Çalışanları makinenin dişlisi gibi görmek verimliliğe engel oluyor
Yapılan araştırmaya dahil olan şirketlerin yüzde 52’sinin stres yaşayan yöneticiler için destek önlemleri almış olsa da sadece yüzde 26’sının stres seviyelerini ölçme mekanizmaları olduğuna vurgu yapan Great Place to Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, “Stres, günümüzde her işletmenin baş etmesi gereken bir olgu. Stres ile ilgili araştırmamız bu tür süreçleri engel veya tehdit olarak değerlendirmek yerine, bunları büyüme fırsatı sunan zorluklar olarak görmenin, gelişimi ve durumun da kontrol edilmesine olanak sağladığını ortaya koyuyor. Alınacak basit önlemlerle çalışanların kendilerini makinenin bir dişlisi olarak değil, insan olarak hissedebilmelerini sağlamak, izlenecek yollardan sadece bir tanesi. Çalışanların iş yerlerinde saygı görmeleri ve adalet duygusunu yaşamaları tüm şirketler için öncelikli bir konu olmalı. Çalışanların, önemsendiklerini bildikleri bir iş yerinde, ellerinden gelenin en iyisini yapma eğiliminde oldukları bir sır değil.” dedi.
Great Place to Work hakkında:
Great Place To Work Enstitüsü, kurum kültürü konusunda uzmanlaşmış, 5 kıtada ve 60’tan fazla ülkedeki ofisiyle sektör ayrımı olmadan tüm ölçeklerdeki şirketlere mükemmel iş yerlerini inşa etmeleri, geliştirmeleri konusunda destek veren bir araştırma ve danışmanlık kurumudur. Great Place to Work, 30 yılı aşkın süredir dünya çapındaki en iyi işverenleri belirlemekte ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmaktadır. En İyi İşverenler listeleri, işveren markasının duyurulması ve güçlendirilmesi için şirketler tarafından tercih edilen ve kabul görmüş bir araştırmadır. Enstitü’nün her yıl 7 bine yakın işletme ve 16 milyondan fazla çalışanı dahil ettiği analizleri, kurum kültürü alanında dünyada gerçekleştirilen en geniş çaplı araştırma olma özelliğini taşımaktadır.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)
Toplu konutların nüfusu da bütçesi de belediyelerden fazla
Türkiye’de her yıl binlerce site inşa edildiğini dile getiren Timtaş Yönetim A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akay, bazı sitelerin belediyelerden daha fazla nüfus ve bütçeye sahip olduğunu söyledi. Akay, büyük nüfuslu ve bütçeli sitelerin profesyonel yönetim ihtiyacının arttığına dikkat çekerek, site yönetim şirketlerine daha fazla iş düştüğünü açıkladı.
Son 20 yılda apartmanların yerini toplu konut projeleri, siteler ve rezidanslar almaya başladı. Apartmanlara oranla daha fazla insanın bir arada yaşamasını gerektiren bu yapıların yönetimleri de oldukça önemli hale geldi. Genellikle site sakinleri arasından seçilen site yöneticileri, yeterli tecrübeye sahip olmadığında birçok anlaşmazlık meydana geliyor. Konuyla ilgili yargıya taşınan birçok dosya konusu da bulunuyor.
Bu durumun sitelerdeki yaşam kalitesini düşürdüğüne dikkate çeken Timtaş Yönetim A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akay, konut projelerinde profesyonel yönetim şirketlerine daha fazla ihtiyaç duyulacağını ifade etti.
Bazı Sitelerin Nüfusu da Bütçesi de Belediyelerden Daha Fazla!
Günümüzde birçok sitenin belediyelerden hem nüfus hem de bütçe olarak daha büyük bir hale geldiğini söyleyen Akay, sitelerdeki toplumsal yaşamın ve düzenin sağlanmasında yöneticilere büyük iş düştüğünü belirtti.
Akay, “Türkiye’de elli, yüz daireli siteler olduğu gibi binlerce daireden oluşan siteler de var. 5bin dairelik bir sitede yaklaşık 15-20 bin nüfus bir arada yaşıyor demektir. Bu aynı zamanda yüksek bir bütçe anlamına da geliyor. Site yönetimi, insan odaklı bir hizmet sektörü. Bu denli büyük bir bütçenin ve nüfusun idare edilmesi ciddi anlamda uzmanlık ve yoğun mesai gerektiriyor. Ortak yaşamın en kaliteli ve en ekonomik şekilde yürütülmesini sağlamak gerekiyor. Sitedeki ortak yaşam, otopark, yüzme havuzları, hamam, sauna gibi sosyal alanlar, spor alanları, oyun alanları, güvenlik, asansör, ortak sahanlık vb. birçok konuda site yönetim şirketlerine büyük iş düşüyor.” diye konuştu.
Kat Mülkiyeti Kanunu Güncellenmeli
Türkiye’de profesyonel site yönetim hizmeti ihtiyacının her yıl daha fazla arttığını ifade eden Akay, “Ülkemizde 1965 yılında yürürlüğe giren, yıllar içinde bazı düzenlemeler yapılarak günümüze gelen Kat Mülkiyeti Kanunu, bir an önce günümüz şartlarına uygun olarak güncellenmeli. Mevzuat açısından oluşan belirsizlikler, sitelerde farklı sorunlara neden olabiliyor. Büyük siteleri minyatür bir belediye gibi düşünmek gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Akay, mevzuat eksikliklerinin giderilmesi ile birlikte profesyonel site yönetim hizmet sektörünün önümüzdeki dönemde Türkiye’nin en ciddi hizmet sektörleri arasında yer alacağını sözlerine ekledi.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)